• Sonuç bulunamadı

Hakkı Anlı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hakkı Anlı"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

T

em

S

a n a t

G

a l e r

İ

s

İ

V a li K o n a ğ ı C a d . , P r o f . D r. O r h a n E r s e k S o k . 4 4 / 2 , N i ş a n t a ş ı 8 0 2 0 0 , İs ta n b u l T e l: ( 0 2 1 2 ) 2 4 7 0 8 9 9 - 2 3 4 1 3 4 6 • F a k s : 2 4 7 9 7 5 6 • b e s i.c e c a n @ is b a n k .n e t .t r

w w w . t e m a r t g a l l e r y . c o m

7 Şubat - 3 Mart 2001

Açılış 7 Şubat Çarşamba Saat: 18.00

(3)

"G öztepe", 1939, 21 x 2 7 cm, duralı t üzerine yağlıboya

"Taşlaşla", 1940, 1 5 x 2 1 cm, duralit üzerine yağlıboya

On kapak:

"

Tour Eiffel", 1969, 173 x 6 2 cm, tuval üzerine yağlıboya

A rka kapak: "Kom pozisyon", 1959, 112 x 74 cm, tuval üzerine yağlıboya

(4)

TUTKU ESİR ALINMIŞ !

Hakkı Anlı'nın yaşamına baktığımızda, sanatının yönlenmesinde rastlantıların fazlalığı dikkati çeker gibi olur. Ancak sanatçının mücadele dolu yaşam felsefesi ve çalışma aşkını algıladığım ızda da, bu rastlantıların yaşam sürecinde çok küçük noktalar oluşturduğunu söyleyebiliriz. Sahip olduğu samimiyet ve çalışma yöntemi zenginliği, her durumda Hakkı Anlı'nın dünya sanatında bir yer edinebileceğinin göstergesidir. Çünkü resimlerindeki dinamik devinimleri, kendinden son derece emin ve korkusuz renk vurgularını algılamamak olanaksızdır.

Akademide N am ık İsmail atölyesinde başlayan serüveni, ikinci Dünya Savaşı sonrasında içinde bulunduğu D Grubu'nun dağılması ve o yıllardaki

Bilgi Görgü Kanununun

sağladığı olanakla, hayallerindeki sanat dünyasına, Paris'e ulaşır. Her türlü sanat tarihi malzemesiyle donanımlı Paris, bugün bile yaşamak için her sanatçının hayallerini süsler. Hele bir de o günlerin Türkiyesi'nden düşündüğümüzde, Anlı'nın Paris'ine kavuşmasının ne anlama geldiğini sanırım hayal edebiliriz. Sanatçımız, 19 5 4 'd e Pablo Picasso'nun yakın arkadaşı Messenger'in de teşvikiyle, tamamen Paris'e yerleşme kararı alacak, sonra da

kübizm ve deformasyon

konularına iyice yoğunlaşacaktır. Hele bir de eleştirmen Michelle Ragon'un resimlerine yönelik yorumlarından sonra, 19 5 8 'd e, Paris'te çok başarılı olan ilk kişisel sergisini La M ain G auche G alerisi'nde açacaktır. Ve sonra, İsviçreli ev sahibinin, resimlerini görmesiyle Anlı'nın yaşamında İsviçre dönemi de başlamış olacaktır. O zamanın önemli isimleri; Hans Hartung, O ssip Zadkine, Alexander Archipenko, Serge Poliakoff, Pissier ve Schneider ile tanışacak ve onlarla beraber açtığı sergiler, yaptığı çalışmalar, sanatçının soyut'a eğiliminin en iyi örneklerini verdiği yıllar olarak gösterilecektir.

Hakkı Anlı'nın resimlerinde ışık arka plandan, figürlerin aralarından yüzeye çıkmaya çalışır ve izleyiciye ulaşmak için adeta devinir. Son derece güçlü, sağlam desen eğitimine dayanan yorumlarında, sanatçı sonsuz dinamizmini rahat bir şekilde yüzey üzerinde kurgular. Her şeyden önce çok yalın ve samimidir. Resimlerinde, hırçın bir denizin devinimi ile dünyadan soyutlanmış bir orman kuytusunun birbirine karıştığını görür gibi oluruz. Yüzeyi ve boyayı yormadan, ciddi bir duruşla, dürüstlükle, sorumluluğundaki resme karşı görevini yerine getirmek, bugün bile bir çok sanatçının üstesinden gelemediği bir konudur. Türk resim tarihinde Hakkı Anlı bunu yıllar öncesinde başarmıştır.

Resimlerinin önünde durup, şöyle bir göz atıp geçmek olanaksız gibidir. Resimler, sizi yerinize öyle bir mıhlar ki, resme baktıkça yeni keşifler, yeni imgeler peşinde olursunuz. Resimlerin, dillendirmek istediği çok şeyi vardır. Ve bunun için de izleyicinin, Anlı'nın resimlerine yoğunlaşması zor değildir. Çünkü bir bakıma sanatçı, tutkuyu esir almıştır ve izleyici de o tutkunun esiri olur. Ayrıca resim sınırlarından dışarıya fırlamak için çırpınan bir güç de kendini belli eder; sanatçı bu gücü, son derece emin fırça darbeleriyle biraz olsun ehlileştirmeye çalışmıştır.

Pop Art akımının sürdüıü yıllarda, kendi deyimiyle

yeni figürasyon

tarzını tercih etmiştir. O na göre, yeni figürasyon olarak görülenin temelinde, uzaydaki lekeyi veya lekeleri boşluk içinde, boşluğa asılı resmetmek vardır. Çünkü sanatçı bunu yaparak yeni bir figüre yönelmek istemiş ve am acına da ulaşmıştır. Sonuçta 7 0 'li ve 8 0 'li yıllarda da yaptığı karanlıkçı (Caravaggioist) tavırlı resimlerinde, bir siluet figür estetiği geliştirmiştir. Sanatçının yeni figür olayına bakışı dikkatle irdelendiğinde, oldukça yalın/pür bir estetikten yana olduğu görülebilir. Tek ve grup halinde, kompozisyonlarına yerleştirdiği figürleri, kullandığı ışık sayesinde iyice gizemleştirir. Kompozisyon dahilinde gerçekleşenlerin mekan dışına taşma isteği vardır. Ayrıca bu resimlerinde cinselliğe de, kendine özgü dinamizm esasları kapsamında bir yorum getirmiş ve bunu ölçülü bir erotizm anlayışıyla harmanlamıştır (Cinsellik, Ç a ğ d a ş Türk resmi boyutunda düşünüldüğünde kısır bir tema sayılabilir ve sanatçı tarafından işlenmesiyle, hele işe bir de Anlı'nın kuşağından bakarsak büyük bir önem arz eder). Bu kompozisyonlarını, genelde tek renk ve o rengin birkaç valörü oluşturmakta, ancak renklerin temsilini yapan, çoğu zaman da figüre dönüşen oldukça büyük lekelerin muhteşem devinimi, izleyiciyi anında kendisine bağlamaktadır.

Güçlü desen birikimini, renkleri ve samimi fırça darbelerini yapıtlarına son derece kolaylıkla aktarabilen bir Hakkı Anlı'nın yaşamındaki dinamizm ve samimiyet, bugünlerden bakınca onu çok önemli bir noktaya getirmiştir. Dünya ve Türk sanatı arasında uluslararası bir sanatçı kimliktir ve bu misyonunu da başarıyla günümüze taşımıştır.

Özkan EROĞLU

Ocak 2001

(5)

"Oğlum ", 1944, 24 x 3 2 cm, duralit üzerine yağlıboya

"Tuvalet Yapan Kadın", 1951, 6 5 x 4 9 cm, duralit

üzerine yağlıboya

(6)

"A laca", 1980, 6 2 x 4 9 cm, karton üzerine

"Anlaşılm az", 6 0 x 4 8 cm, karton üzerine

(7)
(8)

"Karalar", 1968, 64 x 100 cm, tuval üzerine yağlıboya

(9)
(10)
(11)

"Pozisyon", 1972, 7 3 x 61 cm, tuval üzerine yağlıboya

(12)

1979, 61 X 46 cm, tuval üzerine yağlıboya

(13)
(14)

"Çamlıbelde", 1980, 5 0 x 7 0 cm, duralit üzerine yağlıboya

(15)

"Kuşlar", 1960, 5 2 x 61 cm, tuval üzerine yağlıboya

HAKKI ANLI

1 9 0 6 yılında İstanbul'da doğdu. Otuzalfı yıl kaldığı Paris'ten 1 9 9 0 O c a k ayında yurda döndü. 2 0 Şubat 1991 'de öldü.

Katıldığı Enternasyonel Sergiler

19 4 ô M usée d'Art M oderne |de L 'U .N .E .S .C .O ), Paris 1 9 5 0 d'Art Clubs, Torino. 1 9 5 4 d'Auckland, Yeni Zelanda. 1 9 5 4 à Lugano, İsviçre.

1 9 5 5 Salon des Réalités Nouvelles, Paris. 1 9 5 6 Salon Com paraison, Paris.

1 9 5 6 de l'Art Plastique Contemporain, Paris. 1 9 5 6 XXVII. Venedik Bienali.

1 9 5 8 Bordo Bienali.

1961 Salon des Réalités Nouvelles, Paris. 1 9 6 4 G ale ri İm Erker, İsviçre.

1 9 6 4 G ale ri M epain, Atina. 1991 G ale ri Raber, İsviçre.

Kişisel Sergiler

1 9 5 8 G ale ri La M ain G au ch e, Paris. 1961 G ale ri İm Erker, S . G ailen. 1 9 6 2 G ale ri İm Studio, Münih. 1 9 6 4 G ale ri Bonaparte, Paris. 1 9 7 7 Paris Le Scriptorium.

1 9 7 8 Cum alı Sanat G alerisi, İstanbul. 1981 Ankara Vakko Sanat G alerisi. 1981 B. Rahmi Sanat G alerisi, İstanbul. 1 9 8 4 M aison d e l'Unesco, Paris.

1 9 8 5 Akbank Osmanbey Sanat Galerisi, İstanbul.

198 5 Akbank Konak Sanat G ale risi, İzmir. 1 9 8 6 Siyah - B e yaz, Ankara.

1 9 8 7 Tem Sanat G ale risi, İstanbul. 1 9 8 8 G ale ri N e v (Kolleksiyondan), Ankara. 1 9 8 9 Tem Sanat G alerisi, İstanbul (Retrospektif). 1 9 9 0 Tem Sanat G alerisi, İstanbul.

1 9 9 2 Tem Sanat G alerisi, İstanbul.

1 9 9 5 Tem Sanat G alerisi, İstanbul (Retrospektif). 1 9 9 7 Milli Reasürans Sanat G alerisi, İstanbul. 1 9 9 8 G ale ri N ev, İstanbul.

2 0 0 0 "Desenler", M ine Sanat Galerisi, İstanbul. 2 0 0 1 Tem Sanat G ale risi, İstanbul.

Eserlerin Bulunduğu Müze Ve Özel

Koleksiyonlar

Türkiye Cumhuriyet M erkez Bankası, Ankara. Türkiye Ziraat Bankası, Ankara.

İstanbul Resim Heykel M üzesi. Auckland Resim M üzesi, Yeni Zelanda. Tel Aviv M üzesi, İsrail.

Grenoble M üzesi, Fransa. G . Guggenheim , N e w York. A . Mettler, St. G ailen. Rolf Habisreutinger, Züıih. Curt Bergauer, Zürih. Koch, Berlin. Bühler, Zürih. F.W . Meyer, Bâl.

(16)

T

em

S

anat

G

a l e r

İSİ

V a li K o n a ğ ı C a d . , P r o f . D r. O r h a n E r s e k S o k . 4 4 / 2 , N i ş a n t a ş ı 8 0 2 0 0 , İs ta n b u l T e l: ( 0 2 1 2 ) 2 4 7 0 8 9 9 - 2 3 4 1 3 4 6 • F a k s : 2 4 7 9 7 5 6 • b e s i.c e c a n @ is b a n k .n e t .t r

w w w . t e m a r t g a l l e r y . c o m

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

TUNEL pozitif hücre sayısı CP+Ge 200 mg/kg grubunda kontrol, Ge 100 ve Ge 200 mg/kg gruplarına göre istatistiksel olarak anlamlı yüksek, CP grubuna göre ise istatistiksel

Olgunlaşmış insan anlar, haddini bilir ve susması gereken noktada susar ya, ben gençtim: Bunca birikim, bilinç ve yetenekle neden geride durduğunu, günümüzde etkili

30 hektarlık bir alan üzerine kurulan bu tesis, lokanta binaları, personel için yapılan lojmanlar ve geniş bahçeleriyle dikkat çekerken, sebzelerin ço­ ğu

turnadan “modem mahallelerin gerek insan-konut, gerekse insan-çevre ilişkile­ ri açısından tarihi mahallelere göre in­ sanları daha çok mutlu ettiği ve bu ne­

Bu olguda yara bölgesinin genişliği ve diğer yara kapatma yöntemleri göz önüne alındığında, insan- larda epidermosis bullosa veya kronik ve atonik ülserlerin

Bu ilgiden cesaret alarak ve bilginin de bir an önce okuyucu ile bu- luşması arzusu ile 2021 yılından itibaren dergimizin yılda dört sayı (Şubat, Mayıs, Ağustos ve

Daha ziyade tarihî roman türünde başarıya ulaş­ mış olan Nihal Atsız'm bu yönünü hazırlayan üç te­ mel sebep v ard ır:.. 1 — Mizacı ve

Bu hükümle, aç›kça, iflverenin tek tarafl› olarak esasl› bir çal›flma koflulu de¤iflikli¤i yapmas›n›n önüne geçilmifl ve çal›flma koflullar›nda iflveren