I
D Ü Ş Ü N C E L E R
i
* ■ r; r , >* , *ıifiıııımiiiıııHıııııılllııııı
; IL
Bize dair
Halûk Y. Şehsüvaroğlu
B üyük m e d en iy etler k u rm u ş bir milletiz. Köylü müzde, balkımızda görülen efendilik,
hu m edeniyetl erden te v a r ü s e- dilm iştir. T ü rk köylü sünün aklı selimi bir çok m ünevverim iz de görülemez.
Uzun bir z am a ndanberi çetin bir çıkmazın içinde bulu n u y o ruz. Bir kısmımız kendimizi bc- ğeııme.vip Batıya aşırı bir h ay ranlık duyuyor. Bir kısmımız da dü n y ad a yalnız biz varız v eh mi içindedir. Bu iki ya nlış ina nışın ortasını bulsak ha k ik a te kavuşacağız, tyi ta r aflarım ızla beraber, hata larım ızı da söyli- yebilmek pek medenî bir h a re ket olur. G ençlerimize iyi bir terbiy e verebilm enin esası da onları h a k ik a t ışığından uzak tu t m a m a k la m ü m k ü n d ü r.
Dünyanın bizi pek fazla aşıp geçtiği bir çağda yaşıyoruz. El bette biitün ga yre tim iz m uasır med eniyete ulaş m ak noktasın da toplanm alıd ır.
F a k a t geçmiş asırlar ım ızı ha tırlam ak, k u rd u ğ u m u z büyük m edeniyetleri ve tesirimiz a ltın da kalan milletleri b ü tü n d ün yanın gözleri önüne tevazu ile sermek de vazifemiz olm alıdır.
T ü rk milleti olarak* sevgimiz, m isafirp erverliğim iz , vefamız, sözünde d u ru r lu ğ u m u z , h e r k e sin h a k k ın a saygımız, terbiy em iz iyi vasıflar ım ızdır. Bu vasıfla rın aşınıp yok olm amasın a çalış malıyız.
Çocuklarımızı bu millî gele n ek ler içinde büyütm eli ve on lara bu iyi vasıfları ta şıyan in
sanlara Tiirk denir. öğüdünü
vermeliyiz.
Yabancı m em le k e tle r d e insan kendi milletinin vasıflar ını da ha k ola ylık ta göriip, m ukayese le r yapabiliyor . Bizim vazifeli lerimiz hin türlii m a h r u m iy e t içinde hi'e ne ka d a r vefalı ve m u h ab h etlid ir . İleride zengin hir de v le t olııçsak e lb ette iyi va »iftar daha belirli bir şekilde ortaya çık ac aktır Biitiiıı dâva
çocuklarımızı. gençlerimizi o
günle re itina ile hazırlam ak tır. Doğrusu insan, büyük t e r a k kilerin dışında hiç bir mem le ke te gıpta etm iyor , b üyük b ir ta rihten gelmenin, efendi bir mil lete mensup olmanın g u ru ru in sana yeti yor da, a rt ıy o r bile.
Kendi âd etlerimiz, m u aş ereti miz m u h a k k a k ki b ü y ü k bir me denivetin m a h s u lü d ü r.
O nla rın yok olmam as ına, te r biyemizin orta d a n ka lk ıp gitme mesine çalışalım.
Yaşadığımız dev irlerd e geçmiş zamanlarımızı âdeta ayıp sayan zevata rastlıyoru z. Bu çok y an lış bir kan aattir. Biz o zam a nla rın o m edeniyetlerin çocu kla rı yız. Emin olmalı kj bunda u ta nacak. sıkılacak hiç b ir şey yok tur. Bilâkis • O rta - A v ru p ay a ka
dar yayılmış bir medeniyetin,
bugünkü Batıya bir çok taraf- lariyle örnek olmuş b ir mazinin devamı olm ak bir şereftir.
Siyasî hayatım ızda gelişmeler olmuş, 11576 danberi girişilen mii cadele 1923 te ta b iî neticesine ulaşmıştır. Bu siyasî gelişmenin yan ın d a İçtimaî hayatımızd a da m e r h a le l e r ka ydedilm iştir. Me den iy et ta rihimizi, siyâsî tarih i mizle k arıştırm ıy alım . Medeni yet tarih imiz, O smanlIlarla, Sel çııkilcrle değil, dalıa eski
çağ-Iardaııberi d e v a m eden bir bü tü n d ü r . Bu uzun ta r ih i gelişme içinde b ü y ü k T ü r k m edeniyeti ni b ü tü n haşm eti ile görm ek m ü m k ü n d ü r . Onu dev ir le r e böl mek, milli oluşu iyi ifade ed e m em ek olu r.
Ne yazık ki o çağ la rd an başla yıp, zam anım ıza k a d a r gelen m edeniyet tarih im izin hikâyesi iyi bir şekild e kalem e alınm a mıştır. En yakın devir le rin İçti maî hayatı bile m eçhulüm üzdür. H enüz İçtimaî hayatım ızın müze sini bile k u ra m a m ış b u lu n u y o ruz. A sır la rca nasıl yaşadık, na sıl giyindik, nasıl yem ek yedik,
bunla rı millet olarak bilmiyo ruz. Yeni yetişen gençler, bil- hassa yabancı m e m le k e tle r d e o k u y a n la r bu ko n u lard a vazife le r aldıkça m ü ş k ü lâ t a u ğ ru y o r lar. Maziyi ayıp s a y a n l a r b ü tü n kapıları kapam ıştır. Ve öğren- mek istiyenle re bak ılacak ver bırakm am ıştır. H albuki bir m il let b ü y ü k b ir tarih î gelişme i- çitıdc m u h t e li f devirle ri yaşı.va yaşıya b u g ü n k ü haline gelir. Yal
nız bugü n ü beğenmek, düne
yok dem ek ac aba ne derece isa betlidir.
Dün, iyi ve fena ta r a fl a rı ile v ard ır. Ve h e r tarafı ile bizim dir. İy ilikle ri örn ek yapm ak, fe n a lık la r d a n ib ret alm a k lâzım- dır.
Gençlerimizi kendi t a r i h l e r , n- dcıı yoksu n b ır akm ıyalım , bu ta r ih örnekleriyle , ibretleri ile eıı iyi ta r ih l e rd e n birid ir
Taklitçi o lm akta n, şahsiy etle rimizi silip vok etm ekte n çeki
nelim. Bizim olan güzellikleri
o rta y a k y o m ak ta daim a fa yda vardır. Bu k ad ar incelik lerle dolu b ir güzel s an atlar ı olan bir milletin dün y ay a dalla çok söyliyccekleri olabilir.
Beğenmediğimiz geçmiş zaman la m ı güzellik lerinden biri de
temizliğimiz idi. Büyük şehir- le r h a m a m la r la doluydu. Ko n akların, y alıların h a m am ları her gün güriil gürül yanardı.
Bugünkü medeni anlayışımızla
ilk işimiz im a r diye İs ta nbul ha m a m a la r ın d a n m ühim bir kısmı nı yıkm ak olm u ştu r. H er gün yık an an bir m illet o lm a k ta n çok tan çıkmış b ulu nuyoruz. Bunu m edeniyet sa y a n la ra şaşm am ak m ü m k ü n m üdür?
Terbiy emizi beğenm edik. Bel ki bu terbiy eyi daha samimi c- sa sla ra bağla m ak gerekiyord u. F a k a t büsb ü tü n söküp a tm a k ta acaba ne f a y d a hasıl oldu, Eski den y a ş lıla ra gösterilen saygı a rtık bir r ü y a olm uştur.
G ençlerin b ü y ü k le r ile bir kontışma ölçüleri vardı. Şimdi böyle b ir ölçü ve saygı ka lm a mıştır.
Dizini med eniyetim iz m u h t e lif çağla rd an geçerek en süzül müş, eti güzel şekli ile İs ta nbul- d a yerleşmişti. İs tanbul bü tü n v u rd u n örneği, mektebi halin deydi Bu şehrin caddelerinde, u m u m î ye rle rin d e nezakete, te r biyeye rastlanırdı.
O İs tanbul a r t ık bir hay al ol du, Bir z a m a n la r bu eski başşeh re sövm ek â d eta moda h a li s e girmişti. Sonra şehrin havasını bozmak, İ s ta n b u ll u y u silmek gayrefri başgö,sterdi. İ t ir a f ed e lim ki bu ga y re t m uvaffakiye te de ulaştı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi