• Sonuç bulunamadı

Ateşten ve ışıktan adam

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ateşten ve ışıktan adam"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

21

.

12

-

940

GÜNDEN

G Ü N E

A t e ş t e n ve

Işıktan A dam

Yazan: ÜÇ YILDIZ

İD) ana Namık Kemalden ilk

1

J

bahseden komşularımız­ dan bir marangoz olmuştu. Bir az delişmen, fakat herhalde ze­ ki ve uyanık bir adamdı. Har­ biye mektebinde iki yetişmiş oğlu vardı. Arasıra işini bıra­ karak iç cebinden eski püskü bir defter çıkarır, bana mânâlarını pek anlıyamadığım halde üze­ rimde garip bir tesir yapan bir takım şiirler okurdu.

Bir gün bu şiirleri yazanın kim olduğunu sordum. İhtimal sokakta veya mektepte bir pa­ tavatsızlık etmeden korktu: «Üzümünü ye de bağını sor­ ma, dedi, işte öyle Mevlâmn ateşten ve ışıktan halkettiği bir insan».

Bir zaman sonra Namık Ke­ mali kitaplardan okudum ; en ileri münevverler ve mütehas­ sıslardan dinledim. Fakat hiç biri bana bu «ateşten ve ışıktan adam » teşbihini unutturama- mıştır.

Geçen yüz sene içinde o, her dolaşıp gezdiği yerde (vatanı­ nın içinde, dışında, Magosada- ki zindanında, Radostaki men­ fasında) ateşten ve ışıktan izini daima arkası sıra sürüklemiştir.

Nihayet Bolayırdaki mezarı- j na çekildikten sonra da o çıra yine sönmemiş, hiçbir zulüm ve ihtirasın erişemiyeceği o âlemde belki eskisinden daha kuvvetle devam etmiştir. İyi ve normal [ günlerde zaman zaman söner gibi olurdu. Fakat herhangi bir millî heyecanın, bizi mutad sükûnumuzdan çıkardığı anlar­ da onu daima ateş ve ışığile ya­ nımızda bulmuşuzdur.

Otuz sene evvelki meşrutiye­ tin uyandırdığı büyük ümit bi­ ze onun çehresinde tecelli et­ mişti. Günün kahramanları unu­ tuluyor, heyecanlar ifadelerini onun şiirlerinde buluyor, göz yaşları onun resimlerine dökü­ lüyordu.

Namık Kemal ömrünü muay­ yen bir dava ve meseleye vak­ fetmiş, hep onun etrafında dön. müş ve yürümüş bir sekter de­ ğildir. Çöken bir eski cem i­ yetin, değişme halinde bir mil­ letin bütün boğuk şikâyetlerine, hamlelerine, ümitlerine şekil, renk ve ses veriyordu.

Cemiyet ve milletin her me­ selesi onun kendi meselesiydi. Fena idareden şikâyet eder, fe­ na mahkemeden, fena memur­ dan şikâyet eder, hasılı umumî vicdanı rahatsız eden büyük, küçük her şeyle parlak surette m ücadele ederdi. Lisan, edebi­ yat, ilim, teknik, mektep hulâsa hiçbir medeniyet davası mese­ lesi yoktu ki onun heyecanlı meşguliyeti dışında kalsın.

Nitekim Namık Kemalin ede­ biyatta da muayyen bir janrı ol­ mamıştır. Nazım, nesir, roman, tiyatro, tenkit, gazete makale­ si hulâsa her nevi yazıyı ayni ateş ve ayni kudretle yazardı. Edebiyat tarihleri, kılı kırk ya­ ran tenkitli tahlili derinleştire derinleştire nihayet ışık ve ateş yayan maddeye inmek zaru- retindedirler. Fakat bir yanar dağa da bu kadar yakından bak­ tığımız zaman göreceğimiz man­ zara kül, taş, duman ve bir ta­ kım yığıntılardır.

Münekkit, bir vatan piyesin­ de belki fazla birşey göremez. Fakat onun eski Gedikpaşa ti­ yatrosunda yeni uyanmıya baş­ lamış kalabalıkları nasıl yakıp çıldırttığım, senelerce sonra ilânı meşrutiyette Beyazıt m ey­ danını ne heyecanlarla doldur­ duğunu hatırlamak lâzımdır.

Dil değişmiş, zevkler değiş­ miş. edebiyatımızda yepyeni ve bambaşka bir ruh meydana gel­ miştir. Buna rağmen onun dili­ ni artık anlamıyacak hale gel­ miş en yeni gençlerimiz de dahil olduğu halde Namık Kemali okuduğumuz zaman ayni heye­ canla sarsılıyoruz.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk akla gelen olası- lıklardan biri sentetik organizmanın laboratuvar dı- şına kaçarak doğadaki “kuzenlerinin” soyunu tehli- keye atması ya da bünyesindeki sentetik

Küt muhasara olalıdan- berü taburumuzun telef ve mec­ ruh (ölü ve yaralı) evlâdan-ı zâ- bitânı (genç subayları) Dokuzuncu Bölük Kumandanı Kemal Bey, elinden

DiOHF’ un uyguland iskemi ve I/R gruplar nda, oksidatif hasar sonucu artm doku ve plazma MDA düzeylerinin DiOHF takviyesi ile tekrar kontrol düzeylerine dü mesi ve takviye yap

Resme küçük yaşlar­ da başlayan sanatçı, A nkara’da H elikonsanat derne­ ğinde Cemal Bingöl ve Abidin Elderoğlu ile çalıştı ve eserlerini ilk olarak o

Genel olarak bu hastalar anhedoni veya çökkün duygudurum yakýnmasý olmadýðýndan tüm DSM-IV depresyon kategorileri için gerekli olan kriterleri karþýlamamýþ olarak

Langerhans hücreli histiyositoz (LHH) genç, sigara içen hastalarda daha sık görülmektedir.. Kadınlarda yaşamın ileri dönemlerinde görülür

Bununla birlikte yonca kesitli jet akımı için y yönündeki hız değerlerinin mertebe olarak dairesel kesitli jete göre daha fazla olduğu görülmektedir.. Bu durum yonca

Each of the results of the experimental studies was studied in relation to the existing construction and graphs were obtained.Figure 4 shows the laws of torque change in the drive