• Sonuç bulunamadı

Yahya Kemal'le sohbetler:Dönmelik dedikodusu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yahya Kemal'le sohbetler:Dönmelik dedikodusu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

/ í . ( -u*

Yahya Kemal’le Sohbetler

Y A Z A N :

SE RME T

S A Mİ

U Y S A L

Dönmelik dedikodusu

Yahya Kemal «Şiir sadece duymak sanalı

değil, ifade edebilmek sanatıdır» derdi

Yahya Kemal'in bir âdeti — II. Hâmid’in Eşber’ indeki yan­ lışlar — Zola İtalyan, Ronsard Macardır — Necati ve Bâki —

Yahya Kemal’in soyu — Soyunda dönmelik var mı?

17 Nisan 1956 . ■ şlertmln çokluğundan Yah- | ya Kemal'e, bu ara, istedi­

ğim kadar sık uğrayanın- mistim... Bu sabah fırsat bulur bulmaz, Parkotel’ hı antresinden, hatırını sormak l<;In kendisine telefon ettim., neıncıı odasına çağırdı. Gittim...

üstünde hayli eski bir pijama vardı. Aynanın karsısına geçmiş saclarını tarıyordu, tsi bitince, yine o karyolasına oturdu, ben de karsısındaki sandalyeme... A- ranıızriakl ufak masadan aldığı sigaradan bir nefes çektikten sonra bu sabah sözü manzum ti. yatrodan açtı ve dedi ki:

— Manzum tiyatro dU$lindtiııı; fakat yapamadım, (.'üııkii çok gtlç bir is... Bizim manzum ti­ yatrolara gelince: onlarda o ka­ dar çok hatâlar var ki... Meselâ Hânıld’de. Esber isimli tiyatro­ sunda Sıınıru:

Dünya nazarımda gaib oldu Sandım kl şe’o-1 regaib oldu diyor. Halbuki Iskeııder, Muham­ met'ten yedi yüz, sekiz yüz sene evvel yaşamıştır. Aunakronizm var... Yine Kumru:

İskender o çâlı-ı âlemârâ Kisralara etmeyen müdara

diyor. Malûmdur kl İskender Kis- raları silip süpürmüştür... Eşber- de dalıa büyle şeyler pek çok. A- ma eserin tesiri fena değil. Fakat lyl olmaması fena...

Sonra bir İnsan başkasının te­ siri altında kalabilir. Uacine tra­ jedilerini Eıırlpides’tcn almıştır. Hftmld'iıı de Shakespeare’den nıev zu almış olması kabahat değil, İyi alamaması kabahat.

/ Sonra sözü Hâilde Edib in son çıkan kitabına nakletti... Ve ya- / zarın babası hakkında dedi kl:

— Hailde EdiJıMn babası Os-, maıılı Yahudlsl İdi. Arzusu İle mtlda ederek Edip İsmini almış- lı. Cok muhterem bir İnsandı. Hamdullah Suphi de Arnavut'­ tur... Diğer milletlerin edebiyat­ larında başka menşelerdeu gel­ me daha çoktur.. Zola İtalyan, Ronsard Macardır.

Mevzu, duyma ve duyurmaya intikal edlııce Yalıya Kemal Kız- K ııl esi açıklarına bakarak konuş­ maya başladı:

— Kanuni nin ölümüne en çok askerleri üzülmüşler ve üsküfle­ rini havaya atarak: «Bizsiz ne­ reye gidersin?» diye feryat et­ mişlerdi. Fakat şiir sâdece duy­ mak san atı değildir. Aynı za­ manda duyduğunu İfade

edcbil-Y A H edcbil-Y A K E M A L G Ü M U LC Ü N E I.İ İS M A İL H A K K I İLE

me san’atıdır... Onun İçin bu a- cıyı, Kanuııî'nln ölümüne asker­ lerinden daha az üzülen, fakat dalıa lyl İfade kudretine sâhip o- lan Bâkl dile getirmiştir...

Nitekim aslen Rum olan XV. asır şâirlerinden Necati'yi Beya- zıt-ı Vell'nln oğlu Şehzade Ab­ dullah’a hoca olarak veriyorlar. Onlar Kastamonu’ya gidiyorlar. Abdullah ölünce ıztırabıuı yakın­

ları daha lyl duymuşlar, fakat Necati daha iyi duyurmuştur.

Yahya Kemal’ in de Türk olma­ dığını birkaç yerden dedikodu halinde işitınlştlm. Acaba ken­ disine bu hususu sorsam mı sor­ masam mı diye tereddüt ediyor­ dum ki o:

— Düşündüğünü sor. Zâten kaç defa söyledim; bana çekin­ meden her şeyi sorabilirsin.

Bunun üzerine İşittiklerimi kendisine naklettim. Alâka 11e dinledikten sonra gülerek dedi ki:

— İslâv, Boşnak ve Arnavut hftnedanı İle hiçbir alâkam yok. Niş i 1377 de fetheden Yahşi Bey dlr. Yahşi Bey’in maiyetinde bir «Bey» olaıı Sehsüvar Bey benim bilinen İlk ceddlmdir. Sehsüvar Bey’in ahfadından Sehsüvar Pa­ şa var. Sehsüvar Paşa Sancak Be yİ ve Ürgüp kasabasının bânli. Sunu da İşaret edeyim k! Ürgüp kasabasının ismi Slavca değil. Türkler getirmiş. Mutlaka ora­ nın askeri Anadolu ürgüpünden diyorlar.

Yalıya Kemal birden elini ma­ saya vurarak:

— Buldum, buldum, dedi, bu dedikodunun aslını. Lesltofçalı Galip Bey annemin babasının a- ğabcyldir. Galip Bey’tn hanımı Bosna Beylerinden birinin kızı İdi. Belki bu havadis oradan çıkmadır. Fakat o hanım ihtida etmiştir... Dalın böyle ihtida e- dcıı kimseler pek çoktur: Yahya Pasa, Gazi tshak Paşa ihtida et­ miş Hıristiyan sancak beylerinin oğullarıdır. îktsl de Slav prensle­ rinin oğulları idi. (Yalıya Kema­ lin kardeşi Reşat Beyntlı, bir gün: «Büyük annemiz Adile Ha­ nım, onun annesi Nuriye Hanını. Nuriye Hanımın babası Yaşar Paşa, onun da babası Mâlik Pa­ şa. Mâlik Paşa ise Arnavutlur.» demişti.)

Sonra söz yine şiirden, kendi şiirlerinden açıldı... Uzun uzun neşrettiği şiirlere ait hâtıraları­ nı naklettikten sonra sordu:

— Moda'yt sever misiniz? — Evet.

— Ya benim Moda’da Mayıs şiirimi?

Son kısmı hoşuma gider. — Ama baş kısmı da çok gü­ zeldir. Nasıl haşlıyordu? Uaa ak­ lıma geldi:

Şafaktan önce uyandım, bahar ©damdaydı. Mayıs, çiçekleri etrafa öyle bir

yaydı Ki varlığım büyülenmişti en

derin haz’la. Cihanda lezzet alınmaz bu

duygudan fazla. Seven kadınla seven erkeğin

visali gibi. Bütün Saadet olan mevsimin

bu hâil gibi. Sürekli sevgiyi duydukça anne

topraktan, İçimde korku nedir kalmıyor

yok olmaktan. ■k

Hayâtı râyiha sihriyle sindiren toprak. Bugün ne semtine baksam, çi­ çek. çimen, yaprak! İçinde râhata varmış yatan azız

ölüler Demek ki böyle bahar örtüsüy­ le örtülüler! Yahya Kemal şiiri bitirince bir aıı durdu. Sonra aklına nerden geldi İse birden sordu:

— lstlnye şiirimi hatırlıyor musun?

— Okudum, fakat ezberimde değil.

— Ama o da çok güzeldir. Bak ezberle onu da çok seveceksin.

Yahya Kemal şiirlerini değil, mısralarını, hattâ kelimelerini son derece çok seven ve her şiir­ den anlıyanm da onları sevece­ ğine İman etmiş bir şâirdi... Ne denir?..

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Полученные результаты свидетельствовали о том, что мак- симальный отклик системы на воздействие ПМП при растворении

Boncuklu Tarla'daki merkezi bir sisteme yönelik yapılan özel yapıların aslında bölgede daha erken dönemlere ait olan Güsir ve Hasankeyf Höyük sistemine

En büyük rakibi olarak gör- düğü Robert Hooke’un ölümünden sonra Royal Society’nin başkanı olan Newton, bir yıl sonra 1704’te Optika isimli kitabını yayımladı..

Hatta, Mülkiyeliler Bir­ liği İstanbul Şubesi ve Mülkiyeliler Vakh’nca 30 Kasım-1 Aralık 1990 günlerinde İstanbul’da zünel- nenen “Yönetimin

Ateflin düflme süresi kloramfenikol grubun- da 4.56±1.50 gün, siprofloksasin grubunda 3.48±1.45 gün olarak tespit edilmifltir.. ‹ki grup aras›nda ateflin düflme

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra başta Talât Pa­ şa olmak üzere bazı arkadaşlarıyle birlikte Alman­ ya'ya giden, bazı iddialara göre ise «Türkiye'den

Breast cancer risk factors using the Gail model are as follows: current age, age of menarche, previous breast biopsies, including the number and presence of atypical hyperplasia,

Einstein’›n özel görelilik kuram›n›n temeli- ni oluflturan ve Lorentz De¤iflmezli¤i olarak da bilinen ›fl›k h›z›n›n sabit oldu¤u önerme- si de yeni bir