• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal ve İstanbul Köprüsü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal ve İstanbul Köprüsü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAHYA KEMAL

ve İSTANBUL KÖPRÜSÜ

Ş

ehircilikte en güç mes’elelerden birisi «zaru­ ret» ile «imkân» ve «güzellik» arasında denge kurabilmektir, sanıyorum. Nüfusu gittikçe artan ve hududu alabüdiğine büyüyen İstanbul’un pek çok ihtiyacı vardır. Bunlardan en zarurî olan­ ları, her halde, su, elektrik, temizlik, yol ve tra­ fik düzenidir. Normal bir medenî hayatın devamı için «zaruri» olan bu ihtiyaçları temin edemediği açıkça görülen İstanbul Belediyesi’nden bir de «güzellik» duygusu beklemek, birçoklarına gülünç, hatta abes gelebilir.

Geliri giderine hiç bir zaman yetmeyen İs­ tanbul’da vatandaşı her gün rahatsız eden pislik, gürültü, trafik düzensizliği vesair aksaklık ve eksiklikler daha nesiller boyu devam edecek mi­ dir? Bunu düşünmek büe insana hayatı yaşan­ mayacak kadar korkunç göstermeğe kâfidir. Bize içinde yaşadığımız dünyada zevk ve saadet vere­ cek şeyler, hiç olmazsa «daha iyi bir yarın ümidi» olmazsa boğuluruz.

İstanbul’da inşam mesut edebilecek pek çok şey vardır. «Güzellik» onun başlıca özelliğidir. Dünyanın hiç bir yerinde Boğaziçi gibi gece gündüz bir güzellik şehrayini olan bir şehir yoktur. Dün­ yanın hiç bir yerinde ufuklar İstanbul ııfııklan kadar sanatkârane yontulmamıştır. Güzel manza­ ralar, güzel abideler ve güzel şeyler aramağı ha­ yatlarının başlıca meşgalesi yapan insanlar için İstanbul bitmez tükenmez bir hazinedir. Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Abdülhak Şina- si Hisar, Sait Faik ve Orhan Veli İstanbul’a doya­ madan gitmişlerdir.

Güzellik İstanbul’da insanın karşısına çöplük kadar çarpıcı bir vakıa olarak çıkar. Çok defa bu ikisini bir arada görür ve kahrınızdan ölürsünüz. Halbuki hiç olmazsa büyük meydanlar ve abide­ lerin civarım temiz tutmak mümkündür.

Şunu da düşünmemiz lâzımdır: Güzellik para getirir. Bin bir güzelliği olan İstanbul, sadece bu sayede pislik ve sefaletten kurtulabilir. Turizm bü­ tün dünyada bir gelir kaynağı olduğuna göre, İs­ tanbul’a altın yağması icap eder. Fakat bu, dün­ yaya bir turist gözü ile bakmak suretiyle müm­ kündür.

Bir şehrin güzelliğini değerlendirme ve ortaya koyma tıpkı bir sanat eseri gibi bir zevk ve ihtisas işidir. İstanbul ne talihli şehirdir ki, onu anlayan

M E H M E T K A P L A N

ve değerlendiren birçok büyük şair ve fikir adamı yetiştirmiştir. Bunların arasında Yahya Kemal, hiç şüphesiz başta gelir. Fakat onun İstanbuTu öven güzel şiirleri, nesirlerindeki derin ve isabetli fikirlerin görülmesine engel olmuştur.

Yahya Kemal İstanbul hakkında bir kitap dolusu makale yazmıştır. Yahya Kemal Enstitü­ sü bu makaleleri «Aziz İstanbul» adı altında bas­ tırmıştır. Bence hiç bir Belediye reisi, vali ve kay­ makam ,bu kitabı dikkatle ve tekrar tekrar oku­ madan İstanbul’a icap ettiği gibi bakamaz. Yahya Kemal için İstanbul bütün bir tarih, coğrafya ve medeniyetin özü ve sentezidir. O hiç bir şehre benzemez. Bundan dolayı ona değer veren idare ve devlet adamlarının mesuliyetleri büyüktür.

İstanbul’u çirkinleştirmekle Türk milletinin tarihini, yani ruhunu, hayatının mânâsım lekele­ miş olursunuz. O bütün Türk milletinin, İslâm âleminin, hattâ insanlığın gözbebeğidir. Onu ida­ re edenler ona lâyık olmağı vazife bilmelidirler.

Geçen gün «Aziz İstanbubaı tekrar karıştırır­ ken, bir cümle beni yerimden oynattı. Bu cümle İstanbul Köprüsü ile ilgüi idi. Vilâyette İstan­ bul’un imarı meselesi üzerine konuşulurken fik­ rine başvurulan şâir, onun hangi bakımdan ele alınması gerektiğini belirttiği sırada bir cümle ile köprü konusuna da temas ediyor ve şöyle diyor­ d u :

«İltizam olunursa Boğaziçi altından tünel ge­ çer (İnşallah köprü geçmez, temenni etmem) İs­ tanbul şehri de bundan istifade eder.» (s. 170).

Ortasından büyük bir boğaz ile ikiye bölün­ müş koca bir şehrin iki tarafında oturan yüz bin­ lerce nüfus ve arabayı bir yandan öbür yana ge­ çirmenin zaruret ve güçlüğü âşikârdır. Köprü yapma fikri bu ihtiyaçtan doğmuştur. Hükümet bunun için maddî imkânlar da bulmuştur. Şimdi en mühim mesele, bu köprünün, İstanbul’un çeh­ resine vereceği şekildir.

Eminönü’nde o harikulâde Yeni Cami’in iki yanma son derece çirkin iki köprü dikilmiştir. Bunlara müsaade eden zihniyet ve zevkin, Boğaz­ içi’nin o ebedî güzelliğini çirkinleştireceğinden korkuyorum. Acaba Eminönü’nde, en göze çarpan yerde o sakil köprüleri dikmeğe ihtiyaç var mıy­ dı? Göze görünmeyen yeraltı geçitleriyle aynı ih­ tiyaç daha kolay bir şekilde karşılanamaz mıydı?

(2)

Bu köprülerin bir banka tarafından yaptırılmış olması, işin içine çirkin bir reklâm fikrinin karış­ tırıldığını gösterir. Milyonlara patlayacak Bo­ ğaz köprüsü İstanbul'un güzelliğini bozarsa, şehir pek çok şey kaybetmiş olacaktır. Yahya Kemal’in düşündüğü gibi, tünel ile geçişin temin edilebilece­ ğini pek sanmıyorum. Fakat onun gibi ben de köp­ rüden endişe ediyorum.

Yukarıda da belirtmeğe çalıştığım gibi «gü­ zellik» İstanbul’un «varoluş» şekillerinden biridir ve onun için bitmez tükenmez bir hazinedir. Onda en küçük bir değişiklik yapan «estetik zaruretle­ ri» de düşünmek mecburiyetindedir. İstanbul’a köprü yapanlar acaba Yahya Kemal’in yazüannı okumuşlar ve üzerinde düşünmüşler midir diye merak ediyorum.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Üçüncü adımda sihirbaz 5 ve 6 numaralı altınları ha- vuza atsın; deniz kızı da dalıp 3 numaralı altını bulup sihirbaza iade et- sin.. Böylece oyun sonsuza kadar

ELİF NACİ'YLE SANAYİ-1 NEFİSE'DE — Mahmut Cüda (solda), geçen yıl Elif Naci'yle birlikte Sanayi-i Nefise'nin şimdi Kız Meslek Lisesi olarak kullanılan binasını

Bizim çalışmamızda da bu çalışmada elde edilen sonuçlarla uyumlu olarak benzer şekilde en genç yaş grubunu oluşturan yenidoğan (0-12 ay) grubundan, en büyük yaş

Kur’an kursuna devam eden kadın öğrencilerin dindarlık algıları, eğitim durumu değişkenine göre anlamlı bir fark göstermekte midir?. Kur’an kursuna devam eden

Sentezlenen 5-hidroksi-3-(4-nitrofenil)-1-(p-tolil)-1H-pirazol bileşiğinin 1 H-NMR spektrumu (Şekil 4.6) DMSO-d 6 içerisinde alınmıştır ve elde edilen spektrumda

Farklı zamanlarda farklı konsantrasyonlar da uygulanan AVG uygulamalarının vazo ömrü süresince karanfil çiçeğinin çiçek yaprak rengi üzerine olan etkisine ait değerler

tamlaması, sıfat tamlaması, sıfat-fiil grubu, isim-fiil grubu, zarf-fiil grubu, tekrar grubu, edat grubu, bağlama grubu, unvan grubu, birleşik isim grubu, ünlem grubu,

sayan Nubar Gülbenkyan bir eğlence tertiplediği z8- man “ Göbek dansı» için oryantal dansözleri grup halinde uçakla İstanbul’dan Londra’ya taşıtmayı da