• Sonuç bulunamadı

Karaman Müzesi Geç Demir Çağı seramikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karaman Müzesi Geç Demir Çağı seramikleri"

Copied!
86
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI

KLASİK ARKEOLOJİ BİLİM DALI

KARAMAN MÜZESİ GEÇ DEMİR ÇAĞI

SERAMİKLERİ

Alpago Göksenin GÜZEL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Asuman BALDIRAN

(2)
(3)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI

KLASİK ARKEOLOJİ BİLİM DALI

KARAMAN MÜZESİ GEÇ DEMİR ÇAĞI

SERAMİKLERİ

Alpago Göksenin GÜZEL

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Prof. Dr. Asuman BALDIRAN

Bu çalışma Koç Üniversitesi, Suna & İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi tarafından “Kütüphane Araştırma Desteği” ile

desteklenmiştir.

(4)
(5)
(6)

ÖNSÖZ

Arkeolojik çalışmalarda elde edilen seramik buluntular önemlerini hiçbir zaman kaybetmemektedirler. Çünkü ait oldukları dönemin ve yerleşimin sosyo-ekonomik yapısını en iyi yansıtanlar seramiklerdir. Ayrıca ilk kez tespit edilen bir yerleşim alanında metal ya da taş eserin bulunmaması durumunda alan hakkında fikir yürütebileceğimiz en önemli kanıt yüzeyde bulunan seramik parçalarıdır. Bu yüzden seramik buluntuları arkeologların titizlikle yaklaştığı en önemli materyallerden biridir. Müzelerimizde bulunan eser grupları içinde seramik örnekler göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. Bilimsel kazılar haricinde müzelerimize satın alma, hibe ve müsadere yolu ile eserler geliyor olsa da maalesef bilinçsizce ait oldukları yerden kopartılan bu eserler araştırılmadığı takdirde yalnızca vitrin içerisinde birer örnekten ibaret halde duruyorlar. Yürütülen kazı ve yüzey araştırmaları haricinde çalışma sınırlarındaki müzelerdeki eser gruplarının da incelenmesinin bu bağlamda son derece önemli olduğu kanaatindeyim. Satın alma, hibe veya müsadere yolu ile müzeye gelen eserler çevredeki yerleşimler ile karşılaştırıldıklarında, çalıştığımız tarihi coğrafya hakkında biz arkeologlara daha fazla fikir verecektir.

Tez konumu seçmemde ve bu çalışmanın her aşamasında benden ilgilsini ve desteğini esirgemeyen danışman hocam Prof. Dr. Asuman BALDIRAN’a ne kadar teşekkür etsem azdır. Hazırlamış olduğum çalışmayı değerlendiren ve kıymetli katkılarda bulunan Dr. Öğr. Üyesi Zafer KORKMAZ’a ve Dr. Öğr. Üyesi Yalçın KAMIŞ’a ayrıca teşekkür ederim. Tez kapsamında metin ve çizim aşamalarında bana vakit ayıran Arş. Gör. Dr. Ramazan GÜNDÜZ’e, çalışma süresince bana hoşgörülü ve yardımsever davranan mesai arkadaşlarım Arkeolog Ercan ER’e ve Sanat Tarihçi İsmail ATCI’ya teşekkürü bir borç bilirim. Son olarak bugüne kadar benden desteklerini ve sevgilerini esirgemeyen annem Sevim GÜZEL’e, babam Mevlüt GÜZEL’e ve kardeşim Kürşat GÜZEL’e sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(7)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğren

ci

ni

n Adı Soyadı Alpago Göksenin GÜZEL Numarası: 164203011003 Anabilim / Bilim

Dalı Arkeoloji / Klasik Arkeoloji Danışman Prof. Dr. Asuman BALDIRAN

Tezin Adı Karaman Müzesi Geç Demir Çağı Seramikleri ÖZET

Anadolu coğrafyasına uzun süre hükmetmiş Hitit İmparatorluğunun yıkılmasının ardından doğan siyasi otorite boşluğu Anadolu topraklarını kargaşaya sürüklemiştir. Siyasi boşluk nedeni ile yerel krallıklar oluşmaya başlamış ancak güç dengelerinin kurulamaması burada yaşayan toplumların sosyo-ekonomik yaşantılarınıda derinden etkilemiştir. Bu sebeple Anadolu Demir Çağı uzun yıllar Karanlık Çağ olarak adlandırılmıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar ve gelişen teknolojiyle birlikte yapılan analizler sonucu aslında Anadolu Demir Çağının bir Karanlık Çağ olmadığı ve elde edilecek yeni buluntularla birlikte daha anlaşılır bir hale geleceği anlaşılmaktadır.

Anadolu Demir Çağı kronolojisi halen tartışma konusudur. Bunun nedeni yapılan analizlere rağmen dönemin daha iyi anlaşılmasında eksikliklerin bulunmasıdır. Ayrıca Demir Çağı olarak adlandırılan ve en geniş haliyle yaklaşık 850 (MÖ 1190-330) yıllık zaman süresinde Anadolu coğrafyası birçok devlete ev sahipliği yapmış ve birçok kez istilaya uğramıştır. Bu nedenle elde edilen buluntuların çeşitliliği sonucu Anadolu Demir Çağı kronolojisinin oluşturulmasında karşılaştırmalı kronoloji hakimdir.

Bu çalışmanın konusunu Karaman ve çevresinde kapsamlı bir kazı çalışması bulunmadığından müzeye satın alma, hibe ve müsadere yolları ile gelmiş olan Geç Demir Çağı seramiklerini tespit etmek ve çevrede yürütülen yüzey araştırmaları

(8)

sonucunda elde edilen verilerle karşılaştırarak Demir Çağında Karaman ve çevresinin durumunu anlaşılmasına katkı sağlamaktır.

(9)

T. C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Ö

ğren

ci

ni

n Adı Soyadı Alpago Göksenin GÜZEL Numarası: 164203011003 Anabilim / Bilim

Dalı Arkeoloji / Klasik Arkeoloji Danışman Prof. Dr. Asuman BALDIRAN Tezin İngilizce

Adı Late Iron Age Ceramics in Karaman Museum SUMMARY

The absence of authority emerging from the collapse of the Hittite Empire that ruled the Anatolian territory for a long time drove this land into turmoil. New kingdoms appeared due to the turmoil, but the failure of establishing balance of power had a profound impact on the socio-economic communities dwelling in this region. In this respect the Iron Age in Anatolia was called the Dark Age for quite a long time. However, with the analyses carried out through the developed technology and the recent studies, the Anatolian Iron Age was not actually a dark age and this misconception is expected to be cleared out via the new findings waiting to be gathered.

The chronology of the Anatolian Iron Age is still a matter of dispute. The reason for this is the lack of knowledge in the understanding of this era despite all the analyses in this field. Besides, during the era dubbed Iron Age lasting for at most 850 years (between 1190 and 330 BC) The Anatolian region was home to several states and prone to invasions, making it impossible to make out an absolute chronology. As a result of the diversity of the findings, comparative chronology has been dominant in the formation of Anatolian Iron Age chronology.

The aim of this study is to identify the ceramics descending from Late Iron Age that have been earned to Karaman Museum via purchase, donation or confiscation. In

(10)

addition, it is aimed to contribute to the comprehension of the condition of Karaman and its surroundings during the Iron Age comparing the acquired data through surface exploration carried out in the neighbouring regions as there is no systematic excavation in Karaman and its surroundings with the ones in the museum.

(11)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ……….………...…..…………..i ÖZET………....ii SUMMARY……….…………iv İÇİNDEKİLER………vi LEVHALAR LİSTESİ………..………viii KISALTMA LİSTESİ………..……ix GİRİŞ………1

BİRİNCİ BÖLÜM – 1. Amaç, Kapsam ve Yöntem……….2

1.1. Amaç ve Kapsam.………...………...2

1.2.Yöntem……….………..…….………2

İKİNCİ BÖLÜM – 2. Anadolu Demir Çağı Araştırmalarına Genel Bir Bakış….4 2.1. Anadolu Demir Çağı Araştırmaları ve Kronolojisi……….………4

2.2. Karaman ve Çevresinde Bulunan Demir Çağı Yerleşimleri………..7

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM – 3. Karaman Müzesi Demir Çağı Seramikleri……….…….9

3.1. Lekythos’lar………....9

3.1.1 Bodur Lekythos’lar……….…..9

3.1.2 Omuzlu Lekythos’lar………...……….…..10

3.1.3 Basık Gövdeli Lekythos’lar...……….……11

3.1.4. Fusiform Lekythos…..………..12 3.2. Kaseler………..12 3.2.1. İonia Kasesi………...12 3.2.2. Skyphos……….13 3.2.3. Kulpsuz Kaseler………13 3.2.4. Kapak………14 3.3. Akhaemenid Kaseler...………..14

3.4. Grup Oluşturmayan Tekil Örnekler………..14

3.4.1. Alabastron………..14

3.4.2. Lydion………15

3.4.3. Kırmızı Üzeri Siyah Boyalı Testi……….………….15

(12)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM – 4. Değerlendirme ve Sonuç………...…………16 KAYNAKÇA……….……….18 KATALOG……….…………....26 LEVHALAR……….………..45 ÇİZİMLER……….……….…………....61 ÖZGEÇMİŞ………73

(13)

LEVHA LİSTESİ

Levha I : Katalog No 1 - Katalog No 2 Levha II : Katalog No 3 - Katalog No 4 Levha III : Katalog No 5 - Katalog No 6 Levha IV : Katalog No 7 - Katalog No 8 Levha V : Katalog No 9 - Katalog No 10 Levha VI : Katalog No 11 - Katalog No 12

Levha VII : Katalog No 13 - Katalog No 14 - Katalog No 15 Levha VIII : Katalog No 16 - Katalog No 17 - Katalog No 18 Levha IX : Katalog No 19 - Katalog No 20

Levha X : Katalog No 21 - Katalog No 22 Levha XI : Katalog No 23 - Katalog No 24 Levha XII : Katalog No 25 - Katalog No 26 Levha XIII : Katalog No 27 - Katalog No 28 Levha XIV : Katalog No 29 - Katalog No 30 Levha XV : Katalog No 31

(14)

KISALTMALAR LİSTESİ Ed. : Editör Cm : Santimetre Ç. : Çap Çev. : Çevirmen Foto : Fotoğraf Gen : Genişlik Kat. : Katalog MÖ : Milattan Önce No : Numara Yük. : Yükseklik

(15)

GİRİŞ

Anadolu’da hüküm sürmüş en büyük siyasi güçlerden biri olan Hitit İmparatorluğunu yıkılmasının ardından başlayan süreç Demir Çağı olarak kabul edilmektedir. Bu süreç içerisinde Anadolu toprakları Lydia, Frig ve Urartu Krallıkları gibi birçok zengin medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu zenginlikle birlikte yaşanan göçler ve istilalar Demir Çağı kronolojisini karmaşık bir hale getirmiştir ve bilim insanları tarafından halen tartışılmaktadır. Bunun nedeni elde edilen buluntular ile yapılan analizlere rağmen dönemin daha iyi anlaşılmasında eksikliklerin bulunmasıdır. Ayrıca Demir Çağı olarak adlandırılan ve en geniş haliyle yaklaşık 850 (MÖ 1190-330) yıllık zaman süresinde Anadolu coğrafyası birçok devlete ev sahipliği yapmış ve birçok kez istilaya uğramıştır. Bu nedenle elde edilen buluntuların çeşitliliği sonucu Anadolu Demir Çağı kronolojisinin oluşturulmasında karşılaştırmalı kronoloji hakimdir.

Kilin şekillendirilmesinin ardından pişirilmesi onu geri dönüşümü olmayan bir malzeme haline olduğundan arkeolojik materyaller içinde büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle seramik buluntuları özelinde yapılan araştırmalar Demir Çağı’nın da anlaşılmasında çok önemli rol oynamaktadır. Özellikle müzelerimize satın alma, hibe ve müsadere yolu ile gelmiş olan seramik örneklerinin çevre ile karşılaştırılarak incelenmesi bulunulan il ve çevresi hakkında pozitif sonuçlar vermektedir. Bu çalışmada amaçlananda müze envanterindeki Geç Demir Çağı seramiklerini tespit ederek çevredeki tespit edilmiş yerleşim yerleri ile karşılaştırarak çıkan sonuçların ortaya konmasıdır.

(16)

BİRİNCİ BÖLÜM

1. Amaç, Kapsam ve Yöntem 1.1. Amaç, Kapsam

Bu çalışmanın konusunu Karaman Müzesi’ndeki Demir Çağı seramikleri oluşturmaktadır. Çalışmanın amacı Karaman Müzesine satın alma, hibe ve müsadere yolları ile gelmiş ve herhangi bir kazı stratigrafisiyle bağlantısı olmayan Geç Demir Çağı seramiklerini tespit etmektir. Karaman ve çevresinde geçmiş yıllarda Canhasan, Pınarbaşı ve Müze Kurtarma Kazıları gibi kısa süreli bilimsel kazı çalışmaları yapılmış olsa da sistemli ve uzun yıllardır devam eden bir kazı çalışması gerçekleştirilmemiştir. Bu nedenle çevrede yürütülen yüzey araştırmaları sonucunda elde edilen verilerle müze envanterinde tespit edilen örnekler karşılaştırarak Demir Çağı’nda Karaman ve çevresinin durumunun anlaşılmasına katkı sağlamaktır.

1.2. Yöntem

Çalışma sırasında bilimsel kazı çalışmaları devam eden ya da bitmiş olan önemli Demir Çağı yerleşimlerine ait literatürün taranması ile birlikte müze envanterindeki örnekler karşılaştırılarak doğru sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca müzeye satın alma, hibe ve müsadere yolu ile gelmiş olan eserlerin “geliş yeri” bilgilerinin hatalı olabileceği göz önünde bulundurularak kazı sonucu elde edilen malzemenin yayımlandığı makaleler, tezler, kazı bantları ve ayrıca müze kataloglarını içeren geniş bir literatür taramasına yapılmıştır. Karşılaştırmalar sonucu tespit edilen örnekler incelenerek kil rengi, astar ve form özelliklerine göre gruplandırılmıştır. Müze envanterindeki geliş yerleri ve yılları incelendiğinde, belirtilen alanlarda sistemli kazıların yapılmamış olduğunun anlaşılmasıyla sağlıklı bir sonuca varılamamıştır. Ancak eserlerin olası buluntu yerlerinin tespit edilmesine yönelik olarak Karaman ve çevresinde gerçekleşmiş olan yüzey araştırmaları ile sistemli kazı çalışmalarında elde edilen bulgular ikinci bölümde karşılaştırılmıştır.

Geç Demir Çağı özelliği gösteren eserlerin önce elde milimetrik çizimleri yapılmış ve Corel Draw çizim programı sayesinde dijital ortama aktarılmıştır. Son olarak uygun ışık altında fotoğrafları çekilmesiyle birlikte kil, astar ve boya renk

(17)

tanımları yapılmıştır. Üçüncü bölümde gruplandırılan eserler hakkında detaylı bilgilere ve tarihlendirme önerilerine yer verilmiştir. Son olarak eserlerin ölçü, tanım, envanter bilgilerinin yer aldığı katalog kısmının hazırlanmasının ardından genel değerlendirme yapılarak çalışma sonlandırılmıştır.

(18)

İKİNCİ BÖLÜM

2. Anadolu Demir Çağı Araştırmalarına Genel Bir Bakış 2.1. Anadolu Demir Çağı Araştırmaları ve Kronolojisi

19. yüzyılın başlarında Anadolu’daki önemli yerleşim yerlerinin tespit edilmesiyle başlayan kazı çalışmalarının ardından Demir Çağı tabakaları olan birçok önemli merkez gün ışığıyla buluşmaya başlamıştır. İlk olarak yüzyılın hemen başında Körte kardeşlerin Gordion-Yassıhöyükte gerçekleştirdikleri kazılar sonucunda ortaya çıkan küçük buluntular ve seramik örnekleri Demir Çağı için yol gösterici ve dikkat çekici olmuştur1. 1906 yılında Osman Hamdi Bey’den sonra ülkemizdeki ilk

müzecilerden sayılan Theodor Makridi, Winckler ile birlikte Boğazköy’deki ilk kazı çalışmalarını gerçekleştirmiştir2. D. M. Robinson tarafından 1924 yılında

Konya-Sızma Höyük’te kazılara başlanılmıştır ve Konya-Sızma Höyük buluntuları 1927 yılında bilim dünyasıyla paylaşılmıştır3. Gordion ve Boğazköy kazılarını takiben 1927 yılında

Osten ve Schmitd tarafından Alişar kazılarına başlanmıştır4. Osten ve Schmitd

çalışmalar sonucunda Alişar Höyük’ün IV. tabakasını Post-Hitit/Frig olarak adlandırmışlardır5. Osten seramikler üzerinde yaptığı inceleme sonucu Alişar

Höyük’ün IV. tabakası IVcM (MÖ 11-.9. yüzyıl), IVbM (MÖ 9- 8. yüzyıl) ve IVaM (MÖ 7- 6. yüzyıl) olmak üzere üçe ayrılmıştır. 1931 yılında Bittel tarafından Boğazköy kazıları yeniden başlatılmış olup çalışma sonucu Demir Çağı tabakaları açığa çıkarılmıştır ve Büyükkale II ve Büyükkale I olarak iki evreye ayrılmıştır6. Hamit

Zübeyr Koşay 1932 yılında, Ankara Gazi Orman Fidanlığında gerçekleştirdiği kazı çalışmalarında bir tümülüs tespit etmiştir ve burada ele geçen eserlerin Gordion Tümülüs III’tekilerle olan benzerlikleriyle MÖ 8. yüzyıla tarihlendirilmiştir7. 1935 yılında Remzi Oğuz Arık ile Alacahöyük kazıları tekrar başlamıştır ve daha sonra H. Z. Koşay ve M. Akok ile devam etmiştir. Açığa çıkarılan tabakalardan I. tabakanın

1 Körte ve Köte 1904, 89. 2 Seeher ve Schachner 2013, 132. 3 Robinson 1927, 26 – 50. 4 Von der Osten 1937. 5 Von der Osten 1937, 287. 6 Bittel 1935, 54.

(19)

Alişar ve Boğazköy ile benzerliğine vurgu yapılmıştır ve bu tabaka post Hitit – Frig tabakası olarak nitelendirilmiştir8.

1941 yılında M. Akok tarafından Konya Alaattin Tepesinde kısa süreli bir kazı çalışması gerçekleştirilmiştir. Kazı sonucu açığa çıkarılan tabakalar arasından buluntulara göre Frig tabakası olarak MÖ 8. yüzyıla tarihlendirilmiştir9. Tahsin ve Nimet Özgüç 1947 yılında Elbistan Karahöyük’te gerçekleştirdikleri kazı çalışmaları sonucunda Demir Çağı tabakalarını post-Hitit olarak adlandırarak ele geçen seramik buluntularını ise boyalı ve boyasızlar olarak iki gruba ayırmışlardır10. Ayrıca T. Özgüç

elde ettiği verileri ve seramik buluntularını Demir Devrinde Kültepe ve Civarı adlı kitabıyla bilim dünyasına tanıtmıştır11. Ekrem Akurgal 1955 yılında; Alişar, Gordion

ve Alaattin Tepesi kazılarında ele geçen boyalı seramikleri Phrygische Kunst adlı kitabıyla bilim dünyasıyla paylaşmıştır12. Akurgal incelemiş olduğu boyalı

seramikleri, Erken, Geçiş, Orta ve Geç Frig Stili olmak üzere 4 gruba ayırmıştır13.

Konya ve çevresinde gerçekleştirdiği yüzey araştırması sonucu tespit ettiği Demir Çağı yerleşimlerini J. Mellaart, 1955 yılında bilim dünyasıyla paylaşmıştır14. Ayrıca

D. French, Calycadnos (Göksu) Vadisinde gerçekleştirdiği yüzey aştırmaları sırasında tespit ettiği Demir Çağı yerleşimlerini 1965 yılında yayınlamıştır15.

Sachihiro Omura tarafından 1986 yılında Kaman-Kalehöyük kazıları başlatılmıştır16. Kaman-KaleHöyük’te görülen tabaklar içerisinde II. tabaka Demir

Çağına ait olup ele geçen Demir Çağı seramikleri Kimiyoshi Matsumura tarafından çalışılmıştır17. L. D’el Alfonso tarafından Niğde-Kınık Höyük’te 2011 yılında kazılar

başlatılmış ve Demir Çağı tabakası bulunmuştur18. Burada açığa çıkarılan boyalı

Demir Çağı seramikleri Hatice Ergürer tarafından yayınlanmıştır19. Ayrıca Ergürer

8 Koşay, 1951, 5 – 13. 9 Akok 1972, 60 – 63. 10 Özgüç ve Özgüç 1947, 25 – 31. 11 Özgüç 1971. 12 Akurgal 1955. 13 Akurgal 1955, 1-59. 14 Mellaart 1955. 15 French 1965, 177 – 201. 16 Omura 1987, 353 – 368. 17 Matsumura 2005. 18 Ergürer 2016a, 69. 19 Ergürer 2016a.

(20)

tarafından Kınık Höyük Demir Çağı seramikleri üzerinde görülen bezemeler ayrıca detaylı olarak çalışılmıştır20 H. Bahar Konya ve çevresinde gerçekleştirdiği kapsamlı

yüzey araştırmaları sonucunda 1999 yılında tespit ettiği yerleşimleri ve buluntuları yayınlamıştır21.

Yukarıda bahsedilen önemli Demir Çağı merkezleriyle birlikte bölge itibariyle ve çalışma konusunda yer alan eserlerle de bağlantısı olması sebebiyle Kilikya Bölgesinde yapılan Demir Çağı çalışmalarından da bahsetmek faydalı olacaktır. 1939 yılında Mersin-Yumuktepe kazısında bulunan Demir Çağı seramikleri R. D. Barnett tarafından Doğu Grek Seramiği başlığı altında yayınlanmıştır22. Konum itibariyle

önemli bir noktada bulunan Porsuk Höyük’ün 4. Ve 3. Tabakaları Demir Çağı’na tarihlenmiştir23. Ayrıca Tarsus-Gözlükule yerleşiminde de önemli bir Demir Çağı

tabakasına rastlanılmıştır ve 1963 yılında yayınlanmıştır24. Son olarak Kilikya Bölgesi

Demir Çağı Seramikleri kapsamlı bir şekilde N. Arslan tarafından çalışılmıştır25.

Tüm bu çalışmalara baktığımızda ve elde edilen bulgular sonucunda Demir Çağı kronolojisini incelediğimizde ise Hitit İmparatorluğunun çöküşü ile Tunç Çağının da son bulduğu ve Demir Çağı’nın başladığı kabul edilmektedir26. Yapılan çalışmalara

rağmen Demir Çağı’nın genel geçer bir kronolojiye sahip olmadığı anlaşılmaktadır. Demir Çağı için mutlak bir kronoloji oluşturulamadığından karşılaştırmalı kronoloji üzerinde durularak çalışmalar yapılmıştır27. Çalışma kapsamında da tespit edilen

örnekler üzerinde herhangi bir kil analizi ve tarihlendirme çalışması yapılamadığından bezelerleri ile karşılaştırılarak örneklendirilmiştir.

20 Ergürer 2016b, 67 – 170. 21 Bahar 1999. 22 Barnett 1939, 98 – 130. 23 Dupre 1983, 15, 70 ve 109 – 112. 24 Goldman 1963. 25 Arslan 1998, Arslan 2010. 26 Matsumura 2001, 102.

(21)

2.2. Karaman ve Çevresinde Bulunan Demir Çağı Yerleşimleri

Karaman ve yakın çevresindeki çalışmalar sistemli birkaç kazı haricinde müze kurtarma kazıları ve yüzey araştırmalarıyla sınırlı kalmıştır. Konunun bu bölümünde Karaman ve çevresinde yürütülen çalışmalar sonucunda tespit edilmiş Demir Çağı tabakaları ve yerleşim yerleri ele alınacaktır.

Bir önceki bölümde de belirtildiği gibi, J. Mellaart 1951 ve 1952 yıllarında İç Anadolu’nun güney kesiminde geniş bir alanı kapsayan yüzey araştırması yapmıştır28.

Elde ettiği verileri ise 1955 yılında “Anadolu’nun Güney Kesimindeki Demir Çağı Seramikleri” olarak yayınlamıştır29. Bu çalışma sonucu Mellaart Karaman ve

çevresinde de tespitlerde bulunmuştur. Tespitler sonucu Karaman civarında İlistra (Yollarbaşı) ve Koca Höyükte boyalı Alişar IV seramikleri ile siyah, devetüyü ve kırmızı perdahlı örneklerin olduğunu belirtmektedir30.

D. French Karaman merkeze çok yakın olan Canhasan Höyüğünde 1961-1962 ve 1965-1967 yılları arasında kazı yapmıştır. Çalışmaların ilk iki yılında höyüğün yüzeyinde ve I. tabakasında Demir Çağı bulgularına rastlanılmıştır31. İlk raporlarda

sadece metin içerisinde tabakadan ve buluntulardan bahsedilip herhangi bir fotoğraf ya da çizim ile tanıtılmamıştır. Höyüğün I. tabakası Bizans Döneminden Demir Çağı’na kadar olan sürece ait buluntuların olduğu stratigrafisi son derece kötü bir tabaka olduğundan her ne kadar bazı eserler tüme yakın halde bulunmuş olsalar da sağlıklı bir sonuca ulaşılmayacak kadar sayıları azdır. Canhasan seramiklerinin büyük bir kısmı 2005 yılında French tarafından yayınlanmıştır32. Canhasan Höyük’ün I.

tabakası; Bizans, Roma, Hellenistik, Klasik ve Post-Kalkolitik olarak tanımlanmıştır33. Her ne kadar Post-Kalkolitik olarak adlandırılsada sayı olarak zengin

olmamakla birlikte çeşitlilik olarak zengin bir Demir Çağı tabakasıdır. I. tabaka

28 Mellaart 1955, 115. 29 Mellaart 1955, 115 – 136. 30 Mellaart 1955, 115 – 116. 31 French 1962, 34; French 1963, 31 – 32. 32 French 2005. 33 French 2005, 15.

(22)

içerisinde; devetüyü renkli, kırmızı üzeri siyah astarlı, Frig gri seramiği, Akhaemenid seramiği, Attik siyah sırlı seramikleri ve İonia kase parçaları bulunmuştur34.

1987 yılında Semih Güneri tarafından gerçekleştirilen “Orta Anadolu Höyükleri, Karaman – Ereğli Araştırmaları” adlı araştırma sonucu tespit edilen Demir Çağı yerleşimleri ve seramik buluntuları 1989 yılında yayınlanmıştır35. Araştırma

sonucunda Karamana bağlı olan Süleymanhacı ve İlistra (Yollarbaşı) Höyük’te Demir Çağına ait seramiklerin bulunduğunu belirtmiştir36. Ayrıca Güneri günümüzde

Karaman ve Konya sınırında bulunan Gövezli (Gökgöz) Höyük üzerinde de Demir Çağı’na ait tek renkli ve boyalı seramiklerin olduğunu belirtmiştir37. Ayrıca Gövezli

(Gökgöz) Höyük 2016 yılında Ercan Aşkın ve ekibi tarafından tekrar incelenmiştir38.

Gövezli (Gökgöz) Höyük’ün Demir Çağı seramik çeşitliliği ve grupları 2016 yılında ekip üyesi olan H. Ergürer tarafında kapsamlı olarak çalışılmıştır39.

H. Bahar ve ekibi tarafından Karaman çevresinde yapılan yüzey araştırmalarında; Akçaşehir Kasabasının 2 km batısında yer alan Ürkütobası Höyüğünde ve Karaman Merkezinin 5,5 km kuzeyinde yer alan Kocahöyükte Demir Çağı’na ait seramikler tespit edilmiştir40. Ayrıca Karaman’ın kılbasan Kasabası ile

Dinek Köyü arasında yer alan Susan Höyükte ve Dinek Köy merkezinde bulunan Dinek Höyük ile Osmaniye Köyünün 2 km güneyinde yer alan Osmaniye Höyük’te Demir Çağı seramiklerine rastlanılmıştır41. Ayrıca Karaman’ın 55 km kuzeyinde yer

alan ve üzerinde Kral Harpatus anıtı bulunan Kızıldağ’da da Demir Çağı’na ait boyalı ve boyasız seramik örneklerine rastlanılmıştır42.

34 French 2005, 32 – 33. 35 Güneri 1989, 97 – 144. 36 Güneri 1989, 100 – 101. 37 Güneri 1989, 103. 38 Aşkın vd. 2017, 413. 39 Ergürer 2018, 63 – 93. 40 Bahar 2003, 208- 209. 41 Bahar 2001, 259.

(23)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. Karaman Müzesinde Bulunan Demir Çağı Seramikleri 3.1. Lekythos’lar

Karaman Müzesi envanterinde kayıtlı on dokuz adet lekythos bulunmaktadır. Lekythoslar tiplerine göre dört alt başlığa ayrılmıştır. Birinci kısımda bodur tipli lekythoslar, ikinci kısımda omuzlu tipler ile üçüncü grupta basık gövdeli lekythoslar incelenmiştir. Son olarak dördüncü grupta fusiformlu lekythos incelenmiştir. Müze envanterindeki eserlerin buluntu yerleri kesin olarak bilinmesede kazı çalışmalarında bulunanlar ile yurt içi ve yurt dışındaki müzelere ait kataloglar sayesinde tarihlendirme önerileri daha kolay yapılabilmektedir.

3.1.1. Bodur Lekythos’lar (Kat. No. 1, 2 ve 3)

Müze envanterine satın alma yolu ile kazandırışmış 3 adet bodur tipli lekythos bulunmaktadır. MÖ 5. yüzyılın ikinci yarısı ve MÖ 4. Yüzyıl arasına tarihlenen bu lekythoslar Richter ve Milne Tip III grubu içerisinde değerlendirilmektedir43 . Diğer

lekythos örneklerinde olduğu gibi bodur tipli lekythoslarda da bezeme tipleri çok fazladır. Bu gruptaki lekythosları gövde bezemelerine göre iki gruba ayırmak mümkündür. Katalog numarası 1 ve 3’de yer alan lekythoslar Ö. F. TÜRKAN tarafından 1997 yılında yüksek lisans tezi kapsamında çalışılmıştır44.

Birinci grupta yer alan iki adet lekythosun dış gövdesi parlak siyah firnislidir ve gövdenin orta kısmında özensiz şekilde yapılmış kırmızı figür tekniğinde 12’şer yapraklı palmet motifi bulunmaktadır (Levha I, Foto 1 ve 2). Bu iki lekythos tip ve bezeme açısından Robinson’un oluşturduğu tipoloji içerisinde 4. Tiple yakın benzerlik göstermektedir45. Antalya Karaçalı Nekropolü ve Kelenderis’te bulunan örnekler incelendiğinde Robinson’un tipolojisi ve tarihlemesinin takip edildiği görülmüştür. Bu yüzden Kat. No 1 ve Kat. No 2’deki lekythosları MÖ 375 – 350 yıllarına tarihlemek

43 Richter ve Milne 1935, 15. 44 Türkan, 1997.

(24)

uygun olacaktır46. Ayrıca bu iki örnekten Keramaikos ve Olynthos kazılarında da çok

sayıda ele geçmiştir47.

İkinci grupta yer alan lekythos ise palmet bezemeli örneklerle benzerlik göstermektedir ancak gövde üzerinde figür tamamen yok olmuştur (Levha II, Foto 3). Silinen figürün geniş olması dikkat çekmektedir. Olasılıkla bir insan ya da hayvan tasviri bulunmaktadır. Bu örneğin benzerleri MÖ 525-475 yılları arasına tarihlendirilmektedir48.

3.1.2. Omuzlu Lekythos’lar (Kat. No. 4 – 11)

Müze envanterine kazandırılmış 8 adet Omuzlu tipli lekythos bulunmaktadır. Omuzlu lekythoslar Richter ve Milne Tip II grubu içerisinde değerlendirilmektedir49 .

Bu gruptaki lekythosları gövde bezemelerine göre figür bezemeliler (Kat. No. 4 ve 5), siyah gövdeliler (Kat. No 6 ve 7) ve palmet bezemeliler (Kat. No 8 – 11) olmak üzere üç gruba ayırmak mümkündür. Katalog numarası 4, 5, 6, 8 ve 9’da yer alan lekythoslar Ö. F. TÜRKAN tarafından 1997 yılında yüksek lisans tezi kapsamında çalışılmıştır50.

Ayrıca Katalog numarası 4, 5, 6, 7, 8 ve 9’da yer alan lekythoslar E. DOKSANALTI tarafından 2011 yılında da yayımlanmıştır51.

Birinci grupta yer alan figür bezemeli lekythoslar üzerinde; Athena büstü, insan ve hayvan betimleri ile Prophylactic (koruyucu göz) bezemesi bulunmaktadır52(Levha

II, Foto 4). Athena büstü ve prophylactic bezmelerin bulunduğu örnek form ve stil özellikleri bakımından “horoz grubu” ve “phanyllis grubu” ile benzerlik gösterdiğinden C. Haspesls tarafından MÖ 510-490 yılları arasına tarihlendirilmiştir53

(Kat. No 4). Diğer figürlü örnekte ise savaş öncesi veya sonrasında ortada duran bir altara doğru ilerleyen süvari betimleri bulunmaktadır54(Levha III, Foto 5). Eser form

46 Çokay-Kepçe 2006, 38 – 39; Zoroğlu 2009, 13.

47 Kovacsovics 1990, 15(talef29,5) ve 136(talef 60,6); Robinson 1950, 150-151 (plate 101). 48 Zoroğlu 2009, 12; Çokay-Kepçe 2006, 38. 49 Richter ve Milne 1935, 15. 50 Türkan 1997. 51 Doksanaltı 2011. 52 Doksanaltı ve Sağlan 2009, 126. 53 Doksanaltı 2011, 87. 54 Doksanaltı 2011, 89.

(25)

ve stil özellikleri bakımından “Haimon Ressamı ve Grubu’na” ait olmalıdır55(Kat. No

5). Bu yüzden MÖ 6. yüzyıl’ın sonu ile 5. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmesi uygun olacaktır.

İkinci grupta yer alan siyah gövdeli lekythos’lar ise yaygın görülen tiplerdendir (Kat. No 6 ve 7). 2088 envanter numaralı eslerin (Levha III, Foto 6) omuz kısmında ışın demetleri bulunurken 4574 envanter numaralı eserin (Levha IV, Foto 7) omuz kısmında birbirine sarmaşık dalları ile bağlantılı şekilde beş adet palmet yaprağı bulunmaktadır. Her iki örnekte form ve stil özelliklerinden dolayı Antalya Karaçalı Nekropolündeki örnekle çok yakın benzerlikleri bulunmaktadır56. Her iki örnekte MÖ

5. yüzyıl’ın ikinci dörtlüğüne tarihlendirilmiştir57. Ayrıca Agrigento ve Napoli

Müzelerinde bulunan iki örnek Beazley’in dijital kataloğunda Athena Ressamına atfedilmiştir58

Üçüncü ve son grupta yer alan 4 adet palmet bezemeli lekythos ise Beldam Ressamı ve Grubuna ait örneklerdir 59(Kat. No 8, 9, 10 ve 11). Faaliyet yılları tahmin

edilen Beldam Ressamı ve Grubunun benzer örnekleri birçok yerde görülebilmektedir. Benzer örneklerle karşılaştırıldığında bu 4 lekythosun MÖ 5. yüzyıl’ın ikinci çeyreğine tarihlenmeleri uygun olacaktır60( Levha IV, Foto 8-Levha V, Foto 9,

10-Levha VI, Foto 11).

3.1.3. Basık Gövdeli Lekythos’lar (Kat. No. 12 – 18)

Müze envanterine satın alma yolu ile kazandırışmış yedi adet basık gövdeli lekythos bulunmaktadır (Kat. No 12-18). Benzer örnekleri Kelenderis’te ve Korinth Kuzey Nekropolünde geçmiş yıllarda bulunmuştur61. Bu yedi örnek muhtemelen

Kelenderiste bulunan örneklerde olduğu gibi Attik bodur lekythosların küçük 55 Doksanaltı 2011, 95. 56 Çokay-Kepçe 2006, 91. 57 Doksanaltı 2011, 97-98. 58http://www.beazley.ox.ac.uk/record/446C499E-6CEE-4234-8F6F-464324326BB1 http://www.beazley.ox.ac.uk/record/C071BC78-736F-443A-8008-AB820719343B 59 Doksanaltı 2011, 95-96. 60 Zoroğlu 2009, 2-5. 61 Palmer vd. 1964; Zoroğlu 2001, 315.

(26)

versiyonlarıdır62( Levha IV, Foto 12-Levha VII, Foto 13, 14, 15-Levha VIII, Foto 16,

17, 18).

3.1.4. Fusiformlu Lekythos (Kat. No. 19)

Fusiformlu Lekythos olarak adlandırılan bu eserin benzer örnekleri Atina Agorası’nda, Kelenderis’te ve Ödemiş Yeniceköy’de pişmiş toprak bir lahit içerisinde görülmektedir63. Hakkında çok fazla bilgi bulunmayan bu eserler bazı kaynaklarda fusiformlu lekythos ya da form ve stil özelliği belirtmeksizin lekythos olarakta adlandırılmıştır. Kelenderis’te bulunan benzer örnekler MÖ 5. yüzyıl’a tarihlendirilirken Atina Agorası’nda bulunmuş olan örnek içinde bulunduğu kontekstle beraber MÖ 550-525 yılları arasına tarihlendirilmiştir64. Ayrıca Atina’da bulunan

başka bir örnekte, doğu yani Anadolu kökenli olduğu belirtilerek MÖ 650-625 yılları arasına tarihlendirilmiştir65(Levha IX, Foto 19).

3.2. Kaseler ve Kapak (Kat. No. 20 – 25)

Müze envanterine satın alma yolu ile kazandırışmış olan bu gruptaki kaseleri formlarına göre; Ionia kasesi (Kat. No. 20), skyphos (Kat. No 21) ve kulpsuz kaseler (Kat. No 21 - 24) ve kapak (Kat. No 25) olmak üzere dört gruba ayırmak mümkündür.

3.2.1. İonia Kasesi (Kat. No. 20)

Birinci grupta yer alan Ionia kasesi, R.M. Cook ve P. Dupont tarafından “Doğu Yunan Seramikleri” başlığı altında İonia Kasesi olarak adlandırılmıştır66. Yaptıkları

çalışma sonucu İonia kaselerini altı farklı tipte incelemişlerdir67. Yapmış oldukları

tipoloji içerisinde Karaman Müzesindeki örnek tip(b) ile yakın benzerlik göstermektedir ve bu örnek MÖ 7. yüzyıl’ın son çeyreğine tarihlendirilmektedir68.

Benzer bir örnek Karapınar-Kıcıkışla Höyük’ünde de bulunmuştur ve L. Zoroğlu

62 Zoroğlu 2009, 33.

63 Zoroğlu 1991, 316; Zoroğlu 2009, 49; Kalkan ve Gürsel 2014, 840. 64 Sparkes ve Talcot 1970, 353; Zoroğlu 2009, 49.

65 Young 1951, 92 Plate 41-4. 66 Cook ve Dupont 1998, 129 – 131. 67 Cook ve Dupont 1998, 130. 68 Cook ve Dupont, 1998, 131.

(27)

tarafından MÖ 7. – 6. yüzyıl’a tarihlendirilmiştir69(Levha IX, Foto 20) Ayrıca Gövezli

(Gökgöz) Höyük’te yapılan araştırmalarda da Ionia kasesine ait ağız parçalarına rastlanılmıştır70.

3.2.2. Skyphos (Kat. No. 21)

İkinci grupta yer alan skyphos’un ise benzer örnekleri Kilikya bölgesinde bulunmaktadır. Form ve stil özellikleri bakımından Kelenderis örneğine çok benzemektedir ve MÖ 5. yüzyıl’a tarihlendirilmiştir71. Ayrıca Alanya Müzesi’nde

bulunan benzer bir örnek ise MÖ 6. yüzyıl’ın ilk yarısına tarihlendirilmiştir72(Levha

X, Foto 21).

3.2.3. Kulpsuz Kaseler ve Kapak (Kat. No. 22 – 24)

Üçüncü grupta yer alan 4 adet kulpsuz kasenin benzer örnekleri Kilikya bölgesinde bulunmaktadır. Form ve stil özellikleri bakımından Kelenderis örneklerine çok benzemektedir73. L. Zoroğlu bu kaselerin kesinlikle Doğu Yunanistan kaselerinin

başka bir versiyonu olduklarını ve Atina Agorası’ndaki örneklere benzemekle birlikte yerel özelliklerininde belirgin olduğunu belirtmektedir74. Katalog No 22, 23 ve 24 teki

örnekler MÖ 5. yüzyıl’a tarihlendirilirken Kat. No 24’teki kase MÖ Geç 6. yüzyıl ile MÖ 5. yüzyıldın ilk yarısına tarihlendirilmiştir75. Ayrıca Alanya Müzesinde, Kat. No

22 ve 23’e benzer bir örnek bulunmaktadır ve MÖ 7. yüzyıl’ın sonu ile 6. yüzyıl’ın ilk yarısına tarihlendirilmiştir76(Levha X, Foto 22-Levha XI, Foto 23, 24). Ayrıca katalog

no 24’te bulunan kase örneğine, Konya ili Seydişehir İlçesi Bostandere Kasabası sınırları içerisinde yer alan ve Vasada Antik Kenti olarak lokalize edilmiş olan yerleşim alanında da rastlanılmıştır77.

69 Zoroğlu 1991, 150; Bahar 1999, 21. 70 Ergürer 2018, 70. 71 Zoroğlu 2009, 40. 72 Arslan 2010, 158. 73 Zoroğlu 2009, 43. 74 Zoroğlu 2009, 43. 75 Zoroğlu 2009, 43. 76 Arslan 2010, 156. 77 Baldıran 2012, 74.

(28)

3.2.4. Kapak (Kat. No. 25)

Söz konusu eserin dışa kalınlaştırılmış ve dudağa duğru inceltilmiş ağız kenarına sahip olmasından dolayı her ne kadar iç kısmı boyalı olsa da bir kapak olduğu anlaşılmaktadır. Boyutu düşünüldüğünde kraterden çok bir kase kapağı olması muhtemeldir (Levha XII, Foto 25). Atina Agorasında benzer kapak örnekleri MÖ 4. Yüzyıl’ın sonuna tarihlendirilmiştir78. Ancak iç kısmının boyalı olmasından dolayı

yerel üretim veya üretimde deforme olmuş bir kase olabileceği düşünülerek söz konusu kapağın MÖ 5-4. yüzyıla tarihlendirilmesi uygun olacaktır.

3.3. Akhaemenid Kaseler (Kat. No. 28, 29)

Literatüre pers kasesi olarak geçen bu örnekler, Pers İmparatorluğunda ve yayılmış oldukları alanlarda karşımıza çıkan kulpsuz sıvı kaplarıdır (Kat. No 28 – 29). Pers kaselerinin altın, gümüş ve cam örnekleri bulunmaktadır79. Benzer örneklerine

Anadolu’da birçok yerde rastlanılmaktadır. Konya-Gökhöyük’te, Afyon ve Çevresinde Yapılan Demir Çağı araştırmalarında ve Antalya Karaçalı Nekropolünde benzer örnekler bulunmakla birlikte tip olarak değerlendirildiklerinde Karaman Müzesi örneklerinin MÖ 4. yüzyıl’a tarihlenmesi uygun olacaktır80( Levha XII, Foto

28-Levha XIV, Foto 29). Katalog no 28’deki örnek sardeste bulunan depositlerdeki örneklerle benzerlik göstermektedir ve MÖ 4. yüzyıl’a tarihlendirilmiştir81.

3.4. Grup Oluşturmayan Tekil Örnekler (Kat. No. 26, 27 ve 30, 31) 3.4.1 Alabastron (Kat. No. 26)

Alabastron’un yüzeyi aşırı yıpranmış olmasına rağmen dikkatli bakıldığında, ağız ve kaide kısmının tamamen boyalı olduğu ve bu iki kısım arasında yatay ve kalın bant süslerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Benzer birçok örneği olmasına rağmen en yakın örnek Tarsus-Gözlükule kazılarında ortaya çıkarılmıştır ve yerel devetüyü üzeri

78Sparkes ve Talcot 1970 ,346 (Pl.59-1562,1563) 79 Vickers 1972, 15.

80 Bilgin 2018, 95-97; Gündüz 2019, 81-84; Çokay-Kepçe 2006, 153. 81 Dusinberre 1999, 84 Fig. 7-1.

(29)

kırmızı bant süslü gruba ait olduğu belirtilerek MÖ 7. -6. yüzyıla tarihlendirilmiştir

82(Levha XII, Foto 26).

3.4.2 Lydion (Kat. No. 27)

Krem ve parfüm kabı olarak kullanılan lydionlar, Lydialılara özgü olan bu kap formudur83. Buluntu yerleri dikkate alındığında bu tür kapların mezar hediyesi olarak kullanıldıkları düşünülmektedir84. Benzer örnekleri; Börükçü’de MÖ 6. yüzyıl’ın ilk

yarısına, Sardes’te MÖ 540 – 510 ve Burdur-Uylupınar’da 530-510 yıllarına tarihlendirilmiştir 85(Levha XIII, Foto 27).

3.4.3 Kırmızı Üzeri Siyah Boyalı Testi (Kat. No. 30)

Canhasan kazı buluntusu iki buluntudan biri olan bu kırmızı zemin üzeri siyah boyalı örnek önceki yıllarda D. French tarafından yayınlanmıştır (Kat. No 30)86.

Müzedeki Demir Çağı Seramiklerini toplu olarak ele almak adına tez içerisine dahil edilmiştir. French tarafından MÖ 10. – 6. yüzyıllar arasına tarihlendirilmiştir87. Bu

tarih aralığının fazla olduğunu düşünerek yapılan literatür çalışmasında benzer bir örneğin Gordion ve Sardeis örnekleri ile birlikte MÖ 7. yüzyıla tarihlendiği görülmüştür88 (Levha XIV, Foto 30).

3.4.4 Üç Ayaklı Kase (Kat. No. 31)

Canhasan kazı buluntusu iki buluntudan biri olan bu üç ayaklı kase örneği önceki yıllarda D. French tarafından yayınlanmıştır (Kat. No 31)89. Müzedeki Demir Çağı

Seramiklerini toplu olarak ele almak adına tez içerisine dahil edilmiştir. French tarafından MÖ 10. – 6. yüzyıllar arasına tarihlendirilmiştir90 (Levha XV, Foto 31).

82 Goldman 1963, 14. 83 Greenwalt 2010, 202. 84 Bilgin 2018, 94.

85 Gider Büyüközer 2014, 121,123; Greenwalt 2010, 479; Çokay-Kepçe 2009, 35, 66-67. 86 French 2005, 32.

87 French 2005, 53.

88 Bilgin 2018, 82; Schaus 1992, 57; Gürtekin 1998, 106. 89 French 2005, 32.

(30)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

4. Değerlendirme ve Sonuç

Elde edilen seramik buluntuları çanak çömlek üretim geleneklerinin bulundukları bölgedeki kültürel sürekliliği ve bölgeler arası kültürel ve ekonomik etkileşimi anlamamıza yardımcı olmaktadır91. Yapılan çalışmalar sonucu birbirinden

stil ve teknik özellikleri açısından ayrılan bölgesel seramik gruplarının olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Alişar IV ve Frig seramik grupları kendi bölgelerinde baskın olarak görülmekle birlikte farklı alanlarda yapılan çalışmalar sonucunda da tespit edilebilmişlerdir.

Erken Demir Çağında bölgesel seramik grupları karşımıza çıkarken, Orta Demir Çağ’ında yerel seramikler dışında ithal seramiklerin ortaya çıktığı söylenmektedir92.

Gordion’da bilindiği gibi bu dönemde Grek kökenli malların ortaya çıkmaya başladığı görülmektedir93. Bir çok nedeni olmakla birlikte MÖ 7. Ve 5. Yüzyıllar arasında

dalgalar halinde yapılan yunan kolonizasyon hareketleri kendi ülkelerinden getirdikleri ve tanıttıkları ürünlerin yeni yerleşim alanlarında zamanla beğenilmesine ve yaygınlaşmasına sebep olmuştur94. Ayrıca kolonizasyon haraketlerinin yanı sıra

Perslerin Anadoluyu ve Yunanistanın bir kısmını istila etmesi ticaretin ynaı sıra savaş ve istilaların etkisinide kültürel yansıma sonucu bizlere göstermektedir95. Seramiklerin

buluntularının incelenmesi kültürek etkileşimin, ticaretin, savaş ve istilaların yorumlanmasında önemli katkılar sağlamaktadır96.

Karaman Müzesi Geç Demir Çağı seramiklerini sayı olarak her ne kadar az sayıda olsalarada çeşitlilik açısından iyi bir durumdadır. Her ne kadar Karaman ve çevresinde yapılan yüzey araştırması ve kazı çalışmaları sırasında müze envanterinde yer alan örneklerle karşılaştırabilecek tekil örnekler bulunmuş olsa da yukarıda bahsedilen konulara istinaden gelecekte Karaman ve çevresinde tespit edilmiş olan 91 Kealhofer vd. 2010, 71. 92 Genz 2003, 113-196 93 DeVries vd. 2003, 296; Lynch 2016, 41-63. 94 Mansel 2004, 155-171. 95 Mansel 2004, 253-255. 96 Kealhofer vd. 2010, 73.

(31)

Demir Çağı yerleşimlerinde yapılacak olan çalışmalarda benzer örneklerin sayısının artabileceği ihtimaller arasındadır. Ayrıca çalışma konusu olan eserler bir kez daha bizlere göstermiştir ki müzelerimiz yer yer az sayıda olsalar bile zengin buluntulara sahiptir. Karşılaştırmalı olarak incelendikleri zaman çevrede yapılan araştırmaları desteklemektedirler.

(32)

KAYNAKÇA

AKURGAL 1955 AKURGAL, E. (1955). Phrygische Kunst, Ankara. AKOK 1972 AKOK, M. (1972). “Türk Tarih Kurumu Adına Konya

Alaeddin Tepesinde 1941 yılında Yapılmış olan Arkeolojik Kazıda Elde Edilen Mimari Buluntular”, VII. Türk Tarih Kongresi, Kongreye Sunulan Bildiriler I. Cilt, Ankara, 60-63.

ARSLAN 1998 ARSLAN, N. (1998). Kilikya Bölgesi Demir Çağı Seramiği, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Konya.

ARSLAN 2010 ARSLAN, N. (2010). Kilikya Demir Çağı Seramiği, İthal ve Boyalı Seramikler ve İlişkiler, Ege Yayınları, İstanbul.

AŞKIN vd. 2017 AŞKIN, E., KURT, M., ALKAN, M., KÖRSULU, H., ERGÜRER, E., ERGÜRER H. (2017). Karaman İli ve

Mersin İli Mut İlçesi Antik Dönem Yerleşimleri ve Yerleşim Düzenlemesi Arkeolojik Yüzey Araştırması 2016 Yılı Çalışmaları, Araştırma Sonuçları Toplantısı,

Cilt 1, Ankara, 411 – 424.

BAHAR 1999 BAHAR, H. (1999). Demir Çağında Konya ve Çevresi, Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı Yayınları, Konya.

BAHAR 2001 BAHAR, H. (2001). Konya-Karaman Bölgesi Yüzey

Araştırmaları 2000, 19. Araştırma Sonuçları Toplantısı,

(33)

BAHAR 2003 BAHAR, H. (2003). Konya-Karaman Bölgesi Yüzey

Araştırmaları 2002, 21. Araştırma Sonuçları Toplantısı,

1. Cilt, Ankara, 203-216.

BAHAR, ve KOÇAK 2004

BAHAR, H., KOÇAK, Ö. (2004). Eskiçağ Konya Araştırmaları 2, Kömen Yayınları, Konya.

BALDIRAN 2012 BALDIRAN, A. (2012). Taşkent-Seydişehir 2010 Yılı

Yüzey Araştırmaları, 29. Araştırma Sonuçları Toplantısı,

1. Cilt, Ankara, 69 – 90.

BARNETT 1939 BARNETT, R. D. (1939). The Greek Pottery. Annals of Archaeology and Anthropology Liverpool, 98 – 130.

BİLGİN 2018 BİLGİN, P. (2018). Afyonkarahisar İli Yüzey Araştırmaları Işığında İçbatı Anadolu’da Demir Çağı Seramiği. Pamukkale Üniversitesi, Arkeoloji Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Denizli.

BİTTEL 1935 BİTTEL K. (1935)., “Boğazköy I”, Neue Untersuchungen in der hethitischen Hauptstadt, Berlin.

COOK ve DUPONT 1998

COOK, R. M., DUPONT, P. (1998) Ionian Cups, East Greek Pottery, London and New York.

ÇOKAY-KEPÇE 2006 ÇOKAY-KEPÇE, S. (2006). Antalya Karaçalı Nekropolü, ADALYA Ek Yayın Dizisi 4, İstanbul. ÇOKAY-KEPÇE 2009 ÇOKAY-KEPÇE, S. (2009). The Pottery from Burdur

Uylupınar Necropolis, ADALYA XII, 9-76.

DeVRİES vd. 2003 DeVRİES, K., KUNİHOLM P. I. and VOİGT, M. M. (2003). “New Dates for Iron Age Gordion”, Antiquity 296, Project Gallery.

(34)

DOKSANALTI ve SAĞLAN 2009

DOKSANALTI, M.E., SAĞLAN, S. (2009). A

Lekythos by the “Cock-Group” from Karaman Museum, International Ceramic, Glass, Porcelain

Enemal, Glaze and Pigment Congress (Ed. B. Karasu), Eskişehir, 222-229.

DOKSANALTI 2011 DOKSANALTI, M. E. (2011). Karaman Müzesinden

Bir Grup Siyah Figürlü Lekythos, OLBA XIX, 81 – 105.

DUPRE 1983 DUPRE, S. (1983). Porsuk I. La ceramique d I’age du Bronze et de l’age du Fer, Editions Recherche sur le Civilisations, memoir no. 20, Paris.

DUSİNBERRE 1999 DUSİNBERRE, Elspeth R. M.(1999). Satrapal Sardis:

Achaemenid Bowls in an Achaemenid Capital, American

Journal of Archaeology, Vol. 103, No. 1, 73-102.

ERGÜRER 2016a ERGÜRER, H. (2016a). Niğde Kınık Höyük Demir Çağı Seramikleri. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, yayımlanmamış doktora tezi, Erzurum. ERGÜRER 2016b ERGÜRER, H. (2016b). Kınık Höyük Demir Çağ

Boyalılarında Bezeme Geleneği OLBA XXIV, 67 -170.

ERGÜRER 2018 ERGÜRER, H. (2018). Gövezli Tepesi Höyük Demir

Çağı Seramikleri TÜBA-AR 22, Ankara. 63 -93.

FRENCH 1962 FRENCH, D. H. (1962) Excavation at Canhasan. First

prelinary report, 1961 Anatolian Studies 12, Ankara, 27

– 40.

FRENCH 1963 FRENCH, D. H. (1963) Excavation at Canhasan.

Second prelinary report, 1962 Anatolian Studies 13,

(35)

FRENCH 1965 FRENCH, H. D. (1965). Prehistoric Sites in the Göksu

Valley Anatolian Studies, Vol. 15, Ankara, 177-201.

FRENCH 2005 FRENCH, D. H. (2005) Canhasan I: The Pottery, Canhasan Sites 2 The British Instıtute at Ankara, Ankara.

GREENWALT 2010 GREENWALT, C. H. (2010). Lydia’da Çömlekçilik, Lidyalılar ve Dünyaları, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. GENZ 2003 GENZ, H. (2003). “Früheisenzeitliche Keramik von

Büyükkale in Boğazköy/Hattusa”, İstanbuler Mitteilungen, Band, 53, 113-196.

GÜNDÜZ 2019 GÜNDÜZ, R. (2019) Gökhöyükbağları Höyüğü Demir Çağı Seramiği, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Doktora Tezi, Konya.

GÜNERİ 1989 GÜNERİ, S. (1989). Orta Anadolu Höyükleri, Karaman

– Ereğli Araştırmaları, Türk Arkeoloji Dergisi, Sayı 28,

Ankara.

GÜRTEKİN 1998 GÜRTEKİN, R. G.(1998). Lydia Seramiğinde Yabancı Etkiler, Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İzmir.

GOLDMAN 1963 GOLDMAN, H. (1963). Excavation at Gözlükule, TarsusIII, The Iron Age Pottery of Tarsus, Princeton University Press.

(36)

KALKAN ve GÜRSEL 2014

KALKAN, H., GÜRSEL, A. (2014). Lidya’da Pers

Etnisitesine Ait Arkeolojik Bir Veri Değerlendirmesi,

International Journal of Human Sciences, Vol. 11 – Issue 1, 836-845.

KEALHOFER vd. 2010 KEALHOFER, L., GRAVE, P., STEADMAN, S., GORNY, R. L. and SUMMERS, G. D. (2010).Anatolian Studies 60, 71−92.

KOŞAY 1933 KOŞAY, H. Z. (1933). “Atatürk Gazi Orman Fidanlığında Bulunan Eserler”, Türk Tarih, Arkeoloji ve Etnografya Dergisi, Sayı I, Ankara, 5-21.

KOŞAY 1951 KOŞAY, H. Z. (1951). Alaca Höyük Kazısı 1937-1939 İlk Rapor, Türk Tarih Kurumu Yayınları 5, Ankara. KOVACSOVICS 1990 KOVACSOVICS, K. W.(1990). Kerameikos Band XIV,

Die Eckterrasse an der Graberstrasse des Kerameikos. Deutsches Archaologisches Institut, Berlin.

KÖRTE ve KÖRTE 1904

KÖRTE, G. ve KÖRTE, A. (1904). Gordion, Ergebnisse der Ausgrabung im Jahre 1900, Jahrbuch des Deutschen Archäologischen Instituts, Ergänzungsheft 5.

LYNCH 2016 LYNCH, Kathleen, M.(2016). “Gordion Cups and

Other Attic Black-Figure Cups at Gordion in Phrygia”

Selected Papers on Ancient Art and Architecture; No 2, The Consumers' Choice: Uses of Greek Figure-Decorated Pottery, Archaeological Institute of America, Boston, 41-63.

(37)

MANSEL 2004 MANSEL, A. M.(2004). Ege ve Yunan Tarihi, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 8. Baskı, Ankara.

MATSUMURA 2001 MATSUMURA, K. (2001). On the Manufacturing

Techniques of Iron Age Ceramics from Kaman-Kalehöyük (II): The Cultural Influence of Phrygia at Kaman Kalehöyük, Anatolian Archaeological Studies X,

Kaman-Kalehöyük 10, Japanese Institute of Anatolian Archaeology, Japan 101-110.

MATSUMURA 2005 MATSUMURA, K. (2005). Die Eisenzeitliche Keramik in Zentralanatolien Aufgrund der Grundlage der von Kaman-Kalehöyük, Berlin, (Doktora Tezi) Freien Universitatversitat.

MELLAART 1955 MELLAART, J. (1955). Iron Age Pottery From

Southern Anatolia, Belleten Cilt: XIX, Türk Tarih

Kurumu Basım Evi, Ankara,115-136.

OMURA 1988 OMURA, S. (1988), 1987 Yılı Kaman-Kalehöyük

Kazıları, X. Kazı Sonuçları Toplantısı, Cilt 1, Ankara,

353-368.

ÖZGÜÇ ve ÖZGÜÇ 1949

ÖZGÜÇ, T. ve ÖZGÜÇ, N. (1949).Türk Tarih Kurumu Tarafından Yapılan Karahöyük Hafriyatı Raporu 1947, Ankara.

ÖZGÜÇ 1971 ÖZGÜÇ, T (1971). Demir Çağı Devrinde Kültepe ve Civarı/Kültepe and ıts Vicinity in The Iron Age, Ankara. PALMER vd. 1964 PALMER, H., BLEGEN, C. W., YOUNG, R. S. (1964).

The North Cemetery, CORINTH XIII. The American

School of Classical Studies at Athens, Princeton-New Jersey.

(38)

ROBİNSON 1927 ROBİNSON, D. M. (1927). “The Discovery of a Prehistoric Site at Sizma” American Journal of Archaeology, Vol. 31, No. 1, 26-50.

ROBİNSON 1950 ROBİNSON, D. M. (1950). Excavation at Olynthus Part XIII, Vases Found in 1934 and 1938. The John Hopkins Press, Baltimore.

SCHAUS 1992 SCHAUS, G. P. (1992). Imported West Anatolian

Pottery at Gordion, Anatolian Studies 42, Ankara,

151-177.

SEEHER ve SCHARNER 2014

SEEHER, J. ve SCHARNER, A. (2014). ‘‘Boğazköy/Hattusa – Fifty Years of Restoration and Site Management Boğazköy/Hattusa – Restorasyon ve Alan Yönetiminin Elli Yılı’’ Herıtage In Context Konservierung und Site Management im natürlichen, urbanen und sozialen Raum Conservation and Site Management within Natural, Urban and Social Frameworks – Doğal, Kentsel ve Sosyal Çerçevede Koruma ve Alan Yönetimi. Deutsches Archa¨Ologısches Instıtut Abteılung İstanbul.

SPARKES ve TALCOTT 1970

SPARKES, A. B., TALCOTT, L. (1970). Black and

Plain Pottery of the 6th, 5th and 4th Centuries B.C. Part 1 ve Part 2, The Athenian Agora, Vol. 12. The

American School of Classical Studies at Athens, Princeton-New Jersey.

SUMMERS 2008 SUMMERS, D. G. (2008). ‘A preliminary interpretation of remote sensing and selective excavation at the Palatial Complex, Kerkenes’ Anatolia Antiqua 16: 53−76.

(39)

TÜRKAN 1997 TÜRKAN, Ö. F. (1997). Karaman Müzesinde Bulunan Lekythoslar, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Konya. VICKERS 1972 VICKERS, M. (1972). An Achaemenid Glass Bowl in a

Dated Context, Journal of Glass Studies, Vol. 14, 15-16.

Von der OSTEN 1937 Von der OSTEN, H. (1937). The Alishar Hüyük Seasons of 1930- 1932, Part I-III, (OIP XXVIII-XXX), Volume XXX, By. J. A. Wilson, T. G. Allen, Chicago: The Üniversity of Chicago Oriental İnstitute Publications. ZOROĞLU 2009 ZOROĞLU, L. (2009). CVA Turkish Republic I, Silifke

Museum, Turkish Instıtute of Archaeology, İstanbul. YOUNG 1951 YOUNG, S. Rodney (1951). “Sepulturae Intra Urbem”

Hesperia: The Journal of the American School of Classical Studies at Athens, Vol.20, No. 2, 67-134.

Elektronik Kaynaklar

www.beazley.ox.ac.uk The Classical Art Research Centre, The Beazley Archive's online databases, Universty of Oxford

http://www.beazley.ox.ac.uk/record/446C499E-6CEE-4234-8F6F-464324326BB1

http://www.beazley.ox.ac.uk/record/C071BC78-736F-443A-8008-AB820719343B

(40)
(41)

Kat. No 1: Lekythos

Levha I - Fotoğraf 1 / Çizim 1 Müze Env. No: 2074

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 9 cm, Kaide Ç. 4,2 cm

Tanım:

Ağız kısmı kırık ve eksiktir. Kulp, gövde ve kaide kısmında küçük muhtelif kırıklar ile siyah firnis üzerinde dökülmeler mevcuttur. Ayrıca siyah firnis üzerinde solmalar vardır. Az mika katkılı, sert-sıkı açık kiremit kırmızısı renkli hamurludur. Siyah firnis üzerinde

Uzun silindirik içbükey boyunlu ve ağız bitiminden hafif yükselerek omuza bağlanan dik şerit kulpludur. Boyundan omuz kısmına geçiş yumuşak ancak belirgin bir şekildedir. Omuzdan kaideye doğru daralan bodur oval gövdelidir. Yumuşak bir geçiş ile dirsek yaparak içe doğru daralan alçak halka kaidelidir. Gövdenin orta kısmında asimetrik bir çan şeklinde çerçeve içerisinde özensiz işlenmiş kırmızı figür tekniğinde palmet motifi bulunmaktadır. Genel olarak form ve motife bakıldığında özensiz bir işçiliğe sahiptir.

Dönem: M.Ö. 375-350

Kat. No 2: Lekythos

Levha I - Fotoğraf 2 / Çizim 2 Müze Env. No: 4095

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 7,5 cm, Ağız Ç. 2,8cm Kaide Ç. 2,6 cm

Tanım:

Ağız ve kaide kısmında küçük muhtelif kırıklar ile siyah firnis üzerinde çatlamalar ile dökülmeler mevcuttur. Ayrıca siyah firnis üzerinde solmalar vardır. Katkısız, sert-sıkı kiremit kırmızısı renkli hamurludur.

Boyuna doğru daralan dışa çekik yuvarlak düz ağız kenarlıdır. Uzun silindirik içbükey boyunlu ve boyun ortasından hafif yükselerek gövdeye bağlanan dik şerit

(42)

kulpludur. Omuzdan kaideye doğru daralan bodur oval gövdelidir. Yumuşak bir geçiş ile dirsek yaparak içe doğru daralan alçak halka kaidelidir. Gövdenin orta kısmında asimetrik bir çan şeklinde çerçeve içerisinde özensiz işlenmiş kırmızı figür tekniğinde palmet motifi bulunmaktadır. Genel olarak form ve motife bakıldığında özensiz bir işçiliğe sahiptir.

Dönem: M.Ö. 375-350

Kat. No 3: Lekythos

Levha II - Fotoğraf 3 / Çizim 3 Müze Env. No: 215

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 8,9 cm, Kaide Ç. 3,7 cm

Tanım:

Ağız kısmı kırık ve eksiktir. Kulp, gövde ve kaide kısmında küçük muhtelif kırıklar ile siyah firnis üzerinde dökülmeler mevcuttur. Ayrıca siyah firnis üzerinde solmalar vardır. Az mika katkılı, sert-sıkı açık kiremit kırmızısı renkli hamurludur. Siyah firnis üzerinde

Kısa silindirik içbükey boyunlu ve ağız bitiminden hafif yükselerek omuza bağlanan dik şerit kulpludur. Boyundan omuz kısmına geçiş yumuşak ancak belirgin bir şekildedir. Omuzdan kaideye doğru daralan bodur oval gövdelidir. Yumuşak bir geçiş ile dirsek yaparak içe doğru daralan alçak halka kaidelidir. Gövdenin orta kısmında işlenmiş kırmızı figür tekniğinde bir figür bulunmaktadır. Ancak figür silinmiş olup sadece dış konturları belirgindir. Benzer örneklerle karşılaştırıldığında ve dış konturlara dikkatli bakıldığında silinmiş olan figürün sağ profilden işlenmiş bir kadın yüzü olduğu düşünülmektedir. Genel olarak form ve motife bakıldığında özensiz bir işçiliğe sahiptir.

(43)

Kat. No 4: Lekythos

Levha II - Fotoğraf 4 / Çizim 4 Müze Env. No: 2083

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 11,5 cm, Gövde Ç. 6,7 cm

Tanım:

Ağız, boynun bir kısmı, kulp, omuzun bir kısmı ile kaidesi kırık ve eksiktir. Ayrıca iki parça halinde olup sonradan yapıştırılmıştır. Boyun, omuz ve gövde kısımlarındaki noksan parçaların yerleri alçı ile tamamlanmıştır. Katkısız sert-sıkı, pembemsi kırmızı renkli killidir.

Silindirik içbükey kısa boyunlu, içbükey ve dik omuzlu profilli ve uzatılmış şekilde kaideye doğru daralan dışbükey oval gövdelidir. Omuzdan gövdeye geçiş yumuşak ancak belirgin bir kıvrımla sağlanmıştır. Siyah figür tekniğinde omuz ve gövde kısmında figürler bulunmaktadır. Omuz üzerinde bir asma yaprağı ve muhtemelen bir hayvan figürü bulunmaktadır. Gövde üzerinde karşılıklı iki prophylactic (koruyucu) göz figürünün ortasında miğferli, sol profilden işlenmiş bir Athena büstü bulunmaktadır. Gözlerde iris çizgileri pergel ile kazınarak işlenmiştir. Ayrıca Athena büstünün dış hatları boya ile belirlenmişken miğferi, kaşı, gözü ve dudakları yine kazıma çizgiler ile işlenmiştir. Gövdenin alt kısmında soluk ve yer yer kırmızılıklar bulunan yatay bir bant motifi bulunmaktadır.

Dönem: M.Ö. 510-490

Kat. No 5: Lekythos

Levha III - Fotoğraf 5 / Çizim 5 Müze Env. No: 2084

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 15,1 cm, Kaide Ç. 4,1 cm

Tanım:

(44)

Ağız, boynun bir kısmı ile gövdenin bir kısmı kırık ve eksiktir. Ayrıca küçük bir parçası sonradan yapıştırılmıştır. Omuz ve gövde kısımlarındaki noksan parçaların yerleri alçı ile tamamlanmıştır. Katkısız sert-sıkı, kiremit rengi killidir.

Boyuna doğru genişleyen silindirik içbükey uzun boyunlu, ağızın kırık kısmından hafif yükselerek omuz-gövde birleşimine bağlanan dik şerit kulplu, içbükey ve dik omuz profilli ve kaideye doğru daralan dışbükey uzun gövdelidir. Omuzdan gövdeye geçiş yumuşak ancak belirgin bir kıvrımla sağlanmıştır. Alçak disk şeklinde kaidelidir. Siyah figür tekniğinde omuz ve gövde kısmında figürler bulunmaktadır. Omuz kısmında, boyundan omuza geçişte nokta bezemeler ile omuz üzerinde bağlantısız ve birbirini takip etmeyen kıvrık dallar ile 5 adet palmet motifi bulunmaktadır. Gövde üzerinde ise omuzun hemen altında yatay iki çizgi arasında sağa doğru birbirini takip ede basit bir meander motifi bulunmaktadır. Gövde üzerindeki ana sahnede, sarmaşık dallarının çıktığı dikdörtgen formlu bir altar ve altara yaklaşan (sağ taraftan bir, sol taraftan iki adet) atlar ve binicileri bulunmaktadır. Figürlere perspektif kazandırmak için altar üzerinden çıkan sarmaşık dalları figürlerin arkasında gibi işlenmiştir. Biniciler ve atlar hareket eder pozisyonda profilden stilize olarak işlenmiştir. Atların koşum takımları ve diğer detayları ile binicilerin miğferleri ve diğer detayları kazıma çizgiler ile belirtilmiştir.

Dönem: M.Ö. 480-470

Kat. No 6: Lekythos

Levha III - Fotoğraf 6 / Çizim 6 Müze Env. No: 2088

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 17,3 cm, Ağız Ç. 3,6 cm, Kaide Ç. 3,8

Tanım:

Ağız ile boyun kısmı kulp ile boyun başlangıcından kırılmış olup yapıştırılmıştır. Ağız ve gövde kısmındaki astar da dökülmeler ve renk solmaları mevcuttur. Kulp ve boyun birleşiminde kireç patinası bulunmaktadır. Sert-sıkı açık kiremit rengi killidir.

Konik formlu içe kalınlaştırılmış ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve silindirik uzun boyunludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan

(45)

düz omuzlu ve dibe doğru daralan silindirik gövdelidir. Disk şeklinde yüksek kaidelidir. Ağız, gövde, kulpun dış yüzeyi ve kaidenin üst kısmı siyah astarlıdır. Omuz üzerinde ışın motifi yer almaktadır.

Dönem: M.Ö. 550-500

Kat. No 7: Lekythos Levha IV – Foto 7 / Çizim 7 Müze Env. No: 4574

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma Ölçüleri: Yük. 17,3 cm

Tanım:

Ağız ve kaide kısmı kırık ve eksiktir. Gövde kısmındaki astar da dökülmeler ve renk solmaları mevcuttur. Eserin yüzeyinin genelinde kireç patinası bulunmaktadır. Sert-sıkı kırmızımsı kahverengi killidir.

Silindirik uzun boyunlu, boyun kısmından hafif yükselerek omuz kenarına bağlanan elips kulpludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan düz omuzlu ve dibe doğru daralan silindirik gövdelidir. Gövde ve kulpun dış yüzeyi siyah astarlıdır. Omuzun başlangıç kısmında düzensiz dik kısa çizgiler ile omuz üzerinde bağlantısız ve birbirini takip etmeyen kıvrık dallar ile 5 adet palmet motifi bulunmaktadır.

Dönem: M.Ö. 550-500

Kat. No 8: Lekythos Levha IV – Foto 8 / Çizim 8 Müze Env. No: 2087

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 17,9 cm, Ağız Ç. 3,5 cm, Kaide Ç. 4,7cm

(46)

Ağız kısmı kulp hizasından kırık olup yapıştırılmıştır. Ağız, gövdenin alt kısmı ve kaidedeki siyah astarda kopmalar ve renkte solukluk vardır. Gövde üzerindeki bezemelerin büyük bir kısmı silinmiştir. Sert-sıkı çok açık kahverengi killidir.

Konik formlu içe kalınlaştırılmış ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve silindirik uzun boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek omuz kenarına bağlanan elips kulpludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan düz omuzlu ve dibe doğru daralan silindirik gövdelidir. Disk şeklinde yüksek kaidelidir. Ağız, gövdenin alt kısmı, kulpun dış yüzeyi ve kaidenin üst kısmı siyah astarlıdır. Omuz üzerinde ışın motifi yer almaktadır. Gövde üzerinde: iki adet bant ve geniş kafes motifi arasında ortadaki palmete sarmaşık dalı ile bağlı şekilde üç adet palmet motifi işlenmiştir.

Dönem: M.Ö. 475-425

Kat. No 9: Lekythos Levha V – Foto 9 / Çizim 9 Müze Env. No: 2089

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 15,1 cm, Ağız Ç. 3 cm, Kaide Ç. 3,6 cm

Tanım:

Ağız, gövdenin alt kısmı ve kaidedeki siyah astarda kopmalar ve renkte solukluk vardır. Gövde üzerindeki bezemelerin büyük bir kısmı silinmiştir. Sert-sıkı kiremit rengi killidir.

Konik formlu içe kalınlaştırılmış ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve silindirik uzun boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek omuz kenarına bağlanan elips kulpludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan düz omuzlu ve dibe doğru daralan silindirik uzun gövdelidir. Disk şeklinde yüksek kaidelidir. Ağız, gövdenin alt kısmı, kulpun dış yüzeyi ve kaidenin üst kısmı siyah astarlıdır. Omuz üzerinde ışın motifi yer almaktadır. Gövde üzerinde: üstte kafes ve altta yatay iki bant motifi arasında yatay işlenmiş sarmaşık dalı ve rozet motifi bulunmaktadır.

(47)

Kat. No 10: Lekythos Levha V – Foto 10 / Çizim 10 Müze Env. No: -

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 10,5 cm, Omuz Gen. 4,7 cm

Tanım:

Ağız ile kulp kısmı kırık ve eksiktir. Boyun, gövde ve kulp kısmında kopmalar ve astarda solukluk vardır. Sert-sıkı çok kiremit rengi killidir.

İç bükey silindirik uzun boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek omuz kenarına bağlanan dik şerit kulpludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan içbükey omuzlu ve dibe doğru daralan “S” profilli silindirik gövdelidir. Boyun, omuz ve kulp kısmı kiremit rengi astarlıdır. Kulpun dış kısmı siyah astarlıdır. Omuz kısmının üzerinde ışın motifi ve omuz-gövde profilinde siyah bant motifi bulunmaktadır.

Gövde üzerinde bej renkli astar üzerinde siyah boya ile yapılmış motifler bulunmaktadır. Üstte iki bant arasında kafes motifi ile altta biri ince biri kalın bant arasında yine kafes motifi bulunmaktadır. Bant ve kafes motifleri arasında yatay sarmaşık dalı ve yapraklar arasında rozet motifi yer almaktadır.

Dönem: M.Ö. 475-425

Kat. No 11: Lekythos

Levha VI – Foto 11 / Çizim 11 Müze Env. No: -

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 17,8 cm, Ağız Ç. 2,9 cm, Kaide Ç. 3,8 cm

Tanım:

Ağız ve boyun kısmı kırık olup henüz birleştirilmemiştir. Kulp kısmı kırık ve eksiktir. Ağız, boyun, gövde ve kaide kısmında kopmalar ve astarda solukluk vardır. Sert-sıkı kiremit rengi killidir.

(48)

Konik formlu içe kalınlaştırılmış ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve silindirik uzun boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek omuz kenarına bağlanan elips kulpludur. Gövdeye keskin bir profille geçiş yapan düz omuzlu ve dibe doğru daralan silindirik uzun gövdelidir. Disk şeklinde yüksek kaidelidir. Ağız, gövdenin alt kısmı, kulpun dış yüzeyi ve kaidenin üst kısmı siyah astarlıdır. Omuz üzerinde ışın motifi yer almaktadır. Gövde üzerinde: üstte ve altta kafes motifi arasında yatay işlenmiş sarmaşık dalı ve meander motifi bulunmaktadır. Kafes, sarmaşık dalı ve meander motifleri arasında yatay bantlar yer almaktadır. Dönem: M.Ö. 475-425

Kat. No 12: Lekythos

Levha VI – Foto 12 / Çizim 12 Müze Env. No: 20

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 7,1 cm, Ağız Ç. 2,6 cm, Kaide Ç. 3,4 cm

Tanım:

Konik formlu yuvarlak ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve içbükey silindirik kısa boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek gövdeye bağlanan şerit kulpludur. Basık şişkin gövdeli ve düz diplidir. Sert-sıkı mika ve kireç katkılı devetüyü rengi killidir.

Dönem: M.Ö. 4. Yüzyıl

Kat. No 13: Lekythos

Levha VII – Foto 13 / Çizim 13 Müze Env. No: 164

Müzeye Geliş Şekli: Satın Alma

Ölçüleri: Yük. 9,5 cm, Ağız Ç. 3 cm, Kaide Ç. 4 cm

Tanım:

Konik formlu yuvarlak ağız kenarlı, ağız kısmından boyuna geçiş belirgin profilli ve içbükey silindirik kısa boyunludur. Boyun kısmından hafif yükselerek

Şekil

Foto 1: Katalog No 1
Foto 3: Katalog No 3
Foto 5: Katalog No 5
Foto 7: Katalog No 7
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Bana araştırma alışkanlığı veren yarlıganmış öğretme­ nim Çağatay Uluçay’ın ölüm­.. süz

Hedef kitleye yönelik tasarım kriterlerini ortaya çıkarmak için kitlenin algı, çağrışım yetisi, gelişim düzeyi, görme alanı ve ilgi yönü ile ilgili özelliklerinin tespit

• Varisella zoster virüsünün neden olduğu primer olarak görülen çocukluk dönemi hastalığıdır.. • Kaşıntılı vezikül, püstül, ülserler ve ağız mukozasında

Ancak ağız kanserlerinin belli oranda özellikle beyaz leke veya plaklardan kaynaklandığı (sonradan kırmızı atrofik mukozalardan maligniteye dönüşümün daha yüksek

Oppenheim'e göre Filipinliler veya Japon’larda nevüs, Amerikalılara oranla daha çok görülmektedir (S).. Bu iki ülkede kişi başına ortalama 14 nevüs

kabarcığın derinliğine uzayan kısmı daimi diş kabarcığını, yana doğru uzayan dallanan kısmı ise süt dişi kabarcığını meydana getirir.. Süt dişi

• Başparmak ayrıca başka birisini göstermek için kullanıldığında alay veya saygısızlık işareti olarak da kullanılabilir.. Örneğin, arkadaşına doğru

Kültür Bakanlığı na