• Sonuç bulunamadı

Takkeli dağda bulunan kaya mezarları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Takkeli dağda bulunan kaya mezarları"

Copied!
219
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

i

T.C

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI

ARKEOLOJİ BİLİM DALI

TAKKELİ DAĞDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Sercan YAYLA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Mustafa YILMAZ

(2)

ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ... iv ÖZET ... vii KISALTMALAR ... ix ÇİZİMLER DİZİNİ ... x RESİMLER DİZİNİ... xi 1. GİRİŞ ... 1

2. LYKAONİA BÖLGESİ VE TAKKELİ DAĞIN TARİHİ VE ÇOĞRAFYASI ... 2

2.1 ARAŞTIRMA TARİHÇESİ ... 2

2.2 TAKKELİ DAĞIN JEOPOLİTİK KONUMU ... 4

2.3 BÖLGENİN VE TAKKELİ DAĞIN TARİHÇESİ ... 5

3. ROMA DÖNEMİ ÖLÜ GÖMME ADETLERİ ... 12

3.1 ROMA DÖNEMİNDE ÖLÜM ALGISI ... 12

3.2 ROMA DÖNEMİNDE CENAZE İŞLEMLERİ ... 13

3.3 ROMA DÖNEMİNDE GÖMÜ BİÇİMLERİ ... 15

4. KAYA MEZARLARININ KÖKENİ ... 17

5. KAYA MEZAR TİPOLOJİSİ... 19

5.1 KHAMOSORİONLU MEZARLAR ... 19

5.1.1 BASİT KHAMOSORİONLU MEZARLAR ... 19

5.1.2 LAHİT FORMLU KHAMOSORİONLU MEZARLAR ... 20

5.2 ARCOSOLİUMLU MEZARLAR ... 20

5.3 ODA MEZARLAR ... 21

5.3.1 TEK ODALI KAYA MEZARLARI ... 21

5.3.2 İKİ ODALI KAYA MEZARLARI ... 22

6. TAKKELİ DAĞDA BULUNAN KAYA MEZARLARI ... 24

6.1 KYM01 NUMARALI MEZAR ... 24

6.2 KYM02 NUMARALI MEZAR ... 24

6.3 KYM03 NUMARALI MEZAR ... 25

6.4 KYM04 NUMARALI MEZAR ... 26

6.5 KYM05 NUMARALI MEZAR ... 27

6.6 KYM06 NUMARALI MEZAR ... 28

6.7 KYM07 NUMARALI MEZAR ... 29

6.8 KYM08 NUMARALI MEZAR ... 29

6.9 KYM09 NUMARALI MEZAR ... 30

6.10 KYM10 NUMARALI MEZAR ... 31

(3)

iii

6.12 KYM12 NUMARALI MEZAR ... 36

6.13 KYM13 NUMARALI MEZAR ... 37

6.14 KYM14 NUMARALI MEZAR ... 39

6.15 KYM15 NUMARALI MEZAR ... 41

6.16 KYM16 NUMARALI MEZAR ... 43

6.17 KYM17 NUMARALI MEZAR ... 45

6.18 KYM18 NUMARALI MEZAR ... 46

6.19 KYM19 NUMARALI MEZAR ... 48

6.20 KYM20 NUMARALI MEZAR ... 50

6.21 KYM21 NUMARALI MEZAR ... 51

6.22 KYM22 NUMARALI MEZAR ... 54

6.23 KYM23 NUMARALI MEZAR ... 55

6.24 KYM24 NUMARALI MEZAR ... 56

6.25 KYM25 NUMARALI MEZAR ... 57

7. TAKKELİ DAĞDA BULUNAN KAYA MEZARLARININ TİPOLOJİK ÇALIŞMALARI 60 8. DEĞERLENDİRME ... 67 9. SONUÇ ... 73 KAYNAKÇA ... 76 RESİMLER ... 84 ÇİZİMLER ... 185

(4)
(5)
(6)

vi ÖNSÖZ

Ölüm konusu, her insan gibi benimde yıllardır dikkatimi çeken bir konu olmuştur. Farklı dönemlere ait nekropol alanlarında Arkeolog olarak yürüttüğüm çalışmalar bu merakımı her zaman dinç tutmuştur. Gevale Kazısı kapsamında 2015 yılında Takkeli dağda 25 adet kaya mezarı gün yüzüne çıkarılmıştı. Kazı ekibinin bir üyesi olarak bu kaya mezarlarının tez çalışması olarak incelenmesi Lykaonia bölgesindeki dini inanışlara ışık tutacağı inancındaydım. Bu konu hakkındaki merakımı danışmanım Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yılmaz’ la ve kazı başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşirle paylaştım. Hem kazı ekibinde yer aldığım bir alandan hem Lykaonia bölgesinin ölü kültüne yapacağı katkıdan hem de mezarların yok olma tehlikesine karşı bir belgeleme niteliği taşımasından dolayı bu tez konusunun benim tarafımdan çalışılması uygun görülmüştür.

Bu bağlamda tezimin oluşmasında hiçbir yardımını benden esirgemeyen, bilgi ve tecrübeleri ile beni yönlendiren danışmanım Yrd. Doç. Dr Mustafa Yılmaz’a, Gevale Kazısı başkanı Prof. Dr. Ahmet Çayçı’ya ve Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir’e teşekkür ederim.

Gerek bilimsel anlamda gerekse de yaşamımda fikirleri ile bana yol gösteren Necmettin Erbakan Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ahmet Yavuz Yılmaz’a, Gevale kazısında birlikte çalıştığım Selçuk Oğuz’a, Araştırma görevlisi Ahmet Şen’e ve Hasan Hüseyin Özdemir’e teşekkür ederim.

Çalışmalarım sırasında kurum olarak desteğini esirgemeyen Selçuklu Belediyesine, Belediye başkanımız Uğur İbrahim Altay’a, İşletme ve İştirakler Müdürü Muharrem Başaltun’a ve Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Ahmet Karaca’ya, teşekkür ederim.

En önemlisi eğitim hayatım boyunca beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan; bana her türlü maddi-manevi desteği sağlayan babam Mehmet Yayla’ya, annem Türkan Yayla’ya ve kardeşlerim Ayşe Yayla ve Betül Yayla’ya teşekkür ederim.

(7)

vii ÖZET

Lykaonia Bölgesi, Prehistorik Dönemlerden itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yapmış verimli bir coğrafyanın merkezinde yer almaktadır. Bölge, Orta Anadolu’nun merkezinde bulunmasından dolayı kültürel bir yoğunluğa ve çeşitliliğe sahip olmuştur. Lykaonia Bölgesinin, en stratejik yeri ise hiç şüphesiz Takkeli dağdır. Konya ovasına hâkim bir noktada yer alan Takkeli Dağ’da, Hitit Döneminden Osmanlı Dönemine kadar yerleşim izleri görmek mümkündür. Takkeli Dağda, 2012 yılında yapılan yüzey araştırması ile ilk sistemli çalışmalar başlamıştır. 2013 yılında ise Kültür Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Müdürlüğünün izni, Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Selçuklu Belediyesinin ortaklaşa yürüttüğü proje kapsamında kazı çalışmaları başlatıldı.2015 yılındaki çalışmada açığa çıkartılan 25 adet kaya mezarı tez çalışmasının konusunu oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında bölgenin tarihi ve coğrafyası, ölü kültü, mezar mimarisinin yanı sıra bölgeler arası etkileşim hakkında bilgiler sunulmuştur. Tipoloji ve analoji çalışmaları sonucu Takkeli Dağ’da açığa çıkartılan mezarlar mimari özelliklerine göre Roma Dönemine tarihlendirilmektedir.

(8)

viii SUMMARY

The Lykaoniaregion is located in the center of a geography that has hosted many civilizations for centuries. The region has a cultural concentration and diversity due to its central location in Central Anatolia. The most strategic place in the region is undoubtedly Mount Takkeli which is located a place dominating the Konya plain. It may be seen the settlement traces from the Hittite period to the Ottoman period in Mount Takkelli The first systematic studies at Mount Takkeli was started with a surface survey in 2012. The following year, the excavations were initiated within the scope of the project jointly conducted by the Necmettin Erbakan University and Selçuklu Municipality, with the permission of the Ministry of Culture, Culture and Heritage Directorate. In the scope of this thesis, 25 rock tombs excavated in 2015 were studied. The history and geography of the region, death cult, grave architecture as well as interregional interaction were examined and the findings were given. The result of typology and analogy studies revealed that the tombs excavated in Mount Takkeli are dated to the Late Roman Period in terms of their architectural characteristics.

(9)

ix KISALTMALAR Bkz: Bakınız Cm: Santimetre Çev: Çeviren Gen: Genişlik Km: Kilometre

KST: Kazı Sonuçları Toplantısı KYM: Kaya Mezarı

M : Metre M.Ö : Milattan Önce M.S : Milattan Sonra S : Sayfa TTK: Türk Tarih Kurumu Yük: Yükseklik Yy : Yüzyıl

(10)

x ÇİZİMLER DİZİNİ

Çizim 1: KYM01 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 2: KYM02 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 3: KYM03 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 4: KYM04 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 5: KYM05 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 6: KYM06 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 7: KYM07 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 8: KYM08 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 9: KYM09 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Çizim 10: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 11: KYM11 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 12: KYM12 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 13: KYM13 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 14: KYM14 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 15: KYM15 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 16: KYM16 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 17: KYM17 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 18: KYM18 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 19: KYM19 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 20: KYM20 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 21: KYM21 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 22: KYM22 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 23: KYM23 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 24: KYM24 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI Çizim 25: KYM25 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

(11)

xi RESİMLER DİZİNİ

Resim 1: MATRAKÇI NASUHUN KONYA RESMİ

Resim 2: GEVALE KALESİNİN DETAYI

Resim 3: LYKAONİA BÖLGESİ

Resim 4: TAKKELİ DAĞIN KONUMU

Resim 5: FRİG DÖNEMİNE AİT OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN TAPINAK YAPISI

Resim 6: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY VE DOĞU YAMACINDAKİ KAYA MEZARLARI

Resim 7: GEVALE KALESİ HAVA FOTOĞRAFI

Resim 8: GEVALE KALESİ GÖZETLEME KULESİ

Resim 9: VATİKAN MÜZESİNDE BULUNAN LECTUS FUNEBRİS TEMALI LAHİT

Resim 10: ROMA ULUSAL MÜZESİNDE BULUNAN CENAZE TÖREN TEMALI LAHİT

Resim 11: USTRİUM BETİMLENMİŞ LUCİUS VERUS DÖNEMİNE AİT SİKKE (M.S

161-169)

Resim 12: KREMASYON GÖMÜ UYGULAMASININ M.S 3 YY. DA DEVAM ETTİĞİNİ

GÖSTEREN CLAUDIUS II DÖNEMİNE AİT SİKKE (M.S 270-271)

Resim 13: IRAK ERBİLDE BULUNMUŞ OLAN ÖRME TAŞLARLA YAPILMIŞ ASUR

MEZARI

Resim 14: ASUR ETKİLİ ÖRME TAŞLARLA YAPILMIŞ KÜLTEPE MEZARLARI

(12)

xii Resim 16: LAHİT FORMLU KHAMOSORİONLU KAYA MEZAR ÖRNEĞİ

(ERMENEK-KARAMAN)

Resim 17: ANA KAYAYA BİRLEŞİK İŞLENMİŞ LAHİT FORMLU

KHAMOSORİONLUKAYA MEZAR ÖRNEĞİ (ERMENEK-KARAMAN)

Resim 18: ARCOSOLİUMLU MEZAR ÖRNEĞİ (GERÇÜŞ-BATMAN)

Resim 19: ÜZERİ KEMERLİ ARCOSOLİUMLU MEZAR ÖRNEĞİ

(GÖKÇESEKİ-KARAMAN)

Resim 20: TEK ODALI KAYA MEZARI ÖRNEĞİ (TAKKELİ DAĞ)

Resim 21: BASİT KHAMOSORİONLU TEK ODALI KAYA MEZAR ÖRNEĞİ

(ERMENEK-KARAMAN)

Resim 22: LAHİT FORMLU KHAMOSORİONLU TEK ODALI KAYA MEZAR ÖRNEĞİ

(ERMENEK-KARAMAN)

Resim 23: KLİNELİ TEK ODA KAYA MEZARI ÖRNEĞİ (KİLİSTRA-KONYA)

Resim 24: ARCOSOLİUMLU TEK ODA KAYA MEZARI ÖRNEĞİ( KİBYRA-BURDUR)

Resim 25: KARMA ÖZELLİKLİ TEK ODA KAYA MEZARI (SAMANDAĞI-HATAY)

Resim 26: ARD ARDA İKİ ODALI KAYA MEZARI ÖRNEĞİ (TAKKELİ DAĞ-KONYA)

Resim 27: YAN YANA ODALI KAYA MEZARI ÖRNEĞİ (İLKADIM-SAMSUN)

Resim 28: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Resim 29: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Resim 30: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

(13)

xiii Resim 32: DOĞU YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Resim 33: DOĞU YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Resim 34: DOĞU YAMACINDA BULUNAN KAYA MEZARLARI

Resim 35: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM01 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 36: KYM01 NUMARALI KAYA MEZARIN PLANI

Resim 37: KYM01 NUMARALI MEZARIN İÇERİSİNDEKİ GÜNEY DUVARINDA YER

ALAN NİŞ

Resim 38: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM02 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 39: KYM02 NUMARALI KAYA MEZARININ GİRİŞİNDE BULUNAN KREPİS

Resim 40: KYM02 NUMARALI KAYA MEZARI İÇİRİSİNDEKİ("L" ŞEKLİNDEKİ)

KADEMELENME

Resim 41: KYM02 NUMARALI KAYA MEZARI İÇERİSİNDEKİ KLİNE ŞEKLİNİ

ANDIRAN YAPI

Resim 42: KYM02 NUMARALI MEZARIN İÇERİSİNDEKİ DOĞU DUVARINDA YER ALAN NİŞ

Resim 43: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM03 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 44: KYM03 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Resim 45: KYM03 NUMARALI KAYA MEZARIN DOĞU DUVARINDA

GERÇEKLEŞTİRİLEN TAHRİBAT

Resim 46: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM04 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 47: KYM04 NUMARALI KAYA MEZARININ GİRİŞ AÇIKLIĞINDA BULUNAN

(14)

xiv Resim 48: KYM04 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Resim 49: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM05 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 50: NUMARALI KAYA MEZARININ GİRİŞ KISMINDA BULUNAN KREPİS

Resim 51: KYM05 NUMARALI KAYA MEZARININ İÇERİSİNDE URNE YUVASI VE

SUNU İÇİN AÇILMIŞ OYUKLUKLAR

Resim 52: KYM05 NUMARALI KAYA MEZARININ GÜNEY DUVARINDA YER ALAN

NİŞLER

Resim 53: KYM05 NUMARALI KAYA MEZARININ DOĞU DUVARINDA YER ALAN

NİŞ

Resim 54: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM06 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 55: KYM06 NUMARALI KAYA MEZARININ GÜNEY DUVARINDA YER ALAN

NİŞ

Resim 56: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM07 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 57: KYM07 NUMARALI KAYA MEZARININ GİRİŞİNDE YER ALAN EŞİK

Resim 58: KYM07 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Resim 59: KYM07 NUMARALI KAYA MEZARI İÇERİSİNDE YER ALAN URNE

YUVALARI

Resim 60: TAKKELİ DAĞIN BATI YAMACINDA YER ALAN KYM08 NUMARALI KAYA

MEZARI

Resim 61: KYM08 NUMARALI KAYA MEZARININ PLANI

Resim 62: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM09 NUMARALI

KAYA MEZARI

(15)

xv Resim 64: KYM09 NUMARALI KAYA MEZARINDAKİ URNE YUVASI

Resim 65: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM10 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 66: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARIN DOĞU DUVARI

Resim 67: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARIN BATI DUVARI

Resim 68: KYM10 NUMARALI MEZARIN DUVAR ÜZERİNDEKİ ("Z" ŞEKLİNDEKİ)

KADEMELENMESİ

Resim 69: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARIN KUZEY DUVARI

Resim 70: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARIN GÜNEY DUVARI

Resim 71: KYM10 NUMARALI KAYA MEZARINDA BULUNAN URNE YUVASI

Resim 72: KYM10 NUMARALI MEZARDA BULUNAN SIĞ OYUKLUK

Resim 73: KAYA SERTLİĞİNİN İŞÇİLİK ÜZERİNE ETKİSİNİ GÖSTEREN ÖRNEK

Resim 74: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM11 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 75: KYM11 NUMARALI KAYA MEZARIN GİRİŞİNDEKİ ÖRME DUVAR YAPISI

Resim 76: KYM11 NUMARALI KAYA MEZARIN PLANI

Resim 77: KYM11 NUMARALI MEZAR İLE KYM12 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 78: KYM11 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARINDA YER ALAN NİŞ

Resim 79: KYM11 NUMARALI MEZARDE YER ALAN SONRAKİ DÖNEMLERDE

(16)

xvi Resim 80: KYM11 NUMARALI MEZAR İÇERİSİNDEKİ URNE YUVASI

Resim 81: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM12 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 82: KYM12 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARI VE DİĞER MEZARA

BAĞLANTIYI SAĞLAN BATI DUVARI ÜZERİNDEKİ AÇIKLIK

Resim 83: KYM12 NUMARALI MEZARIN OVAL OLAN BATI VE KUZEY DUVARLARI

Resim 84: KYM12 NUMARALI MEZARIN OVAL OLAN DOĞU VE KUZEY DUVARLARI

(NİŞ YAPISI)

Resim 85: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM13 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 86: GİRİŞ AÇIKLIK AKSLARI AYNI DOĞRULTUDA KYM10-KYM13 VE

KYM12-KYM15 NUMARALI MEZARLAR

Resim 87: KYM13 NUMARALI KAYA MEZARIN PLANI

Resim 88: KYM13 NUMARALI MEZAR İLE KYM14 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 89: SELÇUKLULAR DÖNEMİNE AİT OLAN SARNIÇ YAPISI MEZAR

İÇERİSİNDEN SARNICA AÇILMIŞ OLAN AÇIKLIK

Resim 90: KYM13 NUMARALI MEZARIN GİRİŞ AÇIKLIĞININ DOĞUSUNDAKİ HAÇ

MOTİFİ

Resim 91: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM14 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 92: KYM14 NUMARALI MEZARIN KUZEYBATIYA DOĞRU GENİŞLETİLEN KISMI

Resim 93: KYM14 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARI VE DUVARIN ÖNÜNDEKİ

KLİNE YAPISI

Resim 94: KYM14 NUMARALI MEZAR İÇERİSİNDEKİ NİŞ YAPILARI

(17)

xvii Resim 96: KYM14 NUMARALI MEZAR İÇERİSİNDEKİ SIĞ OYUKLUKLAR

Resim 97: KYM14 NUMARALI MEZAR İLE KYM13 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 98: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM15 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 99: KYM15 NUMARALI MEZARIN PLANI

Resim 100: KYM15 NUMARALI MEZAR İLE KYM16 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 101: KYM15 NUMARALIKAYA MEZARIN ASIL MEZAR ODASI

Resim 102: KYM15 NUMARALI MEZARIN ÖN ODASINDA BULUNAN NİŞLER

Resim 103: KYM15 NUMARALI MEZARIN ASIL MEZAR ODASINDA BULUNAN NİŞ

YAPISI

Resim 104: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM16 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 105: KYM16 NUMARALI KAYA MEZARIN PLANI

Resim 106: KYM16 NUMARALI MEZAR İLE KYM18 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 107: KYM16 NUMARALI MEZAR İLE KYM15 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 108: KYM 16 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARINDA YER ALAN NİŞ YAPISI

Resim 109: KYM16 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARI ÜZERİNDEKİ NİŞLER

Resim 110: KYM16 NUMARALI MEZARIN URNE YAPISININ BULUNDUĞU YER

Resim 111: KYM16 NUMARALI MEZARIN ÜZERİNDE YER ALAN KYM17 NUMARALI

(18)

xviii Resim 112: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM17 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 113: KYM17 NUMARALI MEZARIN DROMOSU VE TAHRİBATA UĞRAMIŞ GİRİŞ

ÖN KISMI

Resim 114: KYM17 NUMARALI MEZARIN İÇ KISMI VE OVALLEŞTİRİLMİŞ

DUVARLARI

Resim 115: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM18 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 116: KYM18 NUMARALI MEZARIN GİRİŞİNDEKİ EŞİK

Resim 117: KYM18 NUMARALI MEZARIN PLANI

Resim 118: KYM18 NUMARALI MEZAR İLE KYM19 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 119: KYM18 NUMARALI MEZAR İLE KYM16 NUMARALI MEZARI BİRBİRİNE

BAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 120: KYM18 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARINDA BULUNAN NİŞ YAPISI

Resim 121: KYM18 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARINDA BULUNAN NİŞ

YAPILARI

Resim 122: KYM18 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARINDA BULUNAN NİŞ YAPISI

Resim 123: KYM18 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARINDA BULUNAN NİŞ YAPISI

Resim 124: KYM18 NUMARALI MEZAR İÇERİSİNDEKİ URNE YUVASI

Resim 125: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM19 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 126: KYM19 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARI VE DUVAR ÜZERİNDEKİ

NİŞ YAPISI

Resim 127: KYM19 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARI VE KYM20 NUMARALI

(19)

xix Resim 128: KYM19 NUMARALI MEZARIN OVALLEŞTİRİLMEYE GİDİLMİŞ OLAN

KUZEY DUVARI

Resim 129: KYM19 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARI VE KYM18 NUMARALI

MEZAR İLE BAĞLANTIYI SAĞLAYAN AÇIKLIK

Resim 130: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM20 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 131: KYM20 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARI( NİŞ YAPISI VE DEFİNECİ

TAHRİBATI)

Resim 132: KYM20 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARI VE ÜZERİNDEKİ TAHRİP

EDİLMİŞ NİŞ YAPISI

Resim 133: KYM20 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARI KYM19 NUMARALI MEZAR

İLE BAĞLANTIYI SAĞLAYAN AÇIKLIK VE SUNU İÇİN AÇILMIŞ OYUKLUK

Resim 134: KYM20 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARI VE ÜZERİNDEKİ NİŞ

YAPILARI

Resim 135: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM21 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 136: KYM21 NUMARALI MEZARIN GİRİŞİNDEKİ EŞİK

Resim 137: KYM21 NUMARALI MEZARIN ÖN ODASI(DOĞU DUVARI) VE NİŞ

YAPILARI

Resim 138: KYM21 NUMARALI MEZARIN ÖN ODASI(BATI DUVARI) VE NİŞVE

OYUKLUK YAPISI

Resim 139: KYM21 NUMARALI MEZARIN ÖN ODASI (GÜNEY DUVARI) VE YERDEKİ

OYUKLUKLAR

Resim 140: KYM21 NUMARALI MEZARIN ÖN ODASI(KUZEY DUVARI)

Resim 141: KYM21 NUMARALI MEZARIN ASIL MEZAR ODASI (DOĞU DUVARI)

Resim 142: KYM21 NUMARALI MEZARIN ASIL MEZAR ODASI (KUZEY DUVARI)

Resim 143: KYM21 NUMARALI MEZARIN ASIL MEZAR ODASI VE DEFİNECİ

(20)

xx Resim 144: KYM21 NUMARALI MEZARIN ASIL MEZAR ODASI (GÜNEY DUVARI)

Resim 145: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM22 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 146: KYM22 NUMARALI MEZARIN PLANI

Resim 147: KYM22 NUMARALI MEZARIN GİRİŞ KISMINI DARALTAN SERT KAYAÇ

YAPISI

Resim 148: KYM22 NUMARALI MEZARIN GİRİŞ KISMINI DARALTAN SERT KAYAÇ

YAPISI ÜZERİNDEKİ HAÇ MOTİFİ

Resim 149: KYM22 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARINDA YER ALAN NİŞ

YAPILARI

Resim 150: KYM22 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARINDA YER ALAN NİŞ

Resim 151: KYM22 NUMARALI MEZARIN İÇERİSİNDE ÇIKARILAN KIRIK EL

DEĞİRMENİ

Resim 152: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM23 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 153: KYM23 NUMARALI MEZARIN DROMOS DUVARI ÜZERİNE ÖRÜLEREK

OLUŞTURULAN AVLU

Resim 154: KYM23 NUMARALI MEZARIN GİRİŞ AÇIKLIĞIN ÖNÜNE YAPILMIŞ OLAN

OCAK YAPISI

Resim 155: KYM23 NUMARALI MEZARIN PLANI

Resim 156: KYM23 NUMARALI MEZARIN DUVARLARINDAKİ METAL ÇİVİ İZLERİ

Resim 157: KYM23 NUMARALI MEZARIN DUVAR ÜZERİNDEKİ TAŞÇI ALET İZLERİ

Resim 158: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM24 NUMARALI

KAYA MEZARI

(21)

xxi Resim 160: KYM24 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARI

Resim 161: KYM 24 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARI

Resim 162: KYM24 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARI VE GİRİŞ AÇIKLIĞIN

ÖNÜNDEKİ TAŞ MERDİVEN

Resim 163: KYM24 NUMARALI MEZARIN DUVAR ÜZERİNDEKİ TAŞÇI ALET İZLERİ

Resim 164: TAKKELİ DAĞIN GÜNEY YAMACINDA YER ALAN KYM25 NUMARALI

KAYA MEZARI

Resim 165: KYM25 NUMARALI MEZARIN KOT SEVİYESİ VE KYM23 NUMARALI

MEZAR İLE AYNI DOĞRULTUDAKİ GİRİŞ AÇIKLIK AKSI

Resim 166: KYM25 NUMARALI MEZARIN GİRİŞİNE İŞLENMİŞ OLAN HAÇ MOTİFİ

Resim 167: KYM25 NUMARALI MEZARIN DOĞU DUVARI VE ÜZERİNDEKİ NİŞ YAPISI

Resim 168: KYM25 NUMARALI MEZARIN BATI DUVARI VE ÜZERİNDEKİ DEFİNECİ

TAHRİBATI

Resim 169: KYM25 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARI

Resim 170: KYM25 NUMARALI MEZARIN GÜNEY DUVARI

Resim 171: KYM25 NUMARALI MEZARIN KUZEY DUVARI ÜZERİNDEKİ NİŞ

YAPILARI

Resim 172: SOL RESİM:KYM09 NUAMARALI MEZAR SAĞ RESİM:KYM23 NUMARALI

MEZAR KAYAÇ YAPISINDAKİ SERTLİKTEN KAYNAKLANAN İŞÇİLİK FARKI

Resim 173: SIZMA KÖYÜNDEKİ KAYAÇ YAPISI YUMUŞAK OLAN KAYA MEZARLARI

Resim 174: KİLİSTRADA SERT KAYAÇ YAPISINA SAHİP CEPHE VURGUSU OLAN

KAYA MEZAR ÖRNEĞİ

Resim 175: SİLLE MAHALLESİ İLE SİLLE BARAJININ ARASINDA KALAN GÖLEVİ

(22)

xxii Resim 176: KÜÇÜK MUHSİNE KÖYÜNDE BULUNAN GEÇ ROMA DÖNEMİNE AİT

KAYA MEZARI

Resim 177: SOLDAKİ RESİM: KÜÇÜKMUHSİNE KÖYÜNDEKİ TAVANI MAHYA KİRİŞLİ

ÜÇGEN ÇATILI KAYA MEZARISAĞDAKİ RESİM: TAKKELİ DAĞDA BULUNAN TAVANI DÜZ ŞEKİLDE İŞLENMİŞ OLAN KAYA MEZARI

Resim 178: SOLDAKİ RESİM: KİLİSTRA BULUNAN OVAL PLANLI KAYA MEZARI

SAĞDAKİ RESİM: SİLLE MAHALLESİ GÖL EVİ MEVKİİNDE BULUNAN OVAL PLANLI KAYA MEZARI

Resim 179: KYM11 NUMARALI MEZARIN TAŞ VE ÇAMURLA ÖRÜLEN GİRİŞİ

Resim 180: TAKKELİ DAĞDA BULUNAN GİRİŞ AÇIKLIK AKSLARI AYNI

DOĞRULTUDA OLAN KAYA MEZARLARI

Resim 181: SOLDAKİ RESİM: KİLİSTRADA BULUNAN KAYA MEZAR CEPHESİ

SAĞDAKİ RESİM: KÜÇÜK MUSİNE KÖYÜNDE BULUNAN KAYA MEZAR CEPHESİ

(23)

1 1. GİRİŞ

AMAÇ

Ölüm, insanoğlunun var olduğu günden beri gizemini koruyan bir konu olarak varlığını sonsuza dek sürdürecektir. İnsan kendi yaşamının son bulmasını kabullenemediğinden dolayı ölüme çeşitli anlamlar yüklemişlerdir. Bu anlamlandırma çabaları beraberinde dini inanışları ve ölüm ritüellerini ortaya çıkarmıştır. Dini inanışlar ve ölüm ritüelleri gömü geleneğinin manevi unsurunu oluşturmaktadır. Gömü geleneğinin maddi unsuru olarak ise karşımıza mezarlar çıkmaktadır. Mezarlar üzerinde yapılan detaylı araştırmalar hem gömü geleneğinin manevi unsuruna ışık tutacak hem de arkeolojinin ölüm hakkındaki literatür çalışmalarına katkıda bulunacaktır. Bu tez konusunun seçilmesi ile de Lykaonia bölgesindeki Roma Dönemi dini inanışlarına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır.

KAPSAM

Takkeli dağda ilk sistemli çalışmalar 2012 yılında başlamıştır. 2012 yılında Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümünün Kültür Bakanlığı izniyle yürüttüğü yüzey araştırmalarında Selçuklu Dönemine tarihlendiği düşünülen kale kalıntıları, sarnıç kuyuları, Frig Dönemine tarihlendiği düşünülen tapınak yapısı ve Roma Dönemine tarihlendiği düşünülen kaya mezarları tespit edilmiştir.

Akabinde ise 2013 yılında Kültür Bakanlığı, Necmetin Erbakan Üniversitesi ve Selçuklu Belediye iş birliği ile Takkeli dağda Gevale Kazısı adında ilk sistemli kazı çalışmaları başlatılmıştır. 2013-2015 yılları arasında yürütülen kazı çalışmalarında toplamda 25 adet kaya mezarı gün yüzüne çıkarılmıştır. Gün yüzüne çıkarılan kaya mezarlarının 8 âdeti batı yamacı, 17 âdeti ise güney yamacı üzerinde yer almaktadır. Bu kaya mezarları detaylı bir şekilde incelenerek bu tezin konusunu oluşturmuştur.

YÖNTEM

Bu tez konusu ile Takkeli dağdaki kaya mezarlarının yapım tekniği, plan yapısı, tipolojik ve karşılaştırma çalışmaları, gömü biçimleri incelenerek Lykaonia bölgesindeki Roma Dönemi dini inanışlarına katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmaların öncesinde ise Bölgede araştırma yapan kişilerin akademik çalışmaları incelenmiştir. Daha sonra ise Roma döneminde ölü gömme gelenekleri ve kaya mezar tipolojileri araştırılmıştır. Bu araştırmalar tez içerisinde ana hatları ile yer almıştır.

(24)

2 2. LYKAONİA BÖLGESİ VE TAKKELİ DAĞIN TARİHİ VE ÇOĞRAFYASI

2.1 ARAŞTIRMA TARİHÇESİ

Takkeli dağ geçmişi Hititlere kadar gittiği düşünülen ve jeopolitik konumu nedeni ile bünyesinde birçok medeniyeti barındırmış bir yerdir. Günümüzde Kültür Bakanlığı, Selçuklu Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesinin işbirliği ile Gevale Kazısı ismi ile çalışmalar yürütülmektedir.

Takkeli dağ ile ilgili ilk görsel bilgileri 16. yy da Osmanlı döneminde yaşamış olan Matrakçı Nasuh isimli bir minyatür ustasından öğrenmekteyiz. Asıl ismi Nasuh bin Karagöz bin Abdullah el-Bosnavîdir. Sopalarla oynanan ve bir tür savaş oyunu olan matrak adlı sporda

ustalığından dolayı matrakçı lakabıyla anılmıştır1. Matrakçı Nasuh’un kendine has

minyatür-harita karışımı bir üslubu vardı. Eserlerinde yeryüzünün kuşbakışı görünümünü resmederdi. Buna karşın şekilleri tepeden değil, sanki karşıdan görüyormuş gibi çizerdi. Bu minyatürlerinden birinde de halk dilinde Takkeli Dağ ve Gevale Dağı diye bilinen bu dağları işlemiştir. İki dağ karşılıklı olarak resmedilmiş olup, iki dağın üzerinde de kaleler betimlenmiştir (Resim1). Kalelerin surları ve surlar içerisinde yer alan yapılar net bir şekilde verilmiştir. Bu minyatürde diğer bir ayrıntı ise Takkeli Dağ üzerinde yer alan kalenin surlarının altındaki kısımda iki yerin siyah bir şekilde verilmesidir. Minyatüre ilk bakıldığında sanki dağın doğu cephesinin resmedildiği görülmektedir. Takkeli Dağda yer alan kaya mezarlarının dağılımı da doğu cephesinden başlayıp dağın batı cephesine kadar uzanmaktadır. Belki de Matrakçı Nasuh minyatüründe kale surları altındaki siyahlık ile kaya mezarlarının varlığına değinmek istemiştir. Çünkü minyatürde yer alan siyah derin boşlukların bulunduğu yer ile kaya mezarlarının gün yüzüne çıkarıldığı yerin konumu arasında paralellik gözlenmektedir (Resim2).

1937 yılında Konya Halk Evlerinin ayda bir yayınladığı KONYA Halkevi Aylık Kültür Dergisinin 12. sayısında İbrahim Hakkı Konyalı tarafından “Takkeli dağ adını nereden aldı” isimli makalesinde sadece Takkeli dağın adına yer vermiştir2

. Daha sonra İbrahim Hakkı Konyalı 1964 yılında yayınladığı “Abideleri ve Kitabeleri ile Konya Tarihi” adlı kitabında

1

http://osmanli.site/sanat-osmanli-sanatci/onemli-sanatcilar-ve-kurumlar/matrakci-nasuh-kimdir-hayati-sanati-minyaturleri-bilgileri/

(25)

3 Takkeli dağa daha genişçe yer vermiştir3. Böylelikle Takkeli dağ üzerindeki yapılar daha

geniş kitlelerce duyulmaya başlamıştır.

Takkeli dağ ile ilgili bilimsel çalışmaların ilki ise yüzey araştırmaları ile başlamıştır. Yüzey araştırması o dönem Prof. Dr. Nejat Göyünç, Prof. Dr. Wolf Hütteroth ,Yrd. Doç. Dr. Hasan Bahar ve Araş. Gör. Mustafa Özadaşık tarafından yürütülmüştür. Bu araştırma 1991 yılında yapılmıştır4. Yine diğer bir yüzey araştırması ise 1993 yılında yapılmıştır. Bu yüzey

araştırmasına o dönem Yrd. Doç. Dr. Hasan Bahar, Arş. Gör. Dr. Ali Galip Baltaoğlu ve Arş. Gör. Güngör Karauğuz katılmıştır. Bu araştırmalar ise Hasan Bahar tarafından 1994 yılında “Takkeli Dağ (Kevele Kalesi) ve Konya Tarihi Bakımından Önemi” adında bir makale olarak Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisinde yayınlanmıştır5. Yapılan yayın.

Tarihi Kalıntılar başlığının alt başlığında Kaya mezarlarına değinilmiştir. Fakat mezar içerisinin toprakla kaplı olmasından dolayı çizim ve ölçüye yer verilememiş ve bu da makaleye yansıtılamamıştır6

.

1998 yılında Konya Ticaret Odasının çıkardığı İpek yolu Dergisinin 11. sayısında İbrahim Gündüz “Takkeli Dağ’da Kevele Kalesi” adlı makalesinde kaya mezarlarına da değinmiştir. Bu makalede sadece 4 adet kaya mezarına yer verilmiştir7

.

2002 yılında ise Prof. Dr. Güngör Karauğuz ve Halil İbrahim Kunt tarafından yazılan Eski Çağ Kaleleri isimli kitabın bir kısmında Takkeli Dağa da yer almıştır. Takkeli Dağın fiziki konumundan mekânsal unsurlarından bahsedilmiştir. Mekânsal unsurlar içerisinde Orta Çağdan kalma kale surlarına, tapınak yapısına ve kaya mezarlarının varlığına değinilmiştir8

.

Takkeli dağ ile ilgili diğer bir çalışma ise bir yüksek lisans tezinde ele alınmıştır. Bu yüksek lisans tezi 2008 yılında Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı Eski Çağ Tarih Bilimi alanında yapılmıştır. İ. Baytak isimli kişi tezinde Lykaonia Bölgesi Kaya Mezarları konusu içerisinde Takkeli Dağda yer alan kalıntılardan bahsetmiştir. Kaya mezar kalıntılarına kısa bir şekilde değinilmiştir9. Çok az sayıda kaya mezarının ölçülebildiği kadarı ile de çizimler yapılmış ve tezde yer almıştır.

3 Konyalı 1964, 169. 4 Bahar 1994, 320. 5 Bahar 1994, 313. 6 Bahar 1994, 319. 7 Gündüz 1998, 27. 8 Karauğuz; Kunt 2004, 20. 9 Baytak 2008, 91.

(26)

4 Konu ile ilgili en kapsamlı çalışma ise Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Şimşir tarafından 2012 yılında başlatılmıştır. 2012 yılında yapılan yüzey araştırması 2013 yılında 31. Araştırma Sonuçları Toplantısının 1. cildinde yayınlanmıştır10. “

Gevale Kalesi Ve Çevresi Araştırmaları” bildiriminde mimari unsurlar içerisinde kaya mezarlarına da değinilmiştir11

. Bu yüzey araştırması bir sonraki sene Kültür Bakanlığından gerekli izinlerin alınması ile resmi kazı projesine dönüşmüştür. Bu proje kapsamında Gevale Kazısı, Konya Müzeler Müdürlüğü ile Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanlığında ve Selçuklu Belediyesi sponsorluğunda yürütülmektedir.

2013 yılında başlayan Gevale Kazısında tapınak, potern yapısı ve batı cephesinde yer alan 8 adet kaya mezarı gün yüzüne çıkarılmıştır. 2014 yılındaki kazılar ise dağın zirvesindeki yapılarda yoğunlaşılmıştır. 2013 ve 2014 yıllarında yapılan kazı çalışmaları ise 37. Kazı Sonuçları Toplantısında yerini almıştır. “Gevale Kalesi 2013-2014 Kazı Buluntuları” adı altında bildirimi yapılmıştır12

.

2015 yılında yürütülen kazı çalışmaları ise dağın zirvesindeki kale yapısı içerisinde ve güney yamaç üzerinde yapılmıştır. Güney yamacı üzerinde 17 adet kaya mezarı gün yüzüne çıkarılmıştır. Batı yamaç üzerinde yer alan 8 adet mezar ile birlikte toplamda 25 adet kaya mezarı gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu kaya mezarları detaylı bir şekilde incelenerek bu tezin konusunu oluşturmuştur.

2.2 TAKKELİ DAĞIN JEOPOLİTİK KONUMU

Antik Çağda Lykaonia olarak adlandırılan bölge, günümüzde büyük oranda Konya Ovası’nın topraklarıyla sınırlıydı. Bu bölge Konya ile Ereğli arasında 1000 m izohipsinin çevrelediği yarım ay seklinde, geniş bir ovadır. Kuzeyde Tutup Beli, Takkeli Dağ, Aşağı Pınarbaşı; güneyde Çumra-Kılbasan arası, Ereğli ve doğuda Karapınar, Hasan Dağı ile Hodul Dağı etekleri yer almaktadır13

(Resim3).

Takkeli dağ ise Konya şehir merkezinin 10 km batısında yer almaktadır. Takkeli dağın ortalama yükseltisi 1675 metredir. İsmini dağın yapısının bir takkeyi andırmasından dolayı almıştır. Takkeli Dağın doğu yamaçlarının bittiği yerde Saray Köyünün sınırları

10 Çaycı; Şimşir; Mimiroğlu 2013, 276. 11 Çaycı; Şimşir; Mimiroğlu 2013, 279. 12

Çaycı; Şimşir 2015, 539.

(27)

5

başlamaktadır. Kuzey batısında ise Sulutas Köyü yer almaktadır14

. Dağ Konya ovasına hâkim bir noktada yer almaktadır(Resim4). Jeopolitik konumu itibari ile yüzyıllardır iskân görmüştür. Volkanik bir dağ olan Takkeli Dağ’ın kayaç yapısı oldukça yumuşaktır. Oldukça engebeli bir topografyaya sahiptir.

Takkeli Dağın 2 km kuzeyinde ise Büyük Gevale Dağı bulunmaktadır. Bu dağın yükseltisi ise 1750 metredir. Büyük Gevale dağıda ortaçağ döneminde imar faaliyetleri görmüş ve bu imarlaşma faaliyetlerinin kalıntıları günümüze kadar varlığını korumuştur15

. Takkeli Dağda birçok medeniyetin izlerine rastlamak mümkündür. Kuzey yamacında yer alan tapınak yapısının Frigliler dönemine ait olduğu düşünülmektedir(Resim5). Doğu, batı ve güney yamaçlarda yer alan kaya mezarları (Resim6) Roma Dönemine ait iken dağın zirvesinde ise Selçuklular döneminden kalma Gevale Kalesi bulunmaktadır(Resim7). Dağın en iyi korunagelmiş yapısı ise güneydoğuda yer alan gözetleme kulesidir16(Resim8).

2.3 BÖLGENİN VE TAKKELİ DAĞIN TARİHÇESİ

Anadoluda yerleşime iskân olan en erken örnekler Paleolitik Çağ’a gitmektedir. Paleolitik Çağda Konya çevresinde Beyşehir ve Suğla Gölleri etrafında yerleşimler görülmektedir. S.Solecki, D.French, W.Farrand, K:Kökten bu Paleolitik yerleşimleri üzerine araştırmalarda bulunmuşlardır. Bu alanda en erken yerleşim yeri M.Ö 400.000 yıl öncesine gitmektedir17. Suğla Gölü batısındaki Kürtün İni Mağarası bu örnekler arasındadır18

.

Çanak çömleksiz Neolitik Döneme ait bir örnek ise Seydişehir’in yaklaşık 10 km uzağındaki Görtük Tepede görülmektedir19

.

Neolitik Dönem de ise Konya çevresinde bilinen en iyi örnek ise Çatalhöyük yerleşimidir20. Bu dönemin en belirgin özelliği ise avcı toplayıcı toplumların, yerleşik hayata geçmesi ve besin üreticiliği yapmasıdır. Yani tüketici toplumdan üretici toplum hayatına geçiş sağlamalarıdır. Böylelikle Anadolu’da artık konut mimarisi ortaya çıkmaya başlamıştır. Köy

14 Çaycı; Şimşir 2015, 539. 15 Çaycı; Şimşir 2015, 539. 16 Çaycı; Şimşir 2015, 540. 17Tekin 1995, 20-21; Bahar, 2001b, 16. 18 Bahar 1991, 50. 19 Solecki 1964,129-140. 20 Tood 1976, 10; 1980, 13-19; Bahar 1991, 55-59.

(28)

6

yaşamının başlangıcı ile birlikte, ortak yaşama kuralları ortaya çıkmıştır21. Takkeli Dağa en yakın yerleşmelerden biri olan Tatköyde de yapılan araştırmalarda Neolitik Döneme ait izlere rastlanılmıştır22

.

Tunç çağında ise karşımıza Karahöyük yerleşimi çıkmaktadır23. Fakat bölgedeki en yoğun yerleşme Hititler Döneminde ortaya çıkmıştır. M.Ö 1400 yıllara gelindiğinde Anadolu’ya Hitit egemen olmuş ve bölgede de etkisini göstermiştir. Konya bölgesindeki Hitit eserleri, bölgede güçlü bir şekilde varlık sürdürdüklerinin en iyi göstergesidir. Konya civarındaki Karahüyük’te24, Alaaddin Tepesi’nde, Sızma ve Evdireşe’de vs. Hitit eserleri bulunmaktadır 25

. Konya çevresinde ise, Kızıldağ 26 (Karacadağ), Köylütolu-Köylütoğlu(Ilgın)27

Hitit anıt yazıtı, Hatip-Kurunta Anıtı28, Eflatunpınar29, İvriz30, Fasıllar31 ve Yalburt32 merkezlerde Hitit anıtları bulunmaktadır. Anadolu’daki Hitit egemenliğine son veren Phryg’ler bıraktıkları tümülüs, kaya mezarları ve boya ocakları ile dikkati çekerler.

Anadolu’ya M.Ö. 1200 yıllarında Trakya taraflarından geldikleri bilinen Phrygler’in Konyada da izleri görülmektedir. 1941 yılında Alaaddin Tepesinde yapılan kazılarda Phryg eserine rastlanılmıştır. Bu kazılar Türk Tarihi Kurumu tarafından yürütülmüştür33

.W.M. Calder bölgede yaptığı araştırmalar sonucunda Konya çevresinin Phryg kültürünü Roma dönemine kadar taşıdığını ileri sürmektedir 34

. Zaten M.Ö. 8–7 yüzyıllarında Konya “Kawania” adıyla bilinen Frig kentidir35

.

Demir Çağı’nda ise Konya’nın içerisinde kaldığı Lykaonia bölgesi, Akdeniz, Batı ile kuzey kültürlerinin etkisi altında kalmıştır. Phryglerin siyasi gücünü kaybettiği M.Ö. 7. yy başlarından sonra Lydia egemenliğine girmiştir. Lykaonia bölgesi ve İkonium(Konya) Büyük İskender’in Anadolu’yu istilasına kadar da Lydia’lılarda kalmıştır36

. 21 Esin 1979, 227; Bahar 1991, 51-52. 22Bahar, 1993, 314-315. 23 Calder-Cormack 1962, 16-17. 24 Loyd-Mellart 1962 104-114; 1965, 72; ALP A. 1984, 45. 25 Önder 1950, 13. 26 Bahar 2001a, 192. 27 Koşay 1951, 5. 28 Bahar 1996b, 5; 1996e, 22-26.

29 Garstang, 1910: 174; Naumanne, 2001: 115; Koşay, 1951: 5; Dülgerler, 1984: 9

30 Önder, 1950: 13; Gurney, 1961: 3; Ünal, 2002: 32,34; Akurgal, 2003: 147; Bahar, 2005a: 191 31 Sterret, 1888b: 167-170; Naumanne, 2001: 115; Koşay, 1951: 5

32

Temizer, 1984: 53; Bahar, 1996a: 157; Baştak,1944: 75

33 Akok 1970,61.

34 Bahar 1994, 315; Uçankuş 2002, 139. 35Özönder 1998, 38.

(29)

7

Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılında Anadolu topraklarına girmesiyle Anadolu’nun kaderi değişmiştir. Bununla birlikte hem Lykaonia bölgesinin hem de İkonium’un da kaderi değişmiştir37. Anadolu üzerindeki hâkimiyet el değiştirerek Büyük İskender’e geçmiştir. Büyük İskender M.Ö. 13 Haziran 323’de Babilonia’da öldüğünde toprakları varisleri olan generalleri arasında bölüşülmüştür38

.

M.Ö. 321 yılında generaller arasındaki yapılan anlaşma ile Lykaonia bölgesinin hâkimiyeti doğu ordularının başkomutanı olan “tek gözlü” lakaplı Antigonos’un yönetimi altına girmiştir39. Büyük İskender’in varisleri olan generaller arasında M.Ö 301 yılında Ipsos savaşı çıkmıştır40

. Generallerden Lysimakhos ve Seleukos bir cephede yer alırken diğer cephede generallerden Antigonos ve Demetrios yer almaktaydı. Lysimakhos ve Seleukos savaşın galip tarafıydı41

. Antigonos’un toprakları paylaşılmış olup, Lykaonia bölgesi Seleukos’un hâkimiyetine girmiştir42. Lysimakhos’un ölümü ile birlikte M.Ö 281 yılında hemen hemen tüm Anadolu’nun hâkimiyeti Seleukos’a geçmiştir43

.

M.Ö 215 yılında ise III. Antiokhos ile toprakları genişletme politikası devam etmiş ve bu durum Bergama ve Rodos krallıklarını rahatsız etmiştir44. Rahatsız olan bu krallıklar Roma Devletinden yardım istemişlerdir. M.Ö 196 yılında Antiokhos, Roma Devleti ile diplomatik anlaşma sağlamak istemiş fakat başarılı olamamıştır. Roma Devleti ile savaşan Antiokhos savaşı kaybetmiştir. M.Ö 188 yılında Roma Senatosundan yetkili 10 kişi ile birlikte III. Antiokhos Apameia Barışı sağlanmıştır45. Bu barış ile Antiokhos Torosların ötesine çekilecek bu yerlerin hâkimiyeti Roma Devletine yardım eden Bergama ve Rodos’a verilecekti. Böylelikle Lykaonia ve İkonium’un geleceği Eumenes’e bırakılmıştır46

.

Uzun bir süre Bergama Krallığının egemenliğinde kalan Lykaonia bölgesi ve tüm Bergama toprakları M.Ö 133 yılında III. Attalos’un vasiyeti üzerine Roma Devletine bağlanmıştır.

Roma Devleti eyaletler ile yönetilen bir devletti. M.Ö 102 yılında Praetor (maliye bakanı) Marcus Antonius korsan merkezi haline gelen Kilikia, Pamphylia, Pisidia, Phrygia’ yı

37

Özsait 1982a, 338-340; Dülgerler 1984, 9.(Granikos Savaşı)

38 Özsait, 1982a: 341 39 Özsait 1985, 28. 40 Özsait 1982a, 347. 41 Günaltay 1951, 65. 42 Özsait 1985, 101; Bahar 1994, 315. 43 Özsait 1982a, 348. 44 Jones, 1937, 129. 45 Umar 1999, 15. 46 Jones 1937, 129.

(30)

8

da içine alan Kilikia eyaletini kurmuştur. Lykaonia M.Ö 1. yy da bu eyalet sınırları içerisinde yer almaktaydı47

.

M.Ö 64 yılında Pompeius, Pontos Kralını ağır bir yenilgiye uğratmıştır48. Bu savaştan sonra Lykaonia bölgesi Kilikia Eyaletinin altı bölgesinden biri olarak kalmaya devam etmiştir 49. Pompeius küçük Asya’da korsanlarla çok mücadele vermiş ve Lykaonia bölgesindeki korsanlık faaliyetlerini bitirdikten sonra bölgeyi Laodikeialı Polemon’a vermiştir. Lykaonia’nın merkezi olan İkonium Polemon’nun krallığının başkentiydi50

.

Pompeius’un Lykaonia’yı verdiği Antipater, daha sonraki dönemlerde fırsatları kendi yönünde değerlendirerek bir eşkıya şefi olmuştur. Cicero’nun dostu olan Amyntas Antipateri yenerek topraklarını zapt etmiştir51. Böylelikle eşkıya yatağı durumundaki Lykaonia, Kilikia, Thrakheia ve Pisidia ile Pamphylia’nın bir bölümünü Amyntas krallığına katmıştır52(M.Ö. 36-25). Amyntas M.Ö 25 yılında İsauria bölgesine düzenlediği seferde Homanadlar’ın bir pususu sonucunda Suğla Gölü çevresinde öldürüldü. Son Galatia Kralı Amyntas’ın ölümü ile ardında büyük bir toprak bırakmıştır.

Bu geniş topraklar M.Ö 25 yılında Augustus tarafından (Kilikia ve Pamphylia dışındaki yerler)birleştirilmiştir. Birleştirdiği bu topraklarda Provincia Galatia Eyaletini kurmuştur53. Bu eyalet doğrudan Augustus’a bağlıydı. Lykaonia bu eyaletin beş bölgesinden biriydi. Galatia Eyaleti, Roma egemenliği döneminde artık iyice büyümüş, Pisidia, Lykaonia, Doğu Phrygia, Paphlagonia’nın iç kesimleri ve Pontos’un Trapezos’a değin uzanan bölümlerini içeren bu eyaletlerin en geniş kapsamlısı olmuştu54

.

Augustus’tan sonra gelen Tiberius (M.S. 14-37) Galatia-Kappadokia eyaletini birbirinden ayırmıştır. Asıl Galatya, İç Paflagonia, Lykaonia ve Kuzey Pisidya olarak değişmiştir. Galatya-Kappadokia eyaleti neredeyse Küçük Asya’nın yarısını kapsamaktaydı55

. Roma devrinde Ikonium, Lykaonia bölgesinin önemli ve stratejik şehirlerinden biri oldu ve zaman zaman Kilikia ve Galatia eyaletlerine bağlandı.

47 Bosch 1957, 41. 48 Özsait 1982a, 365. 49 Atlan 1970, 146. 50 Bahar 1991, 92. 51 Özsait 1982b, 282; 1985, 83. 52 Bosch 1949, 176. 53 Bahar 1991, 93; 1994, 315; Sevin 2001, 215. 54 Sevin 2001, 216. 55 Özsait 1985, 99.

(31)

9

M.S 50 yılında ise Lykaonia bölgesi hristiyanlaştırılmıştır. M.S. 1. yüzyıl ortalarında Paulus Anadolu’daki ilk yolcuğunun dönüşünde Konya’ya uğramıştır56

ve bu sayede de Konya Hıristiyanlık ile tanışmıştır. Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, Konya erken Hıristiyanlık devrinin ilk merkezlerinden biri olarak kabul edilir57

. Paulus Barnaba ile birlikte Yalvaç’tan sonra Konya’ya gelmiştir. Yahudilerin havrasında Barnaba ile etkili bir şekilde konuşma yapmışlardır58

.Birçok kişiyi bu dine davet etmişler ve daha sonra ise Konya’dan ayrılmak zorunda kalmışlardır59. Çünkü bazı Yahudi yöneticiler elçileri hırpalayıp taşa tutmak için planlar yapmışlardı60

.

Hıristiyanlığın Roma İmparatorluğu tarafından kabul edilmesiyle M.S 3. yüzyılda Hıristiyanlık yayılmıştır61

. Konya bölgesi yapısı itibari ile keşiş ve rahipler için uygun bir inziva ve ibadet yeri idi. Sadece inziva ve ibadet yerlerinin uygun olması değil, savaş zamanlarında gizlenme ve korunmaya müsait yerlerin çok olması da bölgedeki Hıristiyan din adamların çoğalmasına neden olmuştur.

Takkeli Dağ ile ilgili detaylı bilgileri ise üzerinde yer alan Gevale Kalesi sayesinde bilgi edinmekteyiz. Konya, genellikle Gevale Kalesi’nden müdafaa edilmiş, Konya’ya yapılan saldırılar ilk önce bu kalede karşılanmıştır. Gevale Kalesi’ne hâkim olmak demek Konya’ya da hâkim olmak demekti62.

Kale, Roma, Bizans ve Selçuklu döneminde de önemini korumuştur63

. “Rum’un kilidi”64, “Konya’nın kilidi” olarak görülen bu kale, Selçukluların Konya’ya egemen olmak için aldıkları ilk kalelerdendir65

.

1143 yılında Sultan I. Mesud ile Bizans İmparatoru Manuel Kommen arasında olan savaş Konya ile Gevale Kalesi arasında bir mevkide olmuştur66

.

Konya ve çevresini ele geçirme mücadelesinde şehri Mârtâvkustâ’dan, Gevale Kalesini ise Romanûs Makri67

adlı Bizans valisinden almışlardır68. Konya ise bu tarihten itibaren Anadolu Selçuklu Devleti’nin merkezi olmuştur69

.

56 Habercilerin, İşleri, İncil, İstanbul, 1995, s.260. 57 Mimiroğlu 2006,140.

58 Elçilerin, İşleri, İncil, İstanbul, 2003, s.247–250. 59

Koman 1937, 309.

60 Elçilerin, İşleri, İncil, İstanbul, 2003, s. 250. 61 Mimiroğlu 2006,140. 62Atçeken 1998, 311. 63 Önder 1950, 84–85. 64 Baykara 1998, 18. 65 Önder 1999, 71.

66 Konyalı 1964, 48–49, 51; Merçil 1993, 122; Kesik 2002, 558. 67

Uzunçarşılı 1988, 1; Merçil 1993, 105; Konyalı 1964, 40.

(32)

10

Anadolu’yu baştanbaşa etkileyen Haçlı seferleri Konya ve çevresini de etkilemiş ve şehir haçlılar tarafından yağmalanmıştır. III. Haçlı seferi sırasında Konya’nın Haçlı Ordusu tarafından kuşatılması sırasında Sultan III. Kılıçarslan, Gevale Kalesi’ne sığınmıştır70

.

1261 yılında IV. Kılıçarslan zamanında Muineddin Pervane ile Karaman Bey arasında Gevale Kalesi önündeki mücadeleyi Karaman Bey tarafı kaybetmiştir 71 . Rükneddin Kılıçarslan, 1262 yılında Karaman Bey’in oğullarını Gevale Kalesi’nde hapsetmiştir72

.

1328- 1329’da Karaman oğlu Musa Bey tarafından ele geçirilen kale yaklaşık 150 yıl Karamanoğulları hâkimiyetinde kalmıştır73

.1466–1467 yılında Fatih Sultan Mehmet Karaman seferi sırasında tunç toplar ve taş top gülleleri vasıtasıyla74

Gevale Kalesi’ni Osmanlı sınırlarına katmıştır75

.

Yine bazı kaynakların satır aralarında Gevale Kalesinden bahsedilmektedir. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, oğlu III. Kılıçarslan’ı birkaç gün bu kalede hapsetmiştir. Aksarayî’ye göre III. Kılıçarslan, Tokat’a gönderilmemiş Gevale Kalesi’nde ölmüştür76

.

Diğer bir kaynakta ise Bağdat Halifesi’nin elçisi olan Sühreverdî Konya’ya geldiğinde Sultan Alaeddin Keykubat, onu Gevale Kalesi’nde kabul etmiştir77. Bu kayıttan Selçuklular döneminde Gevale Kalesi’nin elçi kabul edebilecek kadar donanımlı bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.

Sadeddin Köpek, Kemaleddin Kamyar başta olmak üzere önemli Selçuklu ilim adamları ve komutanlarını Gevale Kalesi zindanında şehit etmiştir78

.

Hamidi; Divanında (Sıfat-i hisar-i Kevele) başlığı altında kaleyi şöyle tavsif ediyor : “Padişahın Tanrı tarafından yardım gören askeri KEVELE Kalesi’ne yöneldi. Öyle bir kale gördüm ki dokuz Felek onun dizdarıdır. Gök kubbe bu alanda onun benzerini görmemişti. Kalenin başı şerefle feleğin başına erişmişti. Etekleri de bir kemer gibi kaleyi sarmış, dimdik tutuyordu. Yıldızlar geceleyin onun burçları üzerinde ğök kandilleri gibi parıl parıl parıldıyordu. Bu bir dağdır ki burçları sanki demir direklerdir. Ferkadeyn yıldızı o dağın tepesine baş koymuştu. O sert taştan bir kale Zuhal yıldızı da onun kapucusu idi. Bu feleğin

69 Sevim;Merçil 1995, 90; Küçükdağ;Arabacı 1994, 71, 229; Atçeken 1998, 10; Atçeken 2001, 67; Ayönü 2002,

600.

70 Konyalı 1994, 52–53.

71 Konyalı 1967, 47; Turan 1998, 520; Merçil 1993, 302; Ünal 1986, 53; Oral 1958, 85; 72 Turan 1998, 521; Konyalı 1967, 11; Uzunçarşılı 1988, 43,45; Tahsin 1986, 55-56; 73 Turan 1998 650; Oral 1958, 85.

74

Konyalı 1964, 170.

75 Uzunçarşılı 1988, 88-89; Oral 1958, 82.

76 Turan 1998, 274; Önder 1999, 21; Konyalı, İbrahim, Hakkı 1964, 583. 77

Ahmet Eflâkî 1995, 208;Turan 1998, 330-331.

(33)

11

bir kalesi Behram’da onun dizdarı, muhafızı idi. Zamanın insanları ona Dar-ül-mülk adını vermişlerse de bu onun gayet yüksek ve muhkem olmasındandır. Kalenin halkı kahramanlıkta ve adam avcılığında gök gürültüsü ve şimşek gibidirler. Hepsi baştan başa cebe ve cevşen denilen zırh giymişler, yay kullanırlar, ok ve tüfek atarlar, gargı tutarlar. Padişahın askeri kalenin etrafına varıp sanınca cenk davullarının sesi kalenin yukarısına cıktı. Yani kaledekiler cenk köslerini duydular. Padişah askeri savaşa azmedince Hatif dedi ki : (Ey kan tutmuş kavim onları mutlaka isteyiniz O talihli ve bahtiyar şah Al l a h taralından tey'id edilmiştir, O felek mertebeli yüce şah S u l t a n Mehmed'dir)79”.

Gevale Kalesi Selçuklu hükümdarlarının aynı zamanda eğlence yeri idi. Sultanlar, yaz mevsimlerinde buraya giderek eğlenceler tertip eder, kış mevsiminde de buradan ava çıkarlardı80. Selçuklular döneminde Takkeli dağın etrafının çam ormanları ile kaplı olduğu bildirilmektedir.81.

79Konyalı 1964,170. 80Konyalı 1964,175. 81Konyalı 1964,169.

(34)

12 3. ROMA DÖNEMİ ÖLÜ GÖMME ADETLERİ

3.1 ROMA DÖNEMİNDE ÖLÜM ALGISI

Her toplumda çok erken dönemlerden itibaren, ölüm ve cenaze törenleri önemli ve kutsal sayılmıştır. Cenaze törenleri ve gelenekler toplumdan topluma farklılıklar gösterse de ölüm algısı temelinde fazla değişmelere maruz kalmadan günümüze dek süre gelmiştir. Ölüm algısının temelini ise cennet cehennem anlayışı, ruhun ölümsüzlüğü gibi kavramlar oluşturmaktadır.

Ölümden sonra gerçekleştirilen cenaze törenleri, insanların ölen kişiye sevgi ve saygılarını ifade etme biçimidir. İnsanların sevgi ve saygılarını göstermek için gerçekleştirdikleri ritüeller toplumlarda ölü kültlerini ortaya çıkarmıştır.

Romalılarda genel olarak ölümden sonra ruhun ölmediği82

kanısı hâkimdir. Her ne kadar bu düşünce hâkim olsa da ölüm hakkında farklı inanışlar da söz konusudur. Bu farklı düşüncelere en iyi örnek ise Roma toplumunda yer alan Epikürik ve Stoik83

düşünce sistemidir. Roma toplumunda Epikürik ve Stoik düşünceyi benimseyenlerin sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Bu kişilere göre ruh bir malzemedir ve aynı beden gibidir. Ölümle birlikte ruhta yok olur. Bazı mezar taşları üzerindeki “sumus mortales, immortales non sumus”84

(biz ölümlüyüz, ölümsüz değiliz) yazıları bu anlayışın göstergesi ve kanıtıdır. Romalılarda bir diğer inanış ise kişinin mezarında yaşamına devam ettiği düşüncesidir. Bazı mezarlar içersinde ölen kişilerin üzerinde ağırlıklar bulunmuştur. Bazı mezarlarda ise ölen kişilerin başlarının kesilmiş halde bulunması bu anlayışın göstergesidir85

. Fakat Romalılarda genel algı ölenlerin ruhların ölmediği, yer altı dünyasına gittiği idi. Tanrılar tarafından yer altı dünyasına kabul edilmeyenlerin ise iki dünya arasında kaldıklarına inanılırdı. Hatta iki dünya arasında kalanların bu dünyada yaşayanlara sorun çıkardıklarına da inanılırdı86. Evlenmeden ölen kadınların da aynı şekilde iki dünya arasında dolaşan gölgeler oldukları ve huzursuzluk çıkardıklarına inanılırdı87

.

Roma döneminde, insanların cennete gitmeyi hak etmesi için bunu hedefleyen bir yaşam tarzını benimsemeleri gerekiyordu88. İyi bir yaşam tarzını benimseyen insanlar için

82 L. Adkins-R.Adkins2004, 390. 83 Mac Donald 1977, 35. 84 Mac Donald 1977, 36. 85 Mac Donald 1977,40. 86L. Adkins-R.Adkins2004, 393. 87 Denzey2007, 22. 88Wright2002, 113-115.

(35)

13

sınıfsal ayrımlara uygun olarak çeşitli cenaze törenleri düzenlenirdi. Hatta bu cenaze törenleri yasalarla düzene konularak uygulandığı görülür89

.

3.2 ROMA DÖNEMİNDE CENAZE İŞLEMLERİ

Ölümden sonra cenazenin kaldırılması için her toplumda birbirinden farklı uygulanan bir takım seremoniler bulunur.

Roma döneminde bu seremoni ise şöyledir. Kişinin ölüm anının son dakikaları geldiği anlaşıldığı andan itibaren tüm aile toplanır ve ölecek olan kişinin üzerindeki elbiseler çıkarılır toprak üzerine yatırılır. Ölüm gerçekleştikten sonra, en yakın akraba ölen kişiye son bir öpücük verir90. Son bir kez ölüyü yakın akrabaları ismi ile çağırırlar (conclamare)91. Gözleri kapatıldıktan sonra ölen kişi yıkanıp yağlanır. Yıkanıp yağlanıldıktan sonra ölünün en iyi elbiseleri giydirilir ve yüksek bir yatağa yatırılır (lectus funebris)92. Bu işlemin amacı ölüyü cenaze evine gelen kişilere son bir defa göstermek yani sergilemek içindir. Yatağının başına çiçekler, çelenkler, girlandlar yerleştirilir; kandiller ve meşaleler yakılır ve böylelikle ölen kişiye bir saygı unsuru eklenmiş olur(Resim9). Bu şekilde ölünün, yatar durumda sergilenmesi işlemi ise collocatio olarak adlandırılır93

.

Ölünün bu şekilde sergilenmesi işleminin ne kadar sürdüğü kişinin önemine bağlı olsa da bu işlem iklime göre de değişiklik gösterir. Yaz aylarında cesedin cürüme işleminin erken başlamasından ve kokmasından dolayı kişi fazla sergilenememektedir. Genellikle bu süre, antik kaynaklarda açık olmamakla birlikte, bir gün ile bir hafta arasında değişmektedir94. Bir evin yas evi olduğunun anlaşılması içinde avlusunda ateş söndürülürdü. Bu aşamalar cenazeden önceki seremoniler kısmına girmektedir.

Ölünün sergilenme işlemi bittikten sonra cenaze sandapila95

adı verilen yatağa alınır. Daha sonra cenazenin defnedileceği yere doğru sandapila taşınarak, kadın ve erkeklerin katıldığı bir yürüyüş (pompa) yapılırdı96. Bu yürüyüşe ölenin akrabaları, yakın arkadaşları, komşuları, varsa serbest bıraktığı köleler katılırlardı. Daha sonra kişi gömüleceği yere

89Kyle 1998, 129. 90Paoli 1992, 128. 91Paoli 1992, 129. 92 Flower 1996, 90. 93 Flower 1996, 92. 94Jones 1987, 813. 95 Flower 1996, 92. 96 Dutsch 2008, 259.

(36)

14

götürüldü. Eğer kremasyon gömü yapılacaksa yakılacağı yere götürülürdü. Kişi defnedildikten sonra ölen kişiye İlicit (gidebilirsin)97

denirdi.

Eğer ölen kişi zengin ise cenaze seromonisinin düzenlenmesinde ücretini yakınları tarafından karşılanılan profesyonel cenaze kaldırıcıları (libitanirii) 98

ve yardımcıları (pollinctores) görev alırlardı. Profesyonel ağlayıcılar (Praeficae) bu seremonide ağıtlar söylerler ve ellerini, göğüslerini kanatırcasına kadar dövünürlerdi(Resim10). Bu ağıtlara nenia adı verilirdi99. Cenaze yürüyüşlerinde müzisyenler yer alırdı.

Romalılarda resmi devlet memurlarının cenaze masrafları devlet tarafından karşılanırdı. Cenaze merasimine yakın akrabalar, komşular, köleler ve müzisyenlerin dışında, senatörler, yüksek dereceli memurlar, halk ve atlı birlikler de katılırdı100. Gladyatörlere ise resmi cenaze törenleri düzenlenirdi. Bu törenlere consul veya praetor katılırdı. Bu consul ve praetorler cenaze mezara götürülürken cenaze söylevleri söylerdi101.

İmparatorlar ve aileleri için düzenlenen cenaze merasimleri, halka açık yapılırdı. Diğer cenaze törenlerinde olduğu gibi, yatak (sandapila) resmi görevliler tarafından taşınır. Cenaze alayında taşıyıcılara askerler, senatörler, magistratlar, arkadaşları, lictorlar, trampetçiler, dansçılar, oyuncular, kalabalık halk grubu eşlik ederdi. İmparatorların cenazelerine zafer kazanmış şekilde gösterilen imagioları da katılırdı102. Geniş ve kalabalık bir kortej eşliğinde İmparatorun mezarına gidilirdi.

Bu gerçekleştirilen cenaze seremonisi ölünün gömülmesinden sonra bitmemekte, gömüden sonra da bir takım seremoniler düzenlenmektedir. İlk olarak, mezarın yasal olarak kabul edilmesi için bir domuz kurban edilirdi. Gömünün gerçekleştirildiği gün mezar başında yemek yenir, bu yemek yeme merasimi dokuzuncu günde düzenlenirdi. Mezar başında yemek yendikten sonra cenaze evinde arınma törenleri başlardı103

.

Romalılarda ölen kişi unutulmak istenmediği için yılın belli günlerinde anılır ve bir takım merasimler düzenlenirdi. Parentalia ve lemuria adı verilen dini törenlerde mezarlar ölen kişinin akrabaları ve yakınları tarafından ziyaret edilirdi. Mezarı içerisine ya da mezar girişlerine hediyeler bırakılır ve mezar başında yemek yenilirdi. Bu merasim ölünün doğum

97Dutsch 2008, 261. 98Dutsch 2008, 261. 99Dutsch 2008, 258. 100Toynbee 1971, 55. 101Toynbee 1971, 56; Kyle 1998, 155. 102Toynbee 1971, 57. 103Toynbee 1971, 22-55.

(37)

15

günlerinde de tekrarlanırdı. Parentalia 13-21 Şubat tarihleri arasında kutlanan, atalara ait bir festivaldir. Lemuria 9, 11 ve 13 mayıs tarihlerindedir104

.

3.3 ROMA DÖNEMİNDE GÖMÜ BİÇİMLERİ

Antik Roma’da kişiyi ebedi sonsuzluğa uğurlamak için üç farklı gömü uygulaması gerçekleştirilmiştir. Bunlar inhumasyon (doğrudan gömü uygulaması), kremasyon (yakılarak gömü uygulaması) ve mumyalamadır105

.

Kremasyon gömü işleminde ölü, önceden hazırlanan odun yığının (rogus)106

üzerine yatırılır ve kişisel eşyaları, hediyeler yanına bırakıldı. Akrabaları ve dostları tarafından yanına bırakılan bu hediyeler ölen kişiye duyulan sevginin bir göstergesiydi107. Ölü yakıldıktan sonra ateş, ya şarapla söndürülür ya da yanma işleminin tamamen bitmesi beklenirdi. Yanma işleminden geriye kalan küller ustrinumdan (Resim11) (ölünün yakılması için hazırlanmış yer) alınarak, pişmiş toprak kavanoza, mermer ya da onyxten yapılmış urne veya sandıklara konurdu. Bu küllerin içerisinde saklandığı kaplar, ya mezar yapısına gömülür ya da urne yuvalarına bırakılırdı108. Sonraki yaşamında kullanacağı daha fazla eşya yanına bırakılırdı.

M.Ö 5 yy. ortalarına tarihlenen 12 levha kanunda belirtildiğine göre Roma’da hem inhumasyon hem de kremasyona izin vardı. Yine bu kanuna göre, ölülerin inhumasyon ya da kremasyonla, kentin sınırları içine gömülmesi yasaklanmıştır109. Gömütlerin kent sınırları dışına yapılmasının nedeni, bulaşıcı hastalıkların yaygın olarak görüldüğü Roma’da, kentte yaşayanları bu hastalıklardan korumak olmalıydı. Diş çıkarmamış bebekler bir istisna oluşturarak yakılmamış, gömülmüşlerdir (inhumasyon)110

.

İmparatorluk döneminin başladığı M.Ö 1 yy. dan itibaren inhumasyon eski bir gelenek olarak algılanmış ve bu gömü uygulaması tercih edilmemeye başlamıştır. Bu tarihten sonra tercih edilen, cenazenin yakılması ve küllerinin cinerarium’a (kül kabına) saklanması olmuştur. Yakma işlemleri ya yakılan küllerin gömüleceği yerde açılan mezarda (butsum) ya da mezarlıklarda bu işe ayrılmış bölümlerde (ustrinum) yapılırdı111

. 104Mac Donald 1977, 36. 105 Rehm 1964, 39. 106Jones 1987, 813. 107Jones 1987, 815. 108Jones 1987, 815. 109Kyle 1998, 129. 110 Nock, 1932, 321-322. 111 L. Adkins-R.Adkins 2004, 394.

(38)

16

M.Ö. 400’lerden itibaren bütün Cumhuriyet Roma’sında kremasyonun normal ve çok yaygın bir gömülme biçimi olarak uygulandığı görülmektedir. Hatta kremasyon gömü uygulamasının M.S 3. yüzyılda devam ettiği, M.S. 270-310’lara tarihlenen sikkeler üzerinde yer alan odun yığını betimlemelerinden (Resim12) anlaşılmaktadır112

. M.S 3. yy. dan sonra inhumasyon gömü uygulamasının yavaş yavaş yayılmaya başladığı görülür.

Roma dünyasında kremasyonun terk edilişinin nedeni, Musevi ve Hıristiyan inancının etkilerine bağlanır. Ancak Hadrian ile birlikte Roma dünyasında patlama gösteren lahit işleme sanatı kremasyon uygulamasından vazgeçişleri arttırmaya başlamış, inhumasyon uygulamasına ise dereceli olarak ivme kazandırmıştır113. Böylelikle inhumasyon gömü yavaş yavaş kremasyon gömünün yerini almaya başlamıştır. İnhumasyon gömü uygulaması M.S. 2.yy’da baskın hale gelmiş ve 3.yy’ın ortalarında tüm eyaletlerde bu süregelen rekabeti kesin olarak kazanmıştır114

.

Antik Roma’da ebedi sonsuzluk için tercih edilen ikinci yol ise inhumasyon gömü uygulamasıdır. Ölen kişi bedeninde herhangi bir işlem uygulanmadan doğrudan gömülme işleminin gerçekleştirildiği gömü tipidir. İnsanlara Roma dünyası ile ilgili bilgi veren pek çok yazılı metinde inhumasyon gömü uygulamasının gerçekleştiği mezarlıklardan bahsedilmektedir. Nekropol alanların çiçekler ve meyve veren bitkiler ile donatılmış olduğundan söz edilmektedir115. Bu bahçelerdeki(nekropol alanı) havuzlar, su kuyuları ve yemek odaları gibi imkânlar cenaze sahiplerine sunulmuştur. Böylelikle ölmüş kişinin yakınlarını ziyarete gelenlere hoş bir ortam sunulmuştur. Bu bahçeler Romalıların hem bahçelere olan düşkünlüğünü yansıtmış hem de ölen kişinin aslında ölmediğini bu bahçede gezip dolaştığını yani yaşamakta olduğu inancını ortaya koymuştur116

.

Antik Roma’da ebedi sonsuzluk için tercih edilen diğer bir uygulama ise (az da olsa) mumyalamadır. Bu geleneğin Roma’nın öz kültüründe var olmadığı bilinmektedir. Roma’dan Mısır’a giden resmi görevlilerin bu gömülme biçimini benimseyerek getirdiği düşünülmektedir. Böylelikle Mısır kültüründen etkilenilerek bu gömü uygulaması Roma’da benimsenilmiştir. Mısır’dan gelen İsis ve Serapis kutsal alanlarına bağlı rahipler tarafından mumyalanmanın uygulandığı düşünülmektedir117

. 112Jones 1987, 813. 113Kyle 1998, 129. 114Kyle 1998, 130. 115Tonybee, 1971, 97. 116 Tonybee, 1971, 97. 117Toynbee 1971, 41.

(39)

17 4. KAYA MEZARLARININ KÖKENİ

İnsanlığın var oluş tarihi kadar eski olan mezarlar, her kavimde kendine has bir ölü gömme geleneği olarak ortaya konulmuştur. Uygarlıkların doğup büyüdüğü Anadolu’da neredeyse her çeşit ölü gömme metodunu bulmak mümkündür. Doğrudan toprağa gömülenlerin yanında, özellikle M.Ö 2. binde toprak mezarlar, pitoslar, taş mezarlar, oda mezarlar ve kaya mezarlarıyla da karşılaşmaktayız. M.Ö 1. binde kaya mezarlarının Anadolu’nun her yerine yayıldığını görmekteyiz118

.

Kaya mezarlarının kökenini detaylı bir şekilde inceleyecek olursak; M.Ö 2. binlerin başlarına kadar kayaçların iç kısmının bir oda ya da odalar biçiminde oyularak oluşturulmuş mezar yapılarına rastlanılmamıştır. Fakat yeraltına taşlarla örülmüş Urartu öncesi gömütler özellikle Asur’da yaygındır (Resim13). Bu türde Anadolu Asur etkili ilk örneği Kültepe 1b’ de119 karşımıza çıkmaktadır (Resim14). Yine bu örnek Hitit Gâvur Kale’sinde120 de etkisini sürdürmüştür. Hititlerin Gâvur Kale’sinde karşımıza çıkan bu taşlarla örülen oda mezarlar, Anadolu’ya yabancı olmayan bir geleneğin ürünüdür. Kayayı işleme düşüncesinin Anadolu’ya yabancı olmadığının en güzel göstergesi, Hitit Yazılı Kaya’sında karşımıza çıkmaktadır.

Erken Demir Çağ’ında Van ve Patnos’da sıkça görülen Urartu içindeki yaygınlığını Altıntepe, Erivan, Alişar ve Tanıktepe gibi örneklerle belgeleyen yeraltına taşlarla örülü tek ya da çok odalı mezarlar, yapılış tekniğiyle olmasa bile genel tasar, iç düzenleme ve gömü geleneğine bakılacak olursa kaya mezarlarından ayrılamazlar121

.

Kaya mezarları gerçek anlamda Urartu ile ortaya çıkmasına rağmen, Urartular kaya mezar yapma fikrini Hurri etkili Hititlilerden almış olmalıdır122. Kayayı işleme ile ün kazanan Urartular, kaya mezarının şekillendirilmesinde büyük katkıda bulunmuşlardır. Urartu ile kimliğini kazanan kaya mezarları zamanla Anadolu’nun her yerine yayılmış ve süreklilik göstermiştir. Öte yandan Urartular, sanatta olduğu gibi kaya mezarı mimarisinde de Phrygleri etkilemiştir123 . 118 Akyurt 1998,116. 119 Özgüç 1959,34. 120 Naumann 1978, 128. 121 Sevin 1986, 329. 122Sevin 1986, 330. 123 Forbes 1983, 93.

Referanslar

Benzer Belgeler

Halfwidth : Polyline komutu aktif iken çizginin yarı genişliği yazılıp çizim aktif hale getirilebilir...

Bu eleştirilere yanıt olarak, sosyal bilgiler reformcuları, önemli düşüncelerin üretimi ve uygulanmasını, toplumsal kat l m , küresel duyarl l › › › › ›ğı,

Standardized definitions of structural deteriora- tion and valve failure in assessing long-term durability of transcath- eter and surgical aortic bioprosthetic valves: a

Zaman zaman, her alanda görüldüğü gibi, edebiyat alanında da birtakım insanlar, birbirlerini saplantı haline getirebilir. Nedenleri ve arka planı ise, o

Solo Tırmanış; 8.3 Geleneksel Tırmanış; 8.3 Spor Kaya Tırmanışı; 8.3.. Yapay Duvar Tırmanışıü; 8.3 Lider

Kaya Tırmanışında Farklı Yöntemler Serbest Tırmanış Yapay Tırmanış Uzun Duvar Tırmanışı Kısa Duvar Tırmanışı Tek başına Yapılan (Solo) Tırmanış Geleneksel Spor

tarama yapılmasının yanısıra fetal enfeksiyonu düşündürecek sonografik bulgular varlığında maternal sifiliz olasılığı

 Termine edilen olgular dışlandığında kalan 104 olgunun 21’inde perinatal dönemde ölüm görüldü