• Sonuç bulunamadı

Öldürülecek ölüler no:1:Tevfik Fikret ölümünün yıldönümünde:Tevfik Fİkret' dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Öldürülecek ölüler no:1:Tevfik Fikret ölümünün yıldönümünde:Tevfik Fİkret' dair"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

30/AGUSTOS/1972 — ÇARŞAMBA

Öİa

umunun

y,a

on u m u n de:

Tevfik Fikret'e Dair

Enbiyadan yazarım müstağni

Bir örümcek götürür Hakka

beni!-İSMAİL HABİB. .O «Fikret., dini, siyasî, dünyevî, uhrevî esaret­ lere isyan etmiş bir şairimizdir. «Doksan beşe doğru» i!» «Tarihi Kadim» yerdeki taçla gökteki tahtın müte­ caviz tahakkümüne baş kaldıran bir tuğyandır.»

h a ş a n â lI y ü c e l.

ı 9 «Fikret, telkin etmek istediği fikirlere kendi­ si de asla inanmıyordu. Şu mısra bunun en büyük de­ lilid ir:

«İnan Halûk, ebedî bir şifadır aldanmak!» '

- • KÂMURAir’omfriî”

Kf «Maddiye mesleğinin ahlâk üzerinde ne yıkı­ cı ve meşum tesirler icra ettiğini düşünmemesi, şüp ha yok ki, büyük bir kusurdur. . ,t «beynelmilliyet» ve «medeniyet» telâkkilerine saplanıp kalmış olan şairden bundan fazlasını beklemek de doğru değildi. Türk milliyetperverleri bu r bir çok meselelerde Fikret’ten tamemiyJe ayn bit yol takip etmek mec­

buriyetindedirler.»

FUAD KÖPRÜLÜ.

¡0 «Fikret bedbindir. Pek eski olan bu mezhebe

sâlik olmakla her şeyi fena görmüştü. Fikret kızıl bir lâilâhîlik göstermiştir. O hiç şüphesiz insanlara dar­ gındı. Çünkü onun nazarında insanların hepsi ahmak­ tı. Parlak bir dehâyı şairaneye malik olduğu halde kıy metini bitmemişlerdi. Galatasaray müdüriyetinden bite çıkarmışlardı. Başına bir de diyabet arız olmuştu. Haydi o cahil insanlar onun kıymetini takdir edemi­ yorlar, Allah olsun onu bu marazı haileden muhafaza edebilirdi ya! Fakat Allah da aldırmamış. Çünkü âciz­ dir. Hem baksanıza, onu yüzlerce asır oturduğu arşı azametinden kaldırıp yere çaldıkları halde hiç bir şey yapamıyor. Onun bu sukutundan gök kubbesinin bir çivisi bile oynamadı. Ne olur, insanların başına bir kaç yıldırım düşseydi, bir iki kasırga kopsaydı!.. Ha­ yır, hayır., tabiatta bir in ilti bile yok. Bilâkis her ta­ rafta bu sukuta kah - kah gülüyorlar. Şu halde şairi­ miz artık bütün gayzi müntekimanesiyle ferih ve fa­ hur:

Kizbe yalnız riya ve humk ağlar

demekle kendisini haklı görmüş. Vakıa dünyada doğ­ ru, yalnız şairimiz, samimî yalnız o, âkil yalnız Tevfik Fikret değil miydi ya? Vah zavallı bedbin hasta!.. Fa­ kat ona sorsak, arşı azametinden yere atılan hangi. Ailah imiş ve bunu yapan hangi insanlar imiş? Fikret alelitlâf insaniyetin teabbüt ettiği Allah’a hücum edi­ yor. Yunan m itolojisinin batıl efsanelerini Tevfik Fik­ ret’in asrı hazır insanlara mal etmek istemesi şaya­ nı teessüftür.»

(2)

! • «Fikret bedbindir. Pek eski olan bu mezhebe sâlik olmakla her şeyi iena görmüştü. Fikret kızıl bir lâilâhîlik gösterm iştir. O hiç şüphesiz insanlara dar- gıııdı. Çünkü onun nazarında insanların hepsi ahmak­ tı. Parlak bir dehâyı şairaneye malik olduğu halde kıy metini bilnmmişlerdi. Galatasaray müdüriyetinden bile çıkarım la rd ı. Başına bir de diyabet arız olmuştu. Haydi o cahil insanlar onun kıymetini takdir edemi­ yorlar, Allah olsun onu bu marazı haileden muhafaza edebilirdi ya! Fakat Allah da aldırmamış. Çünkü âciz­ dir. Hem baksanıza, onu yüzlerce asır oturduğu arşı azametinden kaldırıp yere çaldıkları halde hiç bir şey yapamıyor. Onun bu sukutundan gök kubbesinin bir çivisi bile oynamadı. Ne olur, insanların başına bir kaç yıldırım düşseydi, bir iki kasırga kopsaydı!.. Ha­ yır, hayır., tabiatta bir in ilti bile yok. Bilâkis her ta­ rafta bu sukuta kah - kah gülüyorlar. Şu halde şairi­ miz artık bütün gayzi rnüntekimanesiyle ferih ve fa­ hur:

Kizbe yalnız riya ve humk ağlar

demekle kendisini haklı görmüş. Vakıa dünyada doğ­ ru, yalnız şairimiz, samimi yalnız o, âkil yalnız Tevfik Fikret değil miydi ya? Vah zavallı bedbin hasta!.. Fa­ kat ona sorsak, arşı azametinden yere atılan hangi Allah imiş ve bunu yapan hangi insanlar imiş? Fikret alelitlâf insaniyetin teabbüt ettiği Allah'a hücum edi­ yor. Yunan m itolojisinin batı! efsanelerini Tevfik Fik­ ret’in asrı hazır insanlara mal etmek istemesi şaya­ nı teessüftür.»

MEHMED ALİ AYNİ.

★ "■

, • «Zahirde en metin olan şu beyti misal ala­ lım:

Göçüyorsun da arş-u ferşinle Yok tabiatta bir in ilti bile...

Bu göçen, kâinatı muhit olan zati İlâhi değil, şai­ rin kafasındaki fik ri ulûhiyetdir. Kendi kanaatinin te­ zelzül (sarsılma) ve inhidamı (yıkılması), ona İlâhi âlemin de beraber göçtüğü zanpını veriyor.»

SÜLEYMAN NAZİF. ★

«Şüphe bir nura doğru koşmaktır»

Fakat nura giden bu rehh^f, onu gayesine götür­ dü mü? Şair şüphe etmiyor, onâkis şüpheyi «Zehir ve gayzdan bir yılan» halinde sahibi kâinata savlet e ttiri­ yor. Bu «şeytanı kudret» onun «meş'alini üflemiş», «heykelini L.m ış» dır.

Şüphe bunu mu yapacaktı? O, bizi rıura götüre- | meşe bile, «hayret» ve «arz» e götürmeli değil iniydi? j Hem o ne biçim şüphedir ki, kendi mahiyetindeki tered j dütlü hüviyeti düşünmeyerek, en kudretli bir imanmış

j

gibi, arz ve ferşi göçürüyor ¡Eğer şairin bu «semaya

j

hitab» ını sükkânı sema işitm işlerse şüphesiz o uzun jj

(Devamı 7. Şayiada) ;

Derleyen: Hayreddin Asarcıkla|

X

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

baktığımızda, çoğunun gezegen benzeri uydulara sahip olduğunu görüyoruz. Bu uydulara ‘gezegen benzeri’ denilmesinin sebebi, sahip oldukları manyetik alan ve

Somyada kımıltısız yatan ka­ fa ninenindi: «Padişahımız ikin di divanından sonra Belgrad’a dönmüştü. Odanın içinde bir boydan öbür boya konsol denli

Dolayısıyla ana çekirdekte ve ikincil çekirdek- te bir sızıntı olsa bile, binanın basıncı dış basınçtan daha düşük olduğu için hava sadece içeri sızar, dışa-

ABD’de bilimsel çal›flmalara finansman sa¤layan Ulusal Bilim Vakf› (NSF), 2015 y›l›na kadar nanoteknoloji alan›- na 1 trilyon dolar destek sa¤layacak.. Nanoteknoloji,

Çalışma sonucunda, (1) öğretmenlerinin okul müdürlerine güvenmelerinin; öğretmenlerin okul müdürünün, yeterli, etik davranan ve öğretmene destek davranışı

Necmettin Erbakan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi Büşra GÖNENÇ SOLSUN‟un “Aksaray Üniversitesi

[r]

Eğer bir şiir mırıldanmak gelse içinden, hep dudaklara sarılan söz­ cükler, esasında dizeler neler olur.. O konu, insanı ve hele şairi bes­ leyen evrensel