• Sonuç bulunamadı

Pertev Naili Boratav, arşivinin tekrar sahibine dönebilmesi için destek bekliyor:En büyük arzusu gerçekleşiyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pertev Naili Boratav, arşivinin tekrar sahibine dönebilmesi için destek bekliyor:En büyük arzusu gerçekleşiyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T arih Vakfı, B oratav’ın arşivi için k am p an ya başlattı.

Pertev Naili Boratav, arşivinin tekrar ‘sahibine’ dönebilmesi için destek bekliyor

En büyük arzusu gerçekleşiyor

Kültür Servisi - Türkiye’nin yetiştirdiği en önem­ li folklor araştırmacılarından Prof. Pertev Naili Bo­ ratav ve eşi Hayrünisa Boratav, yaklaşık üç çeyrek yüzyıl boyunca topladıkları halk edebiyatı ve halk­ bilimi notlarının ve ses bantlarının araştırmacılara açılmasını istiyorlar. Boratavlar, önemii bölümü Fransa’da, geriye kalanları Türkiye ve Amerika’da bulunan tüm malzemenin bir bütün olarak, tasnif edi­ lerek bilim ve sanat çalışmalarının hizmetine sunul­ ması için Tarih Vakfı’na, gerekli tüm girişimlerde bu­ lunması için noter kanalıyla vekâlet verdiler.

Pertev Naili Boratav, Türk halkbilimi ve halk ede­ biyatına ait zengin bir bilgi hâzinesinin yeniden Tür­ kiye’ye kazandırılması, tekrar ‘sahibine’ dönebilme­ si için yaptığı çağrıda, katkı ve destek istedi. Bora­ tav çağn metninde, 75 yıl önce bir lise öğrencisi iken halkbilimi ve halk edebiyatı malzemelerini doğrudan halktan derlemeye başladığını, Türkiye’nin çok çe­ şitli yörelerini içeren zengin bir arşiv oluşturduğunu anlatıyor: “Elli yıl kadar önce Türkiye üniversitele­ rinde kaynatılan bir cadı kazanı sonunda, bir T B M M karan ile Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi 'ndeki görevimden uzaklaştırıldım. Bilimsel çalışmalanmı Fransa’da C N R S’de sürdürmekzorun- da kaldım. Arşivimi FYansa’ya taşıdım. Fırsat bulduk­ ça Türkiye’ye gelerek Balkanlar’daki Türk topluluk- lanna, yurtdışındaki arşivlere ulaşarak halkbilimi ve

2

3

.«'

halk edebiyatı derlemelerini sürdürdüm.

Doksan yaşındayım. Çeşitli araştirm alanm da, ya­ yınlarımda bu arşiv malzemesinin sadece bir bölümü­ nü kullanabildim. Arşivimin benden sonra yitip git­ memesi, son yıllanm ın ana sorunlanndan biri olmuş­ tur. Sonraki bilimsel kuşaklann ve kamuoyunun ya­ rarlanmasını sağlamak üzere bu malzemeyi sahiple­ necek, Türkiye’den hiçbir kişi veya kurum uzun yıl­ lar ortaya çıkmadı. On yıl kadar önce Paris Nanter­ re Üniversitesi’nden Prof. Dr. Altan Gökalp, arşivi­ min kendi üniversitesine emaneten verilmesini öner­ di. Üniversite yetkilileriyle ‘istek vukuunda arşiv mal­ zemesinin Türkiye’ye kopyalanarak aktarılmasına müsaade etmeleri’ koşuluyla anlaştık. Elimdeki dos­ yaların önemli bir bölümünü Nanterre Üniversite­ s in e devrettim.”

Bu çok zengin bilgi birikiminin şu anda bir Fran­ sız üniversitesinin tasarrufu altında olduğunu, üniver­ sitenin kaynak kısıtlamaları nedeniyle malzemenin tümünün kataloglanmasını, bilgisayar ortamına ge­ çirilmesini sağlayamadığını anlatan Boratav, “So­ run, benim yarım yüzyılı aşan emeğimin heba olma­ sı değildir. Halk kültürümüzün tekrar ulaşılamaya­ cak ürünlerinin heba olmasıdır” diyor.

Bu konuda yapılması gerekenleri de şöyle özetli­ yor Boratav: “ Birinci olarak, Nanterre Üniversite- si’ndeki arşiv malzemesinin tümünün tercihen

sayı-9

£

sallaştırm a olmazsa fotokopi yoluyla Türkiye’ye ak­ tarılması gereklidir. İkinci olarak, malzemenin bilim­ sel normlara uygun bir biçim ve nitelikte sınıflanma­ sı ve kataloglanması; bunun için de uzmanların bu­ lunması ve bu işe tahsisi gerekir. Üçüncü olarak, ar­ şiv bilgilerinin araştırıcıların kullanımına imkân ve­ recek kurumsal mekânlarda ve koşullarda bulundu­ rulması gereklidir. Ve sonuncu olarak da bu aşam a­ ları üstlenebilecek, kısacası konuyu tümüyle sahiple­ necek bir kurumun veya kuram ların ortaya çıkması gereklidir. Tarih Yâkfi’nın bu tür bir sahiplenmeye a- day olmasını memnuniyetle karşılıyorum. En azından > bir üniversite Ue yapılacak işbirliğinin de çok yarariı

olacağını düşünüyorum.”

Bu aşamaların hepsinin farklı boyutlarda finansal kaynak gerektirdiğini de vurgulayan Boratav, arşivin halen Fransa’da bulunmasının ana nedeninin o dö­ nemin devlet güçleri olduğunu anımsatarak “Belki de bugünün hükümetleri, Kültür Bakanlığı aracılığıyla, arşivin tekrar Türkiye’ye kazandırılmasına katkı ya­ parak bir ‘telafi’ yüküm lülüğü hissederler” diyor.

Malzeme ile ilgili kaba envanteri yapmak üzere çalışmalar başladı. Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli ve İl­ han Selçuk başta olmak üzere bir dizi kültür adamı, Boratav’ m arşivinin tümüyle araştırmacılara açılma­ sına destek olacaklarım bildirdiler. Tarih Vakfı, her türlü önerinin vakfa iletilmesini bekliyor.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çok ekranlı dev televizyonun temelin- de, yeni nesil düz ekran televizyonlarda yeni yeni kullanılmaya başlanan OLED (organic light emitting diode) görüntü teknolojisi

Selim İnan (Mersin Üniversitesi) ve arkadaşları tarafından bulunan tarih öncesinin deniz ineği Metaxytherium medium fosili, ülkemizdeki deniz inekleri ailesine (Sirenia) ait

Yaşamı, yaşamaya değer kılanın üretmek olduğunu belirten çift, “Bizi biz eden ise sevgi ile bilinçle usanmadan.. üretmektir”

Birlikte konser verdiği uluslararası sanatçılar ve topluluklar arasında Pierre Fournier, Frederick Riddle, Istvan Kertesz ve Londra Senfoni Okestrası, Zubin Mehta

Dolmabahçe Sarayı’ nda Sul­ tan Aziz ve Sultan Abdülha- m it’in de dostluklarını kazanan Kavuklu Hamdi de, birçok sa­ natçı gibi son günlerini büyük

Vapur kap­ tanları hakkında gerekli takibatın Türk mahkemelerinde yapılıp yapı- lamıyacağı selâhiyetini incelemek üze­ re Lâhi Adalet Divanına baş

Arkadaşları, eski Köy Enstitüsü yönetici ve öğretmenleri, eski öğrenciler...Orada, he­ men yanıbaşında iki Köy Enstitülü ile tanıştık: Dursun Kut ve Fakir

1962’de ise Cağaloğlu’ndaki Sultan Mahmut me- > zarlığında bir duvarın dibine gömülmüştür, özgür düşün- [ ceye her zaman karşı olan yobazlar, mezarın