KAYIPLAR
TT-AHMED FERÎD TEK
(1877 — 25.XI.1971)
Ahmed Ferid, Rûmî 1294/M. 1877’de Bursa’da doğdu. îstanbul’lu bir âileye mensubtu. Babası Mâliye muhasebecile
rinden Mustafa Reşîd Bey, büyük ba
bası, Kadı Âsim Efendi, dedesi Yeniçeri efendilerinden Sâdık Efendi idi. Ahmed
S A Y I 110 T Ü R K K Ü L T Ü R Ü Y I L X
Ferid, büyük babası Âsim Efendinin te- kaüd olduğu zaman Bursa’da yaptırttığı Mahkeme mahallesi, İnanç sokak 14’de Türk üslûbunda bir evde doğdu. Ahmed Ferid’in annesi Ulu Dağ cenûbunda A - dımas köyünden şehîd Ibrâhim Ağanın
kızı Hanîfe Leylâ Hanım idi. Hanîfe
Hanım, Kadı Âsim Efendinin evine ev- ladlık olarak gelip, orada Leylâ adını almış ve evin oğlu ile evlenmişti. Reşîd Bey ile Leylâ Hanımın iki evlâdı oldu: Ahmed Ferid ve İbrahim Refet (Mer- hûm Dr. Refet Tek). Reşîd Bey, muh telif Osmanlı vilâyetlerinde muhasebeci lik ile görevli iken, çocuklarını, kışın ts- tanbulda ve yazın Bursa’da, “hanım ni neleri”, (baba-anne) Merkez Efendi zâ- de Ümm-ü Gülsüm Hanım büyüttü. îs- tanbulda, Defterdarda bir evleri vardı. Buradan, beyaz bir Mısır eşeğine bine rek, Ahmed Ferid Rüşdiyeye giderdi. Ha- liçde kayıkla gezerler ve Kâğıthanede at koştururlardı.
Asker olmak isteyen Ahmed Ferid Kuleli Askerî Idâdîsinde tahsilini biti rip, Rûmî 1310 târihinde Harbiyeye ve 1312’de Mülâzim-i sânî rütbesiyle Er- kân-ı Harbiyye Mektebine girdi. Bu a- rada, Harbiye, Tıbbiye, Mülkiye ve Zi raat Mektebleri talebeleri arasında Meş rûtiyet taraftarı cereyanlar başlamıştı.
R. 1313'de, Meşrûtiyetçi Harbiyeliler
meyânmda, Ahmed Ferid de bir müddet Taş Kışlada hapis ve sonra, vapur ile Trablus Garbe sevk olundu. Bir yıl Trab lus kalesinde zindanda kaldıktan sonra, R. 1314’de rütbe iâdesi ile Trablus Garb Fırkası Erkân-ı Harbiyesinde istihdam edildi.
Ekseri, Tarblus Garb, Meşrûtiyet
tarafdarı kimselerin nefyeddldiği ve
böylece çoklukda bulundukları bir vilâ
yet idi. Fırka Kumandanı Receb Paşa
ve onun Seryâveri Mazhar Paşa-zâde
Şevket Bey de Meşrûtiyetçilerden idiler. Şevket Bey, Trablus Garbde îttihad ve
Terakki Fırkasının yedinci şubesini
kurmuş bulunuyordu. Bu muhîtde,
Ah-138
med Ferid ve Kuleli yıllarından beri en
yakın arkadaşı olan Yupsuf Akçura,
yardım gördüler. Şevket Bey, Ahmed
Feridi, henüz çocuk olan kızı Müfide ile nişanladı. Ahmed Ferid ve Yusuf A k çura gibi iki istidâdlı gencin Avrupada tahsil görmesi istendi, ik i arkadaş, Trab lus Garb kıyılarından bir kayığa bine rek Tunusa ve oradan Parise kaçtılar. Ahmed Ferid ve Yusuf Akçura Pariste Ecole des Sciences Politiques’de okuya rak, M. 1903’de mezûn oldular.
Ferid Bey, Sciences Politiques Mek tebi hocalarından, Avrupa ve Rusyanın siyasî metodlarını, yüzyıllardır takib et-
etikleri gâyeleri, Türkiyeye karşı tu
tumlarını yakından öğrendi. Osmanlı im paratorluğunun marûz olduğu hücûmla- nn bazen onu parçalamak ve mirasına konmak için bir vesileden ibâret bulun duğunu da anladı. M. 1902 yılında Pa riste, bir Fransız senatörünün Bd Ras- paU’deki evinde, Osmanlı Meşrûtiyetçi- lerinin mümessilleri Prens Sabaheddînin
riyâsetinde toplanınca, Ittihâd ve Te-
rakki’nin gazetesi Şûrâ-i Ümmet’de ya zı yazan genç Ahmed Ferit de kongreye davet edildi. Kongreyi tertîb eden eski vâlîlerden Avlunyalı Ismâil Kemal idi. Türkler, Amavudlar, Çerkesler ve Taş- nak ile Hınçak adlı iki Ermenî cemiye tinden de mümessiller çağırılmıştı. Prens Sabaheddin, ikinci Sultan Abd-ül-Ha-
mîd’e Meşrûtiyeti kabûl ettirmek için,
ecnebî devletlerin müdâhalesini taleb
etmek fikrini ileri sürmekte idi. Bu
sözleri dinlerken, Ahmed Ferit genç
yaşı ile mütevâzi mevkiine rağmen,
itirâz etti. Ferid Beyin itirazı şu an lamda idi: “Ecnebilerin müdâhalesi iş gal ve felâket getirir. Ancak ecnebilere menfaat temîn eder. Bu sebebden, ec nebî müdâhalesini istemek vatana hiyâ- nettir” . Ahmed Feridin bu sözleri üze rine, M eşveret gazetesi nâşiri ve müs takbel Ayân Reisi Ahmed Rizâ Bey ve Boşnak Hoca Kadri Efendi de onu des teklediler. Türklerin bu tutumu
üzeri-(58)
Taha Toros Arşivi