• Sonuç bulunamadı

Selaniğe muvasalat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Selaniğe muvasalat"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Y a z a n ı H a l i d Z i y a U ş a k l i f f i l

Selâniğe

muvasalat

Güze! bir yolculuk - Beşinci Mehmedin neş esi - Bir şehzadenin suali:

“ Meriçle Fırat nerede buluşurlar?,,-Selânikte beklenmiyen bir vazife

Parlak bir güneş, râkid bir hava, sakin ' görgülerini, bilgilerini genişletenler,^ ya­ ve pırıl pırıl ışıldayan bir deniz, muhte- j hud mekteb görmedikleri halde fıtrî bir

gem bir mevkib, ufukta mes’ud neticeler merak ve hevesle hususî muallimlerin- verecek ümidile hatve hatve gönülleri den büyük mikyasta istifade edenler, el- cezbeden bir seyahat, hünkârdan başlı- j lerine geçen kitablarla tenevvür imkâm- yarak her vesile ile coşan bir neş’e, işte nı bulanlar, ekseriyeti teşkil etmeseler bu yolculuğun ilk kısmından bende k a -1 bile, oldukça çoktu; ve bunlarla görüşü- lan intiba... Hele hünkârın omuzların- lürken diğerlerinden duyulan esef çok dan bütün mahrumiyet yıllarının ağır azalırdı. Ben diğerlerini de mazur gö- yükü, otuz senelik bir inziva, bir intizar rürdüm; onları ilk mekteb çocuklarından işkencesi sıyrılıp onu gençleştirmiş gi-

j

daha geri buldukça, en basit bilgilerden biydi. Şakaya, hatıralarının arasından ( mahrumiyetlerini gördükçe, hattâ drüst tuhaf fıkralar toplıyarak onları nakle, j okumakta, imlâsı az çok düzgün yazmak-

naklederken gülmeğe pek meyyal ola n ! ta bile acizlerine tesadüf ettikçe bunun mizacına bu deniz yolculuğunda daha ayıbını kendilerine atfetmiyerek bütün fazla bir küşayiş gelmişti. Onu ihata e- mes’uliyeti takib edilen usule yükletir-

den takavyüd tedbirleri arasında hiç dim. İşte bu mülâhaza ile şimdi kaydet- laşan sıra sıra güzel binaıar, gülümseye- ¿•Oiguul-.:’ ' -Oymuyordu Rahat bir dö|e-1 mek üzere olduğum iki hikâyeyi onların rek, «Hoş geldiniz!..» demek istiyen bir

»i, avnile saraymdakine benzıyen yemedi kahraman’ olan şehzr ie’ ere değil, ken- ırottofjte belirmeğe başlıyordu.

Ertesi gün sabahleyin erken bir saat­ te Selânik İdmanına giriliyordu. Şehir u- zaktan bir sis perdesi altında, bir karar­ tı halinde görünmeğe başlamıştı.

Bu ilk temas bana hiç hoş görünmedi. Hava donuk, deniz bulanık görünüyor­ du. Selânik, yolcuları parlak bir manza­ ra ile karşılamıyordu. Her vakit böyle miydi, bilmiyorum. Fakat o gün Selânik sabahleyin uykusundan asık bir çehre ile uyanmışa benziyordu.

Durbinime sarıldım, dakikadan daki­ kaya yaklaşılan şehri, rıhtımı araştırı­ yordum, ve dakikadan dakikaya şehir sis perdesinden sıyrılıyor, bir mahşer halinde kalabalığile rıhtım, artık

beyaz-rf-, -akit va<ıt xıç guveried» azim topla-i dilerini o hale ' y . 1 fSSTc

rm altında çalan mızıka, bütün müşahe- j ma’tûf bir mu’ahaze hükmünde telâkki de çevresini dolduran simalarda beşaşet, etmelidir.

onu memnun etmek için hiçbir noksan Bu hikâyeler o kadar garib görünecek yoktu. Seyahatin bu ilk kısmından sonra ki bunları uydurma şeyler diye telâkki başlıyacak olan parçaları için de mutta- edenler bu’unacaktır. Herkesi çıkarılacak sil izahat alıyor, ve hayalen kendisini i hükümde serbest bırakarak gene nakle- müdebdeb alayı içinde, Selânikte, Ma- : deceğim:

nastırda, Üskübde, Meşhedde görerek

j

Hikâyenin birincisi Edirne seyahatine peşin bir inbisat ile gülümsüyordu. j aiddir. Yaş'lanmağa başlamış bir şehza- Seyahatin gelecek kısımlarını, merha- de Meriç nehrinden bahsederken bana: le merhale ben de hayalen takib ediyor­

dum. Bu görülecek yerleri, memleketin

Meriç Firatla karışır değil mi? Bu iki nehir nerede buluşurlar.» Eğer Dnieper bu kısmını hep uzaktan tahayyül eder ve j ve Dniester nehirlerinden bahsedilseydi on’ ar için daima bir incizab duyardım, belki mazur görülebilirdi. Tashihe lüzum Bugün zuhur eden en müsaıd şeraitle görmedim.

muhat bir fırsat bana da oraları görmek, Lâtife ediyor, yahud, beni imtihana bu güzel vatan parçalarının havasile, çekiyor zannında bulunmuşçasına gül- halkile, maişetile, ruhile temasa gelmek düm ve öyle geçiştirdim,

nimetini nasib ediyordu. | İkinci hikâye:

8i*-arsiHT. ' t**r>!b5yîe temaşa ile gul iken durbini tutan bir el yavaş ses­ le: — Efendimiz, sizi istiyorlar!., dedi.

Hâlâ saatin pek erken olduğu zehabile ve hayretle: — Kalktılar mı? diye sor­ dum.

«Çoktan! Tamamile hazırlandılar, kahvaltılarım da yaptılar. Şimdi huzur­ da sadrazam paşa ile görüşüyorlar!..» ce­ vabını alınca dıurbini bırakarak seğirt­ tim.

Huzurda sadrazamdan başka, Mahmud Şevket ve Mahmud Muhtar da vardı. On­ lar oturmuşlardı, müte’eddibâne önleri­ ne bakıyorlardı. Anlaşılıyordu ki fevka­ lâde bir iş vardı.

Hünkâr hemen söze başladı. Tahminen şöyle: — Başkâtib bey size bir iş çıktı. Biz buraya kadar debdebe ile geldik. Bu­ rada birader, mahlû’ ve ihtilâttan menı- nû’ bulunuyor. Böyle Selâniğe geliş, u-Bu deniz seyahati gecesinde ve g ü n -! Bu Selânik yolculuğunda, bu sefer

düzünde hep böyle sevinçle geçiyorlardı, genç şehzadelerden biri bana sordu: | zun bir yolculuğa çıkış ona karşı bir te- Zihinverden memleketin bütün kaygula-j— Şimdi Çanakkale boğazından çık ılın -1 şebbüs halini almamalıdır. Bize yakışan rı silinmiş gibiydi, herkeste bir hiffet, ca Marmaraya girmiş olacağız, değil mi? kendisine bu seyahatin esbabını anlata-meserretini izhar için zaptolunamıyan

bir meyelân vardı.

' k

Burada bir istitrad yaparak saltanat hanedanı azasının tahsiline dair birkaç söz söylemek arzusundayım. Şehzadeler öyle bir maişet tarzına mahkûm edilir ki saray muhitinden başka" bütün ufuk­ lar kendileri için tamamile mesdud hük­ münde idi. Hangitile temas etti isem on­ larda her türlü fikrî mesai kabi’ ıyetleri- nin mevcudiyetini gösteren esas emare­ leri buldum, fakat bu kabiliyelterin in­ kişafına müsaid fırsatları elde edebilen- ler pek nadirdi. İçlerinde asker olup ta Harb’ ve mektebine devam ettikleri için

Gülemeğe çalışarak: — Evet, Selânik- ten dönerken Çanakkaleden geçip Mar­ maraya gireceğiz! dedim, anladı mı bil­ miyorum.

Bu şehzade de eğer Behring boğazın­ dan bahsederken böyle bir yan’ ışlık yap­ saydı, o da mazur görülebilirdi, fakat Çanakkale, Marmara...

Herhalde bu iki hikâye şehzadelerden ekseriyetin, değil yalnız malûmatı umu- miyede, hattâ memlekete aid en basil

bilgilerde bile ne derece geri oMuklarına | olmağa dikkat ettiğini ve hanedanın ca- hüküm verilebilir. Lâkin ne olursa ol-¡m im i yahud ca’li küçükten büvüğe dai- sun bundan kendilerine değil, onları bu ! ma ihtiram gösterdiklerini bildiğim için halde tutan idareye mes’uliyei çıkarmak (bunu hem pek tabiî hem de bana Abdül- insafa muvafıktır. ‘ hamidi yakından görmek fırsatını

vere-rak adetâ müsaadesini, tasvibini almak­ tır. İşte paşalarla da istişare ettim, onlar da bu mütaleaya iştirak ettiler. Size bu vazifeyi veriyorum Gidin kendisini ziya­ ret eder ve meseleyi anlatırsınız.

Ben ne diyeceğim, nasıl v ır fikir be­ yan edeceğim merakile paşalar gözlerini kaldırmışlar, bana bakıyorlardı. Ben böyle bir seve hiç muntazır olmamakla beraber hünkârın bu mütaleasmı hayret­ le karşılamadım. Onun ne kadar nazik

ceğinden pek cazib buldum, tasvibkâr 'b ir tavırla bekledim. Hünkâr ilâve etti:

__ Bunları söyledikten sonra kendisinin ne arzulan vardır, ne ihtiyaçları vardır, bunları da benim tarafımdan sorarsınız...

Hep beraber ayağa kalktı’ ar. Paşalar benimle beraber çıktılar. Mahmud Şev­ ket derhal icab eden emirleri verdi. Bir kısa müddet sonra herkesten evvel ben Selâr ;k -■ * * £ * * nkmıs, «ne oluyor?»

merakile bekliyen halkın gözleri önünde mevki kumandanı Hadi Paşa ile birlik i hazır bulunan arabaya binmiş oluyor­

dum.

Selânik rıhtımının müntehalarına doğru güzel bir mevkide bulunan Ab- dülhamidin ikametine tahsis edilmiş o- lan meşhur mütemevvilindeiı Alatininin köşküne doğru yol almağa başladık.

Halid. Ziya Uşakhgil

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sözcüksel: а къ +$сI+XGA isim(beyaz)+IC_SAHIPLIK_O_(s)I+IC_HAL_YONELME_(G)A Yüzeysel: а гъ 0ы0на а гъ ына (beyazına). NUVE’de sonlu durum makinelerinde olduğu gibi

Grup: A: ACCase İnhibitörleri Yabancı otlara karşı çıkış sonrası kullanılan Aryloxyphenoxypropionate FOPs ve cyclohexanedione DIM’ler herbisitleri acetylCoA carboxylase

Diğer taraftan, cinsiyete göre satın alma davranışı, satın alma davranışları ile aylık gelir düzeyleri ve kredi kart sahipliği son olarak sosyal medya ile satın

İkbalin değil kamu yararının peşindeki mimarların, gazetecilerin, spor insanlarının ve spor severlerin örgütlenerek İstanbul 2020 Rant Olimpiyatı projesine karşı

O yüzden, o devirde lise öğrencisi olup ta, sonradan Haşan - A li Yücel’in Türk maarifine Uzandırdığı müsbet hamlelerin değerini ölçmek imkânından

Göçmen havaleleri bir yandan göç maliyetlerine bağlı olarak çok yoksul kesimin göç edememesi sonucunda eşitsizlikleri artırırken, diğer yandan yoksul hanelerin refahını

In conclusion, both water-soluble and water-insoluble chitosan supplementation over 8 weeks lowered blood lipids and maintained normal calcium, magnesium, and iron status in

脈 小細安靜者生,脈浮大緊者死。 洞泄,食不化,下膿血, 脈微小者生,緊急者死。泄注,脈緩時小結者生,浮大數者