SAYFA: S
... ... ııııııııııııııııııııım n ıı...m il im in ...mum... '" m i m i m ...mm... ...
BİR YAPRAK
"Konya gençliğine öğiil„ |
P
EK rahatsız olduğunu teessürle haber aldığun Halide Edib | lıanunm bir kaç glin evvel bu başlıkla intişâr etmiş bir | makalesini okudum. Fakat makaleyi dikkatle okumaklığı- | ma rağmen Konya gençliğine verilen öğütün ne olduğunu anla- Eyamadım. I
Hâlide hanım her sene Mevlânâ'nm ölüm gününde yapılan |
ihtifal dolayısiyle: |
«Konya’Jdarın Mevlânâ’ya pek bağlı olmadıklarmı bilirim, | onun için bunun bir nevi turistik hareket olduğunu zannettim.» | diyor. Muhterem muharrirenin, Mevlânâ’ya bağlılıktan ne anla- | dıklarmı bilmiyorum, çünkü onu ziyaret edenler ona muhtelif \
veçhelerden bağlanmışlardır. E
Kimisi onun açtığı aşk yolu ile Allaha vâsıl olmayı ister. E
Kimisi, büyük hakikate, ondan alacağı irşâd nûru ile erişe- \
ceğine inanır. |
Kimisi, ıztırabmı onun mâneviyatmdan edineceği devâ ile |
şifalandırmak ümidindedir. r
Kimisi, ilmi, onun kaynağından cür’â cür’â içer ve mestolur. | Kimisi, bizler gibi, kendini ona kul etmiştir, onunla konu- 1 şur, onunla görür, onunla bilir ve onunla yaşar. |
Kimisi de: .Mevlânâ, Mevlânâ, diyorlar, gideyim, şunun tür- |
besini bir göreyim» der. |
Büyük adamların taraftarları da olur, muhalifleri de... Ben E
Konya’lılarm — Hâlide hanımın dediği gibi — Mevlânâ’ya E pek bağh olmadıklarını zannetmiyorum. Belki bağlı olmayanlar ; da bulunabilir, fakat bunun için bir kalemde bütün Konya’lıla- E
rın Mevlânâ’ya bağh olmadıkları hükmüne varmak doğru |
değildir. E
Konya, Mevlânâ’nm payitahtı olduğu içindir ki Konya’dır, E
bunu biz Konya’lılar takdir etmez miyiz? | Muhterem Hâlide Edib hanım, bâzan bu memleketin hava- E
smdan tamamen hariçte kalır, meselâ bir büyük valdelerinin da- E
yısından bahsediyorlar ki Eyüp Mevlevîhânesinde şeyhlik etmiş. E
Eyüp Mevlevîhânesi diye bir şey yoktur, Bahâriye Mevlevi- I hânesi olacak, orada «Şeyhlik» eden zâtın acaba ismi ne?
Görülüyor ki muhterem muharriremiz, ne o zaman, ne de bu | zaman bununla alâkadar olmuşlardır. Meselâ büyük valdeleri onu | Galata Mevlevîhaııesine götürmüşler, orada «sema’» yâni dönme- i yi görmüşler ve «bu dansın bir nevi İlâhî vals olduğunu» zan- § netmişler. Acaba şimdi ne zannediyorlar? I
Konya gençliğine verilen öğütte Hâilde hanım, «Burasmı Sa- E
karya harbine^giderken görmüştüm, o zaman âdeta bir ahır hâ- E
linde olan bu yerin neden bugün bu kadar ehemmiyet kazandı- I
ğını düşünüyorum» diyor. E
Bu, serâpâ yanlıştır. Mevlânâ türbesi altı yüz küsûr sene- I denberi hiçbir gün ihmal edilmemiştir, hele buyurdukları gibi i
hiçbir zaman ahır hâlinde olmamıştır. E
Muhterem Hâlide hanımefendi zannederim rahatsızlıklarının | tesiriyle hâtıralarını karıştırıyorlar. Malûm olduğu üzere Mevlâ- | nâ, Osmanlı İmparatorluğunun müessisi Osman Gazi’nin mânevi 1 babası idi. Yıldırım’a kadar bütün Osmanlı hükümdarları baş- I larma Mevlânâ serpuşu olan sikke giyerlerdi, padişahların çoğu | Mevlevi idi, Celâliye evkafı gayet zengindi, dergâh hiçbir zaman | çelebisiz kalmamıştır ve büyük babalarımız da hiçbir zaman | ahırda oturmamışlardır. Cumhuriyet hükümeti de türbeyi müze I hâlinde muhafaza etmiş ve imâr ederek evvelkinden güzel hâle §
koymuştur. |
Mevlânâ yalnız bugün mü ehemmiyet kazanmış? «Sen diri \
isen beni ölmüş görme» diyen Mevlânâ için Molla Câmî, «Pey- | gamber değildir ama kitabı vardır» diyor.
Hâlide hanımm öğüt verdiği gençleri bilmem. Fakat benim f tanıdığım Nahid isminde Sütlüce’de oturan bir genç bilirim ki, | geçen gün bana Mevlânâ için yazdığı şu gazeli getirmişti: i
Na şem’-i-âlem ârâsın ki Şems efrûz-u-âbmdır E
Nasü bir şu’le-i-eansm, cihan meclûb-ı-tâbındır | Tarabnâk oldu bir nağmenle diller bezm-i-aşkında i Ne mutribsin ki cânâ kâse-i-atlas rubâbmdır I Yatar humhâne-i-vahdetde bûy-i-meyle sergerdân
Ne sâkisin ki âlem serteser mest-i-habâbmdır.
W l l l t l l l l l l l l l t l l l l l l l l l l l l l l l l l | l l l t l l l l l l l l l l l l l l l t l l i l l l l l f l l l i n i l l l l l l l l t l l l l l l l l l l l l l l l | | I l l l l t l l l l l l l l l l l l l l t l t l l | | | l | | | l | | l l l t l l t l l ‘*1
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi