Sahife 10
SARAY ve BABIÂLİ’NİN İÇYÜZÜ
Yazan: SÜLEYMAN KÂNI IRTEM
— Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur—
Tefrika No. 520
“Beni itham edeceklermiş, varsınlar
etsinler, sonuna kadar dayatırım!..,,
________ A K Ş A M
Mısır Hidivi Tevfik paşanın 1392 de vefatı üzerine yerine oğ lu Abbas Hilmi paşa geçmişti.
Abbas Hilmi paşa Viyanada
Terezyanom mektebinde tahsil
de iken aleyhinde Abdülhamide pek çok jurnallar verilmişti. V i yana Osmanlı sefaretindeki hafi- y lerle Mısırlı hafiyeler Abbas p ayı takip ederler, ahval ve harekâtından günü gününe padi şaha malûmat verirlerdi.
Abbas Hilmi paşa gençlik he veslerde Abdülhamid idaresinin aleyhinde bulunur, ötede beride Hidiv olunca Mısırı istiklâle ka
vuşturacağı yolunda sözler de
söylerdi.
Talebelik hayatında Abbas pa şanın Avusturya imparatoru hu zuruna kabul edilmesi, İngiliz el- çjsile sıkı münasebette bulunması Abdülhamidde kıskançlık, teces süs hislerini şiddetle uyandırdı.
Hidiv Tevfik paşanın vefatı, Abdülhamidin Abas Hilmi paşa dan kuşkulanmış bulunması Tstan- bulda bulunan ve Mehmed A li hanedanının yaşça en büyüğü olan Mısırlı prens Halim paşayı Mısır Hidiviyetini elde etmek ümidine bir defa daha düşürmüştü.
Halim paşaya bu hususta kız lar ağası ile vükelâdan bazıları da yardım ediyorlardı.
Fakat Halim paşanın ihtiyar et
tiği fedakârlıklar fayda verme
di. Mısırda veraset usulünün teb dili Abdülhamidin siyasî iktidari- Ie becerilebilecek işlerden değildi. Abbas Hilmi paşa babasının ve fatı haberini alıp Triyesteden Îs- kenderiyeye gitmek üzere vapura bineceği gün tazimatını arzeyle-
mek üzere padişah tarafından
İstanbula davet edildi.
Bu bapta mabeyinden Triyeste baş şehbenderliğine çekilen tel- grafnameyi baş şehbender Lûtfi bey yeni Hidive tebliğ etti. Fa kat Abbas Hilmi paşa evvelâ Mı sıra gidip makamını işgal eylemek
arzusile buna razı olmadı.
Baş şehbenderin vapura kadar giderek ettiği ricalar da kâr et medi.
Mısır Hidivleri Hidiviyet ma- kamına geçince padişaha ubudi yet arzına İstanbula gelirler ve fermanlarını mutantan merasim ile padişahın elinden alırlardı.
Vükelâ ve rical bu vesile ile Hidivin hediye ve atiyelerine nail olurlardı. Bu defa siyasî vaziyet ileri sürülerek Abbas Hilmi paşa fermanının Mısıra gönderilmesi tekarrür etti.
Fakat Abdülhamid Hidiviyet fermanında bazı tadilât yapmak istedi. Buna sebep ... reisi paşa tarafından verilen bir jur naldi. Bu jurnalda Hidiviye* fer manında mevcud bazı tabirlerle hilâfetin Hidiv uhdesine nakline imkân hazırlanacağı bildirilmişti.
Bunun üzerine sarayca ferma
nın kelimelerinde tetkikat ya
pıldı. Şeyhülislâm Cemaleddin
efendinin, meşihat müsteşarının, Said paşanın tebirince «arabî li sanında müstahriç» olan muhaci rin komisyonu reisi Rıza paşa
nın, mabeyinci Ragıp ve Besim beylerin malûmat ve mütalâaları soruldu.
Bunlar bu ibarelerin mahzur larını anlattılar. Sarayda ferma nın kelimeleri hakkında münaka şalar uzadı.
Aldığı izahat üzerine Abdülha mid de bir tarihçi, bir arapça sarf ve nahiv kocası kesilmişti! Fakat bu hocalık zihnini merak ve te lâş sarmasına mâni olmuyordu!
Nihayet iş İngiliz sefaretine ak setti. Elçi sadarazam Cevad pa şadan fermanda tadilât yapılıp ya- pıimıyacağını resmen sordu. A l dığı müphem cevap üzerine key
fiyeti hükümetine bildirdi.
Esbak sadrazam Said paşa A b
dülhamidin velâdet gününü (16
şaban 1309) tebrike saraya gel mişti.
Baş mebayinci sarayda bekle mesi iradesini getirdi. Bir saat sonra Lûtfi ağa gelerek avdet et mesi iradesini teyid tti.
Biraz sonra esvapçı başı İsmet bey Said paşayı Çit köşküne gö türdü. Muhacirin komisyonu rei si Rıza paşa da orada idi. Rıza paşa:
— Efendimiz Mısır Hidivi için yazılan fermanın elkabmdaki iba
relerin bazılarını muzır gördü
ler. Şeyhülislâm müsteşarına gös
terdiler. O da mazarratını tas
dik etmiş. Buyuruyorlar ki bu hal Muaviyenin hilâfetini hazreti Aliden gasbetmesine benziyor.(!)
Şu evrakı burada okuyacaksı
nız .Mülâhazalarınızı arzolunmak üzere bize beyan edeceksiniz
Dedi. Said paşaya Mısıra aid ferman ve sair evrak suretlerin den bir torba dolusu verildi. Son ra Rıza paşa:
— Muzır ibareleri efendimiz
kurenadan Bekir beye zaptettir mişler. İrade buyurdukları tas
hihler o ibarelerin altına işaret
edilmiştir.
Sözlerini de ilâve etti. Said pa şa tetkikata koyuldu.
Sonunda Abdülhamidin teveh-
hüme kapıldığını, Abbas Hilmi
paşa için yazılan fermanın ibare leri sadrazamlara ve Hidivlere
eskiden beri yazılmış ferman
larda kullanılan tabirlerden farklı olmadığını gördü.
Bu tabirlerin hilâfetin bir veç
hile Hidive intikaline müsaid
addedilemiyeceğini Rıza paşaya anlatmağa çalıştı.
İki paşa bu münakaşada iken İsmet bey huzura istenildi. A v detinde Said paşaya mütalâasını tahriren yazmasını tebliğ etti. Said paşa fermanın ibareleri değiştiril meğe kalkışılırsa bundan siyasî müşkülât çıkabileceğini arzetti.
Rıza paşa ile İsmet bey bu ce vabı ve torba ile evrakı alarak huzura gittiler. Bir saat sonre gene birlikte döndüler.
Rıza paşa — Efendimiz muhtı ranızı okumuşlar. Buruyuoılar ki:
(Ben bundan bir şey anlıya-
madım. Fermam Babıâli tashih etmedi; ben tashih ettim. Amma bununla beni ittiham edecekler miş; varsın, etsinler. Zaten Ara
bî zamanında hilâfetin Mısıra
nakli fikirleri vardı. Ben da
yandım! Şimdi de hilâfetin hu
kukunu muhafaza için nihayet de rece dayanırım! Mısırın imtiyaz ları değiştirilecek denilmiş. Ben imtiyazları değiştirmiyorum. Es ki imtiyazlar her ne ise fermanın içinde tamamile yazılıyor. Tashih olunan şeyler elkaba aittir. Bun dan ne zarar gelir? Evrakı tekrar mütalâa etsin, fakat çok ta oturul masın!) tebliğinde bulundu.
Abdülhamid hâlâ fikrinde ve yapmak istediği tadilâtta ısrar edi yordu. Rıza ve Said paşalar ara sında gene elkap hakkında müna kaşalar uzadı. Rıza paşa
— Zatı şahane bu yolda vaki olacak ittihamlara ehemmiyet ver
miyor. Müdafaada ve hilâfet
hakkını muhafazada sebat buyu racaklardır.
— Zatı şahaneyi ittiham hatıra gelemez. Ancak bir şey sual bu- yurulursa biz onun hakikatini beyan edebiliriz. Deminden (H ı diviydin imtiyazlarına dokunul- mıyacak, bunlar fermana eskici gibi yazılacak diye irade buyurul-
duğunu) ifade ettiniz öyle ol
malıdır. Yani bu imtiyazların ip
kası zarurîdir. Eskiden beri
kullanılması mutad olan vezaret unvanlarını Mısır Hidivine mah sus olmak üzere değiştirmekte maddeten ne menfaat vardır? Bilâkis mazarratı olabilir. İfadeni
ze göre İngiliz elçisi fermanın
değiştirilip değiştirilmiyeceğini
sadaretten sormuş. Bu tafur.suhu acaba bir maksada mebni de ğil midir?
Rıza paşa — Elbette bir mak- sad altındadır.
Said paşa — Bu maksad bi zim menfaatimize olabilir mi?
Rıza paşa bu noktaya cevap
vermedi; ancak Abdülhamidin
(fermandaki ibarelerin Hidivin
hilâfet makamından verilecek
emirleri teyiden icraya meıuur ol duğunu gösterecek surette) tadi linde ısrar eylediğini söyledi (1 )
Bunun üzerine Said paşaya söz
kalmadı. Kendisinden mütalâa
larını bir muhtıra ile bildirmesi
istenildi. O da bunu yazdıktan
sonra padişahın selâmına nail
olarak konağına döndü.
(Arkası var)
(1) Said paşanın hatıratı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi