• Sonuç bulunamadı

Kardiyak enzimlerin bakılamadığı bir hastanede göğüs ağrısı şikayeti ile başvuran hastalarda akut koroner sendrom ön tanısında lenfopeninin tanı değerinin irdelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kardiyak enzimlerin bakılamadığı bir hastanede göğüs ağrısı şikayeti ile başvuran hastalarda akut koroner sendrom ön tanısında lenfopeninin tanı değerinin irdelenmesi"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bak›rköy T›p Dergisi, Cilt 2, Say› 1, 2006 / Medical Journal of Bak›rköy, Volume 2, Number 1, 2006 19 Araflt›rmalar / Researches

Kardiyak Enzimlerin Bak›lamad›¤› Bir

Hastanede Gö¤üs A¤r›s› fiikayeti ile

Baflvuran Hastalarda Akut Koroner

Sendrom Ön Tan›s›nda Lenfopeninin Tan›

De¤erinin ‹rdelenmesi*

Özgür Tanr›verdi

Palu Devlet Hastanesi, ‹ç Hastal›klar› Klini¤i, Elaz›¤

ÖZET

Kardiyak enzimlerin bak›lamad›¤› bir hastanede gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvuran hastalarda akut koroner sendrom ön tan›s›nda lenfopeninin tan› de¤erinin irdelenmesi

Amaç: Akut koroner sendromun (AKS) erken tan›s›nda ›l›ml› lökositoz ve lenfopeninin tan› de¤erinin belirlenmesi amaçlanm›flt›r.

Gereç ve Yöntem: Elektrokardiyografisinde (EKG) tipik akut miyokard infarktüsü (AM‹) bulgusu olan 4 hasta Grup-1, ST-T de¤iflikli¤i olup karas›z tip angina pektoris (KAP) s›n›flamas›na uyan 8 hasta Grup-2, ST-T de¤iflikli¤i olmay›p KAP s›n›flamas›na uyan 14 hasta Grup 3, atipik gö¤üs a¤r›s› ve nor-mal EKG olan toplam 10 hasta ise Grup 4 olarak isimlendirildi. Gö¤üs a¤r›s›n›n bafllang›ç saatine gore lökosit ve lenfosit say›lar› belirlendi. Sevk edil-dikleri birimlerdeki tan›, kan kreatinin kinaz (CK) ve bu enzimin MB formunun (CK-MB) düzeyi kaydedildi. Verilerin 3 ay sonunda toplan›lan sonuçla-r› ile lenfopeninin tan›daki duyarl›l›k, do¤ruluk ve özgüllü¤ü belirlendi.

Bulgular: Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 3-6 saat sonraki ›l›ml› lökositoz ve lenfopeninin daha erken ve geç saatlere göre tan›da anlaml› oldu¤u saptan-d›. AMI ve KAP olgular›nda, lenfopeni için cut-off de¤eri <%18 olarak al›nd›¤›nda tan› için do¤ruluk %94, duyarl›l›k %96, özgüllük %92 olarak belirlendi. Sonuç: Lenfopeninin, tipik gö¤üs a¤r›s› olan hastalarda erken tan›da de¤erli oldu¤u ve özellikle EKG bulgusu olmayan olgularda takip için önem ta-fl›d›¤› kan›s›na var›ld›.

Anahtar kelimeler: Akut koroner sendrom, lenfopeni, akut miyokard infarktüsü

ABSTRACT

The diagnostic value of lymphopenia in the prediagnosis of acute coronary syndrome on the patients with chest pain in an hospital in which cardiac enzymes can’t be measured

Objective: It is aimed to determine the diagnostic values of lymphopenia and moderate leukocytosis in the prediagnosis of acute coronary syn-drome (ACS).

Material and Methods: Patients were divided into 4 groups as follows: 4 patients with typical acute myocard infarction (AMI) symptoms on electro-cardiography (ECG) were classified as Group 1, 8 patients with ST-T segment changes with unstable angina pectoris (USAP) classification were classi-fied as Group 2, 14 patients without ST-T segment changes with USAP classification were classiclassi-fied as Group 3 and 10 patients with normal ECG find-ings and atypical chest pain were classified as Group 4. Leukocyte and lymphocyte counts were determined according to the onset hour of chest pain. Levels of creatine kinase (CK) and MB form of CK (CK-MB) and the diagnoses in the units where the patients are referred to were registered. The accuracy, specifity and sensitivity rates of lymphopenia in the diagnosis were determined by the data collected at the end of 3 months.

Results: Lymphopenia and moderate leukocytosis were determined to be more significant in diagnosis at 3-6 hours after the onset of chest pain than at earlier or later hours. When the cut-off value for lymphopenia was set as <18%, the accuracy for diagnosis was determined as 94%, the sen-sitivity as 96% and the specifity as 92%.

Conclusion: It is decided that lymphopenia is valuable in the prediagnosis of the patients with chest pain and is important in the follow- up of patient especially without ECG findings.

Key words: Acute coronary syndrome, lymphopenia, acute myocardial infarct Bak›rköy T›p Dergisi 2006;2:19-21

*Bu çal›flma, Antalya’da 14-18 Eylül 2004 tarihlerinde düzenlenmifl olan 6. Ulusal ‹ç Hastal›klar› Kongresi’nde poster bildiri olarak sunulmufltur.

G‹R‹fi

skemik kalp hastal›¤›nda inflamasyonun rolü bilinen

bir gerçektir. Bu nedenle inflamatuvar yan›ttan

sorum-lu akut faz reaktanlar›n›n ve lökosit say›s›n›n iskemik kalp hastal›¤› klinik seyrinde birer tan› yöntemi olarak kullan›labilece¤i düflünülebilir. AKS olgular›nda ›l›ml› lö-kositoz ve lenfopeninin ay›r›c› tan›da immunolojik meka-nizmalarla önemli bir yer ald›¤› düflünülmektedir.

Ülkemizde halen bir çok perifer sa¤l›k oca¤› ve hatta hastanede Troponin T haricinde kardiyak enzimlerin ça-l›fl›lmad›¤› veya uzman doktor eksikli¤i nedeni ile ihale yolu ile edinilmedi¤i bir gerçektir. Bu gerçekten yola ç›-k›larak merkez hastanelere gereksiz sevklerin engellen-mesi, iskemik kalp hastal›¤› acil olgular›n›n erken tan› ile

Yaz›flma adresi / Address reprint requests to: Özgür Tanr›verdi Palu Devlet Hastanesi, Elaz›¤ - Türkiye

Telefon / Phone: +90-212-502-6898

Elektronik posta adresi / E-mail address: info@anamnez.com Gelifl tarihi / Date of receipt: 20 Aral›k 2005 / December 20, 2005 Kabul tarihi / Date of acceptance: 10 Ocak 2006 / January 10, 2006

(2)

Kardiyak enzimlerin bak›lamad›¤› bir hastanede gö¤üs a¤r›s› flikayeti ile baflvuran hastalarda akut koroner sendrom ön tan›s›nda lenfopeninin tan› de¤erinin irdelenmesi

Bak›rköy T›p Dergisi, Cilt 2, Say› 1, 2006 / Medical Journal of Bak›rköy, Volume 2, Number 1, 2006

20

bir an önce tedavi edilmeleri için belki de prediktif de¤e-ri yüksek erken tan› yöntemlede¤e-rinin belirlenmesi gerek-mektedir. Bir çok hastanede kolayl›kla çal›fl›lan hemog-ram belki de bu amaç için de¤erli bir laboratuvar verisi olabilecektir.

Tipik gö¤üs a¤r›s› ile baflvuran ve EKG’de ST-T de¤iflik-li¤i olan ya da olmayan olarak iki gruba ayr›larak sevk edilen hastalarda lenfopeninin AKS tan›s›ndaki öneminin de¤erlendirilmesi amaçlanm›flt›r.

GEREÇ ve YÖNTEM

Çal›flmaya Ocak 2004-Haziran 2004 tarihleri aras›nda ‹ç Hastal›klar› poliklini¤ine ve acil servise tipik angina pektoris tan›mlayarak baflvuran hastalar al›nd›.

Hastala-r›n yafl ve cinsiyet özellikleri çal›flmada bir de¤iflken ola-rak irdelenmedi. Baflvuru esnas›nda herhangi bir sisteme ait infeksiyon hastal›¤›n›n olmad›¤› yap›lan sorgulama, fi-zik muayene ve laboratuvar tetkikleri ile kesinlefltirildi.

Baflvurular›nda tipik gö¤üs a¤r›s› tan›mlayan hastalar EKG bulgular›na göre s›n›fland›r›ld›. EKG’de tipik AMI bul-gusu olan 4 hasta Grup 1, ST-T de¤iflikli¤i olup KAP s›n›f-lamas›na uyan 8 hasta Grup 2, EKG’de ST-T de¤iflikli¤i ol-mayan fakat KAP s›n›flamas›na uyan 14 hasta Grup 3 ola-rak isimlendirildi. Ayr›ca herhangi bir nedenle baflvuran ve infeksiyonu olmayan, atipik gö¤üs a¤r›s› ve normal EKG bulgular› olan toplam 10 hasta ise Grup 4 olarak ad›-n› ald› (Tablo 1). Hastalar›n ilk baflvurular›nda gö¤üs a¤r›-s›n›n bafllang›ç saati gözönüne al›narak lökosit ve lenfo-sit say›mlar› otomatik tam kan say›m› cihazlar›nda bak›-larak kaydedilerek grupland›r›ld›. Bu grupland›rma yap›-l›rken gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 1-3 saat sonraki löko-sit ve lenfolöko-sit say›s›, 3-6 saat sonraki de¤erlerle karfl›lafl-t›r›ld›. Tablo-2’de hastalar›n gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan sonra baflvurduklar› saatteki lökosit ve lenfosit düzeyle-ri izlenmektedir. Sevk edildikledüzeyle-ri bidüzeyle-rimlerdeki ak›betledüzeyle-ri konusunda kontrole gelmeleri gerekti¤i dikkatlice

söy-lendi. Bu hastalar›n sevk edildikleri kurumlardaki ald›kla-r› hastal›k tan›laald›kla-r› kontrole geldiklerinde kay›t edildi (Tablo-3). Bu kay›tlarda ilgili merkezlerdeki ekokardiyog-rafi, kalp enzimi düzeyleri, efor testi ve koroner angiog-rafi sonuçlar› temel al›nd›. Verilerin 3 ay sonunda topla-n›lan sonuçlar› ile lenfopeninin tan›daki duyarl›l›k, do¤ru-luk ve özgüllü¤ü belirlendi.

‹statistiksel de¤erlendirme Windows ortam›nda SPSS 9.0 bilgisayar program› kullan›larak gerçeklefltirildi ve Student T testi, ki-kare, Pearson korelasyon tan› testleri kullan›ld›.

Tablo 2: Çal›flmada yer alan hastalar›n gö¤üs a¤r›s› bafllang›ç durumuna göre baflvurlar›nda saptanan lökosit ve lenfosit de¤erleri

Grup1 Grup2 Grup3 Grup4

Hasta say›s› 4 8 14 10

Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 1-3 saat 8800±1400 7600±842 7400±458 6485±1180

sonra LÖKOS‹T say›s›

Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 1-3 saat 16.2±2.4 17.4±3.7 17.8±3.1 26.9±5.4

sonra LENFOS‹T yüzdesi

Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 3-6 saat 9200±1240 8400±964 7900±654 6640±1240

sonra LÖKOS‹T say›s›

Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 3-6 saat 14.4±1.2 15.7±1.0 16.5±1.7 25.7±4.9

sonra LENFOS‹T yüzdesi

Tablo 1: Çal›flmada yer alan hastalar›n s›n›fland›r›lmas› (hasta say›lar› ve yafl ortalamalar›)

Grup1 Grup2 Grup3 Grup4

Hasta say›s› 4 8 14 10

Yafl ortalamas› 58.4±6.22 62.8±10.7 52.6±9.18 54.5±7.34

Tablo 3: Gö¤üs a¤r›s› nedeni ile baflvuran hastalar›n sevk edildikleri merkezlerde ald›klar› tan›lar

Grup1 Grup2 Grup3 Grup4

Toplam hasta 4 8 14 10

AMI tan›s› 4(4*) 3(3*) 2(2*) 0

KAP tan›s› ile 0 5(1*,3**) 6(1*,4**) 0

hospitalizasyon

KAP tan›s› ile 0 0 6(4**) 10

ileri tetkik

(3)

Ö. Tanr›verdi

Bak›rköy T›p Dergisi, Cilt 2, Say› 1, 2006 / Medical Journal of Bak›rköy, Volume 2, Number 1, 2006 21 BULGULAR

Çal›flmada yafl bir de¤iflken olarak kullan›lmad›. Yafl ortalamas› 54.8±14.8 olup, cinsiyet fark› ve gruplar aras›n-da anlaml› bir fark yoktu (s›ras›yla, p>0.06, p>0.06). Gö¤üs a¤r›s› bafllang›c›ndan 3-6 saat sonraki ›l›ml› lökositoz (11000±7420) ve lenfopeninin (860±78 ve %14.4±4.2) daha erken ve daha geç saatlere göre anlaml› oldu¤u (p<0.01, p<0.05), AMI ve KAP olgular›nda, lenfopeni için cut-off de-¤eri olarak <%18 oldu¤u olgularda tan› do¤rulu¤unun %94, duyarl›l›¤›n %96 ve özgüllü¤ün %92 oldu¤u saptan-d›. ST-T de¤iflikli¤i olsun ya da olmas›n KAP tan›mlayan hastalarda lenfopeninin tan› de¤erinin yüksek oldu¤u, lenfopeni ile AKS aras›ndaki iliflkinin bu olgularda normal flah›slara oranla istatistiksel olarak anlaml› oldu¤u tespit edildi (s›ras›yla, r=0.124, p<0.06; r=0.204, p<0.05).

TARTIfiMA

‹skemik kalp hastal›¤› günümüzde yüksek mortalite ve morbidite nedeni ile önemli bir sa¤l›k sorunu olma-ya devam etmektedir. Bu nedenle erken ve do¤ru konu-lan tan› ile özellikle AMI olgular›nda yüksek okonu-lan morta-lite ve morbidite oranlar›nda azalma olacakt›r.

AKS olgular› iskemik kalp hastal›¤› tan›s› olan hasta-lar›n erken ve do¤ru tan› konulmas› gereken acil klinik tablolar›d›r. Tipik EKG bugusu olan, angina pektoris ta-n›mlayan hastalarda AMI tan›s› kolayca konulabilmekte-dir. As›l sorun tipik angina pektoris tan›mlamas›na ra¤-men nonspesifik EKG bulgular› ile karfl›m›za ç›kan olgu-lard›r. Bu olgularda tan› laboratuvar yöntemleri yani CK, CK-MB ve di¤er kardiyak enzimler sayesinde konulur. Ne yaz›k ki, ülkemiz flartlar›nda bir çok perifer devlet hasta-nesi ve birinci basamak sa¤l›k hizmetlerinin yürütüldü¤ü merkezlerde, bu enzimler bak›lamamaktad›r. Bu neden-le bazen hastalar yanl›fl konulan tan›lara maruz kalmak-ta iken, kimi zaman da gereksiz yere yap›lan sevklerle il-gili birimler yo¤un bir hasta kabulu yaflamaktad›rlar. Bir çok sa¤l›k merkezinde otomatik tam kan say›m› oldu¤u

göz önüne al›nd›¤›nda lökositoz ve rölatif lenfopeninin AKS tan›s›n›n konulmas›nda veya takip edilmesi gereken olgular›n seçiminde bir yeri olabilece¤i düflünülebilir. ‹skemik kalp hastal›¤›n›n daha do¤rusu aterosklerozun etyopatogenezinde inflamasyonun da yer ald›¤› bilinen bir gerçektir (1-3). Bu nedenle özellikle AMI olmak üzere acil iskemik tablolarda inflamatuvar yan›t kaç›n›lmazd›r (1). Yüksek lökosit say›s› olan hastalarda AMI ve AKS ge-lifliminin yüksek risk tafl›d›¤› da bilinen bir durumdur (2). Yap›lan birçok çal›flmada immunolojik baz› mekanizma-larla özellikle T hücrelerinde gerçekleflen aktivasyon ve mediatör sal›n›mlar› gösterilmifl, kimi çal›flmalarda da inf-lamasyon göstergeleri ile iskemik kalp hastal›¤› progno-zu aras›nda iliflkilendirme yap›lm›flt›r.

AMI olgular›nda ›l›ml› bir lökositoz ve rölatif lenfopenin varl›¤› bilinmektedir fakat erken tan›da bu iki göstergenin yeri tam olarak belirlenememifltir. Annen ve ark. ait bir ça-l›flmada AMI erken tan›s›nda C- reaktif protein (CRP) ve re-latif lenfopeninin birlikte pozitif prediktif de¤erlerinin %93 oldu¤u belirlenmifl ve ayn› çal›flmada cut off de¤eri %20.3 olarak al›nd›¤›nda lenfopeninin pozitif prediktif de¤erinin %90 oldu¤u bildirilmifltir (4). Thomson ve ark. ait bir çal›fl-mada ise, rölatif lenfopeninin (cut off de¤eri %20.3) ve art-m›fl CK-MB düzeyinin ST segment elevasyonundan daha duyarl› (%58) fakat daha az özgül (%91) oldu¤u saptanm›fl, ST segmenti yüksekli¤i olmayan hastalarda rölatif lenfope-ni ve CK-MB yüksekli¤ilenfope-nin tan›da çok önemli oldu¤u vur-gulanm›flt›r (5). Ayn› çal›flmada, ön tan› için rölatif lenfope-ni ve yüksek CK-MB düzeyilenfope-nin duyarl›l›¤› %44, özgüllü¤ü %99.7 ve pozitif prediktif de¤eri %97 olarak belirlenmifltir (5). Bu çal›flmada tek bafl›na rölatif lenfopeninin, cut-off de-¤eri %18 olarak al›nd›¤›nda tan›daki do¤rulu¤u %94, du-yarl›l›¤› %96 ve özgüllü¤ü ise %92 olarak saptanm›flt›r.

Lenfopeninin tipik gö¤üs a¤r›s› ile baflvuran hastalar-da, özellikle EKG normal olan KAP olgular›nda tan› kesin-leflinceye kadar izlem için önemli bir tan› yöntemi oldu-¤u kan›s›na var›lm›flt›r. Bu çal›flman›n kardiyak enzimler-le birlikte daha genifl hasta serienzimler-leri ienzimler-le do¤rulanmas› ge-rekti¤i düflünülmüfltür.

KAYNAKLAR

1. Kurpesa M, Trzos E, Krzeminska-Pakula M. White blood cell count and the occurence of silent ischemia after myocardial infarction. Ann Noninvasive Electrocardiol 2003; 8: 3-7.

2. Hoffman M, Blum A, Baruch R, Kaplan E, Benjamin M. Leukocytes and coronary heart disease. Atherosclerosis 2004;172:1-6. 3. Zanini R, Curello S, Bonandi L et all. Etiopathogenesis of acute

myocardial infarction: role of early leukocytosis. Cardiologia 1998;43: 925-931.

4. Annen B, Mang G, Schuiki E, Strebel U, Knoblauch M. C- reactive pro-tein and relative lymphocytopenia: early markers of acute myocar-dial infarction? Schweiz Med Wochenschr 1999;129:1931-1934. 5. Thomson SP, Gibbons RJ, Smars PA et all. Incremental value of the

leukocyte differential and the rapid creatine kinase MB isenzyme for the early diagnosis of myocardial infarction. Ann Intern Med 1995; 122: 335-341.

Referanslar

Benzer Belgeler

Kararsız anjina pektoris tanılı 33 hastanın 18‘inde (%25.7), ST yük- selmeli akut miyokard infarktüsü tanılı 25 hastanın 8‘inde (%11.4) ve ST yükselmesi olmayan akut

Acute Coronary Syndrome Caused by Myocardial Bridging of Left Anterior Descending Coronary Artery.. Şeref Alpsoy 1 , Aydın Akyüz 1 , Dursun Çayan Akkoyun 1 , Özcan Gür 2 ,

Yine de altta yatan patoloji ne olursa ol sun troponin yüksekl iği sonuç olarak mi yo- kard hasarını gös terdiğ inden çoğunlukl a prog- nostik değer taşımaktadır

Sonuç olarak önduvar AMİ geçiren hastalarda, yüksek AKA lgG düzeyinin frombüs oluşumu için artmış bir risk bulgusu olduğuna karar verildi.. Anahtar kelime/er:

Aynı şekilde QTc dispersiyonu (QTcD) herhangi bir deri vasyondaki maksimum QTc aralığı ile mi- nimum QTc aralığı, QRS dispersiyonu (QRSD) ise maksi- mum QRS ile minumum QRS

Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi'nin Kasım 1994 tarihinde yayınlanan 6. Kulan ve arkadaşlarının bildirdiği &#34;Akut Miyokard İnfarktüsünde Plazma Fibrinojen

Kalsiyumun hücre içine hızlı girişi (kalsiyum paradoksu), oksijen paradoksuna benzer şekilde, ekstrasellüler alandan kalsiyumun önce tamamen temizlenmesi ve hızla

Kronik kalp yetmezliğinde tüm kan örneklerinde fark olmaksızın yüksek endotclin düzeyi görülürken miyokard infarktüsü sırasında öncelikle koroner sinüs ve