• Sonuç bulunamadı

Kenar mahalle evi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kenar mahalle evi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT-^o^nı

Geçmiş Zaman Olur ki / ONCE UPON A TIME

By NECDET SAKAOĞLU

F etih ten (1 4 5 3 ) sonra Anadolu'dan İstanbul'a göçen Tü rk a ile le ri, Bi­ zanslIlardan kalma kârgir, kapalı, so­ ğuk evlere ısınama­ dılar. 1509 büyük depremi ise gözleri­ ni korkuttu. H afif malzemeden, rutu­ betsiz, bol ışıklı, kı­ şın kolay ısıtılan "ahşebî" evler yap­ maya başladılar. Bu büyük payitahtın özel koşulları, kent düzeni, barındırdığı etnik ve sosyal top­ luluklar, ahşap ya­ pılanmayı çok yön­ lü etkiledi. Paşa ko­ naklarından, yalılar­ dan ulemâ saadetha- nelerine, sur dışına doğru kenar mahal­ le evlerin e kadar, türlü konut formları ortaya çıktı. Evler, asırlara, sahiplerine, semtlere, kullanım amaçlarına göre gi­ derek çeşitlendi. Dış cepheler, birbiriyle yarışırcasına güzel­ leşti. İk i üç katlı, otuz kırk odalı, se- lamlıklı haremli ko­ nakların yanında bir iki odalı bağıllar, altı ahır üstü konut kır evleri için de ortak

payda, ahşap malzemenin egemenliğiydi.

Kenar mahalle evlerini şehir evlerinden ayıran özellik ise üretici aile gereksinimine uygunluktu. Bu resimde görülen, üst katı "eliböğründeler"le sokağa taşmış ev, bu tipin en eski örneklerinden­ dir. Pencerelerinde cam yerine sürme kafesler dikkati çekiyor. Koltuk penceresinin üstündeki kalem işi "Maşallahü kâne" yazısının altında okunan "sene 1217", günümüze ulaşmayan bu

evin 1802'de yapıldığını göstermektedir. •

T h e Turkish fa m ilie s

w ho m ig ra te d to

Istanbul fro m Anatolia a fte r the conquest in 1453 c o u ld n o t g et used to the massive, cold stone houses o f the Byzantines. Moreover, the great earthquake o f

1509 m ade them

afraid o f being trapped under the rubble. They b egan to c o n s tru c t ligh t, tim b e r houses, w hich d id n o t su ffer fro m damp, were easily heated in winter, and were well lit by plenty o f windows.

The diverse mixture o f e th n ic c o m m u n itie s a n d s ocia l classes in the new Turkish capi­ ta l in flu en ced tim ber a r c h ite c tu re , w hich ca te re d f o r a w ide ra n g e o f needs f r o m imposing palaces and m a n s io n s to sim p le houses in p o o r d is ­ tric ts . The e x te r io r fa ç a d e s e x h ib ite d a wealth o f designs, each unique. One and two- ro o m cotta ges w ith byres o n the g r o u n d f l o o r stood n e x t to grand houses belonging to paças with thirty o r forty rooms and two or m ore flo o rs . B u t they were a ll m ade o f the same material: wood.

One main feature distinguishing the houses o f middle class fro m poorer neighbourhoods was the fa c t that the latter met the needs o f the productive family. The house seen in this postcard, with its upper flo o r jettied over the street on long struts, is an early example o f such homes. Note the lattices gu a rd in g the windows fro m pry in g eyes. Over the small window is an inscription reading “M açallahü kâ n e” and g iv in g the date A H 1217, o r

1802.

A rchives o f N. Sakaoğlu

HOUSE ON THE OUTSKIRTS OF ISTANBUL

e n a r

aJaaJlle

in'

1 2 8

S K Y L I F E M A Y IS - - j * » M A Y 1 9 9 6

Kişisel Arşivlerde Istanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Y e r katın- da bir üç odalı, birde iki odalı, orta katlarda dörder odalı ikişer apartman, çatı katında iki odalı küçük bir daire vardır.. Çamaşırlık ve kurutma

Doktor olan yapı sahipleri her iki evin de birer katını kendilerine tahsis ettiklerinden an- tre holü etrafında icabında hasta kabulüne müsait taksimat istemişlerdir..

Dördüncü kısımda ise tezin ana konusunu oluşturan çok katlı konut binalarındaki çekirdek sistemlerin tanımı, yeri, biçimi, özellikleri, sayısı, bina ile

Böylelikle iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin herhangi bir hüküm içermeyen Basın İş Kanununa ve Deniz İş Kanununa tabi olarak çalışan işçiler de dahil olmak

2822 sayılı TİSGLK gibi, 6356 sayılı STİSK da, bir toplu iş sözleşmesinin kapsamındaki işyerinde çalışan, ancak, bu sözleşmenin tarafı olan işçi sendikasına

— Efendim şöyle oldu. Nam ık İsmail kendi atölyesini kurunca beni oraya m isafir öğıretıci olarak aldı. D aha gazetenin binası tam am lanm am ış­ tı.

Bugün köprü çev- resindeki meydan eski Bostancıbaşı ka- rakolu, namazgâh ve çeşme sağdan sol- dan bir takım baraka ve yapılarla o kadar tecavüze uğramışlardır ki,

Önündeki büyük veranda, yazııı gölge bastığı zaman açıkta oturmak için yapılmıştır.. Önde, şoseye bakan salon ve yemek odası bir camekân ve bir perde ile