• Sonuç bulunamadı

Etlik piliç karma yemlerine doğal antimikrobiyal olarak üzüm çekirdeği-, zeytin yaprağı- ve nar kabuğu ekstraktları ilavesinin besi performansı, serum ve bağırsak parametreleri üzerine etkilerinin karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Etlik piliç karma yemlerine doğal antimikrobiyal olarak üzüm çekirdeği-, zeytin yaprağı- ve nar kabuğu ekstraktları ilavesinin besi performansı, serum ve bağırsak parametreleri üzerine etkilerinin karşılaştırılması"

Copied!
66
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ETLĠK PĠLĠÇ KARMA YEMLERĠNE DOĞAL ANTĠMĠKROBĠYAL OLARAK ÜZÜM ÇEKĠRDEĞĠ-, ZEYTĠN YAPRAĞI- VE NAR KABUĞU EKSTRAKTLARI ĠLAVESĠNĠN BESĠ PERFORMANSI, SERUM VE BAĞIRSAK PARAMETRELERĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI

Dursen ATILGAN Yüksek Lisans Tezi Zootekni Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. ġenay SARICA

2012 Her Hakkı Saklıdır.

(2)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

ZOOTEKNĠ BÖLÜMÜ (YEMLER VE HAYVAN BESLEME ANABĠLĠM DALI)

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

ETLĠK PĠLĠÇ KARMA YEMLERĠNE DOĞAL ANTĠMĠKROBĠYAL

OLARAK ÜZÜM ÇEKĠRDEĞĠ-, ZEYTĠN YAPRAĞI- VE NAR

KABUĞU-EKSTRAKTLARI ĠLAVESĠNĠN BESĠ PERFORMANSI,

SERUM VE BAĞIRSAK PARAMETRELERĠ ÜZERĠNE

ETKĠLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI

Dursen ATILGAN

TOKAT 2012

Her hakkı saklıdır.

(3)

Yard. Doç. Dr. ġenay SARICA danıĢmanlığında, Dursen ATILGAN tarafından hazırlanan bu çalıĢma 25/04/2012 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Baskan: Yrd. Doç. Dr. ġenay SARICA (DanıĢman) Ġmza:

Üye : Doç. Dr. Muzaffer ÇÖRDÜK Ġmza:

Üye : Yrd. Doç. Dr. Emine BERBEROĞLU Ġmza:

Yukarıdaki sonucu onaylarım

Doç. Dr. Naim ÇAĞMAN Enstitü Müdürü ……/ /2012

(4)

TEZ BEYANI

Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların baĢka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya baĢka bir üniversitedeki baĢka bir tez çalıĢması olarak sunulmadığını beyan ederim.

Dursen ATILGAN

(5)

ÖZET

Yüksek Lisans Tezi

ETLĠK PĠLĠÇ KARMA YEMLERĠNE DOĞAL ANTĠMĠKROBĠYAL OLARAK ÜZÜM ÇEKĠRDEĞĠ-, ZEYTĠN YAPRAĞI- VE NAR KABUĞU-EKSTRAKTLARI ĠLAVESĠNĠN BESĠ PERFORMANSI, SERUM VE BAĞIRSAK PARAMETRELERĠ

ÜZERĠNE ETKĠLERĠNĠN KARġILAġTIRILMASI

Dursen ATILGAN GaziosmanpaĢa Üniversitesi

Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı

DanıĢman: Yrd. Doç. Dr. ġenay SARICA

Bu araĢtırma, mısır-soya küspesi esaslı etlik piliç karma yemlerine doğal antimikrobiyal kökenli yem katkı maddeleri olarak üzüm çekirdeği-, zeytin yaprağı- ve nar kabuğu-ekstraktları ilavesinin besi performansı, karkasın ve serumun bazı parametreleri ile ince bağırsağın bakteri sayısı üzerine olan etkilerini karĢılaĢtırmak amacıyla planlanmıĢtır. Bu çalıĢmada, toplam 576 adet erkek etlik civciv her biri 3 tekerrürlü ve her bir tekerrürde de 24 adet olacak Ģekilde 8 muamele grubuna tesadüfi olarak dağıtılmıĢtır. Deneme karma yemleri; hiçbir yem katkı maddesi içermeyen kontrol rasyonu (KONT) ile kontrol rasyonuna probiyotik (P), 100 ve 200 ppm düzeylerinde oleuropein içerecek Ģekilde zeytin yaprağı- (ZYE100 ve ZYE200), 100 ve 200 ppm düzeylerinde proantosiyanidin içerecek Ģekilde üzüm çekirdeği- (ÜÇE100 ve ÜÇE200) ile nar kabuğu- ekstraktları (NKE100 ve NKE200) ilavesiyle hazırlanmıĢ rasyonlardır. Sonuç olarak, P, ZYE100 ve ZYE200 ile NKE100 ve NKE200 rasyonlarıyla besleme etlik piliçlerin 6. haftadaki canlı ağırlıklarını ve 0-6 haftalık dönemdeki canlı ağırlık artıĢlarını kontrol grubuna nazaran önemli derecede artırmıĢtır (P<0,01). Buna karĢın tavukların 0-6 haftalık periyottaki yem tüketimleri deneme muamelelerinden önemli derecede etkilenmemiĢtir (P>0,05). Etlik piliçlerin yem değerlendirme sayıları ZYE100, ZYE200 ve NKE200 rasyonlarıyla beslemeyle kontrol grubuna nazaran önemli derecede iyileĢmiĢtir (P<0,01). NKE100 ve NKE200 rasyonlarıyla beslenen etlik piliçlerin serum HDL düzeyleri, ZYE200 rasyonunkiyle benzer ancak diğer muamele gruplarınınkine nazaran önemli derecede yüksek bulunmuĢtur (P<0,01). ZYE200, NKE100 ve NKE200 rasyonlarıyla besleme serum LDL düzeylerini diğer muamele gruplarına nazaran önemli derecede düĢürmüĢtür (P<0,01). Toplam aerobik bakteri sayısı deneme muamelelerinden etkilenmezken, tüm muamele grupları kontrol rasyonuna nazaran ileum toplam koliform sayısını önemli derecede azaltmıĢtır (P<0,001). ÜÇE100 rasyonu hariç diğer tüm muamele grupları ileum E.coli sayısını

(6)

KONT rasyonuna nazaran önemli derecede azaltmıĢtır. (P<0,01). Etlik piliçler KONT, ÜÇE100 ve ÜÇE200 rasyonlarıyla beslendikleri zaman ileum laktobasillus sayısı diğer muamele gruplarına göre önemli derecede azaltmıĢtır (P<0,001). ÜÇE100 ve ÜÇE200 rasyonlarıyla beslenen etlik piliçlerin sıcak ve soğuk karkas randımanları kontrol rasyonunkine benzer ancak diğer muamele gruplarınınkinden daha düĢüktü (P<0,01). Etlik piliçlerin etlerinin kuru madde içerikleri rasyon muamelelerinden etkilenmezken, ZYE200, ÜÇE100 ve NKE200 rasyonları etin ham protein içeriğinde önemli bir artıĢa yol açmıĢtır (P<0,01). Etin ham yağ içeriği NKE200 rasyonuyla artmasına rağmen (P<0,05), P, ÜÇE200, ZYE200 ve NKE200 rasyonlarıyla besleme etin ham kül içeriğini önemli derecede artırmıĢtır (P<0,001).

Sonuç olarak; mısır-soya küspesi esaslı etlik piliç karma yemlerine besi performansını olumsuz yönde etkilemeksizin doğal antimikrobiyal yem katkı maddesi olarak probiyotiğin yerine zeytin yaprağı ekstraktı ve nar kabuğu ekstraktı kullanılabilir.

2012, 53 Sayfa

Anahtar Kelimeler: Etlik piliç, zeytin yaprağı ekstraktı, üzüm çekirdeği ekstraktı, nar kabuğu

ekstraktı, performans, serum biyokimya parametreleri, ince bağırsak bakteri sayısı

(7)

ABSTRACT

Masters Thesis

COMPARISON OF THE EFFECTS OF THE GRAPE SEED-, OLIVE LEAF- AND POMEGRANATE PEEL- EXTRACTS SUPPLEMENTATION AS NATURAL ANTIMICROBIAL TO BROILER DIETS ON THE GROWTH

PERFORMANCE, SERUM AND INTESTINE PARAMETERS Dursen ATILGAN

Gaziosmanpasa University

Graduate School of Natural and Applied Science Department of Animal Science

Supervisor: Assoc. Ass. Prof. Dr. Senay SARICA

This study was planned to compare the effects of the grape seed-, olive leaf- and pomegranate peel- extracts supplementation as natural antimicrobial feed additive to corn-soybean meal based broiler diets on the growth performance, carcass and serum some parameters and small intestinal bacteria count. At this study, a total of 576 male broiler chicks were randomly assigned to eight experimental groups of similar mean weight each of which included three replicates of twentyfour chicks. The experimental diets were prepared as follows: diet 1 (CONT): a basal diet which contained no feed additive and other diets supplemented with probiotic (P), olive leaf extract at two levels of 100 and 200 mg/kg oleuropein (OLE100 and OLE200), grape seed extract at two levels of 100 and 200 mg/kg proanthocyanidin (GSE100 and GSE200) and pomegranate peel extract at two levels of 100 and 200 mg/kg proanthocyanidin (PPE100 and PPE200). As a result, feeding the P, OLE100, OLE200, PPE100 and PPE200 diets significantly increased the body weights of broilers at 6 weeks and their body weight gains at the period of 0 and 6 weeks compared to that of broilers fed the CONT diet (P<0.01). On the other hand, the feed intakes of broilers at the period of 0 and 6 weeks were not significantly affected by dietary treatments (P>0.05). In addition, the feed conversion ratio of broilers was significantly improved by feeding the OLE100, OLE200 and PPE200 diets compared with the CONT diet (P<0.01). The serum HDL cholesterol level of broilers fed the PPE100 and PPE200 diets was similar to that of broilers fed the OLE200 diet, but, superior to the other DT (P<0.01). The serum LDL cholesterol levels were significantly decreased by feeding the OLE200 and PPE200 diets compared to the other diets (P<0.01). All treatment groups significantly decreased total coliform bacteria count of ileum compared to the CONT group while total aerobic bacteria count of ileum was not significantly influenced from all dietary treatments

(8)

(P<0.001). The other dietary treatments except the GSE100 diet significantly reduced the E.coli count of ileum when compared to the CONT diet. The ileum lactobacillus content was significantly decreased when broilers were fed the CONT, GSE100 and GSE200 diets, compared to the other treatment groups (P<0.001). The hot and cold carcass yields of broilers fed the GSE100 and GSE200 diets were significantly equivalent to the CONT diet, however, lower than to the other DT (P<0.01). The crude matter content of broilers’ meat was not significantly influenced by the DT while feeding the OLE200, GSE200, PPE100 and PPE200 diets resulted in a significant increase in the crude protein content of meat (P<0.01). Feeding the P, GSE200, OLE200 and PPE200 diets significantly increased the crude ash content of meat (P<0.001) although the crude fat content of meat was significantly enhanced especially by the PPE200 diet (P<0.05).

In conclusion, especially olive leaf extract and pomegranate peel extract as natural antimicrobial feed additives can be used in corn-soybean meal based broiler diets instead of probiotic without negatively affecting growth performance.

2012, 53 pages

Keywords: Broiler, olive leaf extract, grape seed extract, pomegranate peel extract,

(9)

ÖNSÖZ

Tez çalıĢmam ve yüksek lisans eğitimim boyunca her türlü yardım ve desteğini tüm samimiyeti ile gösteren değerli danıĢman hocam sayın Yard. Doç. Dr. ġenay SARICA’ya en kalbi duygularımla teĢekkürlerimi sunarım. Tez çalıĢmam esnasında, yardımlarını esirgemeyen yüksek lisans öğrencisi Özgül AKANSU ile tüm lisans öğrencilerine ve sabırlarından dolayı aileme teĢekkürü bir borç bilirim.

2010/77 proje numaralı tez çalıĢması GaziosmanpaĢa Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir.

Dursen ATILGAN

(10)

ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET………i ABSTRACT………... iii ÖNSÖZ…..………..…………....v ĠÇĠNDEKĠLER………..vi

SĠMGE ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ……….viii

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ... ……….ix

1. GĠRĠġ ... ……….…1

2. KAYNAK ÖZETLERĠ...4

2.1. Doğal Büyütme Faktörü Olarak Probiyotik………..4

2.2. Etlik Piliç Karma Yemlerine Probiyotik Ġlavesiyle Ġlgili AraĢtırmalar………...5

2.3. Zeytin Yağı ĠĢleme Yan Ürünü Olarak Zeytin Yaprağı………...…6

2.4. Zeytin Yaprağı ve Ekstraktı ile Yaprağın Yapısında Bulunan Fenolik BileĢiklerle Yapılan AraĢtırmalar………..….7

2.5. Nar Suyu Üretimi Yan Ürünü Olarak Nar Kabuğu…… ... ……..9

2.6. Nar Kabuğu ve Ekstraktı ile Ġlgili Yapılan AraĢtırmalar ... ……10

2.7. Üzüm Suyu ve ġarap Üretimi Yan Ürünü Olarak Üzüm Çekirdeği.. ………..…12

2.8. Üzüm Çekirdeği veya Ekstraktı ile Yapılan AraĢtırmalar……….12

3. MATERYAL ve YÖNTEM………...15

3.1. Materyal ... ……15

3.1.1. Hayvan Materyali ... ……15

3.1.2. Yem Materyali ... …… 15

3.1.2.1. Yem Maddelerinin ve Yem Katkı Maddelerinin Temini……….…...15

3.1.3. Deneme Yerinin Tanımı ……….……...18

3.2. Yöntem………..……….…18

3.2.1. Karma Yeme Ġlave Edilecek Ekstraktların Elde EdiliĢleri……….…18

3.2.1.1. Üzüm Çekirdeği Ekstraktının Elde EdiliĢi………18

3. 2. 1. 2. Zeytin Yaprağı Ekstraktının Elde EdiliĢi ………...19

3.2.1.3. Nar Kabuğu Ekstraktının Elde EdiliĢi ... ……19

(11)

3. 2. 3. Canlı ağırlık ve Canlı Ağırlık ArtıĢının Belirlenmesi………21

3.2.4. Yemleme ve Yem Tüketiminin Belirlenmesi ... ……..21

3.2.5. Yem Değerlendirme Sayısının Hesaplanması………...………21

3.2.6. Serum Lipid Konsantrasyonları ………..21

3.2.7. Karkas Randımanının ve Ġç Organ Ağırlıklarının Belirlenmesi………22

3.2.8. Etlerde Ham Besin Maddeleri Analizleri………..……22

3.2.9. Ġnce Bağırsak Ġçeriğinde Bakteri Sayımı…...………22

3.2.10. Ġstatistiki Analizler………...……23

4. BULGULAR ve TARTIġMA……….…….24

4.1. Canlı Ağırlık………...24

4.2. Canlı Ağırlık ArtıĢı……….25

4.3. Yem Tüketimi………...…..29

4.4. Yem Değerlendirme Sayısı………..………...…31

4.5. Serum Lipid Konsantrasyonları.……….34

4.6. Bazı Ġç Organ Ağırlıkları………38

4.7. Ġnce Bağırsağın Bakteri Sayısı ………...…...40

4.8. Etin Besin Madde Ġçeriği………...43

5. SONUÇ ve ÖNERĠLER...45

KAYNAKLAR………..46

(12)

SĠMGE ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ Simgeler Açıklama α Alfa β Beta % Yüzde mg Miligram g Gram kg Kilogram ® Ticari Ad ° Derece p Önemlilik Derecesi ppm Milyonda Bir IU Uluslararası Birim Ticari Mal

GAEq Gallik Asit EĢdeğeri

ÖSZ Önemsiz

Kısaltmalar Açıklama

AOAC Genel Analitik Kimya

ABD Amerika BirleĢik Devletleri

But Eti Ran. But Eti Randımanı

Ca Kalsiyum

CO2 Karbondioksit

DB Deneme BaĢı

D.C.P. Dikalsiyum Fosfat

Göğüs Eti Ran. Göğüs Eti Randımanı

HDL Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein

HMG-Koenzim A Hidroksi Metil Glutaril-Koenzim A

Ġnce Bağ. Ġnce Bağırsak

Ġnce Bağ. Uzun. Ġnce Bağırsak Uzunluğu

Kalın Bağ. Kalın Bağırsak

Kalın Bağ. Uzun. Kalın Bağırsak Uzunluğu

Konsan. Konsantrasyon

KONT Kontrol Rasyonu

Kör Bağ. Kör Bağırsak

Kör Bağ. Uzun. Kör Bağırsak Uzunluğu

LDL DüĢük Yoğunluklu Lipoprotein

ME Metabolik Enerji

NKE Nar Kabuğu Ekstraktı

NRC Ulusal AraĢtırma Merkezi

OSH Ortalama Standart Hata

P Fosfor

Sıcak Kar. Ran. Sıcak Karkas Randımanı

Soğuk Kar. Ran. Soğuk Karkas Randımanı

Top. Kol. Toplam Kolesterol

ÜÇE Üzüm Çekirdeği Ekstraktı

YDS Yem Değerlendirme Sayısı

(13)

ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ

Çizelge Sayfa

Çizelge 3.1. Denemede kullanılan kontrol rasyonlarının yapısı ve kimyasal

bileĢimi, % ...17 Çizelge 4.1. Deneme gruplarının deneme baĢı ve haftalık ortalama canlı ağırlıkları, g……….…………..…...26 Çizelge 4.2. Deneme gruplarının ortalama canlı ağırlık artıĢları, g ...………...…..27 Çizelge 4.3. Deneme gruplarının ortalama yem tüketimleri, g………..….30 Çizelge 4.4. Deneme gruplarının ortalama yem değerlendirme sayıları,

g:g………..…………..……...32 Çizelge 4.5. Deneme gruplarının serum lipid konsantrasyonları,

mg/dL……….………...35 Çizelge 4.6. Deneme gruplarının ait bazı iç organların nispi ağırlığı, karkas ile göğüs ve but eti randımanları, %………..……….39 Çizelge 4.7. Deneme gruplarının ileumunun bakteri sayısı,

logx105……….………..42

Çizelge 4.8. Deneme gruplarına ait etlerin besin maddeleri içeriği,

(14)

1. GĠRĠġ

Mısır, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de kanatlı hayvan beslemede kullanılan enerji kaynağı yem maddelerinin baĢında gelmektedir. Kanatlı karma yemleri çoğunlukla mısır-soya küspesi esaslıdır. Mısır-soya küspesi esaslı karma yemlerle beslenen etlik piliçlerde yemden yararlanmayı iyileĢtirmek ve besi performansını artırmak amacıyla uzun süre antibiyotikler, büyütme faktörü yem katkı maddesi olarak karma yeme ilave edilmiĢtir. Antibiyotikler, ince bağırsağın pH’sını değiĢtirmek suretiyle, etlik piliçler için toksik etkili olan maddeleri üreten zararlı mikroorganizmaların yaĢamasını ve çoğalmasını engelleyerek hem hayvanın sağlığını hem de verimini (besi performansını) olumlu yönde etkilemektedir (Sarıca ve ark., 2005). Ancak antibiyotik kökenli büyütme faktörlerinin uzun süre kullanılmaları durumda, patojen mikroorganizmaların bunlara karĢı çapraz direnç kazanmaları ve hayvansal ürünlerde kalıntı bırakmaları nedeniyle, kanatlı karma yemlerinde kullanımları yasaklanmıĢ ve alternatiflere yönelik çalıĢmalara ağırlık verilmiĢtir (Viveros ve ark., 2011). Bununla beraber son yıllarda doğal ürünlere yönelme, farklı yapıdaki bitkisel ürünlere olan talebi artırmıĢtır. Özellikle aromatik bitkiler (kekik, nane, kimyon, adaçayı vb.) ile bunlardan elde edilen esansiyel yağlar üzerinde önemle durulmuĢtur (Özdemir ve Basmacıoğlu- Malayoğlu, 2011).

Son yıllarda gerek gıda gerekse de yem sektöründe doğal antimikrobiyal yem katkı maddeleri olarak polifenolik bileĢiklerce zengin üzüm çekirdeği ekstraktı, zeytin yaprağı ekstraktı ve nar kabuğu ekstraktı dikkat çekmiĢtir. Üzüm çekirdeği ekstraktının antimikrobiyal etkilerinin in vitro çalıĢmalarla ortaya konmasıyla, ilgi daha da artmıĢtır (Göktürk Baydar ve ark., 2004, 2006; Viveros ve ark., 2011). Üzüm çekirdeği ekstraktında bulunan kondanse tanenin antimikrobiyal etki mekanizmasının; patojen mikroorganizmaların enzim aktivitelerini ve mikroorganizmaların membranlarında elektron taĢıma sistemini engellemeleri Ģeklinde olduğu bildirilmektedir (Scalbert, 1991). Farklı kaynaklardan elde edilen kondanse tanenin (proantosiyanidin) etlik piliçlerde antimikrobiyal etkisinin ortaya konmasına (Karunakaran ve Kadirvel, 2001; McCann ve ark., 2006) rağmen üzüm çekirdeğinden elde edilen ekstraktın kanatlılarda

(15)

antimikrobiyal etkisini inceleyen sınırlı sayıda çalıĢma (Viveros ve ark., 2011) bulunmaktadır.

Zeytin yaprağı ekstraktının bakteri geliĢimini engelleyici geniĢ spektrumlu antimikrobiyal etkiye sahip olduğu yapılan in vitro çalıĢmalarla (Fleming ve ark., 1973; Aziz ve ark., 1998; Bisignano ve ark., 1999; Markin ve ark., 2003; Zanichelli ve ark., 2005; Korukluoglu ve ark., 2008; Sudjana ve ark., 2009) ortaya konmuĢ ancak zeytin yaprağından elde edilen fenolik bileĢiklerin veya ekstraktının antimikrobiyal etkisinin ortaya konduğu, kanatlılar üzerinde yapılmıĢ in vivo araĢtırmalara rastlanılmamıĢtır. Zeytin yaprağı ekstraktının antimikrobiyal etki mekanizması; yapısında bulunan oleuropein, tirosol, hidroksitirosol, kaffeik asit, gallik asit ve lüteolin gibi fenolik bileĢiklerden kaynaklanmaktadır (Korukluoglu ve ark., 2004; Micol ve ark., 2005). Oleuropein ve hidroliz ürünleri olan elenoik asit, aglikon ve kalsiyum elenolat oldukça güçlü antimikrobiyal aktiviteye sahiptirler. Bunların etki mekanizması; patojen bakteri vb. mikroorganizmalar için gerekli belirli amino asitlerin yapılarına müdahale etme, enfekte olmuĢ hücre duvarlarına etki ederek mikrobiyal çoğalmayı geriye dönüĢümsüz Ģekilde engelleme veya bağıĢıklığı artırıcı olarak fagositozu artırma Ģeklinde olduğu ifade edilmektedir (Korukluoglu ve ark., 2004).

Bu ürünlerin yanı sıra nar suyu iĢleme sanayi yan ürünü olarak elde edilen nar kabuğunun iĢlenmesi suretiyle elde edilen ekstraktının gerek gram-negatif gerekse de gram-pozitif bakterilere karĢı geniĢ spektrumlu antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu yapılan in vitro çalıĢmalarla ortaya konmuĢtur (Prashanth ve ark., 2001; Negi ve Jayaprakasha, 2003; Chuachan ve ark., 2005). Nar kabuğu ektraktının antimikrobiyal etki mekanizması; yapısında bulunan gallotaninler ve ellagitaninler gibi hidrolize olabilir taninlerden ileri gelmektedir (Prashanth ve ark., 2001). Üzüm çekirdeği-, zeytin yaprağı- ve nar kabuğu-ekstraktında bulunan fenolik bileĢiklerin LDL oksidasyonu önleyici etkilerinin yanı sıra ince bağırsaktan kolesterolün emilimini azaltarak ve safra asitlerinin atılımını artırarak trigliserid ve kolesterol düĢürücü etkilerinin olduğu da bildirilmektedir (Prasad ve Karla, 1993; Kotamballi ve ark., 2002; Nakamura ve Tonogai, 2002; Jayaprakasha ve ark., 2003; Shabtay ve ark., 2008).

(16)

Bu araĢtırma, mısır-soya küspesi esaslı karma yemlere doğal antimikrobiyal kökenli yem katkı maddeleri olarak üzüm çekirdeği-, zeytin yaprağı- ve nar kabuğu-ekstraktları ilavesinin etlik piliçlerin besi performansı, karkasın ve serumun bazı parametreleri ile ince bağırsak mikroorganizma içeriği üzerine etkilerinin olup olmadığını araĢtırmak amacıyla planlanmıĢtır.

(17)

2. KAYNAK ÖZETLERĠ

2.1. Doğal Büyütme Faktörü Olarak Probiyotik

Probiyotik; bağırsak mikrobiyal dengesini geliĢtirerek konakçı hayvanda yararlı etkiler meydana getiren canlı mikrobiyel yem katkı maddesidir. Probiyotikler; canlı bakteri, mantar, maya ve maya kültürleri ile çeĢitli enzimleri içermektedir. Probiyotik olarak kullanılan bakteri türünü çoğunlukla Lactobasillus ve Streptokokuslar’lar oluĢturmaktadır. Probiyotik üretiminde kullanılan bakteriler patojen bakterilerin aksine gram pozitif bakteriler olup asidik ortamda faaliyette bulunmaktadırlar. Probiyotik olarak adlandırılan bu yararlı canlı mikroorganizmalar bağırsak epitelyum hücrelerine tutunarak çoğalmakta ve tabaka oluĢturmaktadır. Ayrıca sindirim kanalından emilmemektedirler (Yalçın ve ark., 1996). Probiyotiklerin bilinen etki mekanizmaları aĢağıda özetlenmiĢtir (Lutful Kabir, 2009);

1. BaĢta laktik asit olmak üzere asetik asit ve formik asit gibi organik asitler üreterek bağırsak pH’sını düĢürür ve böylece nötr ve bazik ortamda yaĢayabilen ve genellikle zararlı etkisi bulunan gram pozitif mikroorganizmaların üremesini engellen bir ortam oluĢtururlar.

2. Hidrojen peroksit üreterek antibakteriyel bir etki meydana getirmektedirler.

3. Oksidasyon-redüksiyon potansiyelini düĢürerek aerobik mikroorganizmaların geliĢimini durdurmaktadır.

4. Laktobasillular tarafından üretilen asidophilin, laktolin ve asidolin ile streptokoklar tarafından üretilen nisin ve diplokoksin adlı maddeler birçok patojen bakteri ve mantara karĢı geniĢ spektrumlu antibakteriyel etki göstermektedir.

5. Laktobasilluslar, E. coli’ye karĢı antienterotoksin salgılayarak E. coli’nin toksik amin sentezini engellemektedirler.

6. Hayvanın sindirim enzimi ile simbiyotik olarak çalıĢan lipaz, proteaz, amilaz, betaglukanaz, ksilanaz ve sellülaz gibi enzimleri üreten probiyotikler özellikle sindirim sistemi tam olarak geliĢmemiĢ hayvanlarda yemlerin sindirimine katkıda bulunmaktadırlar.

7. Safra tuzları ve yağ asitlerini enteropatojen mikroorganizmaların etkisinden koruyarak, bunların toksik veya zararlı ürünlere dönüĢümünü önlemektedirler.

(18)

8. Amonyak, indol, skatol, merkaptan, toksik aminler ve sülfitler gibi toksik maddeler üreten mikroorganizmaların çoğalmasını önleyen probiyotikler, bu tür zararlı bileĢiklerin sindirim sisteminde birikimini ve emilimini azaltmaktadırlar.

2.2. Etlik Piliç Karma Yemlerine Probiyotik Ġlavesiyle Ġlgili AraĢtırmalar

Kalavathy ve ark. (2003), etlik piliç karma yemlerine 12 adet Laktobasillus türünün % 0,1 düzeyinde ilavesinin, broylerlerin canlı ağırlık artıĢını ve yemden yararlanma oranını önemli derecede iyileĢtirdiğini belirtmiĢlerdir. Probiyotik ilavesi, 21.- 42. günde serum toplam kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserid düzeyini önemli derecede azaltırken HDL kolesterol düzeyini etkilememiĢtir. Karaciğer, dalak, pankreas, kalp ve bursa fabricus gibi organların nispi ağırlıkları rasyona probiyotik ilavesinden önemli derecede etkilenmemiĢtir

Shareef ve Al-Dabbagh (2009), broyler rasyonlarına 4 farklı düzeyde (% 0,5, % 1, % 1,5 ve % 2) probiyotik (Saccharomyces cerevisiae) ilavesinin besi performansı, bazı

iç organların ağırlıkları ve serum lipid konsantrasyonu üzerine etkilerini incelemek amacıyla 21 günlük bir araĢtırma yapmıĢlardır. Rasyona % 1,5 ve % 2 düzeyinde probiyotik ilavesi negatif kontrol rasyonuna nazaran etlik piliçlerin 21. gündeki canlı ağırlık artıĢını, yem tüketimini ve yemden yararlanma oranını önemli derecede iyileĢtirmiĢtir. Buna ek olarak karaciğer, taĢlık, kalp, dalak, ön mide, bursa fabricius ve pankreas ağırlıkları deneme muamelelerinden etkilenmezken, farklı düzeylerde probiyotik ilavesi serum trigliserid düzeyini önemli derecede azaltmıĢtır.

Alkhalf ve ark. (2010), etlik piliç karma yemlerine farklı seviyelerde (1,6, 1,0 ve 0,8 g/kg) probiyotik (Bactocell®) ilavesinin besi performansı ve kan parametreleri üzerine etkilerini inceledikleri araĢtırmalarında; probiyotik ilavesinin, negatif kontrol rasyonuyla beslenen etlik piliçlerinkine nazaran besi performansını (canlı ağırlık, canlı ağırlık artıĢı ve yemden yararlanma) önemli derecede iyileĢtirdiğini saptamıĢlardır. Rasyona probiyotik ilavesi 6. haftada serum total kolesterol seviyesini de önemli derecede azaltmıĢtır.

(19)

Mayahi ve ark. (2010), etlik piliç karma yemlerine 2 farklı probiyotik (Enterococcus faecium ve Bifidobacteium genera) kaynağı ilavesinin serum toplam kolesterol ve trigliserid düzeyini negatif kontrol rasyonuna göre önemli derecede azalttığını saptamıĢlardır.

Novak ve ark. (2011), etlik piliç karma yemlerine Bacillus subtilis ve Bacillus licheniformis’u içeren probiyotiğin 2 farklı düzeyde (500 ve 1000 mg/kg) ilavesinin besi performansı, karkas karakteristikleri ve serum lipidleri üzerine olan etkilerini incelemiĢlerdir. Rasyona 500 mg/kg probiyotik ilavesi etlik piliçlerin besi sonu canlı ağırlığını, sıcak ve soğuk karkas ağırlığı ile randımanlarını kontrol grubununkine nazaran önemli derecede artırmıĢtır. Ayrıca her iki seviyede probiyotik ilavesinin serum LDL kolesterol düzeyini azaltırken HDL kolesterol seviyesini önemli derecede artırdığı da bildirilmektedir.

Yakhkeshi ve ark. (2011), karma yeme bitkisel ekstrakt ve probiyotik ilavesinin 1–42 günlük yaĢ döneminde etlik piliçlerin canlı ağırlık artıĢını, yem tüketimini ve yemden yararlanma oranını, serum trigliserid, toplam kolesterol ve HDL kolesterol düzeyini negatif kontrol rasyonuna göre önemli derecede etkilemediğini saptamıĢlardır. Ayrıca karma yeme probiyotik ve bitkisel ekstrakt ilavesi kontrol grubuna nazaran etlik piliçlerin 42. günde ileum toplam aerobik bakteri sayısını önemli derecede etkilemezken, probiyotik ilavesi kontrol rasyonunkine nazaran ileumun laktik asit bakteri sayısını artırmıĢ ve toplam koliform bakteri sayısını ise azaltmıĢtır.

2.3. Zeytin Yağı ĠĢleme Yan Ürünü Olarak Zeytin Yaprağı

Son yıllarda zeytinyağı veya zeytin ürünlerini içeren Akdeniz diyeti ile sağlıklı yaĢam arasındaki pozitif iliĢki detaylı olarak araĢtırılmaktadır. Akdeniz ülkelerinde çok eski zamanlardan beri zeytin (Olea europaea L.) yetiĢtiriciliği günümüzde önemli ve geleneksel bir agro-endüstriyel faaliyet alanıdır (Basmacıoğlu Malayoğlu ve AktaĢ, 2011). Dünyanın yıllık toplam zeytin üretiminin 13 milyon ton olduğu, Türkiye’nin 91 700 000 adet zeytin ağacı ve 1 800 000 ton zeytin üretimi ile Ġspanya, Ġtalya ve Yunanistan’dan sonra dünyanın dördüncü büyük zeytin üreticisi olduğu bildirilmektedir (Keser ve Bilal, 2010). Zeytinin toplanması ve yağının çıkarılmasından

(20)

önceki temizleme ve harmanlama iĢlemleri sırasında elde edilen bir ürün; zeytin yaprağıdır. Her zeytin ağacından yaklaĢık olarak 12–30 kg arasında zeytin yaprağı elde edilmekte olup yağ değirmeninde toplanan harmanlanmıĢ zeytinlerin ağırlıkça yaklaĢık %5’ini oluĢturmaktadır (Alcaide ve Nefzaoui, 1996; Delgado Pertinez ve ark., 1998).

Birçok doğal üründe olduğu gibi zeytin yaprağının ve ekstraktının kimyasal bileĢimi; zeytinin yetiĢtiği bölgeye, toprağın yapısına, iklimsel koĢullara, varyeteye, ekstraksiyon metotlarına ve kullanılan solventlere bağlı olarak değiĢmektedir (Sudjana ve ark., 2009). Zeytin yaprağı ekstraktı; press, biyotransformasyon, sıvı/sıvı solvent, superkritik-CO2 ekstraksiyonu gibi farklı yöntemlerle elde edilmektedir. Zeytin yaprağı 30’dan fazla fenolik bileĢik içermekle beraber bu bileĢikler genel olarak fenolik asitler, fenolik alkoller, flavonoidler, sekoiridoidler ve lignanlar Ģeklinde gruplandırılmaktadır (Basmacıoğlu-Malayoğlu ve AktaĢ, 2011). Zeytin yaprağında ve ekstraktında bulunan belli baĢlı fenolik bileĢikler Çizelge 1’de verilmiĢ olup zeytin yaprağının temel bileĢeni ise oleuropeindir. OlgunlaĢmamıĢ zeytine acı tadı oleuropein sekoiridoid grubun doğal bir ürünü olup hidrolizi ile 3,4-dihidroksi feniletanol (hidroksitirosol) ve elenoik asit üretilir (Benavente-Garcia ve ark., 2000). Zeytin yaprağının ve ektraktının yapısında bulunan polifenolik bileĢiklere bağlı olarak antimikrobiyal, antioksidan, antitrombotik, antiinflamasyon, antiviral ve hipokolesterolemik gibi çok yönlü biyolojik aktivitelerinin ortaya konduğu bilimsel çalıĢmalar bulunmaktadır (Basmacıoğlu Malayoğlu ve AktaĢ, 2011).

2.4. Zeytin Yaprağı ve Ekstraktı ile Yaprağın Yapısında Bulunan Fenolik BileĢiklerle Yapılan AraĢtırmalar

Aziz ve ark. (1998), zeytin yaprağındaki fenoliklerin antioksidan etkilerinin yanı sıra Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae ve Staphylococcus aureus gibi mikroorganizmalar üzerine geniĢ spektrumlu bakteri geliĢimini engelleyici antimikrobiyal etkiye sahip olduğunu belirlemiĢlerdir.

(21)

Coni ve ark. (2000), tavĢanların karma yemine % 10 düzeyinde ekstra virjin zeytinyağının ve 7 mg/kg oleuropein ilavesinin tavĢanların plazma toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeyini önemli ölçüde azalttığını bildirmiĢlerdir.

Rabayaa ve ark. (2001), broyler rasyonlarında % 2,5, 5,0, 7,5 ve 10 düzeylerinde zeytin pulpu kullanılmasının besi perfrmansı üzerine olan etkilerini incelemek amacıyla bir araĢtırma yapmıĢlardır. Bu araĢtırmanın sonucuna göre; rasyonda %7,5 düzeyinde zeytin pulpu kullanımının canlı ağırlık artıĢını, yem tüketimini ve yemden yararlanma oranını önemli derecede etkilemezken, %10 düzeyinde kullanımının ise besi performansını olumsuz yönde etkilediğini saptamıĢlardır.

Markin ve ark. (2003) ile Lee ve Lee (2010), zeytin yaprağı ekstraktında bulunan fenolik bileĢiklerin Escherichia coli, Klebsiella pneumoniae, Staphylococcus aureus, Bacillus cereus, Salmonella typhi ve Vibrio parahaemolyticu gibi birçok mikroorganizmaya karĢı antimikrobiyal etki gösterdiğini ortaya koymuĢlardır.

Andreadou ve ark. (2006), hiperkolesterolemik tavĢanların karma yemine 10 veya 20 mg/kg düzeyinde oleuropein ilavesinin plazma toplam kolesterol ve trigliserid

düzeyini önemli ölçüde azalttığını bildirmiĢlerdir.

Pereira ve ark. (2007), zeytin yaprağı ekstraktının farklı konsantrasyonları ile yürüttükleri in vitro çalıĢmada, ekstraktın mikroorganizmalar üzerine antimikrobiyal etkisini B. cereus ~ C. albicans > E. coli > S. aureus > C. neoformans ~ K. pneumonai ~ P. aeruginosa > B. substilis Ģeklinde saptamıĢlardır.

Jemai et al. (2008), kolesterolce zengin rasyonla beslenen sıçanların karma yemine zeytin yaprağı ekstraktı ilavesinin toplam kolesterol ve trigliserid ile LDL kolesterol düzeyini azalttığını, HDL kolesterol düzeyini ise artırdığını bildirmiĢlerdir.

Korukluoglu ve ark. (2008), zeytin yaprağı ekstraktının gram negatif ve gram pozitif bakterilere karĢı antimikrobiyal etki gösterdiğini tespit etmiĢlerdir.

(22)

Sudjana ve ark. (2009), zeytin yaprağı ekstraktının in vitro koĢullarda H. pylori, C. jejuni ve S. aureus’a karĢı oldukça güçlü antimikrobiyal aktivite gösterdiğini saptamıĢlardır.

Christaki ve ark. (2011 a,b), yumurtacı Japon bıldırcınların karma yemine 10 veya 20 g/kg kurutulmuĢ zeytin yaprağı tozu ilavesinin, bıldırcınların günlük yem

tüketimlerini önemli derecede etkilemediğini bildirmiĢlerdir.

2.5. Nar Suyu Üretimi Yan Ürünü Olarak Nar Kabuğu

Anavatanı olan Kapadokya ve Ortadoğu’da binlerce yıldır üretimi ve tüketimi yapılan nar (Punica granatum L., punicaceae), en eski meyve türlerinden biridir. Tropik ve subtropik iklim meyvesi olarak bilinmekle beraber, sıcak ve ılıman iklim bölgelerinde de sınırlı bir Ģekilde yetiĢebilen narın, dünyada ve Türkiye’de üretimi ve tüketimi her geçen gün artmaktadır (Zarei ve ark., 2011). Dünya toplam nar üretiminin yaklaĢık olarak yarısı 1 140 000 milyon ton ile Hindistan’da gerçekleĢmekte, bu ülkeyi 705 000 milyon ton ile Ġran, 127 760 milyon ton ile Türkiye ve 110 000 milyon ton ile ABD izlemektedir (IĢık ve ark. 2011). 2008 yılı verilerine göre; Akdeniz bölgesi 72 257 ton üretim miktarı (% 54,46) ile Türkiye’nin toplam nar üretiminin yarısından fazlasını karĢılamaktadır. Ege ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri sırasıyla % 24,42 ve % 12,88’lik üretim paylarına sahipken, diğer bölgelerin üretim miktarının düĢük olduğu bildirilmektedir (IĢık ve ark., 2011).

Üretimdeki bu fazlalığa karĢın, yukarıda adı geçen ülkelerde ihracat miktarı oldukça düĢüktür. Türkiye’nin nar ihracatında da 2005 ile 2007 yılları arasında ciddi bir artıĢ görülmezken, özellikle 2008 yılında önemli bir artıĢ olduğu bildirilmektedir. Nar ihracatımız 2005 yılında 11 447 082 ton, 2008 yılında % 190 artarak 33 193 295 tona, 2009 yılında ise % 26 artıĢ göstererek 41 938 979 tona ulaĢmıĢtır (IĢık ve ark., 2011). Türkiye’de elma, Ģeftali, viĢne ve portakal meyve suyuna yaygın olarak iĢlenirken, son yıllarda siyah üzüm ve narın da belli bir potansiyele ulaĢtığı dikkati çekmektedir (Meyed, 2005). Narın toplam ağırlığının yaklaĢık % 48’i kabuktan, %52’si ise yenilebilir meyve kısmından oluĢmaktadır. Yenilebilir kısmın % 78’i nar suyundan ve % 22’si ise çekirdekten oluĢmaktadır (Zarei ve ark., 2011). Nar kabuğu; punikalagin ve

(23)

bunun izomerleri olan (2,3-hekzahidroksidifenol-4,6-gallagilglukoz) gibi ellagitanenlerce zengin olup, punikalin (4,6-gallagilglukoz), gallik asit, ellagik asit ve ellagik asit glikozitleri (heksisid, pentosid, rhamnosid) ise daha az miktarda içermektedir (Gil ve ark., 2000). Khaidarov ve ark. (1991), nar kabuğundan % 0,8–1,0 düzeyinde tanenleri ekstrakte ettiklerini bildirmiĢlerdir.

2.6. Nar Kabuğu ve Ekstraktı ile Ġlgili Yapılan AraĢtırmalar

Son yıllarda gerek gıda gerekse de yem sektöründe antimikrobiyal kökenli doğal yem katkı maddeleri olarak polifenolik bileĢiklerce zengin nar kabuğu veya ekstraktı dikkat çekmiĢtir. Bu ürünlerin yanı sıra nar suyu üretimi yan ürünü olarak elde edilen nar kabuğunun iĢlenmesiyle elde edilen ekstraktın gram-negatif ve gram-pozitif bakterilere karĢı geniĢ spektrumlu antimikrobiyal aktiviteye sahip olduğu yapılan in vitro çalıĢmalarla ortaya konmuĢtur (Prashanth ve ark., 2001; Negi ve Jayaprakasha, 2003; Reddy ve ark., 2007; Opara ve ark., 2009; Alzoreky, 2009; Devatkal ve ark., 2011). Nar kabuğu ekstraktının antimikrobiyal etkisinin; yapısında bulunan gallotanenler ve ellagitanenler gibi hidrolize olabilir tanenlerden ileri geldiği bildirilmektedir (Prashanth ve ark., 2001).

Nar kabuğundan elde edilen kondense tanenin antimikrobiyal etki mekanizması; patojen mikroorganizmaların enzim aktivitelerini ve mikroorganizmaların membranlarında elektron taĢınma sistemini engellemeleri Ģeklinde açıklanmıĢtır (Scalbert, 1991). Bununla beraber gerek nar kabuğu ve ekstraktı veya bunlardan elde edilen kondense tanenin evcil hayvanlar üzerindeki antimikrobiyal etkilerini araĢtıran hiçbir in vivo çalıĢmaya rastlanılmamıĢtır.

Navarro ve ark. (1996), nar kabuğu ekstraktındaki fenolik bileĢiklerin; B. cereus, B. subtilis, S. aureus, E. coli ve P. aeruginosa’nın büyümesini engelleyici etkide bulunduğunu tespit etmiĢlerdir.

Negi ve Jayaprakasha (2003), nar kabuğunun aseton, metanol veya su ekstraktının antibakteriyel etkisini inceledikleri in vitro araĢtırmalarında; aseton ekstraktının gram

(24)

pozitif ve gram negatif bakteriler üzerine en güçlü antibakteriyel aktivite gösterdiğini bunu metanol ve su ekstraktının takip ettiğini bildirmiĢlerdir.

Huang ve ark. (2005), sıçan rasyonuna günlük olarak 500 mg/kg nar ekstraktı ilavesinin 4 hafta sonunda plazma trigliserid ve toplam kolesterol düzeyini önemli derecede azalttığını saptamıĢlardır. Bu durumun kolesterolün emilini azaltarak gübre ile atılan kolesterol miktarını artırmasından ve kolesterol metabolizmasında önemli rol oynayan HMG-CoA redüktaz ve sterol-O-asiltransferaz üzerine olan etkisinden kaynaklandığını saptamıĢlardır.

Vasconcelos ve ark. (2006), nar kabuğu ekstraktında bulunan en önemli fenolik bileĢik olan hidrolize veya kondense tanenlerin in vitro koĢullarda Candida albicans’a karĢı kuvvetli bir antifungal aktivite gösterdiğini tespit etmiĢlerdir.

Alzoreky (2009), nar kabuğunun % 80’lik metanol ekstraktının in vitro koĢullarda Listeria monocytogenes, Staphylococcus aureus, E. coli ve Yersinia enterocolitica’nın geliĢimini engelleyici etkiye sahip olduğunu saptamıĢtır.

Hossin (2009), hiperkolesterolemik sıçanların rasyonuna % 1, 2 ve 3 düzeylerinde nar kabuğu ekstraktı ilavesinin negatif kontrol rasyonuna nazaran serum toplam kolesterol düzeyini etkilemezken HDL kolesterol düzeyini önemli derecede artırdığını, LDL kolesterol düzeyini ise azalttığını bildirmiĢtir.

Ibrahium (2010), hiperkolesterolemik sıçanların rasyonuna 400 ve 800 mg/kg nar kabuğu ekstraktı ilavesinin serum toplam kolesterol ve trigliserid düzeyini önemli derecede azalttığını saptamıĢtır.

Panichayupakaranant ve ark. (2010), in vitro koĢullarda yürüttükleri bir çalıĢmada, % 13 düzeyinde ellagik asit içeren nar kabuğu ekstraktının gram-pozitif anaerob bakteri

olan Propionibacterium acnese ve gram-pozitif fakültatif anaerob bakteri olan Staphylococcus aureus ve Stahpylococccus epidermidis’e karĢı bakteriostatik etki gösterdiğini saptamıĢlardır.

(25)

Kanatt ve ark. (2010), nar kabuğu ekstraktının % 0,01 konsantrasyonda dahi laboratuvar koĢullarında Staphylococcus aureus ve Bacillus cereus’a karĢı iyi bir antimikrobiyal etki gösterdiğini, bu ekstraktın % 0,1 gibi yüksek konsantrasyonunun Pseudomonas geliĢiminde etkili iken, E. coli ve S. typhimurium’a karĢı etkisiz olduğunu bildirmiĢlerdir.

2.7. Üzüm Suyu ve ġarap Üretimi Yan Ürünü Olarak Üzüm Çekirdeği

Türkiye’de meyve suyuna yaygın olarak iĢlenen meyveler elma, Ģeftali, viĢne, kayısı ve portakal iken son yıllarda siyah üzüm de katılmıĢtır. Türkiye dünya üzüm üretiminde sırasıyla Ġtalya, Fransa, Çin, Amerika ve Ġspanya’dan sonra 6. sırada yer almaktadır (Anonim, 2008). Üzümün, Ģarap ve üzüm suyu üretimi amacıyla iĢlenmesinden yaklaĢık olarak % 25–30 üzüm posası elde edilmektedir. Üzüm posasının % 25’i sap, % 22,5’ü çekirdek ve % 42,5’u kabuktan oluĢmaktadır (Nerantzis ve Tataridis, 2006; Viveros ve ark., 2011). Son yıllarda gerek gıda gerekse de yem sektöründe dikkati çeken bir diğer doğal ürün de polifenolik bileĢiklerce zengin olan üzüm çekirdeği veya ekstraktıdır. Özellikle bu ürünlere olan ilgi, antimikrobiyal etkilerinin in vitro çalıĢmalarla (Rodriquez-Vaquero ve ark., 2007; Ganan ve ark., 2009; Hervert-Hernandez ve ark., 2009) ortaya konmasıyla daha da artmıĢtır. Üzüm çekirdeği ekstraktında bulunan kondanse tanenin antimikrobiyal etki mekanizmasının; patojen mikroorganizmaların enzim aktivitelerini ve mikroorganizmaların membranlarında elektron taĢıma sistemini engellemelerinin bir sonucu olduğu bildirilmektedir (Scalbert, 1991).

2.8. Üzüm Çekirdeği veya Ekstraktı ile Yapılan AraĢtırmalar

Kotamballi ve ark. (2002), ratlar üzerinde yaptıkları bir çalıĢmada, üzüm posası ekstraktının rasyonda 200 ppm düzeyinde kullanılmasını önermiĢlerdir.

Cross ve ark. (2004 a, b), üzüm çekirdeğinden elde edilen kondanse tanenin 1 g/kg düzeyinde ilavesinin besi performansını ve besin madde sindirilebilirliğini olumsuz yönde etkilemediğini saptamıĢlardır.

(26)

Hughes ve ark. (2005), etlik piliçler üzerinde yaptıkları bir çalıĢmada; tylosin antibiyotiğine alternatif olarak üzüm çekirdeğinden ekstrakte edilen kondanse tanenin (proantosiyanidinin) 10 g/kg düzeyine kadar kullanımının büyüme ve yemden yararlanma üzerine olumsuz etki yaratmadığını ortaya koymuĢlardır.

Zrustova ve ark. (2005), laboratuvar koĢullarında yürüttükleri bir çalıĢmada, üzüm çekirdeği kondanse taneninin kanatlı bağırsağından izole edilen C. perfringens’in geliĢimini engelleyici etkisi olduğunu ortaya koymuĢlardır. Aynı araĢtırıcılar bitkilerden elde edilen kondanse tanenin antibiyotiklere alternatif yem katkı maddesi olarak kullanılabileceğini ortaya koyacak in vivo çalıĢmalara ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etmiĢlerdir.

Göktürk Baydar ve ark. (2006), % 10 konsantrasyonda üzüm çekirdeği ekstraktının in vitro koĢullarda oldukça güçlü antibakteriyal etki gösterdiğini, özellikle kalecik karası üzüm ekstraktının % 5 konsantrasyonda kullanılmasının E. coli’nin önlenmesi açısından en yüksek aktiviteye sahip olduğunu saptamıĢlardır.

Wang ve ark. (2008), üzüm çekirdeği proantosiyanidin ekstraktının broyler rasyonuna artan düzeylerde (5, 10, 20, 40 ve 80 mg/kg) ilavesinin E. tenella ile enfekte edilmiĢ broylerlerin canlı ağırlık artıĢını önemli derecede artırdığını ve ölüm oranını önemli derecede azalttığını bildirmiĢlerdir.

Brenes ve ark. (2010), üzüm çekirdeği ekstraktının etlik piliçlerin besi performansı, protein ve polifenol sindirilebilirliği ile antioksidan kapasitesi üzerine etkilerini inceledikleri araĢtırmalarında; rasyona artan düzeyde (0,6, 1,8 ve 3,6 g/kg) üzüm çekirdeği ekstraktı ilavesinin besi performansını, karaciğerin ve pankreasın nispi ağırlığını önemli derecede etkilemediğini ancak dalak ağırlığını artırdığını bildirmiĢlerdir. Rasyona artan düzeylerde üzüm çekirdeği ekstraktı ilavesinin 21 günlük yaĢta protein sindirilebilirliği ile 21 ve 42 günlük yaĢta polifenolik bileĢiklerin sindirilebilirliğini önemli derecede artırdığı ve güçlü bir antioksidan özelliği gösterdiği de saptanmıĢtır

(27)

Viveros ve ark. (2010), buğday-soya küspesi esaslı etlik piliç karma yemlerine 0,025, 0,25, 2,5 ve 5,0 g/kg üzüm çekirdeği ekstraktı ilavesiyle plazma toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeyi doğrusal olarak azalırken, plazma trigliserid ve HDL düzeyinin arttığını, üzüm çekirdeği ekstraktının düĢük düzeyde ilavesinin dahi diğer muamele gruplarınınkine nazaran ileum E.coli içeriğini önemli derecede azalttığını tespit etmiĢlerdir.

Özdemir ve Basmacıoğlu-Malayoğlu (2011), etlik piliç karma yemlerine esansiyel yağ karıĢımının (300 mg/kg) ve üzüm çekirdeği ekstraktının (4,36 g/kg) tek baĢına veya beraber ilavesinin besi performansı, besin maddeleri sindirilebilirliği ve bağırsak mikrobiyolojisi üzerine etkilerini incelemiĢlerdir. Etlik piliçlerin besi performansının, besin maddeleri sindirilebilirliğinin ve karkas kriterlerinin deneme muamelelerinden etkilenmediğini, rasyona esansiyel yağ veya üzüm çekirdeği ekstraktı ilavesinin ileum E.coli sayısını önemli düzeyde düĢürdüğünü fakat ileum Lactobacillus sayısını etkilemediğini saptamıĢlardır.

Viveros ve ark. (2011), etlik piliç karma yemlerine üzüm çekirdeği posası (60 g/kg) veya üzüm çekirdeği ekstraktı (7,2 g/kg) ilavesinin 21 günlük yaĢta besi performansı, ince bağırsak mikroflorası ve bağırsak morfolojisi üzerine etkilerini, negatif kontrol rasyonu ile antibiyotik kökenli büyütme faktörü olarak avoparsin (50 mg/kg) ile karĢılaĢtırmıĢlardır. Rasyona üzüm çekirdeği ekstraktı ilavesi, negatif ve pozitif kontrol rasyonuna göre broylerlerin canlı ağırlık artıĢını azaltırken antibiyotik ilaveli gruba nazaran yemden yararlanmayı kötüleĢtirdiğini saptamıĢlardır. Kontrol rasyonu ve üzüm çekirdeği ekstraktı ilaveli grubun ileum Lactobacillus sayısı yükselirken, E.coli sayısı rasyon muamelelerinden etkilenmemiĢtir. AraĢtırıcılar kontrol rasyonu ve üzüm çekirdeği ekstraktı ilaveli grubun jejunumundaki villus yüksekliği: kript derinliği oranını en düĢük düzeyde bulmuĢlardır.

(28)

3. MATERYAL ve YÖNTEM

3.1. Materyal

3.1.1. Hayvan Materyali

AraĢtırmada, hayvan materyali olarak cinsiyet ayrımı yapılmıĢ 576 adet kuluçkadan yeni çıkmıĢ günlük yaĢta, Ross 308 ticari hibrit etlik erkek civciv kullanılmıĢtır. Civcivler, Yemsel Tavukçuluk A.ġ.’nin Kayseri’deki kuluçkahanesinden temin edilmiĢtir.

3.1.2. Yem Materyali

3.1.2.1. Yem Maddelerinin ve Yem Katkı Maddelerinin Temini

AraĢtırmada kullanılan karma yemlerin yapısında yer alan yem maddelerinden mısır, buğday, balık unu, soya küspesi ve bitkisel yağ (soya yağı) ile yem katkı maddelerinden dikalsiyum fosfat, kireç taĢı, lizin ve DL-metiyonin Güven Yem San. ve Tic. A.ġ.’den, vitamin ön karma ve iz mineral ön karma Samsun Yem A.ġ.’den temin edilmiĢtir. Karma yemi oluĢturan yem maddelerinde kuru madde, ham protein, ham yağ, ham kül, ham selüloz, kalsiyum, toplam fosfor, niĢasta ve toplam Ģeker analizi GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak bölümü laboratuvarlarında yapılmıĢtır (Anonim, 2007). Yem maddelerinin analiz edilen besin maddelerinden (ham protein, ham yağ, niĢasta ve toplam Ģeker) metabolik enerjileri hesaplanmıĢtır (Anonim, 1989). ÇalıĢmada etlik piliçlerin Ross 308’e ait besin maddesi gereksinimleri dikkate alınarak, 0–10. gün baĢlatma, 11–28. gün büyütme ve 29–42. gün bitirme rasyonları hazırlanmıĢtır. Denemede kullanılan kontrol rasyonlarının yapısı ve kimyasal bileĢimleri Çizelge 3.1.2.1.’de verilmiĢtir.

Üzüm çekirdeği ekstraktının elde edilmesinde kullanılacak olan Kalecik Karası üzüm çekirdeği Mersin’deki Tüzün Yağ, Yem, Tarım Ürünleri, Gıda, Kozmetik San. Tic. Ltd. ġti.’nden; zeytin yaprağı ekstraktı ise Bio-Olive Ltd. ġti.’nden (Ayvalık) ve nar (Hicaz Nar) ise Batı Akdeniz Tarımsal AraĢtırmalar Enstitüsü’nden (Antalya), probiyotik (ProtexinTM) ise Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. Aġ.’den (Ġstanbul) temin edilmiĢtir. ProtexinTM’in bileĢiminde bulunan

(29)

mikroorganizmalar (cfu/kg protexinTM): Lactobacillus plantarum 1,89x1010, Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus 3,09x 1010, Lactobacillus acidophilus 3,09x1010, Lactobacillus rhamnosus 3,09x1010, Bifidobacterium bifidum 3,00x1010, Streptococcus salivarius subsp. thermophilus 6,15x1010, Enterococcus faecium 8,85x1010, Aspergillus oryza 7,98x1010 ve Candida pintolopesii 7,98x1010 Ģeklindedir.

(30)

Çizelge 3.1. Denemede kullanılan kontrol rasyonlarının yapısı ve kimyasal bileĢimi, %

Yem Maddeleri Günler

0-10. gün 11-28. gün 29-42. gün Mısır 45,00 52,80 60,00 Buğday 5,70 5,00 2,44 Soya Küspesi, %44 37,39 28,00 24,60 Balık Unu, %72 2,50 2,30 - Mısır Gluten Unu, %62 1,31 4,17 4,90

Bitkisel Yağ (Soya Yağı) 4,00 4,00 4,00

D.C.P. 1,95 1,80 1,98 Kireç TaĢı 1,00 0,90 1,00 L-Lizin 0,18 0,16 0,23 DL-Metionin 0,32 0,20 0,14 Tuz 0,30 0,32 0,36 Vitamin Ön Karma1 0,25 0,25 0,25 Ġz mineral Ön Karma2 0,10 0,10 0,10 TOPLAM 100,00 100,00 100,00

HesaplanmıĢ Kimyasal BileĢim

Kuru Madde, % 89,9 89,8 89,9 Ham Protein, % 24 22 20 Ham Yağ, % 6,22 6,66 8,23 Ham Selüloz, % 3,89 3,83 3,78 ME, kcal/kg 3025 3150 3202 Ca, % 1,03 0,90 0,90 P (yararlanılabilir), % 0,50 0,45 0,45 Na 0,16 0,16 0,16 Metionin+Sistin 1,09 0,94 0,80 Lizin 1,44 1,21 1,07

Analiz EdilmiĢ Kimyasal BileĢim

Kuru Madde, % 89,82 88,89 89,05 Ham Protein, % 23,75 21,84 19,81 Ham Yağ, % 6,13 6,60 8,17 Ham Selüloz, % 3,91 3,87 3,81 Ham Kül 6,22 5,89 5,43 Ca, % 1,17 1,09 0,92 P (toplam), % 0,72 0,69 0,64 1

Vitamin Ön Karma/kg rasyon: 12 000 IU Vitamin A; 1 500 IU Vitamin D3; 50 mg

Vitamin E; 5 mg Vitamin K3; 3 mg Vitamin B1; 6 mg Vitamin B2; 5 mg Vitamin B6; 0,03 mg Vitamin B12; 25 mg Niasin; 12 mg Ca-D-pantotenat; 1 mg Folik Asit; 0,05 mg D-biotin; 2,5 mg apo-karotenoik asit ester; 400 mg Kolin Klorid.

2

Mineral Ön Karma/kg rasyon: 80 mg Mn; 60 mg Fe; 60 mg Zn; 5 mg Cu; 0,2 mg Co; 1 mg I; 0,15 mg Se

(31)

3.1.3. Deneme Yerinin Tanımı

Deneme; GaziosmanpaĢa Üniversitesi TaĢlıçiftlik kampüsündeki Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümüne ait Tavukçuluk Etlik Piliç ünitesindeki yerde altlık üzerinde, Tesadüf Parselleri deneme desenine göre yürütülmüĢtür. Altlık olarak planya talaĢı kullanılmıĢtır. AraĢtırmaya baĢlanmadan önce deneme alanında ve kullanılacak alet-ekipmanlarda gerekli temizlik, dezenfeksiyon ve fumigasyon iĢlemleri yapılmıĢtır. Deneme süresince floresan lambalarla sürekli aydınlatma programı uygulanmıĢtır. Deneme alanında ilk hafta kümes içi sıcaklığı 31°C’de tutulmuĢ, sıcaklık haftalar itibariyle azaltılarak 4. haftadan itibaren 21°C’ye düĢürülmüĢtür.

3.2. Yöntem

3.2.1. Karma Yeme Ġlave Edilecek Ekstraktların Elde EdiliĢleri 3.2.1.1. Üzüm Çekirdeği Ekstraktının Elde EdiliĢi

Üzüm çekirdeği ekstraktının elde edilmesinde GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı laboratuvarında Jayaprakasha ve ark. (2003)’nın metodu uygulanmıĢtır. Bu metoda göre; kurutulmuĢ (700C’de 24 saat) ve öğütülmüĢ üzüm çekirdekleri petrol eteriyle 60-800C’de 6 saat süreyle soxhelet düzeneğinde ekstraksiyona tabii tutularak yağı alınmıĢtır. Yağı alınmıĢ ve kurutulmuĢ öğütülmüĢ üzüm çekirdekleri (100 g) 150 ml aseton:su:asetik asit (90:9,5:0,5) karıĢımıyla 8 saat süreyle (ceketli ısıtıcı üzerindeki geri soğutucuda) ekstraksiyona tabii tutulmuĢ, GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya bölümündeki rotary evaporatöründen geçirilerek viskoz bir sıvı elde edilmiĢtir. Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde liyofilize edilerek kullanılıncaya kadar vakum poĢetler içerisinde -80’de saklanan örneklerin toplam fenolik bileĢik ve proantosiyanidin içerikleri Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği laboratuvarlarında yaptırılmıĢ ve sırasıyla 6673 mg/kg ± 86 ve 3190 mg/GAEq (Gallik asit eĢitliği)/kg ± 85 olarak bulunmuĢtur.

(32)

3.2.1.2. Zeytin Yaprağı Ekstraktının Elde EdiliĢi

Zeytin yaprağı ekstraktı sıvı formda Bio-Olive Ltd. ġti’den (Ayvalık) temin edilmiĢtir. Ekstraktın eldesi için; Ayvalık’ta organik zeytin yetiĢtiriciliği yapılan ağaçlardan toplanan zeytin yaprakları 300C’de 24 saat süreyle kurutulduktan sonra 2 mm çapındaki eleklere sahip değirmende öğütülerek kuru ve karanlık bir yerde saklanmıĢtır. KurutulmuĢ ve öğütülmüĢ zeytin yaprakları (10 g) 100 ml etanol:su karıĢımıyla 8 saat süreyle 180 rpm’deki manyetik karıĢırıcıyla ekstrakte edilmiĢ ve Whatman No. 1 filtre kağıdından geçirilmiĢtir. Sıvı formdaki zeytin yaprağı ekstraktı GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya bölümündeki rotary evaporatöründen geçirilerek viskoz bir sıvı elde edilmiĢtir. Daha sonra Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde liyofilize edilerek kullanılıncaya kadar vakum poĢetler içerisinde -80’de saklanan örneklerin toplam fenolik bileĢik ve oleuropein içerikleri Ġzmir Ġleri teknoloji Enstitüsü Kimya Bölümü laboratuvarında hizmet alımı Ģeklinde yaptırılmıĢ ve sırasıyla 196,81 ± 2,83 mg/g ve 97 mg/GAEq/g olarak bulunmuĢtur (Anonim, 2011).

3.2.1.3. Nar Kabuğu Ekstraktının Elde EdiliĢi

Nar kabuğu (Hicaz Nar) Batı Akdeniz Tarımsal AraĢtırmalar Enstitüsünden temin edilmiĢ olup, ekstraktın eldesi GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı laboratuvarlarında Negi ve Jayaprakasha (2003)’nın metoduna göre gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu amaçla; nar kabukları dondurularak kurutulduktan sonra öğütülerek etanol:su (3:1 oranında) karıĢımıyla manyetik karıĢtırıcıda 4 saat süreyle 3 defa ekstraksiyona tabii tutularak Whatman No. 1 filtre kağıdından geçirilmiĢtir. Elde edilen sıvı formdaki nar kabuğu ekstraktı GaziosmanpaĢa Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya bölümündeki rotary evaporatöründen geçirilerek viskoz bir sıvı elde edilmiĢtir. Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde liyofilize edilerek kullanılıncaya kadar vakum poĢetler içerisinde -80’de saklanmıĢtır. Liyofilize nar kabuğu ekstraktının toplam fenolik ve proantosiyanin içeriği Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü laboratuvarlarında yaptırılmıĢ ve toplam fenolik ve proantosiyanidin

(33)

içerikleri sırasıyla 191,7 ± 4,7 g/GAEq (Gallik asit eĢitliği)/kg ve 8420 ± 2,13 mg/kg olarak bulunmuĢtur.

3.2.2. Deneme Planı ve Deneme Rasyonlarının Hazırlanması

AraĢtırmada, deneme baĢlangıcı canlı ağırlıkları birbirine yakın, toplam 8 grup ve 3 tekerrürlü ve her bir tekerrürde de 24 adet erkek etlik civciv bulunacak Ģekilde toplam

576 adet erkek etlik civciv kullanılmıĢtır. Denemeye alınan civcivlere ilk 3 saat süreyle sadece Ģekerli su (% 5’lik) verilmiĢtir. AraĢtırma, GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Tavukçuluk ĠĢletmesine ait etlik piliç ünitesindeki yerde altlık üzerinde, Tesadüf Parselleri deneme desenine göre 42 gün süreyle yürütülmüĢtür. Deneme süresince yem ve su serbest olarak verilmiĢtir.

Deneme rasyonları aĢağıdaki Ģekilde hazırlanmıĢtır;

1. rasyon (KONT): mısır-soya küspesi esaslı negatif kontrol rasyonu 2. rasyon (P): KONT’a probiyotik ilaveli pozitif kontrol rasyonu

3. rasyon (ZYE100): KONT’a 100 ppm oleuropein içerecek Ģekilde zeytin

yaprağı ekstraktı ilaveli rasyon

4. rasyon (ZYE200): KONT’a 200 ppm oleuropein içerecek Ģekilde zeytin

yaprağı ekstraktı ilaveli rasyon

5. rasyon (ÜÇE100): KONT’a 100 ppm proantosiyanidin içerecek Ģekilde üzüm

çekirdeği ekstraktı ilaveli rasyon

6. rasyon (ÜÇE200): KONT’a 200 ppm proantosiyanidin içerecek Ģekilde üzüm

çekirdeği ekstraktı ilaveli rasyon

7. rasyon (NKE100): KONT’a 100 ppm proantosiyanidin içerecek Ģekilde nar

kabuğu ekstraktı ilaveli rasyon

8. rasyon (NKE200): KONT’a 200 ppm proantosiyanidin içerecek Ģekilde nar

kabuğu ekstraktı ilaveli rasyon

Probiyotik (ProtexinTM), etlik civciv baĢlatma rasyonuna 1,5 kg/ton, etlik piliç geliĢtirme-büyütme rasyonuna 1,0 kg/ton ve etlik piliç bitirme rasyonuna 0,5 kg/ton ilave edilmiĢtir.

(34)

3.2.3. Canlı Ağırlık ve Canlı Ağırlık ArtıĢının Belirlenmesi

AraĢtırma süresince deneme baĢlangıcında ve deneme süresince haftalık tartımlarla etlik piliçlerin canlı ağırlıkları saptanmıĢtır. Haftalık tartımlarla elde edilen canlı ağırlık bir önceki hafta canlı ağırlığından çıkarılarak, haftalık ortalama canlı ağırlık artıĢları hesaplanmıĢtır.

3.2.4. Yemleme ve Yem Tüketiminin Belirlenmesi

Hazırlanan deneme karma yemleri ilk günden itibaren civcivlere serbest verilmeye baĢlanmıĢtır. Verilen yem miktarı kaydedilmiĢ ve haftalık yapılan tartımlar esnasında yemliklerde ve altlıklar üzerine saçılan yemler temizlenerek, artan yem miktarı belirlenmiĢtir. Verilen yem miktarından artan yem miktarı çıkarılarak, civcivlerin haftalık ortalama yem tüketimleri bulunmuĢtur.

3.2.5. Yem Değerlendirme Sayısının Hesaplanması

AraĢtırmada etlik piliçlerin haftalık ortalama yem tüketiminin, haftalık ortalama canlı ağırlık artıĢına bölünmesiyle haftalık ortalama yem değerlendirme sayısı (YDS) belirlenmiĢ ve hesaplama yöntemi aĢağıda verilmiĢtir.

Haftalık Ortalama Yem Tüketimi YDS= --- Haftalık Ortalama Canlı Ağırlık ArtıĢı

3.2.6. Serum Lipid Konsantrasyonları

Deneme sonunda her gruptan ortalama canlı ağırlığa yakın 9 adet toplamda da 72 adet etlik piliç kontrollü kesime tabii tutularak kanat altı damarlarından jelli santrfüj tüplerine alınan kan örnekleri, 3500 devirde 15 dak. santrfüj edilerek serum örnekleri elde edilmiĢtir. Serum örneklerinde toplam kolesterol, HDL ve LDL kolesterol ile trigliserid analizleri GaziosmanpaĢa Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya bölümü laboratuvarındaki Audit Marka Otoanalizörde hazır test kitleri kullanılarak yaptırılmıĢtır.

(35)

3.2.7. Karkas Randımanının ve Ġç Organ Ağırlıklarının Belirlenmesi

Deneme sonunda her gruptan ortalama canlı ağırlığa yakın 9 adet olmak üzere 8 gruptan toplam 72 adet etlik piliç alınarak, kontrollü kesime tabii tutulmuĢtur. Kesim

öncesi canlı ağırlık ile kesim sonrası sıcak karkas ağırlığı tartılarak belirlenmiĢtir. Daha sonra bu karkaslar +40C’de 24 saat süreyle buzdolabında bekletilerek, soğuk karkas ağırlıkları tespit edilmiĢtir. Kesimden sonra etlik piliçlerde bazı iç organ (kalp, karaciğer, ön mide, taĢlık, dalak, bursa fabricus, pankreas, safra kesesi, ince, kalın ve kör bağırsak) ağırlıkları ile ince, kalın ve kör bağırsak uzunlukları saptanmıĢtır. Ġç organ ağırlıkları etlik piliçlerin canlı ağırlığına oranlanarak iç organların nispi ağırlıkları (%), sıcak ve soğuk karkas randımanları ise sıcak ve soğuk karkas ağırlıkları canlı ağırlığa oranlanarak aĢağıdaki Ģekilde formüle edilmiĢlerdir (Sarıca ve Alarslan, 2000). Ġç Organ Ağırlıkları (g) Ġç Organ Ağırlıkları (%) = --- x 100 Canlı Ağırlık Karkas Ağırlığı (g) Karkas Randımanı (%) = --- x 100 Canlı Ağırlık (g)

3.2.8. Etlerde Ham Besin Maddeleri Analizleri

Kesilen toplam 72 adet etlik pilicin göğüs ve but et eti karıĢık olarak kıyma haline getirilmiĢ ve et örneklerinde kuru madde, ham protein, ham yağ ve ham kül analizleri (AOAC, 2007) GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü laboratuvarlarında yapılmıĢtır.

3.2.9. Ġnce Bağırsak Ġçeriğinde Bakteri Sayımı

Kesilen etlik piliçlerin ince bağırsak içeriklerinde total aerobik bakteri ile laktobasil ve E. coli sayımı GaziosmanpaĢa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme laboratuvarında yapılmıĢtır. Toplam aerobik bakteri ile E.coli

(36)

sayımı hazır besiyerler kullanılarak, laktobasil sayımı ise GaziosmanpaĢa Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji laboratuvarında hazırlanan besiyerler kullanılarak yapılmıĢtır. Bu amaçla kesilen etlik piliçlerin ince bağırsağının duodenum bölgesinin orta kısmından kör bağırsağa kadarki kısım alınmıĢ ve soğuk zincir ağında laboratuvara ulaĢtırılmıĢtır. Bağırsak duvarı kazınmak suretiyle 1 mg bağırsak içeriği alınmıĢtır. Daha sonra örnekler 9 cc fizyolojik tuzlu suda süspanse edilerek yani 1/10 oranında sulandırılmıĢ ve bu sulandırmadan log10’a göre sulandırmalar yapılmıĢ ve 10-1’

den 10-8’e kadar sulandırmalar elde edilmiĢtir. Total aerobik bakteri sayımı için 10-5 ve 10-6’lık sulandırmalardan Nutrient agar hazır besiyerine ekim yapılarak, 370C’de

24-48’lik inkübasyon süresi sonunda koloni sayımı yapılmıĢtır. E. coli ve toplam koliform sayımı için yine 10-5

ve 10-6’lık sulandırmalardan sırasıyla Eosine Methylene Blue ve MacConkey agara ekim yapılarak, 370C’de 8-12 saatlik inkübasyon sonunda koloni sayımı yapılmıĢtır. Laktobasillus sayımı için 10-5

ve 10-6’lık sulandırmalardan de Man Rogosa Sharp agara ekim yapılarak, 370C’de 24-48’lik inkübasyon süresi sonunda koloni sayımı yapılmıĢtır (Anonim, 1992).

3.2.10. Ġstatistiki Analizler

Deneme sonunda elde edilen tüm veriler (canlı ağırlık, canlı ağırlık artıĢı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı, iç organ ağırlıkları ve karkas randımanları, serum lipid konsantrasyonları, etin besin maddeleri içeriği ile ince bağırsağın bakteri sayısı bilgisayarda Anonim (1994) paket programı kullanılarak Tesadüf Parselleri Deneme Deseninde tek yönlü varyans analizine tabii tutulmuĢtur. Varyans analizi sonucunda grup ortalamaları arasındaki farklılıkların önemlilik kontrolü aynı program içerisinde Duncan (Duncan, 1955) (P=0.05) çoklu karĢılaĢtırma testi ile değerlendirilmiĢtir.

(37)

4. BULGULAR ve TARTIġMA

4.1. Canlı Ağırlık

Deneme baĢı ve haftalık olarak gruplara ait erkek etlik piliçlerin ortalama canlı ağırlıkları Çizelge 4.1.’de verilmiĢtir.

Çizelge 4.1. incelendiğinde; deneme gruplarının deneme baĢı ve denemenin 1., 2. ve 3. haftalarındaki ortalama canlı ağırlıkları deneme rasyonlarından önemli derecede etkilenmemiĢtir (P>0,05).

Ancak deneme rasyonları deneme gruplarındaki etlik piliçlerin 4. hafta ortalama canlı ağırlıklarını önemli derecede etkilemiĢtir (P<0,05). Çizelge 1’den de görüldüğü üzere; P rasyonuyla beslenen grubun 4. hafta ortalama canlı ağırlığı, ZYE100 ve ZYE200 rasyonu ile NKE100 ve NKE200 ilaveli rasyonlarla beslenen gruplarınkiyle benzer ancak KONT rasyonu ile ÜÇE100 ve ÜÇE200 rasyonlarıyla beslenenlerinkinden önemli derecede yüksek bulunmuĢtur (P<0,05).

Etlik piliçlerin 5. hafta ortalama canlı ağırlıkları da rasyon muamelelerinden önemli derecede etkilenmiĢtir (P<0,01). KONT rasyonu ile ÜÇE100 ve ÜÇE200 rasyonlarla besleme etlik piliçlerin 5. hafta ortalama canlı ağırlıklarını diğer muamele gruplarınınkine nazaran önemli derecede düĢürmüĢtür (P<0,01).

Deneme gruplarının 6. hafta ortalama canlı ağırlıkları da deneme muamelelerinden önemli derecede etkilenmiĢtir (P<0,01). NKE200 ve ZYE100 rasyonlarıyla beslenen grupların 6. hafta ortalama canlı ağırlıkları, KONT ile ÜÇE100 ve ÜÇE200 rasyonlarıyla beslenen etlik piliçlerinkinden önemli derecede yüksek bulunmuĢtur (P<0,01). Ayrıca NKE100 ve ZYE200 rasyonlarıyla beslenenlerin de 6. Hafta ortalama canlı ağırlıkları da KONT rasyonuyla beslenenlerinkinden yüksek bulunmuĢtur

(P<0,01). Canlı ağırlıkla ilgili bu sonucumuz Govaris ve ark. (2010)’nın rasyona 10 g/kg zeytin yaprağı ilavesinin negatif kontrol rasyonunkiyle benzer canlı ağırlığa

sahip olduğuna iliĢkin araĢtırma bulgusuyla uyum içerisinde bulunmamıĢtır. Bununla beraber besi sonu canlı ağırlığıyla ilgili araĢtırma bulgumuz Cross ve ark. (2004 a, b) ve Hughes ve ark. (2005)’nın etlik piliç karma yemine üzüm çekirdeği kondanse taneni

(38)

ilavesinin negatif kontrol rasyonuyla beslenenlerinkine nazaran besi sonu canlı ağırlığını olumsuz yönde etkilemediğine iliĢkin araĢtırma bulgularıyla uyumlu bulunmuĢtur.

AraĢtırmamızda P rasyonuyla beslenen grubun 6. hafta ortalama canlı ağırlığı KONT rasyonuyla beslenenlerinkine nazaran önemli derecede yüksek bulunmuĢtur (P<0,01). Besi sonu itibariyle canlı ağırlıkla ilgili elde ettiğimiz sonuç; Shareef ve Al-Dabbagy (2009), Alkhalf ve ark. (2010), Peric ve ark. (2010) ile Novak ve ark. (2011)’nın etlik piliç karma yemlerine probiyotik ilavesinin negatif kontrol rasyonuna nazaran önemli derecede iyileĢtirdiğine iliĢkin araĢtırma bulgularıyla uyumlu bulunmuĢtur. Bu durum rasyona probiyotik ilavesinin, besin maddeleri sindiriminin ve emiliminin söz konusu olduğu ince bağırsak florasında zararlı mikroorganizmaların geliĢmesini engelleyerek olumlu yönde etki yapmasından kaynaklanabilir.

4.2. Canlı Ağırlık ArtıĢı

Deneme gruplarının haftalık ve 0-2, 3-5 ve 0-6 haftalık yaĢ dönemleri itibariyle ortalama canlı ağırlık artıĢları Çizelge 4.2.’de verilmiĢtir.

(39)

Çizelge 4. 1. Deneme gruplarının deneme baĢı ve haftalık ortalama canlı ağırlıkları, g

Hafta

Rasyonlar OSH p

KONT P ZYE100 ZYE200 ÜÇE100 ÜÇE200 NKE100 NKE200

DB 47,17 47,17 47,38 47,12 47,08 47,32 47,07 47,19 0,11 ÖSZ

1. 130,64 142,65 138,46 133,27 134,39 138,20 139,13 133,79 1,74 ÖSZ

2. 302,16 307,55 303,68 296,86 304,33 309,32 298,72 300,76 3,54 ÖSZ

3. 650,70 718,03 692,56 699,24 630,38 668,01 729,91 679,48 10,01 ÖSZ

4. 1235,46cd 1368,84a 1328,43abc 1329,03abc 1190,61d 1246,36bcd 1334,15abc 1349,36ab 15,87 * 5. 1909,85b 2082,22a 2119,30a 2126,95a 1897,73b 1946,10b 2087,08a 2139,28a 23,51 ** 6. 2469,70cd 2719,84ab 2769,25a 2730,81ab 2410,93d 2540,91cd 2677,02ab 2806,96a 35,07 ** a-d

Aynı satırda farklı harfleri taĢıyan ortalama değerler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemlidir (*P< 0,05; **P< 0,01). OSH: Ortalama Standart Hata; ÖSZ: Önemsiz

(40)

Çizelge 4. 2. Deneme gruplarının ortalama canlı ağırlık artıĢları, g

Hafta

Rasyonlar OSH p

KONT P ZYE100 ZYE200 ÜÇE100 ÜÇE200 NKE100 NKE200

1. 83,46 95,47 91,08 86,15 87,32 90,88 92,06 86,60 1,69 ÖSZ

2. 171,52 164,90 165,23 163,59 169,93 171,12 159,59 166,96 3,14 ÖSZ

3. 348,55bc 410,49ab 388,88abc 402,38ab 326,05c 358,69bc 431,19a 378,72abc 9,16 * 4. 584,75cde 650,81ab 635,87abc 629,79abc 560,23e 578,35de 604,24bcde 669,88a 9,04 ** 5. 674,40c 713,38bc 790,87a 797,92a 707,12bc 699,74bc 752,94ab 807,07a 12,04 ** 6. 559,85 637,63 649,95 603,86 513,20 594,80 589,94 667,68 20,01 ÖSZ 0-2. 254,99 260,37 256,30 249,74 257,25 262,00 251,65 253,57 3,55 ÖSZ 3-5. 1607,69b 1774,67a 1815,62a 1830,08a 1593,40b 1636,78b 1788,36a 1838,53a 23,21 *** 0-6. 2422,52cd 2672,67ab 2721,87a 2683,69ab 2363,86d 2493,59bcd 2629,95ab 2759,77a 35,08 ** a-d

Aynı satırda farklı harfleri taĢıyan ortalama değerler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemlidir (*P< 0,05; **P< 0,01; ***P<0,001).

Referanslar

Benzer Belgeler

ATS: American Thoracic Society; COPD: chronic obstructive pulmonary disease; CRDs: chronic respiratory diseases; CRS: chronic rhinosinusitis; ERS: European Respiratory

We use this correspondence between regular maps and normal subgroups to obtain normal subgroups of Hecke groups from regular maps in the following way: Firstly, there is a

ğerlendirmeyi hareket noktası olarak alır; vakitten ve emekten ta- sarruf eder. İşte bu düşüncelerle bu Alman'ın kitabını yazıının ko- nusu yapacaktım. Fakat,

İki grup SF-36 Yaşam Kalitesi İndeksi açısından değerlendirildiğinde; vardiyalı çalışan grupta, SF-36 alt ölçeklerinden fiziksel fonksiyon (t=-2.11, p=0.03)

206 Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, Cilt 23, Sayı 3, Eylül 2010 / Düşünen Adam The Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, Volume 23, Number

ġekil 5.33: Aile eğitim ve gelir durumlarına göre akademik baĢarı tahmin yönteminin “Çok BaĢarılı” değerleri aramadaki durumu. Bu grafiklerden görüldüğü kadarıyla

Yumurtlayan kanatlı rasyonlarına multi- enzim ilave edilen bazı araştırmalarda performans, yumurta kalitesi ve bazı serum parametreleri bakımından elde edilen.. sonuçlar

Bizans saray mimarîsinin en belirgin örneklerinden biri olan Tekfur Sarayı, yontma ve renkli ta$ ijçiliği, tuğla ve seramik kompozisyonları ile hayranlık