• Sonuç bulunamadı

Başlık: HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİs (RUBARTH) Türkiyede tesbit edilen uk olaylarYazar(lar):URMAN, KerimCilt: 3 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000416 Yayın Tarihi: 1956 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİs (RUBARTH) Türkiyede tesbit edilen uk olaylarYazar(lar):URMAN, KerimCilt: 3 Sayı: 1.2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000000416 Yayın Tarihi: 1956 PDF"

Copied!
33
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Veteriner FakUltesi Patolojmc Anaıtomi Küırsüsü Dire:lct:örü: (Ord. Prof. Şevtki AKÇAY)

--- ._- ._---_ .._----

_.---HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİs (RUBARTH) Türkiyede tesbit edilen uk olaylar

H. Kerim URMAN

1947 yılında İsveçli veteriner Patolog Sven Rubartlı, köpekler akut karaciğer bozukluğu He seyreden :bir hastalığın patolojik- anaLom araştırmalarını ya)'ınlamıştı. H e pat i t i s c o n t a g i o s c a n i s adım verdiği ,bu hasta1ığın, fil're edilebilen ıbir v i r u tarafından meydana getirild:ğini tesbit etti. Bu virusun 19 yılında Green tarafından izole edilen v'e tilki E n c e p lı a i i t i s' j,

meydana getiren virus ile identik olduğu Siedentopf ve arkadaşları (4 tarafından ortaya kondu.

Riser (34) den cite ettiğimize göre da:ha 25 sene önce Cowdry ve S kendi laboratuvarlarında bulunan bir köı:>ekte karadğer nekrozu ve j

tranukleer cİsimc;:kleri,n teşekkülü He birlikte seyreden bir hasta,hl< g" mÜ'Şlerdi. Aynı yıllarda İsveç1Je,HY<l.l're,köpeklerde müşahede eLtiği , patolo;i!k hale Tox;c karac;ğer distrofisi terimini vermişti. Berızeri b zuklukları 1921 yılında Joest ve 1929 da Cohrs da müşa:hede etmişler Amerikada Cowdry ve Scott'un m~şri'yatından sonra 1937 ydında Monbreun genç köpek~erde karaciğer hücrelerinete inklusionların şekkülü ile birlikte seyreden ,bir hastalıktan ba'hsetmektedir; hastalığı ğer köpeklere nakledeıbilmii~ ve fakat bunun Gençlik Hastalığı ile ilg bozukluklar olduğunu zannet~işti.

1947 yılından sonra çeşim mem1eketlerdebu hastalığın mevcudiy hakkında yayınlara raslaroaktayız. Mesela İsveç-1947, Amerikı;I~1947( ser 16), İngilLere-1949(Inn.es 16), AvusLralya-1949 (Whittero, Blod 50), viçrıe-1950 (Stünzi-46), Almanya-1952 (Cohrs-7) ve (Pa11<o.ske-Krebıschm 28), Fas-1952 (Martin ve arkadaşları 2.3) ve Macaristan-1953 (Saıyi gihi.

---_

.•...

_---Hayvanarı: Bahçesi Müdürü lUki Şemsettinoğ'lu ve me91ekd'aşım Vet. hekim di Olca)"a vak'alan Eııstiltümilı:e göndeıımekle gösterdikteri yalkın aUkadan dolayı te 1ciiıılerimizi sunal'liZ.

Yazar, İsviçrede Prof. Dr. H. Stiinzi'nin enstitüsünde bulunduğu sırada birkaç H. vak'ası görmek fırsatl1U bulmuştu; bu vesileyle sayın profesöre :tekrar ,reşeklKıiireder.

(2)

HEPATİTİS CONTAGİOSA CANİs

Memleketimizdie bu hastalığa Hk defa 2.1.1956tarihinde Atatürk Or-mam Qiftliğini!ı Hayvanat Bahçesinden ölü olarak gönderilen 34 aylık av köpekler:nin otopsileri esnasında raslanmıştır.

Hepatitis contagiosa canis cinsiyet ve ırk disposisyonu göstermeksi-zin bilhassa genç köpeklerde görülür. Buna rağmen Lewis (22) üç yaşında dişi bir köpekte, Schulze ve Hanke (41), 1 1/2 ve 9 yaşında H.c.c. neticesin_ de ölen köpeklerde tesadüf etti'klerini bildirmişlerdir. Hastalık zannedldi-ğinden çok yayılmış bir durumdadır. Stockholm'da Lehnert (20) muayene eaiği köpeklerin

%

45 inde, İsviçrede Brunner ve arkadaşları (3) 300 kö-peğin % 45 inde, Almanyada Scheu (36) 110 köpeğin % 37 sinde hepatitis için komplement 'bağlayıcı antikorlar {esbit e~mişıerdir.

Hep2Jitis contagio9:l canis virusunun özellikleri ve serolojiJe muayeneler

H.c.c. virusunun endo~;el ve karaciğer hücreler:İne karşı 'belirli bir afini~esi olduğu görülüyor. Enfeksiyon sindirim yolu il-e m~ydana gel. mekle beraher Parry ve arkadaşları (30) hastalığın nakl'nde bitlerin de rol oynaya'biLeoeklıerinibildirmişlerdir. Poppensİek ve Baker (31) in ex-perimentel ara~tırmalarınd ••.hastalığı atlatan kö~kıerh kanlarında, fe-ces ve salyalarında virusu bulamadıkları halde inokülasyondan sonra 3 üncü günden 1£1 inci güıruekadar bu virusu idrarda tesbit edebilm.iş-lerdir.

Teşhis ve epid.'€'Il1.iolojiJkdurumu aydmla~mak için komplement fik. zasyon ve conglitination complement-absorbtion reaksiyonlarından isti. fade edilmektedir (Prier ve Kalter-33). Mamafih antikodar ancak hasta-lığı atlat~ıktan 2-4 hafta sonra perifer kanda bulunurlar. Hodgman ve La-rİn'e (13) gÖTieyeni doğmuş köpek 'Yavrularında serolojik ve p~:ıtolojik anatomik teşhis mümkün değildir. Lehneri (21) experimen~ıel araştırma-larında inokulasyonun 7 nci gününden 8 nci ayına kadar, Pany ve La. rin (29) ise 2 nci haftadan itibaren 12 aya kadar kaında spesifik antikor-lar ~eS'bitetm:şlerdir.

Hodgman ve Larin'e (13) gÖTeseroloj'k muayene]~r i'çin anti-coagulan ilave edilmemiş 4-5 cc. kan 24 saat içinde laboratuvaırda bulunacak şe. kitleLegönderilmelidir.

Virusun filtrasyon kabiliyeii :

H.c.c. virusu baıkteri filtr:el1erinden ve mesam at kutru 270 mp.. olan gradocol membranıarından geçebilmek~dir {Hodgnı.an ve Larin (13). Ayni müelIiflere göre 56 CO de 30 dakIka zarfında harap olmadığı gibi

-30 ila -70 CO de uzun aylar virusiyetini muhafaza edebilmekıtedir. 35

(3)

URMAN

Kültürü :

Miles ve arkadaşları (26) köpek hepatitis virusunu 6 günılüık civciv embrlyonlarımn allaıntois kıesesİnde 12 defa pasajını yapmağa muvaffak olmuşlardır. Enfekte embriyonlarımn ekseri.sİnde 5 nci pasajdan sonra karac:ğerde ıbozuklukla:r şekmenmiştir; çekird~k i'çi İnklusion c:s'mcHde-rine raslanmamıştır. Hodgman ve Larin (13) ve Lari.n (19) de virusun ta~ vuk embriyonurida ürediğini ve passaj ile virusiyetinin arttığını ve em-briyaların karaciğerlerinde şekillenen lesionlara rağmen canlı kalalbildiık-lerini bildirmi';derdir. Goret, Martin ve Joubert (12) vİrusu gıelinciklere de adapte edebilımişlıerdir. Maırtin ve Delage (24) Ruharth virusu inoküle edilen bir Afrika maymununun kanında örel antikorlar teSbit edebilmiş-lerse de her hangi kilinik bir semptom görememişlerdir. Schindler (39) ise H.c.c. virusunun ovokültürünÜ! yapamadığını bildirmektedlir., Cabasıso ve arkadaşları (4) ise H.c.c. virusunu döner tüp metodu ile köpek böbrek dokusu kültüründe üretme~ muvaffak olmuşlardır; virus dokunun ge-lişmesi üzerine cytopat'hogen bir tesir icra etmektedir. Ayıgün (I) de vi-rusu doku kültüründe üretebilmiştir.

Klinik patOlOjisi

Rubarth'ın hepatitis contagiosa canis üzerindeki geniş çalışmasından sonra bu hastalığın patolojik anatomisi hakkında zengin bir meratür mevcuttur. Bu neşriyatlar bilhassa Patolojik-Anatomik, Virolojik ve se-rolojik problemleri ihtiva ettikleri halde kliniJk ve fizyopatolojik etütler henüz nadirdir. İnsanlardaki hepa.-titis epidemiıca'nın teşhisinde 'bir kıy-mıet ifade eden bioşimik ka:r,aıc~r fonksiyon testleri, köpeklerin bazı hastalıklarında ibrorr.su'lfaı'einkullanılmakla mütalaa ediLmiş ise de (Haer-lin ve Green (14) hepatitis contg. canis'deıki k:~ymeti hak.kınıda her han-gi bir nıeşriyata raslayamadık. Bu hastalııkta karadığer biopsisi üzerinde durulmu) ise de diaguostik yönünden pek faydalı ve yaırdımcı olmamış-tır, çünkü intranukleaır inklusion cisimciklıerine hastalığın ancak muay-yen devir~erinde raslanmaık~adır. Inklusion eisimciklerinin bulunmadığı tamanlarda ya'pılacak biopsilerin muayenesinde ka~ımızd.a aıkut virusi bir hepatitis olabileceği giıbi sekunder enfeksiyonlarla' meydana gelmiş ibir hepatitis de bu1~naıbilir.

H.c.c. de kanama müddetleri üzerine yapılmış bazı mesailere raslıyo-ruz. Smith (44) karaciğerleri ileri derecde bozuk olan köpeklerde kanama müddetinin dikkati: çekecek derecedıe uzadığını bildirmektedir. Bunun gibi Hadgmıan ve Larin (13) kılini:kman iyileşmiş vıe fakat karaciğerde geniş tahribat izleri bıraıkmış olaın vaık'alarda, akut vak'alaıra benzer,

(4)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİs

h3.t:a ondan da uzun olaın kanama müddıetleri ~esbit etmiş~erdir. Pop_

pensiek (32) ıkanam,a müddetini tayin için !basit -bir teknik usul ibildirmek-ted:r. Bu usul kLsaca aşağıya çıkarılmıştır:

Kulağın mal"jiyal yeni üzerindeki kıllar traş edHdikten sonra kul,ak iyice tesbtirtedmr ve steril biır iğne ile yen deliınıir. İlk kıan daml'a15ıkurui:-ma ka,ğıd'InJaçekilir ve her yarn.m d1akıilkıat::lıaMrbu harekıet tekrarLanır. Sıhha'JJLiköpetklJerde kgnama 'müididetfugenelolarak 1-2 daikikıadlr ve kom-pl'iıkie()I1miam~Gençlik 'Ha'SOOl!ığındada bii" değişiıklik g&üQmıez. Buna mukiab:l H.c.c. de manlama müddeti 3 dıak1iJkıClldan45 dakilkaya k:ad~ır uza.. yaıbilir.

HepatiNIs C'oJ1ltagiasıacıaıniıS'delök'Üsit :tıa}j1osul']dadıa tahavvüller mey-dana gelmektedir. Mc Sherry ve Smith (25) inokulasyondan 2 gün sonra ateşin yüikseltrnesi ile birlikte 'bir lökopeni ,teslıit e~mişlerdir; 6 ncı gün-den sonra :Limfosi~osisile 'birlikte lokositoz göırUlmüş ve !enfostitlerin genç şeikilleri aşikar derecede çoğalmıştı. Stünzi {49) lö1kosit düşüşünün ateşin yihkselmesinden 24 saıat sonıra meydarua geld~ğini ve bu hadıisenin diıag-nose ,için önemli ıbiırtip ucu olduğunu WJeiirmektedıir. Aynı müemfe göre ateşin normabe dönmesindien sonııa 2-3 gün ıdsv:am eden postenfeksiyöz b~r IÖlkoot~ozj;sgörülür. Coffin ve Cabasso (10)experimemel olaııak mey-dana ge~iııdik"!ıeıııihastaılıkıta, 1n'ÜkullJasyıonıdanH{ji gün sonra lokmitlc2'Tin düşrneğe başlad'ıklannı ve 3 üncü günde bu düşüşün hızlandığını gÖ'I'-. müşlerdirgÖ'I'-. Bu düşüş 5 nci güne kadar devam etmiş ve bu zaman içinde

ilk spontaın ölüm meydanıa gEf:miştir. Ölümdıen kurtultan diğET ha~an-laııdıa 6 11JCı gÜırı.densonıııa l'okosit saytsın-dia bir YÜıkıselmıebaşlamn.ştır.

Gerek 'experimenıLel vıe geıreıksıespontan ol'aır,akhıas1ıa1lananköpelder-. de ate~n 40.5 -ve hatta 41.7 kadall' çıl1mbilıeceğiınıibirçok aır,aş1:ıı.rıc~aırbil-dirmişlerdir. (Chaddock ve Carison (6), Poppensiek (32) Siünzi ve Pop_ pensieJc (47)].

H2patitis con'tag'İCis:acıanisekseriyıa pel'Oıkultveya a'kut bir klinjik SJeyıir gösterir ve bu g,iıbihallerde mortalite olduıkça yüksekLI'. Her hangi bir hastalık berrtdsi hissedilmeden de hayvan 'antden ölebili:r v,~ sahi:bi bir entox::kMyondan şÜıphe edeır. Buna ııağmen ölümden kısa ,bLrmiiddıe;t ön-ce hastalıık bıelir:tilerrıigösteren vak'alar bulunduğu 'gfbi 3-4 gü.n hatta 8-14 ikaıd'ar süren biır hıastahktan sonra ölümün meyıdıanıa geldiği görül-müştür Cohrs (7), Huiyra - Marck (15). Ha::ınalığın kat'ı teşhisİ anoak post-mortem histcCojik muayene He mümkündüi".

Otopside ~görihlen bozukluklar başta Rubarth olduğu hald2 birçdk aI"aşt~rıcıla'r ta:rıafıınd~ b'ıldir~lmişıtıir(Sionu ve Riser (45), Riser (34),

In-n-s (16), (Chaddock ve Carison (6), Slünzi (46), Poppensiek (32), Cbhrs (7) ve P<ıl1ı>.s:ke-Xreizschmar (28) ve Schindler (37) gibi).

(5)

URMAN

Hastalığın çabuk seyrinden dolayı kladawanın hesi derecesi genel olarak iyicedıir. Arasıra anemi ve nadiren icterus görülebiHr. Ba~, boyun ve göğsün ventıraılinde ve karın bölgesinde subkutan bir ödem şekiıllen-miştir,. Tomsi.ller elksenyet1ıe şişkin ve kıT11lJ2llJdIT;perifer 'leni düğümleri şişkıin, kestiıtyii2leri çok nemıIi, hiperemik ve nadiren ikanamalaır ihttva ederler.

Karın /boşluğun/da çok z.aıman berI'ak sarımtr,ak renktıe albuminden zengin bir exudaıt vardıır; bu bazan kanlı da olabilir. Organların ve bil-hassa karaciğeırin üzerini örümcek 'ağı şeklinde fibrin örter.

Karaciğer büyümüş, Ş1~kinlve normalden 'daha ağırdıır. Rengi ih:i-va e~tiği kan miktanna ve parankiminıdelki bozuklluk derecesine göre de-ğiş'ır, Lobuler strÜiktür daıhia a,şikardır ve ıbazan sentrolobw1ıer nekırozları ihtiva edehniır. &lfra 1rese.sıinJİınoidarı 6-10 mm. ye kadar kallll'laşa1bili'r. Cobırs (7) a göre bu kahnla'fm1a bau..an.görürumeyebilir. Bütün organ lenf düğümleri de şişerler. Da1aıkbüyümüş, şişkin, kanlıı ve koyu karmızı renk-ted.ir. Bunun aks'ıne oıl'8.rakHutyra-Mal'ek (15) dalak şişkinCiğ'inin her za-man görü.rımediğ;ini bildirmektedir:1.er.

Thymın v'e pankreasın intel"lobuler dokusunda ödem ve çok zaman küçük 'kanamalar görü,lür. Buradaki ödem meıdiastinum per icıardiiuma kadar yayılır; b<azanbiJr hydrü'~hol"ax şeldlleneb<ilir.

Kal'b:n sa'ğ verubrikulusunda fazla miktarda pıhtılaşmış bir kan kitlesi bulunur ve subendocardıi1aükanamalar görülür. Aort val~vüııerıinin ibasal kLSllll!llarıödemLidir. Liquoır pericardii çoğalmıştır.

ıVüde eıkseriya hiperemiik ve mukoııa fueırinde kanamalar vard!lT. ~u peteşiler midenin serozasında da görüle:bilir. Hafif derecede bir En-terHis cat. acuta, nadiren En~eritis haemonhagica şekillenir. Barsaklarda çok zaman nematOlt ve çestotlara f.az\1amıixtarla:r~:1laraslanıT.

Beyıin ve ~ari~arında seröz bir in:f.tlr'asyon ve küçük kanlamaLar gö-rÜl;ebil:r.

Histopatblojik değişiklikler'

Karadğerdeki yangJ., a:kut serözden hemonajiık bir karaktere kadar değişebilir. Geniş.lemiş olan sinusoidlerln endo':.eilhücreleri ekserıiya ş'ş-ki,ndir; ıbazıLarıYffi"lerinden çÖZÜl~mü:şlerve kaptılar1ar iıç:nde serbest bu-'lunurlar. Genişlemiş olan D:sse aralLkları içinde plazmatik kitleler, fib-rin iplikleri ve ara sıra eritrositler görülür. Alterasyonun daha şiddetli olduğu sen+rqlobuler bölgelerdeki karaciğer parankiminde dejeneratif değ;ş:klikler müşahede edilir; buradaki karaciğer hücrelerinde 'koagülasyon nekrozu şeıkillenir, Karaciğ1er ve endotel 'bücrelerinıde Cowdıry'nin A :ipi inıtran~lear inklusion c1isimcikleri 'bulunur; bu 1nldusionlar H.c~. iç'n paıtognomon,iktir: Cisimcıikleıriınözelliklerine ileride teikrıar döneceğiz.

(6)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİS

Dalalk kandan çok ııengindir, .hazı ıbölgeleııde lokositleri ihtrl.va eden :atİlk kitleler bUl:unur. Retikulum hücrelerinde çok zaman karyo-ksİz vardır, eritrofaji ve hemosiderozis görülür. Ma:lpighi cisimcikleri riya küçülmüştür. Bu tablo akut bir Splentitis olarak tavsif edilmiş-. Retikulum ve endotel hücrelerinde karıacıiğ,erdekıikada:r çok olma-akla heXlabıerintranu'klear cisimcikLer görünür.

Lenf düğümlerinde medullıaT sinuslıar ödematöz olarak geniş~emiş ve r zıam.an lok'Os';t1eriihtiva: etmeyen seröz veya p1azmaıtik bir exurlat. rdır. Reaksiyon merkezleri büyümüş ve hücrelerinde nekrobiotik de-şiıkHkler görülebiHr; yani bir Lynpıhadenitisserosa ta1blosuşekillenir.

Intranuklear Inkluskın dsimcilderi

In:ranuklear inkluSion disİımciklıer 1934 yılında Cowdry tarafmdıan r ıklasifikasyona tabi tutuldu. Bunlar A tipi veyahut Herpes tipiile B i veya'hut Barna tipi inr~muklear inklusion cis:mleri diye ikiye

tak-edildi.

H.c.c. deki intra,nuklear cisimcikler Cowdry A Hpine dahildir ..A tipini' tiva eden hücrede şiddetli 'bir marjinal hyperchromasie vıarınr ve kro-Ülsentrumlar bunun üzerinde yerleşmiışilıir.Nukl'eusun içinde bir veya ha fazlaı sayıda, ekseıriya astdofil haızan nıeu~rofi! veya ha1sofi!alan ho-agen veya nadiıren gronüUü cammcriklerbulunur; bun1a:r nukleus mem-anmdan opV:kman.boş oı}ıanbir h<!le ile kesin alarak ayrı1m'tŞmrdıy.

kleolus cimmo;ık ile nukleus membranıarrıasında bulunabileceği gibi 'mciğe yaiSlanmış da olalıilir. Borna tipindeki di.meikıler Herpes tipine aran daha küçük ve genel olaıro!kas.idofi;li:ktıirlerve nukleustan boş

saha He a:yrlJlmış~a:rdJr(Köhleı- (17).

Bak&r, Jensen ve Witier (2) ve Riser (34) H.c.c. inklusion dSİım.c;ğinin ekkü,lünü ~U şekilde izah etmektedirler: Nulkh~Jarhipertrofi cisimc'ğin ,ekıkÜ/lündeilk kademeyi teşkil eder. Bundan sonra kromatin ve linin 1parçalanır ~ nukleusun membranına doğru çekilir ve ancak bundan nra ;iniklusion cisimciğıi nukleU'sun oııtıaro.nıdaorganize olmağa başlar. ayei:e cis;mcik Haem. - Eosin He boyandillktaıastdofiliıktir, sonrıadan

jinal haızi:kromatiinin erimesiyle lıavanta çiçeği renginıe boyıanır. ulte ve Akün (40) ün ar.aşhrmaılarınıa göre H.c.c. cisimciği' metaehro-sie reaksiyonu göstermez, fakat Feulgen positiftir.

Birçok vİrusi has'alıklannda göruı1en inklusion cisimcikleri muayyen lişme safhalarında Feulgen positifi,jrler yani DNP yi ihtiva ederler. Bu

(Deısoxyrıbonukleinı asidıi) mıadda.si doğrudan doğruya elemanter us parçacıklara:ruırve virusi olmayan inklusionlaroa DNP tesbit

(7)

edUe-URMAN

memiştir. Mesela 'geniş yanııkı1aıda ve X~uaları tedarvisi neticesinde v hası kıimyasa!lmadıdie:ıeı-(Bismuıth ve kuxşun tuzl,an, ,e!luımanyumh~ sit ve ferri hidroksit giıbi) sonu şekillenen inklusionlar Feulgen negaf' tir (Wolml'.n (51), Sehulte ve Akün (40) ün araştırmalarına göre H.-c. illJk1usioncİısl:mcikleri oda ve harici suıhuınıe1:derecelIer,i kıarşısında 24-4 saat zarfında histolojl'k olarak tesbitleri çok güçleşmektedir.

Hodgman. ve Larin (13) ve Larin (19) Rc.c. inklus:on ciısİmci:k.l ancalk hıast;ahğın vaıh:m şekillerinde görünmekte ve öldürücü 'olmaya vak'ıalarıdaı bumara ekseriyetle raslaıy'ama:etıık1arım btldirmektemrle Coffin, coons ve Cabasso (9) ya göre irı:tr,anuklear cisimcikı1ıervirosu i' tiva etmek+edirler. Bu araışt1ncı1ar floreSSlans özel anti:korlar kuHanıar intranuklear ciısimciklerin yüksek nispette virus antijen:iıni ihtiva eıt;tıi lerini görmüşlerdir. VirusUln nuMau'S i1çind.ekiçoğalması nwk1eu.ısm~ branınıdanı haşlıamaikta ve buradan nUlldeusun ortasına doğru yıay.ılma tadır.

Stünzi 48 Re,.c. in hasbalık devi'rLerinde cisimcİklerin frekiansran tayin etmeğıe çalışmıştır. 1 nci hastalık .gününde ölen köpeklerde cİ.si ciklerin en fazla sayJida.olduğunu, huna mukabil 2 nci veya 3 üncü lı talık günüooe ölen veya öldürülen köpeklerde etsimdklerln ıaşiıkıarder eede ,aza1mıış.olduğunu görmüştür. Subfebril devrede ve 2 nci: ,a:teşiny" selişi esnasında muayene ed.illen köpeklerde oi.simci1~~ertekrıar çoğal lar. Rekonvalessans devrinde olanlarında cisimciklere artıik tesadüf edi! memiştir.

Coffin (8) H.e.c. in postmortlem 'aoele teŞhiısi içiriiki metot bildi mektedir: 1 - Dondurma mikrotdmu kesitleri için blokların huırlanm 51 ve boyanması, 2 - EmpreSSliontekniği.

Dondurma mtkrdtomu kesW.eri için bldkların hazırlanması ve boya mas~: 1 - K'al~n.lığı0.3 sm. ve enıi-boyu 1 rer sm. olan karaciğer parçal rıı içinde '/o 10 nispet.\ndıe neutrail formol bulunan bir test tübü.ne konu 2 - Tüp bunzen bıeki üzerinde ilk kayn'ama belirtilerigörunünce'ye k dar hafif aılevde1isıl:r;'ır(vakit müsait oldukta nulıeal teferruatlarm da iyi meydana ça;kaıbilmes-İiçin doku parçaları % 10 formold2 oda süıhun tinde 6-12 saat veya 5f:j.58CO de çahşa'll parafin dolaıbmda 2-3 saat tesb edilir). 3 - Alevden çekıilen tüp 10-15 dıaktkia soğumaya ıtıerıkedilir. 4 Blok formolden çılkarılır 'Ve suıda yıkanır. 5 - Dondurma mik:ırotomun 5-10

m,...

,kalınlığında kesitler yapılır ve bunlar musluk suyu bulunan :bir ,k ha ah mr. 6 - Kes~t1er dam i:ğna3i yaıxhm1iy1e Haırris, Bul13.rd, Weige

veya diğer bir Haematoxylinde tahminen 1-5 dakika boyanır. 7 - Boy dean çı'karılan kesitler 'musluk suyunda m~Vlİleştiri1ir.8 - Kesitler la

(8)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİS

ıalınar.ak ha'vada hirkaç dJaıkikakuruıtulur. 9 - Kesitler üzerıine gliserin -jelatin damlatılalrak 1amel kapatılır.

Empression tekniği: 1 - Kenarları 1 rer sm. olan zar şe1klinde bir karaciğer parçası ket~ilerelkkuru bir saJt"ııhüzerine konur. 2 - Temiz ve yağı alınmış bir lam, doku bloku üzerine hafif ıbir tazyikle temas ettiri-lir. 3 - Lam fuJerinde 4-5 l'C'keolacak şeki:1de2 numaradaıki hiarek.et tek. :ııarlamr. 4 - Her lam için yeni bir blok veya ayni iblokUlnıdiğ~r yüzleri kullanılır. 5 - Lam biI"kaç dakika ha'V'adaikurut ul ur. 6 - Sıfaındınlma-mış Wright boyası ile 5 dakikada, tampone edilerek sulandırılSıfaındınlma-mış boyada ise 15 d,akika boyanır. 7 - Lam mus1uk suyundıa )Tiıkanır,kurutulur ve immersion objekÜfi He tetkik edilir. H.c.<:.inklusion cis~mcİkleI"inulk1e-uslar içeri:s:nde hazomi!k. olaI"ak boyamdaır.

Chaddok ve Carison (6) ve Schindler (38) den ci~e ettiğimize göre Grez,n, Evat1S,Yanamura ve Schindler tekamül ettirdikled bir metot ile mas.ere edilmiş şüpheli 'karac'ğer veya beyin matedali genç köpek v':y:;ı,til-kilerin göğüne ekseriya Camera okuli anterieur'e 0.1-0.5cc. miktarında en. jekte e.dilir. Korm~a 1-2 ,gün içinde bulanıklıaşır ve sonradan pors~~en be-yazı bir renk Mır ve Subs~antıia propl"ia'da şe'kilhmen ödem nefcesinde şişer. 1-3 üncü günde Camera anterieur'un epitelerinde intranuklear in. k<lusioncisimdklerine tesıaıdüfedilir.

Hepatitis ooıntagiosacanis ile kanştırılabilecek has1alıı.klar

Riser (34), Poppens;ek (32), Sch,u (36 ve Schindler (37) in hiMirdik-lerine göre mevzubahis ola:hilieClelkhastalıklar tmn1arr'dıır: Zehirlenme, Gençlik Hastalığı, Leptospirose, Toxoplasmose, Kuduz, Gastro--enteritis .acuta, Toksik karaciğer distrofisi ve anafilaktik ShoC'k.

Matenyal ve Metot

A:,atÜfk Orman Çiftliğinin Hayvanıat B'flhçesinde köpeklerarasınıdıa endemik olara'k seyreden biT hastahk neticesinde 'ayni gün ölen 5 genç a'Vköpeğ;nin otopsisi yapılmak üzere 2.1.1956 tal"iıhinde ensnümüze gön-derilmiştir. Bunlardan 3 1ıanesinin otop.sisi .ayhlİgün ve diığer ik~ t13.nesde er~esi gün yapılmıştır.

Y;ne ayni yerd:~3/4.1.1956 tarihinde bir av köpeği dah,a ölmi.i~ ve otopsisi için kÜfsümüze geıtirıilm'ştiT.Bu ölen köpeğin diğer iki kudeşi, 4.1.1956 da İç Has1taılıklar Kliniğine yatırılmış ve bun'~arıd'flnb:r !tanesi 8.1.1956 günü aniden ölmü,?"ve otop"isi yapılmı'Ştilr.

(9)

URMAN

ol'an dki 'kö!>€kdaha İç Has~alıklar KUI1Iiğineyatırılmıştır. 2 yaşındm di-şi kurt ıköpeği ağır bir Bronchopneumonie atlattıktan sonra 25.1.1956gü_ nü taburcu edilmi~~ Ayni şekilde Bronchopneumonie geçirmekte olan diğ?r 1 ya'Jlndaki köpek 25.1.1956 günü öldürmerek otopsisi yapılmıştır.

Kadavralardan alınan organ parçaları % 10 formol, alkol ve' Zenker mahlııllerinde ,tesbitedilmiştir. Kesitler Haem.-Eosin ile hayanmıştır. Ay-rıca muhtelif organlardan yapılan frotiler Giemsa ile boyanmıştır.

Ola;ylar

O~:~.y1. 4 aylık erkek pointer köpek.

İlk hastalık belirtilerinden 2 gün sonra köpek ölmüş. Be-den ils1sl40.5 C Olçiilmü.ştür. Ölüme yakın .a~eş düşmüştür. Hastalık devamınca sero-müköz bir göz akmt1Sı vardı. Otopsi bulgusu (2.1.1956): Kadavrada ölüm katılığı var. Besi derecesi orta. Göz kapa,~ları etrafında kurumuş çapaklar. Deri üzerinde .her hangi bir değişiklik görülmedi. Sternum hölges:ndeki deri aJ.t:ı. dokUlSU hafif derecede ödernIL Submandibuler, boyun, pre-ve subskapuler lenf düğümleri şiş kin, çevreleri ö~emli ve kesit yüzleri çok nemli.

Karın ıborc:luğunqanberrak pembemsi renkı~e fazlaca miktarda ;bir mayi. Çok büyümüş olan karaciğerin üzerinde ve bilhassa birbir-leriyle temas eden Ioıbl'ar araS1nda ince bir fibrin membranı bulunuyordu. Karaciğerdıeki lobuleT görünüş aruoak formaline konduktan sonra belli o;;rrnuştur.Safra kesesıin!incidi:m bilhassa karaciğer iİe temas et:iği yüzde 6-7 mm. kadar şişmiş ve kesi' yüzü cam g~bi parlak ödemli. Glisscm kapsülü ve Duchtus hepaticus da ş:ş'kin ve ödemli görünüyoIidu. S3fra kesesi için.:ieaz miMaırda ve nQrmaI görünüş~e safl'a vardı. Da.Iaıko.!duk-ça büyümüş, kenıaTları yuvarla'klakmış, .mavimtrak renkte ve kesit yüzü oldukça ıkanlı. Tonsiller birer fasulye ,tanesi büyüklüğünde ve Kırmızı renkte. Bütün organ 'lenf düğümleri şişkin, :kıesiJtytizleri kırmızırntrak renkte ve nemli. Böbrekler kınİı.ııZlmavimtrak renkıtiz, kesit yüzlerinde bölgelex iyi seçilemdyordu. Akciğerde lobus apicali,gler v:e lobus eardiacus alacalı kOyukıırmlZl sarımtmk renktte, 'katı kwamdıa Ve kesit yüzünden sıkm,akla kirli saırımtrak renkte bir exudat aokıYQrdu.Ka1b~e her hangi bir değişiklik görülmedi ThymUiSpeıtemsi kıv'amda ve üzerinde tek tük ]mn;amalara raslanmıl~ır. İnre barSla'klarda fazla sayıda askaritler varm.

Histopatoloiik muayeın.e :

Karaciğerden yapılan frotilerde hücre çekiıı'dekleri içerisinde o~dwk-ça fazla H.,e.c. inklusİ.on cisimdklerine ııaslanımııştır.

(10)

HEPATİTİS CONTAGİOSA cANİS

Karaciğerin sentro-Iobuler bölgelerinde gayııi muntazam genişlemiş olan sİnusoitler içerisinde az sayıda monosİ:ter tabiatta hücrelerle birlillde eriıtrosi~ler var<lı; buradaki karaciğer hücreler,inde diSSlOSiasyongörül-mekle beraber nekrozlar yoktu,ancak bu hücreleriın siıtopla2Jmalaru

V8.-.kuoler ve peteğimsi bir manzara idi. Geni~ıemiş olan Disse aralıkların-da filbrin iplikleri ve yer yer eritrositlerle karışık incegranül1iiı plazma-tik kitleler. Karaciğer ve şişkin olan endotel hücrelerinin çekir-dekleri içinde fazla sayıda tipiik H.c.c. cisıimciklerine rraslammşİ1. Zenker ma:hlfılu iıle tesbit edilmiş preparatlarda bu c:simcikler kırmızı-ffior renge boyanmışlardıı.

Safm kesesi duvarındaki kollagen iplikler birbirlerinden çok ayrıl-mışlar ve burada fibrin iplikleri ile karışık plazmatik kitleler; ge-n;şlemj1~;ül'an lenf damarları içinde fibnin 'ağlarından ibaret kitleler ile dolu.

Dalak kandan çolk zengin, lenf folekülleri çok seyrek' ve küçük. R.-endoıtel hücreılerinde karaciğerdeki ıkadar olmamakila berab€'{ H.c.c. cisimcikleri vardı.

Lenf düğıümlerinin antermedier sinusoitleri çok ,genişlemiş, bunda'ki retikulum hücrelerinin ha.z:ı,larırudakaryoreksiz vardı. Endotel' hücr=le-ı'inde 8.Z sayıda H.,c.c. ci.simcik1erigörülmüştür.

Tonsillerin medul1ar bölgeleri genişlemiş, ödem1i ve bazı hü~relede-karyoreksiz vardı.

BöbrekleTdie bazı .Bowman kapsülleri içinde dökülmüş epitel hücre-leri ile plazmatik rkHleler. TU'bulus epiteııeri şişkin görünüyorlardı.. B/hass'a me-dul1ar bölgede genişlemiş olan interıtubuler dokuda ince fil:>-rin iplikleri. H.c.c.. cisiımciklefil:>-rine nadir olarak glomerul endoi211erinde

raslanmıştır. .

Akciğerlerde kapillar respi1'atoriuslar çok genişlemiş ve bn ile do-lu. Gerıi~l€'!TIiş&an bronş, bronşeol ve alveoller içinde n.. ~okosUtlerind.e karışl!k bulunduğu şiddetli bir hücre desquamasyonu. Dökülmüş endotel hücrelerinde ve bronşeol epitelierinde fazla sayıda H.c.c. in-klusian cisimciklerıne ve. bronş epitellerinde Gençlik Hastalığı cisimcik-1erine raslanmıştır.

&yiTIin bilhassa kortexıinde serpilmiş vaziyette periıvaskmer kana-malar ve endotel 'hücrelerrinde H.c.c. cisimdkleri vardı.

Olay 2. 3 aylık dişi siyah seter köpek. Anamnese almron;adı.

010psi bulgusu (2.1.1956): Kadavranın besi derecesi zayıf; ölüm ka-tılığı var. Göz kapakları 'etrafında kurumuş, (kirli sarımtrak renkte

(11)

ça-kırmızı sarımtrak renkte 'bir mayL Karaci-açık kırmızı"'kahve renginde ve lobulileri göz ile

küçük ve seyrelk. doku genişlemiş,

U'R M A N

paklar. Bütün vücut lenf düğümleri hiperplazik ve kesit yüzleri çok nemli.

Karın boşluğunda ğer oldukça ıbüyümüş, seçHemiyordu.

Dailak büyümüş, kenar:ları yU'varlak'lai~ş, mavimtrak renk,te ve ke-sit yüzü taşkın olmakla hera'ber' a'kIOl'değildd. Kapsulası Ü2lerinıdekalınca bir fibr:n tabakiası vardı.

Safra k€:.gesipıek dolu olmamakla :bel'aher cidam çok şişkin V'e kıesit yüzü cam gibi parlaık ödernIL Tonsiller ve organ lenr düğÜımleri bü-yümüş, kesit yüzleri çok nemli ve kITmlızırenkte. Böbrekler kırmızı ma--v:mtrak renkte. Şişkince olan thymus üzerinde küçük kanamalar vardı.

Akc' ğer loblarıının 'büyük bir kısmı alacaılı koyu kııl'mızı görünüşte, sıkıı kıvaında ve k€l.5İJtyüzlerinden saxımtrak bir serozİlte akmakta idi. İnce barsakların mukozaları şişkin, yer yer kırmızı renkte ve çdk mik-tarda askarmeri ihtiva ediyordu.

Histopatolojik muayene :

Kal'aciğer sioTIU'sottlerlhiLhassa lobulilerin orta bölgelerinde şiddet'le geni~lemişler ve adeta kan gölleri halinde. Gen'şlemiş olan Disse aralık-larında fibrinH, plazmaıt~k kitlıeler ve yer yereritrositler vardı. Karaci-ğer ve endotel hÜJCrelerinde'bol say;.ıdaH.c.c. dsimciklerine raslanmı~ır. N ~,hotik fuayeler görülmedi.

Dalak pulpası kandan çok zengin, lenf folekülleri Böbreklerio. medullar hölgelıerindeki intel"tubuler ve burada ince bir fibrin enfiltrasyonu vardı.

Cidarı f~brin ve plazmatik kitleler ile çok genişlemiş olan safra ıkese-sinde subseröz kanamalar.

Cerebrum'un kortexinde ve medulla oblongata'daki kapil1arlar Ç2ıv-resinde tek çekirdek,lii birOOcre inımtrasyonu görülmüş~ür.

Akcıiğerlerin alveolleri içinde fazla miktar.d'a dÖikülmüş ve şişrniş epitel hücreleri ve lokositler; endotel hücrelerinde H.c.c.

cisimcik-leri görülmÜiŞ'İür.

Olay 3. 4 ayhk dişi pointer köpek.

Anamnese: Beden ıSLSı41 C kadar yükselmiş,

i'~tih::ıazalmrş, köpe'k hastalık beliıüsİnden 2 gÜn sonra öl-müştür.

(12)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİS

Otopsi bulgusu (3.1.1956):Kadavranım besi derecesi orta. Ölüm kam-lığı yalnız arka ayakjarda var. Göz Ikonjunktivaları kırm,ızı renkte ve göz kıapakları e~rafında kalınca bir çapa.k taıbakası vardı. Deri altında hafirf derecede ps~udomelanose lekeleri teşekkül etmişti. Göğüs önünde ve boynun alt tarafındaki deriaıtı dokusu ödernIL

Karın boşluğunda fazlaca mrktarda kınn:ı.msarımtrak renkte bir se-rözite. Karaciğer çok büyümüş, adeta yuvarlakIaşmış ve üzerini fibrinden tba,ret ince ibir zar kaplamıştı; kendisi kırmızı kiraz reınginde, lobulıer görünüş belli ve k.esityÜZiÜoldukça kanlı idi. Saıfra kesesicin bo-yun vıe {undus kısımlan hilhassa çoık ş~n ve kesityüzü cam gibi parlak kesede az miktarda safra vardı. Tonsiller ve organ lenf düğüımleri hi-peııplaızikve !kesit yüzleri kahvek.ırmmmtrak renkte. Dalak büyüİnüş ve ~jşkin, mavimtrak rertkte ve yumuşak kıvamda. Thymus üzerinde küçük ıkanamalar. Akciğerde göz ile ıbir değişiklik seçilemedi.

HistopatoloHk mua.yene :

Yen port kapillarları ge~1emiş ve eritrosirlerle dolu; bunların ya-nmda tek çekirdekli hücreler ve n. lokooiHere de raslanmıştır. Ba~ Tabu•. lilerin içerisinde 'küçük ve büyükçe odaklar halinde karaciğer hücreleri şişkin, eoısinle kuvvetli derecede boyanm'1Şlarve çekirdeklerinde p:ıknoz ve llzis vardL Karaciğer~ve endotel hücrelerinde Ibol sayıda H.c.c. cisim-cikleri görülmüştür.

Dalak kanıdam.çok renıgin, 'lenf foleküUeri dağınıık ve küçük, bazıla•. rının ortaları hemorrajik ve bu hemorraj~k fuayelerin etrafındaki hücre-lerde karyoreksiz görülüyordu. R-endotel hücrelerinde az sayıda H.c.c. cisimciklerine raslanmıştır.

Lenf düğüm1erindeki kapillarlar gen~1emiş ve çok hiperemik; inter-mıedier sınwslar geınişlemiş ve burada 'plazma'lik ve fibrin kitle1eri ara-sında şişlcin retikulum ihücre:eri ve loıkositler bulunuyordu; eritirofaji olduıkça canlı idi. Endotel hücrelerinde a~ sayııda H.c.~. cisimcikleri vardı. Akciığerlerin in,teralveo1ar dokusunda monosiıter bir infiltrasyem vardı.

Cerebellumda ötede ,beride kiiıçük kanamalar görülmüştür. Olay 4. 3 aylık erkek pointer köpek

Ananmese: kafesinde ölü olarak bulunmuştur.

Otopsi bulgusu (3.1.1956):Kadaıvranıın besi derecesi orta. Ölüm katı-lığı vardı. K.a:r:ınhoşluğunda şeffaf ıkırmıızımtrak renkte bir mayi top-lanmıştı. Karaciğer büyük, 'kenaı-lan yuvarlak ve kOYU'larınızı renkte;

(13)

URMAN

loblaNn temas yüzlerinde ince bir fibrin membram vardı. Kesit yuzu müiecaın~s görünüyordu. Safra kesesinin karaciğer ile temas ooen yüzü bilhassa çok şişkin ve kesit yüzü cam gibi parlak. Büyümüş ve şiş-kin olan dala'k üzerinde ince bir fibrin membranı vardL Thymus ~işşiş-kin ve i.İaJerindeküçük 'kanarnaları th~iıva ediyordru. İnce barsaklarda: hafif derecede ca,tanhal bir eın~erit 'Ve oldukça fazla sayıda askarit vardı. Ak-ciğerlerin lobus api'kalisleri karaciğer Iklvam ve renginde idi

Histopatolojik muayene.

Kara'c'ğer lobulilerin. bilhassa orta bölgelerinde genişlemiş olan si-'TIusoitlerin içleri eriirositlede do.Ju. Disse aTalıMar:ı da genişlemiş ve plazma<ik şeritler ihtiva ediyordu. Karaciğerim daha çok ~~ha yakın 001-'gelerindeki lobuIi1erde küçük ve bazanbütün lobuliyi kaplayacak büyük-lükte nekrotik bölgeler vardı, buraıda.ki hücre strüiktürü heniz seçilmekte ıİ.sede bu hücreler şişmiş, şiddetli eosinofiHk ve çekirdeklerinde piknoz !veya liz:s vardı. Bu nekro+ik fuayelerin çevrelerindeki Kupfferim yıldız ihücreler.İnde oldukça bir reakısi'yon görülmüştür. Nekrotiok bölgelerde H.c.c. cisimcikleri yok~u. Diğer ,karaciğer ve ,endotel hücrelerinde çok sa... yıda H.c.c. cisimcilderi vardı.

Dalak pulpası diğer önceki hayvanlardaki kadar kanlı değildi. İntr'a-fole'küJ.er kaınamalara ve hücrelerde karyoreksize raslanmıştır. H.c.c. ci. simciklerine nadir raslanıyordu.

Lenf folekül1erİndeki değişi'klikler bundan öncelki hayvanlardakine benzernekte idi.

Akciğerdeki, broınş 've damarlar çevresindeki İnterstitium genişlemiş ve ödernIL His~olojik olarak desquamatif kataral bir bronchopneumonie arzeden akciğerin endotellerinde oldukça fazla sayıda Rc.c. cisimcikleri-ne rasl anmış'.ır.

Pankreas'ın interIobuler dokusunda bir fııbrin exudasyonu vardı; Lan-gerhans adalarındaki hüc1"eler birbirlerinden çözülmüşler ve va'kuoneri ıhtiva ediyorlardı.

Cerebellum ddkusunda ötede beride küçük namalar ve cerebrumda In~ravasküler monasİter ıb:r infiltrasyon vaırdı.

. Adrenlerin medullar Ibölgesi çok hiperemik idi. Olay 5. 4 aylık erkek seter mpek.

Anamruesi alınama:dıı; köpek kafesiınde ölü olarak 'bulun-muştur.

Otopsi bulgusu: Kaıdavranın besi derecesi orta. Ölüm katılığı var. 'Tonsiller, perifer ve organ lenf düğümleri h'perplazik,kesit yüzleri çok

(14)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİS

nemli ve kırmızı renkte. Çene ve boyun bölgelerindeki derlaltı dokusu ödemli.

Karınboşluğunda kırmızuntrak ren:kte fazlaca bir mayi. BÜJyümüş olan karadğer üzerinde iIlJCebir flbrin şebekesi vardı; rengi açık kırmıı:za ve 100bulergörünüş hafif derecede belli. Glisson kapsülü ve safra kesesi-nin cidarı şişkin ve ödernIL Dalak büyümüş, mormavimtrak renı'('e ve yumuşak kıvamda. Böbrekler kırmızı mavImtrak renkte. Göğüs bo~lu-ğunda saruntrak renkte ıbir exudat vardı. Thymus üzerinde ince kanama-lar serpilmişti. Akciğerin bütÜn loıbkanama-larında geniş hepatizasyon bölgeleri. Kalbin atrioventrikuler kapakları hafif derecede ödernıt Beyin anemik görünüş~e. Barsaklarda oldukça fazla askarit vardı.

Histopatoloj ik muayene :

Giemsa ile boyanan karaciğer froWerinde H.c.c. cisimciklerine ras-laınmıştar. Sentro-lobuler bÖfgelerindeki karaciğer hücrelerinde di.,sosi-yasyon vardı; genişlemiş olan sinusoitler içinde eritrosi~ ve daha az sa.-yıda monosit ve n. lokosit1er görülüyordu. Disse aralıklarınd3. ince gra-nüllü plazmaük kitleler vardı. Karaciğer ve endotel hücreleriınde H.c.c. . cisimciklerine raslanmıştır.

Lenf düğümlerindeki traheküller genişlemiş ve ôdemli, fole.küller çevresindeki hücrelerde karyoreksiz. İntermedier bölge bilhpssa hipere-mik. Lenf düğümlerinde ve tonsil1erin dökülmüş endoıtel hücrelerinde H.c.c. cisimcikleri görülmü~tür.

Böbreklerin intertubuler dokUlSundaince bir fibrin exudasyonu ve tubulus epiteııerinde nekrobiotik değ'şi'krkler. Glomerul endotellerinde az sayıda H.c.c. cisimcikleri görülmüştür.

Akciğerde kataral ve desquamatif ıbir rıJronchopneumoniıeile ;birlikte dökülmüş bronşeol epitel ve endotel hücrelerinde H.c.c. cisimcikleri vardı.

Kemik iliğ:nin retikulumunda ~nce f~brin ağları ve kapillar endotel-lerinde H.c.c. cisimciklerin,e raslanmıştır.

Olay 6. 4ayl~k seter erkıek köpek (5 inci olaydaki köpeğin kardeşi). Anamnese: Hayvan 4 gün İç Hastalrklar KUniğinde müşar hede aıtında ka,lmıştır.

Otopsi bulgusu (8.1.1956): Hayvanın besi derecesi zayıf; ölüm katılığı şekillenmek üzere. Göz konjunktivaları anemik Ve kapaklar etro.fında !kurumuş çapaklar vardı. TonsHler, çenealtı, boyun ve etraf lenf düğüm-leri şişkin ve kırmıZl esmer renk~e. Çenealtı dokusunda şeffaf ve jela-tini k:ı.vamdabir ödem teşe'kkül etmi~ti.

(15)

URMAN

Kannboşluğunda ince fibrİn ipliklerini ihtiva eden 100 cc. kadar bir exudat toplanmıştı. Bu filırin ipliklerİ karın organlarının üzerini de ört-müştü. Büyümüş olan karaciğer k.ahıvekırmızımsı renginde Ve lobuler stııüktürü hafif der€eede seçilmekte idi. Portal lenf düğümüı şişkin, glis-son kapsülü ve safra keseısinin bilhassa fundus ve boyun kısımları çok ş~kin ve kesUyüzü cam ,gibİ parlaık ve ödernIL Dalak hüyümiiş, kenaırla-rı yuvarlakiaşmış ve yumuşak kıvamda. Böbrekler kahvernorumsu renkte. Akciğerin sol lob1anmn ventral bölgeleri hepatize olmuştu. Aor-'taya açıla:n valvula semİ'lunarislerin basal kısımları -şişkin ve ödemli, val-vula bikuspitailsler de hafif derecede ödernil idi. Midede ve ibarsa'kların Üıstkısımlarında hazmolmamış gıda vardı.

Hiatopa.to1oj ik m.uayene :

Gİemsa ile 'boyanan karaciğer frotilerinde karaciğer ve endotel hücrelerinde bol ~ayıda H.c.c. cis1mciıklerİne raslanmıştır. Karaciğer ler bulilerin bilhassa orta bölgeleri adeta ıkan gölleri haline 'gelmiş..Bazı 10-rbulilerin ortasındaki karaciğer hücreleri şişk1n, eosinofilik ve bazıları-nın çekirdekleri tamamen erimişti. Ven port kapillarlarında ve nekrotik böLgelerin etrafında n. lokositler 've serbest hale gelmiş Kupfferİn yıldız ihücreleri vardı..

H.e.c.

Cİsimcikler1ni ihtiva eden karaciğer hücre çekir-deüderİ h:,pertrofikti, bazan 'bir çekirdek içinde iki cisimcik görülmüştür. Zenıker ile tesbit edilen preparatlarda cisiındkler Haem.-Eosin ile mor.kır-mızımtrak renge boyanmışlardı. PortOJbilier dokudaki kollagen iplikler arasında plazmaük kitleler vardı.

Dalağın pulpa ruıbrası, çok kanılı, bu kanm arasınıda Ikalan ve küçü1-müşolan lenf folekilllerinin hücrelerinde karyoreksiz vardı. R.-ıE. hüc-relerİnde az sayıda H,!C.c.cisimciklerine raslanmıştır.

Lenıf dıüğıümleriındeseröz bİr yangı ile .birlikte enıdotellerde H.c.c. cisimciklerl görülmüştür.

Böbreklerİn imtertubuler dokusunda ve Bowman kapsulunde plaz,-matik presipitatlar vardıı:. Glom.erul endotellerinde aiZ sayıda H.c.c. clr

simeiklerine raslanmışbr.

Adrenlerin medullarbö1geleriındeki kapilladar adeta angiomatöz bir karak,terde. Korteksin sinusoid endotellerinde ibol sayıda H.c.c. cisimcik-leri ,görülmüştür; gine Ibubölgelerde iküçük kanamalar vardL

Cerelbrum, Medulla oblongata ve M. spİnalis'teki kapillarlar çevre-sinde ~ek çekirdekli bir hücre infiltrasyonu ve kaıpillar endotellerinde H.c.c. cisimcikleri mü'~ede edilmiştir.

Ayni yerden getirHen ve otopsi1eri yapılandiğer üç köpekte Gençlik Hastalığına ilgili ibronchopneumonie 'Ye karaciğerlerinde sa:ntral bir yağ

(16)

HEPATİTİS CONTAGİOSA CANİS

ejen€rasyonu görülmüştür. Bunlardan bir tanesinde G€nçlik Hastalığı is~mcikl€ri vardı.

Tartışma

S. Rubarth'ın UZUJl1 çalışmaları sa'yesind€ 1947 yılındanberi köpekler-e özköpekler-el bir virusun mköpekler-eydana gköpekler-etirdiği vköpekler-e Hepatitis contagiosa canis adı erilen yeni ıbir hastalı!k ile karşı karşıya bulunmaktayız. Yazımızın aş ,taraflarmdan da anlaşılacağıına göre bu hastalık ta şekillenen lezion-ar daha çok önceleri görülmüş ve faka,t başka hastalıkllezion-arın bir kompli-asyonu olduğu zannedilerek yanlış teşhisler€ ve tedavilere sebep

ol-uştur.

Hastalığın memleketimizde de eskidenberi mevcudiyeti çok muhte-eldir. 1950 yılında Aınkarada hü/küm süren Gençlik Hastalığı salgını snasında aıtopsileri yapılan köpekleri n 'bazı raporlarında, karaciğerde

ekrobiotik ve dej€nerıatif lesionlara raslandığı kaydedilmiştir.

1947 yılından ,bu yaına H.c.c. hakkında oldukça bol bir literatüre ras-amak mümkün. Bunların ibirçokları tey~di mahiyette olduğu gibi diğer araftan b:lhassa Virologie sahasında birbirini tutmayan neticelerin alın-ığıını görüyoruz. Mesela Mileıs v€ arkada:~.ı(26), Hodgman ve Lari (13) ve arin (19) H.c.c. virusunun ovakültürünü yapabildiklerini bildirmişler .se de C'aıbassove Stebbins (5), Schindler (39) ve Ochi ve arkadaşlan (27) buna muvaffak olamadııklarını görÜıyoruz. Hulasa bu hastalık üzerinde ,açıklarıması gereken daha (birçok problemler beklemektedir.

Hepatitis coıntagiosa canis 1956 yılı ıhaşında Ankara Atatürk Orman ,Çiftliğinin Hayvanat Bahçesindeki genç av köpekleri arasında Gençlik ıHas~alığı ile birlikte çıkmış ve bundan dolayı gerek morbidite ,ve morta-lite yük,gek olmuştur.

Kliniık observasyonlar maalesef eksik olmakla beraber tesbit edilebi-Jen ilk belirtileri şöyle sıralay,abiliriz: GözlerLn çapaklanması, bnan is-hal, .bir hayvanda kanlı ishal görülmüşse ,de sonradan şifayap olmuştur: Ateş 'bazı vak'alarda 3-4 gün devam etmiş ve 40-41 C kadar y~kselmiştir. Hastaların birçoklarında öksürük ve seröz lbir burun akıntısı vardı. Ano-rexie ve kusma görülmemiştir. Bazı köpekler hiçbir klinik semptom gös-termeden kafeslerinde ölü olarak bulunmuşlardır. Yine ayni anadan olan ve b:rHkte yaşayan yavrularm bazıları haıstalığa yakalandığı ve ö'dükleri halde diğerlerinde bir göz akıntısından b::ı.şkabir şey görülmemiştir.

Tetkiklerine fırsat bulduğumuz köpekler karışık bir enfeksiyon ne-ticesinde öldüklerinden dolayı Gillespie ve arkadaşları (11) tarafından yapılan experimentel bir çalışmayı burada kaydetmeği faydalı bulduk. Bu araitırıcılar 50 köpek yavrusunu 3 gruba ayırarak 1 nci gruba i. v.

(17)

URMAN

J. ml Distemper virus suspaIllsiyonu,2 ncigruba i v.

ı

ml. H.c.c. vi süspansiyonu ve 3 üncü gr~ba da 2 ml önceki gruplarda kullanılan viru süspansiyonların karışırnılli i. v. enjekte etmişlerdir. S:multan enieksiyo diğer enfeksiyonlara nazaran daha vahim bir hastalık tablosu gösterıni ve bunda mortalite nispeti % 79 olmasınaı karşılık yalnı,z H.c.c. vir verilmiş köpeklerde

%

58 ve yalnız distemper viruısa verilenlerde

%

1 .olmuştur ve simultan enfeksiyonda fievri ve lokosit reaksiyonları dalı şiddetli idi. Yine bu tecrübelerde inokulasyondan 3 . gÜınsonra öte:} 3 ı4 üncü günde ölen 1, ve 5 nci: günde ölen 1 köpeğin karaciğerinde intra nuklear inıklusion ciısimdklerine rastanıldığı ha~de 3 üncü günde öle üç köpeğln birisinde akciğer ve sidik ke&esi epitellerinde pek vazı:h ol mayan Distemper cisimcikleri görülmüş ise de diğer ikisinde bunlar bu Junamamıştır; faka~ 4 üncü ve 5 inci günde ölen köpeklerin hepsind Dis:emper cisimcikleri müşahede ediLmiştir. otopsisini yaptığımız H.c.c müspet 6 vak'anın ancak ikisinde, Distemper cisimcikleri görülmüştür iDiğerlerinde görülmemesintn sebebi muhtemelen teşekküllerine v,aki kalmadan köpeklerin H.c.c. den ölmeleridir. Kanaatimizce c'simcikleri organizasyonundaki bu farkla.r iki has~alıkarasındaki inkubasyon dev .rinİn değişik olması veya lokalizasyonlar.tn hususiyetinden ileriy,~ gel mektedir.

Hastalık ekseriya çabu:k bir seyir bkip etmesinden d:ılayı Klinik etio!ojik diagnozu oldukça güç~ür. Ola'Ylarımtzın hepsinde pa:tolojik anatomik l,esionlar çok mütelbarizdiı.Maınafih Rubarth bazı hallerde mak ıroskobik organ değ;şikliklerin gözden kaıçacak kadar hafif olabileceğini bundan dolayı histolojik muayenenin özel ıbir kıymeti olduğunu kaydet mektedir.

Otopsilerine fırsat bulduğumuz II olayın 1 tanesi müstesna hepsin de hafif veya şiddetli derecede desquamatif katarrhal bir Bronchopneu ımonie var.dıı. Ieterus görülmemiştir. Otopsi ve histopatolojik bulgu ',arı ımız H.c.c. hakkında literatürlerde kaydedilen bozukluklara tamamen uymakta idi. Ancak iki vak'ada akciğerlerin bronşiol epitellerinde rasla-dığ,ımız bol sayıda H.c..c. inklusion cisimcikleri hakkında 1iteratürde bi Ikayda raslaınadıık.

KadavralaMn !besi dereceleri orta ile zayıf arasında değişmekteydi. Hepsinde gözkaıpaklarının etrafında 'kurumuş çapaklar vardI. Deri yü-züldükıten S'Onraetraf ve çenealtı lenf düğümlerinin büyümüş ve çevre-lerinin ödemli olııışları derhal göze çarpıyordu. çenealtı,ıboyun ve göğüs karın bölges:ndeki derialtı ödemleri a:~kardl. Distemper neticesinde öl-dürülen k~klerde bu değişikHkler ,görülmemiştir. H.c.c. den ölen kö-pekleııde tOO1sillerinşişkinliği mütebarİ2Jdİ (Resim 1).

(18)

HEPATİTİs CONTAGİOSA CANİS

Karınıboşluğunda her zaman şeffaıf sa'flmtrak veya kırmızımtrak renMe ve albuminden zengin bir exudat vardı; bu exudat'a hazan ince f~brin ipli!kleri de k,aırışmıştır. Kanlı 'bİr s.erözite hiç görülmemiştir. Ka-rmboşluğu aıçıldığmda dikkati ilk çeken karaciğer ve dalağın büyüklüğü ıle rsaıfrakesesi ddarının şişkinliği idi Mesenterium, pankreas ye thymus ödemli manzarada; olaylaI1ıIl çoğunıda thymU!sda kanamalara raslanmış-tır. İki olayda aıortanın valvuTa semİ1:unıar.İslerinbazisleri aşikM" derece-de ~,Şk!inve öderece-demliydi (Resim 2). KaLbin sağ venJtriıkulusunda daima fazla miktarda pıhtılaşrmş ıbir k,an kitlesi vardı; peteşilere raıslanmamıştır. Karaciğer: OlaJylarrmızlıl'lhep&inde karaciğer 'büyümüş ve üzerini ince biJr fiibrin ağı örtüyordu, bu übrtin a,ğı interidher yüzlerde daha ika-lmdı. Lobuler görünüş her zmman belli değildi ve ikaraciğer:n rengi nor-male pazaraın daha açııkbir renkte Mi. Periportal konjunkıtif doku ve re-gioner leruf düğümleri ekseriyetle şişkindi.

Safra kesesi büyüklüğünü muhaıfaıza etmekle beraber {dan çok şiş-kin, peltemsi kıvamda: ,ve kesit yüzü cam gLm parlak bir görünüşte, ş'ş-kinliık da:ha ziyaıde !karaciğer ile temasta olan fundas ve boyun krsımla-rındadır (Resim 3)" Saıfranın kıvam ve miktarında her hangi D'r deği-şik1iıkyoktu.

HepatJ.k deği~lk1iklerin histolojik detayı ölen köpeğin bulunduğu hastalık devrine, ölüm.den sonra dokularınıtesbiti için geçen zamana ve ııxaHon'un şekline göre ziyaıdesi'Yledeğişmektedir. Bu faikıtörler in-tranuıklear inıklusion cisimcirklerin durumuna: tesir ettiği ,gj:bi bilhassaı se-röz yangıJarm kıymetlendirilmesinde de müJı.im bir rol oyna!f.

Karaciğerde gördüğümüz değ~iklikler serözden hemorrajiğe kadar değ:şen akut bir yangı şeklindedir (Resim 4). Krelzschmar (18) ise mua-yene et~iği H.c.c. li karaciğerlerde proliferaıUf kiomponenHerin yangı sa-hasına daha haıkim olduğunu görmü:şti.iır,Ye ibundan dolayı bir hepatitis simplex'den bahsetmektedlT. OlaJylanmlZm ekseris'.nde genişlemiş olan karaciğer sinusoİ!dleri kan ile tl!ka !basa dolu, !bunlar bazen o kadar ge-nişlemişeııdir ki aldeta kan göller i halini almışlardı. S:rkulasyon bozuık-luıklarımn daha çok sentrolobuler bölgeleııde şiddetli olduğu görülmeık-tedir. Buralarda olaya göre değişen karaciğer hücrelerinde ihafif veya ş:dıdetli bir dezorganisasyon göze çarpmakta ve hücreler tek veya küçük gruplar halin'de öteye ber~e serpilmi'şIerdi. 1rtiba:tlarını kaybe:i:en bu hücrelerde nekrdbiofilk ve dejeneratif değiştkJiiklere raslamaik mÜımkün-dü. Üç vaık'ada Idbulilerİın daha çdk merkezi k~sımlaTında ve bazan da lokalizasyanda bir özellik olmadan küçük - v-eya geniş fuayeler halinde nekrozlara raslanmıştır. Bu nekrottk bölgelerde karaciğer hücrelerinin hayalleri görülmeıkle bera:ber hücreler şişkin, şi:ddetli eosinofiülkVe

(19)

çe-URMAN

kİldekleri pikınoük veya tamamen kaybolmuş va'ziyette idi (Resim 6). Perikapillar (Disse aralııkları) ;boşluıklar bazı 'Olaylanmızda çok geniş-lemişler ve Haem. - Eosin ihoyıası He bile belli o1an ya damla'C1iklıar ha-lindeveya iplikçikler halinde bir exudaısyonu ıiJhtivaediyorlardıı; bu ooş-luklarda bazan eritrosiHere de raslanmı~tır.

Kupffer'in yıldız ve endotel hücrelerinde vak',aya göre değL~€n az ve-ya çok hir realksiyon V'ardL Bu b:üiıyet nekrotİ'k bö.lgeler çe'vresinJde da-ha canlı idi. Ve buralarda az sayıda n. lokositlere de raslanmıştır.

Karaciğerin epitel ve endotel hücrelerin1e bol ,s3IYlfdCliintrıa.nuklea:r inklUıs~on cisimelkleri vardı; ibunlar bazı hücrelerde çift olarak bulunu-yorlardı. F'Ormalıinde tesbit edilmiş olan prepal"atlardaı Haem. - Eos:İn ile boyanan cisimciikler daha ımormav:rrntraık :boya,ndıklal"1halde Zen1kerde tespit edilmiş olanlar morkırmızımtrak renkte görünüyorlardı (Resim 5). Hepıatitis va:k'alannda karaciğerde rasladığımız bozuıkılulkları 2 gru-ba ayıra!biillriz:

1) Ya1nız hyperaemie ve oedemin bulunduğu nispeten hafif lez;onlar. 2) Oedenı, hücre dJissosiyasyonu, haemorııha!gie 'Ve nekrozlarm bir-likte bulunduğu ıağır vak'alar.

Bu lezionlaTla göre haıs'Jahğın .ağır bir skkülasyon bOZUikluğuile baş-ladığını görüyOTUZ.Esasıen vü.cwlün ,birçok yerılerıinde şekilenen oed.ean-ler <le 'bunu teyH etmektedir,

Safra ikeseSLnincidaTmda ıbulunan Jrollaıgen iplrkler ödemin tesiri ile birbirlerinden ayrılmışlar ve lenf damarLarı dıa çokgenişlemiışti. Buraıda safra kesesinin lenf sistemi ve muhtemelen de intestitiumunun, karaci-ğer parankiminin pertkap~llar lenf boşlukladyle olan sıkı münasebetini hatırlamak lazımdır.

H.c.c. müspet olayların hepsinde dalak büyümüştü. Pulpa rubra kan-dan çokzengin, lenf foleküllerinde cıaryorrhexis (Resim 7-8) ve hemorra-jilere tesadüf edilmişfr (Resim 9). H.c.c. cisimdklerin sayıları kar:aciğer-de!lcikadıar ljol değildi.

İlki olaıyda böbreklerin Bowman kapsülleri içinde eosinofilik presipi-tatlar vardı. Tuıbulus 'ep:,tellerindeki regressif bozukluklar hafif dere-cedeydi. İnters'ituımda hiçbir hücre ,reaıksi:yonuna ra:sllan'n3l~lştır. G'o-merul enıdotelle:rinde H.c.c. ciısimciklerine çok end-er l'!aslanmı~tır (Re-sim 10).Seibold ve Green (4) böbrek meduIlasının tubulus epiteIlerinde - ;kronik olaylarda - inklusion cisimelklerinin mevcuiiye1:inden bah-setmişlerse de bunu teyit eden .başka bir 'literatüre raSlaya.'rnad1ğımız gibi ,kendi olaylarımızda da bunları göremedik.

Bütün ,olaylarımızıda .H.c.c. Gençlİk Haıstalığıının pektoral şeIkliyle seyrettiğinden dolayı akciğerlerde kataral deskuamatif bir

(20)

HEPATİTİS CO~AGİOSA cANİS

moni€ vardı. 2 olayda bronş epitellerinin sitoplazmaları içinde asidofi-ILk Gençlik HastıaJığı .cisimciklerİlne .ra5J)aniInışve bunlarla birlikte oron-şool epiteIlerinde, dökülmüş endotel ve me,nşeini kiat'i olarak teSbit ede-mediğimiz (epitel?) hücrelerin çekirdeklerind€ çok sayıda H.c.c.. inklusion cis:mcilkleri görülmüştüır (Resim 11~12).

-Adr€nillerini mualy€llıe€ldeibiild:ğirmiz2 olaıyıll1b.irinde ,lrorteksin sinu-soid endotellermde ıbol sayıda H.c.c. cisimciikleri vardı (Resim 13).

BeJ":n kapiUar endoıte~lerinde H.c.ic. _cisimci'kler;ne tesaldüi eı1ımek mümkün olmuştur,. Küçük ,kiana'malar,aıbi'1Jh3Jgsa ceI"elb-ellumundoku;sun-da raslanmıştır. 013.lflarımıe;ın baiZılarında mulht€1melen Gençllk Hasta-lığına ilgili ,olan ;pedvasikül€r hücre erufiUrasyonları vardı.

Mıamafih hayva1n ,telkih tecrülbelerL ve sero;.o}ilkmuayeneler henüz yapılmamış (jlmalklaberaher Pa1ıolojtk-Anaıtomtk (buılgularımlız li ~eratür-de H.c.c. hatkkmda kaydıedilen,~eratür-değişikli'klere t'aımaımen benzemekt eJdi.

2.1:1956 'VarilhindeH.c.c.

+

Gençlik Haıstalığı n€ıtice9inde ölen kölpek-lerle ayni yerde /bulunaın iki köpeıkten ',biri .haıstalandikltan 14, diğeri 28 gün sonra öldürüldü. Otopsilerinde bütÜn akciğere yayılmış bir Bron-chopneumonie tesbit edilmiştir. Histopatolojik muayenede Gençlik Has-talığına veya H.c.c. ya Hgili inklusion cisimcikleri görülmemiştir. Ancak bu hayvanl'arın kara:ciğerlerinin senirowldbüler bölgelerinde büyük da:m-lacı'klı bdr yağ dejenerasyonu mii.şaihe.deedilmiştir. Bu köpelderin ön~ ceden bir hepClItitisıg,eçirip geçirmeod'Lklerinipilmemekle beraber karaci-ğeııdeki bu yağ dejenerıasyonunun bir hypoıxaemie neUcesinde meydana

geldiği ka na al\:ınd1ayız.

-Yazırnız baskLda iken bir H.c.c. vak'ası daha tesbit edilmiştir. 4 ay-hk olan bu kurt köpeği şehirden İç Hast. Kliniğine getirilm;ş ve tedavi-ye vakit kalmadan ölmüışotür.H.c.c. şüphesiyle !kürsümüze gönderilen kö-pekte ş:ddetli 'bir İderus ve Enteritis Haemorrhagica görülmüş Ve his-tolojik muayenede karaciğer hücrelerinde ve böbreklerin glomerul en-dote~lerinde H.c.c. inklusion dsimciklerine raslanmıştır.

Öze t

1 - Ankara Atatürk Orman Çifitliği.nin Hayvanai Baıhçesinde 1956 yılı başında !köpekler arasında endemiık seyreden bir lı:ı.stalık neticesıin-ıde ölen köpekleriin 6 sınl:la ihepatitis contagios31 caınis (R'.Jbal"th) hastalığı

tesbit edilmistir. 1947 yılında S. RubaI'th tarafından ilk defa t~sbit edi-len bu hastalık hakıkında yaZlmıZ1ll1baş taraflannda oldukça etrafıı h-r

li-teııatür bilg:siverilm~r.

2 - Hepatitis contagiosa canis, Gençlik Hastalığı ile birlikte seyret-miş ve dolaıyısiyle morlbidiıteve mortalite yüksek o1'rp.~ştur.

(21)

URMAN

3 - Haıyvan .telkilh tecrübeleri ve seroIolİık muayeneler henüz ya-pılmamlŞ ıalımaklaı lberalber Fıat'Olojiıkaınıaltonükbulgulıaxımız diğer mü-elliflerin Kayıtlaır:ına tamamen uymakta idi.

4 - Hepatitis contagiosa canis te~ihis edilen vak'al1ar 3 ila 4 aylık av

köpekleriıydi. '

5 - Otopsilerinde Hık göze' çarpan karaciğer ve dala.ğın büyüklüğü ve saıfraı'kesesi,nin .şişkinliığ~dir.Çok zaman karın orıganlannLn fuzerini in-ce hir filbrin zarı örtmüştü.; İderus ve hemorrajik barsak yangısı gö-rülmemiştir.

ThymuS', panikreas ve aorta valvüllerindie seröz infiltrasyon~ar vardı. 6 - Karadğer parankimInde bazan regresısi:f değişiklikleri de ilir-va eden seröz - hennıorııajik karakterde a'kut bir h~3.titis meıvcuıttu. Da-lak lenf foıVeıIrolIerinde'hemorrajilere ve /kaıryoreksise raıslaınmıştır.

7 - H.c.c.inkluıs:on dsimciklerj,ne k1aradğer hüc~~ v,e endoteUerrl.n-de, dalakta, böbrek ve adrenendoteUerrl.n-de, lenf düğümlerinde ve tonsillerde," beyin kapillar end;o.1elleııindeve aıkciğerlerin Ibııonşiol epitel ve endotel hücre-lemn:de .görülmüştür. H.e.c. ımüspe~ olan .ilki.dhyhayrıca bronş epitel hü\cre:'erinıde Gençliik Ha!stalığı ds:mcikleri 'de vardı.

8 - Olaylıarılmı,zmihepsinde Gençlik Hastatlığına ilgili Ikaıtarral des-quamatif bir Bronc'hopneumonie ve ikisinde Encepha1itis acuta nonpuru-lenta görü1'rnuştür.

Köpeikler;n hlepsinde askarinere

.

raslanmıştır .

---0'---Aus dem Veteııinael' - PatholQgisooen İnstıİtut der Universitaet Ankara, (-Direktör Ord. Prof. Şevki AKÇAY)

---_. - _... _. --- ----

-Hepatitlis,contagiosa canis (Ruharth) (Die ersten in deır Türltei festgestel1ten Faıelle)

von

H. Kerim URMAN

Sei-t S. RU'barth's hervorragender Arbeit Ü'ber d~e Hepatitis conta-giosa canis sind au! alIen Kontinenten Beitraege zur Pathologie über dieıse neue Viruıs-Kranlk.heit e-l"sah~'enıen.

Obwohl die Vel'öffentliClhun!gen über pa1ıholdgi-sch- anabmischen Probleme dieser Krankheiıt Wleitgelhend.bes1Jacligenidsind, wur'de am dem

Dcr Verfasser hat1te Gelegenheit anlaegs,li<:hseines Studienaufentıhaltes in ZÜ-rİcIh 'beim Herrn Prof. Dr. H. Stünzi einige Faelle von H.c.c. zu sehen. Ich möclıte auah an dieser Stelle dem HerrnProfessor herzliClh darlken.

(22)

HEPATİTİS CONTAGİOSA CANİS

iet der Virologie bei mandhen FrSlgen noch keine Einİ:gunıg erziehlt . . B. soll es Miles und Mit. (1951) und HodgIİıan und Larin (1953) gelun-en seindgelun-en Re.c. viruS l.ıuf embrY'onierten Hünnereiern zu 7JÜchten.Im egenzatz zu anderslautenden Beriehten gelang es Caıbasso und Stebbin 1954), Sahindler (1956) und sowie Ocıhıieund Mit.(1956) das Virus im

ettn-ryonieııten Hülhnerei niclıt zur Veıımeihrung zu Ibringen.

Seit Anfang di€\Sen Jahreıs hatten wir Gelegenlheit bei 6 VAn II ob-imerten jungen Jaıgdıhunden ,aus d-em Zooliogischem Garlten von Ankara

e~aenıderunıgen zu finden, die mıit denjeni!gen Veröffentlidhungen ülber .c.c. vöı~Ugüıbereinstimımten. Da die Kı.4an'kheİ!tmit der S!ıa:upe zu-sam-en verlief, war die Mor1alitaet und MOı'bidıitaet ziemliclı hoch.

Obwohl die Anamnesen lelider sehr spalerlim waren, dürften wir .eersten SyrIll'ptame wie fo~g,t anıgeıben: Bei aUen junıgen und aelteren

unden wurde eine tk!atarrhalisch-eitrige KpnjunktiVli:tis 'beobaclıte~. icht se1ten wurde auclı ein Dur~a1l ,gesehen. Bei manchen FaeHen sti.eg das Fieıber [bis40-41 C und dauerte 3-4 Tage an, uım sulbfinem vitae sUlbnormal aıbzufaılılen.. Bei alien erik.l'ankitenHunden wurde ein haeufiger Husten und eıne seröse-katıarrhalische Naıserhbflu'ss hedbaıchtet. AI1ü-rexie und Erbrechen wurde nilehıtgesehen. Bei manahen Tieren verlief die Kra,n1clıeitısorrasch, dass sie OOıneirgendleıine KrankheitseIiSclıheinu.:n;g in Zwingern tod 'aufgefunden wurden.

Bei den Füc!hsen, die [n ,demseliben Zoo1ogischem Garten ]eben, wur-de keine Krankheit .beo:baıc'htet.

Bei ihren experimentiellen UnıteI'sucmunıgenikonnten Gillespie und Mit. (1952) zeigen, daıss bei den Hunden, die simulıta,n mit Staupe und H..c.c. Virus inıfiziert \,,'ar'en, die Mortalitaat b):s79 % ıanstieg, daıbei war die Mortaliıta'€!t(bei den anderen Vel"6uchSlgruwen, z. B. 'bei denen nur-mit dem H.c.c. Virus infizierten 58

%,

und Ibei solohen nur ımr,tdem Stau-pe Virus jnfizierten 17 %. Es zeigte siclı zugleieh,cLa:Sl3bei der Simu1tan inıfekttionda'S Fieıber und die Leukocyten-Realktiıonen auıdh staerker wa-ren. Bei den Tieren, -die am 3. Taıge postinfektionem s1Jarben, waren neben den H.c.c. Eins:chlusskörperc:hen nur ibeı eİnem, verwiscihene Stauıpe Ein'sclhı1uıs'Skörperc!henzu sehen. Bei .den4. und 5. Tag gest'orbenen Tieren waren diese 'beiden EinsohlusSk.ör,penchen deuıtlich vorihan'den.

Wir ihalben auch tbei 2 F'aellen ne'ben den H.c.c. Einsdhlu'sskörperchen Staupe E. K."gesehen. Der Grund dafür, dass ,bei den anderen 4 Tieren nQıC'hkeine St8JUpe-E.K.gebiklet waren, ıist unserer Ansiclıt nactı. die Verscthiedeınlh.ei.tder Inlkulbationspeııiodedieser beiden Kranlk!hei:ten ader der Besondertheilt der Ldkaıl~tionen der '\:>eiden Ein9dh:lusskörıperehen z~en.

(23)

URMAN

Die ıpa1ıho'1o:gisclı-An'aıtomisclıen.Befunde al1er unserer Faelle waren seıhr rtJypisoh.Ausser \einem von 11 sezierten Hunden zeİgten, eine mehr oder weniger starke desquarrnative katıarrha:liıSiche Bronchopneumonie. İaterus wuroe niemals ıbeobaıcıhtet.Die sektions-und Histopathologischen Be:funde sti'll1lmtenmd.t den in der Uteratur ausführlich besohriebenen FaeLlen Üiberei1n.Nur, in 2 Fa,ellen waren İn den Bronchialepithelien In-tranUlkl~are H.c.ic. Einıschlusskörperchen ro sehen, wori.iıber İn der LLte. raıtur ıkeine Ertklaerunıg a~utraffen İst.

Der Naehrzustarrıd va'fiİerte il:>eLunseren Faellen zwisdhen gu~ und sdhlecht. Ane 'Dİere hatten eine seröse~scHleimüge Konj unıkti<vi,tis. Die Körperlymph~noten waren immer maessLg bis erhdblich vergrÖS'seııl:und stark durchsaftet. Bei alIen possUiyen Faellen waren die suıbkuta'l1en Oedeme in der Kopf-, Hals- und ventralen Brust- un::! Ba'Ulcıhsertema-es-sigen Grades, Die infolge der Staupe getöteten Hunde waren diese Lymph-knotenschwellurugen und • SUlbkll'tanen Oedeme nioht zu sehen. Tn der Mehrzaihl der FaelIe bestand eine stat.ke Schwel~unıg und Röıtung der Tonsillen.

Nach der Eröff,nung der Baudhıhöhle war .die VergrÖS'Serun'gder Le-. ber und Mi\z sehr !8Le-.ll'ffaelliıgLe-.Die Oııgane und ibesanders die Delber wur-den dn wur-den ımeisten Faellen mit ernem f~brinfaed~gen Netz über,:rogen. Zwischen den Leberlappen \Var (es ımandımal memb~anarıtig. In der Baudhhöhle war immer eine mehr 'geılbl,iche,klare seröse Flüssigkeit vor-handen. Die Farbe der Leber w€ı~hselte n'ach dem Blutgehaıııt, meist iha'tte sie eine hellrote Tönung.

Die histologischen Ei,nzelheiıten der Hepatiscıhen Veraenderungen weohseln naıdh dem Krantkhei1ıss~adium, in dem sich das Tıier hefaınd, nach der verlaufenen Zeit, bis daıs Organıs1ück fixiert wurde, und nach der Arts des FixirungsmiHeJ.s. Diese Fa!kıtoren spielen eine grosse Rone auf die F'aeı1bb3rkei:tdes Ein'schluskörperchens ,gowİe auf die Bewertung der serösen Entzüridung.

Die Veraenderu.ngen der Leber ist durch eine seröseb:s haemorrh~ gische akuıte HepatİJti!:>gekennzcichnet. Derselibe Prozess hatte ibei man-ohen Faellıen auch awf die periportaıle'l1 Felder :üiberıgegriffen. In drei Faellen waren, İm. ,aUgeımeinen in der Naehe der Azinuszentren, manoh-mal auc:h an der Peripherie der Leberlaeppchen starke regressive Ver-aenderungen am Leperparenchym zu sehen.

In den Le1ber-und in den Endothelzellen der Kapillarwaende und der Pfortaıdertaeste waren zahlreiche H.c.c.•Einschlusskörperchen zu "beobach-ten. MaınClbmalwaıren sie a'UChdoppeLt İn einem Kern. Bei den mit For-malin fixierıten und mit Haem-Eosin gefaerbten P.raeıJaraten zeiıg"mdie i

mtrarrıukılearen Einsch1usskörperchen eİnen lilalblauUchen Ton. D3Jgegen 56

(24)

HEPATİTİS CO~AGİOSA CANİS

mit AlkQhol oder Zenker fixierten ı:ıraeparat faerben sie sicıh mehr lilarot.

Die Leberveraenderungen konnten wir danıa.ch in zwei Gruppen tei-len:

ı.

Die mildere Fomn stellıt die Hyperaemie und das Oedem dar. 2. Der sohwerere Zustand ist bereits das Oedem, Dissozİ,a,tionder Le-berzellen, Haeımıorrhaıgieund NeıkmS€lbildung.

Nadı dresen Lesionen kıönnen wir annehmen, dass die Kapmarsıcihae-digung Ibei 'dieger Kı~anıkheitdaıs ersıte Staıdium ist.

D~e Gal1enıblasenwand-Oedeme waren deutlisch ausgepraegt; am starksten ist das Oeıdem an der Konıta!ktflaeche mit der L-eob-arund am Fundus, Man kann das Übergreifen des Oedems von den Zwisohenraeu-men des Le!berparenohyms in die Gaılİenh1a.senwandmikroskopisch ver-[olıgen.

Die Milz war in jedem Fall stark geschwol1en, sie hatte eine dun-kelJblarueFarbe und eine weiche Konzisten;z. In den meist verklein,;-r;.:m F'ol1lıkelnsi.nd haeufig Blutungen festzustellen. Wieder an anderen wur. den tatale oder nur perifollikulaere Pytknose und Karyorrhex s der Zel-len bedbadıtat. Wenn auch nicht ıin dem Ma'sse wİe in der Leber, wurden auch 1n den EndothelzeHen KerneinschlusskörperClhen gefunden.

D:e Nieren ersehİenen m'akroskopi:sch kaum veraendert. In zwei Faellen waren İn den Bowman'sohen Kapseln eosinophile predpitate. Die regressiıven Veraenıderungen 'an dem Tubrulusaıpparat waren sehr mild. In den Glomerulusendothelien waren vereinreIne Kerneinschlu'SS-körper,ciıen zu sehen. ZeHuraere Rea:kt~onen waren nichıt vorhanden.

Die St'aerke der Klappeoıedeme wechselte von Fall zu Fall. Bei einem Fall war sİe an der Basİs der SeımilunwkIaıppen der Aorba besonders stark entwicke1t.

Die sezİerten Hepaıtiıtis-Fael1ezeigtıen eine Kamplikation mit der pektoralen Form der Staupe. Abgesehen von den H.c.c. Kerneinschluss-körperchen in den KapiHarendothelien, waren in 2 Faellen auch in den Bronohiolepithelien dieseLben Körperehen gefunden worden. Staupe Ein-scıhlusskörperohen wurden in den BronchepithelJien beobaohtet. Da die H./C.e.Einsch1us~körperclıen Viru:shaltig sind, ıkönnte auch durch Des-quamation dieser Epithelien der ansteckende 8toff mit dem Nasenaus-fluSls ausgesciihieden weroen.

In einer unıtersuchten Nobenniere waren in den sinusoidalen Endo-theIzeHen zahlreiehe K.E.K. und durch Bluturı:gen untergeganıgene ne'k-rotiscihe Herde zu sehen.

(25)

URMAN

Cerebellum kleine BIutıungen vOI1handen. Die pedvasku1aeren Zell-infiltraıte könnten durch die Staupe herVlOl'Igerufensein. _

Von zweİ. Hunden, die in den gleichen zwingern mit den ~ vor.'gen beschrieıb€nen kran:ken Hunden zusammen waren, wurde einer naoh 14 der andere mıch 28 Taıgen getötet. Bei der SeJktio dieser Tiere wurde eİne diffuse katarrhalische Bronchopneumonie festgestellt. In der Leber ıbeider Tiere war eine zentro-loibulaere Fett-Entartung vorıbanden, die durch eine Hypoxaemie zustande gekommensein dürfte. H.c,c. und Staupe Einschlussı~örperchen wurden nicht beobaehtet.

Nahir:o..g. Waehrend der Drucklegung dieser Arıbeit haUen wir Ge-legenheit, eİnen weiteren typischen Fall VOnH,ç.c. zu studieren. Es han-del:e s:ch daıbe! um einen 4 Monate alten Wolfshund der aus der Stadt gebraeht wurde. Der Hund zeigte einen starken İcterus, Enteritis hae-morrhagka und HepaUtis haemorrhagica. An der Konjunktiva wurde eİne kleine Blutung :bedbaehtet. İn den Leberzellen und İn den Endothelien verschİedener Organe sind itranukleaere Eİnsehlusskörperehen gefunden worden.

.•

(Resim I) - H.c c. net:cesi şişıniş olan Tonsiller. (Starfke Schwellung an den Tonsillen.) 58

(26)

•• 0••••••••

HEPATİTİS CONTAGİOSA CANİS

(Resim 2) - Aortanın Valv;ula sem:lunarislerinde ödem. (O~,dem an den Semilunarklappen der Aorta).

(27)

URMAN

-"-.---~---~F-.~FF_~----_---'

..,-.._. __.

~i~~'

{Resim 3) - Ödem neticesinde c'darı çc,~<.ş:şmiş olan safra kesesi. (Oedem an der Gallenıblasenwand)

(28)

(Resim 5) - Karaciğer hücrelerinde intranulklear in1kbsion cisimcikleri .. (Mikmplhoto : 560). - Star'ke Disso. cial:ion der Leberzellen mit inrtranuk.

lea,en Einschluss~örperohen.

(Resim 7) - Dalak lenf folleküliÜnde KarYO'l"rhexils. (ı-nkrophoto: 350).

Karyorl1helMisohcı' Unrt€rgaıı.g eines

Malpighi,sciıen %ö:peırchen

der Milz HEPATİTis CONTAGiOSA CANİS

(Resim 4) - Ka~aciğer hüc~elerinde şiduetli dis90sİasyon iVeb: r~ok in ~ra'

nuık1ear inklusion c:'sİm.d'lderi

(Mi!krophÜ':o, 120).

Dissooation der uberzellen ınu,t za1hlreiıdhen Kernein5<ihlusslkörpe,r.

clıen

(Resim 6).- Karaciğer lahulilennde geniş nekmUk 'bölgeler ('Mikroplhoto:

75). - Neıkro:ische Veriinderunıgen in den Le:berlappchen

(29)

ORMAN

,(Resrm 8) - Dalakta perifollelkmer Karyornhexi,s.(Miıkrophot(): 350). Karyo.rrheı:{üsche Ers-eheinu-ngen in .derperipheri eines MalpigJıiıSdhen

der iM.i1z

(Resim 10\ - Glomeııulusun endotel hüeresi.nde intranuklear inklusion ci-.simeiği. ('Mikr<l'pih()~o: 5£0). - Ein kaum verandert ersıc:1ıeidende1" Glo-meru~u:s mi,t deÜltlieherrn

Kerneinsıcıh-lusskıörper in einer 'Endo-tıhelzeHe

1'62

(Resim 9) - Dalakta intrafolleıküle !kanarna, (Mi'kropıhoto: 120). iBlu1un

gen in eine'm Malpi'g1}lli;ohen iKörperchen der Milz .

(Resimil) - Bronohioli respirato. rii'nin epitel ihücreloerinde intranu'k:. lear cis:ımdkleri, (iMik ropiho to: 560). - Kemensdhlu-sskörıperclhen in den B~onoh.iol respiraıtorii frei liegenden

(30)

r

HEPATİTİS CONTAGİOSA CANİS

(Resim 12) - lBrondhiıol epitelIelinde bol sayıda, intranuklear H.c.c. İniklu-sion cisimciilderi. (Mikrapih<Y~o:350). Zalrlreidhe Kerneinschlussık1(jrperohoen

in den IBronohiolepi1Jhelien

(Resim 13) - Adrenin sinusoid endo-Itel hücrelerinde inıtranu'klear inıklu. sion ciısiınclkleri (Mikroplhoto: 560). - tntranu!kleare

Ei:nsclıI'Ilsskörıper-dhen in dım sinıuroidalen Endonhe'lzellen der Neibenniere

(31)

URMA N LiTERATÜR

1 - Aygün, S. T.: CuIti:vation and Evaluation of the Variola ovinae virus in the culturc of sheep and ohick embrionie tissuses.

Archiv für Exp. Veterinannerl. 4, 4;115.441, 1955.

2 - Baker, T.A. at al: Canine İnfectious He.paıtitis-Fox encephaIiıtis. (Coınminiteıe ra. port) J.A.V.M.A. 214.21.6, 1954.

3 - Bromıer K.T. at al: Zum serologisohen Nachweis der Hep~Htis conta.ıüosa caniıs. Schwei.z. Archiv f. Tievhei1k. 7, 443.458, 1951..

4 - Cabasso, V.T.: Propa,gation of Infectious Canıne Hepatitlis virus in Tissue cuIture Proc, of the soc for exp. Biol and Med. vol. 85, 239 - 245, 1954.

'5 - Caba.çso, V.J. and Stebbiıı, M.R.: Neşredilmemiş mahlmaıt. dte Ca:basso et ai. No. 4'e bakmn.

7 - Cohrs, P.: Die anslcekende Lebercnlzündung des Hundes (Hcpatitlis contagiosa canis). D. T. W. 1:5/16, 114. n9, 1952.

8 - Coffin, D.L.: The rapid dia.gnosis of contagious Hepatitiıs from autopsy materiaI. J.A.V1M.A. 902, 287.290, 1952.

9 - Coffin, D.L. at al.: A histologica'l study of infectioU!Scanİne Hepatitis by means of flolrrescent antılbod'Y.J. of Exp. Med. 1, 13.20, 1953.

LO - Coffin, D.L. and V.J.Caıba~o: The blood and urine £i.ndings in infcetious canine Hepati.tis. Am. J.Vel. Res. 51, 254 .1259, 1953.

1'1 - Gülespie, TR. at al.: Dual iııııfecti01llof dogs witn Dmernper virus and virus of .infectious canine Hepalitis. Proc. oftıhe Soc. for exp. Bi:ol. and Med. vol. 81, 461. ,~3, 1952.

12 - Goret, P. at al.: Pouvoir pathogene pour le Lapİn du virus de 1'Hepatite contagi euse du chien. BuII. de Acad. Vel. de France 9, 393 - 398, 1952.

13 - lIodgman, S.F.T. and N.M. Larin: Diaıgnosi's of canine virus Hepatitis (Rubarth's d:sease). The Vet. Rec. ~9, 447 - 450, 1953.

14 lIoerlin, B.F. and T. Green: The Bromsulfalcin liver funetion test as an aid in th~ dia'gnosis of canine Hepatosis. The North Amer. Vet. 10, 662.665, 1950

15 llutyra-Marek: Spezl. Path.' u. Therapie der Haustiere. Bd.

ı.

Infektionsknıkh. s. 239 - 243. Beavb. von R. Manninger. G. Fischer Verlaıg/Jena 1954.

16 Innes, F.R.M.: Hepatitis contagiosa canis in Grossbritanien. The Vel. Rec. 61, 173 -175, 1949. (cite W.T.Msohr. 11, 788, 1950.)

17 Kölıler, lI.: Die Einschlusskörperchen. Verhandl. der Deutseh. GeseIlsebaft £Ür Path. G. Fisoher VerlagjStuttgart 1955.

18 Kretzchmar, Ch.: Ein Beitrag zur Hepatitiıs conıta.giosa canİs. Diss. Leipzig 1952. 19 - Larin, N.M.: Some aspects of Canıne virus Hepatiıtis (Rubarth disease). Proc. of

XV. Inter Vet. Coııgr., Stocholm, Part 1, vol. I, 375.379, 1953.

20 - Lehnert, E.: The value of the complement fixation test in contagious canine He. patirtis, Skand. Vet. Tidskr., 38, 94 -107, 1948.. (cite J.A.V.M.A., 168, 1949). 21 Lehncı't, E.: Skand. Vet. tid~kr., 38, 94, 1948. (cite BuII. der Schweiz. Akad. der

Med. Wissensc1ıaften 3/4, 285 - 297, 1953).

22 Lewis, G.: An outbreaık of Infectious carune Hepatitis conıplicated with Canine Distemper. The North Amer. Vet. 11, 743.744, 1950.

23 Martin, L.A. at al.: Hepaure contagieuse du chİen (malatlie de Rubaı1th). Premier ces identifie au Maroc. Buil. Acad. Vet. de France 383-385, 1952.

Referanslar

Benzer Belgeler

kardeşi olanların kaygı düzeylerinin yanı sıra, bu kişilerin yetersizliğe sahip kişilere yönelik tutumları da incelenmiştir Yaşam boyu suren en uzun ilişki

çocuklar da bir gruba dahil olmak, ona katılmak ve grup tarafından kabul görmek isterler Zihinsel ozurlu çocuğun bir özelliği de hayal gucu ve yaratıcı düşün­ cede

vekili dilekçesinde, hükmün kati- leşme tarihinin Ceza Genel Kurulu kararında gösterilen tarih ol­ masına göre hâdisede zaman aşımı olduğu ileri sürülmüşse de,

Anayasamız birkaç maddesiyle Cumhurbaşkanının ve Bakanlar Kurulunun yetki veya görevlerine dokunmakta ke de (4), Bakanlardan her birinin görevleri hakkında hemen hemen hiç

Bir kimse resmî mevki veya sıfatı veya meslek ve sanatı icabı olarak ifasında zarar melhuz olan bir sırra vakıf olupta meşru bir sebebe müste­ nit olmaksızın o sırrı

Sonuç olarak benzatin penisilin G tedavisinin on günlük oral penisilin tedavisi ve 3 günlük Azitromisin tedavisi ile arasında etkinlik ve emniyet açısından farklılık

FISH’ den farklı olarak sağlıklı bireylerin metafaz kromozomları üzerine normal ve hasta bireyin hücrelerinden hazırlanan DNA probları kullanılarak

Hyperglycemia is a well-recognized risk factor for hospital-related complications, prolonged stay in the hospital and even mortality. The patients with in-hospital hyperglycemia may