• Sonuç bulunamadı

Sanatta (İfade=expression); ifadede (Belagat=eloquence); belagat kudreti her sanatın, tebliğ vasıtalarına göredir

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sanatta (İfade=expression); ifadede (Belagat=eloquence); belagat kudreti her sanatın, tebliğ vasıtalarına göredir"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ws

FELSEFE

EDEBİYAT

v

San’aita ( ifade = expression ) ifadede (B

iâgat = éloquence) ; belagat kudreti her

sa®’atın, tebliğ vasıtalarına 'göredir

’İta/**

Maim. - xn&dfcteeE'aü«; - henüz multfemnael ve, u y g u a îsiaiaMarı- ırna ydk.-*FrerM erü;. . (expres­ sion) tab irin e sKàs^sàX hin (ifa- £ de) ke-liaaesîîni k « Ş ân îa3 g a m ec­ burun. Staihuki "■ ‘ifadeain as® m ân ası (faidc verm ek) «em ek­ tir, nitekim • istifad e (faidelen- m ek) m &nssma gelir. O cun i-vePmesi 've Labüemn de cndan faid e görm esi [ifade ve

istîia-Y'AZAN :

¡.FİLOZOF,

EK A

26

y-demck ü f r İlham a. kabili- ^ r '3 e n n ve TŞîddetii b aşşasi-d©J tabii'ifiim e lisanım ız da

revaç v erm iştir. Biz bu kelim e­ yi es&efeikifcahisJeaiöde (eksprcs- y oc) mânasaacla kullanm ağa, e- peyce bir zam andanberi ahş- J m>§ olduğum uz için, ban de o •m ânada,.kıdâm yarum . F a k a t iti- j

rgû etraeliyûa-*ki frenkçsai daha

uygundur. Ç ünkü (ex, d ışa rı), ■( pression, basm ak, sıkm ak, ta z ­ yik etm ek ) dem ektir. • B ir de

(Ede.) kelim esi v a r; azıl m âna- aı (borç ödemek) ise de bu ke­ lim e de birim lisanım ızda - este tik balo elerinde işe yany&eak busuaî b ir m ân a d a kullanuiagel- ! b ir hususî m ânad a knilanılage» ve h areketinde (m analı bir t a ­ vır) dernek olur. H akikî olsun, cali yani yapm a ve g österiş ka- bliinden olsun!. Biz bu knhnae- yi er. nazik ve zarif mânamle telâk k i ederek âdeta ıstılah gi­ bi kullanm aktayız. H atırım da kakan şu şarkı* da tam am en t grâce) m ânasında kullanılm ış olduğuna şüphe edilemez : | e- (iaiı bir yosma k a ra rım led it m e ra m d a (edalı) aynen (G ra­ cieuse.! dem ektir. Ben de edayı

(grâce) diye kullanacağım ., , .

j . '1'"

» San;a tta ( ifade) hünerinde« ; m ühim b ir iş y o ktur, desem m übalâğa olmaz. -¿*;

H erk es bilir ... M aaısafih bon yine hatm e getireyim ki. s a n a t k â r olabilmek için birinci ş a rt, heyecana m üşteri b ir mi­ zaç ile doğm uş olm aktır. F a k a t, bu söz, âdi m ânasile sinirli ve h a s ta olmak değii, sağiam ol­ m akla b erab er çok h a ssa s

ol-y et ol-yüzünden olur, çünkü ilham -beıvim lü k ad ım erJ- heyecanın, viodamimada, m uayyen ve - s a ­ rih h .i s u re te girip, canlı b ir fi­

kir, bir duygu ve bir h ay al şek­ linde göritnm eaidir. Yairuz, bu tebeddül şu u r r e iradecim izle olm ayıp gizli ve m ü n h a sıra n

psikolojik ) b ir faa liy e t neticesi olduğu için düşünmek, ve* tah ay yüi veyahut kıyas ve m u hake­ me etmek kabünıden bir- iş sa ­ yılamaz. İ lh a n -,u y k u esnaaında i bile varie! olabilir* ve- onu -davet ! etm ek elimizde değildir. Bu se- ! hepledir ki, herkes artist- ve şa ir j olamaz. Bu looeeielert - iki bin ı beş.y-vî.seno evvel eni konu m ü- j .zaitere eden eski Yunan filozofu i m eşh uru (S o k ra t —* S o c rate s),! iibano, b ir asude. &«len cinnet ha -1 valesi, olmak, özere telâkki öder- ! mis. Onun en büyük şakirdi | (E flâ tu n ) — : P a lto n ), b ir çok (m u h azara — dialogue) îerin- de ve h u su sa (Fodr — P h èdre) isimli m uhudarasm da şairliğin b ir cinDet olduğunu S o k rat ağ - zindan söylüyor £*J..

--- --- * ■ ...

: ['•]. Sokrat. bir m itr ya zı yuz- j

mamtvj; ‘ to p taU m m tntn şifa h i ■ olm Aik, ve h erkesle, to r m«aeie h a kkın d a m übahase ederek be- !

yem etm itşti. E flâktin üsiad*nm

h& im dttm ( Bin/tUeg) suretum k y a zm ış fa k a t p ek g ü ze l,, p ü rm - sifc1 ve z a r if bir üslûp ila yasıp

to n d ı mikıhâfvaztdemnda-n <kı

b à y o k ' m ühim fikirle- ilâve e t­ m iştir. E v,nlann â d ed i o tu zu ge­ çer; l&hın, ik i iig ia tiesim n E f­ lâ tu n U m tfm dan yasalm ış ol- m a st şü p h ekd ir. Şiire ve smİAatu m ülpnU ik olan bahisler J ty o tı=

to n ), Gforchyns ~ G orgm s) . ( F eder = P hédrus ) . fO üm hu- |

rvyet R ép u b liq u e), (K a nu n­

lar = les Uns) imaanJn diyalog­ larda, h a v lı ta fs ilâ t *fc m ü na ka ­

şa edvm tştir. S o k rü t, ruhuna

h â kim olan b ir ( Oin = S em en )

"J S o k r a tm , b u a -ia a m ak sad ı da

(cezbe) y e tuiaştem ş olm aktır. B u tâ b ir ve ;b u n a z ariy e Yunan ■ (.tasavvuf);, felsefesinin, m üessi- si (P iu ü n u3= :-Plotinus ) un tali- m atile biitü® çarhakarip m ais,- s a v v ıfla n n a f in tik a l etm iştir. : (Cezbei a ş k ) * tâ b iri bizim hür­

m eti cofiyede m üh im ve yegâ­ ne ilham m enbaidır., ;

■jp S a n ’a t baiıisîerinde pek çok zik ri geçen iıeyeaan h e r sebeple •cvu iua g eieb ü ea *■ coşkunlulr de- i

ğildir ; ancak (heyecssm bediî == j ém otion e sth é tiq u e ) değil - ! miz h a le ttir. T e lâş vey ah u t he­ lecan, y an i y ü re k çarpın tısı da değildir. B ir otom obil kazasın - 1 dan sağ, salim k u rtu la n veya­ h u t ta y y a r e piyangosunun bü­ yük m ü k â fa tın ı k azan an bir a- darrun co şkunluğu bediî bir h a ­ let sayılm az. Bediî b ir heye­ can akim olm am alı, velûd olm a­ lıdır; y a n i (k ısır) kalm ayıp bir eser vücUde ■* getirebilm elidir. K uru kuruya, coşkunluk sa-n’at- ■ t a hiçbir işe y aram az. O coş­ kunluk saik asile h er ne su re tte oluraa o lsun m addi bir eseri e a n u t m ey d a n a koyup s a n ­ a tk â r. ilh a m aldığı a n d a­ ki m ânev¡yetini - o eserinde te­ bellür e tm iş b i r s u re t iizere bize nakletm ek ve bizi de ayni: su ­ retle co şturabiim ehdir. ( E rte - tik ) ve (psikoloji) ıstılahında b u /k ab iliy e te (o b jectiver) ve

(essteırioriaEr) d e rle r; yani ma- hiyy eten (en sü sî = sub jectif) | olan bir d u y guy u , b ir: fikri, bir ! hayali m addî b ir şekle sokup | m ân a d a r h ir s u re tte duşa orya a tm a k d em ek tir. İşte, san.'at li­

sanında, e a geniş m ânasile, (expression.) fc*ı kabihyote«

der-Bu kehmeBİ« lü g a t tnanasifu da şu m a kaienuin başlaagunnda arzetraiştim . B una biz (ifade) i

d - a i i s ^ . v ( S o n u « a y l a 6 s ü t u n 3* t e ) !

illmmile sö z «bitlem ekte ohiu&u- i

mt inanır v e bımu t o r zam a n'

söylerdi. Bsmâtm rrmrad belki \ kendi d e h â sı id i. ( Hfeemtn) to - \ itm esi de zafam cinnm temrine kntuhnus, m eczup dem ektir. Şu takdirce Sokratm-, şair m san- a tld ın bir n e v i (fevk alâ de de­ li) euiıietmcai, a yn en kemli şuh- stm- tarif e tm e k te n ibaret gibi­ dir. ; ' a

Referanslar

Benzer Belgeler

“90-90-90” olarak bilinen bu yeni hedef, 2020 yılına gelindiğinde, toplumdaki HIV ile in- fekte yaşayan insanların %90’ının HIV serolojilerini bilmesini, tanı alan

Bu bağlamda bağlayıcıların doğru ve yerinde kullanılması cümlelerin hem fraktal (parça.. Adres Kırklareli Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı

Ancak bunun kadar aşikâr olan bir başka şey de, pek çok insan (örneğin bebekler, ihtiyarlar, zihinsel engelliler, hastalık nedeniyle geçici olarak malul

Kırklareli University, Faculty of Arts and Sciences, Department of Turkish Language and Literature, Kayalı Campus-Kırklareli/TURKEY e-mail: editor@rumelide.com..

ٌينطرا ِم اريٌمريميهٌينهُّ رَِاي &#34;Bilmezler mi ki; Allah gizlice yaptıklarını da açıktan yaptıklarını da bilmektedir?&#34; (el-Bakara, 2/77)

Dolayısıyla, belâgat kitaplarında “remiz”e örnek olarak verilen bazı sözleri, mecazî anlamlarıyla özdeşleştikleri için, burada, hazır, adi, müptezel kinaye

Muhakkak olan bir hakikat varsa o da, yer yüzünde eve benzer bir şey bulunduğundan beri, yapı malzemesinin aralarını doldurmak için, ça- m u r olsun, sulu 'kil olsun, bir

Bilimleri Enstitüsü doktora tezi, 1998)s. “Ah Bu Türküler Köy Türküleri” Folklor ve Edebiyat dergisi sy.. görebilmek için, türküleri tasnif yöntemleriyle uğraşan Pertev