• Sonuç bulunamadı

Galatasarayın Muslihi güneşin çıkışını nasıl anlatıyor?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Galatasarayın Muslihi güneşin çıkışını nasıl anlatıyor?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sahife : 6

P E R Ş E M B E

T T

No.

37

G ü n e ş i n Çıkışm a N a s ıl

G

alatasaray kulübünün, tir saat gibi durup dinlenmeden işle­ yen, her derde deva, her müşküle çare bulan idare heyetinden ve veznedar bay Muslihini ne çare ki konuşturabilmek her babayiğitin har­ cı değil.

Sarı - Kırmızıların lokalında onu bir kenara çekerek, beş on dakika­ cık söyletebilmek için çektiğim müş­ külâtı burada birer birer saymağa kalksam, ondan alabildiklerimi yaz­ mağa meydan kalmıyacak.

Nihayet eşref saatine gelerek, baş- başa kalabildiğimiz zaman, Galata­ saray kulübünün kuruluşunu onun ağzından dinlemek istediğimi söy­ ledim.

— « Galatasaray beden terbiyesi kulübü - diye anlatmaya başladı - o zaman (Mektebi sultanî) ismini ta­ şıyan, sonradan (Galatasaray sulta­ nisi) ve nihayet ( Galtasaray lisesi) olan irfan müessesesinin son sınıf ta­ lebeleri erasında doğmuştur.

Şimdi Selçuk Hatun mektebi di­ rektörü bay Asımın teklifile « Ga­ latasaray kulübü » kurulmuştur. Bu hususta ilk yazılan mektubu şimdiki afyon inhisarı genel direktörü Ali Sami, Asım, şair Emin Bülend, Celâl, Bekir, Şirvani Reşad, Ahmed Cevded, Abidin Daver imzalıyarak kulübün ilk kayid sicil defteri mey­ dana gelmiştir.

Fakat kulübümüz kendini göş- termeğe başlayınca, iftirak baş gös­ termiş ve Galatasaraydan ayrılan bir kaç genç, Sen Jözef talebesinden bazı haveslilerle anlaşarak (Fener­ bahçe) kulübünü meydana getirmişler­ dir. Aaradan çok geçmemiş bir ikin­ ci deprenme daha olmuş, bundan da o zamanın (Progre)si, yani Harbıumu- mînin meşhur Altınordusu doğmuştur. Galatasaray - Fenerbahçe rekabeti, işte o zaman başlamış, bu güne ka­ dar devam etmiştir. »

« — Ne vakit bitecek dersiniz ? Bay Muslih gülüyor:

« — Bu gidişle kıyamette galiba... Diyor, ve yine Galatasaraym müş­ külatla dolu ilk günlerine geliyor:

-«Harbi Umumî azâmızı darma dağ- nık etmişti. İşte bu buhranlı günler­

de bir araya gelebilen bazı Galata­ saraylIlar köprünün Kadıköy iskele­ sindeki bir kahvesinde haftanın mu­ ayyen günlerinde buluşup, derdleş- meğe başladılar ve bu görüşmeler neticesinde, bilhassa merhum doktor Namığın gayretile mektep ile tekrar münasebet tesisine muvaffak olundu.

1924 olimpiyatları için getirilmiş o'an futbol antrenörü Billy Hanter, prens Halimin malî yardımı ile Ga- latasaraya antrenör alındı. Esasen mektebdeki genç elemanların işti­ raklerde canlanmağa başlamış o an Galatasaray takımı üstat bir muallim elinde sırtı yere gelmez bir kuvvet halini aldı.»

Bay Muslih yorulmuş gibi susun­ ca, sordum :

— «Yoksa yine mi ihtilf ve iftirak?

Arılatıyor?

— «Ha şunu hileydin... Ne yapa­ lım, tabimiz böyle... Bu esnada da kulüp dahilinde Ali Samiye karşı hoşnutsuzluk havası esmeğebaşladı.

Onu çekemeyenler«hayat»namında bir varlık meydana getirmek istiyor­ lar, Ali Sami ise kuvvetli iradesile bu havayı önlüyor, fakat alev ta- mamile sönmüyordu. Her gelen idare heyeti bu (hayatcı) denilenler tara­ fından ortaya atılan fikirleri tatbik etmezlerse yıkılmaya mahkûm olu­ yorlar,buna karşıda mektepli gençle­ rin mümaneatı görülüyordu. Nihayet..

— «Evet, nihayet?

Bay Muslih, Galtasarayı temelin­ den sarsmak tehlikesini gösteren son

kargaşalığı, en büyük buhranı şöyle anlatıyor:

— «İş bankasındaki Yusuf Ziya­ nın etrafına kümelenen ve kendi­ lerini onun talî yıldızına bağlamış olan muhalefet ileri gelenleri 1933 yılında asıl amaçlarına doğru ilk adımlarını attılar. Şahsî iğbirarlarını yenemeyen muhtelif şahıslar bun­ lara iltihak ettiler.

Hazindir bu.. Ne çare ki hakikat­ tir; bizim çocukluk devrimizde ruh­ larımızdaki Fenerbahçe rekabetini yaratan ve bunu kin derecesine çı­ karan adamın bile karşımızdaki safa geçtiğini görüyoruz.

Ona imparator dediler. Ve ona bir imparatorluk kurmak için, bir ta­ kımları ana yurtlarından ayrılarak ( Ateş - Güneş ) i ortaya çıkardılar.

Fakat dikkat ediniz, bunlar ilk iki ayrılanlar gibi kendi muhitlerinde- çalışmakla iktifa etmediler : ( Gala­ tasaray )ın kapılarını kapatmak, oca­ ğını söndürmek için kolları sıvadılar.

M u slih

Bunlar, ( Ziya ) nın kudreti bir gün tükenir, harareti kalmaz, diye düşünmüyorlar.

Yıkıcılık emelini saklayabilmek için ( Ateş Güneş ) e İçtimaî kulüp süsü verildi Radyo vasıtasile birkaç konser verildi, fakat işte o kadar... Asıl gaye Galatasarayı yok etmek ve başta futbol olmak üzere spor yapmaktı. Bunun için muhtelif teşek­ küllere baş vurdular, varlıklar yıktı­ lar. Futbol meraklıları her gün ga­ zete sütunlarındaki dedikodulardan bıktılar, usandılar, adetâ spordan soğudular.Böyle giderse spor merak­ lılarını, parmakla gösterilecek kadar azalmış bula^^ğız. »

Spora kendini vermiş, onu gön­ lünde bir aşk halinde saklayan genç muhatabım, ertesi günkü bir maçın hazırlıkları için işleyen telefona bir cevap daha yetiştirdikten sonra, bana dönüyor:

— «Galatasaray kulübü içinden ge­ len bu darba ile bir hayli sarsıldı.Bi­ rincilikler de bir hayli bucaldı. Fakat bay Haydarın delâletile İngilterden gelen antrenörle kendini topladı es­ ki mevkiine yükseldi.

Galatasaraym kaynağı, kuvveti gençliktir. Bu gençliğin azminden, varlığından, kudretinden şüphe et­ medikçe, Galatasaraym kuvveti in­ kâr edilemez.

Biz GalatasaraylIlar kafa ve beden mücadelesini masa başı dedi kodu- larına tercih ederiz. Fakat bâriz hak­ sızlıkların meydana geldiği zaman­ larda hakkımızı aramaktan hiç bir zaman geri kalmayız Elimizde bir İttifak nizamnamesi varken dalave­ recilerin yaşamasına ve bildiklerini okumalarına meydan vermiyeceğiz.

Asıl müteessir olduğumuz nokta, sporun temizliğine saldıranların elle­ rinde kalkan olarak yine sporu bulun­ durmak istemeleridir. Her şeye rağ­ men biz GalatasaraylIlar arkadaşlı­ ğın verdiği kuvveti kafalarında ya­ şatmış kimseleriz. Eskiden biribi- rimize olan bağlılığımız, hele bu­ gün, bu devirde bizi, eski ve ye­ ni hepimizi bir kütle halinde topla­ mıştır. Bu topluluk gittikçe büyüye­ cek, kuvvetlenecektir. Galatasaray­ lIlar kuvvetlerini Atatürkün şu bü­ yük sözünde buluyorlar:

«Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz

için !» KANDEMİR

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Fluticasone furoate was more effective (p < 0.001) than fexofenadine and placebo in both studies with respect to the mean changes from baseline over the treatment period in

蕭宇成老師學術分享:液晶生物感測技術的新發展 蕭宇成助理教授於 2017 年 2

Histological and coprological findings confirmed the diagnosis of Diphyllobothrium latum; ova were ellipsoidal with operculate characteristics, and had a small knob in

cholera should be considered in those living near coastal regions, especially in patients with immunocompromised conditions, diabetes mellitus and chronic liver

Kiralite özelliğine sahip molekülleri ayırma yolunda daha kat edecek yolumuz var, ama çalışmamızın tarım, gıda ve ilaç endüstrileri için çok şey vaat

lar›n birbiriyle yeniden birlefltiril- mesinde ifllev görüyor. Dizilim, bu son haliyle protein üretimi için bir kal›p durumuna geliyor.) Araflt›r- mac›lar, bu

Prolonged measurements of QT and corrected QT (QTc) dispersions show the electrical instability of the myocardium and predisposition to arrhythmias associated

Belki de parlamenter demokrasinin olduğu ülkelerde ilk defa bir başbakan (Yıldırım Ak­ bulut) dün, bizdeki uygulamayla kabinesinde kimlerin