• Sonuç bulunamadı

Celal Sahir, ölümünün 50. yılında anıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Celal Sahir, ölümünün 50. yılında anıldı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Celal Salı ir,

olumunun

anıldı

lİfMl*

ANKARA, (Cumhuriyet Bü­ rosu) — Ozan Celal Sahir Ero-zan ölüm ünün 50. yılında Milli

K ütüphane’de verilen bir konfe­ ransla anıldı. E rozan’ın yaşamı­ nı, sanat anlayışını ve yapıtları­ nı anlatan yardımcı Doç. Dr.

Bilge Ercilasun, “ Onun hakkın-(Arkası Sa. 8. Sü. ¡'de)

(2)

Celal Sahir, ölümünün

50

.

(Baştarafı 1. Sayfada) da tam bir hüküm verebilmek için bütün eserlerini incelemek lazımdır” dedi.

Edebiyatımızda Erozan’m da­ ha çok ozan olarak tanındığını belirten Ercilasun, “ Onun ede­

bi faaliyetlerini sadece şiirleriy­ le sınırlandırmak doğru değildir. Celal Sahir’in şiirleri yanında ol­ dukça hacimli nesirleri de vardır” dedi. E rozan’ın ilk şiir­

lerinin klasik nazmın özellikleri­ ni taşıdığını belirten Ercilasun, şöyle konuştu:

“ Şiirlerinin konusu hep aşk ve kadındır. Bu yüzden şair olarak tanındığı ilk yıllardan itibaren “ kadın şairi” olarak anılır. ‘Ka­ dınlar olmasa öksüz kalırdı eş’anm ’ mısraı onun bu özelli­ ğini belirtir. Celal Sahir için ‘fe­ minist şair’, ‘şair-i nisai’ gibi ta­ birler kullanılmıştır. Şiirleri di­ ğer Servet-i Fünunculannkinden farklı olarak daha az yabancı ke­ lime ile yüklüdür. Servet-i Fü- nun devrinde pürüzsüz dil ve nazmı ile dikkat çekmiştir.”

Ercilasun, E rozan’m 1910’da yazdığı “ Şiirlerim” de kadınlık­ tan söz edişinin nedenini anlatır­ ken, “ yalnız kadınlığın kendi

hassasiyetine tercüman olduğu­ nu belirttiğini” söyledi.

Ercilasun, E rozan’m Servet-i Fünun devresinde sade olan dil ve üslubunun 1908’den sonra daha da sadeleştiğini ve Türkçü­ lük akımını görüş olarak benim­ sediğini vurgulayarak “ Fakat bu

düşünceyi şiirlerine aynı rahat­ lıkta tatbik edememiştir. Hasret duygusunu işleyen ve ağıt hava­ sını taşıyan ‘Kafkas Türküsü’ onun lirizm bakımından dikka­ te değer şiirlerindendir” dedi.

Ercilasun, “ Erozan’ın edebi­

yatımız, dil ve tiyatro konusun­ da makaleler yazdığını” vurgu­

layarak, “ Tiyatro ve bizim ede­

biyatımız üzerine görüşlerini söylerken dolaylı olarak da ede­ biyat, sanatçılar ve eleştiri üze­ rindeki görüşlerini de belirtir”

diye konuştu. Ercilasun, edebi­ yatımız konusunda E rozan’ın düşüncelerini şöyle aktardı:

“ Her yerde ve her şeyde, umumi bir cehalet var. Bu hiç­ bir memlekette görülmeyen bir kusur. Her milletin fertleri ön­ ce kendi lisanını öğrenir, okul­ larda lisan ve edebiyat dersleri­ ne fevkalade ehemmiyet verilir. Bizde ise böyle değildir. Doğru yazmak nadir bir marifettir. Bu­ nun için bu hususta tetkiklerde ve mütalaalarda bulunmak, za­ manın edebi akımlarından ha­ berdar olmak ve edebi zevke

sa-yıhnda

hip olmak lazımdır. Bunlar da bizde yok denecek kadar az, en­ derdir.”

E rozan’ın dil konusunda da yazıları olduğunu belirten Erci­ lasun, “ O, bu meseleyi tekamül

ve lisanın hürriyeti bakımların­ dan ele alıyor. Tekamül etmiş dillerin birbirlerinden kelime ala­ bildiklerini, dilimizde fikri ihti­ yaçlarımızı karşılayacak kadar kelime bulunmadığını, bunun da bir eksiklik olduğunu belirtiyor. ‘Her milletin dili, onu konuşan fertlerin medeniyet ve fikir sevi­ yesi ile doğru orantılıdır. Diğer dillerden ihtiyacımız olan keli­ meleri almamız normaldir. Fa­ kat kaide ve terkip almamalıyız' derdi” biçiminde konuştu.

Erozan’m tiyatro konusunda­ ki görüşlerine de değinen Ercila­ sun, şunları söyledi: “ Celal Sa­

hir melodram ve tuluat seviye­ sindeki eserlerin halka bir şey öğretmeyeceğini söyler, halkın seviyesini yükseltmek için sevi­ ye itibarıyla yüksek eserler ter­ cüme ederek sahneye konmalıdır derdi.”

Q İC

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuçları Optics Letters dergisinde yayımlanan bir araştırmada meta- yüzeyler olarak bilinen aşırı ince optik aygıtlar piyasada bulunan kontakt lenslerle birleştirilerek

ların ünlü pastanesi Lebon’da ^"şimdiki Markiz) sık sık bir- araya gelen dönemin ünlü kişilerini ve onların arasındaki ilişkileri yazmanızı rica edeceğim.

Bu yazıda pilonidal sinüs hastalığı nedeniyle primer eksizyon ve kapama operasyonu olan hastada travma olmaksızın iki yıl sonra gelişen dev hematom saptanması ve

Capacity building in the nonprofit sector is frequently needed in the areas of organizational development, strategic and long range planning, developing fundraising plans,

HÜRRİYET HOLDİNG - HÜRRİYET HABER AJANSI HÜRRİYET OFSET- HÜRGÜN - HÜR YAYIN- HÜR OK. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha

[r]

Fakat, öyle sanıyorum ki, konuşma sahibine bu dost kayıbından da acı ve ağır gelen şey, tenkitlerinin, bü­ tün ömrünce mücadele ettiği yıkıcı bir

In this article, we have reported a case with dissociative symptoms like depersonalization and derealization that occurred after piracetam use as part of combination therapy