GİRİŞ
ULAŞTIRMA SEKTÖRÜNDE KARAYOLU, DEMİRYOLU,
DENİZYOLU VE HAVAYOLU PAYLARININ DÜZENLENMESİ
U
laştırma sektörü, ülkemizde enerji tüketimi açısından 1/4’lük paya sahip büyük bir enerji sektörüdür. Ancak plansız büyümeden ötürü birçok dünya ülkesiyle karşılaştırıldığında oldukça verimsiz olduğu görülür. Bu nedenle sektörün tüketim açısından daha ekonomik ve çevre dostu bir yapıya kavuşturulması için ulaşım politikası oluşturulması gerekliliği vurgulanmaktadır. Ayrıca bu politikanın altyapı yatırımları ve motor teknolojileri olmak üzere iki ana başlıkta toplanmasının önemi açıklanmaya çalışılmıştır.Ulaştırma sektörü ülkemizde toplam enerji tüketimi içerisinde %25’lik paya sahiptir. Yolcu (%95) ve yük (%91) taşımacılığının önemli bölümü karayolu ulaşımıyla sağlanmaktadır.
Otobüs ile yolcu taşımacılığında 155kcal /kişi-km, kamyonla yük taşımacılığında ise 921kcal/ton-km enerji harcanmaktadır. Bu rakamların büyüklüğü yanında bir diğer önemli konu da sera gazı emisyonlarıdır. Ulaştırma sektörünün ülkemizdeki CO emisyonlarında payı yaklaşık %16’lar seviyesindedir. Sektörün toplam enerji tüketiminde payı, birim km’deki güç ihtiyacının demiryolu ve denizyolu ile mukayese edildiğinde fazlalığı ve çevreye olan olumsuz etkileri dikkate alındığında konunun önemi açıkça görülmektedir.
Bunların yanında, Türkiye'de son 25 yıldaki büyüme eğilimlerinin sürmesi durumunda 2020 yılında, yolcu trafiğinin bugünkü düzeyinin yaklaşık 3,3 katına (540 milyar yolcu/km), yük trafiğinin ise 2,5 katına (300 milyar ton/km) çıkacağı tahmin edilmektedir.
Ulaştırma sektörü enerji verimliliğini arttırıcı çalışmalar ve gelecekteki ihtiyaçlar açısından iki ana başlıkta incelenebilir.
Bunlar;
1. Ulaştırma sektöründe karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu paylarının düzenlenmesi,
2. Motorlu karayolu taşıtlarının motor teknolojilerinin geliştirilmesi
şeklinde sıralanır.
Mevcut durum;
Büyümeye bağlı olarak yatırım ihtiyaçları göz önüne alındığında, saatte tek yönde 60.000 yolcu taşımak için 12 2
ULAŞTIRMA SEKTÖRÜNDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Ulaştırma
MühendisveMakina • Cilt : 49 Sayı: 581
30
Karayolu Demiryolu Denizyolu Havayolu
Yolcu Taşımacılığı 95 2 0,5 2,5 Yük Taşımacılığı 91 6 2 1 567 155 48 20 100 0 100 200 300 400 500 600
Otomobil Otobüs Demiryolu Denizyolu Havayolu
Yolcu Taşımacılığında Birim Nakliyat Başına Enerji Tüketimi (kcal/kişi-km)
Şekil 1. Yolcu Taşımacılığında Birim Nakliyat Başına Enerji Tüketimi (kcal/kişi-km)
Şekil 2. Yük Taşmacılığında Birim Nakliyat Başına Enerji Tüketimi (kcal/ton-km) 921 61 25 0 200 400 600 800 1000
Kamyon Demiryolu Denizyolu
şeritli otoyol gerekirken, aynı miktardaki yolcuyu çift hatlı bir demiryolu ile taşımak mümkündür.
Yukarıda belirtilen talebi karşılayacak otoyolun km maliyeti yaklaşık 30 milyon YTL (24 milyon $) iken çift hatlı, elektrikli ve sinyalli demiryolunun maliyeti sadece yaklaşık 5,3 milyon YTL (4 milyon $) dir.
Yatırım maliyetleri, enerji tüketimi ve emisyon değerleri dikkate alındığında, geleceğe dönük artan talepleri karşılamak için demiryolu hatlarına öncelik verilmeli, bunların süratle çoğaltılması, yenilenmesi ve etkin kullanılmasına yönelik yatırım hamleleri başlatılmalıdır. Denizyolu ulaşımında, başta yaş sebze ve meyve taşımacılığının çok olduğuAntalya, Muğla ve İzmir gibi iller ile Doğu Karadeniz limanlarının İstanbul bağlantılarına Ro-Ro seferlerini özendirici çalışmalar başlatılmalıdır.
Ayrıca İskenderun, Antalya ve İzmir deniz bağlantısının etkin kullanılmasını sağlayıcı tedbirler alınmalıdır.
Değerlendirilmesi gereken konular şu şekilde sıralanabilir; 1. Bio dizel
2. Hidrojen 3. Hybrid Motorlar 4. CNG
5. Elektrik Motorlu Taşıtlar
Sıralanan başlıkların her biri hem enerji tasarrufu hem de emisyon açısından ülke ekonomisine çok önemli katkılar sağlayabilirler. Kısaca irdelenecek olursa;
Tüm Dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlanan bio dizel 2005 yılından itibaren AB direktifleri (Directive 2003/17/CE) kapsamına da girmiştir.
Tarım politikalarından başlayarak bio dizel üretimi çeşitli yasalarla düzenlenir, özendirilir ve teşvik edilirse %10’lara varan maddi tasarruflar elde etmek mümkündür. Bu çalışmaların çevreye de olumlu etkileri olacaktır.
Henüz taşıt teknolojisinde uygulamaya dönük bir başarı elde edilememiştir.Araştırmalar devam etmektedir.
Günümüzde birçok otomobil üreticisinin ticari ürün olarak pazara sunduğu hybrid motor, yanmalı motorlarla elektrik motorunun birlikte çalışmasından meydana gelir.
Öncelikle benzinli motorlara uygulanan yöntem %40’lara yakın yakıt tasarrufunun yanında CO emisyonunu da benzer oranda azaltmaktadır.
Ülkemizde henüz satışı yapılmayan bu tür taşıtların; klasik motorlu araçlara karşı, özendirici vergi uygulamaları gibi teşvikini sağlayan yasal düzenlemeler şimdiden hazırlanmalıdır.
Özellikle şehiriçi taşımacılıkta yaygınlaştırılma ve teşvik edilmesi gereken uygulama motorların sıkıştırılmış doğal gaz ile çalıştırılmasıdır.
Dizel motorlu bir otobüs, şehir içi kullanımda 100 km’de ortalama 45 litre mazot (95 YTL) sarf ederken, doğalgaz ile çalışan aynı otobüs ortalama 65 Nm doğal gaz (59YTL) sarf eder. Bu uygulama ile %40 dolayında maddi tasarruf elde edilebilir. Yine doğal gaz motorlu araçlar 1999/96/EG sayılıAB Konseyi Yönetmeliğinde; Yüksek Çevre Dostu Araç olarak tanımlanmaktadır.
Dünyadan bazı sayılar verecek olursak; Arjantin'de 1.300.000, İtalya'da 400.000, Mısır'da 55.000, İsveç'te ise 4200 CNG’li araç kayda girmiştir. Türkiye'de ise bu sayı henüz 600 dolaylarındadır.
2
3
MOTORLU KARAYOLU TAŞITLARININ MOTOR
TEKNOLOJİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ:
BİO DİZEL
HİDROJEN
HYBRID MOTORLAR
CNG
MühendisveMakina • Cilt : 49 Sayı: 581
31
Şekil 3. Yük Taşımacılığında Birim Nakliyat Başına CO Emisyonu (gCO /ton-km) 2 2 129 79 61 6,1 0 20 40 60 80 100 120 140
Kamyon Tır Gemi Elektrikli Tren
Yük Taşımacılığında Birim Nakliyat Başına CO Emisyonu (gCO /ton-km)2 2
ELEKTRİK MOTORLU ARAÇLAR
SONUÇ
KAYNAKÇA
1. Abdullah Çorak,
2. Dr. Akın Kutlar, Prof. Dr. Cem Soruşbay, Prof. Dr. Metin Ergenemen,
3. Hüseyin Gülhan, 4. Jerome Cicile,
Yakın tarihe kadar bir fantezi gibi görünen ve ciddiye alınmayan uygulama, 2006’dan itibaren ABD'de bir firma tarafından ticari ürün olarak piyasaya sürülerek hayata geçirilmiştir.
Şaşırtıcı değerlere sahip olan bu araç tam şarj ile 300 km yol kat etmektedir. Max hızı 200 km olan otomobilin 0-100 km hızlanma zamanı 4 sn’dir. Şarj süresi sadece 2 saat olan otomobilin km başına yakıt maliyeti 1,3YKr dolayındadır. Bu ise en yakın rakibinden 5 kat daha az bir tüketim anlamına gelir. Bahsi geçen araç ABD'de 2006 yılında en iyi otomobil ve en iyi icat ödüllerini almıştır. Uygulamanın teknik özellikleri incelendiğinde mevcut motor teknolojisinden tamamen farklı olduğu görülmektedir. Bu tür yeni teknolojilerin ulusal marka veya markaların yaratılmasında bir fırsat olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Ulaştırma Sektöründe verimlilik çalışmaları, çevreye olan etkileriyle birlikte birçok farklı çalışmanın bir arada ve bütün
olarak değerlendirileceği bir Ulusal Politika içinde sürdürülmelidir.
Oluşturulacak bu Ulusal Politikanın demiryolu ulaşımına öncelik vermesi ve hem şehir içi hem de şehirlerarası taşımacılıkta raylı sistemleri hayata geçirecek uygulamaları esas alması gerekmektedir.
Bunun yanında yine ihmal edilen denizyolu taşımacılığına da gereken önem verilmelidir.
Yine karayolu taşıtlarının motor teknolojileri Bio Dizel, Hybrid, CNG ve Elektrik Motoru gibi birçok uygulamalarla iyileştirilebilir. Bunları hayata geçirecek yasal düzenlemeler bu kapsamda hazırlanmalıdır.
TCDDAPK Dairesi
Türkiye'de Ulaştırma Sektöründe Enerji Kullanımı ve Sera Gazı Emisyonları
Toplu Taşıma Araçlarında Doğal Gazın Kullanılması
Ademe Transportation Strategies
MühendisveMakina • Cilt : 49 Sayı: 581