• Sonuç bulunamadı

II. MEŞRUTİYET DEVRİ İZMİR BASININDA TÜRKÇÜ DUYARLILIĞIIN SESİ: TAN MECMUASl VE DİZİNİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "II. MEŞRUTİYET DEVRİ İZMİR BASININDA TÜRKÇÜ DUYARLILIĞIIN SESİ: TAN MECMUASl VE DİZİNİ"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeni Türk y. 3, S. 5, Ocak-Haziran 2011, s. 177-199

II.

BASININDA

TY~ÇÜ

DUYARLILIGIN

SESI: TANMECMUASlVE

DIZINI

Kahraman

(':>-Özet: Tan II. devri Türkçü (dil,

sanat, vatan ve kültürel hassasiyetlerin) sözcüsü bir

Tan fikri ve edebi birlik ve beraberlikten,

yüceltmekten, ve gençlerin

dan söz edilir. Tan'da tefrika halinde 'ideal' Ziya

Gö-kalp'in çok gündeme 'mefkure' olarak

rir. Tan' da, siyasi iktisadi de

ifa-de edilir. yazar kadrosu, Türklük ideali ile hareket eder. Balkan so-nucu yitirilen maddi ve manevi için hassasiyet gösterir.

Anahtar Kelimeler: Tan fikir vatan sevgisi, Türkçü

du-VOICE OF TURCIST SENSITIVITIES IN THE SECOND CONSTITUTIONAL ERA PRESS: TAN MAGAZINE AND ITS INDEX

Abstract: Tan was a magazine that became the agent of Turcist sensitivities (language, arts, culture and patriotisms) in the Second Constitutional Era press in

In the ideological and literary articles within Tan magazine; unity and solidarity, fraternity, patriotism, the past and future of Turk identity and the responsibilities of youth are mentio-ned. The article on 'ideal' serialized in Tan analyzes the concept of 'mefkure' frequently prono-unced by Ziya Gökalp in detail. The dependence of political independence on the economic one is alsa emphasized in Tan. The board of authors of Tan act around the ideal ofTurcism, demons-trating sensitivity on the material and spiritual values lost after the Balkan Wars.

Keywords: Tan magazine, personal articles, patrotism, Turcist sensitivities.

H. kabul ve çok genel bir

maya göre, II. devri; edebiyat, sanat ve kültürel

(2)

leri ihtiva etmek üzere 1908-1920 dönem için

bir ifade ile II. ile Türkiye Büyük Millet

Mecli-si'nin sürecin

II. devri sosyal ile edebiyat ve sanat

ha-da münasebetler Bu

devrin edebiyat ve sanat ya da

hareketlerin dikkati çekmektedir. II. devri edebiyat genel iki kategori alunda

1. Gayesini yine kendisinde arayan sanat (Fecr-i Ati ve onun bir durumundaki 'Nesl-i Ati', 'Yeni Nesil veya Nayiler' ile 'Nev-Yunanilik/Havza

2. (sosyal) esas alanlar (Milli Edebiyat hareketi ve onun daha belirgin ölçülerle yürütülmesini isteyen

II. devri sanat ve edebiyat Türkçü, Türkçe-ci daha genel bir ifade ile milli bir sözcüsü olan birçok gazete ve mecmua ile Bu mecmualardan biri de

mir' de Tan'

Tan de 20 1329 / 3 1913-15

1329 / 28 Ocak 1914 tarihleri on günde

bir ve 5 Türkçü bir

mir' de, Ahenk sorumlu müdürü

Mustafa Sabri' <lir.

2. arka derginin bir ile

Bu arka kapak "On günde bir

kar yükselmesine Türk

belirti-lir. Yine sayfada, yazar kadrosu, okuyuculara le duyurulur:

"Mekteb-i Sultani lisaruyat

Meh-med Necib [Türkçü], Sorbon Veliyü'd-din

[Sal-iktisad muallimlerimizden Raif Hüsnü, K.imyager Doktor

Doktor Edhem, eski muharrirlerimizden Hüseyin Fehmi, ispor [spor]

Mehmed Necmeddin Sahir Lutfi,

Ziraat Mektebi Mehmed Necati ve

Daru'l-mual-limin muallimlerinden Hüseyin beylerden mürekkeb daimf bir hey'et-i

tahririyeye maliktir. her türlü dere

edilme-yen evrak geriye verilmez."4

kapak idarehanesi, Beyler

(3)

TÜRK

daha ilk olarak

nan "Maksad ve Meslek" metin, derginin hedeflerini ortaya

Bu metnin zaman Tan,

lardan beri ihmal edilip terk edilen Anadolu' da her bir hayat fikren münevver, bedenen zinde, kalben

na vicdanen dinine bir neslin

"Maksad ve Meslek" Anadolu

hal-öksüz cehalet ve

tembellik alhnda onun bir intibah" ve

hayat"a muhtaç söylenir.

Anadolu' da yeni bir hayat tesis edilirken dikkat edilmesi gere-ken hususlar da Bu hususlar da söz konusu dile ge-tirilir:

"Fakat bu nur ona basiret gözlerini ve belki zedelemek ihtimali

O ruh nefhedilirken cürsumelerle itina

et-mek icab eder.

taklidcilik bir milleti fikren ruhen korkunç bir sevk edebilir. Neticede nebaletiyle beraber mevcudiyeti de tehlikeye Bu

ederek fikri, ictimaf halkca

ka-tekamülden inhiraf ehneyecek 'levantenizm' gibi fikri Ana-dolu'nun saf ve asude muhitine sirayet etmemesine de bütün gayretimizle

ça-Muvaffakiyetimizi

TAN'IN SUALLER

Tan okullara yönelik muhakemeli suallerle 4 evvel 1329 tarihli 2. okuyuculara bir duyuru Bu duyuruda, öncelikle gençlerin fikri:

leri sosyal meselelerde rol istenir. Bu sebeple onlara yönelik olarak Tan "muhakemeli sualler" tertip eder. Bu sualler, Türklerin "mazi ve ati ile ilgilidir,.

tertip ilk muhakemedeki sualler takdim edilir:

hükumetinin müessisi olarak Bey ile

ma'iyetindeki Türk mazisinde bu kadar saklayan

hü-kumetimizi te' sis edebildiler? Viyana kadar dayanan muazzam bir hey' eti o kadar az zaman meydana getiren ictimai, tarihi ve

esbab ve ava.mil Bu avamil nelerdir?" 7

Tan bu suallere verilecek cevaplardan en cevap sahibine ve ciltli bir Türk tarihi

(4)

hediye duyurur. cevap sahibine

üçüncü-ye de üç abonelik verilecektir.

2. yer alan bu duyurunun neticesini ilerleyen

görmüyoruz. Muhakemeli sualler iyi niyetlerle fakat

TAN'IN

1.

YAZILARI

Tan fikir öncelikle dikkati

çeken makalelerden birisi, Mehmed Necib Bey'in8 kaleminden

kan ve tefrika halinde olan üzerine bir

Mehmed Necib, 20 1329 tarihli ilk

"ideal ve mefkure" üzerinde durur. Her iki kelimenin

matbuat ve çok olarak

vurgu yapar.9

O, bizde ideal olmak üzere, "mefkure" kelimesinin

ya-"gaye-i hayal", ya-"gaye-i emel" ve ya-"gaye-i fikir" gibi terkiple-rin de

Ona göre, "ideal" kelimesinin dilimize yenidir ve bu

Taine vesilesiyle, edebiyat ile

O, "ideal" kelimesini "daha iyinin", "daha mükemmel"in dü-olarak benimser. Mehmed Necib'e göre "daha iyi"

cesi herkeste gösterebilmektedir. "saadet"

kav-ve bekledikleri bile arz etmektedir.

Bir insanlar için saadet; zenginlik, rahat sefahat

zevkidir. Bir için bir sevmek ya da

yük-sek bir mefkure olarak Türklerin görmektedir. 11

ideal yaratan sebepler

ara-içtimai sebepler, mizaç, terbiye, muhit (çevre), görenek, rol

O, fiziki muhit ile içtimai muhitin ideal ve

buna olarak sanat ileri sürer.

Fi-ziki muhitin Hint ve Yunan ve meydana

getirdi-üzerinde durur.

O, içtimai muhit ifadesine de getirerek insan

cemiyetleri-nin olarak içtimai muhitin ideal üzerindeki

(5)

YENi TÜRK

Mehmed Necib'in ideal ile ilgili tefrika makalelerinden üçüncü-sü münasebeti üzerinedir. 13 Ona göre, muhit gibi da idealin fert ve kavimde etkilidir. Irk, verasetle kilidir. Irk, zeka yahut zihniyet ve seciye olarak ikiye

Her zihniyet ve seciyesiyle öteki

Mehmed Necib, zeka yerine "zihniyet"i tercih ederek bu kavra-ma, Türkçe veya "beyinlik" kelimelerini

olarak önerir. Bizde Ziya zihniyet yerine tercihen kullan-"mefkure" kelimesini bulmaz.

"Seciye" ilgili olarak daha ziyade "milli seciye"ye önem vermektedir. Ona göre milli seciye:

"Bir kavmin vahdet ve ayniyetine esas eden ve bütün tarihinde göze

çarpan ve cümle bulunan ruhi seciyelerin yahud hissiyahn,

itikadla-fikirlerin hey'et-i Milli seciye ta'rffe göre milli

ruha benziyor. Milli ruh bence ahlakiyet de dahil olmak üzere ile mil-li seciyenin

Mehmed Necib, Avrupa ve

Musevi-lerin ideal bu konuda

lardan Netice olarak ideal üzerinde

etkilerde bilhassa vurgu yapar. O, idealin seciye ile olan münasebeti üzerine

4. daha Seciye (karakter)

üzerine, Avrupa' da da dikkati çeken yazar, özellikle Ribot, Gustave Le Bon gibi 11

seciye"

na getirdikleri anar.15 Mehmed NE)cib'e göre seciye

(ka-rakter); "Bir kimsenin istemesinde,

kendisini edecek, ona bir (kendilik) veya (benlik) verecek,

onun kendine mahsus bir

Mehmed Necib, dördüncü makalesinin ilerleyen

"irade, istemek" ile seciye-ideal münasebetleri üzerinde durur. Sonuç olarak da seciyenin, muhit ve gibi, ferdi ve

ideallerde yol söyler.17

Mehmed Necib'in Tan tefrika halinde

fikir sonuncusu da "Bizde Muhtelif Tarzda

Te-lakkileri" Bu son sanat ve

dü-kamuoyunun uideal" tasavvurunu analiz

fevkalade ehemmiyetlidir. O, sanat ve

(6)

1. Bedii Telakkisi: Servet-i Fünun muharrirlerinin olarak sergiledikleri

2. Emel ve Gaye yahud Gaye-i Hayal, Gaye-i Fikr Olarak Telakkisi

3. Mefkure Olarak Telakkisi19

Mehmed Necib, bizde daha çok Ziya "mef-kure" kelimesinin "ideal" i tam olarak söyler. Bilhas-sa Ziya "Turan Mefkuresi"

"Turan Mefkuresi terkibindeki mefkure, telakkisi itibariyle hangi mal edilmek geliyor, bunu kestirmek güçtür. Mefkure idealin bedii ma'na ve telakkisinin sair sahalara mi ifade, yoksa, bir saadet veya kemal ve arzusunu mu ihtiva ediyor? Bu da bir Ya hele Mefkure] veya "Mefkure

gibi cümleler

20 1329 tarihli ilk M.

[Günaltay] ile "Ümidsizlik" bir deneme dikkati çeker.21

M. kaleminden mensur bu

dene-mede, bir milletin gençleri ve için ümitsizlik duygusu ve çok tarihten silinip giden kavim ve millet-ler örnek gösterimillet-lerek dile getirilir.

M. Balkan

rnillfbütün-yaraya ve telmihte bulunulurken ge-lecek günlere de Atatürk'ün Nutuk'ta ifade gibi- iyimser

izleri sezilmektedir:

"Fakat o millet ki üm1dsizlik kanaati azmine galebe iman edilmelidir ki böyle bir millet, bir mahkumdur. Hele münevver ve genç unsuru istila olursa ... !

Bir memlekette kitleye ruhunu nefhedecek olan münevver ve azimkar di-bir duçar o/malan o millet için halas ebedi-yen delalet eder. gençler taammümü ise felaketler intdc edebilir. Gençlik, ümid demektir. Gençlik, azim ve ka-naatinin en ki istikbfil-i vatan kalblere itimad

(

...

)

Elfm hüsranlara bir millet için üm'idsizlikten büyük bir olamaz. Feci girddblar içinde bir milleti kurtaracak kanaati, azim ve irfan bulunursa bütün didinmeler beyhudedir, hiçbir semere

(7)

TÜRK EDEBIYATI

etmez. Çünkü ve irfan ve sebat seciyelerinden mahrum olan ferdlerin mevcudiyetleri bir degildir."22

Vazifeleri

M. 18 evvel 1329 tarihli üçüncü

sa-Vazifelerinden" denemesi

yine mensur

Yazar bu denemesinde, öncelikle, felaket çukuruna

sü-dikkati çeker. Yeni nesil, yeni bir fikir terbiyesinden

geç-melidir. Bu terbiye, Hz. Ali'nin ifadesi ile edilen

kendi göre

na muvaftk olacak surette terbiye ediniz!" ile

Onun göre, yeni nesle uygulanacak olan terbiye

milli gelenek ve göreneklere tamamen ters yoktur.

Gelenek ve göreneklerde de taraflar

M. o dönem gençlerinin terbiye edilmesine

yöne-lik ortaya uyanlar tüm zamanlar için

ge-çerli olan

2. YAZILARI

Edebiyye

Tan' da, edebiyat ve sanat teorik tenkit tan sadece bir tek makale ile -o da tefrika

halindedir-ile Bursa' dan gönderhalindedir-ilen ve

Edebiy-ye" bu dizisi, 3. ve son (5.

sa-Lfttfi, kadrosunca kendisinden talep edilen

ve yeni ilgili konusundaki teklifi

kabul eder.

Lfttfi'nin bu teklifi kabul memleketteki edebi'

ha-çok da verimli rol oynar. Böyle olunca onun

tenkit-de; "Senede ele eser bir memlekette münekkidlik etmek bir parça ta'til dergahlarda et-meye benze(yecektir)."27

edebi dair yazma da

(8)

evvel son senelik seri bir nazar atfetmek, onun küçük bir bilançosunu yapmak istedim. Bu öyle muntazam bir

tarihçe olmayacak. Bu senelik edebiyah, gözden bir

tahassüsah ... elinize alarak vakit gözünüzün

önüne ilk gelecek zaman ve mesafe bütün gibi

çok yeri fakat yer yer nisbetler bir 'silhouette' dir."28

Lutfi, II. edebiyat ve sanat

çevrele-rinde çok büyük ümit ve hayaller ancak beklentilerin

hayal bir söyler. il.

devri matbuat bir ortanu

manzumeler, tiyatrolar, romanlar, gazeteler ve mecmu-deniz dibindeki yosunlar gibi belirtir.

(1908-1913) üç devreye taksim ederek süzgecinden geçirir. Bu devreleri isim-lendirir:

1. Bir Gibi Solarak, Sönerek Devam Eden Fikret-Cenab Nesli

2. Fecr-i Ati'nin Mürde-zad

3. Milli Türk

Fikret-Cenab Nesli

A) Servet-i Fünun

Lütfi, "Dünküler" olarak Servet-i

Fünuncu-lar ortaya koyar.

Lu.tfi'ye göre "hürriyet" Tevfik Fikret' e de hürriyet ve vatan manzumeleri Fikret'in "Sis"i inkar için "Rücu" "Sis" kadar Bir süre sonra Fikret, Cenab, Halid Ziya, Rauf ve Suad hep susarlar.

Tevfik Fikret, II. döneminde Haluk'un

Defteri'nde Lutfi, Haluk'un Defteri'nde yer alan gençlerin mutlaka arzular; fakat bu kitapta yer

alan dekiler kadar bulmaz.

Lütfi, Cenab hürriyetten sonra

hesa-tamamen söyler. musahabeci olarak çok bulur. Onun gazete ve mecmualarda kalan musahabeleri-nin kitap olarak arzular.

Hüseyin Suad, bir süre zarif sonra tiyatroya yö-ne1ir. olarak kendisinden sadece Lane-i Melal

(9)

YENi TÜRK EDEBiYAT!

Ferdi hassasiyetleri raldk bir lisanla terennüm eden Hüseyin Si-ret, Leyal-i Gir'lzan ile edebi' ömrünü tamamlar.

Lütfi, Faik Ali'nin on sene gecikme ile Fani Teselti-ler'ini de Servet-i Fünun görür. Celal Sahir'i ise, Fecr-i Ati ve Türk (Milli Edebiyat) bir

sima-olarak

B) Servet-i Fünun Nesri

Lütfi, Halid ilk günlerinde, bir gazete-de tefrika halingazete-de Nesl-i Ahirini Mai ve Siyah kadar güçlü bulmaz. Onun günlük ve gazetelerde hi-kayelerini (San' atkar, Beyaz Mektub, de Bir Ziyaret) marazi' ruh hallerini aksettirmesi cihetiyle görür.

Lütfi, Eylül muharriri Mehmed Rauf'un II.

devrinde Serab ve Genç Kalbi ise

Ey-lül kadar bulmaz. Cedide'nin nesri, Nihal'i

gibi ve

Fecr-i Ati

Fecr-i Ati edebi' "Bugünküler" ola-rak söz eder.29 Dünküler (Servet-i Fünuncular) ile Bugünküler (Fecr-i Aticiler) büyük fark görmemektedir. Tespitini ise cümlelerle ifade eder:

"Ben kendi Dünkülerle, Bugünküler pek küçük, her

hal-de iki mektebe kadar küçük bir fark

gö-rebiliyorum. Ancak bir dün bugün tabiisi ... Zaman ve tahavvül

bu kadar da bir fark vücuda getirmemeliydi!" 30

Lütfi'ye göre, Dünkülerin

mutlak tesiri temsilden ziyade taklit yoluyla Bütün feyzini ondan Dünkülerle birlikte

lisan, cümle kadar, bütün özellikleriyle,

ve hayal ile mevcut fikirleri ve hayalleri ile ta-Böylece yeni bir ruh ve zihniyet

Servet-i sanat yönelik

tespitleri Fecr-i Aticiler için de geçerlidir:

Cedide

(10)

mev-zusuz, amal ta'yfn edemeyen, fikirler, kanaatler, sebebsiz

tahas-sürler, o olmayan ihtimal hep bundan ediyor. Evet

muhitimizde fikri, bir tasallüf

Bunlar kök içindir ki

edebiyah-büyüyemiyor, zaman ile dökülünceye kadar halde

ka-çiçekler gibi. Onun içindir ki memleketimizde san'

atkar-ömrü güller gibi oluyor. ilk beraber san' at da

sö-nüp gidiyor.

\

Bugünküler dünkülerin bu yolu ederlerken tabii bir

in-bahse imkan

Lutft Fecr-i

Ati

edebi güçlü bir

azmi ile ortaya zeki ve faal

çehrele-rin söyleyerek bir süre sonra ise hepsinin söndü-ileri sürer.

Lutfi'nin kalemiyle Fecr-i Ati'nin kaderi

evvela büyük bir ve ile ortaya Sonra daha ilk

per-vazda kanatlan yoruluyor. Tedavisiz ve yorgunlukla Ve

bundan hiçbiri iflah

bir Emin Bülend ki göre dört senede bir

edemi-yor, bir ... Fakat bir bir ne lüzum var, hangisi öyle ki ...

Böyle senelerce bir bitirmek kuvvetini bulamayanlar senelerce

zihinle-rinde gezdirdikleri mevzulara ve daima gelmeyecek bir

ati-ye ta'lfk edenlerin var?"32

Fecr-i Ati'nin parlak ve bir sanat

or-taya "muhit"le de

kar. Ona göre "muhit"in sanat ve estetik etkisi olmak-la birlikte bir sanat dahisinin tamamen engelleyecek bir unsur olamaz.

Lutfi'nin "muhit"ten ise sanata mevzu veren maddi tabiat, memleketin sosyal ve psikolojik (ruhi) ve

sa-nattan keyfiyetidir.33

Yazar, "muhit"in bu üç maddi tabiatla ilgi-li herhangi bir yorum yapmaya gerek duymaz. Memleketin sosyal ve ruhi ile olarak da devrinin durumunu

ve buhran devri olarak nitelendirir. Buhran devirlerinin ise

bü-yük sanat için dikkati

çe-ken yazar, bizde bu anlamda, bir söyler.

sanata olan ihtiyatla yazar,

(11)

HNI TÜRK

belirtir. Bunu, ruhuyla ruhumuz bir

olarak zevk-i bedii (estetik haz) ile Edebiyye" makalesi, 5.

"Türk hiç

yer verilmeksizin Yazar, bu son konuyu bir maka-lesinde sadece söylemekle yetinir.

3.

FOLKLOR YAZILARI

Türklerde

Tan folklor ·

sadece bir makale ile Gündüzalp bu makale, "Türklerde 1" ile

Gündüzalp, matbuat Türklerin tarihi, lisa-ziraat ve hemen hemen her söz edilmesine men, ve elbiseleri konusunda, ihmalkar söyler. Bu ihmalin sebeplerinden en önemlisi, Türklerin Avrupa ve

fetine benzeme ve onlar gibi

Gündüzalp' e göre bizde, ve konusuna mazide ve

halde, nadir de olsa Yazar, Mahmud

Pa-ve Ahmed Rasim'in özellikle anar.35

Gündüzalp için, eski ve elbiselerin sadece müzelerde hir edilmesi, kitap ve albümlerde yer

takdir etmeye yeterli olamaz. Eski ve elbiselerin her zaman bir ruhu, sembolü veya bir ifade eden Eski-den Yeniçerilerin giydikleri bugünkülerin bir siyasi, tarihi ve iktisadi anlamda önemli

ipuç-Gündüzalp, ile siyasi bir

dikkati çeker. veya

gerilemeler ile siyasi', iktisadi ve gerilemeler

rudan bir Burada, Sultan Osman

fetleri ile Sultan Süleyman bu

somut olarak ileri sürülür. Zaman sürecinde

fetlerdeki yorumlar:

de, bütün mahiyetiyle siyasi tekamülü güderek

tahav-vüller Binaenaleyh, Sultan Osman itibaren beri

(12)

seçilecektir; asker, ulema tabiahyla birbirinden merte-beleri, ettikleri mevki'ler, dereceleri de yine belli olacak ya-hO.d edilecektir. Çünkü siyasi tekamül birçok ve mertebelerin tees-süsünü istilzam ediyor ( ... )"36

Gündüzalp, söz konusu makalesinin ilerleyen

eski askeri ve sivil ile Anadolu ve Rumeli' deki yeni

Bu neticesinde,

lerden ve ruhi hakikatlerin iddia eder.

Bir Zeybek veya bir Yörük köylüsü ile bir Frenk giyen

bir gencin zihniyet ahlak ve

fark-görünecektir. 37

4. SAGLIGI YAZILAR

Tan "Musahebe-i Fenniyye"

bir neslin yönelik de yer verilir.

Rüsumat Kimyageri kaleminden ve aile

iki makalede ileri sürülen

ve özetleyebiliriz.

"Musahebe-i Fenniyye" ilk makalesinde, öncelikle Türklerin tarihte güçlü bir ordu küçük bir

büyük bir devlet

tarihte güçlü olan bir neslin, içinde

dönemdeki durumunu, hiç de iyi görmez. içimize

ka-sefahat, ve frengi ve orduya

Anadolu 1

ya kadar tabip

düzeltilmemesi, cehalet, görevini ve hükumetin gibi sebeplerle neslimiz bo-zuldukça

göre, dinç bir nesil

Ça-bunu zorunlu Bizde, anne olacak genç lara yeterli bilgi okullarda beden terbiyesi

uygulanma-Beden ve ruh olan ebeveynlerden

ço-. cuklar meydana gelecektirço-. olarak dünyaya getirilen

çocuk-lar, ve bir

çocuk yönelik

5. olarak okuyuculara

göre, hamilelikten önce, hamilelik ve

(13)

TÜRK

Bu tedbirlerin en önemli birisi, hamilelik

es-doktor kontrolünden geçirilmesidir.

Ül-kemizde uygulamalar, ritüeller çocuk

ye-sekteye

insanlarda en tehlikeli cehalet

özellikle vurgular. Cehalet yüzünden birçok aile

olmakta-olumsuz da anlatarak cehaletin çirkin

yü-zünü göstermeye

5. YAZILAR

A) Fikir ve Karakter

Tan Türk zihinsel karakteri ve

tim pozisyonu ve

Hüseyin Avni [Ozan]40

Hüseyin Avni, Tan tefrika halinde

"Terbiye Musahabeleri" makalesinde meseleleri ele

1. Türk sükut midir?

2. Türk seciyesi

3. Kabil-i terbiye midir?

4. Bir medeniyet müsait midir?41

Hüseyin Avni'ye göre zeka, anlamak meselesidir.

ara-ile hadiseleri fark etmek, onlara nüfuz etmek

bir ifade ile de zeka, mevcut

kanaatlerin Bu kanaatler, süreç içerisinde bir

son-raki döneme, devreye, zamana vs. intikal eder. Tarihte çok

ve hadiselerle milletler, genel olarak,

dü-zeydedir. tarihi içerisinde düzeyleri bir olmayan

devirler

Hüseyin Avni, fertlerin ya da milletlerin zeka terbiyesinde

vera-set ve çevre faktörlerinin etkili üzerinde de durur.

Hüseyin Avni, söz konusu makalesinin ikinci

hayvan-lar, insanlar ve bitkiler yaparak

fert ve milletlerin seciyesini terbiye Bu

ma-kalede fen bilimlerinin verilerini de

Hüseyin Avnf nin Türk ve Çin milletinin seciye ve terbiyesi

(14)

B) Beden

Mehmed Tan 18 evvel 1329

tarih-li üçüncü yer alan "Evvela Terbiye-i

makalesi, Türklerin beden terbiyesine son derecede önem vermesi için kaleme

Mehmed devir Türk neslinin beden gücü ile Os-dönemi ordu ve saray beden gücünü

Beden terbiyesine yeterli derecede önem verilmemesinin Türk tarihinde ve neslinde olumsuzluklar üzerinde durur.

Mehrned beden terbiyesini fikir ve ahlak terbiyesine göre, birinci derecede önemli sayar. Tarih sahnesinde rol oynayan

Roma-beden terbiyesine önem verdiklerini hahr-lahr.

Mehmed göre, 19. jimnastik ve

spor ve medeniyet

bir biçimde da beden terbiyesi

sayesinde Fransa'ya koyabilecek güçlü bir ordu

Bütün Avrupa memleketleri beden terbiyesine verdikleri önemle güçlü Bizlerin de her önce, beden terbiyesi-ne adlen öterbiyesi-nem vermemiz, sebebimiz

6. TAN'DA YAYIMLANAN

Tan bütün de yer

birinci, ikinci, dördüncü ve üçüncü

üç olmak üz.ere, toplamda on bir yer

Tan' da muhteva

ilk önce söylememiz ve teslim etmemiz gereken gerçek, bu

dil, vatan, maddi: ve ifade

sadece da bu niteliktedir.

ilk Necmeddin Sahir ve Edirne'nin

tebcil eden bir Bu 10 Temmuz 1329

tarihin-de dan ikinci bölümü, zaferle

birlik-te, Edirne'ye de bir medhiyedir:

Bugün mazhar ve fiiik Edirne kal' esine Türk'ün dikildi yine ruha nüfuz eyleyen ezan ufuklara akseyleyip olunca veziln Bütün bus etti ince bir

(15)

TORK

Okundu sonra cevami'de bir celil...

O günleri yad eyleyen zaman millete isal eder

Bugün niyaz edelim hep Rahman'a, bizi haziz-i hüsrana; Edirne: Millete izzettir, Hilal u necme müebbed ... 43

ilk ikinci Ahmed Ati'nin "Ey

Türk" Bu eski timsali bir

de-denin, yeni Türk neslinin vaziyetini tasvir görüyoruz.

Tevfik Fikret'in de bir edaya sahiptir:

Ey Türk! Ey avare ey emir ve sahibi, ey nesl-i nam u Bak asmana: Girye, bulut, figan ... Ey Türk uyan uyan, uyan ey mürde kalk uyan!

bak: Elem-zede bir pir elinde ney Mevt-i hazin-i ruhuna matemle

Ufukta kargalar -ki nühusetle inliyor-tar u benim!' diyor. Bilmem niçin unuttun ey avare nesl-i Lakin sana aid bu Ceddinle muhterem .. o Bir girye-i samut ile seyreyler

Bak nezihini setretti, gömdü seyl, kirletti bir sefil Namus u izzetin mütezelzil ve sen zelil ... Ey Türk! Uyan, semalara yüksel ve pür-gurur

cebin-i pestine bir sille vur! ... 44

2. yer alan M. Rauf ... "

üç bölüm halindedir. Bu

milli felaketler Türklerin, bir aile birliktelik

ruhuyla telkin etmektedir. yönlendirici

Mehmed Emin' in son bölümünde

iyimser duygularla nasihatler

Dön, dön tenha yoluna!

sana derman verecek ... sana iman verecek ... sana zevcen, anan verecek ...

(16)

yorul, güven kavline: saadeti sana zaman verecek ... 45

yine 2. yer alan Doktor Mehmed Fahri

"Rüya uzunca de vatan

hissiyah ifade eder. Epik bir tarzda kaleme söz konusu

de, Türkiye'nin trajik sahneler olumsuz

bir rüya gibi Anadolu' da birliklerinin

sergiledik-leri çekilen çok ve hislerle ifade

edilir. zaman zaman his ve de

aktarma-ya

Rüya Ehl-i salibin daha geçen memalik-i

Yer yer yakan, öldüren, kan içen kesen ... Canavarlar gibi yiyen ... Vuku bulan

Rüya harb-i ahirin bu

( .. .)46

18 evvel 1329 tarihli 3. üç yer

Muallim Sa' di47 "Sevgili Tan' a Bir Türk

Bu sekiz dörtlükten ibarettir.

zihniyet -Tan da

genel olarak görülen- Türkçe akisleri Muallim Sa'di, daha ilk dörtlükte yurt sevgisini ve Anadolu'yu yücelten his-lerini ifade eder:

yine öz yurdumu, yürek sevince Anadolu, Anadolu,

Anadolu, baba yurdu,

Günler nurlar gönül onu sevince. 48

Muallim Sa' di, söz konusu dörtlüklerinde

· gençlere hitap eder. Birlik ve beraberlik duygusuna, yurt dil bilincine vurgu yapar:

Dil duygusu, il duygusu, din sevgisi, arada iki birbirine yan bakar Soy kan bozulur, sevgi söner, can yakar Uçan bunu söyler denizler de kara da Gençler bizim gibi

(17)

TÜRK

Kan yerine damarlara koyun onun gücünü al kanlara

3. yer alan ikinci Ayasofya' dan 26

1329 tarihiyle olarak san' a ait "Dedem"

bu de Türkçü izleri

tasvir edilen dede, sembolüdür.

Osman-Devleti'nin son felaketlere de bir

Dedenin duygular, manevi ibret dersi

gibi

Bütün mehabet-i maziyi tutan Bu nesl-i

Çekil! Dokunma o pis ellerinle ... Utan Sen ey cebaneti temsil eden sefil evlad! Eder mi pir-i asr-dide senden imtidad.

elden ve bi-haya

bu gururu ?50

Necmeddin Sahir ve gönderilen

11 1329 tarihli Balkan Harbi'nin

uyan-hisler ifade edilir. Balkan

edilmesi, hüzünlü ve hiddetli duygular Yüce gökte gezinen bir sis, kan, duman;

ki uzaklarda türbesinde uyuyan harab alçaklar,

hep yurdumu kanla topraklar ... Rumeli'de canavar;

Katil, namusumu ... Bu, ne ar? Koç hepsi yurdum için Balkan'a, Lakin ben bir dize geldim bak sana:

( ... )

gözümü yalazlayan tac

ol hep kan olsun,

Ve, çirkin bu küreden yok olsun ...

1 1329 tarihli dördüncü iki yer

görürüz. Bunlardan ilki, Beyrut'tan

(18)

ve bir ithaf kesif ola-rak vatan sevgisi dile getirilir:

en sevimli güzeli Bunun ancak çehresidir benim

Evet o hep o olmazsa ölmeli Bu olmak en büyük emelim Yürü bir gidelim

Çünkü böyle

bu topraklar olacaks2

"Vatan vatan onu

yücelt-me arzusu duyurulmakla birlikte bizden üstün

duruma gelmeleri de ve yönlendirici olan

sona erer: Ey Türk

Biz hayatta bulunurken bu hakaret olmaz Çünkü bizler kemiklerin

Bir hak'ir millet bu topraklar gidemez Deyip de reddedersen bu gafletten kalk, uyan! Uyan kalk da bir gidelim

Çünkü böyle

bu topraklar olacak53

dördüncü yer alan ve Hilal"

ir, sembolikunsurlar nazaran daha

zengin-dir. Ahmed A.ti'nin bu "Halftk'a" ithaf edilir.

ay arka planda da içine

atmosfere telmih

ufukta hüzün ve sükunetle ey

yüzünde var ebedi bir gurur ve kin ... asumanlara nücuma

Mahbub olan hilalin

Taban yüzünde gam ve fütur bulutlar, o bi-eman Baran u berk ilahesi göklerde pür-gurur Yar oldu leyl u zulmete asman

(19)

YENi TÜRK EOEBIYATI

olan hilal ise aciz, garfb u zar Leylin zulmeti inliyor, Ma'budeler dinliyor ... Ey devr-i ey hakim-i nehari Kurtar hilali! ve gururun füzun olur

o da bir nurudur.54

son Mehmed Fahri'nin ile Fahma

"Matem Var"

Mehmed Fahri'nin vatan için bahar

mevsi-minin gelmesi, iyimser ve duygularla ifade edilir: Bülbüllerin ... ve bütün soldu güllerin

Bekler

hasrete mahzun gönüllerin hala

Ah gelse bir bahar ... Yine renk renk ... Ve derin buseler Alsak akan cuybardan

avuç avuç ... zülal-i bahardan55

"Matem Var" edilen vatan trajik olay ve sahneler için Türkçü ve vatanper-ver ruhla hisleri ifade eder. Söz konusu iki bölü-mü

Harab oldu evlerimiz ... Yurdumuz mu ezilsin? Neredesiniz ey arslanlar, ölüler mi dirilsin?

yurdum elden gitti ... Cehennem Hain, alçak el( camileri

... Kanlar kin için Susturunuz sesleri Allah için, din için .Tarlalarda çift süren yok ... Kalblerimiz

yurdu yurdum er ... Derelerde kan Çoban çalma matem var ... 56

SONUÇ

Tan, II. devri Türkçü-memleketçi du-bir Mustafa Sabri'nin

(20)

sorumlulu-Ahenk bu mecmua, 20

rin-i 1329 / 3 1913 -15 1329 / 28 Ocak 1914

tarihleri

Tan ve konularda

rini, hislerini kamuoyu ile görüyoruz.

Mehmed Necib'in üzerine olan tefrika halindeki

makale-leri, II. fikir ve sanat da

tar-"mefkure" önemlidir.

Tan bütün makalelerde birlik ve beraberlik,

kar-yüceltilmesi, gibi

vur-gu Gençlerden söz edilir. dan ziyade Türk

ait ön planda tutulur.

Tan'da aile ve karakter önem verilirken

iktisadi elde

hare-ketle, hayata yönelik makaleler de

Balkan kaybedilen maddi ve manevi

ler de dikkate "milli"lik bilhassa vurgu

Tan' da yer alan de makalelerde vurgulanan

(va-tan sevgisi, Anadolu ve ve

hislerle ifade edilir.

Tan'da Edebiyye"

tefrika halindeki makalesi, Servet-i Fünun

neslin-den Milli Edebiyata kadar olan kesitini olarak

mesi önemlidir.

Tan yazar kadrosu, Türklük ideali ile

hareket ileride konular

hak-önceden bilgi verdiklerini görüyoruz. Fakat idealleri

Tan, çok bir dönem içerisinde ancak 5

ya-bu kadar II.

yet devri ömürlü

mecmu-a ve gmecmu-azetelerin

T AN1N

Numara: 1, 20

1329

,/ "Maksad ve Meslek", s. 1 . ./ Necmeddin Sahir, "Edirne" s. 2. ,/ Ahmed Ati, Türk!", s. 3.

(21)

TÜRK

./ Mehmed Necib, "Bizde Kendisi", s. 3-8 . ./ M. "Ümidsizlik", s. 9-12 .

./ Mehmed Necati, "Ziraatta Tekamül Devreleri", s. 12-16.

Numara: 2, 4 evvel 1329

./ M. Rauf, s. 17 .

./ Doktor Mehmed Fahri, "Rüya s. 18-19 .

./ Mehmed Necib, "Bizde Kendisi-Tenevvü'ü ve Sebebleri", s. 19-25 . ./ Raif Hüsnü, "Milli Müesseseleri", s. 25-33 .

./ "Musahebe-i Fenniyye", s. 33-35 . ./ Mükerrem, "Mektub", s. 35-36 . ./ "Duyuru", s. 36 .

./ ...

Numara: 3, 18 evvel 1329

./ Muallim Sa'di, "Sevgili Tan'a Bir Türk s. 37 . ./ "Dedem", s. 38-39 .

./ Necmeddin Sahir, s. 39-40 .

./ Edebiyye", s. 40-44 .

./ M. Vazifelerinden", s. 44-46 . ./ Mehmed Necib, "Bizde Muhit", s. 46-49 . ./ Hüseyin Avni, "Terbiye Musahabeleri", s. 50-53 .

./ Mehmed at, "Spor Musahabeleri: Evvela Terbiye-i Bedeniyye", s. 53-56 .

./ s. 56.

Numara: 4, 1 1329

./ Mehmed Ali, "Vatan s. 57 . ./ Ahmed Ati, ve Hilal", s. 58-59 .

./ Mehmed Necib, "Bizde Seciye ile Münasebeti", s. 59-65 . ./ Raif Hüsnü, "Milli Müesseselerinden: Ziraat s. 65-68 . ./ Mehmed Necati, "Ziraatta Tekamül Devreleri", s. 69-72 .

./ Hüseyin Avni, "Terbiye Musahabeleri", s. 73-75 . ./ "Duyuru", s. 76.

Numara: 5, 15 1329

./ Doktor Mehmed Fahri, s. 77-78 . ./ ihsan, "Matem Var" s. 78.

(22)

.I Mehmed Necib, "Bizde Muhtelif Tarzda Telakkileri", s. 79-85 . Lütfi, Edebiyye", s. 86-90 .

.I Gündüzalp, "Türklerde s. 90-94 . "Musahabe-i Fenniyye", s. 94-96.

1 H. Polat, Devri Kültür ve Edebiyat Türkçü ve Türkçeci Ya-Organlan", Yeni Türkiye, Özel S. 33, 2000, s. 259.

2 Agm., s. 259.

3 Tan'la birlikte II. devrinde Türkçü mecmua ve

ga-zetelerden Genç Kalemler, Türk Yurdu, Halka Türkü Sözü, Büyük Duygu, Türk

Duy-gusu, Bilgi Tetebbu/ar Yeni Hayat, Gençler

Derne-Gençlik Duygusu, Büyük Mecmua, Yeni Mecmua, Ocak, Ana Türk Yurdu, Türk

Gazete-si, Bilgi Yurdu Avam, Yeni Turan, Çocuk Talebe Defteri,

Ço-cuk Duygusu, Türk Yavrusu bilgi edinmek üzere, H. "II.

rutiyet Devri Kültür ve Edebiyat Hayahnda Türkçü ve Türkçeci (Yeni Türki-ye, S. 33, 2000, s. 259-281.) makalesi öncelikle dikkate

4 Tan, "Arka Kapak 4 evvel 1329.

5 "Maksad ve Meslek", Tan, S. 1, 20 1329, s. 1.

6 Agrn., s. 1 .

7 Muhakemeli Sualler Tan, S. 2, 4 evvel 1329, s. 36.

8 Mehmed Necfb [Türkçü] Bey, (1872-22 1950) ve Ege çevresinde Türk

dilbilimcisi ve fikir ve Cumhuriyet dönemlerine

ta-eden Nedb Türkçü, kendi kendini biridir. O, II. yet'ten sonra 1912 Eylülünden itibaren bir süre Türk yapar. gazete ve dergilerde kültürel yazar. Bütün tefrika halinde Dil üzerine olan Türk dili tarihi son derece önemlidir. (Daha bil-gi için bk. Ö. Faruk Huyugüzel, Türkçü, Ankara, 1988, 240 s.; Fikir ve Sanat

Adam-1850-1950, Ankara, 2000; 'Türkçe Yazmak ve Necfb Türkçü'nün

Fikir-leri", Ege Üniv., Türk Dili ve Dergisi F, 1982).

9 Mehrned Necfb, "Bizde I: Kendisi", Tan, S. 1, 20 1329, s. 3-4. Agrn., s. 5, 8.

11 Mehrned Necfb, "Bizde Kendisi-Tenevvü'ü ve Sebebleri", Tan, S. 2, 4 evvel

1329, s. 20.

12 Agm., s. 20, 23.

13 Mehmed Necfb, "Bizde Muhit", Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 46-49.

14 Agm., s. 46-49.

l5 Mehmed Necfb, "Bizde Seciye ile Münasebeti", Tan, S. 4, 1 1329, s. 59-60.

16 Agrn., s. 60. 17 Agrn., s. 65.

18 Mehrned Necfb, "Bizde Muhtelif Tarzda Telakkileri", Tan, S. 5, 15 1329, s. 79-85.

19 Agm., s. 79-85.

20 Agm., s. 82.

21 M. Tan, S. 1, 20 1329, s. 9-12.

22 Agm., s. 10-12.

23 M. Vazifelerinden'', Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 44-46.

24 Agni.., s. 44.

25 Agm., s. 45.

(23)

TÜRK

27 Lutft, Edebiyye", Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 40.

28 Agm., s. 41-43.

29 Lütfi, Edebiyye", Tan, S. 5, 15 san! 1329, s. 86.

30 Agm., s. 86. 31 Agm., s. 88.

32 Agm., s. 88-89.

33 Agm., s. 89-90.

34 Gündüzalp, "Türklerde Tan, S. 5, 15 san! 1329, s. 90-94.

35 Mahmud ve Askeriyesi (Yeni Türk Tarih

Ku-rumu, Ankara 2010) üç ciltlik eseri ile Ahmed Rasim'in gazetelerde kalan ve hir (4 cilt, 1328, 1329/1910, 1911) folklor zengindir.

36 Agm., s. 92. 37 Agm., s. 91-93.

38 "Musahebe-i Fenniyye", Tan, S. 2, 4 Kanun-1 evvel 1329,

s.

33. 39 "Musahebe-i Fenniyye: 2", Tan, S. 5, 15 sant 1329, s. 94-96.

40 Hüseyin Avni [Ozan] daha bilgi edinmek üzere, Prof. Dr. Ömer Faruk Huyugüzel'in Fikir ve Sanat (1850-1950)

(Kültür Ankara 2002, s. 226-229).

41 Hüseyin Avni, "Terbiye Musahabeleri", Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 50-75. 42 Mehmed "Evvela Terbiye-i Bedeniye", Tan, S. 3, 18 Kanün-1 evvel 1329, s. 53-56.

43 Necmeddin Sahir, "Edime", Tan, S. 1, 20 san! 1329, s. 2.

44 Ahmed Ati, "Ey Türk", Tan, S. 1, 20 sant 1329, s. 3.

45 M. Rauf, Arhk", Tan, S. 2, 4 evvel 1329, s. 1.

46 Doktor Mehmed Fahri, "Rüya Tan, S. 2, 4 evvel, s. 18-19.

47 Ömer Faruk Huyugüzel, Muallim (1853?-13 Ocak 1916) ve eserleri

da bilgi verdikten sonra, onun yönü ile ilgili olarak da söyler: "( ... )

Muallim bu yolda 1895-1900 birçok Milli Edebiyat

hareketinin önemli bir rol olarak görmek ve bu

Meh-med Emin'in beraberce gerekmektedir. Bunlar birçok

genç örnek gibi Türk dilinin de Fikir

ve Sanat 1850-1950, Kültür Ankara, 2000, s. 525).

48 Muallim Sa' "Sevgili Tan' a Bir Türk Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 37.

49 s. 38.

50 "Dedem", Tan, S. 3, 18 evvel 1329, s. 39.

51 Neaneddin Tan, S. 3, 18 sant 1329, s. 39-40.

52 Mehmed Ali, "Vatan Tan, S. :4, 1 1329, s. 57.

53 s. 58.

54 Ahmed Ati, ve Hilal", Tan, S. 4, 1 sa.nt 1329, s. 58-59.

55 Mehmed Fahri, Tan, S. 5, 15 sa.nf 1329, s. 7 7. 56 "Matem Var", Tan, S. 5, l:" 1329, s. 78.

KAYNAKÇA

Huyugüzel, Ömer Faruk, 'Türkçe Yazmak ve Nedb Türkçü'nün Fikirleri", Ege Üniv., Türk Dili ve Dergisi, S. 1, 1982 .

... , Necib Türkçü, Kültür ve Turizm Ankara, 1988 .

... , Fikir ve Sanat (1850-1950), Kültür Ankara, 2000.

Polat, H., "II. Devri Kültür ve Edebiyat Türkçü ve Türkçeci

Referanslar

Benzer Belgeler

İnsanın bir başına olduğu diğer bir durum olan yalnızlık, kendi başı- nalığın olumlu anlamından farklı olarak, kişinin içsel ikiliğe sahip olmadığı ve

tarafından 2008 yılında “The Stroke Self- Efficacy Questionnaire (SSEQ)” formu, inme sonrası iyileşme döneminde hastaların öz etkililik düzeylerini belirlemek

Quine, bu tür bir tanımı geçerli saymasına rağmen eşanlamlılığı belirlemede açıklayıcılığının zayıf olması nedeniyle yetersiz bulmuştur (Quine, 1980:

Çok soyut ve rasyonel olan hukuk felsefelerini yumuşatan, dinamik bir hale sokan ve gerçeklik dünyası ile barıştıran pragmatist ve realist hukuk teorilerinin

Yapılan analiz tahminlerine göre imalat, tarım, sağlık ve ulaşım sektörlerine yapılan sabit sermaye yatırımları ekonomik büyümeyi pozitif yönde

Dolayısıyla konumuz itibariyle vergi kaçakçılığında iştirak suçu özel kanun niteliğinde olan Vergi Usul Kanunu’nda hüküm bulunmadığından Türk Ceza

Bu noktada 2000 sonrası Türk sinemasının önemli kadın yönetmenleri arasında yer alan Andaç Haznedaroğlu’nun son filmi Misafir, 2011 yılından bu yana ülkemizin

In this case, we aimed to present spontaneous regression of epidural granuloma within 2 months after removal of epidural port.. Keywords: Epidural granuloma; epidural port