• Sonuç bulunamadı

Başlık: Over-erüpte üst molar dişlerin mini-vida ankrajı ile intrüzyonuYazar(lar):MERMUT GÖKÇE, Sıla; GÖRGÜLÜ, Serkan; GÖKÇE, H. Suat; AYYILDIZ, Simel; KARAÇAYLI, ÜmitCilt: 41 Sayı: 1 Sayfa: 001-008 DOI: 10.1501/Dishek_0000000188 Yayın Tarihi: 2014 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: Over-erüpte üst molar dişlerin mini-vida ankrajı ile intrüzyonuYazar(lar):MERMUT GÖKÇE, Sıla; GÖRGÜLÜ, Serkan; GÖKÇE, H. Suat; AYYILDIZ, Simel; KARAÇAYLI, ÜmitCilt: 41 Sayı: 1 Sayfa: 001-008 DOI: 10.1501/Dishek_0000000188 Yayın Tarihi: 2014 PDF"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OVER-ERÜPTE ÜST MOLAR D

øùLERøN MøNø-VøDA

ANKRAJI øLE øNTRÜZYONU

IntrusÕon of Over-Erupted Maxillary Molar Teeth By UsÕng MÕnÕ-Screw Anchorage

SÕla MERMUT GÖKÇE* Serkan GÖRGÜLÜ*

H. Suat GÖKÇE** Simel AYYILDIZ***

Ümit KARAÇAYLI****

*

GATA Sa÷lÕk Bil. Enst. Diú Hek. Bil.Merkezi Ortodonti A.D. ANKARA

**

Beytepe Asker Hastanesi Diú Servisi Protetik Ted. KÕsmÕ ANKARA

***

GATA Sa÷lÕk Bil.Enst Diú Hek.Bil.Mrk. Protetik Diú Ted. A.D. ANKARA

****

GATA Sa÷lÕk Bil. Enst. Diú Hek. Bil.Merkezi Ortodonti A.D. ANKARA

ÖZET

Amaç: Antagonist diúlerin kaybedilmesi so-nucunda diúlerin konta÷ÕnÕ kaybetmesi sebebi ile over-erupsiyona sÕklÕkla karúÕlaúÕlan bir durum-dur. Bu durumda over-erupsiyona u÷ramÕú diúle-rin ortodontik tedavi ile intrüze edilmesi yoluyla interoklüzal mesafenin arttÕrÕlmasÕ, kayÕp diúlerin protetik olarak yerine konulmasÕna imkân sa÷la-yacak en ideal yöntem olarak öne çÕkmaktadÕr. Bu çalÕúmanÕn amacÕ; implant destekli sabit protetik restorasyonlar için yeterli interoklüzal mesafe ka-zanmak amacÕyla üst molar bölge intrüzyonu sÕra-sÕnda ankraj amaçlÕ mini vida kullanÕmÕnÕn etkin-li÷inin araútÕrÕlmasÕdÕr.

Gereç ve Yöntem: ÇalÕúmaya over erüpsiyona u÷ramÕú üst molar diúlere sahip 27-59 yaúlarÕ ara-sÕnda (ortalama yaú: 36,4) 6 erkek, 3 bayan toplam 9 birey dahil edilmiútir.øki adet vestibul iki adet palatinal bölgeye olmak üzere 4 adet self drill mini vida yerleútirilmiútir. Vidalar arasÕna diú baúÕna 80 g kuvvet uygulayacak úekilde elastik zincirler uy-gulandÕ. Elastik zincirler 3 haftada bir de÷iútirildi. Hastalardan intrüzyona baúlamadan önce ve int-rüzyonun tamamlanmasÕnÕ müteakiben panora-mik radyografiler alÕndÕ. ÇakÕútÕrÕlan radyografi-ler üzerinde, çalÕúma bölgesinde bulunan birinci molar diúlerinin oklüzal düzlemleri arasÕndaki mesafe ölçülerek intrüzyon miktarlarÕ hesaplandÕ. Ortodontik tedaviyi müteakiben bütün hastalara osteointegre implantlar uygulandÕ ve protetik res-torasyonlar yapÕldÕ.

Sonuçlar: Toplam 9 hastada ortalama 4,89 ± 1,00 ay süren tedaviler sonucunda birinci molar diúlerin oklüzal düzlemler arasÕnda ölçülen farklÕ-lÕklara gore 4,42 ± 0,62 mm intrüzyon elde edildi-÷i görülmüútür.

Radyografi kayÕtlarÕ incelendi÷inde köklerde kayda de÷er bir rezorbsiyon olmadÕ÷Õ belirlenmiú-tir. Tedavi sonrasÕnda implant destekli sabit prote-tik restorasyonlar ile iyi bir oklüzyon elde edilmiú-tir.

Anahtar kelimeler: Mikroimplant, Mini vida, øntruzyon, Kemik ankrajÕ

ABSTRACT

OBJECTIVE : Over-erupsiyon of upper mo-lars and premomo-lars following loss of the opposing tooth is a common clinical finding. In such cases, when the interocclusal space is reduced, intrusion treatment with miniscrew implants of the upper posterior teeth to correct a canted occlusal plane could be an ideal treatment strategy for the man-dibles’ prosthetic treatment with implant suppor-ted fixed dentures.

The aim of the study was the effectiveness of miniscrew anchorage for intrusion of the posterior upper teeth to gain sufficient interocclusal space for implant supported mandible fixed partial den-tures.

(2)

METHODS : The study was comprised of 9 patients (aged 27 to 59 years; mean 36,4 years) with overerupted maxillary posterior teeth. Four self-drilling miniscrew implants (2 for buccal al-veolar bone region and 2 for posterior palatal area) were inserted. An elastomeric chain applied 80 g of force to each overerupted maxillary poste-rior teeth. The elastomeric chain was replaced every three weeks. Panoramic radiograms were obtained preintrusion and immediately after completion of the intrusion. The panoramic radi-ograms were superposed and the distances between the occlusal planes of first molar teeth were measured. Then osseointegrated implants placed in the opposing posterior mandible region and prosthetic treatments were finalized.

RESULTS: Upper posterior teeth were intru-ded with an average of 4,42± 0,62 mm according to changings of the first maxillary molars’ occlu-sal planes, after in a mean of 4,89 ± 1,00 months active treatment. There were not any rooth resorp-tion determined during the treatment acccording to radiograms .A good occlusion was achieved with implant supported fixed partial dentures for mandible after treatment.

Key words: Microimplant, Mini Screws, Int-rusion, Bone anchorage.

GøRøù

Antagonist diúlerin kaybedilmesiyle, diú-lerin konta÷ÕnÕ kaybetmesi sonucu meydana gelen over-erupsiyon ortodonti klini÷inde sÕk-lÕkla karúÕlaúÕlan bir durumdur. Diúlerin over-erupsiyonu sonucu interoklüzal mesafenin azalmasÕ, diú kaybÕ olan bölgede protetik resto-rasyonu güçleútirmekte, hatta ileri vakalarda imkânsÕz hale getirmektedir1

. Protetik resto-rasyonun uygulanabilmesi amacÕ ile, oklüzal düzlemden sarkmÕú olan diú ya da diúlerin en-dodontik tedavisini müteakiben sabit restoras-yon ile klinik kron boyunun kÕsaltÕlmasÕ uygu-lanabilen tedavi çözümlerinden biridir. Ancak, bu iúlemin en önemli dezavantajÕ, diúin endo-dontik tedavi ile devital hale getirilmesidir (1,2). Over-erupsiyona u÷ramÕú diúlerin multi-disipliner bir çalÕúma ile ortodontik tedavi yar-dÕmÕyla intrüze edilmesi, interoklüzal mesafe-nin arttÕrÕlmasÕyla kayÕp diúlerin protetik olarak yerine konulmasÕna imkân sa÷layacak invaziv olmayan yegâne yöntem olarak öne çÕkmakta-dÕr (1,2). Bu tip olgular için ortodontik tedavi-de birincil hetedavi-def, diúin intrüze edilerek orijinal

pozisyonuna getirilmesidir. Bu sayede diúin ekstrüzyonu sebebi ile oluúan periodontal problemlerin de elimine edilmesi sa÷lanÕrken, temporamandibuler eklem hareketlerini kÕsÕt-layan, eklem hastalÕklarÕna yol açan oklüzal düzlem e÷imi bozukluklarÕnÕn da önüne geçil-miú olunur (2,3).

øntrüzyon amacÕ ile yaylÕ ve bükümlü pa-latal barlar, özel bükümlü ark telleri, elastome-rik zincirler gibi sabit tekniklerin yanÕ sÕra; magnetli apareyler, arka ÕsÕrma plaklarÕ, pen-dulum tarzÕ springli apareyler gibi müteharrik bir çok teknik uygulanabilmektedir (3-5). An-cak, bütün bu tekniklerde ankraj ünitesi olarak kullanÕlan diúlerin ekstrüzyonu, kapanÕúÕn yük-selmesi sebebi ile di÷er diúlerin pasif erupsiyo-nu gibi istenmeyen diú hareketleri de ortaya çÕ-kabilmektedir (6,7). Bir diúe hareket vermek için uygulanan kuvvet, ankraj alÕnan diú veya diúlere de zÕt yönlü olarak etki etmektedir. Bu sebeple ankraj ünitesi olarak kemik dokunun kullanÕlmasÕ, ankraj kaybÕ olarak da nitelendi-rebilece÷imiz istenmeyen diú hareketlerini or-tadan kaldÕracaktÕr. Ortodontik implantlar, ke-mik içerisinde hareket kabiliyetine sahip olma-dÕklarÕndan kemik ankrajÕ sa÷lamak için ideal ankraj üniteleri olarak tanÕmlanmaktadÕrlar(8). Ankraj ünitesi olarak implantlarÕn kulla-nÕlmasÕ fikri ilk olarak Roberts ve ark. (9) ta-rafÕndan ortaya konmuútur. YaptÕklarÕ hayvan çalÕúmalarÕnda implantlarÕn, ortodontik kuvvet-ler karúÕsÕnda stabilitekuvvet-lerini koruduklarÕnÕ be-lirtmiúlerdir. Zamanla, osteointegrasyon gerek-tiren büyük boyutlu implantlar yerlerini orto-dontik amaçla üretilmiú, daha küçük boyutlu, de÷iúik baú yapÕlarÕna sahip, osteointegrasyon gerektirmeyen, mekanik tutuculuk ile stabilite sa÷layan ve hemen yükleme yapÕlabilen mini vidalara bÕrakmÕútÕr (10-12).

Ankraj ünitesi olarak mikro implantlar yardÕmÕ ile kemik dokunun kullanÕlmasÕ isten-meyen diú hareketleri gibi problemlerin elimi-ne edilmesini sa÷lamÕútÕr(6,7). Ohnishi ve ark. (13)úiddetli örtülü kapanÕúa ve yüksek gülme hattÕna sahip bir bireyde mini vida ankrajÕ kul-lanarak üst kesici diúlerin 5,5 mm. intrüzyonu-nu sa÷lamÕú, tedavi sointrüzyonu-nunda kesici diúlerde kök rezorbsiyonuna rastlanmadÕ÷ÕnÕ belirtmiú-lerdir. Benzer úekilde Özsoy, ÖzçÕrpÕcÕ ve Ve-ziro÷lu (14) 2009 yÕlÕnda yayÕnladÕklarÕ çalÕú-malarÕnda gummy smile ve derin kapanÕú prob-lemi olan 11 hastada keser intrüzyonu

(3)

amacÕy-la mini vida ankrajÕ kulamacÕy-lanmÕúamacÕy-lar; çalÕúma so-nucunda intrüzyon amacÕ ile mini vida kulla-nÕlmasÕnÕn ideal bir teknik oldu÷unu ve kök re-zorbsiyonu gözlenmedi÷ini belirtmiúlerdir. Melo ve ark. (3) 2008 yÕlÕnda yayÕnladÕklarÕ vaka raporunda antagonist diú kaybÕ sebebi ile over-erupsiyon gözlenen üst birinci molar diúin intrüzyonu amacÕ ile mikro-implantlardan fay-dalandÕklarÕnÕ, bukkalden uygulanan 30 g.’ lÕk kuvvetler ile 4 ay sonunda kök rezorpsiyonu yaúanmaksÕzÕn etkili bir intrüzyon elde ettik-lerini belirtmiúlerdir. Literatür incelendi÷inde molar intrüzyonu amacÕ ile mini vida kullanÕ-lan benzer olgu raporlarÕnÕn sayÕsÕnÕ arttÕrmak mümkündür (1,3,6,15,16,17).

Bu çalÕúmanÕn amacÕ birden fazla antago-nist diú kaybÕ sebebi ile over-erüpsiyona u÷ra-mÕú üst arka grup diúlere sahip olan hastalarÕn protetik olarak rehabilitasyonu amacÕ ile int-rüzyonu sÕrasÕnda segmental arklar ve mini vi-dalarÕn kullanÕmlarÕnÕn etkinli÷inin de÷erlendi-rilmesidir.

GEREÇ ve YÖNTEM

ÇalÕúmaya, tek taraflÕ alt arka bölgedeki diúlerin kaybedilmiú olmasÕ sebebi ile tek taraf-lÕ over-erüpsiyona u÷ramÕú üst molar diúlere sahip 27-59 yaúlarÕ arasÕnda (ortalama yaú: 36,4) 6 erkek, 3 bayan toplam 9 birey dahil edilmiútir. OlgularÕn tamamÕnda alt molar böl-gede birden fazla diú eksikli÷i olmasÕ, ve hasta-larda kemik apozisyon ve rezorbsiyonunu etki-leyebilecek herhangi bir sistemik rahatsÕzlÕ÷Õ-nÕn olmamasÕ tercih edilmiútir. Diúlerde mev-cut over-erüpsiyon miktarÕ, okluzal düzlem re-ferans olarak alÕndÕ÷Õnda 2 ile 5 mm arasÕnda farklÕlÕk göstermektedir (Resim 1 ve 6).

Resim1: Tedavi öncesi a÷Õz içi görünüm.

Resim 6: Tedavi öncesi panoramik radyografi.

Bütün olgularda over-erüpsiyona u÷ramÕú olan diúlerin vestibul yüzeylerine, premolar diúlere 0.22’’ slota sahip Roth braket (Mini Dimond, Ormco, Glendora, Calif), molar diúle-re ise Roth tekli didiúle-rekt bonding bukkal tüp (Ti-tanium Orthos2, Ormco, Glendora, Calif) uy-gulandÕ. Daha sonra diúler, 0.016’’ yuvarlak çelik tel (Ormco, Glendora, Calif) ile oluúturu-lan segmental ark ile birbirlerine ba÷oluúturu-lanmÕútÕr. øki adet vestibul, iki adet palatinal bölgeye ol-mak üzere, kökler arasÕnda 1/3 apikal seviyede, kemik ile 45º açÕ oluúturacak úekilde 1.2 mm çapÕnda, 8 mm uzunlu÷unda self-drill mini vi-dalar (Absoanchor Dentos, Daegu, South Ko-rea) yerleútirilmiútir. Vidalar arasÕna diúlerin oklüzal yüzeylerinden geçecek ve diú baúÕna 80 g kuvvet uygulayacak úekilde elastomerik zin-cir (Maximum Power Chain, Ortho Techno-logy Inc. Tampa Fl. USA) uygulandÕ (Resim 2,3,7). Elastomerik zincirler, her 3 haftada bir yenilenerek aktivasyonu sa÷landÕ. Her hasta için oklüzal düzlem e÷imi düzelene ve alt çe-nede implant üzeri sabit protetik restorasyon yapÕlmasÕna müsaade edecek interokluzal me-safe oluúuncaya dek intrüzyon iúlemine devam edildi.

Resim 2: Tedavi sÕrasÕnda a÷Õz içi görünüm ( Vestibul).

(4)

Resim3: Tedavi sÕrasÕnda a÷Õz içi görünüm (oklüzal).

Resim 7:Tedavi sÕrasÕnda panoramik radyografi.

Hastalardan intrüzyona baúlamadan önce ve intrüzyonun tamamlanmasÕnÕ müteakiben panoramik radyografiler alÕndÕ. Radyografile-rin standart olmasÕ amacÕ ile bütün görüntüler, GATA A÷Õz, Diú ve Çene Radyolojisi A.D.’nda aynÕ cihaz ile (Kodak 8000 C, Roc-hester, NY, USA) elde edildi. Elde edilen gö-rüntüler, intrüzyon miktarÕnÕn saptanabilmesi için aynÕ araútÕrmacÕ tarafÕndan, úeffaf asetat kâ÷ÕdÕna aktarÕldÕ. Segmental arklar ile çalÕúÕl-dÕ÷Õndan, di÷er bölge diúlerinin ortodontik te-daviden etkilenmedi÷i düúünülerek, panoramik radyografi alÕnÕrken kullanÕlan santral diúler arasÕnda bulunan ÕsÕrma plaklarÕ, mandibula alt kenarlarÕ ve kondil baúlarÕ süperpoze edilerek çakÕútÕrmalar yapÕldÕ. ÇakÕútÕrÕlan radyografiler üzerinde, çalÕúma bölgesinde bulunan birinci molar diúlerin tedavi öncesi ve sonrasÕ oklüzal düzlemleri arasÕndaki mesafe ölçülerek intrüz-yon miktarlarÕ hesaplandÕ. Her hastada aynÕ sayÕda diú intrüze edilmedi÷i ve intrüzyon merkezini birinci molar diú oluúturdu÷u için ölçümler birinci molar diúlerin oklüzal düzlem-leri arasÕnda yapÕldÕ.

Her hastanÕn intrüze edilen diúlerinin ol-du÷u bölgeden, ayda bir periapikal

radrogram-lar alÕnarak, intrüzyon sÕrasÕnda oluúabilecek kök rezorbsiyonu riski kontrol edildi. Ortodon-tik tedaviyi takiben yeterli interokluzal mesafe sa÷landÕ÷Õ için, bütün hastalarÕn alt çene diúsiz bölgelerine protetik restorasyon amaçlÕ osteo-integre implantlar uygulandÕ (Resim 4). Orto-dontik tedavi sonrasÕ osteointegrasyonun bek-lendi÷i süreçte, diúlerde relaps olmasÕnÕ engel-lemek amacÕyla üst çeneye vakumlu termop-lastik plak; alt çeneye ise implantlarÕn üzerine yük gelmesini engelleyecek úekilde, implant desteklerinin oldu÷u bölgelerdeki akrilde block-out yapÕlarak hazÕrlanan akrilik ÕsÕrma blo÷u olan Hawley plaklarÕ uygulandÕ. ømp-lantlarÕn uygulanmasÕndan ortalama 3 ay sonra sabit protetik restorasyonlar tamamlanarak te-daviler sonlandÕrÕldÕ ( Resim 5,8).

Resim 5: Protetik retorasyon sonrasÕ a÷Õz içi görünüm.

Resim 8: Tedavi sonu panoramik radyografi.

BULGULAR

Hasta ve intrüze edilen diú sayÕlarÕ, yapÕ-lan intrüzyon miktarÕ ve her hasta için uygula-nan intrüzyon tedavi süresi Tablo-1 de görül-mektedir.

(5)

HASTA No 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Ortalama Std.Sapma

øntrüzyon MiktarÕ

(mm) 5,3 4,1 3,6 4,2 4,4 3,7 5,1 4,3 5,1 4,42 0,62

øntrüze Edilen Diú

SayÕsÕ 4 3 2 3 4 3 3 2 3 3,00 0,71

øntrüzyon Süresi

(Ay) 6,2 5,3 3,4 5,1 5,8 3,6 4,6 4,2 5,8 4,89 1,00

Tablo-1: Hasta ve uygulanan tedavi bilgileri.

Hastalara uygulanan toplam 36 mini vida-nÕn 6 tanesi enfeksiyon ve mobilite sebebiyle de÷iútirilmek zorunda kalÕndÕ. ÇÕkartÕlan vida-larÕn meydana getirdi÷i doku hasarÕnÕn iyileú-mesi bir hafta beklenerek, daha apikalden ola-cak úekilde yerlerine yenileri uygulandÕ. Peria-pikal radyografi kayÕtlarÕ incelendi÷inde, intrü-ze edilen diúlerin köklerinde kayda de÷er bir rezorbsiyon olmadÕ÷Õ belirlenmiútir. Tüm has-talarda, hedeflenen diúlerde intrüzyon hareketi baúarÕyla gerçekleútirilerek; alt çenede implant destekli sabit protetik restorasyonun yapÕlabi-lece÷i miktarda yeterli interokluzal mesafe sa÷landÕ.

YapÕlan çalÕúma sonuçlarÕ incelendi÷inde, toplam 9 hastada ortalama 4,42 ± 0,62 mm int-rüzyon elde edildi÷i görülmüútür. Ortalama her bir hastada 3 ± 0,71 diú intrüze edilmiú ve int-rüzyon süresi ortalama 4,89 ± 1,00 ay olarak tespit edilmiútir. øntrüze edilen her diú baúÕna 80 g kuvvet uygulanmasÕna karúÕn, çok sayÕda diú intrüzyonu yapÕlan olgularda tedavi süre-sinde de bir artÕú oldu÷u tespit edilmiútir. Yine uygulanan kuvvet ve diú sayÕlarÕ aynÕ olan has-talarda da, intrüzyon süreleri arasÕnda farklÕlÕk-lar oldu÷u gözlemlenmiútir.

TARTIùMA

Over-erupsiyona u÷ramÕú diúlerin multidi-sipliner bir çalÕúma ile ortodontik tedavi yar-dÕmÕyla intrüze edilmesi, interoklüzal mesafe-nin arttÕrÕlmasÕ, kayÕp diúlerin protetik olarak rehabilitasyonuna imkân sa÷layacak invaziv olmayan yegâne yöntem olarak öne çÕkmakta-dÕr(1,2).

Ortodontik tedavilerde úüphesiz en zor ve riskli diú hareketi intrüzyon olarak

tanÕmlana-bilir. AúÕrÕ kuvvet uygulanmasÕ, intrüzyon sÕra-sÕnda köklerde rezorbsiyon riskini arttÕrÕrken, yetersiz kuvvet uygulanmasÕ diú hareketinin oluúmamasÕna sebebiyet verebilir. Bu hareketi oluútururken ankraj ünitesi olarak diúlerin kul-lanÕldÕ÷Õ mekanikler destek alÕnan bölgede de istenmeyen diú hareketleri ya da pasif erüpsi-yona sebebiyet verebilir (6,7). Kravitz ve ark. (17) over-erupsiyona u÷ramÕú üst birinci molar diúi intrüze ettikleri olgularÕnda, 8 mm. uzun-lu÷unda ve 1,4 mm. çapÕnda 2 mini vida üze-rinden 100 g. kuvvet uyguladÕklarÕnÕ belirtmiú-lerdir. Olgu raporunda, 4,4 mm. intrüzyon elde edildi÷i ve kök rezorbsiyonu olmadÕ÷Õ bildi-rilmiú ve mini vida ankrajÕnÕn intrüzyon hare-keti için ideal oldu÷u tespit edilmiútir. YaptÕk-larÕ çalÕúmada, hareketi istenen diúin etrafÕnda-ki diúlere de braket uygulayarak segmental ark ve Cu-NiTi teller ile daha kontrollü hareket el-de ettiklerini belirtmiúlerdir. Arslan ve ark. (18), alt ikinci büyük azÕ diúinin intrüzyonu amacÕyla 1,2 mm. çapÕnda 10 mm. uzunlu÷un-da mini viuzunlu÷un-dalar üzerinden 150 g. kuvvet uygu-lamÕúlar ve ekstrüze diúlerin tedavisinde ankraj amaçlÕ mini vida kullanÕmÕnÕn ideal oldu÷unu belirtmiúlerdir. Özsoy ve ark. (14) gummy smi-le ve derin kapanÕú patolojismi-lerine sahip hastalar üzerinde yaptÕklarÕ çalÕúmalarÕnda, üst 4 kesici diúin intrüzyonu amacÕyla 1,2 mm. çapÕnda ve 6 mm. uzunlu÷unda mini vidalar üzerinden 80 g. kuvvet uygulamÕúlar; 4 ayda 1,9 mm. intrüz-yon elde etmiúlerdir. YaptÕklarÕ çalÕúmada, ön bölgedeki dört kesici diúi segmental arklar ile birbirlerine ba÷lamÕúlar ve kuvveti bu arklar üzerinden uygulamÕúlardÕr. Sonuç olarak diú-lerde herhangi bir rezorbsiyon görülmedi÷ini, intrüzyon için mini vida kullanÕmÕnÕn ideal ol-du÷unu belirtmiúlerdir (14). Alejandro ve ark. (2) yapmÕú olduklarÕ in-vitro çalÕúmada,

(6)

typo-dontlar üzerinde farklÕ açÕ, sayÕ ve lokalizas-yonda yerleútirilen mini vidalarÕn diúler üzeri-ne uyguladÕklarÕ kuvvetlerin vektörel bileúenle-rini ve oluúan diú hareketlebileúenle-rini incelemiúlerdir. ÇalÕúmalarÕ sonucunda asimetrik yerleútirilen vidalar üzerinden uygulanan kuvvetler sonu-cunda, diúlerde tipping gibi istenmeyen aksiyal e÷im de÷iúikli÷i oluúturan hareketlerin oluúabi-lece÷ini belirtmiúlerdir. Bu sonuca göre, uygu-lanan kuvvetin horizontal ve vertikal vektörel bileúenlerinin, mini vida sayÕ ve konumlarÕnÕ belirlemede önemli oldu÷u görülmektedir. Ça-lÕúma sonuçlarÕnda mini vidalarÕn, intrüzyon bölgesini merkezde bÕrakacak úekilde konum-landÕrÕlmasÕ gerekti÷i belirtilmiútir2

.

Literatür incelendi÷inde intrüzyon ama-cÕyla farklÕ kuvvetlerin uygulandÕ÷Õ görülmek-tedir. Melsen ve Fiorelli (15) 50 g. kuvvetin, Özsoy ve ark. (14) 80 g. kuvvetin yeterli oldu-÷unu belirtirken; Park ve ark. (1) 200 – 300 g., Arslan ve ark. (18) 150 g. Kravitz ve ark. (17) 100 g. kuvvetin kullanÕlabilece÷ini beyan et-miúlerdir. Bizim çalÕúmamÕzda da, rezorbsiyon riski de göz önünde bulundurularak diú baúÕna 80 g. kuvvet uygulanmasÕ uygun görülmüútür. ÇalÕúma sonuçlarÕna göre, 80 g. kuvvetin eriú-kinlerde intrüzyon için ideal olabilece÷i düúü-nülmektedir. Literatürde, yine farklÕ araútÕrma-cÕlarÕn farklÕ çap ve uzunlukta mini vida kul-landÕ÷Õ görülmektedir (1,14,15). YapÕlan ça-lÕúmada da birden fazla sayÕda diú intrüze edi-lece÷i, dolayÕsÕ ile diú sayÕsÕ arttÕkça kuvvet miktarÕnÕn da arttÕrÕlmasÕ gerekece÷i göz önünde bulundurularak, mekanik retansiyonu yüksek tutmak amacÕyla 8 mm. uzunlu÷unda 1,2 mm. çapÕnda vidalarÕn kullanÕlmasÕnÕn ye-terli olaca÷Õ düúünülmüútür. ÇalÕúma sÕrasÕnda 6 tane vidada mobilite gözlenmesi ve de÷iúti-rilmek zorunda kalÕnmasÕ, vida uzunluklarÕnÕn 10 mm. seçilmesinin daha uygun olabilece÷i sonucunu düúündürmüútür. Alejandro ve ark.(2) vidalarÕn intrüzyon merkezinin etrafÕna simetrik yerleútirilmesinin istenmeyen hareket oluúmasÕnÕ engelleyece÷ini belirtmiútir. ÇalÕú-mamÕzda da, intrüzyon merkezinin etrafÕna iki palatinal iki de bukkal bölgeye olacak úekilde simetrik dört vidanÕn kullanÕlmasÕ uygun gö-rülmüútür. Elde edilen sonuçlar de÷erlendiril-di÷inde, diúlerin aksiyel e÷imlerinde kayda de-÷er bir bozulma gözlenmemesi, vidalarÕn si-metrik yerleútirilmesinin uygun oldu÷u sonu-cunu düúündürmektedir.

ÇalÕúmamÕzda, implant destekli sabit pro-tetik restorasyonlar yapÕlana kadar hastalarÕn alt çenesine diúsiz bölgelerde akrilik bloklarÕn bulundu÷u apareyler kullandÕrÕlmÕú ve hastalar üçer haftalÕk periyodlarla takip edilmiútir. Bu zaman zarfÕnda, tedavide herhangi bir relapsÕn gözlenmemesi, pekiútirme amaçlÕ yukarÕda ta-rif edildi÷i úekilde aparey kullanÕmÕnÕn uygun oldu÷unu düúündürmektedir. Tek diú intrüzyo-nu dahi yapÕlan çalÕúmada (18), intrüze edilen diúlerin ve komúu diúlerin segmental arklarla birbirine fikse edildi÷i görülmektedir. Bu sa-yede, diúlerde daha kontrollü bir hareket elde edilmektedir. Bizim çalÕúmamÕzda da, intrüze edilen diúlerin ve komúu diúlerin segmental arklarla birbirine ba÷lanmasÕnÕn, kuvvetin diú-ler arasÕnda dengeli bir úekilde da÷ÕlmasÕna ve blok halinde hareket elde edilmesini sa÷ladÕ÷Õ; bu sayede aksiyal e÷imlerde herhangi bir bo-zulma olmamasÕna ve kuvvet paylaúÕmÕ nede-niyle kök rezorbsiyonu olamamasÕna sebep ol-du÷unu düúünmekteyiz.

SONUÇ

Antagonist diú kaybÕ sebebiyle diúlerde over-erüpsiyon meydana gelmesi, ortodontide sÕklÕkla karúÕlaúÕlan bir durumdur. Bu tip olgu-larda, karúÕt çeneye protetik restorasyonlarÕn uygulanmasÕ ço÷u zaman hem estetik, hem de fonksiyonel olarak çok güç ve hatta bazÕ olgu-larda imkânsÕzdÕr. Bu tip hastaolgu-larda, multidi-sipliner bir yaklaúÕm ile diúlerin protetik resto-rasyondan önce ortodontik tedavi ile intrüze edilerek, ideal konumlarÕna yaklaútÕrÕlmasÕ, ba-úarÕlÕ bir sonuç elde etmek için invaziv olma-yan yegane yöntem olarak öne çÕkmaktadÕr.

øntrüzyonu istenen diúlerde, hareketin mi-ni vida kullanÕlarak kemik ankrajÕndan yarar-lanÕlarak gerçekleútirilmesiyle, komúu diúler-den faydalanÕlarak yapÕlan intrüzyon hareke-tinde destek alÕnan diúlerde ekstrüzyon, aksiyal e÷im bozukluklarÕ ve kapanÕúta pasif erüpsiyon gibi istenmeyen hareketlerin oluúmasÕ engel-lenmektedir. DolayÕsÕ ile diúlerde intrüzyon amacÕyla mini vida kullanÕlmasÕ, di÷er yöntem-lerde meydana gelebilecek komplikasyonlarÕ ekarte etmesi nedeniyle ideal bir tedavi yakla-úÕmÕdÕr. øntrüze edilen diúlerin segmental arklar ile blok hale getirilmesi ve vidalarÕn intrüzyon merkezi etrafÕna simetrik olarak yerleútirilme-si, intrüze edilen diúlerin blok hareketini ve

(7)

diúlerin aksiyel e÷imlerinde herhangi bir bo-zulma olmamasÕnÕ sa÷lamaktadÕr.

KAYNAKLAR

1. Park YC, Lee SY, Kim DH, Jee SH. Intrusion of posterior teeth using mini-screw implants. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2003; 123: 690-4.

2. Romeo A, Esteves M, García V, Bermúdez J. Movement evaluation of ove-rerupted upper molars with absolute anchora-ge: An in-vitro study. Med Oral Patol Oral Cir Bucal. 2010 Nov 1; 15(6): 930-5.

3. Melo AC, Jawonski ME, Largura LZ, Thomé G, de Souza JR, da Silva MA. Upper molar intrusion in rehabilitation patients with the aid of microscrews. Aust Orthod J. 2008; 24: 50-3.

4. Arat ZM, Sezer FE, Arslan AD. A new approach in the treatment of skeletal open bite: vertically activated bite block. World J Orthod. 2006; 7: 345-56.

5. Hwang HS, Lee KH. Intrusion of ove-rerupted molars by cortico- tomy and magnets. Am J Orthod Dentofacial Orthop. 2001; 120: 209- 16.

6. Park HS, Jang BK, Kyung HM. Maxil-lary molar intrusion with micro-implant ancho-rage (MIA). Aust Orthod J. 2005; 21: 129-35.

7. Uribe F, Havens B, Nanda R. Reduc-tion of gingival display with maxillary intru-sion using endosseous dental implants. J Clin Orthod. 2008; 42: 157-63.

8. Shellhart CW,Moawad M,Lake P. Case Report: Implants as anchorage for molar up-righting and intrusion. Angle Orthod. 1996; 66(3): 169-172.

9. Roberts WE, Helm FR, Marshall KJ, Gongloff RK. Rigid endosseous implants for orthodontic and orthopedic anchorage. Angle Orthod. 1989; 59(4): 247-56.

10. Costa A,Raffainl M,Melsen B. Mi-niscrews as orthodontic anchorage: a prelimi-nary report. Int J AdultOrhod Orthognath Surg. 1998; 13(3): 201-9.

11. Kanomi R. Mini implant for orthodon-tic anchorage. J Clin Orthod. 1997; 31(11): 763-7.

12. Park HS, Bae SM, Kyung HM,Sung JH. Micro implant anchorage for treatment of skeletal class I bialveoler protrusion. J Clin Orthod. 2001; 35(7): 417-22.

13. Ohnishi H, Yagi T, Yasuda Y, Takada K. A mini-implant for orthodontic anchorage in a deep overbite case. Angle Orthod. 2005; 75(3): 444-52.

14. Ozsoy OP, Ozcirpici AA, Veziro÷lu F. Miniscrews for upper incisor intrusion. Eur J of Orthod. 2009; 31: 412-6.

15. Melsen B, Fiorelli G. Upper molar int-rusion. J Clin Orthod. 1996; 30: 91-6.

16. Chang YJ, Lee HS, Chun YS. Mic-roscrew anchorage for molar intrusion. J Clin Orthod. 2004; 38: 325-30.

17. Kravitz ND, Kusnoto B, Tsay PT, Hohlt WF. Intrusion of over- erupted upper first molar using two orthodontic miniscrews. A case report. Angle Orthod. 2007; 77: 915-22. 18. Arslan A, Ozdemir ND, Mert HG, Malkondu O, Sencift K. Intrusion of an ove-rerupted mandibular molar using mini-screws and mini-implants: a case report. Australian Dental Journal 2010; 55: 457-61.

YazÕúma Adresi:

Yrd.Doç.Dr. Serkan Görgülü

GATA Diú Hek.Bil.Mrk.Ortodonti A.D. 06018 Etlik ANKARA

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretmen adayları dört farklı örüntü probleminde genel olarak sayısal kontrol ile elde ettiği kuralı doğrulama yoluna gitmişken, sayı örüntü

How- ever we got very small results for the electric quadrupole moments of charm-strange P c ¯s pentaquarks indicating a non- spherical charge distribution... We should also

Recall that M is a lattice module over the multiplicative lattice L, or simply an L-module in the case there is a multiplication between elements of L and M, denoted by lB for l ∈ L

3 and 4, we depict the average values of the residues squared and masses of the nucleon both for the nuclear medium and vacuum in Table 2 and compare our results with the

II , the strong coupling constants of the pseudoscalar mesons with the decuplet baryons are calculated within the framework of the LCSR method, and relations between these

To create an administrative body that offers services to meet the general, daily needs of practicing Islam may be justifiable as ‘public service’ where a majori- ty of the

Sanrı benzeri fikirler anlaĢılabilir Ģekilde diğer ruhsal olaylardan çıkar ve ruhsal olarak gerideki belirli heyecan, dürtü, arzu ve korkulara dayanabilir.’ Jaspers’a

TT aabb llee 11 :: Patterns of thyroid funcution associated with a suppressed serum thyrotropin concentration and a thyroid hormone concentration that may be