• Sonuç bulunamadı

Matbuat hayatı Atatürk için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Matbuat hayatı Atatürk için"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Matbuat hayatı

Atatürk için t1!

İsmail Habib, Atatürk hakkmda'ki hayran tıklarını, hürmetlerini ve ihtisarlarını bir makak serisi halinde neşre tmişti. Şimdi bunlar kitab şek­ linde toplandı ve elimize Atatürk’ü biraz yakındaı görmek ve aııliyabilmek için kıymetli bir vesikr teşkil etti.

Kitabdan rastgele birkaç sahife:

İNKILÂBLAR VE O

«Cumhuriyet» 27 Ikvncikânun 193

Gazi, Millet Meclisindeki büyük riyaset oda­ sını arası ra serbest dershane sekline kordu. 0 za- man kapı açık bırakılır, geçenleri ya kendi çağır tır, yahud geçenler kendiliğinden içeri girerdi. Or taya meseleler atar, muhasebeler yapar, konuşur konuşturur; hep tatlı saatler geçirirdik. Bu celse ler bilhassa hiiyük zaferle Meclisin feshi, yaıı 1922 eylûlile 1923 nisanı arasındaki zaman zar fmda, kendisi Ankarada bulundukça sık sık teker riir ederdi. Neden sonra anladık. Oradaki konuş malar meğer ileride yapılacak inkılâblarm tohum larmı saklıyormuş.

Bu celselerden birinde şu meseleyi ortaya koy muştu: «Türkiyeyi tedricî mi ilerletmek, anî olaral m ı?» — İki sistem var, diyordu, biri malûm, bii yük Fransız ihtilâlindeki tarz: Rejimler değişecek ihtilâllere karşı mukabil ihtilâller yapılacak. Saj solu tepeler, sol sağı süpürürken bir de bakılacak 1 bir buçuk asırlık zaman geçmiş.» Ve bunun arka sından sorardı: — «Bu milletin damarlarında ı kadar bol kan ve önünde o kadar geniş zaman va: mı?»

İnkılâblardan evvel uzun uzun zihinleri hazır lamak... Hayır, önce ideoloji sonra fiil yerine önci fiil sonra ideoloji. Şef takib ettiği bu ikinci sistem dört beş yıl sonraki büyük «Nutuk» da söyle ifad< edecek:

«Milletin maddî ve manevî teceddüd ve iııki şafatı yolunda ef’al ve icraatla ekval ve nazariyat takaddüm etmeği tercih ettik [1].» Fikir ki, gövde si yok, önde ve acelecidir; fiil ki gövdeli, gerider

(2)

fikirdir, fikir tedricî söylenebilir. Fakat şimdi fiil var. Onun elinde fiil anî ve top yekûn demekti.

Onu başında şapkayla seyahate çıkmış görün­ ce o kadar şaşırmışız ki gazetelerde bütün münev­ ver kalemler şapkanın adını telâffuz edemiyerek kekeleyip durmaktadır: Seıpuşi medenî, şemsisi- per, pçrvazlı kabalak, ve saire ve saire. Fakat se­ yahatinin sonunda İneboluya varan Şef apaçık hay­ kırıverdi: — «Bunun adına şapka derler.»

O sözü hatırladıkça gözümün önüne hep, Ka- radeııiziıı heybetli dalgalarına karşı aşınmaz göğüs­ lü kayalar üstünden, yüzünü garba çevirmiş, ger­ gin kolile şapkasını uzatan granit bir hayal gelir.

'

Harf inkılâbı da böyle değil mi? Bütün bir milletin okur yazarları kendini topyekûıı ve bir an­ da, alıştığı yazının aydınlığından alışacağı yazının karanlığına atsın: Fedakârlık o kadar büyüktü ki en liberal kalemler bile, makul olarak, bu inkılâ­

bın ilkmektehin basından üniversitenin sonuna ka­

dar on beş senede tatbikini ileri sürdüler. Fakat O’ııun inkılâb sistemi: «On beş sene mühlet ve­ rirsek inkılâb da on beş sene sonra baslar.» dedi. Ya birden yap, ya yapma. On yıllık tecrübe gös­ terdi ki doğru olan O’mııı yaptığıymış.

Saltanat yerine cumhuriyet, hilâfet yerine lâ­ iklik, fıkıh yerine medenî kanun, fes yerine şapka, arab harfi yerine Jâtiıı harfi... Hepsinin müşterek ve esaslı iki hassası var: Hepsinde fiillerin ııazari- yelere takaddümü ve hepsinin anî oluşu. Bu iki hassa sayesindedir ki bütün inkılâblarda. ne kan döktük, ne zaman kaybettik. Kıyamı bastırmak- tansa kıyama meydan vermemek: Atatürk iııkı- lâblarda döğüşerek muzaffer olmadı, döğiişecekte döğüşme takatini bırakmadığı için. Asırlarca nahak yere o kadar kan akıtan millet... Atatürk’e yaptı­ ğı inkılâblarda milletin aziz kanını esirgediği için de ebediyen minnettarız.

İsmail Habib

Referanslar

Benzer Belgeler

 Hücrelere ve dokulara baskı uygulayıp bazı değişikliklere sebep olarak sürgün veya kök taslağı diye adlandırılan tek kutuplu ve vasküler sistemi kökenini

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topba ş'ın “iki çeşit insan vardır, hizmet edenler ve karşı çıkanlar” sözüne de cevaben “evet, iki çeşit insan vardır;

Kat ılımcılar arasında başta TMMOB’ye bağlı odaların İstanbul şubeleri olmak üzere, ağırlıklı olarak Sarıyer ve Beykoz’da faaliyet gösteren birçok mahalle derne ği

Bir sivil toplum örgütünce yapılan ve Science dergisinde yayınlanan çalışmayı kaleme alan bilimadamlarından Peter Kareivi, “ İnsanoğlu yeryüzüne öylesine yayılmış

Cerrahların daha güçlü bir ışık iste- meleri halinde, optik kablonun çatı- daki ucuna, düz aynadan daha fazla ışık toplayabilecek, huni biçimli bir

Aşağıdaki cümlelerde, adın yerine kullanılan kelimelerin altını kırmızı

Gelirken yolda onları gördüm.. Bunu

Adın Yerine Kullanılan Sözcükleri Bulalım. ben