• Sonuç bulunamadı

Başlık: ANKARA YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜNÜN IiURULUŞU VE VETERİNER HEKİMLİK ÜCRETİMİNtN BU KURUMDAKİ ON BEŞ YILLIK TARİHİYazar(lar):ERK, NihalCilt: 8 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001926 Yayın Tarihi: 1961 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: ANKARA YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜNÜN IiURULUŞU VE VETERİNER HEKİMLİK ÜCRETİMİNtN BU KURUMDAKİ ON BEŞ YILLIK TARİHİYazar(lar):ERK, NihalCilt: 8 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001926 Yayın Tarihi: 1961 PDF"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

sıkıya ilgili olan yeter bir öğretim görmele

. A. Ü. Veteriner Fakültesi Veteriner Tarihi ve Deontoloji Kürsüsü: Doç. Dr. NihaI Erk

ANKARA YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜNÜN IiURULUŞU VE VETERİNER HEKİMLİK ÜCRETİMİNtN BU KURUMDAKİ ON

BEŞ YILLIK TARİHİ

Nihai ERK Bundan önceki yazılarımızda bildirdiğimiz gibi, 1920'de Sulta ahmet'teki «Mülkiye Baytar Mekteb-i .A.lisi» binası yandıktan sonr sivil ve askeri mektepler birleşmiş ve önce «Baytar Mekteb-i .A.lisi daha sonra da «Yüksek Baytar Mektebi» isimleri altında öğretime d vam etmiştir.

Birinci Dünya ve İstikliU Savaşları öğretimi sarsmıştı. Bu sava lardan sonra salgın hayvan hastalıkları etkilerini daha çok gösteriyo du. Devlet hizmetindeki veterinerlerin sayısı yeterlikten çok uzakt 1926 yılında sığır vebasının yaygın ve amanslZ bir şekil alması, hük' meti çok düşündürüyordu. Bununla beraber, sayıları çok az da ols Türk veterinerleri büyük bir feragatle çalışarak, daha 1932 de bu lı talığı memleket sınırları içinde söndürmüşlerdir. O tarihten beri Türk ye'de sığır vebası salgını "görülmemiştir.

Buna rağmen memleket ekonomisiyle sıkı ner hekimlerin ve ziraatçilerin, daha modern artık kaçınılmaz bir ihtiyaçtı.

Zamanın Tarım Bakanı Mehmet Sabri Bey (Sabri Toprak)'ı durumu açıkça bildiren raporları üzerine «Ziraat ve Baytar Enstitüle ile ali mektepleri tesisine ve ziraat tedrisatının ıslahına ait kanun> 20j6/1927'de kabul ve 5j7j1927'de neşredildi.

Bu kanunun aşağıda tam olarak verilecek gerekçesi, 1927'de vet riner ve ziraat öğretiminin yetersizliğini ve o günkü durumunu açıkç belirtmektedir :

Ziraat Enstitüleri tesis ve zİraat tedrisatı ıslah kanunu layİhasını esbabı mucibe mazbatası.

(2)

Türkiye, malum olduğu veçhiyle bir ziraat memleketidir. Her tür. iktisadi, hayati kuvvetleri ziraat üzerine müessestir. Ziraatin inki. fı, yükselmesi hiç şüphesiz Cumhuriyetin istihdaf etti~ saadete ve. rvete memleketi isal edecek membala-rın en mühimlerinden biridir. aziye doğru bakılacak olursa görÜlür ki, ziraatin inkişafı için ilmi bir rogram olmıyarak hemen 40 ile 50 seneden beri bocalanmaktadır. Bu zun mesaiye rağmen matlup olan netice istihsal edilmediği gibi, o ne-ceyi temin edecek olan tarik dahi henüz bulunamamıştır. Gayeyi te-ir eden başlıca sebepler, ziraatin sahası bulunan toprakların tabii, imyevi vasıfları, memleketin iklimi halleri, umum zirai tohumların e nebatların, renç.' ~rlerin iktisadi mesaisi üzerinde azim tesirler icra. den muzir haşerelerin, nebati marazIarın nevileri ve mücadele usul-ri, bilhassa tohumların ıslahında ne gibi esaslar tatbiki icabettiği, iraatin ruh ve muvaffakiyeti olan toprak hazırlama usulleri, toprak-ra ve zitoprak-raat usullerine göre en muvafık pulluk ve aletlerin şekil ve evileri, topraklarımıza göre en nafi, en. kıymetli tohumlar ve nebatla-ın nevileri ve meyve ağaçlarnebatla-ınnebatla-ın mıntıkaları, bunların vasıfları,

hass2,-rı ve teksir usulleri, marazIahass2,-rı, haşereleri ve marazIarın, haşerelerin ulü mücadeleleri ve memleketin iklimIerine göre hangi nevi meyve ğaçlarının ithali lazım geldiği, hayvanların ırkları, nevileri ve mıntı~

i

aları, hayvanların ıslah ve teksiri için ne gibi tedbirler alınması icab-ttiği, bahusus çayırları, hayvan gıdaları, hayvani marazIarın nevi ve ekilleri, usulü mücadeleleri, inkişafı, iktisaden lazım olan cemiyetle-in tarzı teşekkül ve tavazzuları husıısatının ilmi ve fenni surette tetkik e tesbit edilmemiş olması; memleketin zirai vasıflan, hassaları, kuv-etleri ve şartlarının meçhul bulunmasıdır. Ziraat ilim üzerine mües-estir. Bir mıntıkada ilmin t,atbik ve inkişafı, o mıntıka topraklarının e muhitinin balada mücmelen arzol~an bütün unsurlarını tayin ve

sbit ile ona göre bir hattı hareket ittihazına, tatbikat ve taharriyat rasına vabestedir. Türkiye topralüarının, tohumlarının, nebatlarının, eyva ağaçlannın, hayvanlarının marazIarının, haşerelerinin ilmi bir ekilde mahiyetleri tesbit edilmedikçe, bunlara göre tatbiki muktezi

mi usuller tayin edilerek tatbike gidilmedikçe, memleketin zirai kuv. etini takviye ve inkişaf ettirmeğe hiçbir suretle imkan yoktur. Bu hal-e, şimdiye kadar sarf .edilen mesai gibi, şimdiden sonra sarf olunacak

esai de hali hazırdaki sekil ve usulde idare edilecek olursa heder ol. aktan başka netice' eld~ edilemez. Bundan dolayı her sene ziraatte timal olunan paralar ile kuvvetlerin bir kısmı heba olarak milli ser. et tenakuz etmekte ve tohumlar, birkaç mahsul müstesna, tedricen ereddi etmektedir. Memleketin vakit ve nakdi zayi edilmeksizin ziraatin erakki ve inkişafı arzu edildiği takdirde, ilk yapılacak iş, her türlü 77

(3)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

idari teşebbüsata tercihan, ilk sarf olunacak sayi, işte bu meçhulle malümiyet sahasına irca etmek, memleketin zirai tabiat ve mahiyeti .tesbit kılmak, bade ona göre ilmin muktezasına tevfikan, ziraat usu lerini ve tatbikatını tayin ederek yürümek lazımdır.

Bu suretle sarf olunacak her sayi ve nakde mukabil, azami hald müsmir neticeler istihdafı gayet tabii ve umum zürra ve hükümet m saisinin iktisadi faydalar istihsaline tevcihi mümkündür.

Fakat bu tetkiklerin, taharrilerin icrası, bu tetkiklerin taharril rin neticelerine göre tatbiki lazım gelen usullerin, ziraate verilnıesi i"

zım gelen muktezi veçhelerin tayini, büyük ilim vukufuna, rüsuh v tecrübeye, tetkikat ve taharriyata ve tecarüp müesseselerinin tesisin mütevakkıftır.

Memleketin bu noktai nazardan kabiliyeti vesaidi ilmiyesi nedir Reisicumhur hazretleri nutk-i iftitahilerinde buyurmuslardırki,

.

«Anca memleketimizin bir ziraat memleketi olduğu, vüs'ati gözönüne. alım sa, bizim baslıca kuvvet ve servet mesnedimizin toprak. ,

.

olduğu tezahü eder. Cesaretle söylemeliyiz ki, memleketimizin zirai sahada müsait o duğu inkişafı temin edecek ilim ve ameli iktidara sahibi selahiyet m" tehassıslarımız azdır». Bu veciz beyanat, pek beliğ ve hakiki bir surett .memleketteki zirai ilmin mahiyetini teşrih etmiştir. Ancak, meseleni

ehemmiyet hususuna binaen, bervechiati izahat mücaseret kılınır. Memleketin yegane ali ziraat müessesesi Halkalı Ziraat Mekteb Alisi'dir. Avrupanın en büyük ali ziraat mektebi bulunan «Berlin Ziraat Mektepi» rektörü, Alman ziraat uleması meyanında bülend bi mevki sahibi olan Prof. Şuht diyor ki: «Enstitüsüz ali bir ziraat rnek tebi olamaz, böyle bir rriüessesede ilim adamı yetiştirilemez,» Ali ziraa mekteplerinde tedrisat, yalnız dershanelerde ders takriri ile olınuyo müderrisler yaptıkları tatbikat, tecarüp ve taharriyatı fenninin enstit" laboratuvar ve tecrübe mahallerinde vesaiti mahsusa ile enzan istifa desine vaz'ı suretiyle temin kılınmaktadır ..

Halkalı mektebinde ise enstitüler bulunmadığı gibi bu tarzda zira ve tecrübevi tedrisler ve tetkikler yapılmamakta ve yaptırılmamakta dır. Mektepte tedris kılınan ili.Iplerin bir kısmına ait eserler tab oluna mamış olduğu gibi, bir ilme ait muhtelif kitaplar hemen hemen yo gibidir. Mektepte bir ecnebi lisan mükemmelen tahsil edilmediğinde. talebeler ecnebi lisandan da tetkikata muktedir değildir.

Şu tahlilata göre Halkalı Ziraat Mektebi'nde Avrupa'daki ali rnek teplerde olduğu gibi ali bir ziraat mektebi tedrisatı İCra kılınamıyarak 78

(4)

ancak vasat derecede tedrisat. yapılmaktadır. Baytar Mektebi Alisi de aynı haldedir.

Halkalı ve Baytar Mektebi Alilerinden çıktıktan sonra. Avrupa'nin enstitülerle mücehhez darül tedrislerinde uzun sayiler icrasile kıymeti hazıralarını iktisabetmiş olan pek küçük bir zümre istisna edilince memleketimiz de zirai ilimIerde tıbbı baytariyede ali ve muktedir, balada teşrih kılınan taharrileri, tetkikIeri tamamen icraya kadir zatr ,

ların mesküt oldugu tebeyyüri eder.

Halkalı mektebinin şehirden uzak ve tenha bir yerde bulunması en büyük bir mahzurdur. Ali ziraat mekteplerı sehir haricinde olamaz, bunun birçok mahzurları vardır, şöyle ki: .

ı -

Şehir haricindeki bir mektebin mutlaka leyli olması icab eder. Leyli mektepler bir de meccani olursa hükümetin uhdelerine mudi, muazzam ve kesir ihtiyaçla~ karşısında bu mes~rifi iktisap müşkül-dür. Netekim ne Almanya'da ne dig-er büyük ziraat memleketlerinde böyle şehir haricinde ali mektepler yoktur.

2 - Bu leyli mektepIere kabul olunacak talebe adedinin mahdut olması icab eder. Binnetice azim masrafa mukabil az semere, yani az mektep mezunu eldeedilir. Bu hal gayrı iktisadi oldug-u gibi memleke: tin muhtaç oldugu miktarda ziraat mensuplarını sü~'atle yetiştirmedi-ğinden de tasdi ve uzun zamana. vabeste kılar. Şehir harici mektepler muallim noktai nazarından da müşkilatı muciptir. Şehirden tecerrüt etmiş müesseselerde çalışmak, ömürlerinin büyük bir kısmını sarfede-rek, istihsali ilim ve keİnaletmiş olan bu zatlar için de ag-ırdır. Tedri-sat noktai nazarımi gelince şehir dahilinde yapılacak mekteplerin da-hil ve civarmdaki enstitüler, hariçte büyük bir saha üzerindeki tatbi-kattan beklenilen faydalarda~ .daha yüksek bir surette talebeyi tenvir e irşad eder. Bu dersler için icab eden tatbikat senenin muayyen za.

anlarında muallimlerin tahtı riyasetinde mektebin bulundugu ma-aIler civarındaki tatbikat çiftliklerinde gösterilerek temin kılınır. Mek-ep şehir dahilinde oldugu hale gelince: Evvela mektMek-eplere leylilerden

ada nehari de çok talebe alınabilir. Netekim Almanya'nın sırf nehari lan Berlin, Hale ali ziraat mekteplerinde ~OOtalebe vardır. .Bundan aşka senenin muayyen mevsimlerinde ziraatin muhtelif şubelerine ait alk kursları da açılır. Binaenaleyh mukaddemede maruz tetkikatın .cras~ memleketin ilmi vaziyeti ziraiyesinin ve bu vaziyete göre ziraat

e' hayvanatın inkişafı için ,takibi lazımgelen yolların tesbiti, siyaseti iraiye programlarının tanzimi, ziraat ilminin müte~amil surette 'tesisi

esaiti hazıra ile müstahildir. •

(5)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

Şu hale göre ~iraat vekaletinin uhdesine mürettep birinci ve ehem vazife ifatei vakdetmiyerek ilmi tesis etmek ve badehu ilmin muktez:-yatından bulunan usullerin tatbikine girişmekdir. Alman uleması il,= uzun uzadıya yapılan müzakerata göre sür'atle başlıc~

1 - Ziraati umumiye ve hususiye.enstitüsü.

2 - Islahı nebatat ve büzur ve veraset kavanini enstitüsü. 3 - Islah ve teksiri hayvanat ve sütçülük enstitüsü. 4 Hıfzıssıhai hayvanat enstitüsü.

5 Kimyevi zirai ve bakteriyoloji enstitüsü. 6 - Nebatatı ziraiyye hastalıkları enstitüsü. 7 - Nebatatı ziraiyye haşereleri enstitüsü. 8 - Ziraat alatı ve makinala'rı enstitüsü. 9 - Eşcarı müsbire ve bahçıvanlık enstitüsü.

10 - Bağcılık ve şarapçılık enstitüsü.

11 - Teşciri arazi enstitüsü.

12 Arıcılık enstitüsü.

13 - Meteoroloji ve fenoloji enstitüleri vücuda getirmek lazımdır. Hiç şüphesizdir ki, bu enstitüler memleketin bütün ihtiyacatı ilmi-yesini temin edecek değildir. Avrupa ulemasının derin t2tkiklerine göre bir memleketin ziraatini inkişaf ettirmek için o memleketin ~uh-telif mıntikalarında ayrıca o mıntıkaların ihracatının icabatına göre ikinci sınıf enstitüler tecrübe ve irae tarlaları ve saire yapmak muk-tezidir. Teklif olunan enstitüler, ziraat ilmi fenninin tetkikat ve tahar-riyatının ruhunu, dimağını teşkil edecektir. Bittabi memleket için en . nafi şekil bütün bu müessesatı birden vücuda getirmektir. Ancak bu teşebbüs büyük bir paranın sarfını müstelzimdir. Hali hazırdaki mali vaziyetimiz, buna müsait değildir. Bir de henüz memleket tetkik olu-nup, zirai mıntakalar tayin ve tesbit edilmemiş ve bir tasnifi ilmi. ya.-pılmamıştır. Bunun için evvela dimağı teşkil edecek enstitüleri mey-damı getirmek, badehu tedrici olarak diğer müessesatı yapma~ zaru .. reti vardır. Ancak bu enstitüleri vücuda getirirken düşünülmesi mü b-rem en mü him mesele müesseseleri işletecek ve tatbikat yapacak ilim adamlannı bulmaktır. İzahatı arifeten müşteban olduğu veçhiyle bu ilim erbabının hariçten celbi zaruridir. Reisicumhur hazretleri nutku iftitahilerinde: «Binaenaleyh zirai teşkilatımızı, ziraat l1'lekteplerimizi. zirai faaliyetlerimizi fenni usuller dahilinde esasından tanzim edecek tedbirleri hakiki erbabı delaleti ile ittihazda tereddüde mahal olmadığı kanaatindeyim» buyurarak bu yolu irae etmişlerdi.

Celb olunacak profesörler üç suretle mesaide bulunacaklardır: 80

(6)

.

N. ERK

1 - Her profesör kendi şubesine ait tatbikat için, seyahat zamanı lan bahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde, muntazam bir proğram ahilinde, yanında bir, iki Türk asistan bulunarak tetkikler yapacak.

2 - Senenin kısmı mütebakisinde enstitülerde bu tatbikata göre esai tanzim edecek ve tatbikatını tahrir eyliyeceklerdir. . 3 - Aı! mekteplerin hitamı inşaatında da tedrisatla tevağğul ede-eklerdir.

Bu suretle üç ila beş sene zarfında memleketin toprakları, hayvan-arı, marazIhayvan-arı, haşereleri oldukça iyi bir şekilde tayin kılınacaktır. Bu ayede mesai ve seyahati ziraiye programları ta~zim olunabilecek ve eni bir ziraat alimleri nesli vücuda getirilmeğe başlanacaktır.

Bir taraftan böyle ilmi müesseselere vücut veriJir; tatbikat ve ta-arriyat kapıları açılırken, diğer taraftan ,mevcut müesseseleri ıslah ve adil, mevcut muallimlerin ilmi k':ldretlerini ila, görgüleriin tevsi ve sarı ilmiyenin ihzarı hususlarını da teemmül eylemek, tabii ve muk-ezidir. Bu müessesat, ıslah ve ikmal edilmiyecek olursa enstitülerin te-isi ve ecnebi erbabı ilmin elleri ile açılacak tat1;>ikatve taharriyat netice-inde vaz edilecek ilmi esasların takip ve idamesi ve memlekette fünunu iraiyenin tamimi matlüp sı:rette ceryan edemez.

Bugün mevcut zirai müesseseler, Halkalı Ali Ziraat ve Ali Baytar ekteplerile tali ziraat mekteplerinden ibarettir.

"

Ali Halkalı Ziraat ve Ali Baytar Mekteplerinin vaziyeti hazıralarİ alada teşrih kılınmıştır. Bu teşrihata göre her iki. mektebin, enstitü-erin yanında yeniden tesisi ve' inşası tahtı vücuptad~r.

Tali ziraat mekteplerine gelince; bu mekteplerin adedi on ikidir. u mekteplerin küşadı üç esasa müstenittir :

a) Muntazam tedris ile mütefenni çiftçi yetiştirmek.

b) Bir, iki, üç, beş ay gibi müddetlerle kurslar açarak ziraatin ir subeyi mahsusasında

.

yahut bazı nevi mahsulat.

.

ve zirai sanat hak-ında talebelik edecek derecede sinIeri yükselmiş olanlar, bilhassa enç kadınları talim etmek.

c) Zirai sinemalar, projeksiyonlar, tablolar ve diğer ilmi vesait e kadın, erkek bütün rençberleri tenvir ve irşada çalışmaktır.

Merbut cetvellerin tetkiklerinde müzahir olduğu veçhile mektepler bir ikisi müstesna - şehir haricinde ve sırf leylidir. Mekteplerin bina-an esas€'D. bir ilmi ziraat mektebi olmak üzere inşa edilmemiştir.

(7)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

Mektepler tedris vesaiti itibariyle de iyice mücehhez değildir. Mesle deFs kitaplarının mühim bir kısmı henüz tahrir edilmemiş olup tale notları ile mesleki tedrisatı takip etmektedir. Muallimlerin verdi notlar, ellerinde bulunan bazı notları telhis ederek yazdıkları notla dır. Muallimlerin mecmuu 72 olup bunların 29'u tali ziraat mekte mezunları olduğu gibi Halkalı mezunu bulunan 43 muallimin de heme pısfına yakın miktarı .nmallimlik vasıflarını, kıymetlerini haiz deği

dirIer. '

Mektepler meccani, leyli olduğu için talebenin yüzde sekseni b dehu memur olmak_ emeli ile mütehassir olanlardan ibarettir. Bu me teplerden mezun olanlardan şimdiye kadar memuriyete geçmiyenl tamamen terki meslek etmişlerdir. Tali ziraat mekteplerinden mezu bir muallimin not yazarak yapacağı. tedrisatın mahiyeti, kıymeti te rihten azadedir. Not ile, kara tahtaya resim yapmak suretiyle icr kılınan tedrisatın derecei merbutiyetini, kıymetini tavzihe hacet yol tur. İşte hulasatan arz kılınan MJadaki sebeplerden naşi tali zira mekteplerinin tedrisatı matlup kıym~ti asla haiz deg-ildir. Bu mekte lerin mezunları ne nefislerini ne de temas edecekleri rençberleri tenvi ne de ziraat sahasında bir muvaffakiyet istihsaline muktedirdirle Nakıs ve belki gayrı müfit denilebilecek olan bu tedrisatı icra için tal beye sarf edilen paraya gelince: Merbut cetvelin mütalaası ile görü1ü ki tali mekteplerde bir talebe hükümete

Mahiyye : 75-85 liraya. '

Halkalı Mekteplerinde de 161, 97-170 liraya malolmaktadır. Yine merbut 'cetvelde görüldüğü veçhile aynı sene Avrupa'da

a

tahsil yaptınlan bir talebeye verilen tahsisat 100 ila 110 lira olduğu tali tahsilin de 70-80 liraya yaptınlabileceği düşünülürse, Türkiye' mesela Erzurum'daki köhne, nakıs .bir mektepte bir ziraat talebesi iç. pek yüksek paranın sarfedilmekte olduğu tahakkuk eder.

Mekteplerin bu perişan, gayrı müfit hallerinin sebepleri

1 - Bu üç esasa tevfik an şehirlerin kenarında tesis edilmem. olması;

2 - Tedris vasıtalarının, bilhassa tedris kitaptannın pek. nak bulunması;

3 - Mekteplerin muhtaç olduğu muktedir muallimin hey 'etinin t min edilememesi;

(8)

i

5 - Bilhassa zirai muhitlerin icabatına göre ihtisasların vaz olu-namamasıdır.

Eğer bu mektepler, yeni esaslar üzerine tanzim kılınacak olursa hem çıkacak talebe iyi yetiştirilmiş, hem kurslar, konferanslarla bir-çok re.nçberler daha talim edilerek ücreti tedris 20-30 liraya tenzil kılınmış olacaktır. Mekteplerin nafi ve matlup şekillere üragı büyük bir meblagın sarfına mütevakkıftır. Halbuki enstitüler ile ali mektep-lerin tesisi için muktezi tahsisattan başka bir tahsisatın daha bütçeye ilavesine beş altı sene vaziyet müsait degildir. Mekteplerin arz kılınan fena vaziyetlerini idame etmemek, gençleri beş altı sene daha aldatıcı tedrisatla zarardide eylemernek, hükümetin bu ugurda sarfetmekte oldugu büyük meblagı nafi kılmak, zürra çocuklarını, bizzat çiftçiyi iyi bir surette tenvir ve irşad eylemek için yegane çare işbu mektepleri, her sene mezun olan talebenin yerine yeniden talebe alınmamak sure-tiyle tedricen üç ila beş sene tatil ederek bütçede bu babda mevzu tah-sisatla yeni müessesat vücude getirmektir. Vekaletin bu teklifi kabul edildigi takdirde ziraatin ilmi inkişafına iyi bir surette çalışılmış olur. Bütçelere yalnız enstitüler, ali mektepler için tahsisat ilavesi 'mecburi-yeti ile iktifakılınır, bahusus icabı hale göre terkediıecek mekteplerin ebniye ve tarlaları satılarak bedelierinin de bu müesseselerin tesisi için sarfına mezuniyet verilecek olursa istihdaf kılınan gayenin istihsali bir derece daha teshil edilmiş olur.

Enstitülerle ali mekteplerin tesisi için sarfı lazım gelen mebaliğ : Enstitülerle ali mekteplerin tesisat masrafına gelince : Vaziyeti maliye daima nazarı itiba ra alınarak, bunların hattı asgariden başlan-mak üzere inşası mutasavverdir.

Bu inşaat ve müessesat Ankara Ziraat Mektebinin arazisi üzerinde yapılacagından mesarifi tesisiyenin tahmininde, arazi bedeli hesabedil~ memiştir. Masarni ebniye inşaatı, alat ve edevat, hey'eti ilmiye' celbi, tetkikat ve taharriyat masrafları ohuiık tetkık ve vaz olurimuştur :

Lira

Enstitülerin inşası .

Enstitülerin alat ve edevatı :,.,..,.,.,.,..,..,..,.,.. Enstitüleri mesarifi idariyesi, tatbikat masrafı ve

neş-riyat masrafı '" ,. ,. ,. .

Almanya'dan celboluiıacak prof. ve prof. muavinIeri (iki senelik tahsisat) .,. .,.. ,. ,. ,. ,.. ,. ,. .

Baytar Mektebi Alisi .

200.000 130.000 70.000 240.000 300.000

(9)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

Ziraat Mektebi Alisi '

Vesaiti tedrisiye : .

Mıntıka enstitüleri, taharri ve tecrübe müesseseleri ve

tecrübe ve irae tarlaları .

Bu maksadın teınini için mütehassıslar tarafından serd

kılınacak sarfiyata karşılık .

300.000 100.000 60.000 100.000 1.500.000 Şüphesizdir ki bu rakamlar tatbikat ve ameliyat yekünu umumiy tecavüz etmemek üzere tahavvül edebileceği gibi enstitülerin' adet v nevi de heyeti ilmiyenin tetkikatı üzerine tadilata maruz olabilir.

İşbu müessesatın bir senede yaptırılması mümkün olamıyacağın dan bütçe de de bir sıkıntıyı mucip olmamak üzere bir milyon. beş yü bin liranın üç devreye taksimi ile 927 'senesinde 500.000, 928 senesind 500.000, 929 senesinde keza 500.000 liranın sarfiyle mezkur mÜ,essesatın üç senede ikmali münasip görülmüştür.

Mevcut tali mekteplerin ıslahına gelince :.

Vekaletin t~klifi ten~ip kılıriarak, Halkalı Ziraat, Baytar Mektep-leriyle tali ziraat mektepleri tedricen muvakkaten tatil edilecek olursa, bütçe de mevzu (boş bırakılmış) lira tahsisatla mu-al1imin ve müstahdemin maaşatı ve ücretinden (boş bırakılmış) lira gibi mühim bir yekün iktisat kılınacaktır. Bu meblağla:

,-a) Şehir kenarlarında münasip, mahanerde bulunan mektepler, yeni usul tedrisata göre teçhiz ve ıslah;

b) Uzak mahallerdeki mekteplerin yerine şehir kenarlarında mü-ceddet yeni usulde mektepler bina;

c) Şimdiden ali ve tali mektepler ıçın mual1imler tefrik edilerek her muallimi dersine ait tekemniülatı görmek ve daha yüksek talim et. rnek için münasip müddetlerle Avrupaya izam;

d) Bu müddet zarfında ali ve tali tedrisat için muktezi kitaplar ihzar;

e) Mühim meslek kitapları lisanımıza tercüme ve nakil;

f) Umum rençberleri tenvirve irşad için muktezi vesait tehie edilebilecektir. Bilhassa mekteplerin bulundukları muhitin zirai ve' ik tisadi şeraitine göre tali ihtisas mektepleri haline ifragı hususu bir um-de olacaktır. Ali mekteplerin mesdudiyeti esnasında ali tahsili inkitaına meydan bırakmamak üzere mümkün olduğu miktarda Avrupa'ya talebe

(10)

zamına dahi çalışılacaktır. Mekteplerin inşa ve ihzannda nehari, üc-etli ve ücretsiz leyli esasları nazarı dikkatte tutulacaktır. İşbu meblağ-an mevcut mekteplerin tarla ve çiftliklerini hüsnü muhafaza için cabeden tedabir kemafissabık yapılacaktır. Bu ihzar devresi .esnasında

li mekteplerde meslek dersleri mua1limlerine yüzer liraya kadar aaşı asli, tali mekteplerdeki meslek dersleri mua1limlerine de ellişer ira kadar maaşı asli ita olunabilerek mua1limlerin mesleklerine hasrı ayat etmelerini temin için bütçede muktezi tedabirin ittihazı ile te-evvül olunacaktır.

Esbab ve mütalaatı maruzeye binaen merbut ııiyihai kanuniye bit-anzim arz ve takdim kılındı.

16 Mart 1927'de Ziraat Vekili Melunet Sabri imzasiyle kanun layi-a ve esblayi-abı mucibesi bir ylayi-azı ile meclise sevkedilmek'üzere icra vekil-eri heyetine göndvekil-erilmiştir.

Bu gerekçe sonucu 20 Haziran 1927'de 1109 nU¥laralı kanun kabul dilmiştir. Bu kanunun metni şudur:

i

ZİRAAT VE BAYTAR ENSTİTÜLERİ İLE ALİ MEKTEPLERİ TESİsİNE VE ZİRAAT TEDRİsATININ ISLAHINA AİT KANUN

anun No. 1109 Kabul tarihi: 20 Haziran 1927

Neşir tarihi: 5 Temmuz 1927 Madde : 1 - Zirai ve baytari enstitüler ile Ankara'da ali ziraat ve aytar mektepleri tesis ve inşa ve idaresi ve bunlara muktezi her nevi akine, alat ve levazunın mübayaası ve memleketin zirai ve baytari aziyetleri hakkında dahilde ve h~riçte tetkikat ve taharriyatı fenniye cra ve bu maksatla lüzumuna göre ecnebi mütehassıslar celp ve istih-arnı karşılığı olmak' üzere ziraat vekaletine bir milyon beş yüz bin ira tahsisat ita kılınmıştır.

/

Madde : 2 - İşbu bu tahsisattan beşer yüz bin lira 1927, 1928, 929 senei maliyeleri ziraat vekaleti bütçelerine küşad olunan bir faslı

ahsusa vaz ve her sene bu fasıllarda sene nihayetine kadar sarf edi!-iyerek fazla kalan aksam tahsisatına iade olunur. Bu suretle 1929 enei maliyesi nihay~tinde kalacak tahsisat bakiyesi 1930 ve 1931 senei

aliyeleri zarfında aynı şerait dahilinde istimalolunabilir.

Madde : 3 - Şenevi te diye mi,ktarları beşer yüz bin lirayı tecavüz tmemek ve mecmuu tahsisat dahilinde müteaddit seneler de şamil

(11)

01-Y..z. E. nün Kuruluşu

mak üzere İcra Vekilleri Heyeti karan ile taahhüdatta bulunmaga ziraat vekili mezundur.

Madde : 4 - Ziraat Vekaleti mevcut ali ve tali Ziraat, Baytar ve makinist mekteplerinden kabili istifade olanlarmı ıslah. ile diğerlerini azami beş sene müddetle muvakkaten tatile ve talim hey'etleri ile stajyer ve asistanlarını maaşatı hazıraları ile tensib edeceği vezaifte isdihdam veya tetebbü ve tahsil için maaşlarma İcra Vekilleri Hey'etin-ce muvafık görüleHey'etin-cek miktarda tahsisat ilavesi suretiyle memaliki ec-nebiyeye izame ve mevcut talebesini de tahsillerini ikmal için bir mek-tepte cem'a ve tahsil için memaliki ecnebiyeye muallim memur ve ta-lebe izamına ve telif ve tercüme suretiyle kitap, risale ve levhalar ihzar ve tab ve neşrine selahiyattardır. Mevcut mekteplerden kabili istifade olmıyanlar ilga veya münasip mahallerde naklen tesis veya inşa oluna-bilir. Bu hususata ait bil'umum masarif Ziraat Vekaleti bütçesine mevzu mektepler maaşat ve masarif tertiplerinden tevhiden te diye ve mezkur tertiplerde fazla kalan tahsisat senesi zarfında birinci maddede mez-kur makasıt için faslı mahsusa ilaveten sarfolunur.

Madde : 5 - Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.

Madde : 6 - Bu kanun ahkamını icraya Maliye ve Ziraat vekil-leri memurdur.

Gerekçede ve bu kanunda da görüldüğü gibi öğretimi düzeltilemi-yecek kadar yetersiz olan ziraat mektepleriniri kapatılması tatbikatına geçildi. 1928'de İstanbul'daki Halkalı Ziraat Mektebi kapatıldı. Talebe-ler İstanbul'daki Yüksek Orman Mektebine nakledildiler. 1931 de .An-karada yehi bir Yüksek Ziraat Mektebi kurulmuştur ki burası 1933 yı-lında .YÜksek Ziraat Enstitüsü kuruluşunda Ziraat Fakültesine çevril-miştir. 12 adet olan tali ziraat mekteplerinin de pek çoğu kapatıldı. YÜksek BaYtar Mektebi'nde ise öğretime devam edildi.

Ankara'da yapılması kanurilaşan bu tesisler için Ankara'daki tali ziraat mektebinin 400.000 metre kareden fazla olan arazisi uygun görüldü ve inşaata başlandı. 6jTemmuzj1932'de çıkanlan bir kanunla «Münhasıran Ankara Yüksek Ziraat ve Baytar Mektepleri ile, enstitü-lerin inşaat ve tesisatı ve bilümum alat ve tedris vesaitinin ikmal ve itmamı için sarfedilmek üzere maliye vekaletine bir buçuk milyon. lira-ya kadar istikraz akdine mezuniyet verilmistir.» yeniden bir buçuk mil-yon lira daha bu kürsüler için sarfolunm~ştur.

Arka arkaya büyük savaşlarda yıpranınış, yeni kurulmakta olan bir devletin bütçesinde bu kadar önemli paralar ayrılarak bu tesisler için yapılan fedakarlık, bu meslekler mensuplarının.

,

memleket ekonomi-sinde oynıyacağı rolün ne kadar iyi arilaşıldığını göstermektedir. . 86

(12)

tesislerde yapılması ıçın yayınlanmış oldu. Bu kanu-Sabri Toprak'tan sonra Tarım Bakanı olan Muhlis Erkmen de eni müessese için' başlanan bu binaların bir an evvel bitirilmesi için üyük gayretler sarfetmiştir. Bu suretle 1933.yılı yazında binaların bir-oğu tamamlanmış bulunuyordu.

Rektö rl ük, Ziraat Fakültesinin 3, 4, 5, 6 ve Veteriner Fakültesinin , 8, 9 nwnaralı binaları bitmişti. Bugünkü 10 ve ll-munara1ı binalar se daha sonra tamamlanmıştır.

Veteriner ve ziraat öğretiminin yeni 0/6/1933 tarih ve 2291 nwnaralı kanunu un kuruluş maddesine göre :

1...c.. Ziraat VekaJetinin murakabesinde Ankara Yüksek Ziraat

Em:-itüsü kurulmuştur. Enstitü hükmi şahsiyetli, bağışlama ve vasiyetleri abule ehil ve mülhak bütçe ile idare olunan bir amme müessesesidü-.

nstitünün malları devlet malları ve tedris ve idare uzuvları da devlet emurlan hukukuna maliktir.

26/5/1936'da bu madde 2984 numaralı kanunla değiştirilerek «Kon-a ov«Kon-ası sul«Kon-am«Kon-a id«Kon-aresi ile Yüksek Mühendis Mektebi ve Ank«Kon-ar«Kon-a Yük-ek Ziraat Enstitüsünün şahsiyeti hükmiyeleri kaldırılmış ve bu idare-er muvazenei umumi ye içine alınmıştır.»

2 -:- Enstitü; tabii ilimIer, ziraat, baytar ve ziraat sanatları namr 'le dört faküıteden mürekkep akademik bir müessesedir. Ders okutur, kendi sahasında ilmi ve fenni araştırmalar yapar, reyler ve fikirler

erir ve neşriyatta bulunur.

Bu madde de 26/6/1934'te neşredilen 2524 numaralı kanunla aşa-ğıdaki şekilde değiştirilmiştir:

«Enstitü; Tabii İlimler, Ziraat, Baytar, Ziraat Sanatları ve Orman namiyle beş faküıteden mürekkep akademik bir müessesedir. Ders oku-tur, kendi sahasında ilmi ve fenni araştırmalar yapar, reyler ve fikir-ler verir ve neşriyatta bulunur. Orman faküıtesinin ihtisas tedrisatı, orman olan mıntı~alarda yapılır.ı>

Kanunun idareye ait ikinci kısmı, burada lüzumsuz görüldüğünden yazılmadı.

1933 yılında İstanbul'daki Yüksek Baytar Mektebi'nin müdürü aynı zamanda anatomi (teşrih) müderrisi olan Hilmi Bey (Ord. Prof. Hil-mi DiIgimen)'di ve «rektör» ünvanını taşımakta idi. Bu mektepte bu-günkü anladığımız manada enstitü veya kürsü teşkilatı yoktu. Tatbi-katı bulunan dersler için ayrı ayrı laboratuvarlar mevcuttu. Bir de 87

(13)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

anatoıni tatbikatı ve diseksiyon ıçın ayrı salon vardı. İşte mektebin Ankara'ya nakli sırasında bütün bu laboratuvarların eşyası da Ankara'. ya gönderildi. Hatta yatılı olan öğrencilerin yataklan dahi gönderildi. Hocalar da talebelerle beraber hareket ettiler. Sonradan açılan amba-lajlardaki öğretime ilgili her şeyait oldukları enstitülere dağıt~lmıştır.

Yeni kurulan-müessesede rektörlük etmek üzere, 1933 yılının ilk ayında Leipzig Üniversitesi Rektörü Prof. Geheimrat Friedrich Falke ile kontrat imzalanmıştı. Prof. Falke yaz başında hareket etmiş, yolda İstanbul'daki Yüksek Baytar Mektebi'ne de uğramıstı.

Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün açılışı 30 Ekim 1933'de" za-manın Başbakanı İsmet Paşa (İsmet İnönü) 'nın bir nutku ile olmuş-tur. Bu açılış töreninin ertesi günü, yani 31 Ekim 1933 tarihli Hakimi-yeti Milliye gazetesindeki yazının bazı kısımları şöyledir: «Yüksek Ziraat Enstitüsü'nü dün Başvekil İsmet Paşa Hazretleri yüksek ve sa-mimi tezahürat arasında açtı. Başvekil hazretleri müessese de gördük-leri intizam' ve mükemmeliyetten dC?layıZiraat Vekili Muhlis Beyi ve Profesör Falkeyi ve müessese erkfmını tebrik etmişlerdir.»

Hakikaten Yüksek Ziraat Enstitüsü batıdaki benzeri öğretimi ya-pan müesseseler kadar mükemmel tesislere sahipti. Bütün önemli ders-ler için' Almanya'dan birer profesör gettrtilmişti. O zamana kadar Yüksek Baytar Mektebi'nde hocalık edenlerin en kıdemlileri m\lderris 'unvanını taşımakta idiler. Bunlar yeni kurulan faküıtede doçent titri altında çalışmağa başlamışlardır ve sıra ile .«şef asistam!, «baş asistan» «birinci sınıf asistan» ve «ikinci sınıf asistanlan) tesbit edilmiş oldu.

Aç.ılış merasiminden hemen sonra öğretime başlanmıştır. Birine!, sınıfların toplanıp işe koyulması bir ay kadar gecikmiştir. Fakültenin ilk dekanı Dahileye Profesörü Prof. Max Gebhardt'tır.

Baytar Fakültesinde öğretim iki devreye ayrılmıştı : a) Hazırlık öğretimi : Fizik, kimya, botanik ve zooloji.

b) Hekimlik öğretimi : 1 - Anatomi, Histoloji ve Embriyoloji; 2 - Fizyoloji; 3 - Patoloji; 4' - Parazitoloji; 5 - Bakteriyoloji ve Gıda Kontrolu; 6 - İç hastalıklar; 7 - Dış hastalıklar; 8 - Zootekni.

1933 .yılında Baytar Faküıtesi'nde, birinci sö~estrede, nebatat, hayvanat, fizik, kimya, anatomi, almanca ve beden terbiyesi dersleri okutuluyordu. İkinc;i sömestrede de. aynı 'dersler devam- ediyordu. Üçüncü sömestrede ise bu' derslere ilaveten histoloji ve fizyoloji okutu-luyordu. Bu sömestre sonunda, botanik, zooloji, fizik, kimya dersleri-nin imtihanları yapılarak bu derslerin öğretimine son veriliyordu .

.

,

(14)

Dördüncü sömertrede, anatomi, histoloji, fizyoloji, almanca, beden terbiyesinden başka hayvan tağdiyesi bilgisi, umumi zootekni, küçük hayvanların yetiştirilmesi, sütçülük, iç hastalıkların klinik teşhisi, dış hastalıkların klinik teşhisi dersleri programa alınmıştı.

Beşinci sömestrede, tatbiki anatomi, almanca, hususi zootekni, umumi terapi, farmakoloji ve toksikoloji, iç hastalıkları kliniği, operas-yon bilgisi, cerrahi aletler bilgisi, umumi- cerrahi, harici hastalıklar klinigi, umumi bakteriyoloji ve mikrobiyoloj, umumi bulaşık hastalık-lar bilgisi, umumi patoloji, otopsi, umumi parazitoloji dersleri okutul-makta idi.

Altıncı sömestrede, Almanca, ehli hayvanlara yem verme bilgisi, husus i tec,lavi, farmakoloji ve toksikoloji, iç hastalıkları kliniği, ope-rasyon bilgisi, nalbantlık ve ayak hastalıkları, umumi cerrahi, harici hastalıklar kliniği, umumi patoloji, patoloji mikroskopi kursu, otopsi, muafiyet bilgisi ve seroloji, ehli hayvanların sağlık bilgisi, umumi

pa-razitoloji, hususi parazitoloji.

Yedinci sömestrede, tatbiki ~izyoloji, husus i tedavi, reçete bilgisi, iç hastalıkları kliniği, veteriner tıbbı adlisi, operasyon bilgisi, nalbant-lık ve ayak hastanalbant-lıkları, hususi cerrahi, doğum bilgisi, husus i bulaşık hastalıklar bpgisi, ehli hayvanların sağlık bilgisi, menşei hayvani gıda-lar bilgisi, koyun hastalıkgıda-ları, hususi patoloji, mikroskopi kursu, otop-si, hususi parazitoloji.

Sekizinci sömertre, tatbiki anatoz:ni, zootekninin ıslah. vasıtaları,

.

husus i tedavi, farmasötik kursu, iç hastalıkları kliniği, geviş getiren hay-vanların hastalıkları, veteriner sağlık zabıtası; virus hastalıkları bilgisi, husus i bulaşık hastalıklar bilgisi, menşei hayvani gıdalar bilgisi, hu-susi patoloji, mikroskopi kursu, otops~, hususi parazitoloji.

Bu derslerden fizik dersini vermek üzere, Almanya'dan Prof. Her-mann Zahn 1/9j1933'de Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünden vazife-lendirildi. Aynı Enstitüde Dr. Sait Ali (*) öğretim yardımcısı olarak

çalışıyordu. .

Kimya dersleri için Almanya'dan Prof. Conrad Weygand 9/3/1933, tarihinde vazifelendirildi. Bu derslere başasistan Dr. Mecit İbrahim ve birinci sınıf asistan Ali Rıza yardımcı idi.

Nebatat Enstitüsü için Prof. Kurt Krause 6/3j1933'te Almanya'dan Ankara'ya gelip çalışmak üzere görevlendirildi. Aynı enstitüde Dr. Hik-met AhHik-met ve Sabahattin Fehmi başasistan olarak vazife aldılar.

(*) Soyadı kanqnun henüz çıkmadığından sadece isimler zikredilecektir. Son-raki yıllarda aynı şahısların soyadı aldığı görülür.

o

(15)

Y. Z. E. nün Kuruluşu

Hayvanat Enstitüsünde dersler ıçın . Prof. Richard Woltereck 21/2/1933'te vazife almış olup, yardımcı olarak da Başasistan Dr. Mit. hat Ali görülmektedir.

Baytari teşrih, histoloji ve embriyoloji enstitüsü için Prof. Hans Richter 28/8/1933'te geldi ve bu dersleri vermek üzere vazife almış oldu. İstanbul'dan naklen tayin edilmiş bulunan müderris Hilmi, doçent titrini alarak bu enstitünün öğretimine katılmıştır. Dr. Şemsi Ali baş-a.sistan, Cevdet Nuri de enstitünün ikinci sımf asistam idi.

Baytari Fizyoloji Enstitüsüne Prof. Robert Seuffert 31/7/1933 ta-rihinde getirildi. Aynı enstitüye Dr. Bedii Şakir şef asistan ve Macit Sait birinci sınıf asistan olarak İstanbul'daki Yüksek Baytar Mektebin-den naklen tayin edilmişlerdir.

, Emrazı umumiye, teşrihi marazi enstitüsünde Prof. Anton Kögel 1/9/1933 tarihinden beri vazife almış bulunuyordu. İstanbul'daki mek-tepten naklen tayin edilen Doçent Şevki ve Başasistan Dr. Cemal'de aynı enstitüde çalışmakta idiler.

Parazitoloji Enstitüsü için Prof. Wetzel ile anlaşmıya varılamadı-ğından bu enstitü öğretimi ile de Prof. Kögel görevlendirilmiştİ. Fakat kendisi parazitolog olmadığından ve bir yıl sonra Türkiye'yi terketti-ginden parazitoloji için onun yerine Kurt Sprehn 23/10/1934'te gelmiş-tir. Aynı enstitüde Dr. Hasan Şükrü ve Dr. Nevzat'da görevli idiler.

Hıfzıssıhha, Bakteriyoloji ve menşei hayvani gıdalar enstitüsün~ Prof. Karl Beller 24/9/1933'te vazifelendirilmiştir. Şef Latif, şef Hamdi Ömer ve fahri olarak Dr. Sürayya Tahsin de bu kürsüde görevli bulu-nuyorlardı.

Seririyatı Dahiliye Enstitüsüne Prof. Max Gebhardt 28/8/1933'te tayin edildi. Doçent Samoel, Doçent Fazlı Faik, Dr. Selahattin Nejoıt şef asistan, Nurettin Mazhar ikinci sımf' asistan olarak görevlendiril-mişlerdi.

Cerrahi seririyatı enstitüsünde de Prof. Max Gebhardt vazife al-mış bulunuyordu. Doçent Salih Zeki, Şef asistan Dr. Tevfik, ikinci sımf asistan olarak da Burhanettin bu enstitüye İstanbul'dan naklen gelmiş-lerdi.

Ziraat Fakültesi ile müşterek olan zootekni Enstitüsünde ise Prof. Walter Spöttel, Dr. Selahattin Emin şef asistan, Dr. İbrahim Arif ba,? asistan, Cemil Süleyman ve Dr. Kadri Hüseyin de fahri olarak çalı,?-mağa başlamışlardı.

(16)

Dil devriminin sonucu olarak 1937 haziranında «baytar» deyimi:. erine «veteriner» kabul edildi. Baytar Fakültesinin adı da Veteriner

akültesi oldu. Ayrıca bazı enstitülerin adı da yeni terimlere. göre de-iştitilmiş oluyordu. Ö~retimde ise 1934 yılına kadar ilmi,' bilhassa natomiye ait terimler için arapça sözler kullanılırken o tarihten itiba-en Latinceye dönmek daha uygun görülmüştür. 1933'te mektebe gİr-iş olan talebeler ikinci sınıfa geçtikleri zaman bütün terimlerin de-işmiş olmasından bir müddet sıkıntı çekmiş ve ö~rendikleri birçok eyleri yeniden ö~renmek zorunda kalmışlardı. .

15 Temmuz 1939 tarihinde, Faküıtedeki ö~retim s!iresi o yıl gire-eklerden itibaren tatbik edilmek üzere bes yıl olarak\kabul edilmis-.r. Bu suretle veteriner hekimlik ö~retimi d~ha .iyi yapılma~a basland;. 1940 yılında fakülteye yeni bir enstitü ilave edilmiştir. . Bu da o amana kadar iç hastalıkları enstitüsünde okutulan bazı derslerin ay-ılması ile meydana gelen Farmakoloji EnstitüsÜdür.

1933'ten 1940 yılına kadar geçen süre içinde öğretim kadrosunda ulunanların bir kısmı profesörlü~e, bir kısmı doçentli~e, bir kısmı da ef asistanlıklara terfi etmiş bulunuyorlardı. Almanya'dan gelen pro-esörlerden bazıları da memleketlerine döndüler.

Fakültenin dekanlı~ 933-935 yıllarında Prof. Gebhardt yaptık-an sonra 935-936 da Prof. Beller yapmış ve 1936 yılından sonra Prof. tetter bu görevi üzerine almıştı. Y. Z. E. rektörlüğünü de 1938'den tibaren Süreyya Genca yapmaktaydı.

1940 yılında Anatomi Enstitüsü, Prof. H. Richter, Prof. Hilmi Dil-imen, Doçent Şemsi Kural, asistan Sabri Doğuer ve Zihni Erençin'den baret bir kadro ile çalışmakta idi. Histoloji ve embriyoloji ö~retimi de

ynı enstitü tarafından yapıl~yordu.

Fizyoloji Enstitüsü'nde 1933'ten beri çalışmakta olan Prof. Seuffert 936'da Almanya'ya dönmüş yerine mektep açıldığı zaman Prof. A.

asko bu dersi vermiştir. Daha sonra Almanya'dan gelen Prof. V. om bu' Enstitünün direktörlüğünü üzerine almış ve 1940 yazına ka-ar bu göreve devam etmiştir. Bu enstitüde aynı yıllarda Dr. Bedii

oktay doçent, Dr. Macit Erkol da şef olarak çalışmakta idiler.

İç Hastalıkları Enstitüsü'nde Prof. Gebhardt'dan sonra Prof. Ru-oIf Stetter enstitü direktörlüğüne gelmiştir. Prof. Samoel Aysoy, Do-ent Selahattin Nejat Yalkı, asistan Yaşar Altan ve asistan Abide Ko-rayaynı enstitüde öğretimle ve öğretim yardımcılığiyle görevli bu1u-:ıuyorlardı.

(17)

Y. Z. E. ı'lün Kuruluşu

Hariciye Enstitüsünde 1933'te mektebin naklinden itibaren çalış-makta olan Prof. Gebhardt'ın yerine Almanya'dan 10/11/1934 tarihin-de,Prof. Ludwig Lutz getirildi. Bu zat, 1937 yılına kadar Hariciye Ens-titusü'nde çalıştı. 1940'ta kü~sü direktörlüğünü artık, 1936'da profesör olan Salih Zeki Berker yapıyordu. Doçent Mehmet Tevfik Baser, sef asistan Dr. Burhanettin Öktem ve Sıtkı Artun, asistan Hüseyin Erk kürsünün diğer elemanlan idiler.

Parazitoloji Enstitüsü için 1934'te geri dönen Prof. Kögel'in yerine Prof. Sprehn geldi. 1937 yılına kadar bu enstitüde çalıştıktan sonra memleketine döndü. 1940 yılında bu enstitüde ~Doçent Hasan Şükrü Oytnn,- Doçent A. Nevzat Tüzdil ve Asistan Hasip Kurtpınar çalışmak-fa idi.

Patoloji Enstitüsü için 1933'te gelen Kögel 1934'te dönmüş bulu-nuyordu. 1936 yılında gene Almanya'dan Prof. Rudolf Baumann geti-rilmişti.1940'te ise enstitünün direktörlüğünü Prof. Şevki Akçay yap-makta, Dr. Cemal Köni ve Dr. Enver Sengir şef asistan olarak çalış-,makta idiler.

Sağlık Koruma ve Bakteriyoloji Enstitüsüne 1933'de gelen Prof. Beller 1936'da Almanya'ya döndü. 1940'da bu enstitünün direktörlüğü-nü Prof. Süreyya Aygün yapmakta olup, Dr. Latif Berkmen doçent, Dr. Hamdi Güresin şef, Hasan Başkaya, Mehmet Karasoy ve Arif Çeliker asistan olarak çalışmakta idiler.

1940'da, o yıl kurulan Farmakoloji Enstitüsü'nde Prof. Fazlı Faik Yegül, Şef Dr. Nurettin Öktel ve Asistan Şahin Akman çalışmakta idiler. 1938-1942 yılları arasında günde sekiz saat ders yapılmak üzere programlar şu şekilde idi :

Birinci sömestrede, Fizik, kimya, botanik, zooloji, anatomi, yaban. cı dil ve beden terbiyesi. .

İkinci sömestrede aynı dersler.

Üçüncü sömestrede, fizyoloji, histoloji, embriyoloji, anatomi, ya-bancı dil, beden eğitimi.

Dördüncü sömestrede, anatomi, histoloji, fizyolaçi, hayvan tağdi-yesi, zootekni, sütçülük, iç seriri teşhis, cerrahi seriri teşhis, yabancı dil, beden terbiyesi.

Beşinci sömestrede, topoğrafik anatomi, umumi terapi, zootekni, umumi patoloji, farmakoloji, ı:nikrobioloji, umumi parazitoloji, genel salgınlar, umumi cerrahi, .operasyon, alet dersi, iç seriri teşhis, klinik 92

(18)

ve otopsi (günaşırı iki saat, üç ve dördüncü sınıflar bir arada), yaban-cı diL.

Altıncı sömestrede, hususi terapi, hijyen, immunoloji ve seroloji, umumi cerrahi, umumi patoloji, ayak hastalıkları, farmakoloji ve tok-sikoloji, hususi parazitoloji, zootekni, klinik ve otopsi (bir evvelki sö. mestredekii gibi), operasyon, yabancı dil, askerlik.

Yedinci sömestrede, salgınıar, hususi cerrahi, hususi patoloji, gıda tahlili ve hijyen, hususi parazitoloji, zootekni, veteriner tıbbı a<A1i, do-gum bilgisi, hususi terapi, klinik ve otopsi (bir evvelki sömestredeki gibi), ayak hastalıkları, operasyon, reçete dersi, askerlik.

Sekizinci sümestrede, husus i intani hastalıklar, veteriner zabıtai sıhhiye, göz hastalıkları, hususi tedavi, gıda tahlili, hususi patoloji,

doğum bilgisi,' toksikoloji, kıinik ve otopsi (evvelki sömestrelerde oldu-ğu gibi), hususi cerrahi, parazitoloji, farmasi kursu, zootekrii, tatbiki fizyoloji, askerlik.

1939 yılında ö~retim süresının beş yıla çıkarılmasiyle programlar-da bazı de~işiklikler yapılmışsa programlar-da esaslar aynı kalmıştır.

1942-944 yılları arasında Prof. S. Nejat Yalkı, 1944-946 arasında Prof. Fazlı Faik Yegül ve yine 1946-948 yıllarında tekrar Prof. S. Ne-jat Yalkı 'Fakültenin Dekanlık görevini yapmışlardır.

1933~teAnkara'ya nakledilen Veteriner Faküıtesinden 1948 yılı so-nuna kadar 298 asker, 449 sivil olmak üzere 747 veteriner mezun ol-muştur. Bunların isimlerini veriyoruz :

1934 YILI MEZUNLARı ASKERLER Remzi Tarakçı , Turgut Yakut Bahri Esenci Şahabettin Arat Zühtü Özakgün Mahfuz Bürküt SIVtLLER Filui Ozan Bahattin Öndeş

Mehmet Avni Onozat

1935 YILI MEZUNLARı ASKERLER Ragıp Sagunay

Hüseyin Somer Şevki Hüseyin Berke Nafi Türkay

Şefik Hıfzı Tutkavul Nizamettin Cankat

Nail Uçar

Reşat Şükrü Akün M. Ali Kenan Akidil . Hayri Selçuk

Rauf Tolunay

Lütrü Ethem Erbatuk

(19)

Y. Z. E. nün Kuruluşu SiviLLER Vahit İnal Naci Örpen Refik Bora Sadi Tığlay Burhan SavuI Ziya Kalhan Akagündüz Bektan Ziya Topçam Mehmet Haksever Mehmet Ali Kiper Osman Onat Ahmet Kılıç Merver Ansel

1936 YILI MEZUNLARı ASKERLER

Yusuf Akif Eren Turan Atakan Raif Ali Beller Sabri Halil Dilmen Mehmet Hasan Işın Muhsin Ali Demir Ahmet Mehmet Kamer

Yaşar Altan İhsan Aydın Ömer Özkan Hüsnü Kişioğlu Bekir Sami Bayhan Şükrü Budak Fehim Çaldere Nazım Çekiçer Timur Anan

Hasan Behçet Kurul Arif Çeliker

Refik Özer

Osman ;?;ekiBirsen Kemal Mustafa Karlı Kamil Mes'ut Uluğ Rıza Ergündüz Fethi Mümtaz Yalçın Ruşen Sezai Özunan Necmettin Atarnar

SıVıLLER

Hasan Başkaya Hüseyin

Ali Yavuz Geneel Ziya Gökalp Mehmet Karasoy Olgert Pamir Fahri. Ongun Kemal Özlem Hasip Kurtpınar Burhan Heper Rasim Aktuna Hüseyin Avni Almak

1937 YILI MEZUNLARı ASKERLER

Ahmet Nedim Dimer Fethi Ali Aktan Orhan İsmail Aren Hayri Hüseyin Demirgüç Esat Hulusi Güney Cengiz Cafer Pınar S. Tevfik Çapan V. Mustafa Üner Yaşar Ali İnselbağ Seyfi Mehmet Kural Fehmi Osman Dora Rüştem Avcıl

..

Selim Mehmet Çubuk Fahri Kazım Gürkan Suavi Asım Tolgay Fazıl Ziya Gürel Lütfü Hasan Soyağuz Emin Mehmet Ertem Reşat Mehmet Ak Tevfik Sezgin Şaban Oral Orhan Tipi Mahit Bilen.

(20)

Hamdi Özer Şevki Seyhan, Turan Söylemezoğlu Nazmi Ok Aziz Eserol Mihri Belli Veysi Amaç ;Jüseyin Erk Dilaver Beşter Şahin Akman Ahmet Barlas Kemal Ak Fehmi Ankan Halil Güçkaya Salih Şahal Mehmet Yücel Faruk Barım Numan Benli Sıddık Olcay Nazım Okay C€hil Erkan Feyzi Göncü Sabire Dalyan İbrahim Özler Ahmet Karakaş Saip Alpar StVtLLER

Hasan Gültekin Karaoğlan Baha Özbek Fehime Erisen Aki! Özel İlhami Ayrım Şakir Tuna İffet Turgay • Ali Atalay Fahri Orhon Nevzat Özgen Mustafa Sarbaş Mesrure Çevikçe Kadri Eser Zihni Erençin Fethi Öztan Ali Vursavaş Abide Koray Süreyya Gökbayrak Nuriye Baykara Sabiha Konuk / Kemal Ataman İshak Etraym Suat Dikmen Mesude 'Bayhan Fatma Demirer 1938 YILI MEZUNLARı ASKERLER Fuat Aytekin Fikret Gülkan Enver Sadi Günay Muhittin Ünal Keramettin Erüreten Zeki Yıldızeli Rasim Yalçın . Nevzat Güıtekin Ali Bursaligil Saffet Arıkan Cahit A.kyol Mennan Bozkurt Ahmet Kutay Avni Sonat Selim Bilgin Turan Akgün Mübeccel Aksünler Bahri Güvenç İ. Hakkı Yarkın İhsan Ünver-A. Kazım Akar Niyazi Oskay Hilmi Ümit M. Ali Ünal İlhan Ündeğer Etem Tuncay İ. Hakkı Alım Tuğrul Şişli Cihat Topuz Mustafa Ünal O. Ragıp Pamirkan Hayri Taran Necmettin Sonat Talat Sürer Kemal Erkan 95

(21)

Y. z. E. nün Kuruluşu

SIvILLER Ali Mehmet Ayrım

M. Selçuk Evren Seyit M. Özsoy Mahir Pamukçu Hakkı Atun Sabahattin Bülay Enver Erlat Fahriye Evrensel Sedat Ataman M. Orhan Ersen M. Murat Altan Emin Orhaneli Sabri Öç Osman Esen Hayri Başar Ömer Ertürk Salih Karabel İrfan Eroğlu Selahattin Özer Turgut Tulga Ali Attila Fethi Tuncer Fahri Altan Zeki Tolgay Fuat Yardımcı Selçuk Çakır Hüseyin Bayrakçı Ali Cengiz Cavit Evren Hasan Alp Bulçum Nihat Aksoy Tahsin Taner Halim Gönenç Selim Bacan Mehmet Edgür Sadettin Ünal Yahya Bcıcan A. Seyfi Okutman Mehmet Ali Öktem Sami Özer Muzaffer Özdem Semih Sözer Nurettin Oyman M. Ali Azer Rıdvan Bali Hakkı Çatak 1939 YILI MEZUNLARı ASKERLER Lütfü Aksoy Necdet Bircan Sadettin Yazar Hüseyin Talay Cihat Unal Hamdi Atasoy Ferit Erer Kazım Irmak Mustafa Alpoğan Nuri Altan SIvILLER

96 Abdurra~im Civelekoğlu Mustafa Durusoy Atıf Köymen Selahattin Yazgan İbrahim Sıtkı Ersoy Ahmet Sertel Adnan Ataç Bekir İyigören Şükrü İspir Mustafa Güıtekin Ş. Kurtural Muzaffer Özbek Meliha Umut Zehra Algün Fethi Noyan Muzaffer Yersel Necati Unsal Murat Erdemi! Mahmut Küngerii Arif Germeli Nejdet Bayındır Selim Tolkun Ömer Kızılağaç Nafiz Erus Ahmet Özteke Hiristo Zagrof Muzaffer Ünlü Belkis Işıldar .,

,'I

(22)

Cavide Coşan Hayri Şar Vedat Demirsoy Necati Ayözgen Niyazi Sıdar Hüsnü Tuğrul Necmettin Aksüyek Abdullah Kardam Tarık 'Engin

Ahmet Ziya Çatıker

Halasattin Türkmen Çetin Şengenç Reşat Üçsu Talat Ürel İhsan Erkan Sabahattin Teksur Şükrü Yıldırım Mehmet Afşin Mehmet Kılıçer Alaattin çetin İsa Fehmi Nacar Niyasi Ergün Hasan Ali Türker İhsan Tokgöz Ahmet Bozilli Abdurrahim Yom,ut Meliha Doğutürk Kadri Elitez Fahri Borluk 1940 YILI MEZUNLARı ASKERLER Kazım Gürpınar Ahmet Sanışık İsrafil. Erol Lütfü Büge Kemal Tüzün Turgut Özer Alaattin Erakalın Nusret Akman sIvILLER Sabahattin Gencay Fehmi Baysoy Bayram Özkaynarkoy Ali Ulu Sabri Ilıcah Rıza Adarnan Ahmet Noyan Cevat Kumova Sabri Haktanır Selahattin Gürtürk Enver Nacivan Nail Sağdıç Hamza Altekin Ahsen Adaoğlu "l"ahit Unıran Süleyman Özkaragöz Mevlüt Eren Lütfü Berkmen Hakkı Özmen Süleyman Candemir Aleksandro Draganof Ahmet İz Necati Şeren Galip Uluğ Mehmet İra İbrahim Özmelek Basri Bilgin Necati Bulut Yılmaz Baysan Abdullah Tüzüner Lütfü Erdinç Mehmet Yalınalp Halil Aran Şükrü Alkanat Reşat Özealp Ahmet Batı Mustafa Seyhan Ahmet Kavukçu Kadri Çığdan Enver Tanbil Mustafa Peker Sabahattin Ertuğrul 1941 YILI MEZUNLARı ASKERLER Yaşar Özen İsmail Ersoy 97

,

(23)

98 Sıtkı Yalvaç Vahap Karakaş Ahmet Demirel Emin Baykal Şeref Özen Tacettin Turgay Recep Güvenç Ali Örnekol Abdullah Özcaner Rebii Durusan Mehmet Demir ÖmerBöğrün Aral Gürsel Süleyman Ünal İbrahim Dursun Enver Aktal? Selim Şener Hasan Kansoy Sabahattin Göktan Ömer Şener Melik Şah Niyazi Açıksöz Ali Ölmez Sabri Oruç Mesadet Pekin Ahmet Aslanlı Aksenti Terzi Melahat Özal Mehmet Sadık Salih Zeki İleri İsmet EvCİmen Osman Büyükkaya Mehmet Altmtaş Akulina Raynof Sait Abuşoğlu Zeki Karagöl Osman Koçtürk İsmail Kalender Ahmet Kavaf Abdülvahap Orhun Mehmet Yıldınm Sadettin Sündür Ahmet Türkmayalı Cihat Seçkin Y. Z. E. nün Kuruluşu Fikret Akın Hüseyin Küçük Ziya Birkan Nuri Barlas . Orhan Turtin Bahattin Tuncay Enver Ersoy Naci Çağlayan siviLLER Kemal Damar Vecihi Yüce Mithat Çetiner Ahmet Atlı Muzaffer Unar Ömer Ekenoğlu Sabahat Gündüz Namık Buharalılar Pakize Göktürk Mükerrem Koçak Emin Unai Sabahattin Yozgat Yusuf Eralp Halil Sayman Ali Ömer Safa Özgüner Ahmet Güren Osman Ünverici Osman Erken Muammer Altansunar Muzaffer Yorulmaz Remzi Akıncı Muzaffer Meriç Orhan Hepgüvendik Enver Gürhan İlyas Ünlü Ekrem Vural 1942 YILI MEZUNLARı ASKERLER Mustafa Özden Rıza Çelebi Rifat Boydak Bektaş Atalay Ahmet Akçimen Hüseyin Aksoy Sıtkı Doluca Hüseyin Altınsu Nevzat Gündüz

(24)

Hayruııah Orakol İhsan Keskin Hakkı Yılanoğlu Haydar Ay Selahattin Ertürk Reşat Öztürk Selahattin Par Recai Apak Suat Şahin Melih Yazan İhsan Acarlı Nihai Kılıçbay Kamuran Uygurer Mustafa Güley Behice Ataman Nevzat Güralp Ali Kangal Fahriye Oguş İbrahim Turan Ragıp Anat Kazım Ekenleroğlu Muhittin Kütahya Halil Geçgil Aziz Yıldırım Muzaffer Çelikkan Mustafa Ersöz Nermin Gözmen Hayrı Pekcanıtez Adile Uluçam Hasan Gürleyen • Cevat Özkök' Tahsin Kut Muzaffer Demirci Nusrettin Babaoğlu Sıtkı Sanal Nihat Kurusoy Hamit Akbulut Halim Akbaran Satı Baleı Nazım Sanyer sIvILLER Adnan Gürkök Abdülsettar Berzenci Asım Soyad Sabri Ürpekli Sami Arı Tevfik Özün Mehmet Aytaç Razi Akay Mustafıl Seklice Muhittin Üstündağ Şefik Bahaya Muhittin İmer Gavsettin Arslanpay Hulüsi Önay Sabahattin Özler Hikmet Güven Hakkı Kümbü Şükriye Özsuyolcu 1943 YILI MEZUNLARı ASKERLER (Bu yıl mezun yoktur)

sIviLLER Abdurrahim AkWren 1944 YILI MEZUNLARı ASKERLER Naci Kıpçak Fikret Vural İhsan Evirgen Hulüsi Çelik Yavuz Çatak Enver Şansal Muammer EğilmezbaŞ Seyfettin Bilge Seyfullah Çmar Yunus Suyaıçın Halim Sanoğlu Ahmet Tunalı Talat Kocabaşlar Memduh Özkök İhsan Aybar Rauf Civelek

(25)

Y. Z. E. nün Kuruluşu \ Sadık Çaylak Nurettin Türker Rasim Öztürk Mehmet Bahadır Besim Küçük Mazhar Polat . Cevdet Türkeli Nahide Özgümüş Emin Celep A. Kemal Polat Mehmet Aybay Ramazan !Iasgül Emin Sorguç Nebahat Başaran Mustafa Bozkurt Cevdet Öğe Satı Baran Mürsel Uz Enver Hiçler Naci Ezgü A. Rıza İçer Şevket Yaşarol StVILLER Kemal Aköz Ali Akşit Sacide Kılkış Fethi Çılgı . Lamia Gürgenç Muhterem Karlı Mustafa DOğruöz Vedat Töre İlhan Boral Muharrem Aydın Ali Bulgu Fuat Özkal Dursun Yılmaz Ahmet Görgülü Talat Vardar İ. Hakkı Altınsu 1945 YILI MEZUNLARı ASKERLER Enver Günel Orhan Özer Remzi Altay Mustafa Ulutaş Kemal Günensin A. Baran D. Yiğitarslan Fevzi Sılay, Abdullah İleri Mevlüt Alkış Fikret Güngör Kemalettin Karacal Salih Pazaroğlu Ali Polatean Hüsnü Sezer Halil Boduroğlu Mustafa Özalp Durmuş Gönen Afif Sevinç Dündar Söyler Remzi Erim H. Yılmaz Tunalı A. Fethi Akgün Besim Atııgan Ömer Öncül Lütfü Tongur Nusret Mazıcı Süleyman Işık Hikmet Ozantürk İbrahim Gündoğdu SIVILLER Leman Barut Orhan Şahinoğlu İsmet Çarkacı Mehmet Demiralp 1946 YILI MEZUNLARı ASKERLER Yakup Ulukan Muzaffer Aral Haşmet Kopa.ra! Hayrettin Oyal Mehmet Sandıkçıoğlu Mehmet Gürün AHi.attin Kutsal . Cemal Omurtag

(26)

Bekir Yurdakul Mehmet Akşehirli Cemil Demirel Münip Yeğin Nizametin Karaşar Vehbi Kızılok Cemil Sezer Zeki Terzi Gıyasetin Alpay Hüseyin Bozkurt Melahat Pusat İlhami Kaan HÜIneyra Özgen Kemal Akat Niyazi Erginer O. Tahir Özdurak İzzettin Gökmen Hasan Ertan Emin Arıtürk Osman Hassa Cafer Togay İsmail Başak Ahmet Özpulat Hüseyin Koyuncu Hilmi Fidancı Mehmet Eroğlu İrfan Aydınay Ahmet Alaşehirli Nuretin Utkanlar Sabri Öncül Fevzi Gökçen Adnan Akdut Kemal Dipçin Hüseyin Günalp Nuri Tortamanh M. Nuri Doğan Adil Akalın İbrahim Bir Nuri Uçkun Orhan Tölengen Nazım Öz kazanç Şadan Özsayın Osman Yaşar Sezai Çelik Kemal Gültekin. İbrahim Aykaç Muzafer Kayacan İsmail Tüzüner Nurettin Dikici Hayati Kaşkal Mustafa Eryiğit Ali Aksoy StvtLLER Cemal Öğüd .Ali Uns.oy Mehmet Çinçin Abdullah Ergin Salih Gül Mevlüt Ertürk Abdülkadir Yücel Şükrü Yüzbaşıoglu Necmettin Özay Ahmet Şerment Orhan Baştükmen Muammer Ulusan Avni Özakşit Fehmi Özmert Mehmet Engin Baki Yurtkuran Leman Eren Kemal Kip Nevzat Soydaş 1947 YILI MEZUNLARı ASKERLER Şükrü Kaya Hulusi Özatalay Emin Işık Abdullah Güner Nidai Ergün Cemal Güneş Cemal Atayman Burhanettin Südekan İsmail Anh StvtLLER Fuat Oğu1. Hüseyin Urman

(27)

102 Suat Akünal Remzi Tulgay Şehsuvar Güleç Kazım Özcan Macit Oral Adil Güven Mehmet Birlik Osman Sürücü Mahmut Sütçü Ahmet Talu Nurettin Gürsoy Hadi Olcay Mevhibe Tinay Necdet Esin Hatice Tüzgel Şevket Korkmazer Abdülkadir Batu Cemi İldeniz Celal Sanin İhsan Aysan Fahrattin Odaman Hamdi Ulusu Selim Demir Lütfi Erakay Ahmet Erciyaş Nejat Oler Hayrettiri İstanbullu H. Anteplioğlu Mehmet Ünal Belkis Turfanlı Selahattin Bilgin İsmail Özok Muzaffer Ekren Naciye Batıoğlu Muzafer Obuz Faik Aytekin Mustafa Işık Yusuf Öztürk Arslan Doğudan Y. Z. E. nün Kuruluşu. Etem Ersoy Cahit Özcan Mustafa Temizer İsmet Rodoplu İbrahim Bakan Hamza Keskintepe Burhanettin Biçkin Hayri TElkin Yahya Kaplan Cihat Artun Arif Hasgören Muhittin Şahan Enver Yozgat Melek Başboyacı Ekrem Birtürk Suat Özoran Mazhar Ertan 1948 YILI MEZUNLARı ASKERLER Latif Kaynak Fikri Çelik Hayri Soytürk Orhan Gökçe Bahattin Erdin Kemal Batur Nihat Yahşi Ahmet Kabadayı sİvıLLER Sabahat Aday Rüştü Bapra Rafet Aykanlı Muİtaza Önbilgin Hulüsi Akarca Hüseyin Ergün Necmettin Bilgiç Recai Taner Mustafa Bayram Mukadder Kumyol Hüseyin' Pulat _ Kemal Akan

(28)

1933'den 1948'e kadar geçen zaman içinde memleketimizde veteriner ekimlik öğretimi Batıdaki benzerlerihe hemen hemen eşit bir durum östermiştir. Bu öğretirnin ilk birkaç yılı Alman profesörler tarafında apılmışsa da sonraki yıllarda tamamiyle Türk hocalar1a tam ve iyi ir şekilde. yapılmıştır. Bu on beş yıl içerisinde fakülteye bağlı enstitü-erce yayınlanan çalışma ve ders kitabı sayısı 285'i bulmuştur.

Bu on beş yıl içinde ortalama her yıl 5.0-70 öğrenci kabul edil-işti. Bu rakamlar için laboratuvarıar, optik araçlar ve klinikler ihti-acı az çok karşılıyacak yeterlikte idi. Yalnız öğretim üyeleri sayısı dı. Daha müessesenin kuruluşunda bu kadrolar geniş tutulmamıştl. on yıllarda (1947'de 112 öğrenci alınmıştı), mektebe alı~an öğrenci ayısının yükselmesiyle öğretim üyesi azlığı, teknik yetersizlik kendini a iyi hissettirmeğe başlamıştı. Nihayet 1946'da şehirdeki bütün fa-ültelerin birleşmesiyle Ankara. Üniversitesi'nin kurulması, bu fakülte-ere her türlü gelişme imkanlarını sağlamış bulunuyordu.

Uzun çalışmalar sonucu 1948'de çıkan bir kanunla Türkiye'de ve-eriner hekimlik öğretiminin bir devresi daha kapandı. Veteriner

Fa-ültesinin Ankara Üniversitesine bağlanmasiyle bu öğretim için yeni fuklar açılmış oldu.

SUMMARY

In this artiele the development of the veterinary education in urkey between the years of 1933-1948 discussed. After 1933 veteri-ary education in Turkey improved with the cooperation of German rofessors and new equipment and bulIdings. Since 1940 the teaching

taff has been all Turkish. .

In 1939 the veterinary education period had been increasedfrom

to 5 years. .

During these fifteen years 747 students graduated from the Vete-inary Faculty of Ankara Turkey.

LtTERATüR

1 - Ankara Üniversitesi Veteriner Faküıtesi arşiv i.

- Baytar Fakültesi 1934-1935. Arkadaş Matbaası, İstanbul, 1935.

- Bekman, M., Veteriner Tarihi. Ankara Basım ve Cildevi, Ankara, 1940. - Çağlar, K.Ö., Yüksek Ziraat Enstiüsü. Kanunlar, kararnameler, bütçe ve

talimatnameler, Yüksek Ziraat Enstitüsü Basımevi, Ankara, 1940. -- mIgimen, H., Sahsi görüşmeler.

(29)

,

Y. Z. E. nün Kuruluşu

6 - Hirş, E., Dünya Üniversitleri ve Türkiye'de üniversitelerin gelişmesi. Ci, II, Kağıt ve Basım işleri A.Ş. İstanbul, 195L.

7 - Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık arşivi.

8 - Yüksek Ziraat Enstitüsü 1933-934 senesi ders ve tatbikat planı.

9 - Yüksek Ziraat- Enstitüsü 1936-937 senesi ders ve tatbikat planı, Y:iikse 'Ziraat Enstitüsü Basımevi, Ankara, 1937.

10 - Y.Z.E. Veteriner Faküıtesi yıllığı, Yüksek Ziraat Enstitüsü Basımevi, A kara, 1940.

11 - Y.Z.E. Veteriner Fakültesi yıllığı, Yüksek Ziraat Enstitüsü Basımevi, A kara, 1946.

Referanslar

Benzer Belgeler

Hyperbilirubinemia Total bilirubin level &gt; 3 mg/dL Direct hyperbilirubinemia Direct bilirubin level &gt;2 mg/dL. Hypoalbuminemia Albumin level

In our study, we obtain a good cosmetic result with putting visceral organs safely into the abdominal cavity in 86.3% of patients, most of whom had primary closure

U18 genç futbolcularda sadece 20 metre sürat ile skuat Gmaks arasında anlamlı bir ilişki belirlenirken, 20 metre sürat ile diğer anaerobik güç

Birden fazla üyesi olan bir takımın, zaman ve maliyet kısıtları altında, en çok noktaya uğramasını hedefleyen problemdeki noktaların salkımlar halinde gruplanması

Atakut, On the approximation of functions together with derivatives by certain linear positive operators, Commun.. Gupta, An estimate on the convergence of Baskakov–Bézier

Sayfa 16: sayfasında eğik düzleme gelen saatlik yansıyan güneĢ ıĢınımı değerleri, yüzey yansıtma oranını, yüzey eğim açısı ve saatlik

• İlaç kullanan Hashimoto tiroiditi hastaları ile sağlıklı bireylerin oluşturduğu grup arasında, sağ ve sol kulak için 10 kHz, 12 kHz ve 14 kHz frekanslarıında

Katlanmamış protein cevabı uyarıldığında ilk önce protein sentezinin hızı azalır, ikinci aşamada şaperonları kodlayan genlerin transkripsiyonu artırılarak