• Sonuç bulunamadı

İngiliz şoför:Ateş eden Kilimciyan'dır

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İngiliz şoför:Ateş eden Kilimciyan'dır"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ADRES: Nuruosmaniye Caddesi No 6 5 İSTANBUL TELGRAF: MİLLİYET. İstanbul POSTA KUTUSU 4 9 2 İstanbul TELEFON 2 2 4 4 1 0 (10 hat)

YIL: 32, SAYI: 12295

BUĞUN

SAYFA

LİRA

. .. -TV-.

Mete Akyol

“ MEVZUAT BÖYLE

EFEN D İM ...”

MİLLİYET YAYINLARI nda ÇIKTI

23 T

t

- i

OCAK i b

*V / —

Ermeniler, jüriye büyük baskı yapıyor

Duruşma, Ermeni/erin gösterileriyle

başladı

Ingiliz tanık ¡ «Ates

eden Kilimciyan'dır»

Paris'te yürüyüş

yapan Ermeniler

4 tedhişçinin

bırakılmasını

istedi

“Ermeni Kurtuluş Hare­

keti” adlı örgütün çağrısı ile Paris’in merkezinde toplanan birkaç yüz Ermeni, Türkiye'­ nin Bem Büyükelçisi Doğan Türkmen’i öldürmeye teşeb­ büs suçundan Aix en Pro- vence kentinde yargılaması başlayan Kilimciyan ile, ge­ çen eylülde Paris’teki Türk Konsolosluğu'nu basan “ASALA” üyesi 4 Ermeni militanın serbest bırakıl­ masını istemiştir.

Ermeni göstericiler Fransız Adalet Bakanlığı önüne ka­ dar yürüdükten sonra dağıl­

mışlarda-Türkiye’nin Bern Büyükelçi­ si Doğan Türkmen, 6 şubat 1980 günü silahlı saldırıya uğramış, olayı büyük bir şans eseri hafif yaralarla at­ latmıştı (yanda) ve Türk­ men’i yaralayan Ermeni te­ rörist Kilimciyan dünkü du­

ruşmada (üstte). (THA)

Kilimciyan’ın avukatı tanınmış bazı Rumları tanık gösterdi. Bunlar arasında Kıbrıs Rum bölgesi Sosyalist Parti Genel Sekreteri Lissarides de var • Kilimciyan’ın 71 ya­

sındaki annesi ağla­ yarak verdiği ifadede eskiye ait asılsız id­ diaları tekrarlayarak mahkemeyi etkilemek t istedi • Hâkim, “Kilimclyan’ın ifadesinde çelişkiler olduğunu” söyledi • Türkm en’in avukatı, | duruşmadan sonra, “Kilimciyan’ın gerçek suçlu olduğu ortaya çıktı. Artık işin içine politika girer” dedi • Kilimciyan’ın en bü­

yük şansı Türkmen’in hafif yaralanmış ol­ ması

• Atina’da bir grup Er­ meni Fransız Büyük­ elçiliği önünde göste­ ri yaptı

Ç Haberler! 12. Şayiada

(2)

23 OCAK 1982

M . ALİ BİRAND AIX İH P R O V E N « 'DEN BİLDİRİYOR

Ermeni örgütlerinin gözü Fransa'ya çevrildi

İNGİLİZ ŞOFÖR:"ATEŞ EDEN

T

ÜRKÎYE’nin Bern Bü-- yükelçisi Doğan Türk­ m en’e silahlı saldırıda bulunan Ermeni terörist Kilimci- yan'ın duruşması dün Fran­ sa'mn Aix en Provence kentinde Ermeni örgütlerinin gösterileri , adliye sarayı içinde ve dışında a- lınan çok sıkı güvenlik önlemleri altmda başlamıştır. Davaya bu­ gün de devam edilecektir.

Dünyanın birçok ülkesinden Ermeni örgüt ve derneklerinin temsilcileri duruşmayı izlemek ve Türkiye karşıtı gösteriler yapmak için kentte toplanmıştır. Gösterilerin bugün yoğunlaşma­ sı beklenmektedir.

Kentin sokakları Türkiye kar­ şıtı afişlerle donatılmış, gösteri­ ciler duruşmanın yapılmasını en­ gellemen için bazı girişimlerde bulunm uşlardır. Bu arada, Fransız polisi duruşmayı izle­ meye gelen Türk gazetecilerinin güvenliklerini koruyamayacağı­ nı açıklamıştır. Türk gazeteciler duruşma salonuna özel otomo­ bille getirilmiş ve binaya polis kordonu altmda gizlice sokul­ muştur.

Kilimciyan davasının başla­ masıyla birlikte dünyadaki Er­ meni demek ve örgütleri gözleri­ ni Aix en Provence’e çevirmiş ve duruşmayı bir “Türk-Ermenl Davası” haline çevirmek için yo­ ğun bir çalışma başlatmıştır. DURUŞMA BAŞLIYOR

Üç bine yakın göstericinin et­ rafım sardığı mahkeme binasın­ da duruşma yerel saatle 09.30’da Yargıç Brunat başkanlığında başlamıştır. 60 kişilik oturma yeri bulunan salonun hemen ta ­ mamı Türk ve Fransız gazeteci­ ler tarafından tutulmuştur. Ay­ rıca, duruşmayı izlemek için Amerika’dan da 7 gazeteci gel­ miştir.

Yargıç Brunat, önce sayıları 500’ü bulan “jüri adayları" ara­ sından kura ile ayrılan 20 kişiden 9 kişilik ana jürinin seçimim yapmıştır. Jüri seçimi sırasında savunma avukatları hiçbir ge­ rekçe göstermeden 2 kadm üyeye itiraz etmişlerdir. Jüride bulu­ nanların 4’ü 30 yaşlarında, 3’ü 40-46 yaşlarmda, 3’ü de 50 Ue 60 yaş gruplarmdadır.

Kilimciyan’ın suçlu olup olma­ dığım ve eğer suçlu bulunursa kaç yıl hapse mahkûm olacağım belirleyecek olan jürinin seçimin-, den sonra Yargıç Brunat tarafsız olarak olayla ilgili dosyayı jüriye

Türkmen'in

vurulması ve

Kilimciyan'ın

tutuklanmasının

BERN, ÖZEL Bern; 6 şubat 1980 saat 10.15. Ingiliz Büyükelçiliğinin önünde sırtında kauçuk siyah deri bir çanta bulunan genç bir adam dolaşıyordu. Tam o sırada siyah Buick marka bir Amerikan ara­ bası ile Türk Büyükelçisi Doğan Türkmen İngiliz Büyükelçisini ziyaret etmek üzere büyükelçi­ liğin önüne geldi.

Arabanın önünde şoförün ya­ nında büyükelçinin koruma po­ lisi oturuyordu. Koruma polisi kaldırımı kontrol etmek üzere kapıyı açtığı anda ardı ardına 6 el kurşun atıldı. Türkmen eliyle yüzünü tuttu ve aym anda kaldırımdaki genç adam hemen yakında duran bir otomobile atlayarak kaçtı. Ancak otomobi­ lin numarasını bir İsviçreli kadm gizlice not edivermişti. Bayan O tt’nun defterinde Mitsubishi marka araba ve plakası GE ‘4411 V yazılıydı. Polis tam 40 dakika sonra arabanın Kilimciyan adlı bir Fransız asıllı turist tarafın­ dan kiralandığı şirkete geri veril­ diğini saptadı. Polis Kilimciyan’- m aynı gün acele ile otelinden ayrıldığım da saptadı, tik başta İsviçre polisi Fransız tabiyetinde bir Türk teröristin bu girişimi yaptığım sanmıştı, isviçreli Sav-, cı Rocsler Fransız polisine derhal bir uluslararası tutuklama emri çıkardı ve Kilimciyan iki gün sonra Doğan Türkmen’i öldürme suçundan şüpheli olarak tutuk­ landı.

Bern; 16 şubat 1980: Bern şehrinden geçen Lahare Nehri’- nin yanında yürüyen genç bir adam küçük bir deri çanta buldu. içinde 3 şubat 1980 tarihli bir Le Monde gazetesi, Eafield marka 38 kalibrelik Smith Wesson marka bir tabanca, Astra marka 32 kalibrelik bir küçük tabanca daha, işte Türkmen’in vurulması ve en önemli kanıtın bulun­ masının kısa öyküsü.

Ermeniler, Atina'da

Kilimciyan için

gösteri yaptı

ATİNA, STELYO BERBERAKIS bildiriyor Atina’da bir grup Ermeni, Yu­ nan dışişleri binasının yanındaki Fransız Büyükelçiliği önünde dün öğleyin bir gösteri yapmıştır.

Gösteriyi yapan Ermeniler, ellerindeki çeşitli dövizlerle dün Marsilya’da duruşması yapılan Kilimciyan’m serbest bırakılma­ sını istemişlerdir.

50 kişiyi aşmayan grubun taşıdığı dövizlerde, “Kilimci- yan’ı serbest bırakın”, "Türkler. Ermeni topraklarından çıkın" gibi birkaç dilde yazılmış sözler dikkati çekmiştir.

KİLİMCİYAN'DIR

ff

okumuş ve açıklamıştır. Duruşmaya sıkı güvenlik ön­ lemleri altmda giren ve üzerinde lâcivert ceket, gri pantalon, lâci­ vert bir kravat bulunan Kilimci­ yan foto muhabirlerine 10 dakika kadar ayakta poz vermiştir.

Daha sonra Kilimciyan’ın yar­ gıç tarafından sorgusuna geçil­ miştir.

İki saat kadar süren sorgulama sırasında Yargıç Brunat çelişkili yanıtlar almaya başlayınca Ki- limciyan’a dönerek, “Sizin söy­ lediklerinizle görgü tanıklarının dedikleri birbirini tutm uyor. Birçok noktayı aydınlatamıyor­ sunuz" demiştir.

Kilimciyan dünkü soruştur­ ma sırasında ilk kez olarak “ İs­ viçre’de uzun süre kaldığını, an­ cak beraberinde olan ‘Maury’ takma adıyla andığı diğer E r­ meni arkadaşının suikast girişi­ minde bulunduğunu” söylemiş­ tir. Yargıçın sıkıştırmasına kar­ şın milliyetini ve gerçek adım a- çıklamamıştır.

Kilimciyan gene ilk kez olarak "Arabayı kiraladığı şirkete geri verdikten sonra suikast girişi­ minde bulunulduğunu ve otomo­ bilin bu iş için kullanıldığımı da­ ha sonra öğrendiğini” belirtmiş­ tir. Oysa Kilimciyan şimdiye dek, olaydan hiç haberi olmadı­ ğını ve Nice kentine döndükten sonra olayı gazetelerden okudu­ ğunu söylemekteydi.

AVUKATLAR VE TANIKLAR Duruşma sırasında avukatlar ve tanıklar Kilimciyan’ın içine kapanık biri olduğunu ifade et­ mişler, ancak ailesinin Ermeni iddiaları hakkmdaki kötü izle­ nimlerinin etkisi altmda kalarak suikast girişimine dolaylı şekilde karıştığını ifade etmişlerdir.

Duruşmanın en önemli duygu­ sal olayı anne Kilimciyan’ın ağ­ layarak yaptığı konuşma olmuş­ tur. Anne Kilimciyan, 1914-1921 yıllan arasında Türkiye’de ba­ şından geçenleri anlatmıştır. 71 yaşındaki kadm bunlan anlatır­ ken salonda da ağlayanların bu­ lunduğu görülmüştür. Heyecan­ lanan anne Kilimciyan titremeye başlayınca sandalyeye oturtul­ muştur.

Kilimciyan’m ilk verdiği ifa­ delerle dün verdiği ifadeler orta­ ya bir çizgi çıkarmıştır. Kilimci­ yan ilk ifadelerinde Ermeni ör­ gütleriyle bir ilişkisi olmadığım vurgularken, dün verdiği ifade­ sinde ailesinin geçmişinden etki­ lenerek Ermeni örgütlerine sem­ pati duymaya başladığını belirt­ miş ve özellikle 1973 yılında Marsilya’da açılan Ermeni anıtı­ nı durdurmak için Türkiye’nin baskı yapması ve büyükelçisini geri çekmesinin tutumunu etki­ lediğini bildirmiştir.. Ermeni te­ rörist bu nedenle Taşnak Parti- si’ne üye olduğunu ve bu parti a- dma gelen biriyle direnme grup­ larına yardım a katıldığını vurgulamıştır.

Doğan Türkmen adma müda- hil avukat olarak davaya katılan Fransız avukat Vidal Naquet o- lay sırasında Kilimciyan’ın ya­ rattığı zarar ve ziyanın karşılığı olarak 1 frank tazminat iste­ miştir.

• Kilimciyan’m avukatı ise du­ ruşmaya bugüne kadar bu tür davalarda görülmemiş sayıda ta ­ nık göstermiştir. Sanıklar ara­ sında Kıbrıs Rum bölgesi Sos­ yalist Partisi Genel Sekreteri Lissarides’in de bulunması ilgi uyandırmıştır.

ÖĞLEDEN SONRA

Dün öğleden sonra mahkeme­ nin en önemli 3 tanığı olan Türk­ men’in şoförü Saik, koruyucu Muharrem Eraslan ve İngiliz bü­ yükelçisinin şoförü Robinson dinlenmiştir.

Robinson, Kilimciyan’ın elin­ de silah ile Türk Büyükelçisi’ne ateş ettikten sonra gördüğünü, yaklaşık 60 metre uzakta oldu­ ğunu, Kilimciyan tabancayı çan­ tasına koyduktan sonra koşarak 10 metre yakmından geçtiğini söylemiş, sanığı göstererek de “Ateş eden budur. Hiçbir zaman da şüphem olmadı şimdi de şüp­ hem yok” demiştir.

Eraslan da “Türkmen’e ateş e- den kişinin Klimciyan olduğu­ nu” söylemiştir. Savunma avu­ katları, Eraslan ve Robinson’un iddialarını çürütememişierdir.

Türkmen’in temsil eden avu­ kat, Naquet, duruşmadan sonra, “Kilimciyan’ın suikast girişimini yapan kişi olduğu hukuki açıdan

artık kesinlikle ortadadır. Jüri­ nin hiçbir şüphesi olamaz. Bun­ dan sonra işin içine artık politika girer. Kilimciyan serbest bırakı­ lırsa politika galebe çaldı de­ mektir” demiştir,

galebi

GÜVENLİK SORUNU Aix en Provence’de bulunan Türk gazetecilerinin güvenlikle­ rinin sağlanamayacağı Fransız polisi tarafından açıklanmıştır. Gazeteciler özel korumayla adli­ ye binasına polis otomobili içinde gitmişler ve arka kapıdan gizlice salona sokulmuşlardır. Polis, kentte otelde yer ayırtan Türk gazetecilerinin rezervasyonu- nunu da iptal ettirmiş ve gece kendilerini koruyamayacaklarım bildirmiştir. Polis aynca Türk gazetecilere komiserlik dışına çıktıklarında güvenceleri açısın­ dan bir şey yapamacağmı da ifa­ de etmiş ve taksiye büe binme­ melerini istemiştir.

Güvenlik nedenleri ile kentin giriş ve çıkışı denetim altına alm mış ve her hafta açılan “cumar- tesi-pazan” iptal edilmiştir. BUGÜN NE OLACAK?

Duruşmanın 2. günü olan bu­ gün tanıkların bir kısmı dinlene­ cektir. Tanıkların dinlenmesin­ den sonra Türkmen’i temsil eden avukat söz alacak ve davayla ilgili görüşünü açıklayacaktır.

Ardından savcı konuşacak ve Kilimciyan ile ilgili olarak alın­ ması gereken karar konusunda görüşünü açıklayacaktır. Bun­ dan sonra savunma avukatları ve nihayet Kilimciyan’m kendisi ko­ nuşacaktır.

Bütün bunlar bittikten sonra jüri, mahkeme hâkimleriyle bir­ likte bir odaya çekilecek ve kararım verecektir. Bu kararın verilmesine kadar jü ri, odasmdar çıkamayacaktır.

Yetkililer bu nedenle davanm cumartesi gecesi geç saatlerde bitebileceği gibi, pazartesi saha­ lıma da kalabileceğini ileri sür inektedirler.

Türkmen’in bu davada bi avukat tarafından temsil edilme si tüm Ermeni örgütleri tarafın­ dan Türk devletinin davaya katılması şeklinde nitelendiril­ mektedir.

KİLİMCİYAN DOSYASI

KİLİMCİYAN'İN EN BÜYÜK

ŞANSI, TÜRKMEN'İN HAFİF

YARALANMIŞ OLMASI

Kilimciyan davasmm en önemli noktası, kurşunu atan kişinin Kilimciyan olup olmadı­ ğının saptanmasında düğümleniyor.

Dosya incelendiği zaman, Kilimciyan’m le­ hinde ve aleyhinde görülen hoktalar da şunlar: ★ Kilimciyan, Doğan Türkmen’e suikast girişiminde bulunulduğu 6 şubat günü Cenev­ re'de olduğunu reddetmiyor.

★ Polis Kilimciyan’ın Pergola adlı otelde kaldığını saptadığı gibi, kendi kimlik kartıyla bir gün önce Mitsubishi marka bir otomobil ki­ raladığım da saptamış. Kilimciyan, bunu da reddetmiyor.

★ Mitsubishi marka otomobil, suikast giri­ şiminden önce Ingiliz Büyükelçiliği’nin önün­ de görülmüş ve Türkmen’e ateş eden kişinin aynı otomobile binerek kaçtığı da, yine İsviç­ reli görgü tanıklan tarafından polise anlatıl­ mış.

★ Mitsubishi marka otomobil, suikast giri­ şiminden 25 dakika sonra kiralancğı firmaya geri verilmiş. Kilimciyan, arabayı o saatlerde geri verdiğini de reddetmiyor.

★ Görgü tanıklan, kurşunu sıkan kişinin omuzunda deri bir çanta olduğunu, tabancayı sonradan bu çantaya koyup kaçtığım görmüş­ ler. Bu çanta ve tabanca, bir süre sonra Laha­ re nehri kıyısında bulunmuş. Smith Wesson 38 kalibre tabancadaki eksik 6 kurşun, suikast yöresinde ele geçirilmiş ve yapılan incelemede, kurşunların bu tabancadan çıktığı da saptan­ mış.

★ Ancak, Kilimciyan bütün bu olaylar sı­ rasında orada olmadığım, son olarak verdiği ifadesinde, arabayı kiraladıktan sonra bir ar­ kadaşına bıraktığını (adını açıklamadan) belir­ tiyor. Ancak, suikast girişimi olan 10.15’de nerede olduğunu hiçbir görgü tanığı ile ispat- layamıyor. “Etrafta dolaşıyordum” demekle yetiniyor.

Kilimciyan'ı kesin olarak teşhis eden ve mahkemeye çıkarılmasına neden olan iki kişi Türk. Biri, Büyükelçi’nin koruyucusu Muhar­ rem Erarslan, diğeri ise şoför Sadık Taşdelen.

isviçreli 7-8 tanık kesin konuşmamakla bir­ likte, yakalanan kişiye kaçanın çok benzedi­ ğini söylemekle yetiniyorlar.

Kilimciyan’ın mahkûm edilebilmesi, işte bu noktada düğünJeniyor: Jüri'nin, tabancayı ateşleyen kişinin Kilimciyan olduğuna inan­ dırılması.

Tabiî bu arada, jüriye ne oranda baskı ya­ pılacağı da önemli . Zira siz düşünebiliyor mu­ sunuz, oturduğunuz toplumun önemli bir bö­ lümü Kilimciyan’ın serbest bırakılmasını isti­ yor, bildiriler dağıtıyor, binlerce kişiyle salo­ nun etrafında gösteri yapıyor... Kasabınız, bakkalınız yani her gün karşı karşıya kaldığı­ nız insanlar bunlar...

Kilimciyan'ın avukatları, hiçbir görgü tanı­ ğının bulundukları yerden kesin bir teşhis ya­ pamayacaklarını ileri sürüyorlar, ve sadece iki Türk tanığın sözüyle de bir sonuca varılama­ yacağım ileri sürüyorlar.

KİLİMCİYAN’IN ÇIKMAZI

Kilimciyan'ın en büyük çıkmazı, kendini "suçsuz” diye göstermesi.

Türkmen’i temsil eden avukat Vidal Na- quet'ye göre, “Her olaym bir fiyatı var” . Na- quet, şu sırada nasıl bir savunma yapacağım tam bilemediğini, zira karşı tarafın söyledikle­ rine göre taktik değiştireceğini vurguluyor ve “Eğer Kilimciyan, suçunu kabul etse ve bunu Ermeni davası uğruna yaptığmı söyleseydi o zaman belki de alacağı ceza tarihsel nedenler araya sokularak hafifeyebilirdi. Ancak, hem suçsuz olduğunu, o sırada olay yerinde bulun­ madığım iddia et, sonra da olaya tarihsel ne­ denleri sokmaya çalış... işte bu olmaz. Ya ta ­ rihsel rol kabul edilir ve cezası çekilir veya ta ­ rih ortaya konmaz” diyor.

Buna rağmen, tanıkların listesi ve avukatla­ rın şimdiye kadarkisözleri, davanm bir suikast girişiminden çok, Ermenilerin Türk katliamını yargılatmaya çalıştıklarım ortaya koyuyor. Türkmen’in avukatı da, işte bu oyunu bozma­ ya uğraşacak.

Vidal Naquet’nin diğer bir sorunu da, du­ ruşmanın, “Tarihin yargılanmasına dönüşme­ si”. Naquet, davaya Türk devletini değil, Türkmen adma katıldığım ısrarla belirtiyor, ancak bir Türk diplomatı adma ilk defa davaya girmesi ona belirli bir sorumluluk da yüklüyor. Naquet “Eğer işi oraya götürürlerse, ona da yanıtım hazır” diyor.

Neresinden bakılırsa bakılsın, çelişki dolu ve nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen bir davada “Bu normalin dışındaki bir davadır” diyen Na- quet, “Türkmen’in hafif yaralanmış olması Kilimciyan'ın en büyük şansı. Belki iyi bir vi­ yolonist olabilirdi, ancak çok kötü bir nişancı olduğu ortada. Türkmen'in şansı, Kilimciyan'ı da etkileyecek ve bu nedenle büyük ceza gör­ meyecek” şeklinde konuşuyor.

Küimciyan'ın temyize gitme hakkı da var. Ancak temyizin, d avayı, ancak hukuksal açı­ dan bir hata yapıldıysa bozabilme yetkisi nuyor.

îi bulu- |

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Abdülaziz’in davetiyle İstan­ bul'a gelip (1874) bir ay kadar Osnianlı Devleti Başmiman Sarkis Balyan’ın evinde misafir ola­ rak kalan ünlü ressam Ayvazovski

Ucuz olan ve her yerde kolaylıkla bulunabilen konvansiyonel baryumlu pasaj tetkikleri, deneyimli ellerde ince barsak lenfomaları için tanısal bir yöntem

Bu sistemlerde antibiyotik duyarl›l›k sonuçlar› ticari olarak sat›lan mikrodilüsyon panellerinin optik olarak veya gözle de¤erlendirilmesi sonucu M‹K de- ¤eri olarak

Düzenli hat (liner) taşımacılık yapan işletmeler belirli bir plan içinde taşıma yapmaları nedeniyle düzensiz hat (tramp) taşımacılığın aksine yeterli adet ve tonajda

觸覺與嬰幼兒發展

臺北醫學大學 106 學年度新進暨精進教師研習營 本校教師發展中心為促進教師交流與經驗分享、 提昇新進與資深教師教學知能,於 2017 年 11

Oldu, fakat onu bazı harekâtından dolayı (lıusu sa harekâtından ziyade hiddet saikasile söylemiş olduğu büyük sözlerden dolayı) mes’ul tutup da hâlâ

İki parmaklı veya iki tırnaklı tutucular, kullanımı kolay, üretimi basit, fiyat açısından ekonomik ve birçok endüstriyel uygulama için uygun oldukları için en temel