• Sonuç bulunamadı

TRT ve Türkistan Müziği A. Şekür Turan

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TRT ve Türkistan Müziği A. Şekür Turan"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

I TRT ve TÜRKİSTAN MÜZİĞİ |

A. Şekür TURAN * T.R.T. de yabancı müzik olarak en çok

Batı müziğine yer verilmektedir. Komşularımız ve diğer Asya ülkelerinin müziği ise çok seyrek çalınıyor. Türkistan müziğine ise hiç yer verilmemektedir. T.R.T.’ nin bir görevi de Atatürk milliyetçiliği doğrul­ tusunda millî kültürümüze hizmet etmek, kültürümüzün mahsullerini araştırmak olduğuna göre Türkistan müziği ile de ilgilen­ mesi, araştırıp çalması da görevleri arasındadır. Bu ilgi nasd olmalıdır:

1. Kültür anlaşmamız olan ülkelerde çıkan Türkçe (Uygurça, Özbekçe, Kazakça, Kırgızca, Türkmence) plâklar incelenip, gerçekten Türk kültürü mevcut ise onlara belirli bir zamanda T.R.T. programlarında yer vermek.

2. Türkiyemizc o bölgelerden gelip yerleşen Türk boylarının içersinde araştırma yaparak, çalıp söyledikleri halk ezgilerini der­ leyip, olduğu gibi yayınlamak. Eğer lehçe özel likleri bir duyuşta anlaşılmayacak durumda

* K ültür Bakanlığı M İFAD Uzmanı.

ise, bunları Anadolu Türkçesiyle izah etmek. 3. Bu göçmenlerin söylediği ezgiler din­ leyicilerin beğenisini kazanacak güzellikte, sözleri de o ölçüde manalı ise, ezgelerin notaya alınması, sözlerinin Anadolu Türkçe- sine aktarılması, sanatkârlar tarafından çalı­ nıp söylemesi sağlanmalıdır.

4. Son zamanlarda Cumhurbaşkanımız sayın Kenan Evrenin himayelerinde Türkiye’ye getirilip yerleştirilen göçmenlerin folkloru (örf-adeti, halk edebiyatı, müziği ve oyunları) başta Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırma Dairesi olmak üzere bazı özel kuruluşlarca da araştırılmaktadır.

5. Bu göçmen kafilesindekilerle Türkis­ tan’da olan tüm Türk boyları kısmen de olsa Türkiyemizde vardır. Şimdi eskisine oranla bu tür çalışmaları daha sağlam ve daha geniş ölçüde yapma imkânına sahibiz.

6. Bu göçmenlerden Uygurlar Kayseri Yeni Mahalle, Kazaklar ise Niğde Altay köyü, İstanbul Kazak Kenti, Kayseri ve Salihli’de, Kırgızlar Van’da, Türkmenler Tokat’ta, Özbekler ise Antakya ve Urfa’da toplu halde bulunmaktadırlar.

lar? Hani o zenginler, hani o kabadayılar? Yine de Ferrâhi’ye üzülmemek elde değil. Ölümü üzerine ilk yazıyı ben yazmıştım. Bu gün rahmetle anıyorum. İster istemez Enver Yanvar’ı hatırladım, onu köyünden kovan filân olmamış. O, düğünlerde çalıp söylüyor, geleneğin gereğini yerine getiriyor. O mu sadece? Hemşehrileri de. Dinleyicisiz âşık ne işe yarar ki? Aşıklar dinlensin ki kıymetleri bilinsin. Acaba diyorum, Karacaoğlan’m din­ leyicileri hangisine benziyordu? FcrrâhFninkilere mi benziyorlardı, yoksa Yan- var’ınkilere mi? Bilemem; ama o zamanlar in Millî Folklor

sanlar bu günkü kadar dünyanın peşinde değillerdi; "Âşık" diye birilerinin varlığından haberdar idiler.

Âşıklık bir gönül işidir, bu yaşama işidir. Yaşadıkları "derya"nın farkına var­ mayan ölmüş balık misâli, duygusuzca suyun yüzünde dolaşan insanların âşıkları anlaması öyle pek kolay olacak bir iş değildir. Bırakalım, âşıklarımız bizleri tabiatın, güzelin ve güzelliğin, yiğitliğin ve doğruluğun peşine takıp götürsünler. Kılavuzumuz onlar ise korkmayınız, o yola rahatlıkla girebilirsiniz. O yol ki âşıkların yoludur, girilmez mi hiç?

(2)

I TRT ve TÜRKİSTAN MÜZİĞİ |

A. Şekür TURAN * T.R.T. de yabancı müzik olarak en çok

Batı müziğine yer verilmektedir. Komşularımız ve diğer Asya ülkelerinin müziği ise çok seyrek çalınıyor. Türkistan müziğine ise hiç yer verilmemektedir. T.R.T.’ nin bir görevi de A tatürk milliyetçiliği doğrul­ tusunda millî kültürümüze hizmet etmek, kültürümüzün mahsullerini araştırmak olduğuna göre Türkistan müziği ile de ilgilen­ mesi, araştırıp çalması da görevleri arasındadır. Bu ilgi nasd olmalıdır:

1. Kültür anlaşmamız olan ülkelerde çıkan Türkçe (Uygurça, Özbekçe, Kazakça, Kırgızca, Türkmence) plâklar incelenip, gerçekten Türk kültürü mevcut ise onlara belirli bir zamanda T.R.T. programlarında yer vermek.

2. Türkiyemizc o bölgelerden gelip yerleşen Türk boylarının içersinde araştırma yaparak, çalıp söyledikleri halk ezgilerini d er­ leyip, olduğu gibi yayınlamak. Eğer lehçe özel likleri bir duyuşta anlaşılmayacak durum da

* K ü ltü r Bakanlığı M İF A D U zm anı.

ise, bunları Anadolu Türkçesiyle izah etmek. 3. Bu göçmenlerin söylediği ezgiler din­ leyicilerin beğenisini kazanacak güzellikte, sözleri de o ölçüde manalı ise, ezgelerin notaya alınması, sözlerinin Anadolu Türkçe- sine aktarılması, sanatkârlar tarafından çalı­ nıp söylemesi sağlanmalıdır.

4. Son zamanlarda Cumhurbaşkanımız sayın Kenan Evrenin himayelerinde Türkiye’ye getirilip yerleştirilen göçmenlerin folkloru (örf-adeti, halk edebiyatı, müziği ve oyunları) başta Kültür Bakanlığı Millî Folklor Araştırm a Dairesi olmak üzere bazı özel kuruluşlarca da araştırılmaktadır.

5. Bu göçmen kafilesindekilerle Türkis­ tan’da olan tüm Türk boyları kısmen de olsa Türkiyemizde vardır. Şimdi eskisine oranla bu tür çalışmaları daha sağlam ve daha geniş ölçüde yapma imkânına sahibiz.

6. Bu göçmenlerden Uygurlar Kayseri Yeni Mahalle, Kazaklar ise Niğde Altay köyü, İstanbul Kazak Kenti, Kayseri ve Salihli’de, Kırgızlar Van’da, Türkmenler Tokat’ta, Özbekler ise Antakya ve U rfa’da toplu halde bulunmaktadırlar.

lar? Hani o zenginler, hani o kabadayılar? Yine de Ferrâhi’ye üzülmemek elde değil. Ölümü üzerine ilk yazıyı ben yazmıştım. Bu gün rahmetle anıyorum. İster istemez Enver Yanvar’ı hatırladım, onu köyünden kovan filân olmamış. O, düğünlerde çalıp söylüyor, geleneğin gereğini yerine getiriyor. O mu sadece? Hemşehrileri de. Dinleyicisiz âşık ne işe yarar ki? Aşıklar dinlensin ki kıymetleri bilinsin. Acaba diyorum, Karacaoğlan’m din­ leyicileri hangisine benziyordu? FcrrâhFninkilere mi benziyorlardı, yoksa Yan- var’ınkilere mi? Bilemem; ama o zamanlar in Millî Folklor

sanlar bu günkü kadar dünyanın peşinde değillerdi; "Âşık" diye birilerinin varlığından haberdar idiler.

Âşıklık bir gönül işidir, bu yaşama işidir. Yaşadıkları "derya"nın farkına var­ mayan ölmüş balık misâli, duygusuzca suyun yüzünde dolaşan insanların âşıkları anlaması öyle pek kolay olacak bir iş değildir. Bırakalım, âşıklarımız bizleri tabiatın, güzelin ve güzelliğin, yiğitliğin ve doğruluğun peşine takıp götürsünler. Kılavuzumuz onlar ise korkmayınız, o yola rahatlıkla girebilirsiniz. O yol ki âşıkların yoludur, girilmez mi hiç?

Referanslar

Benzer Belgeler

• Fethiye yöresinde gelenekselliği içerisinde icra edilen kadın oyunlarının ritim aracıdır.Buna birde kadın sesi eşlik eder. • Bu ritim aracını kullanan kadınlara

Bu çalıĢmada Türk Halk Müziği içerisinde Bolu yöresi kırık hava ve halk oyunları müziklerinin tespit edilmesi, bu müziklerin doğru bir Ģekilde notaya

Tablo 10’da görüldüğü gibi Kerkük türkülerinde en çok 10/8, 4/4 ve 12/8 usullerine rastlanmıştır.. Altıncı Alt Probleme İlişkin Sonuçlar: TRT Türk Halk

Ali Ekber ÇİÇEK’in “Haydar Haydar” adlı eseri bestelerken ne derece Âşık Davut SULARİ’den etkilendiği SULARİ’nin “Seyit Hüseyin” adlı

Çanakkale geleneksel halk müziği kültüründe önemli türlerden biri olan zeybek- ler ve zeybek müzikleri yöre kültürünün diğer örneklerinde de açıkça görülebileceği

Meselâ, Hindistanm Dekran bölgesinde hüküm süsmüş ve şöh­ retleri nisbeten hayli mahdut dört Alâettin var da, kendisile o-, lan çok sıkı münasebetlerimize

Araştırmacılar ayrıca hipokampusun kesin görsel-mekânsal bilgi ile ilgili bağlantıları içeren septal bölgesinin hâlâ hızlı, doğru bir mekân belleği

Bu çalışmada sosyal paylaşım ağlarının, işbirlikli öğrenmeyi desteklediğini, değişen top- lumsal yapı ve yaşam biçimi neticesinde ortaya çıkan bu