• Sonuç bulunamadı

Zamanı yakalamışken...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Zamanı yakalamışken..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

13 ARALIK 1993 PAZARTESİ

politika

ye

ötesi

MEHMED KEMAL

Zamanı Yakalamışken...

9

Nazım Hikmet, 1950yılından sonra bizdeki faşizm zin­

danından kurtulup Paris’e gidebildi. Paris’te Abidin’e sorar:

"Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?" di­ ye..

" Yapabilirim..."

“Hadi yap!..."

“Sen mutluluğu göster, ben de resmini yapayım.."

Mutluluk öylesine darmadağındır ki, ne Nazım Hikmet mutluluğu gösterebilir, ne Abidin Dino resmini yapabilir.

Abidin Dino, Adana’da sürgündü, ben de İskenderun Kışlası’nda asker. O yıllarda tanıştık, ikinci Dünya Sava­ şı bitmek üzereydi. Sıkıyönetimin oraya buraya sürdük­ leri, İstanbul’dan uzaklaştırdıkları, başlıca illerde topla­ nıyordu. Abidin de sürgün yeri olarak Adana’yı seçmişti. Gözlerimden ötürü doktora görünmem gerekiyordu. İs­ kenderun Kışlası'ndan Adana Hastanesi’ne gönderdi­ ler. Adana’ya böyle geldim. Arif, Abidin, Ahmet Dinolar Adana’daydılar.

1950’den sonra Abidin Ankara’ya geldi. Paris’e git­ mek için pasaport istedi. İçişleri Bakanı Fevzi Lütfi Ka- raosmanoğlu’ydu. Fevzi Lütfi’nin edebiyatçılığı vardı. Dergâh dergisinde yazardı. Abidin’e pasaportun veril­ mesi için gerekli işlerin yapılmasını buyurdu. Ancak kimi işgüzarlar, Abidin Dino tam yola çıkacağı sırada, Yeşilköy Havaalanı nda engel oldular. Dostları bunu An­ kara'ya haber verdiler. Fevzi Lütfi'ye durum duyuruldu. Abidin, engelleri aşarak dışarı çıkabildi.

Abidin’in Ses, Yığın, Küllük gibi dergileri çıkardığını uzaktan izlemişimdir.

1955’lerde yolum Paris’e düşünce onu gördüm. Sen Nehri üstünde bir çatı katında atölyesi vardı. Hava so- ğukçaydı, şömineyi yaktı, ısındık. Her yan, yerler, duvar­ lar resim doluydu.

Memleketten getirdiğim rakı şişelerinden birini aça­ rak Sen Nehri’ne doğru yudumladık.

Artık Paris’in verdiği özgürlüğe kavuşmuş, polis izle­ mesinden de, siyasal gözetimden de kurtulmuştu. Yılla­ rını Paris’te geçirecekti. Sorulduğunda, “¡ki aşkım var" diyordu. “ B iri memleketim, öteki Paris".

1950’den sonra Paris’te Türk ressamları bir koloni oluşturacak kadar çoğalmışlardı. Daha önce gidenler­ den Fikret Mualla, Avni Arbaş, Selim Turan, Mübin

Orhan. Yolunuz düştüğünde bunları büyük bulvarların

kahvelerinde bulabilirdiniz. Hele Selek, bizim ressamla­ rın başlıca uğrağıydı.

Devlet, Abidin’i hep dışlamıştı. Bu dışlama uzunca sürmüştü. Ancak Paris’in sanat çevreleri Abidin’i be­ nimseyince resmi görüş de Abidin’e yaklaşmıştı. Tür­ kiye’deki yasak, Paris'te, Fransa'da sökmüyordu. Abi­ din Dino artık Paris'te bir Türk elçisiydi. Sanat uğruna her şey ondan sorulurdu. Bir derdi olup da Paris’e dü­ şenlere çare Abidin’di.

Dostları arasında dünya çapında ressamlar, yazarlar, politikacılar, bilim adamıarı vardı. Bizim büyükelçi gire­ mediği kapılara Abidin’in adını vererek ulaşabiliyordu. Bunu açıkça belirtiyorlardı. Ama Ankara’nın cüce siya­ setçileri hâlâ bir yasak bölgeyle çevresini kuşatıyorlar­ dı. Bu, Korutürk’ün Cumhurbaşkanlığı’na kadar sürdü. Çember kırıldığındaysa Abidin'in, resmi görüşün koru­ macılığına hiç ihtiyacı kalmamıştı. “ B ir bahçeden öteki­

ne geçer" gibiydi.

Son yıllarda yaşı epeyce ilerlemişti. Resim üstüne, heykel üstüne durmadan çalışıyordu. Arayı kapatma te­ laşı içindeydi. Sergilerin durmadan çoğalması bundan­ dı. Çizginin büyük ustası zamanı kovalıyordu. Zaman yakalanabilir miydi? Abidin yakalamıştı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sözleşme’nin somut olaya uygulanmasına gelince; Filistin’e göre, olayda diplomatik misyon kabul eden Devlette kurul- mamış ve fakat özel bir uluslararası statüye sahip

turmaların Yürütülmesi, Soruşturma Evrakının Düzenlenmesinde ve Tamamlan- masında Dikkat Edilecek Hususlar” (Genelgeler; http://www.cigm.adalet.gov. Erişim tarihi

Kocanın artık evin reisi kabul edilmemesi ve evlilik birliğini ilgilendiren konularda, ortak ko- nutun seçilmesinde eşlerin ortak karar alması ilkesinin getirilmiş olma- sı,

59 Ancak bugün itibariyle 5510 sayılı Kanun’da, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortala- rına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların

27 Anayasa Mahkemesi’nin de, kararname, tüzük ve yönet- melik dışında kalan düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davalarını kabul etmediği göz önünde

When Anthony Minghella, writer and director of The English Patient (1996), the movie, said, “The book [The English Patient] defies adaptation,” an controversy which existed since

Dairesi, 95 davacının yerleşim ye- rinin Ankara İli, Çankaya İlçesi, Çiğdem Mahallesi olarak gösterildiği, yıkımı istenen yapının ise coğrafi olarak davacının

Çünkü borçlunun, ihtiyati tedbir kararı alıp (İİK m. 72/II, c: 3) uygulattıktan sonra, açtığı menfi (olumsuz) tespit davasından feragat etmesi halinde,