• Sonuç bulunamadı

Bazı akvaryum balıkları (Cichlidae ve Poecilidae)’nda rastlanılan ektoparaziter enfestasyonların araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bazı akvaryum balıkları (Cichlidae ve Poecilidae)’nda rastlanılan ektoparaziter enfestasyonların araştırılması"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BAZI AKVARYUM BALIKLARI (CICHLIDAE VE POECILIDAE)’NDA RASTLANILAN EKTOPARAZİTER ENFESTASYONLARIN

ARAŞTIRILMASI

Saadet Yağmur BULGUROĞLU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

(2)
(3)

T.C.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BAZI AKVARYUM BALIKLARI (CICHLIDAE VE POECILIDAE)’NDA RASTLANILAN EKTOPARAZİTER ENFESTASYONLARIN

ARAŞTIRILMASI

Saadet Yağmur BULGUROĞLU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

(Bu tez Akdeniz Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından 2013.02.0121.025 nolu proje ile desteklenmiştir.)

(4)

T.C.

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

BAZI AKVARYUM BALIKLARI (CICHLIDAE VE POECILIDAE)’NDA RASTLANILAN EKTOPARAZİTER ENFESTASYONLARIN

ARAŞTIRILMASI

Saadet Yağmur BULGUROĞLU

YÜKSEK LİSANS TEZİ

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

Bu tez ../../201.. tarihinde aşağıdaki jüri tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile kabul edilmiştir.

Doç. Dr. Jale KORUN

Prof. Dr. M. Soner BALCIOĞLU

(5)

i ÖZET

BAZI AKVARYUM BALIKLARI (CICHLIDAE VE POECILIDAE)’NDA RASTLANILAN EKTOPARAZİTER ENFESTASYONLARIN

ARAŞTIRILMASI

Saadet Yağmur BULGUROĞLU

Yüksek Lisans Tezi, Su Ürünleri Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Jale KORUN

Ocak 2015, 81 sayfa

Bu çalışmada, Cichlidae familyasına ait sarı prenses (Labidochromis caeruleus), mavi prenses (Pseudotropheus socolofi) ve ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri) balıkları ile Poecilidae familyasına ait velifera (Poecilia velifera) ve beyaz moli (Poecilia sphenops) balıklarının ektoparazitolojik yönden incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 12 ay sürdürülmüştür. Araştırma süresince örneklemeler ticari akvaryum balığı yetiştiriciliği yapan bir işletmeden sağlanmıştır. İşletmeden örneklemeler her ayın ilk ve ikinci haftasında yapılmıştır. Araştırma Aralık 2013- Kasım 2014 periyodunda yapılmış ve 600 balık örneği kullanılmıştır. Örnekleme sırasında balıkların içinde bulunduğu akvaryumların su sıcaklığı, çözünmüş oksijen ve pH değerleri ölçülmüştür. Laboratuvara getirilen balıkların ilk önce dış muayeneleri yapılmıştır. Daha sonra balıkların vücut yüzeyi yüzgeçler ve solungaçlarından sürtme preparatlar hazırlanmış ve ışık mikroskobu altında incelenmiştir.

Çalışma süresince Ciliophora şubesinden (Vorticella sp., Tetrahymena sp., Trichodina pediculus ve Trichodina heterodentata), Rotifera (Euchlanis sp.) şubesinden ve Gastotricha (Chaetonotus sp.) şubesinden olmak üzere 6 farklı parazit türü saptanmıştır. Tespit edilen Trichodina pediculus ve Trichodina heterodentata,

Euchlanis sp. ve Chaetonotus sp. Türkiye için yeni kayıttır.

ANAHTAR KELİMELER: Akvaryum balıkları, ektoparazitler, enfestasyon JÜRİ: Doç. Dr. Jale KORUN (Danışman)

Prof. Dr. M. Soner BALCIOĞLU Doç. Dr. Mehmet GÖKOĞLU

(6)

ii ABSTRACT

RESEARCH OF ECTOPARASITIC INFESTATION ON CERTAIN ORNAMENTAL FİSH

Saadet Yağmur BULGUROGLU M.Sc. Thesis in Fisheries Engineering Supervisor: Assoc. Prof. Jale KORUN

January 2015, 81 pages

In this study we aimed, certain ornamental fish which the members of Cichlidae including the electric yellow (Labidochromis caeruleus), powder blue cichlid (Pseudotropheus socolofi), electric blue hap (Sciaenochromis fryeri) and the members of Poecilidae including yucaten molly (Poecilia velifera), white molly (Poecilia sphenops) were examined for ectoparasitological. The research period is 12 months. Sampling was done from the company in the first and second week of each month. Sampling continued from December 2013 until November 2014. 600 fish samples were used. At each sampling period, the water temperature, dissolved oxygen and pH were measured. In laboratory conditions, fish were examined from the outside aspect. After examination, smears prepared from body surface, fins and gills of fish and it was examinated under the light microscope.

During study period, it was detected 6 different parasite species include that Ciliophora (Vorticella sp., Tetrahymena sp., Trichodina pediculus ve Trichodina heterodentata), Rotifera (Euchlanis sp.) and Gastotricha (Chaetonotus sp.). Trichodina pediculus, Trichodina heterodentata, Euchlanis sp.and Chaetonotus sp. are new records for Turkey.

KEYWORDS: Ornamental fish, ectoparasites, infestation COMMITTEE: Assoc. Prof. Dr. Jale KORUN (Supervisor)

Prof. Dr. M. Soner BALCIOGLU Assoc. Prof. Dr. Mehmet GÖKOGLU

(7)

iii ÖNSÖZ

Ülkemizde akvaryum balığı sektörü gün geçtikçe gelişmekte, ithalat ve ihracat miktarları her yıl bir öncekine oranla artış göstermektedir. Son yıllarda üreticiler tropikal akvaryum balığı türlerinden anaç ithal ederek, yerli akvaryum balıkları yanında tropikal türlerin de yetiştiriciliğini yapmaya başlamıştır. Anaç olarak kullanılan tropikal türler genellikle doğadan yakalanılarak kültür ortamına alınmaktadır. Bu türlerin ithalatı durumunda bünyesindeki mevcut patojenler ülkeye giriş yapmakta ve yetiştiricilik ortamına yayılmaktadır.

Bu çalışmada yetiştiriciliği yapılan tropikal akvaryum balığı türlerinde rastlanılan ektoparaziter enfestasyonlar araştırılmıştır. Yapılan çalışmanın ülkemiz akvaryum balığı ektoparazit faunasına katkı sağlamasını dilerim.

Lisansüstü eğitimim süresince çalışmalarımda katkılarını esirgemeyen ve beni daima cesaretlendirerek yol gösteren danışmanım Sayın Doç. Dr. Jale KORUN’a, öğrenimim süresince önerilerinden yararlandığım Sayın Hocam Doç. Dr. Mehmet GÖKOĞLU’na, çalışmalarım süresince varlığıyla bana her zaman güç veren nişanlım Erkan Osman ÇELİK’e ve hayatım boyunca aldığım her kararı hiç sorgulamadan destekleyen sevgili annem Gülay ELDEMİR’e teşekkürü bir borç bilirim.

(8)

iv İÇİNDEKİLER ÖZET………..i ABSTRACT………..ii ÖNSÖZ……….iii İÇİNDEKİLER……….iv SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ………....v ŞEKİLLER DİZİNİ………...……...vi ÇİZELGELER DİZİNİ………vii 1. GİRİŞ……….1

2. KURAMSAL BİLGİLER VE KAYNAK TARAMALARI……….2

2.1. Dünyada ve Ülkemzde Akvaryum Sektörü.………..2

2.2. Cichlidae ve Poecilidae Familyalarının Gelen Özellikleri.………3

2.2.1. Sarı Prenses (Labidochromis caeruleus)………..3

2.2.1.1. Sistematiği.………..4

2.2.1.2. Coğrafik dağılım ve habitatı.………..4

2.2.1.3. Biyolojsi.………...4

2.2.2. Mavi Prenses (Pseudotropheus socolofi)……….4

2.2.2.1. Sistematiği.………..5

2.2.2.2. Coğrafik dağılım ve habitatı………...5

2.2.2.3. Biyolojsi………..5

2.2.3. Ahli Çiklit (Sciaenochromis fryeri)………..5

2.2.3.1. Sistematiği.………..6

2.2.3.2. Coğrafik dağılım ve habitatı.………..6

2.2.3.3. Biyolojsi.……….6

2.2.4. Velifera (Poecilia velifera)..……….6

2.2.4.1. Sistematiği...………7

2.2.4.2. Coğrafik dağılım ve habitatı..……….7

2.2.4.3. Biyolojsi.……….7

2.2.5. Beyaz Moli (Poecilia sphenops) ……….7

2.2.5.1. Sistematiği..……….8

2.2.5.2. Coğrafik dağılım ve habitatı..……….8

2.2.5.3. Biyolojsi ……….8

2.3. Parazitlerin Balıklar Üzerindeki Zararlı Etkileri.………...8

2.4. Çalışmada Tespit Edilen Ektoparazitlere İlişkin Önceki Çalışmalar……….9

2.4.1. Vorticella sp.………...10

2.4.1.1. Etiyoloji ……….10

2.4.1.2. Epizootiyoloji ve patojenite ………..10

2.4.1.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları………..10

2.4.1.4. Teşhis……….11

2.4.1.5. Kontrol ve tedavi………....11

2.4.2. Tetrahymena sp.………..11

2.4.2.1. Etiyoloji.……….11

2.4.2.2. Epizootiyoloji ve patojenite..……….11

2.4.2.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları………..12

2.4.2.4. Teşhis.………12

2.4.2.5. Kontrol ve tedavi...……….12

(9)

v

2.4.3.1. Etiyoloji………..13

2.4.3.2. Epizootiyoloji ve patojenite………...13

2.4.3.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları..…………...14

2.4.3.4. Teşhis………..14

2.4.3.5. Kontrol ve tedavi..………..15

2.4.4. Euchlanis sp……….15

2.4.4.1. Etiyoloji…….……….15

2.4.4.2. Epizootiyoloji ve patojenite..……….15

2.4.4.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları..…………...16

2.4.4.4. Teşhis………..16

2.4.4.5. Kontrol ve tedavi..………..16

2.4.5. Chaetonotus sp………16

2.4.5.1. Etiyoloji….……….16

2.4.5.2. Epizootiyoloji ve patojenite..……….16

2.4.5.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları..…………...17

2.4.5.4. Teşhis.……….17

2.4.5.5. Kontrol ve tedavi...……….17

3. MATERYAL VE METOT………..……18

3.1. Örneklerin Temin Edildiği İşletme ve Özellikleri………18

3.2. Balık Materyali ve Örneklerin Temini.………19

3.3. Araştırma Periyodu...………...19

3.4. Su Parametrelerinin Ölçümü….………...20

3.5. Parazitlerin Aranması, Teşhisi ve Saklanması..………..20

3.6. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması….………..22

3.6.1. Parazitlerin Tespitinde Kullanılan Kimyasal Malzemelerin Hazırlanması ..22

3.6.1.1. Gümüş nitrat solüsyonunun hazırlanması.………...22

3.7. Parazitlerin Teşhisi ve İstatistiksel Değerlendirme.………..22

4. BULGULAR...24

4.1. İncelenen Balık Türlerine İlişkin Bulgular………...26

4.1.1. Sarı Prenses (Labidochromiscaeruleus)………26

4.1.2. Mavi prenses (Pseudotropheus socolofi)………..29

4.1.3. Ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri).………..32

4.1.4. Velifera (Poecilia velifera)..……….35

4.1.5. Beyaz moli (Poecilia sphenops).………..38

4.2. Çevresel Parametrelere İlişkin Bulgular...………...41

4.2.1. Su Sıcaklığı..………..41

4.2.2. Çözünmüş Oksijen...……….42

4.2.3. Ph.………..43

4.3. Tespit Edilen Parazit Türlerine İlişkin Bulgular………..44

4.3.1. Vorticella sp….……….44 4.3.2. Tetrahymena sp……….46 4.3.3. Trichodina pediculus...………..47 4.3.4. Trichodina heterodentata………..49 4.3.5. Euchlanis sp….……….52 4.3.6. Chaetonotus sp………..53

4.4. Parazit Türlerinin Kantitatif Olarak Tanımlanması.………..54

4.4.1. Prevalans.……….54

(10)

vi

5. TARTIŞMA.………60 6. SONUÇ ………...68 7. KAYNAKLAR ………...70 ÖZGEÇMİŞ

(11)

vii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler µ Mikron p Olasılık değeri Kısaltmalar A Ayak B Bıçak uzunluğu Ba Barsak Bm Membran sınırı Bmw Membran sınır genişliği Bv Besin vakuolü

C Merkezi bölge eni Ca Adoral zon silerli D Deri

De Dentikül

Da Adhesiv disk çapı Dd Dentikül çapı Dn Dentikül sayısı Fu Furca İ Dentikül mesafesi İğ İğne Kv Kontraktil vakuol Ma Makronukleus Mi Mikronukleus N Çalışılan balık sayısı

Neb Parazitle enfeste balık sayısı Nu Radyal iğne sayısı

R Radyal iğne Si Sil S Solungaç Sa Sap T Işın uzunluğu Va Vakuol Y Yüzgeç Z Zırh Zo Zooid

(12)

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1.1.a) 1860 yılında Paris’te hayvanat bahçesine yerleştirilmiş, içerisinde tatlı ve tuzlu su canlıları bulunan büyük ahşap akvaryum, b) 1850’lerde yapılmış bir

cam akvaryum………1

Şekil 2.1. Sarı prenses (Labidochromis caeruleus)………...3

Şekil 2.2. Mavi prenses (Pseudotropheus socolofi)………..4

Şekil 2.3. Ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri)………...5

Şekil 2.4. Velifera (P. velifera)………...6

Şekil 2.5. Beyaz moli (Poecilia sphenops)………...7

Şekil 3.1. İşletmedeki beton havuz ve akvaryum üniteleri……….18

Şekil 3.2. İşletme koşullarında suyun sıcaklığı, çözünmüş oksijeni ve pH’ının ölçülmesi………..20

Şekil 3.3. Ektoparaziter inceleme için preparat hazırlanması……….21

Şekil 3.4. İncelenmek üzere balıklardan ayrılan solungaç arkları………...21

Şekil 3.5. Hazırlanan preparatların ışık mikroskobu altında incelenmesi………...21

Şekil 3.6. Trichodinid türlerinin tayini için ölçümü yapılan bölgeler……….23

Şekil 4.1. Aylara göre enfestasyon oranı………25

Şekil 4.2. Çalışmada kullanılan sarı prenses (Labidochromis caeruleus)………...26

Şekil 4.3. Sarı prenses (L. caerulus)’te görülen enfestasyonun aylara göre dağılımı...27

Şekil 4.4. Çalışmada kullanılan mavi prenses (Pseudotropheus socolofi)………..29

Şekil 4.5. Mavi prenses (P. socolofi)’te görülen enfestasyonun aylara göre dağılımı…30 Şekil 4.6. Çalışmada kullanılan ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri)………32

Şekil 4.7. Ahli çiklit (S. fryeri)’te görülen enfestasyonun aylara göre dağılımı………..33

Şekil 4.8. Çalışmada kullanılan velifera (Poeciilia velifera)………...35

Şekil 4.9. Velifera (P. velifera)’da görülen enfestasyonun aylara göre dağılımı……...36

Şekil 4.10. Çalışmada kullanılan beyaz moli (Poecilia sphenops)……….38

Şekil 4.11. Moli (P. sphenops)’de görülen enfestasyonun aylara göre dağılımı………39

Şekil 4.12. Su sıcaklık değerlerinin balık türlerine ve aylara göre dağılımı…………...41

Şekil 4.13. Sudaki çözünmüş oksijen miktarının balık türlerine ve aylara göre dağılımı……….42

(13)

ix

Şekil 4.14. Sudaki pH değerinin çalışılan balık türlerine ve aylara göre değişimi……..43 Şekil 4.15. Vorticella sp.’nin ışık mikroskobu altındaki görüntüsü (40x)………..44 Şekil 4.16. Vorticella sp.’nin vücut kısımları,(100x)………..45 Şekil 4.17. Tetrahymena sp.’nin ışık mikroskobu altındaki görüntüsü, (40x)…………46 Şekil 4.18. Trichodina pediculus’ün ışık mikroskobu altında görüntüsü (40x)……….47 Şekil 4.19. Gümüş nitrat ile boyanmış Trichodina heterodentata’nın ışık mikroskobu

altındaki görüntüsü (40x)……….49 Şekil 4.20. Gümüş nitrat ile boyanmış Trichodina heterodentata’nın dorsal görünümü

(40x)……….50 Şekil 4.21. Euchlanis sp.’nin ışık mikroskobu görüntüsü (40x)………52 Şekil 4.22. Chaetonotus sp.’nin ışık mikroskobu görüntüsü, ………53 Şekil 4.23. İzole edilen parazit türlerinin şubelerine göre yüzdelik dilimleri………….54 Şekil 4.24. Balık türlerinin prevalans değerlerinin aylara göre değişimi………....56 Şekil 4.25. Balık türlerine göre ortaya koyulan ortalama yoğunluk miktarlarının aylık

değişimi………57 Şekil 4.26. Parazitlerin çalışılan balık türleri için aylara göre ortalama bolluk

(14)
(15)

x

ÇİZELGELER DİZİNİ

Çizelge 3.1. Aylara göre örneklenen balık tür ve sayıları………...19 Çizelge 4.1. Tespit edilen parazit türleri ve sayıları………24 Çizelge 4.2. Tespit edilen ektoparaziter enfestasyonların aylara göre dağılımı………..25 Çizelge 4.3. Sarı prenses (L. caeruleus)’te tespit edilen parazit türlerinin aylara göre dağılımı.………..28 Çizelge 4.4. Mavi prenses (P. socolofi)’de tespit edilen parazit türlerinin aylara göre dağılımı.………..31 Çizelge 4.5. Ahli çiklit (S. fryeri)’de tespit edilen parazitlerin aylara göre dağılımı…..34 Çizelge 4.6. Velifera (P. velifera)’da tespit edilen parazit türlerinin aylara göre

dağılımı………...37 Çizelge 4.7. Beyaz moli (P. sphenops)’da tespit edilen parazit türlerinin aylara göre

dağılımı.………..40 Çizelge 4.8. Tespit edilen Trichodina pediculus’e ait morfometrik veriler…………....48 Çizelge 4.9. Tespit edilen Trichodina heterodentata’ya ait morfometrik veriler……...51 Çizelge 4.10. Parazit türlerinin incelenen toplam birey sayısındaki prevalansı……….55 Çizelge 4.11. Parazit türlerinin balık türleri içerisindeki ortalama yoğunluk ve ortalama

(16)
(17)

1 1.GİRİŞ

İnsanoğlu varoluşundan bu yana su altındaki gizemli yaşama ilgi duymuştur. Süs balığı yetiştiriciliğinin MÖ 500’lü yıllardan günümüze kadar geldiği bildirilmektedir (Morgan 2010). Çin’liler Song Hanedanlığı döneminde (MÖ 960-1279) saray içinde büyük seramik kaplarda, Japon balıklarını beslemişlerdir (Anonim 2013). Modern anlamda balıkların akvaryumlarda tutulması dünyada ilk kez İngiltere ve Almanya’da 19. yüzyılda başlamış ve daha sonra diğer dünya ülkelerine yayılmıştır (Türkmen ve Alpbaz 2001).

Şekil 1.1. İçerisinde (a) tatlı ve tuzlu su canlıları bulunan 1860 yılında Paris hayvanat bahçesine yerleştirilmiş büyük ahşap akvaryum, (b) 1850’lerde yapılmış bir cam akvaryum (http://en.wikipedia.org/wiki/Aquarium)

Akvaryum sektöründe balıkların yaklaşık %90'ı yetiştiricilik, geri kalan kısmı doğadan yakalanıp pazarlanmaktadır (Türkmen vd 2011). Bu balıkların doğal ortam ve kültür yolu ile temini 20. yüzyıl boyunca sürekli gelişme göstermiştir (Morgan 2010). Yirminci yüzyılın başından bu yana indo-pasifik bölgelerde küçük bir ticaret kolu olarak başlayan akvaryum balığı ihracatı II. Dünya savaşından sonra hava taşımacılığının gelişimiyle birlikte çok hızlı artmıştır (Türkmen ve Alpbaz 2001).

Akvaryum balıkları bakım ve beslemesi kedi, köpek gibi diğer evcil hayvanlara göre daha kolay ve insan stresini azaltıcı etkisi nedeniyle popüler bir hobi haline gelmiştir (Ghosh vd 2003). Akvaryum balığı ticareti tropikal ve sub-tropikal bölgelerden ihraç edilen canlılar nedeniyle multi-milyon dolarlar ile ifade edilen bir sektör konumundadır (Thilakaratne 2003, Steinke vd 2009).

Türkiye bulunduğu coğrafi konumu gereği bu akvaryum balığı sektörü açısından çok büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sektörün önündeki en büyük engel hastalık problemleridir.

Araştırmamızda, akvaryum balığı sektörüne büyük ekonomik kayıplar yaşatan ektoparaziter enfestasyonların araştırılması ve üreticilerin bu konuda bilinçlendirilmesi amaçlanmıştır.

(18)

2

2. KURAMSAL BİLGİLER VE KAYNAK TARAMALARI 2.1. Dünyada ve Ülkemizde Akvaryum Sektörü

Dünyada akvaryum balığı endüstrisi başta Singapur, Hong Kong, Tayland, Çin ve Hindistan gibi birçok ülkede evcil hayvan endüstrisinin büyük bir kısmını oluşturmaktadır (Kılıçerkan ve Çek 2011, Mandal vd 2012, Martins vd 2012). Canlı balık ve aksesuarları dahil, küresel süs balığı endüstrisi 15 milyar dolar değerinde olup, dünya çapında her yıl 2 milyardan fazla canlı süs balığı ticareti yapılmaktadır (Nightingale 2013).

Türkiye’de tatlı su akvaryum balıklarının yetiştiriciliği yaklaşık 40-50 yıl önce başlamış ve günümüze kadar hızlı bir büyüme göstermiştir (Kılıçerkan ve Çek 2011, Ürkü ve Yardımcı 2013). Ülkemizdeki akvaryum merakı, 1980’li yıllarda oldukça artmış ve bu dönemden sonra farklı akvaryum balığı türlerinin yüksek oranlarda ithal edildiği görülmüştür (Türkmen ve Alpbaz 2001). Akvaryum severler tarafından süs balıklarının beslenmesi, bakımı ve hatta üretimi bir hobi olarak ele alınsa da, ülkemiz de dahil dünyanın birçok ülkesinde akvaryum balığı üretimi, su ürünleri yetiştiriciliği bakımından oldukça güçlü bir sektör konumundadır (Hekimoğlu 2008). Bu durum, ülkemizdeki akvaryum balığı yetiştiriciliğini olumlu yönde etkileyerek, ülkemizin hemen her bölgesinde akvaryum balıklarını üretip satan veya sadece satan çok sayıda işletmenin kurulmasına neden olmuştur (Kayış vd 2005, Koyuncu ve Dönmez 2006). Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012 yılı verilerine göre; tatlısu akvaryum balığı ithalat ve ihracat miktarları sırasıyla, 172,750 kg ve 799 kg’dır (TUİK 2013).

Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan akvaryum balığı türleri arasında; japon balığı (Carassius auratus), astronot (Astronotus ocellatus), lepistes (Poecillia reticulata), beyaz moli (P. sphenops), siyah moli (P. latipinna), velifera (P. velifera), kılıç (Xiphophorus helleri), plati (X. maculatus), beta (Betta splendens), melek balığı (Pterophylum scalarae), mavi diskus (Symphysodon aequifasciatus), malawi çiklit (Copadichromis borleyi), sarı prenses (Labidochromis caeruleus), ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri) ve mavi prenses (Pseudotropheus socolofi ) yer almaktadır (Hekimoğlu ve Alpbaz 2002, Koyuncu ve Dönmez 2006, Hekimoğlu 2008, Önal vd 2011, Kayış vd 2013).

Dünya genelinde akvaryum balığı ithalat ve ihracatının gelişmesine paralel olarak, bulaşıcı hastalıkların ülkeler arası taşınması ve yayılması kolaylaşmıştır. Bunun sonucunda, balık hastalıkları, akvaryum balıkları yetiştiriciliğini sınırlayıcı faktörler arasında yer almaya başlamıştır. Hastalıklar; yüksek stoklama yoğunluğu, uygun olmayan su kalitesi ve yetersiz işletme koşullarında yoğun olarak kültürü yapılan akvaryum balıkları için ciddi ve sürekli bir tehdit oluşturmaktadır (Lievens vd 2011, Mankhakhet vd 2012). Akvaryum balıklarında bakteri, viral, mantar ve parazitlerden kaynaklanan enfeksiyonlar farklı araştırıcılar tarafından çalışılmıştır (Huizinga 1972, Ling vd 1991, Yanong vd 2004, Pimenta-Leibowitz vd 2005, Russo vd 2006, Moravec ve Laoprasert 2008, Öztürk vd 2011, Vesely vd 2011).

(19)

3

2.2. Cichlidae ve Poeciliidae Familyalarının Genel Özellikleri

Toplamda 1330 türün dahil olduğu Cichlidae familyası, Perciformes ordosunun en büyük ikinci familyası konumundadır (Nelson 2006). Bu familya dünyadaki bütün akvaryum balıklarının yaklaşık %95’ini oluşturmaktadır (Güllü vd 2008). Familya içerisinde yer alan türler oldukça geniş ve canlı bir renk skalasına sahip olduklarından, akvaryum severlerin ilgi odağı haline gelmiştir (Sugie vd 2004). Bu durum akvaryum balığı üreticilerinin Cichlidae familyasına yönelmesine ve familyanın birçok türünün yetiştiriciliğinin yapılmasına neden olmuştur. Ülkemize Cichlidae familyasından 22 çiklit türünün ithalinin yapıldığı bildirilmiştir (Türkmen 1995).

Poeciliidae familyası Cyprinodontiformes ordosuna dahil olup canlı doğuran balık türlerini içerir. Bu familyanın üyeleri süslü ve çok renkli olmalarının yanı sıra zarif yüzgeç yapıları nedeniyle akvaryum severler için favori türler arasında yer alır. Familyanın birçok türü sivrisinek mücadeledesinde biyolojik kontrol ajanı olarak kullanılmaları nedeniyle akvaryum balığı ticaretinde önemli bir yere sahiptir (Schorides vd 2009).

2.2.1. Sarı prenses (Labidochromis caeruleus, Fryer, 1956)

Sarı prenses (L. caeruleus), Cichlidae familyasında yer alan, tropikal bir akvaryum balığı türüdür. Parlak sarı renge sahip olan sarı prenses ticari değeri en yüksek çiklit türleri arasında bulunur (Şekil 2.1) (Ergün vd 2010).

Şekil 2.1. Sarı prenses (Labidochromis caeruleus)

(http://www.fishbase.org/photos/UploadedBy.php?autoctr=12064&win=uplo aded)

(20)

4 2.2.1.1. Sistematiği Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Perciformes Familya : Cichlidae Cins : Labidochromis Tür : Labidochromis caeruleus 2.2.1.2. Coğrafik dağılımı ve habitatı

Sarı prenses’in orijini Afrika olup, Malawi Gölü’ne endemik bir türdür. Sığ ve kayalıklı suları tercih eder (Marechal 1991). Tropikal tatlısu akvaryum balıkları arasında yer alır ve bentopelajik özellik gösterir. Tercih ettiği su sıcaklık aralığı 23-26 °C’dir (Baensch ve Riehl 1985).

2.2.1.3. Biyolojisi

Sarı prenses akvaryumlarda barışçıl bir tür olduğu için aynı akvaryum içerisinde diğer çiklit türleri ile birlikte yaşayabilir. Bu tür omnivor beslenme özelliğine sahiptir. Besinlerini küçük kurtçuklar, krustaseler ve böcekler oluşturur. Sarı prenses en fazla 10-12 cm boya ulaşabilir (Saygı 2009) .

2.2.2. Mavi prenses (Pseudotropheus socolofi, Johnson, 1974)

Afrika’nın Malawi Gölü çiklitleri çeşitliliği bakımından oldukça ünlü türlerdir. Bu türler renkleri, beslenme şekilleri ve ebeveyn bakımları açısından oldukça çeşitlilik gösterir (Şekil 2.2) (Carleton 2009).

Şekil 2.2. Mavi prenses (Pseudotropheus socolofi)

(21)

5 2.2.2.1. Sistematiği Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Perciformes Familya : Cichlidae Altfamilya : Pseudocrenilabrinae Cins : Pseudotropheus Tür : Pseudotropheus socolofi 2.2.2.2. Coğrafik dağılımı ve habitatı

Mavi prenses, Afrika’nın Malawi Gölüne endemiktir. Dişi bireyler kumlu sığ sularda yaşarken, erkek bireyler çoğunlukla büyük kaya parçaları etrafında bulunur. Bu balık türü demarsal olup, 4-10 metre derinlikleri tercih eder Optimum su sıcaklık aralığı 24-26 °C ve pH değeri 8,0-8,5 tur (Konings 1990).

2.2.2.3. Biyolojisi

Türün maximum erişebildiği boy 6,7 cm’dir (Marechal 1991). Omnivor beslenme özelliğine sahiptir. Balık küçük bir ağız ve zayıf çeneye sahiptir (Stauffer ve Konings 2006). Dişiler iri kaya parçalarının dikey yüzeyleri boyunca yumurtlar. Erkek bireyler de bu yumurtlama alanlarını korurlar. Daha sonra dişi bireyler ağızlarını kuluçka ortamı olarak kullanır ve bu şekilde ağız içerisinde yaklaşık 60 adet yumurta taşıyabilir (Baensch ve Riehl 1985).

2.2.3. Ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri, Konings, 1993)

Ahli çiklit dünya çapında yetiştiriciliği yapılan bir tür olup, ticari değeri yüksek türler arasındadır (Güllü vd 2008). Cichlidae familyası üyelerinden en çok çalışılan türler arasında yer alır (Şekil 2.3) (Doğan-Etyemez vd 2013).

Şekil 2.3. Ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri)

(22)

6 2.2.3.1. Sistematiği Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Perciformes Familya : Cichlidae Cins : Sciaenochromis Tür : Sciaenochromis fryeri 2.2.3.2. Coğrafik dağılımı ve habitatı

Ahli çiklit’in orijini Afrika’dır ve Tayvan resifleri, Chinyankwazi ve Chinyamwezi adaları dahil Malawi Gölü boyunca dağılım gösterir (Konings 1993). Demarsal bir tür olan ahli çiklit 10-40 m derinliğe kadar bulunabilmekte ve yaşam alanı olarak kayalıklı kıyıları tercih etmektedir. Tür için optimal su sıcaklık aralığı 23-28 °C, pH’ı ise 7,8-8,2 dir (Konings 1993).

2.2.3.3. Biyolojisi

Erişkinleri maksimum 11,5 cm’e ulaşabilmektedir. Dişi bireyler yumurtlama sonrasında, yavrular ve serbest yüzme evresine geçene kadar yumurtalarını ağızlarında taşır ve inkübe eder.

2.2.4. Velifera (Poecilia velifera, Regan, 1914)

Velifera Poecilidae familyasında yer alan tropikal bir akvaryum balığı türüdür. Türün dünyadaki ilk nın 1970 yılında Taywan’dan Tayland’a yapıldığı bildirilmiştir (Welcomme ve Vidthayanon 2003). Velifera birçok ülkeye akvaryum balığı olarak satılmaktadır. Ancak bu balık başta sivrisinek olmak üzere böceklere karşı biyolojik kontrol ajanı olarak da kullanılmaktadır (Şekil 2.4) (Sa-nguansil ve Lheknim 2010).

Şekil 2.4. Velifera (Poecilia velifera)

(23)

7 2.2.4.1. Sistematiği Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cyprinodontiformes Familya : Poecilidae Cins : Poecilia Tür : Poecilia velifera 2.2.4.2. Coğrafik dağılımı ve habitatı

Velifera’nın orijini Meksika’nın Yucatán-Quintana Roo eyaleti ve Usumacinta- Términos lagün sistemleridir (Rodriguez 1997). Tatlısu akvaryum balığı olmasına rağmen acı sularda da bulunabilen, göç özelliği göstermeyen, bentopelajik tropikal bir türdür. Türün tercih ettiği optimum su sıcaklık aralığı 25-28 °C, pH değeri ise 8,0 dir (Riehl ve Baensch 1991).

2.2.4.3. Biyolojisi

Velifera küçük bir vücuda sahiptir. Dişiler erkek bireylerden daha büyüktür. En fazla 15 cm’e kadar büyürler (Lucinda 2003). Balığın ağız konumu subterminal, küçük ve uzatılabilir bir yapıdadır (Carpenter ve Niem 1999). Velifera küçük kurtlar, krustaseler, böcekler ve bitki materyalleri ile beslenir (Mills ve Vevers 1989).

2.2.5. Beyaz moli (Poecilia sphenops, Valenciennes, 1846)

Moli (P. sphenops) dayanıklı ve yetiştiriciliğe yüksek oranda adapte olabilen bir türdür. Turuncu, yeşil, siyah ve beyaz gibi birçok farklı renk ve farklı kuyruk yüzgecine adını veren varyetelere sahiptir (Jennifer vd 2012). Beyaz moli canlı doğuranlar arasında lepisteslerden sonra en çok tercih edilen Poecilidae familyasına ait tropikal bir akvaryum balığı türüdür (Şekil 2.5). Tercih edilme sebepleri arasında; üretiminin kolay olması ve diğer türlere karşı barışcıl davranış sergilemeleri de yer alır (Alpbaz 1993).

Şekil 2.5. Beyaz moli (Poecilia sphenops) (http://www.segrestfarms.com)

(24)

8 2.2.5.1. Sistematiği Şube : Chordata Sınıf : Actinopterygii Takım : Cyprinodontiformes Familya : Poecilidae Cins : Poecilia Tür : Poecilia sphenops 2.2.5.2. Coğrafik dağılımı ve habitatı

Beyaz moli Meksika’dan Kolombiya’ya kadar Güney ve Orta Amerika’da dağılım gösterir (Poeser 2003). Tatlısu ve acısuda yaşayabilen, bentopelajik ve göç etmeyen tropikal bir balık türüdür. Tercih ettiği su sıcaklık aralığı 21-28 °C, pH aralığı 7,5-8,2 dir (Riehl ve Baensch 1996).

2.2.5.3. Biyolojisi

Türün ortalama uzunluğu 4 cm olmakla birlikte en fazla 6 cm’e kadar büyüyebilir (Lucinda 2003). Beyaz moli küçük kurtlar, krustaseler, böcekler ve bitki materyallerini besin olarak kullanır (Welcomme 1988). Gebelik süresi 28 gün olup, bu süre sonunda ortalama 20-150 adet yavru doğurur (Wischnath 1993).

2.3. Parazitlerin Balıklar Üzerindeki Zararlı Etkileri

Parazitler de dahil olmak üzere tüm mikroorganizmalar balıkların deri, yüzgeç, solungaçlar ve sindirim kanalının normal flora ve faunasını oluşturur. Normal koşullar altında bu organizmaların çoğu balıklarda hastalık meydana getirmez. Bununla birlikte, insan eli ile yapılan kirlenmeler ve/veya yoğun balık kültürü çevresel değişikliklerin artması ile sonuçlanır. Örneğin, bakteriyel çoğalma tüketilmeyen yemden kaynaklanan organik yükün fazlalığı ile artar. Bu durum, balık için stresli olabilir. Stresin varlığı balıkları fırsatçı patojenler tarafından invazyona hazırlar, sonrasında balıklarda morbidite ve mortalite görülür. Stres ayrıca elleme, stoklama, boylama ve balıkların nakli ile de alakalıdır. Balık ölümleri çoğu kez birkaç faktörle örneğin, balığın durumu patojenler ve çevre ile alakalı olup, bu faktörlerden herhangi birinin önemini tespit etmek güçtür. Monogeneanlar gibi parazitler balık üzerinde doğrudan etkiye sahip olmayabilir. Ancak bu parazitler balığın kondüsyonunu düşürebilir. Bu durum balığı diğer patojen mikroorganizmalara karşı hassas kılar. Parazitin tutunma organları viral bakteriyel ve fungal ajanlar için giriş kapısını oluşturur (Lio-Po ve Lim 2002).

Sucul ortamlarda su sıcaklığı ve çözünmüş oksijen miktarı gibi çevresel parametreler ya da kirlilik ve kentselleşme gibi insana ait faktörlere bağlı olarak, çevre-konak-parazit arasındaki denge değiştiğinde paraziter hastalıklar meydana gelir. Bu hastalıklar konak vücudunda çeşitli değişikliklere neden olur (Iwanovicz 2011).

Parazitlerin balıklar üzerindeki etkileri parazitlerin zarar verme biçimine, balıklardaki yerleşim yerine ve konaklarına göre değişiklik gösterir (Roberts 1989). Parazitler vücutlarının belirli bölgelerinde kanca, kıskaç ve emici organlar gibi çeşitli tutunma organlarına sahiptir. Bu organları ile konaklarının deri veya solungaç filamentlerine tutunarak, tutundukları bölgelerde mekanik hasarlara neden olurlar.

(25)

9

Meydana gelen bu mekanik etki, daha ileriki aşamalarda açık lezyonlara dönüşerek ikinci derece enfeksiyonların girmelerine neden olur (Koyuncu 2002).

Parazitler konağın davranışı ve yem alımı üzerinde de etkilidir. Yem alımının gerçekleşememesi durumunda, konak üremek için kullanacağı sınırlı enerjiyi parazite karşı direnç göstermede kullanır. Böylece balığın dolaylı yoldan üremesi de engellenmiş olur (Candolin ve Voigt 2001). Bir nematod türü olan Eustrongylides ignotus’un konağın vücut ağırlığı ve fekonditesinde düşüş meydana getirdiği bildirilmiştir (Deaton 2009).

Mikroskobik siliyat veya makroskobik annelid ve krustaseler gibi birçok parazit türü solungaç arkları üzerine ya da filamentleri arasına yerleşebilir. Hafif enfestasyonlarda, filamentlerde çok az renk değişikliği ya da tek tük beyaz beneklenmeler meydana gelir. Ağır enfestasyonlarda ise filamentlerde epitelyal hiperplazi, lamellerde füzyon ve aşırı mukus salgısı gibi kritik semptomlar görülür (Tokşen 2007). Solungaçlarda oluşan bu bozukluklar balıkların solunumunu engeller (Koyuncu 2002).

2.4. Çalışmada Tespit Edilen Ektoparazitlere İlişkin Önceki Çalışmalar

Balıklarda bildirilen yaklaşık 10 bin tür parazitin; %27'si Crustacea, % 18'i Protozoa, % 17'si Digenea, % 15'i Monogenea, % 10'u Cestoda, % 7'si Nematoda, % 4'ü Acantocephala ve % l'i de Huridinea gruplarını içermektedir (Cengizler 2000).

Ülkemizde üretilen ve satılan akvaryum balıklarının ektoparazitlerine yönelik yapılan araştırmalarda; japon balıklarında (Carassius auratus), Dactylogyrus sp., Gyrodactylus sp., Epistylis sp., Chilodonella cyprini, Ichthyophtirius multifiliis, Trichodina sp., Hexamita sp. ve Ichthyobodo necator (Koyuncu 2006, Kayış vd 2013), astronot (Astronotus ocellatus)’ta Dactylogyrus sp., Ichthyophtirius multifiliis (Kayış vd 2013) ve Argulus foliaceus (Tokşen 2006), lepistes (Poecillia reticulata)’te Tetrahymena sp., I. necator (Kayış vd 2013), Ambiphyra spp. (Kayış vd 2009), beyaz moli (P. sphenops)’de, I. necator (Kayış vd 2013), siyah moli (P. latipinna), kılıç (Xiphophorus helleri) ve plati (X. maculatus)’de Lerneae cyprinacea (Koyuncu ve Dönmez 2006), beta (Betta splendens)’de Piscinoodinium pillulare, melek balığı (Pterophylum scalarae)’nda Hexamita sp., diskus (Symphysodon discus)’da Dactylogyrus sp., I. multifiliis, sarı prenses (Labidochromis caeruleus)’te Tetrahymena sp. ve Trichodina sp. (Kayış vd 2013) ve mavi diskus (S. aequifasciatus)’da Sciadicleithrum variabilum (Önal vd 2011) türü tespit edilmiştir.

(26)

10 2.4.1. Vorticella sp. (Linnaeus, 1767)

2.4.1.1. Etiyoloji

Vorticella sp. Ciliophora şubesine dahil bir peritiköz siliyattır. Vorticella sp. de dahil olmak üzere siliyatların büyük bir kısmı suda serbest olarak yaşamaktadır (Corliss 1979). Vücudu ters çan şekline sahip ve kasılabilen bir sap üzerine konumlanmıştır. Saplı ya da sapsız durumda kendilerini su hayvanları, su bitkileri veya başka cisimler üzerine sabitleyerek yaşarlar. Genelde soliter yaşamalarına rağmen nadiren koloni oluşturabilir (Kaplan 2007).

Vorticella sp.’nin sistematikteki yeri; Alem : Chromalveolata Üstşube : Alveolata Şube : Ciliophora Sınıf : Oligohymenophorea Altsınıf : Peritrichia Takım : Sessilida Familya : Vorticellidae Cins : Vorticella Tür : Vorticella sp. 2.4.1.2. Epizootiyoloji ve patojenite

Abdel-Baki vd (2014) Suudi Arabistan’da yetiştiriciliği yapılan nil tilapyası (Oreochromis niloticus)’ndan; Mohammadi vd (2012) astronot balığı (Astronotus ocellatus) ve diskus (Symhysodon discus)’dan Vorticella sp.’yi bildirmiştir.

El-Tantawy ve El-Sherbiny (2010) Mısır’da Afrika kedi balığı (Clarias gariepinus)’nın solungaç filamentlerinden Vorticella sp. ve Nekuie-Fard vd (2011) ise kerevit (Astacus leptodactylus)’ten V. similis türünü izole etmişlerdir.

Ülkemizde ise Vorticella sp. Kayış vd (2013) tarafından zebra ciklit (Cichlosoma nigrofasciatum)’in solungaç filamentlerinden izole edilmiştir.

Vorticella sp. balıklarda stres oluşumu veya çevresel koşulların uygunsuz hale gelmesi durumunda fakültatif bir ektoparazit olarak davranır. Yüksek organik sularda aşırı derecede çoğalarak balık ve yumurtalarını enfeste eder. Balıkların vücut yüzeyi üzerine yerleşerek balığın dokularından beslenir (Noga 2010).

2.4.1.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları

Parazitle enfeste balıklarda durgunluk, iştahsızlık, yüzgeç ışınları ve solungaç filamentlerinde erozyon görülür. Solungaç filamentlerine fazla sayıda Vorticella sp. tutunması durumunda, filamentlerde gaz değişimine engel olarak balıkta boğulma belirtileri meydana getirdiği bildirilmiştir (Mohammadi vd 2012).

Mohammadi vd (2012) histopatolojik olarak; balığın solungaç lamellerinde birleşme, hiperplazi, irinli bronşit ve anevrizma geliştiğini rapor etmiştir.

(27)

11 2.4.1.4. Teşhis

Vorticella cinsinde 100 den fazla tür yer alır. Bu türlerin çok çeşitli vücut şekillerine sahip olmaları nedeniyle tanımlanmaları ve türlerin birbirinden ayırt edilmesi oldukça zordur (Abdel-Baki vd 2014). Itabashi vd (2002), Vorticella’nın tanımlanmasının, türlerin oldukça farklı vücut büyüklüklerine ve yüksek oranda kontraktil yapıya sahip olmaları nedeniyle siliyatlar içerisinde en zoru olduğunu bildirmiştir.

2.4.1.5. Kontrol ve tedavi

Etkenin kontrolü için balıklarda stres faktörleri minimuma indirilmeli, hijyen ve karantina tedbirleri uygulanmalıdır. Balığın tedavisinde, potasyum permanganat 10 ppm 1sa ve formalin 40-50 ppm 1 gün süresince banyo yoluyla uygulandığında etkili olduğu bildirilmiştir (Woo 2006).

2.4.2. Tetrahymena sp. (Ehrenberg, 1830) 2.4.2.1. Etiyoloji

Tetrahymena sp. tropikal akvaryum balıklarında ‘Tet’ hastalığının etkeni olarak bilinir (Kim vd 2002). Etken pyriform veya radyal simetrik vücut yapısındadır. Tür 30– 60 μm genişliğinde, 50–100 μm uzunluğunda olup, vücut yüzeyinde düzenli olarak sıralanmış sil dizileri bulunan protozoan bir parazittir. Bu silleri sayesinde parazit oldukça hızlı ve spiral şekilli bir hareket yeteneğine sahiptir (Hoffman vd 1975).

Tetrahymena sp.’nin sistematikteki yeri; Üstşube : Alveolata Şube : Ciliophora Sınıf : Oligohymeophorea Takım : Hymenostomatida Familya : Tetrahymenidae Cins : Tetrahymena Tür : Tetrahymena sp. 2.4.2.2. Epizootiyoloji ve patojenite

Tetrahymena sp.’nin neden olduğu hastalık ‘Tet’ hastalığı olarak bilinmir. Ancak hastalık ‘lepistes hastalığı’ veya ‘lepistes öldüren’ gibi farklı isimlerle de anılmaktadır (Sharon vd 2014).

Hoffman vd (1975) dünyanın bir çok bölgesinde, T. corlissi’nin yetiştiriciliği yapılan birçok moli türünde (P. reticulata) ve zaman zaman da diğer balık türlerinde ölümcül etkiye sahip olduğunu bildirmiştir.

Lom ve Dykovà (1992) Tetrahymena pyriformis’i amfibiler ve tatlı su balıklarının serbest yüzme evresinin doğal paraziti olarak rapor etmiştir. El-Tantawy ve El-Sherbiny (2010) Mısır’da Afrika kedi balığı (Clarias gariepinus)’un solungaç filamentlerinde Tetrahymena sp.’yi tespit etmiştir.

(28)

12

Kayış vd (2013) lepistes (P. reticulata), zebra ciklit (Cichlosoma nigrofasciatum) ve sarı prenses (Labidochromis caeruleus)’dan Tetrahymena sp.’yi tanımlamıştır. Tetrahymena sp. histofagöz bir türdür. Tür balıkların pul ceplerine yerleşerek o bölgedeki dokularla beslenmesinin yanı sıra, doku içerisine nüfuz ederek iç organlara da yerleşebilme özelliğine sahiptir (Imai vd 2000). Mortalite parazit sayısına ve balığın büyüklüğüne bağlı olarak değişir.

T. pyriformis fırsatçı bir patojendir. Diğer patojenler tarafından oluşturulan lezyonları istila ederek ikinci derece enfestasyonlara sebep olabilmektedir (Sobecka vd 2012). Schulman ve Jankovski (1984), T. pyriformis’in birçok balık türünün larval döneminde istilacı bir özelliğe sahip olduğunu ve sadece yüzey dokusu ile kalmayıp iç organlara da hasar verdiğini bildirmiştir.

Corliss (1960) T. pyriformis bireylerini Cyprinus carpio, Abramis brama, Ameiurus sp. larvalarının merkezi sinir sisteminde ve Oncorhynchus mykiss’in spinal kanalı ile kas dokusundan izole etmiştir.

2.4.2.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları

Enfeste balıklarda vücutlarının çeşitli yerlerinde nekrotik lezyonlar, kanamalar, beyazlamış veya aşınmış kısımlar ile deri renginde koyulaşma ve gözlerde ekzoftalmus gözlenmiştir (Bruno vd 2006). Ağır enfestasyonlarda balıklarda denge kaybı, deride çıplak gözle görülebilen 1 mm boyutunda beyaz benekler, epidermiste kabuklaşma ve balığın pullarında kabarma olduğu bildirilmiştir (Hoffman vd 1975).

Enfeste balıkların karaciğeri histopatolojik açıdan incelendiğinde; çok sayıda melanomakrofaj merkezleri ve granulomalar görülür (Herbert ve Graham 2008). Deriden hazırlanan histolojik kesitlerde ise epitelyumda aşınmış alanlar da bildirilmiştir (Hoffman vd 1975).

2.4.2.4. Teşhis

Teşhis için Tetrahymena sp. belirlenen preparatlar havada kurutulur ve 20 dk süreyle %2 gümüş nitrat solusyonu emdirilir. Daha sonra bu preparatlar 30 dk UV ye maruz bırakılarak ışık mikroskobunda incelenir (Buchmann 2007).

2.4.2.5. Kontrol ve tedavi

Parazitin kontrolü için hijyen ve karantina tedbirleri uygulanmalıdır. Kloramin-T 7-15 mg/l 1sa banyo yoluyla uygulandığında, bu uygulamanın parazite etkili olduğu bildirilmiştir (Kayış vd 2009).

(29)

13 2.4.3. Trichodina sp. (Ehrenberg, 1831) 2.4.3.1. Etiyoloji

Trichodinid protozoanlar hem deniz hem tatlı sularda bulunabilen, balıkların deri ve solungaçlarına tutunan kozmopolitan parazitlerdir (Tokşen vd 2010).

Trichodina cinsi Trichodinidae familyasına ait en büyük cinstir (Gaze ve Wotten 1998). Trichodinidae familyası adhesiv diskleri ve üzerindeki kompleks yapıları ile siliyatlar arasında farklılaşmış bir gruptur (Basson ve Van As 2006). Bu kompleks yapıları göz önünde bulundurularak parazitin taksonomik özellikleri belirlenir (Valladao vd 2014).

Trichodina türleri özellikle yetiştiriciliği yapılan balıklarda ‘Trikodiniyozis’ olarak adlandırılan paraziter hastalığa neden olur. Trikodiniyozis’e neden olan türler, yuvarlak şekilli olup vücudunu saran siller sayesinde çok hızlı hareket eder. At nalı şeklinde bir makronukleus ve küçük nokta şeklinde bir mikronukleusa sahiptir (Ekingen 1983). Sahip olduğu protein yapısındaki iskelet, konağa tutunmasını sağlayan yapışkan bir disk içerir. Yapışkan disk çelenk şeklinde düzenlenmiş dentakül olarak adlandırılan dişçiklere sahiptir (Pinheiro 2013).

Trichodina sp.’nin sistematikteki yeri; Şube : Ciliophora Sınıf : Oligohymenophorea Altsınıf : Peritrichia Takım : Mobilida Familya : Trichodinidae Cins : Trichodina Tür : Trichodina sp. 2.4.3.2. Epizootiyoloji ve patojenite

Trichodina sp. dünyanın hemen her bölgesinde yetiştiriciliği yapılan balıklarda ekonomik kayıplara yol açan hastalıkların temel sebebi olarak değerlendirilir (Martins vd 2010).

Trikodiniyozis’in özellikle genç bireylerde yüksek oranda mortalite ile seyrettiği bildirilmiştir (Noga 2000). Mortalite parazit sayısına ve balığın büyüklüğüne göre değişmekte olup, ağır trikodiniyozisde balık stoklarında % 50’den fazla ölümler meydana gelir (Lom ve Dyková 1992).

Cengizler ve Can (1999) yaptıkları bir araştırmada Tilapya (O. niloticus ve O. aureus)'larda bulunan ektoparazitler ve bu parazitlerin mevsimsel dağılımlarını incelemişler ve tespit ettikleri Trichodina sp.’nin kış aylarında prevalansının arttığını saptamışlardır.

Kim vd (2002) Asya ülkelerinden Kore’ye ithal edilen Characidae, Cichlidae, Cyprinidae, Helestomatidae ve Poecillidae familyalarına ait 15 farklı tropikal akvaryum balığını paraziter hastalıklar yönünden incelemiş ve tetrazon balığı (Puntitus tetrazona)’ndan Trichodina sp.’yi bildirmiştir.

(30)

14

Thilakaratne vd (2003) Sri Lanka’da üretim ve ihracat yapan bir akvaryum balığı işletmesinde, plati, moli, japon balığı ve tetrazon türlerinin vücut yüzeyinde T. nigra’yı tespit etmiştir.

Martins ve Ghiraldelli (2008) Brezilya’da yetiştiriciliği yapılan tilapya balıklarında (O. niloticus ve O. mossambicus) T. manga türünü bildirmiştir. Martins vd (2012) Brezilya’da yetiştiriciliği yapılan plati ve moli türlerinin derisinden T. nobilis, japon balığının derisinden ise hem T. nobilis hem de T. reticulata izole etmişlerdir.

Öğüt ve Altundaş (2011) mezgit (Merlangius merlangus euxinus) balığından T. puytoraci ve T. claviformis türlerini bildirmiştir. Koyuncu (2006) Mersin’de yetiştiriciliği yapılan japon balıklarının solungaç filamentlerinden Trichodina sp.’yi izole etmiştir.

Özer ve Öztürk (2004) Sinop kıyılarından has kefal (Mugil cephalus)’in solungaçlarından, T. puytoraci ve T. lepsii, sarıkulak kefal (Liza aurata)’in deri, yüzgeçler ve solungaçlarından ise T. puytoraci türlerini tespit etmiştir. Tokşen (2004) Ege Bölgesindeki bir kuluçkahanede çipura (Sparus aurata) yavrularının deri ve solungaçlarından Trichodina spp.’yi bildirmiştir.

Özer (2003) Sinop’ta Sırakırkağaçlar deresinden dikence balığı (Gasterosteus aculeatus)’nın solungaç, deri ve yüzgeçlerinden T. domerguei ve T. tenuidens’i tespit etmiştir. Koyuncu ve Cengizler (2002) Mersin ilinde yetiştiriciliği yapılan plati, kılıçkuyruk plati, moli ve yelken kuyruk moli (P. latipinna) balıklarının vücut yüzeyi, yüzgeçler ve solungaçlarından Trichodina spp.’ yi bildirmiştir.

Trichodina sp. besin eksikliği, kötü su kalitesi, enfeksiyöz ve/veya paraziter hastalıklar nedeniyle, konak-parazit-çevre ilişkisinde bir kırılma yaşandığında sayıca artış göstererek ciddi epidermal lezyonlar ve salgınlara yol açabilmektedir. Tür konak epitel hücrelerine yapışkan diskleri ile tutunur. Bu diskin keskin kenarlarını balığın epitel hücresi içerisine sokar. Epitel hücrelerinin etrafını çevirerek balıkta irritasyona sebep olur (Martins vd 2009).

2.4.3.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları

Parazitle enfeste balıklarda genel olarak durgunluk, aşırı mukus salgısı, pul kaybı, yüzgeçlerde erime, subakut dermatitis ve hiperplazi görülür (Ferguson 1989). Çok sayıda parazitin bulunmasından kaynaklanan ciddi enfestasyonlarda ise deride gri-mavimsi renklenme, iştahsızlık ve zayıflama gözlenir (Meyers vd 2008).

2.4.3.4.Teşhis

Trichodina tespit edilen sürüntü preparatlar 5 dk havada kurutulur ve %2 gümüş nitrat solusyonu emdirilerek 10 dk beklenir. Daha sonra 2-10 dk UV ye maruz bırakılarak parazitin iskelet yapısı incelenir (Buchmann 2007).

2.4.3.5. Kontrol ve tedavi

Etkenden korunmak için su kalitesi yüksek tutulmalı, yem artıkları dipten uzaklaştırılmalı ve stres faktörleri azaltılmalıdır. Tedavisinde formalin ve potasyum permanganat banyolarının etkili olduğunu bildirmiştir (Noga 1996).

(31)

15 2.4.4. Euchlanis sp. (Ehrenberg, 1832)

Euchlanis sp. Monogononta sınıfına dahil olan bir rotifer türüdür. Monogononta sınıfı, Rotifera şubesi içerisinde, 29 familya, 106 cins ve yaklaşık 1450 tür içeren en büyük sınıftır (Segers 2002). Bu sınıf tatlısu, tuzlusu veya nemli karasal habitatlarda, serbest yaşayan, parazitik veya epizoik türleri içerdiğinden polifiletik özelliğe sahip olan bir sınıf olarak adlandırılmıştır (Wilts vd 2010).

Monogononta sınıfına dahil olan rotiferler, çoğunlukla filtre ettikleri küçük partikül ve organizmalar ile beslenmelerine rağmen, bazı türlerinin parazitik olduğu bildirilmiştir (Glime 2013).

2.4.4.1. Etiyoloji

Euchlanis sp., anteriörlerinde besin alımı ve yer değiştirmede kullandıkları silleri, mastaks içeren karmaşık çene benzeri yapıları, mastaksın iç kısmında diş benzeri trofileri ve koruyucu sert zırhları ile tanımlanır. Monogonont rotiferler temel olarak baş, gövde ve ayaklar olmak üzere 3 bölüme ayrılır (Segers 2004).

Euchlanis sp.’nin sistematikteki yeri; Şube : Rotifera Sınıf : Monogononta Takım : Ploimida Familya : Euchlanidae Cins : Euchlanis Tür : Euchlanis sp. 2.4.4.2. Epizootiyoloji ve patojenite

Rotiferlerin mantarlarda, bitkilerde, Porifera, Annelida, Crustacea, Mollusca, Echinodermata ve Chordata şubeleri dahil hayvanlarda ve nadiren Rotifera şubesinde hem endoparazit hem de ektoparazit olarak bulundukları bildirilmiştir (May 1989).

Parazitik rotiferlerin genellikle Monogononta sınıfına dahil olduğunun bildirilmesine rağmen, Giesen (1934) Bdelloidea sınıfına ait bir rotifer türünü, mide ve eklem ağrısı, yarı koma ve kanda aşırı lökosit artışı gibi ciddi hastalık semptomları gösteren bir insanın idrar örneğinde de tespit etmiştir.

Wiszniewski (1946) yetiştiriciliği yapılan sazan balıklarının solungaç ve derisinde Encentrum kozminskii türünü bulmuştur. Sobecka vd (2012) Polonya’da mavi diskus (Symphysodon aequifasciatus) balığının solungaçlarından Philodina sp.’yi bildirmiştir.

Birçok rotiferin bitki ve hayvanlar ile yakın ilişkide olduğu ancak çok az bir kısmının gerçek anlamda parazitik özellik gösterdiği ve bu özellikleri gösteren türlerin konağın vücut sıvısı, mukusu veya epitel dokusu ile beslendiği bildirilmiştir. Parazitik rotiferlerin, etkilediği konaklar üzerindeki patojenitesine dair yapılmış bir çalışmaya rastlanılmamıştır (May 1989).

(32)

16 2.4.4.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları

Parazitik rotiferler balıkların solungaç ve derilerine yerleşerek balıklarda hiperaktiviteye neden olur. Nekropsi bulgularına dair bir bilgiye henüz rastlanılmamıştır (Stoskopf 1993).

2.4.4.4.Teşhis

Euchlanis sp. özellikle vücudunu saran zırh ve ayaklarının vücudunun dorsalinde yer alması ile karakterize edilir (Glime 2013). Tür tayini için trofilerin yapısal özellikleri incelenerek ölçümleri yapılır (Erdoğan ve Güher 2012).

2.4.4.5. Kontrol ve tedavi

Hijyen ve karantina tedbirleri uygulanmalı, çevresel parametreler optimal sevyede tutulmalıdır. Tedavisinde sodyum florid banyolarının etkili olduğu bildirilmiştir (Wantland 1956).

2.4.5. Chaetonotus sp. (Ehrenberg, 1830)

Cheatonotus sp. Gastrotricha şubesine ait, tatlı sularda oldukça fazla bulunan bir omurgasız olmasına rağmen, nadiren bilinen bir türdür (Strayer vd 2010). Bu şube iki takımı içerir. Bu takımlar; 322 adet tatlısu ve 133 adet deniz/acısu türü içeren Chaetonotida (Balsamo vd 2009, Hummon ve Todaro 2010) ile 209 adet deniz ve 2 adet tatlısu türü içeren Macrodasyida takımlarıdır (Hummon ve Todaro 2010). Takımlar morfolojik ve biyolojik özellikleri yönünden oldukça farklı özelliklere sahiptir. Chaetonotus sp. Chaetonotida takımında yer alır (Ruppert 1991).

2.4.5.1. Etiyoloji

Chaetonotus sp. vücudunun dorsal ve ventral kısmında çok sayıda sil bulunan ve bu siller sayesinde oldukça hızlı hareket edebilen bir türdür (Grilli vd 2010).

Chaetonotus sp.’nin sistematikteki yeri; Şube : Gastrotricha Takım : Chaetonotida Alttakım : Paucitubulatina Familya : Chaetonotidae Altaile : Chaetonotinae Cins : Chaetonotus 2.4.5.2. Epizootiyoloji ve patojenite

Gastrotrich türler özellikle besin bakımından zengin, tatlısu ve deniz ekosistemlerinde bulunan kozmopolitan türlerdir (Kanneby 2011).

Miah vd (2013) Chaetonotus sp.’yi Bangladeş’te ki yılan kafa (Channa punctatus) balıklarının solungaçlarından izole etmişlerdir.

(33)

17 2.4.5.3. Klinik semptomlar ve nekropsi bulguları

Gastrotrich türlerinin neden olduğu ektoparaziter enfestasyonlarda, parazitlerin meydana getirdiği klinik semptomlar ve nekropsi bulgularına dair herhangi bir veriye rastlanmamıştır (Miah vd 2013).

2.4.5.4. Teşhis

Gastrotricha şubesi üyelerinin teşhisi; vücut şekli, vücudunda sil veya iğne benzeri yapıların bulunup bulunmadığı, sil/iğne varsa yapısı, sahip olduğu furcaların sayısı ve yapısı gibi karakteristik özellikler dikkate alınarak yapılır (Strayer vd 2010). 2.4.5.5. Kontrol ve tedavi

Kontrol için hijyen ve karantina tedbirleri uygulanmalıdır. Tedavisine yönelik bir bilgiye henüz rastlanılmamıştır (Miah vd 2013).

(34)

18 3. MATERYAL ve METOT

3.1. Örneklerin Temin Edildiği İşletme ve Özellikleri

Örneklemenin yapıldığı işletme Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ne yaklaşık 8 km uzaklıkta olup, 10 dönüm arazi üzerine konumlanmıştır. İşletme, 150 adet beton havuz ve toplam 120 adet akvaryum bulunan iki farklı akvaryum ünitesine sahiptir (Şekil 3.1). Beton havuzlar ve akvaryum ünitelerinde ortalama 5000 adet akvaryum balığının yetiştiriciliği yapılmaktadır.

Şekil 3.1. İşletmedeki beton havuz ve akvaryum üniteleri

İşletmede üretilen türler; japon balığı (Carassius auratus), moli (Poecila sphenops), velifera (Poecilia velifera), lepistes (Poecilia reticulata), plati (Xiphophorus maculatus), kılıçkuyruk (X. helleri), çöpçü balığı (Corydoras paleatus), köpek balığı

(35)

19

(Pangasius pangasius), melek balığı (Pterophyllum scalare), sarı prenses (Labidochromis caerulus), mavi prenses (Pseudotropheus socolofi) ve ahli çiklit (Sciaenochromis fryeri)’dir.

3.2. Balık Materyali ve Örneklerin Temini

Örnekler her ayın ilk ve ikinci haftasında işletmeye gidilerek temin edilmiştir. İşletmede çalışma için seçilen türler familyalarına göre ayrı plastik torbalara koyulmuş ve içerisine oksijen basıldıktan sonra sıkıca kapatılarak nakile uygun hale getirilmiştir. Daha sonra balıkların ve tespit edilecek olan muhtemel parazitlerin zarar görmemesi amacıyla vakit kaybetmeden Akdeniz Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Araştırma Laboratuvarına getirilmiştir. Çalışmanın yapılabilmesi için Akdeniz Üniversitesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulundan izin alınmıştır (Protokol no: 2013.07.03). 3.3. Araştırma Periyodu

İşletmeden temin edilen akvaryum balıkları Aralık 2013-Kasım 2014 tarihleri arasında aylık olarak incelenmiştir. Her ay beş farklı balık türünden 10 adet olmak üzere toplamda 600 balık örneği ile çalışılmıştır (Çizelge 3.1).

Çizelge 3.1. Aylara göre örneklenen balık tür ve sayıları Sarı prenses (L. caeruleus) Ahli çiklit (S. fryeri) Mavi prenses (P. socolofi) Velifera (P.velifera) Beyaz moli (P.sphenops) Aralık 2013 10 10 10 10 10 Ocak 10 10 10 10 10 Şubat 10 10 10 10 10 Mart 10 10 10 10 10 Nisan 10 10 10 10 10 Mayıs 10 10 10 10 10 Haziran 10 10 10 10 10 Temmuz 10 10 10 10 10 Ağustos 10 10 10 10 10 Eylül 10 10 10 10 10 Ekim 10 10 10 10 10 Kasım 2014 10 10 10 10 10 TOPLAM 120 120 120 120 120

(36)

20 3.4. Su Parametrelerin Ölçümü

Her örnekleme periyodunda balıkların bulunduğu akvaryumlardaki suyun sıcaklığı, çözünmüş oksijeni ve pH’ı sırasıyla WT-1 dijital termometre, Horiba ve Hanna marka arazi tipi taşınabilir analiz setleriyle ölçülerek kaydedilmiştir (Şekil 3.2).

Şekil 3.2. İşletme koşullarında suyun sıcaklığı, çözünmüş oksijeni ve pH’ının ölçülmesi

3.5. Parazitlerin Aranması, Teşhisi ve Saklanması

Araştırmada kullanılan balık türleri öncelikle herhangi bir lezyona sahip olup olmadıkları yönünden gözle muayene edilmiştir. Daha sonra vücut yüzeyi, yüzgeçler ve solungaçlar olmak üzere 3 kısıma ayrılmıştır. Öncelikle vücut yüzeyi ve yüzgeçlere lamel yardımı ile hafifçe sürtme işlemi gerçekleştirilerek mukus örneği alınmış (Şekil 3.3) ve bir damla ortam suyu eklenen lam üzerine koyularak Olympus CH20 marka ışık mikroskobu altında incelenmiştir (Şekil 3.5).

Solungaçların biyopsisi için önce balıkların operkulumları küçük bir makas yardımı ile kesilmiştir. Ortaya çıkan solungaç arkları alt ve üst birleşme noktalarından kesilerek balıktan ayrılmıştır. Solungaç arkları 4 adet sağ ve 4 adet sol solungaca ait olmak üzere (Şekil 3.4), içerisinde çok az ortam suyu bulunan temiz petri kaplarına tek tek sıralanmıştır. Önce parazitolojik iğneler yardımı ile SOIF MD30 marka stereo mikroskop altında daha sonra ise filamentlerden ezme preparat hazırlanarak ışık mikroskobu altında incelenmiştir.

(37)

21

Şekil 3.3. Ektoparaziter inceleme için preparat hazırlanması

Şekil 3.4. İncelenmek üzere balıklardan ayrılan solungaç arkları.

(38)

22 3.6. Parazitlerin Tespiti ve Boyanması

Siliyat parazitlerin tespit edildiği lamların bir ucuna kurutma kağıdı koyularak fazla sıvı çektirilmiş ve 5 dakika beklenerek havada kuruması sağlanmıştır. Kuruma işlemi gerçekleştirildikten sonra beklemeden %2 gümüş nitrat solüsyonu ile boyanmış ve 10 dakika havada kurutulmuştur. Boyama işleminden sonra lamlar 10 dakika süre ile UV ışığı ile aydınlatmaya maruz bırakılmış ve kanada balzamı ile kalıcı preparat haline getirilmiştir (Buchmann 2007).

3.6.1. Parazitlerin tespitinde kullanılan kimyasal maddelerin hazırlanması 3.6.1.1. Gümüş nitrat solüsyonunun hazırlanması

Hassas terazi ile 2 gram gümüş nitrat tartılarak bir çam şişe içerisine koyulmuş ve üzerine 100 mililitre saf su eklenmiştir. Hazırlanan karışımın bileşenleri tamamen çözünene dek manyetik karıştırıcı ile karıştırılmıştır. Daha sonra solüsyon kullanılacağı zamana kadar buzdolabında +4 °C’de saklanmıştır (Buchmann 2007).

3.7. Parazitlerin Teşhisi ve İstatistiksel Değerlendirme

Parazitlerin teşhis, boyama ve tespit işlemlerinde Noga (2000), Dove ve O’donoghue (2005), Woo (2006), Buchmann (2007) ve Martins vd (2010) isimli araştırmacıların yöntemlerinden yararlanılmıştır. Fotoğraf çekiminde Nikon marka fotoğraf makinası kullanılmıştır.

Vorticella sp.’nin teşhisi için parazitin hücre (zooid) uzunluğu ve genişliği ölçülmüştür. Hazırlanan preparatta koloni oluşturup oluşturmadığı ve hareket şekli incelenmiştir. Yapılan ölçümlerin uzunluk ve genişlik için ayrı ayrı aritmetik ortalamaları alınarak, standart sapma değerleri belirlenmiştir.

Tetrahymena sp.’nin teşhisinde vücut yapısı, makro ve mikronukleuslarının yapısı, sillerin vücut üzerinde ki dağılımı ve hareket etme şekli incelenmiştir. Vücut çapı ölçülerek aritmetik ortalamaları alınmış ve standart sapma değerleri belirlenmiştir.

Euchlanis sp.’nin tayininde ise vücut şekli, ayaklarının sayısı ve konumu incelenmiştir. Vücut uzunluğu ölçülerek vücut etrafında zırh bulunup bulunmadığına bakılmıştır. Yapılan ölçümlerin aritmetik ortalamaları alınmış ve standart sapma değerleri belirlenmiştir.

Chaetonotus sp.’nin teşhisinde vücut şekline ve üzerinde bulunan iğne/sillerin yapısına bakılmıştır. Posteriöründeki furcaların sayısı ve yapısı incelenerek parazitin vücut uzunluğu ölçülmüştür.

Trichodinid türlerinin tayini için parazitlerin, vücut çapı, adhesiv disk çapı, dentikül halkası çapı, radyal iğne sayısı, membran sınır genişliği, bıçak uzunluğu, merkezi bölge eni, ışın uzunluğu ve dentikül mesafelerinin (Şekil 3.6) ölçümleri mikrometrik oküler kullanılarak yapılmıştır. Yapılan bütün ölçümlerin ayrı ayrı aritmetik ortalamaları alınmış ve standart sapma değerleri belirlenmiştir.

(39)

23

Şekil 3.6. Trichodinid türlerinin tayini için ölçümü yapılan bölgeler: bıçak uzunluğu (b), membran sınırı (bm), membran sınır genişliği (bmw), merkezi bölge eni (c), adoral zon silleri (ca), dentikül (de), adhesiv disk çapı (da), dentikül çapı (dd), dentikül sayısı (dn), dentikül mesafesi (i), radyal iğne sayısı (nu), radyal iğne (r), ışın uzunluğu (t) (Öğüt ve Altuntaş 2011).

Ektoparaziter incelemeler sonucu elde edilen verilerin istatistiksel olarak değerlendirilmesinde; Marques ve Cabral (2007) isimli araştırmacıların belirttikleri esaslar dikkate alınmıştır. Prevalans, ortalama yoğunluk ve ortalama bolluk değerlerinin aylara ve cinslere göre değişimi için varyans analizi ve takiben Duncan analizi uygulanmıştır. Su sıcaklığına bağlı olarak parazitlerin ortalama yoğunlukları arasında bir ilişki olup olmadığı korelasyon analizi ile test edilmiştir. Önem seviyesi olarak p<0.05 değeri seçilmiştir.

Prevalans: Belirli bir parazit türünün ya da taksonomik grubun bir ya da daha fazla bireyi ile enfekte konak (balık) sayısının incelenen tüm birey sayısına oranıdır. Bu değer yüzde (%) olarak ifade edilir.

Ortalama yoğunluk: İncelenen balık örnekleri içinde bulunan belirli bir parazitin toplam sayısının parazit ile enfekte konak sayısına oranıdır.

Ortalama bolluk: Belirli bir parazitin toplam sayısının toplam incelenen balık sayısına oranıdır (Altunay 2006).

(40)

24 4. BULGULAR

Çalışmada materyal olarak sarı prenses (L. caeruleus), mavi prenses (P. socolofi), ahli çiklit (S. fryeri), velifera (P. velifera) ve beyaz moli (P. sphenops) olmak üzere 5 farklı balık türü kullanılmıştır. Çalışma süresi 12 ay olup, aylık olarak her tür için 10 adet balık örneği incelenmiştir.

Çalışma sonunda toplam 600 adet balıkla çalışılmış olup parazitle enfeste balık sayısı 62, toplam parazit sayısı ise 180 olarak bulunmuştur Çalışmada Ciliophora şubesinden (Vorticella sp., Tetrahymena sp., Trichodina pediculus ve Trichodina heterodentata), Rotifera (Euchlanis sp.) şubesinden ve Gastotricha (Chaetonotus sp.) şubesinden olmak üzere 6 farklı parazit türü saptanmıştır (Çizelge 4.1). Tespit edilen ektoparazitlerin aylara göre dağılımı ise çizelge 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Tespit edilen parazit türleri ve sayıları

Parazit Türleri

İncelenen Balık Sayısı Enfeste Balık Sayısı

600 62

Parazit Türünün Toplam Sayısı

Vorticella sp. 38 Tetrahymena sp. 52 Trichodina pediculus 42 Trichodina heterodentata 40 Euchlanis sp. 6 Chaetonotus sp. 2 Toplam 180

(41)

25

Çizelge 4.2. Tespit edilen ektoparaziter enfestasyonların aylara göre dağılımı

AYLAR TOPLAM BALIK

SAYISI ENFESTE BALIK SAYISI ENFESTASYON ORANI % ARALIK 50 0 %0 OCAK 50 0 %0 ŞUBAT 50 15 %30 MART 50 10 %20 NİSAN 50 1 %2 MAYIS 50 0 %0 HAZİRAN 50 1 %2 TEMMUZ 50 6 %12 AĞUSTOS 50 10 %20 EYLÜL 50 1 %2 EKİM 50 0 %0 KASIM 50 18 %36

Tespit edilen ektoparaziter enfestasyonların aylara göre dağılımı incelendiğinde en yüksek enfestasyon oranı %36 ile Kasım ayında tespit edilmiştir. Bu oranı %30 değeri ile Şubat ayı takip etmiştir. Mart ve Ağustos aylarında %20 enfestasyon oranı belirlenirken, Temmuz ayında %12’lik bir değer tespit edilmiştir. En düşük enfestasyon gözlenen ay ise %2 değerleri ile Nisan, Haziran ve Eylül aylarıdır. Diğer aylarda ise herhangi bir enfestasyon gözlenmemiştir. Tespit edilen ektoparaziter enfestasyonların aylara göre dağılım grafiği Şekil 4.1’de verilmiştir.

Şekil 4.1. Aylara göre enfestasyon oranı

0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100%

(42)

26 4.1. İncelenen Balık Türlerine İlişkin Bulgular

Bu çalışmada her ay beş farklı balık türü ile çalışılmıştır. Örnekleme çalışmaları Aralık 2013’te başlayıp Kasım 2014’te tamamlanmıştır. Çalışma süresince ortalama 1,5-2,5 gram ağırlığında ve 3,5-4,5 santimetre uzunluğunda sarı prenses, mavi prenses, ahli çiklit, velifera ve beyaz moli türleri ile çalışılmıştır. Örnekleme çalışmalarında parazitle enfeste balıklarda herhangi bir klinik bulguya rastlanılmamıştır.

4.1.1. Sarı prenses (L. caeruleus)’te tespit edilen parazit türleri

12 ay boyunca her ay 10 sarı prenses balığı (Şekil 4.1.1.1) parazitolojik yönden incelenmiştir. Şubat ayında 4 enfeste balık tespit edilmiş ve bu balıklardan 10 Tetrahymena sp., 3 Euchlanis sp. ve 2 Chaetonotus sp. olmak üzere toplam 15 parazit izole edilmiştir. Mart ayında 3 enfeste balık bulunmuş ve bu balıklarda toplam 5 Tetrahymena sp. tespit edilmiştir. Temmuz ayında enfeste balık sayısı 1 olarak kaydedilirken bu balıktan da 1 Vorticella sp. izole edilmiştir. Ağustos ayında enfeste 1 sarı prenseste 3 Vorticella sp. kaydedilmiştir. Eylül ayında da 1 enfeste balıktan toplam 2 Vorticella sp. izole edilirken, Kasım ayında 3 enfeste balıktan toplam 8 Trichodina pediculus kaydedilmiştir (Çizelge 4.3). 12 aylık çalışma süresince sarı prenseste toplam 34 parazitin bulunduğu tespit edilmiştir. Diğer aylarda ise herhangi bir enfestasyona rastlanmamıştır (Çizelge 4.3).

Şekil

Şekil 2.2. Mavi prenses (Pseudotropheus socolofi)
Şekil 2.4. Velifera (Poecilia velifera)
Çizelge 3.1. Aylara göre örneklenen balık tür ve sayıları  Sarı prenses   (L. caeruleus)  Ahli çiklit (S
Şekil  3.2.  İşletme  koşullarında  suyun  sıcaklığı,  çözünmüş  oksijeni  ve  pH’ının  ölçülmesi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Recent developments show in several ways that China’s interest in the African continent is here to stay, and that the AIIB is an important instrument that China is using

• Ortalama sıcaklık (°C) ve aylık toplam yağış miktarı ortalaması (mm) verilerini kullanarak ilin sıcaklık ve yağış grafiğini çiziniz. O Ş M N M H T A E E

Dünyada ölçülen en düşük sıcaklık değeri ve görüldüğü yer -89,2°C - Vostok(Antarktika) Dünyada ölçülen en yüksek sıcaklık değeri ve görüldüğü yer 58 o C

Gün uzunluğunun böceklere etkisi oldukça önemli olup bu etkisini gelişme, üreme ve diyapoz yönüyle gösterir.. Fotoperiyodizite böceklerde bir dizi uzun dönem

• Kışlayan yumurtalar için bu koşullarda 12-14 gün süren kuluçka süresi, kışlamayanlar için birkaç gün daha kısadır.. • Kışlayan yumurtalara bir ısıtma

Mevcut soğutucu akışkan R410A’ya göre üçte bir oranında daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahip R32 gaz kullanımı yeni Kirigamine Zen’de Mitsubishi

Yetiştiricilik sırasında özellikle çiçeklenme dönemindeki düşük sıcaklıklar (10 oC’ nin altında) meyve ve sebzelerde meyve tutumu sorunlarının ortaya

Bu çerçevede, çeşitli endüstriyel faaliyetler için MET niteliğinde olan su, hammadde ve katma değeri yüksek kimyasalların geri kazanımının araştırılması faaliyetleri