• Sonuç bulunamadı

Doğum sonrası annelerin öz-bakım gücünün hastane taburculuğuna hazır oluşluklarına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Doğum sonrası annelerin öz-bakım gücünün hastane taburculuğuna hazır oluşluklarına etkisi"

Copied!
98
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ SAĞLIK BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

DOĞUM SONRASI ANNELERĠN ÖZ-BAKIM GÜCÜNÜN

HASTANE TABURCULUĞUNA HAZIR OLUġLUKLARINA

ETKĠSĠ

Hatice BIÇAKÇI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

HEMġĠRELĠK ANABĠLĠM DALI

DanıĢman Doç.Dr. Emel EGE

(2)
(3)

i i. ÖNSÖZ

AraĢtırmanın yürütülmesinde zamanını, deneyimlerini, görüĢlerini paylaĢan tez konusunun seçiminde ve tez verilerinin çözümlenmesinde emekleri olan HemĢirelik Bölüm baĢkanı Doç.Dr. Belgin AKIN‟a çalıĢmam boyunca yardımını ve desteğini esirgemeyen Yar.Doç.Dr. Yeliz AKKUġ‟a, ArĢ.Gör. Ayten ARIÖZ‟e, ArĢ.Gör. Dilek CĠNGĠL‟e, ArĢ.Gör. Alime SELÇUK‟a, ArĢ.Gör. Halime Esra KAL‟a ve eĢim Doç.Dr. Zafer BIÇAKÇI‟ya çok teĢekkür ederim.

Hatice BIÇAKÇI Konya-2010

(4)

ii ii. ĠÇĠNDEKĠLER

1.GĠRĠġ ... 1

1.1 Problemin Tanımı ve Önemi………...1

1.2. AraĢtırmanın Amacı………...4

1.3. Doğum sonrası dönem ………...4

1.3.1. Doğum Sonu Bakım………...……….………4

1.3.2. Doğum sonu bakımla annenin ulaĢması beklenilen sonuçlar…….………....5

1.4. Dorothea Orem‟in Öz-Bakım Modeli………...………..…..5

1.4.1. Öz-Bakım Kuramı……….….……….6

1.4.2. Öz-bakım yetersizliği/açlığı (self-care deficit) kuramı………..………...….11

1.4.3. HemĢirelik sistemleri kuramı……….………11

1.4.5. Doğum sonu taburculuğa hazır oluĢluk………12

2.GEREÇ ve YÖNTEM……….………….15

2.1. AraĢtırmanın Tipi ... 15

2.2. AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikler ... 15

2.3. AraĢtırmanın Evreni ... 15

2.4. Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi ... 15

2.5. Örnek Seçimi ... 16

2.6. Örneklem seçim kriterleri……….………...16

2.7. Veri Toplama Tekniği ve Araçları ... 16

2.7.1. Veri Toplama Formu ... 16

2.7.2. Öz Bakım Gücü Ölçeği (Exercise of Self Care Agency Scale ESCA)…….17

2.7.3. Hastane Taburculuğuna HazıroluĢluk Ölçeği - Yeni Doğum YapmıĢ Anne…. Formu (HTHÖ-YDAF)-(Readiness for Hospital Discharge – New Mother Form (RHD-NMF)) ……….18

2.8. Ön Uygulama ... 19

2.9. Verilerin Toplanması ... 20

2.10. AraĢtırmanın DeğiĢkenleri ... 20

(5)

iii

2.12. AraĢtırmanın Sınırlılıkları ... 22

2.13. AraĢtırma Soruları ... 22

2.14. AraĢtırmanın Etiği ... 23

3. BULGULAR ... 24

3.1. Kadınların tanıtıcı özellikleri………..……….….24

3.2. Kadınların öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluğuna iliĢkin bulgular……….……..33

3.3. Kadınların öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk düzeyini etkileyen risk faktörlerine iliĢkin bulgular…..………....44

3.4. Kadınların öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk düzeyine iliĢkin korelasyon analizi bulguları……….46

4.TARTIġMA ... 47 5. SONUÇ ve ÖNERĠLER ... 70 6. ÖZET... 73 7. SUMMARY ... 75 8. KAYNAKLAR………..77 9.EKLER……….…………..…..82

EK.A: BilgilendirilmiĢ Onam Formu………..82

EK.B: Veri Toplama Formu ………..….83

EK.C: Öz Bakım Gücü Ölçeği (Exercise of Self Care Agency Scale ESCA) ... 87

EK.D: Hastane Taburculuğuna HazıroluĢluk Ölçeği - Yeni Doğum YapmıĢ Anne Formu (HTHÖ-YDAF)-(Readiness for Hospital Discharge – New Mother Form (RHD-NMF)) ……….89

EK.E: Etik Kurul Onayı………..91

(6)

iv iii. SĠMGELER ve KISALTMALAR

TNSA: Türkiye Nüfus ve Sağlık AraĢtırması

UNICEF: United Nations Children's Fund (BirleĢmiĢ Milletler Çocuklara Yardım Fonu)

(7)

1 1.GĠRĠġ

1.1. Problemin Tanımı ve Önemi

Toplumun sağlık düzeyini gösteren ve bu alanda verilen hizmeti değerlendiren en önemli ölçütler anne-bebek ölüm ve hastalık oranıdır. Bu oranlar, ülkelerin geliĢmiĢlik düzeyine göre farklılıklar göstermektedir. GeliĢmekte olan ülkeler içinde yer alan ülkemizde de anne-bebek ölüm oranlarına bakıldığında olumlu yönde geliĢme kaydedilmesine rağmen henüz istenen düzeye gelmediği görülmektedir. Ülkemizde annelerin; %83‟ü gebelik ve doğuma ait doğrudan obstetrik nedenlerle kaybedilmektedir (Açıkalın 2001). Dünya Sağlık Örgütü (WHO) (1998)‟ne göre gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemde önlenebilir nedenlerle ortaya çıkan anne ve bebek ölümleri toplumda öncelikle ele alınması gereken sağlık sorunlarıdır. Ana-çocuk sağlığı hizmetleri içinde önemli bir yeri olan “doğum sonu bakım hizmeti” temelde koruyucu bir sağlık hizmetidir (WHO 1998). Bununla birlikte doğurganlık fonksiyonunda en büyük rol ve sorumluluğu üstlenen kadın, yaĢam süreci boyunca üreme ile ilgili olaylardan farklı Ģekillerde etkilenmektedir (Demirci 2001).

Sağlık göstergeleri, kadının en önemli sağlık sorunlarının üreme sağlığı ile ilgili olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle doğum süreci, empati ve yardıma çok gereksinim duyulduğu, duyarlılığın arttığı önemli bir dönemdir (TaĢkın 2007). Doğum sonrası dönemde anneler ebeveynlik yeteneklerine iliĢkin alıĢık olmadıkları yeni sorunlarla/stresörlerle yüz yüze kalabilmektedir. Ayrıca doğum sonu döneme iliĢkin bilgi eksikliği annede kaygı nedeni olup, annelik rolünden memnuniyetini azaltabilmekte ve bu yaĢam değiĢikliğini olumsuz etkileyebilmektedir (Edhborg ve ark 2000). Doğum sonrası adaptasyonla iliĢkili ortak stresörler; fiziksel komplikasyonlar, fizyolojik değiĢiklikler, yorgunluk, yetersizlik, izolasyon, bebeğin gereksinimleri, rol çatıĢmasıdır (Clemons 2000). Ayrıca annenin öz-bakımı, hijyeni, cinsel yaĢamı, gebelikten korunma yolları, beslenmesi hakkında bilgi ve danıĢmanlığa, bebeğine bakmak için zamana, olası ya da var olan komplikasyonlar için sağlık bakımına, sağlık personeli, eĢi ve ailesi tarafından desteğe ve dinlenmeye gereksinimi vardır (Ruchala ve ark 1997, Warren 2005). YaĢamın her döneminde

(8)

2 olduğu gibi geliĢimsel dönem olarak değerlendirilen doğum sonu dönemde de sağlığın sürdürülebilmesi için bireysel bakıma gereksinim vardır.

Son yıllarda temel sağlık hizmetlerinin felsefesi olan, hastalığın tedavisinden çok sağlığın korunması, sürdürülmesi ve geliĢtirilmesinin önem kazanmasıyla birlikte bireysel bakım (öz-bakım) kavramı ön plana çıkmaya baĢlamıĢtır. Bireysel bakım (öz-bakım) herkesin karĢılaması gereken temel insan gereksinimleridir. Bu gereksinimler karĢılanmadığında bakım eksikliği ve sağlığın bozulması söz konusudur (Nahçivan 1993). Literatürde, doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde yaklaĢık her yedi günde annenin öz bakım ve bebek bakımı konularında bilgi gereksiniminde artıĢ olduğu belirtilmiĢtir (Bowman 2004, Bowman ve ark 2006).

Doğum sonrası hastanede kalıĢ sırasında annenin kendi fiziksel iyileĢmesine odaklanmıĢ olması ve anne olmanın emosyonel etkilerine bağlı olarak dikkat süresi, verilen bilgiyi anlayıp özümsemesi ve bunu evde hatırlamasını etkileyebilmektedir. Yıldız‟ın (2008) belirttiğine göre Bull ve Lawrence (1985)‟in çalıĢmasında, primipar bir annenin “anne olarak eve gelip, bebekle yaĢamaya baĢlayana kadar ne soracağımı bilmiyordum” dediği ifade edilmiĢ, hem kendileri hem de bebek bakımı hakkında ne yapmaları gerektiği konusunda hemĢirelerden danıĢmanlık ve bilgi edinme gereksiniminin ortaya çıktığı belirlenmiĢtir (Yıldız 2008). Ruchala annelerin taburculuktan önce bilgi gereksinimi öncelikleri ile taburculuktan sonraki bilgi gereksinimi önceliklerini karĢılaĢtırmasında iki dönem arasında bilgi önceliklerinin değiĢtiğini bulmuĢtur (Ruchala ve ark 1997). Doğum sonrası eğitim ve danıĢmanlık verme oturumlarında annenin ne bildiği, neyi mutlaka bilmesi gerektiği ve ne bilmek istediğinin belirlenmesi ve annenin soru sormasına fırsat vererek görüĢmelere baĢlanması gerekmektedir (Ruchala 2000, Bowman 2004, Bowman ve ark 2006). Anne, bebeğin nasıl bakılacağıyla ilgili bilgiye ve öz güvene sahip değilse karıĢıklıklar yaĢayabilir. Öz güven oluĢturmada ise verilen bilginin, fiziksel ve psiko-sosyal desteğin önemli bir rolü vardır. Bilgi verme ve danıĢmanlık yapma gibi psiko-sosyal destekler becerileri artırmada çok önemlidir. Sosyal destek, ebeveynliğe ve yeni bir bebeğe uyumda kriz faktörlerinin çarpıĢmasını azaltabilen bir değiĢken olarak tanımlanmaktadır. Bu desteğin eĢi ve ailesi tarafından verilmesinin yanında, bakım

(9)

3 veren sağlık personeli tarafından da verilmesi önemlidir (Ruchala ve ark 1997, Warren 2005).

Doğum sonrası hastanede kalıĢ sırasında hemĢireler, anneleri bebek bakımı ve yeni rollerine hazırlamak için eğitici rolündedir. Bu dönemde öğretilecek olan bilginin hemĢireler tarafından eksiksiz sunulabilmesi için 3-6 günün gerektiği belirtilmektedir. Postpartum periyod sırasında hemĢire ve ebeveyn etkileĢim zamanının sınırlı olması sorunların tanımlanmasında zorluklara neden olmakta ve danıĢmanlık gereksinimleri değiĢmeden kalmaktadır (Ruchala ve ark 1997). Bu nedenle anneler, bireyselleĢmiĢ bakım ve danıĢmanlık sağlayan empatik bir sağlık personeline gereksinim duymaktadır. Dinamik değiĢikliklerin yer aldığı bu dönemde bilgi verme, danıĢmanlık yapma ve ebeveynlerin endiĢelerini giderme gibi hemĢirelik yaklaĢımlarının, özellikle doğumdan sonraki ilk üç ayda anneliğe uyum ile annenin kaygılarını giderme ve bebek bakımı konusunda annenin öz güven, öz bakım geliĢtirmesinde önemli olduğu belirtilmiĢ, annelik rolüne uyumda öz-güven ve prenatal dönemden itibaren baĢlayan sosyal destek arasında pozitif bir iliĢki olduğu ifade edilmiĢtir (Ruchala ve ark 1997, Warren 2005, Clemons 2000)

HemĢirelik uygulamaları insan sağlığının korunması, sürdürülmesi, geliĢtirilmesi üzerine odaklanmalıdır. Ülkemizdeki uygulamalara baktığımızda özellikle hemĢirelik bakımının hasta etrafında yoğunlaĢarak sınırlı kaldığını, tedavi edici hizmetlerin daha çok önemsendiğini görmek mümkündür. Oysa geliĢen ülkemizin nüfus yapısı içerisinde stratejilerimiz daha çok insanların sağlıklarından kendilerinin sorumlu tutulmaları ve kendi-kendilerinin bakımına (öz-bakım) etkin katılımlarının sağlanması yolunda olmalıdır (Nahçivan 1993). Sonuç olarak annelere doğum sonrası dönemde hemĢireler tarafından gereken desteğin sağlanmasının yanında, ihtiyaç doğrultusunda bilgi verilmesi öz bakım gücünü artırmada pozitif yönde etkili olabilecektir. Ayrıca annelerin taburculuğa hazır oluĢluk konusunda düĢüncelerinin dikkate alınması, anneler arasındaki farklılıkların göz önünde bulundurulması, bunlara yönelik giriĢimlerde bulunulması ve taburculuk süresinin bireysel olarak planlanması gerekmektedir.

(10)

4 1.2. AraĢtırmanın Amacı

AraĢtırma, doğum sonrası annelerin öz-bakım gücünün hastane taburculuğuna hazır oluĢluklarına etkisini belirlemek amacıyla yapılmıĢtır.

1.3. Doğum Sonu Dönem;

Doğum eylemi sona erdikten, bebek, plasenta ve membranlar doğduktan sonra doğum sonu dönem (puerperal dönem, postnatal dönem, pospartum, loğusalık) baĢlar. Doğum sonu dönem, bütün sistemlerin özellikle üreme organlarının gebelik öncesi durumlarına döndükleri bir zaman periyodudur. Bu periyod yaklaĢık 6 haftalık bir süreyi kapsar. Bu periyodda annenin enerji düzeyi, rahatı, yenidoğanın sağlığı, aldığı sağlık bakımının kalitesi ve desteği gibi pek çok faktör annenin bu döneme fizyolojik ve psikolojik uyumunu etkiler (TaĢkın 2007). Doğum sonrası dönem, yenidoğanın aile sistemiyle bütünleĢtiği, kadının emosyonel, fiziksel ve sosyal adaptasyonunun olduğu, dördüncü trimestr olarak da adlandırılabilen bir dönemdir. Aynı zamanda kadının bebeğin doğmasıyla annelik rolünü takındığı, yeni role uyumun sağlandığı ve aile üyeleriyle iliĢkilerin yeniden tanımlandığı özel bir dönem olup, birçok kadın tarafından pozitif olarak yaĢanan geliĢimsel bir kriz dönemidir. Bu dönemde anne fiziksel durumunun eski haline dönmesi, bebeğin bakımıyla ilgili beceri ve güven geliĢtirme, bebeği ile iletiĢim kurmayı baĢarma, yeni bir birey olan bebeğin aileye katılımı sonucu değiĢen aile yapısı ve yaĢam tarzına uyum sağlama gibi geliĢimsel ve fiziksel sorumlulukları baĢarmak durumundadır (Pridham ve ark 1994).

1.3.1. Doğum Sonu Bakım;

Doğum sonu bakım anne ve bebeği sağlıklı bir Ģekilde taburcu etmek ve bu iyilik halinin bütün doğum sonu dönemde devam etmesini sağlama amacını kapsar. Bu amaç doğrultusunda

 Gebelik ve doğumun fiziksel ve emosyonel yorgunluğunu atabilmesi için annenin yeterli Ģekilde dinlenmesini sağlamak,

(11)

5  Hızlı fizyolojik değiĢikliklerin olduğu bu dönemde yaĢam bulgularını

yakından izlemek,

 Doğum sonu kanama, atoni ve enfeksiyon gibi komplikasyonlara karĢı dikkatli olmak,

 ZedelenmiĢ dokuların iyileĢme sürecini etkileyen faktörleri (enfeksiyon, anemi, kötü hijyen) önlemek,

 Yeterli süt salgılanmasını (laktasyon) sağlamak,

 Bebeğin sakin, huzurlu olmasını sağlamak ve sağlıklı bir geliĢimin temelini atmak için anneye bebek bakımını öğretmek gerekir (TaĢkın 2007).

Doğumdan sonra anneler öncelikle dinlenmek, daha sonra taburcu olmadan önce kendileriyle ve özellikle bebekleriyle ilgili mümkün olduğu kadar çok Ģey öğrenmek isterler. Bu nedenle doğum sonu bakım annenin, yenidoğanın ve ailenin ihtiyaçlarını karĢılayacak Ģekilde planlanmalıdır. Bu bakımın önemli bir kısmı annenin ve yenidoğanın doğum sonu bakımının geliĢmesine yardım edecek sağlık eğitimini kapsamalıdır (TaĢkın 2007).

1.3.2. Doğum sonu bakımla annenin ulaĢması beklenilen sonuçlar;

 Annenin kendisinin, bebeğinin sağlığını, bakımını sürdürecek bilgi ve beceriyi kazanması

 Eğitimsel kaynakları temin edebilmesi

 Ailesi ile bebek arasındaki uygun etkileĢimde rol alması  Yenidoğanın temel güvenlik önlemlerini öğrenmesi

 Uygun emzirme meme bakımı ya da formula beslenme tekniklerine iliĢkin bilgi ve beceri kazanması

 Doğum sonu depresyon belirtilerini tanıması  Ağrısını kontrol edebilmesi

 Günlük aktivitelerini orta düzeyde sürdürebilmesi beklenir (TaĢkın 2007).

1.4. Dorothea Orem’in Öz-Bakım Modeli

Orem‟in Genel HemĢirelik Kuramı, Dorethea E.Orem tarafından, hemĢireliğin yapılanması amacıyla geliĢtirilmiĢ ve ilk kez 1959 yılında yayınlanmıĢtır. Orem‟in hemĢireliğin anlamını sorgulaması ve tanımlamasıyla

(12)

6 baĢlamıĢtır. Kavramsal çatısının oluĢturulması, hemĢirelik programı için müfredat geliĢtirme gereksiniminden ortaya çıkmıĢtır. Orem, öz-bakım gereksinimlerinin karĢılanmasında bireyden kaynaklanan yetersizliklerin hemĢireliğe gereksinim duyulmasına neden olduğunu belirtmiĢtir. Bireylerin bakım gereksinimlerini, öz-bakım yeteneklerini sınırlayan durumları ve öz-öz-bakım yetenekleri sınırlı olanlara yardım etme yöntemlerini tanımlamıĢtır. Genel hemĢirelik kuramı, bireylerin öz-bakım gereksinimleriyle onları karĢılama yetenekleri arasındaki iliĢkiyi açıkladığından, hemĢirelikte öz bakım yetersizliği/açığı (self care defıcit theroy of nursing) kuramı olarak da adlandırılmıĢtır (Faucett 1990, Nahçivan 1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

D. Orem tarafından geliĢtirilen öz-bakım kuramı birbiriyle iliĢkili üç kuramdan oluĢmaktadır:

1. Öz Bakım Kuramı (yaĢamın sürekliliği için öz bakımın neden gerekli olduğunu açıklar)

2. Öz Bakım Yetersizliği kuramı (hemĢireliğin ne zaman ve niçin gerekli olduğunu açıklar)

3. HemĢirelik sistemleri kuramı (insanlara hemĢirelikle nasıl yardım edilebileceğini açıklar) (Faucett 1990, Nahçivan 1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

1.4.1. Öz-Bakım Kuramı;

Öz-bakım: YaĢamı, sağlığı, iyilik durumunu sürdürmek için bireyler tarafından baĢlatılan ve gerçekleĢtirilen etkinliklerdir. Öz-bakım, bireyin kendi sağlığına sürekli katılımıdır (Faucett 1990, Nahçivan 1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010 ).

Sağlığı koruma, devam ettirme ve geliĢtirmede kiĢisel sorumluluğa önem veren öz-bakım kuramı kiĢideki biyolojik, psikolojik ve sosyal sistemlerin varlığı üzerinde durmaktadır

Öz-bakım;

(13)

7  Öz-bakım herkesin karĢılaması gereken temel insan gereksinimleridir.

 Öz-bakım bireyin kiĢiler arası iliĢkiler, iletiĢim ve kültür yoluyla öğrendiği, sosyal ve biliĢsel deneyimleriyle geliĢtirdiği bir davranıĢtır (Faucett 1990, Nahçivan 1993, Bridge ve ark 2010).

Öz bakım gereksinimleri;

 Evrensel öz-bakım gereksinimleri  GeliĢimsel öz-bakım gereksinimleri

 Sağlıktan sapmalarda öz-bakım gereksinimleri olarak üç bölümde incelenmektedir (Faucett 1990, Nahçıvan 1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

Evrensel Öz-Bakım Gereksinimleri

Ġnsanın temel gereksinimlerini kapsayan tüm günlük yaĢam aktivitelerinin karĢılanması olarak tanımlanmaktadır. Orem, evrensel öz-bakımın gereksinimlerini aĢağıdaki gibi sıralamıĢtır.

 Yeterli hava alımının sağlanması  Yeterli su alımının sağlanması  Yeterli besin alımının sağlanması

 BoĢaltım süreci ve dıĢkılama ile ilgili bakımın sağlanması  Aktivite ve dinlenme arasındaki dengenin sağlanması  Yalnızlık ve sosyal iliĢki arasındaki dengenin sağlanması

 Ġyilik halinin devam etmesi, insan temel yapı ve fonksiyonlarını bozan risklerin önlenmesi

 Bireyin sınırlılıkları ve istekleri arasında uyum olmasıdır.

Bu gereksinimler, insan yapı, iĢlevselliğini sürdürmeye ve olgunlaĢmasını desteklemeye yönelen eylemlerin çeĢitliliğini göstermektedir. Gereksinimler etkili Ģekilde karĢılandığı zaman, öz-bakım pozitif sağlığı ve iyiliği destekler. Sağlıklı bir kiĢinin bu temel gereksinimleri karĢılaması için yeterli öz-bakım yeteneklerine sahip olması gerekir (Nahcivan 1993).

(14)

8 GeliĢimsel Öz Bakım Gereksinimleri;

Bu gereksinim kuramın geliĢtirildiği ilk yıllarda evrensel öz-bakım gereksinimleri içinde ele alınmıĢtır. Ġnsan yaĢamındaki geliĢimsel durumların (gebelik, doğum vb) çeĢitliği ve önemlerinden dolayı ayrı bir sınıflamada incelenmesi uygun görülmüĢtür. Ġnsanın geliĢmesini etkileyen ve yaĢamını destekleyen koĢulların düzenlenmesi önemlidir. GeliĢimsel öz bakım gereksinimleri, insanın geliĢmesini etkileyebilecek bazı durumların sağlığa zararlı etkilerden korunmasını, bu etkilerle baĢa çıkabilme/bunlardan en az düzeyde etkilenmek için bakımın sağlanmasını da gerektirir. Bunlar;

 Eğitimsel yoksunluk  Sosyal uyum sorunları

 Sağlıklı kiĢilik geliĢiminde yetersizlikler  Akraba, arkadaĢ ve dost kaybı

 Servet ve iĢ gücü kaybı

 Tanıdık olmayan bir çevreye ani geçiĢ  Toplumsal durumla ilgili sorunlar  Kötü sağlık ya da hastalık

 Zorlayıcı yaĢam koĢullarıdır (Nahcivan 1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

Sağlıktan Sapmalarda Öz-bakım gereksinimleri;

Orem, sağlık sapmalarında öz-bakımı yalnızca rahatsızlıklar, sakatlıklar ya da hastalık olayında gereksinilen olarak tanımlamaktadır. Orem'e göre hemĢireliğe gereksinim, bireylerin sağlıklarıyla ilgili deneyimlerinden doğmaktadır. YetiĢkinler, kendilerini etkileyen sağlıktan sapma durumunda öz-bakım gereksinimlerini karĢılamada herhangi bir yetersizlikleri olmadıkça hemĢireliğe gereksinim duymayacaktır. Orem, hastalıktan korunma ve sağlığı geliĢtirme için gerekli tüm öz bakım eylemlerini, terapötik/tedavi edici öz-bakım gereksinimi olarak tanımlamaktadır ve öz-bakım ajanı olarak bireylerin sağlık, iyilik durumlarını sürdürmek için karĢılamak zorunda oldukları ve gereksinim duydukları özel eylemler dizisidir. Terapötik öz-bakım gereksinimlerinin karĢılanması, öz-bakım ajanı olan

(15)

9 bireyin yeteneğine/gücüne bağlıdır. HemĢire bireyin öz-bakım gücünü değerlendirmeli, yetenek, bilgi, güdülenme ve beceriyle ilgili sınırlamalarını, yetersizliklerini tanımalıdır. Temel Durumsal Etmenler (Basic Conditioning Factors); bireylerin öz bakımla ilgilenme yeteneklerini ve gereken öz-bakımın nitelik ve niceliğini etkileyen içsel ve dıĢsal etmenlerdir. Terapötik öz-bakım ve öz-bakım gücü bu etmenlerden etkilenmektedir.

Temel durumsal etmenler;  YaĢ, cinsiyet

 GeliĢimsel durum  Sağlık durumu

 Sosyo-kültürel durum  Aile sistemi etmenleri

 Sağlık bakım sistemleri etmenleri  YaĢam biçimleri

 Çevresel etmenler

 Kaynakların varlığı ve yeterliliğidir (Nahcivan 1993, Bridge ve ark 2010).

Öz-bakım gücü/yetkinliği (self-care agency);

Öz-bakım anlayıĢı içinde büyük bir kavram olan öz-bakım gücü (self-care agency), sağlığın sürdürülmesi ve yükseltilmesi ile ilgili bireyin öz-bakım performansını belirleyen eylem ve güç öğelerinin bileĢimidir. Bireyin kendisiyle ilgili aktiviteleri gerçekleĢtirme yeteneği olarak ta tanımlanmaktadır. Öz bakım gücü, bireyin sürekli bakım gereksinimlerini karĢılaması için kendi yaĢam sürecinin düzenlenmesi ve geliĢmesini sağlayan, bireyin kazanmıĢ olduğu bir yetenektir. Bu yetenek kiĢinin kendi bakımını gerçekleĢtirme yeteneği olup, baĢarılı bir öz-bakım performansı için gerekli olan algısal, biliĢsel, kiĢilerarası ve psikomotor özellikleri içerir. Öz-bakım gücü bireyin sürekli bakım gereksinimlerini karĢılaması için kendi yaĢam sürecinin düzenlenmesini ve geliĢmesini sağlayan, bireyin karmaĢık, kazanılmıĢ bir yeteneğidir. Çocukluktan yaĢlılığa kadar değiĢme geliĢme gösteren bu yetenek, kendiliğinden öğrenme süreci, zihinsel etkinlik, merak, eğitim ve deneyim yoluyla geliĢen insani bir güçtür (Nahçivan 1993, Bridge ve ark 2010).

(16)

10 Öz-bakım gücü/yetkinliği (self-care agency) varsayımları;

Öz-bakım gücü, karmaĢık ve zamanla kazanılmıĢ insani bir özellik ya da niteliktir.

 Öz-bakım gücü, öz-bakımın gerektirdiği eylemleri gerçekleĢtirmeyi alıĢkanlık kazanmıĢ bir bireyin yeteneğidir.

 Öz-bakım gücü, bireyin eylem zenginliğidir.

 Öz-bakım gücü, bireyin çevresindeki bazı etmenler ve koĢullardan etkilenir.  Öz-bakım gücü, bireyin bakım gereksinimlerini bilme yeteneğidir.

 Öz-bakım gücü, içsel ve dıĢsal koĢulların düzenlenmesine yönelmiĢ bir dizi eylemler ile ortaya çıkar (Nahçivan 1993, Bridge ve ark 2010).

Öz-bakım gücünün kullanımını etkileyen bireysel özellikler

 Öz-bakım için önemli bir etmen olan ve öz-bakım ajanı olarak bireyin kendine dikkat etme yeteneği,

 Var olan fiziksel enerjinin kullanımını kontrol etme yeteneği,  Beden duruĢunu kontrol etme yeteneği,

 Karar vermeden önce bilinmesi gereken koĢulları öz-bakım içinde yargılama yeteneği,

 Güdülenme

 Öz-bakım kararlarını verme ve uygulama yeteneği,

 Teknik bilgi kazanma, uzmana danıĢma ve uygulama yeteneği,

 Öz-bakım gerçekleĢtirmede kiĢilerarası iletiĢim, biliĢsel, algısal ve yönlendirici becerilere sahip olma,

 Farklı öz-bakım gereksinimlerinin karĢılanmasında, öncelikleri belirleme yeteneği,

 Öz-bakım eylemlerini gerçekleĢtirmede sürekliliği sağlama yeteneğidir (Nahçivan 1993, Bridge ve ark 2010).

(17)

11 1.4.2. Öz-bakım yetersizliği/açlığı (self-care deficit) kuramı;

Bu kuram hemĢireliğin niçin ve ne zaman gerekli olduğunu açıklamaktadır. Öz-bakım yetersizliği, öz-bakım davranıĢlarıyla, tedavi edici öz-bakım ihtiyacı arasındaki iliĢkidir. Öz-bakım gücünün, terapötik öz-bakım gereksinimini karĢılamada/yetersiz kaldığı durumda öz-bakım açığı ya da yetersizliği ortaya çıkmaktadır. Eğer gereksinim bireyin beceri ya da onu karĢılama yeteneğini aĢan bir düzeydeyse, o zaman bir dengesizlik oluĢur. Bu durum öz-bakım yetersizliği (açlığı) diye adlandırılır ve öz-bakım açlığı, öz-bakım gücü ile terapötik öz-bakım gereksinimi arasındaki yetersizliği ifade eder. KiĢinin sahip olduğu öz-bakım yetenekleriyle gereksinimleri arasında denge sürdürülemediğinde ya da baĢarılamadığında hemĢirelik giriĢimlerine gereksinim olacaktır. Bu durum, bireyin öz-bakım gereksinimleri, öz-bakım gücünü aĢtığında ortaya çıkar (Nahçivan1993, Velioğlu 1999,Bridge ve ark 2010).

1.4.3. HemĢirelik sistemleri kuramı;

Bu kuram, hemĢirelikle insanlara nasıl yardım edileceğini açıklar. Orem, hastanın gereksinimlerini karĢılamada üç temel hemĢirelik sistemi tanımlamaktadır:

 Tümüyle eksikliği giderici sistem  Kısmen eksikliği giderici sistem

 Destekleyici-eğitsel sistemdir (Nahçıvan1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

Tümüyle eksikliği giderici sistem

Hastanın öz-bakımında hiçbir aktif etkinliğinin olmadığı durumlardır. Bu sistemde üç çeĢit davranıĢ vardır:

 Hasta akılsal ve bedensel olarak tümüyle yetersizdir.

 Hasta bedensel yetersizlik halindedir, fakat çevresinde geliĢen olayların farkındadır.

(18)

12  Hasta psiko-motor yaĢam, güvenlik ve etkin görmek için gerekli ihtiyaçlarını karĢılamaya yönelik yetersizdir (Nahçıvan1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

Kısmen eksikliği giderici sistem

HemĢire ve hastanın bakım önlemlerini ve diğer eylemleri birlikte gerçekleĢtirdiği bir durumu temsil etmektedir. Yeni ameliyat olmuĢ bir hasta bu duruma örnek olarak verilebilir.

Destekleyici-eğitsel sistem

Hastanın gerekli öz-bakım önlemlerini gerçekleĢtirmek için öğrenebilme yeteneğine sahip olduğu ve öğrenmek zorunda olduğu ancak bunu bir yardımcı olmadan yapamadığı sistemdir. Bu sistemde;

 Destekleme  Rehberlik etme

 GeliĢme sağlayan bir çevrenin oluĢturulması

 Öğretim önemlidir (Nahçıvan1993, Velioğlu 1999, Bridge ve ark 2010).

1.5. Doğum sonu taburculuğa hazır oluĢluk

WHO (1998)‟ya göre kadınların doğum sonrası bakımı doğum öncesi bakımdan daha az yararlandığı ve dünyada kadınların yalnızca %35‟inin doğum sonrası bakım hizmeti aldığı bildirilmektedir (WHO 1998, Akdolun Balkaya 2002). Bu bulgu annelere doğum sonrası taburculuk sırasında verilecek bakım ve eğitimin önemini arttıran durumlar olarak önem taĢımaktadır. Annenin doğumdan sonra ilk 24 saat içinde hastaneden taburcu edilmesi “doğum sonrası erken taburculuk” olarak tanımlanmaktadır (Lawdermik ve ark 1997). Erken taburculuğu komplikasyonsuz normal doğumdan 12-24 saat, sezeryanla doğumdan 48-72 saatten önce taburcu olma olarak belirtilmiĢtir (Braveman ve ark 1995). Annelerin herhangi bir sorunu yoksa normal doğumdan 12-24 saat sonra, sezeryanla doğumdan ise 96-144 saat sonra taburcu edilmelerinin uygun olabileceği vurgulanmaktadır (Akdolun Balkaya 2002).

(19)

13 Kaynaklarda farklı bulgular olmasına rağmen literatürde normal doğumdan 48 saat, sezeryanla doğumdan 96 saat sonra taburcu olmanın anne ve bebek sağlığı yönünden uygun bir süre olduğu kabul edilmektedir (Britton 1998, Malkın ve ark 2000, Mandl ve ark 2000, Eaton 2001, Madlon-Kay ve DeFor 2005). Erken taburculukla birlikte doğum yapan kadın ve ailesine geleneksel olarak hastanede verilen bakım, eğitim ve danıĢmanlık hizmetleri için ayrılan süre kısalmıĢtır. Bu kısa zaman süreci içerisinde doğum yapan kadının yaĢadığı fizyolojik ve psikolojik değiĢikliklere uyum sağlaması, annelik rolü ve bebeğini kabullenmesi ve eve gittiğinde kendine ve bebeğine bakabilmesi için gerekli bilgi ve becerileri kazanması beklenir (GölbaĢı 2003). Doğum sonrası dönemde erken taburculuğun ardından anne, ailesinin yaĢadıkları sorunlarla tek baĢlarına baĢ etmek zorunda kalmaları, evde bakıma yönelik hizmetlere yetersiz ulaĢım nedeni ile anne, bebekle ilgili fiziksel, psikolojik ve sosyal sorunlar artmakta ve bunlar da taburculuğa hazır oluĢluk durumunu değerlendirmeyi önemli hale getirmektedir (Weiss ve ark 2006). Ebeveynler ve bebekler, bu ilk değiĢim için yüksek hazırlık seviyesindedirler ve birbirlerini tanımak için alarmda ve hazırdırlar. Yenidoğan dönemi, alıĢılmıĢ yollardan iletiĢim kuramayan bir bebeğin tüm sorumluluğunu üstlenen ebeveynler için mücadele zamanıdır. Beslenme ve uyuma örnekleri kurma, ağlamaları deĢifre etme ve yeni bir bireyi aileye katma ebeveynlerin tamamlaması gereken sadece birkaç görevdir. Postpartum kliniklerinde çalıĢan hemĢireler, ebeveynlerin gereksinimi olan genel bilgiye sahiptir, ancak hastanede kısa süreli kalınması nedeniyle bu bilgiyi bireysel düzeyde verebilmek için çok az zamanları vardır. Bu nedenle doğum sonrası erken dönemden itibaren annenin ve bebeğin bakımı ve değerlendirilmesinde özelleĢmiĢ bir sağlık personeli klinikte bulunmalıdır (Higley ve ark 1996, Bowman 2005, TaĢkın 2007).

Doğum sonrası hemĢirenin eğitim ve danıĢmanlık yaparken olumlu ebeveyn-bebek iliĢkisini sağlamak ve sürdürmek için genel stratejileri Ģunlar olmalıdır:

 Bebeğin doğumundan sonra emosyonel reaksiyonları belirlemek,

 Yeni bir bebeğin doğumundan sonra aile rollerini yeniden düzenleme gereksinimini belirlemek,

 Ebeveynlik görevlerine enerjilerini odaklaĢtırmak için fiziksel ve emosyonel destek alma gereksinimini belirlemek,

(20)

14

 Optimal bebek geliĢimini sağlamak,  Bebeğin ağlamasıyla baĢ etmeyi sağlamak,

 Ebeveyn bebek bağlılığını etkileyen faktörleri belirlemek, ebeveyn-bebek iletiĢimini sağlamak,

 Zamanında doğmuĢ sağlıklı yenidoğanın özelliklerini gösterme, normalden sapma durumlarını belirtmek,

 Anne sütü alımını sağlamak,

 Bebeğin özelliklerini ve davranıĢlarını açıklayarak ebeveynlerin gerçekçi algılarını ve beklentilerini sağlamak,

 Taburculuk öncesi aile planlaması konularında tavsiyelerde bulunmak,

 Hastane ve toplum kaynaklarının nasıl kullanılacağı hakkında ebeveynleri bilgilendirmek olmalıdır (Clemons2000).

Sonuç olarak doğum kliniklerinde çalıĢan hemĢirelerin doğum sonu dönemde, bireyselleĢmiĢ bakım vermesi ve danıĢmanlık yapması; annenin bebek bakımıyla ilgili kendini yeterli hissetmesi, memnuniyetinin sağlanması, kaygılarının azaltılması, yeni durumuna uyumunun kolaylaĢtırılması, annenin ve bebeğin iyilik halinin sürdürülmesi gibi yararlar sağlayan, sağlığı geliĢtiren ve öz-bakım gücünü artıran hizmetler bakımından önemlidir.

(21)

15 2. GEREÇ ve YÖNTEM

2.1. AraĢtırmanın Tipi

Bu araĢtırma; Doğum sonrası annelerin öz-bakım gücünün, hastane taburculuğuna hazır oluĢluklarına etkisini belirlemek amacıyla tanımlayıcı türde yapılmıĢtır.

2.2. AraĢtırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri

AraĢtırmanın yeri Konya merkezde bulunan Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi‟dir. Hastane 372 yataklı olup toplam yatak sayısı 66 olan iki loğusa servisi bulunmaktadır. Aylık toplam doğum yapan anne sayısı 1094‟tür. Vajinal doğum yapmıĢ annelerin hastanede yatıĢ süresi ortalama 1,6 (38,4 saat) gündür. 2007 yılında hastane prosedürünün değiĢmesine bağlı anneler doğum sonrası 2 saat dinlenme odasında ve 6 saat klinikte kalarak toplam 8 saat sonra taburcu edilmektedirler. ÇalıĢma için bu hastanenin tercih edilmesinin nedeni doğum sayısının fazla olmasıdır.

2.3. AraĢtırmanın Evreni

AraĢtırmanın evrenini Konya Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi‟nde 2008 yılında doğum yapan 13122 anne oluĢturmuĢtur.

2.4. Örnek Büyüklüğünün Belirlenmesi

AraĢtırmanın örnek büyüklüğünün belirlenmesinde “bir toplumdaki oranın belirli bir doğrulukla tahmininde “Estimating a population proportion with specified absolute precision” önerilen (Lwanga ve Lemeshow 1991) bir tablodan yararlanılmıĢtır. Annelerin doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluĢluğuna ( %70.4) iliĢkin ġahingeri‟nin (2008) Konya da 230 doğum yapmıĢ kadın üzerinde yaptığı araĢtırmanın bulgularından yararlanılmıĢtır. Buna göre %95 güven aralığı ile

(22)

16 %6 rölatif kesinlik dikkate alınmıĢ ve tabloda bildirilen örnek büyüklüğünün 224 olduğu bulunmuĢtur.

2.5. Örnek Seçimi

Örnek seçiminde belirli bir kuruma baĢvuranların alındığı geliĢigüzel örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın örneğini Dr.Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi‟nde 05-10-2009 / 05-12-2009 tarihleri arasında hastanede doğum yapan kadınlar oluĢturmuĢtur.

2.6. Örneklem Seçim Kriterleri

AraĢtırmanın örneğine;  Tekil doğum yapan  En az okur-yazar olan ve

 Kendisi ve bebeğinde herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan anneler alınmıĢtır.

2.7.Veri Toplama Tekniği ve Araçları

Verilerin toplanmasında; araĢtırmacı tarafından literatürden yararlanılarak geliĢtirilen bir anket formu/ katılımcı bilgi formu (EK-B), Öz-bakım gücü ölçeği (ESCA) ( EK-C), Hastane Taburculuğuna Hazır oluĢluk Ölçeği - Yeni Doğum YapmıĢ Anne Formu (HTHÖ-YDAF) ( EK-D) kullanılmıĢtır.

2.7.1. Veri Toplama Formu (Bkz. EK-B)

Veri toplama formu dört bölümden oluĢmaktadır: Ġlk bölümde annelerin sosyo demografik özellikleri (annenin yaĢı, eğitim düzeyi, resmi nikah durumu, çalıĢma durumu, eĢinin yaĢı, eĢinin eğitim durumu, eĢinin mesleği, gelir durumu, sosyal güvencesi, aile tipi, evlilik yılı, en uzun yaĢadığı yer ve sigara kullanma durumu), ikinci bölümde doğurganlık, sosyal ve profesyonel destek özellikleri (gebelik sayısı, düĢük ve kürtaj öyküsü, doğum zamanı, doğum Ģekli, doğum öncesi kontrole gitme durumu, doğum öncesinde dönemde eğitim alma durumu, taburculuk sonrası destek alma durumu), üçüncü bölümde gebelik sürecinde yaşanan sağlık

(23)

17 sorunları (bulantı-kusma, idrar yaparken yanma, kabızlık, baĢ ağrısı, ödem, tansiyonda yükselme, bacaklarda kramp, vajinal akıntı, vajinal kanama, psikolojik sorun), dördüncü bölümde doğum sonrası döneme ilişkin yaşanan kaygılar (sütün bebeğe yetmeyeceği düĢüncesi, meme uçlarında yara oluĢması, bebeği sakinleĢtirememe, bebeğe tek baĢına banyo yaptıramama, bebeğin hastalığını fark edememe, bebeğe iyi bakamama, bebeğin hastalanması, sosyal yaĢantısının bozulması, günlük yaĢantının bozulması, kendine vakit ayıramama, eĢiyle geçireceği zamanın azalması, bebeğin ağzında pamukcuk oluĢması, bebeğin göbeğinin geç düĢmesi, kabızlık yaĢamak, bebek bakımına destek alamama, kendi bakımına destek alamama, eĢinden destek alamama, bebek nedeniyle eĢiyle sorun yaĢama, eĢiyle cinsel sorun yaĢama, uyku düzeninin bozulması, ruh ve beden sağlığının bozulması) sorgulanmıĢtır.

2.7.2. Öz Bakım Gücü Ölçeği (Exercise of Self Care Agency Scale (ESCA)) ( Ek -2 )

Öz Bakım Gücü Ölçeği Kearney ve Fleischer tarafından 1979 yılında geliĢtirilmiĢ (Exercise of Self Care Agency Scale (ESCA) ) ve Nahcıvan tarafından Türk toplumuna uyarlanmıĢ, geçerlilik ve güvenirliği saptanmıĢtır (Nahcivan 1993). ESCA‟nın Nahcivan tarafından yapılan geçerlilik güvenirlik çalıĢması sonucu iç tutarlılık testi olan madde toplam puan korelasyonları maddeden maddeye farklılık göstermiĢ olup, asıl ölçekteki 8 maddenin korelasyon değerinin beklenenden (p<0,20) düĢük çıkmasıyla ölçeğin madde sayısı 43‟ten 35‟e indirgenmiĢtir. Öz Bakım Gücü Ölçeği bireylerin kendi kendine bakma yeteneklerini belirlemek amacıyla kullanılır. Türkçe formunda 35 ifade bulunmakta ve her bir ifade 0‟dan 4‟e kadar değiĢebilen 5 likert tip ölçek üzerinden verilen yanıta göre değerlendirme yapılmaktadır. Beni hiç tanımlamıyor yanıtına 0 puan, Beni pek tanımlamıyor yanıtına 1 puan, Fikrim yok yanıtına 2 puan, Beni biraz tanımlıyor yanıtına 3 puan, Beni çok tanımlıyor 4 puan almaktadır. TürkçeleĢtirilen ölçekte 8 ifade ( 3, 6, 9, 13, 19, 22, 26 ve 31 ) negatif olarak değerlendirilir ve puanlama ters yöndedir. Değerlendirme toplam 140 puan üzerinden yapılmaktadır. 82 puan altı düĢük, 82- 120 puan orta, 120 puanın üstü yüksek olarak değerlendirilmektedir. Ölçeğin kronik hastalıklarda yapılan geçerlilik ve güvenilirlik çalıĢması sonucunda test tekrar test

(24)

18 güvenilirliği 0.80, iç tutarlılığı 0.89‟dur (Nahcivan 1993). ÇalıĢmada ESCA‟nın Cronbach alfa güvenilirlik katsayısı 0.98 olarak saptanmıĢtır.

2.7.3. Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Ölçeği - Yeni Doğum YapmıĢ Anne Formu (HTHÖ-YDAF)-(Readiness for Hospital Discharge – New Mother Form (RHD-NMF))

Annenin doğum sonrası taburculuğa hazır oluĢluk durumunu değerlendirmek amacıyla Hastane Taburculuğuna Hazır oluĢluk Ölçeği - Yeni Doğum YapmıĢ Anne Formu (HTHÖ- YDAF) kullanılmıĢtır (Weiss ve ark 2006, Weiss ve Piacentine 2006 ).

HTHÖ-YDAF‟ nin Türkçe Formunun geçerlilik ve güvenilirliği ġahingeri (2008) tarafından yapılmıĢtır. HTHÖ-YDAF‟ nin geçerliliğinin incelenmesinde içerik geçerliliğine yönelik olarak konu alanında uzman kiĢilerden görüĢ alınmıĢtır. Yapı geçerliliğine yönelik olarak Temel BileĢenler Analizi-Varimax rotasyon yöntemi ve bilinen grup geçerliliği yönteminden yararlanılmıĢtır. Ölçeğin güvenilirliğine yönelik olarak iç tutarlılığı ve madde toplam puan korelâsyonları incelenmiĢtir. Ġç tutarlılık için Cronbach alfa güvenilirliği hesaplanmıĢtır. Faktör analizinde faktör yükü değeri 0.30‟ un üzerinde olan maddelerde faktör yükünün 0.34-0.86 arasında değiĢtiği gözlenmiĢtir. Türkçe HTHÖ-YDAF‟nin faktör analizinde ölçek maddelerinin 20,21,22 ve 23. maddeler hariç tamamının birden fazla faktör altında yer aldığı ve orjinal ölçekten farklı gruplandığı gözlenmiĢtir. Bilinen grup geçerliliğini incelemeye yönelik olarak ölçeğin ilk maddesinde sorgulanan “annenin kendisini eve gitmeye hazır hissedip hissetmediği” yönündeki soruya evet ya da hayır diyenlerin ölçekten aldıkları toplam puanları ve alt boyutlarda “bakım becerisi”, “bakım yönetimi bilgisi” ve “güç ve baĢ etme” puanlarında kendini eve gitmeye hazır hissetmeyenlerin puan ortalamasının kendini hazır hissedenlere göre daha düĢük olduğu ve farkın istatistiksel olarak önemli olduğu (p<0.0001, p<0.001) saptanmıĢtır. “Stres kontrolü” ve “yardıma ulaĢma bilgisi” puanlarının istatistiksel olarak farklılık göstermediği (p>0.05) bulunmuĢtur.

(25)

19 Güvenilirliğin incelenmesinde Ġç Tutarlılığı (Ġnternal Consistency) incelemeye yönelik olarak HTHÖ-YDAF‟nin toplam ve alt ölçekleri için Cronbach alfa güvenilirliği hesaplanmıĢtır. HTHÖ-YDAF‟nin Cronbach alfa güvenilirlik katsayısı toplamda (0.70, alt ölçeklerden bakım becerisi (0.74), beklenen destekte (0.83), güç ve baĢ etmede (0.57) ve bakım yönetimi bilgisinde (0.32) olarak bulunmuĢtur. Madde toplam puan korelasyonları 0.21-0.53 arasındadır (p<0.01). Ölçeğin alt boyutlarının geçerlilik ve güvenirliği ile ilgili ayrıntılı çalıĢmaların yapılması gerektiği, istatistiksel değerlendirme açısından da ölçeğin toplam puanının kullanılmasının uygun olacağı vurgulanmıĢtır (ġahingeri 2008).

HTHÖ- YDAF Hastaneden taburculuğa hazır oluĢluğu annenin algılamasına göre değerlendiren bir ölçektir, dört alt boyuttan ve toplam 23 maddeden oluĢmaktadır. Ölçekte 1. madde annenin planlanan taburculuğa kendini hazır hissetme durumu ile ilgilidir, evet/hayır olarak ikili yanıtlanmakta ve puanlamaya dâhil edilmemektedir. 2–23 arasındaki maddeler “0” ile “10” arasında likert tipi puanlanmakta ve 3. ve 6. maddeler ters yönde puanlanmaktadır. Ölçekte en düĢük puan “0” ve en yüksek puan “220”dir. Puanlamada yüksek puan kiĢinin o konu hakkında yeterli durumda olduğunu, düĢük puanlar yeterli olmadığını göstermektedir (ġahingeri 2008). ÇalıĢmada istatistiksel analizler toplam puan üzerinden yapılmıĢtır. HTHÖ-YDAF‟nin toplam ve alt ölçekleri için Cronbach alfa güvenilirliği hesaplanmıĢtır. HTHÖ-YDAF‟nin Cronbach alfa güvenilirlik katsayısı toplamda (0.97), alt ölçeklerden bakım becerisi (0.93), beklenen destekte (0.97), güç ve baĢ etmede (0.92) ve bakım yönetimi bilgisinde (0.95) olarak bulunmuĢtur.

2.8. Ön Uygulama

Veri toplamaya baĢlamadan önce 10 anneye veri toplama formunun ön uygulaması yapılmıĢtır. Ön uygulamada yer alan anneler araĢtırma örneğine alınmamıĢtır.

(26)

20 2.9. Verilerin Toplanması

Veriler araĢtırmacı tarafından Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanesi‟nde doğum kliniklerinde taburculuk öncesinde olmak üzere yüz yüze görüĢme yöntemi ile toplanmıĢtır.

2.10. DeğiĢkenler

AraĢtırmada annelerin doğum sonrası öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk durumu ile iliĢkili değiĢkenler incelenmiĢtir.

2.10.1. Bağımsız değiĢkenler

1.Sosyo-demografik özellikleri  Annenin yaĢı

 Annenin eğitim düzeyi  Resmi nikah durumu  Annenin çalıĢma durumu  EĢin yaĢı

 EĢin eğitim durumu  EĢin mesleği

 Gelir durumu  Gelir durumu algısı  Sosyal güvence durumu  Aile tipi

 Evlilik yılı

 En uzun yaĢanılan yer  Sigara kullanma durumu

2. obstetrik sosyal ve profesyonel destek özellikleri  Gebelik sayısı

 DüĢük öyküsü  Kürtaj öyküsü

(27)

21  Doğum zamanı

 Doğum Ģekli

 Doğum öncesi kontrole gitme durumu

 Doğum öncesinde dönemde eğitim alma durumu  Taburculuk sonrası bakıma destek olacak birinin varlığı 3.gebelik sürecinde yaşanan sağlık sorunları

 Bulantı-kusma

 Ġdrar yaparken yanma  Kabızlık  BaĢ ağrısı  Ödem  Tansiyonda yükselme  Bacaklarda kramp  Vajinal akıntı  Vajinal kanama  Psikolojik sorun

4.doğum sonrası döneme ilişkin yaşanan kaygılar  Meme uçlarında yara oluĢması

 Sosyal yaĢantısının bozulması  Günlük yaĢantının bozulması  Kendine vakit ayıramama

 EĢiyle geçireceği zamanın azalması  Kabızlık yaĢamak

 Bebek bakımına destek alamama  Kendi bakımına destek alamama  EĢinden destek alamama

 Bebek nedeniyle eĢiyle sorun yaĢama  EĢiyle cinsel sorun yaĢama

 Uyku düzeninin bozulması

 Ruh ve beden sağlığının bozulması  Sütün bebeğe yetmeyeceği düĢüncesi  Bebeği sakinleĢtirememe

(28)

22  Bebeğin hastalığını fark edememe

 Bebeğe iyi bakamama  Bebeğin hastalanması

 Bebeğin ağzında pamukcuk oluĢması korkusu  Bebeğin göbeğinin geç düĢmesi

 Bebeğin göbeğinin iltihaplanması

2.10.2. Bağımlı değiĢkenler

 Annelerin doğum sonrası öz-bakım gücü puan ortalaması

 Annelerin doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması

2.11. Verilerin Analizi

AraĢtırmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS (Statictical Packet of Social Sciences) 10,0 istatistik paket programı kullanılmıĢtır. Normallik analizleri (Kolmogorv smirnov, Dedrended q-q, saplı kutu grafiği, Histogram), tanımlayıcı istatistiklerde sayı ve yüzde, ortalama ve standart sapma, iliĢkisel incelemelerde Kruskal Wallis, Mann Whitney-U, Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney-U, Spearman Korelasyon ve Çoklu regresyon analizlerinden yararlanılmıĢtır. Çoklu regresyon analizinde enter-method kullanılmıĢ ve çok sayıda değiĢken analize dahil edildiğinden Adjusted R² değeri dikkate alınmıĢtır.

2.12. AraĢtırmanın Sınırlılıkları

AraĢtırmanın sonuçları yalnızca incelemenin yapıldığı hastane için geçerlidir topluma genellenemez

2.13. AraĢtırma Soruları:

(29)

23  Sosyo-demografik özelliklerle doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır

oluĢluk iliĢkilimidir?

 Doğurganlık özellikleri doğum sonrası öz-bakım gücü ile iliĢkilimidir?

 Doğurganlık özellikleri doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluĢlukla iliĢkilimidir?

 Gebelikte yaĢanan sorunlar doğum sonrası öz-bakım gücü ile iliĢkilimidir?  Gebelikte yaĢanan sorunlar doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır

oluĢlukla iliĢkilimidir?

 Doğum sonrası döneme yönelik yaĢanan kaygılar doğum sonrası öz-bakım gücü ile iliĢkilimidir?

 Doğum sonrası döneme yönelik yaĢanan kaygılar doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluĢlukla iliĢkilimidir?

 Doğum sonrası öz-bakım gücünü etkileyen risk faktörleri nelerdir?

 Doğum sonrası hastane taburculuğuna hazır oluĢluğu etkileyen risk faktörleri nelerdir?

 Doğum sonrası dönemde öz-bakım gücü ile hastane taburculuğuna hazır oluĢluk arasında bir iliĢki var mıdır?

2.14. AraĢtırmanın Etiği

AraĢtırma öncesi S.Ü. Meram Tıp Fakültesi Etik Kurulu‟ndan 2009 yılının Ekim ayında izin alınmıĢtır. AraĢtırmaya katılan bireylere araĢtırma ile ilgili açıklama yapılmıĢ ve onam formu okunarak sözlü onamları alınmıĢtır (Bkz. EK-A). AraĢtırmanın ilgili hastanede yürütülmesi için Konya Ġl Sağlık Müdürlüğü‟nden yazılı izin alınmıĢtır (Bkz. EK-F).

(30)

24 3.BULGULAR

Doğum Sonrası Annelerin Öz-Bakım Gücünün Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluklarına Etkisinin incelendiği çalıĢmada bulgular aĢağıdaki düzen içinde sunulmuĢtur.

3.1. AraĢtırma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık, gebelik sürecinde yaĢanan sorunlar ve doğum sonu döneme yönelik kaygılarına iliĢkin bulgularının incelenmesi,

3.2. AraĢtırma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık, gebelik sürecinde yaĢanan sorunlar ve doğum sonu döneme yönelik kaygılarına iliĢkin özelliklerinin, öz-bakım gücü ölçeği puan ortalamaları ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalamaları ile iliĢkisinin incelenmesi,

3.3. AraĢtırma kapsamına alınan kadınların öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk düzeyini etkileyen belirleyicilerin ileri analiz bulgularının belirlenmesi,

3.4. AraĢtırma kapsamına alınan kadınların öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk düzeyine iliĢkin korelasyon analizi bulgularının incelenmesi,

AraĢtırma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık, gebelik sürecinde yaĢanan sorunlar ve doğum sonu döneme yönelik kaygılarına iliĢkin bulgularının incelenmesi,

Bu bölümde araĢtırmaya katılan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık özellikleri, gebelik sürecinde yaĢanan sorunları ve doğum sonrası döneme yönelik kaygılarına iliĢkin bulguların incelendiği çizelgeler yer almaktadır.

(31)

25 Çizelge 3.1. Kadınların Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre Dağılımları (n:224)

Özellikler Ortalama SS

Anne YaĢı 26,40 4,53

Baba YaĢı 29,01 5,56

Aylık Gelir Durumu 942,59 920,94

Evlilik Yılı 6,29 4,89 Sayı Yüzde (%)* Öğrenim Durumu Ġlköğretim Lise ve üstü eğitim 186 38 83,0 17,0 EĢin Öğrenim Durumu

Ġlköğretim Lise ve üstü eğitim 145 79 64,7 35,3 Anenin Mesleği ÇalıĢıyor ÇalıĢmıyor 7 217 3,1 96,9 EĢin Mesleği ÇalıĢmıyor ĠĢçi Memur Serbest 8 65 11 140 3,6 29,0 4,9 62,5 Resmi Nikah Durumu

Var Yok 212 12 94,6 5,4 Algılanan Ekonomik Durum

Ġyi Orta Kötü 67 83 74 29,9 37,1 33,0 Aile Tipi Çekirdek aile GeniĢ aile 130 94 58,0 42,0 Sosyal Güvence Durumu

Var Yok 194 30 86,6 13,4 En Uzun YaĢanılan Yer

Köy Ġlçe il 66 51 107 29,5 22,8 47,8 Sigara Kullanma Durumu

Evet Hayır 15 209 6,7 93,3 Toplam 224 100,0

(32)

26 ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik özelliklerine göre dağılımı Çizelge 3.1‟de yer almaktadır. Kadınların yaĢ ortalamasının 26,40 ± 4,53, eĢlerinin yaĢ ortalamasının 29,01 ± 5,56 ve evlilik yılı ortalamasının 6,29 ± 4,89 olduğu saptanmıĢtır. Kadınların %83,0‟ının ilköğretim mezunu, %96,6‟sının çalıĢmadığı, %58,0‟ının çekirdek ailede yaĢadığı, %47,8‟inin en uzun olarak il merkezinde yaĢadığı, %86,6‟sının sağlık güvencesinin olduğu, %93,3‟ünün sigara kullanmadığı ve %94,6‟sının resmi nikaha sahip olduğu görülmektedir. Kadınların eĢlerinin ise %64,7‟sinin ilköğretim mezunu, %62,5‟inin serbest meslek sahibi olduğu görülmektedir. Ayrıca araĢtırmaya katılan bireylerin aylık gelir düzeyi ortalamasının 942,59 ± 920,94 olduğu ve kadınların ekonomik durumlarını %29,9‟nun iyi, %37,1‟i orta, %33,0‟ı kötü olarak nitelendirdiği saptanmıĢtır.

(33)

27 Çizelge 3.2. Kadınların Obstetrik Özelliklerine Göre Dağılımı (n:224)

Özellikler Sayı Yüzde (%)*

Gebelik Sayısı 1 - 2 3 ve üzeri 150 74 67,0 33,0 DüĢük Öyküsü Var Yok 34 190 15,2 84,8 Kürtaj Öyküsü Var Yok 15 209 6,7 93,3 Doğum Zamanı 37. hafta ve önce 38. hafta ve sonra 10 214 4,5 95,5 Doğum ġekli Normal Sezeryan 172 52 76,8 23,2 Doğum Öncesi Kontrollere Gitme

Evet Hayır 211 13 94,2 5,8 Doğum Öncesi Dönemde Eğitim Alma

Evet Hayır 41 183 18,3 81,7 Taburculuk Sonrası Destek Alma

Evet Hayır 194 30 86,6 13,4 Toplam 224 100,0

*Sütun yüzdesi kullanılmıĢtır

.

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların obstetrik özelliklerine göre dağılımları çizelge 3.2‟de yer almaktadır. Kadınların %67,0‟ının 1 veya 2 kez gebe kaldıkları, %15,2‟sinin düĢük yaptığı, %6,7‟sinin kürtaj olduğu, %95,5‟inin 38. hafta ve sonrasında doğum yaptığı ve %76,8‟inin normal doğum yaptığı görülmektedir. Ayrıca kadınların %94,2‟si doğum öncesi kontrollere gittiğini sadece %18,3‟ü kontroller sırasında doğum sonrası döneme yönelik eğitim aldığını ve %13,4‟ü taburculuk sonrası bakıma destek kimsenin olmadığını belirtmiĢtir.

(34)

28 Çizelge 3.3. Kadınların Gebelik Sürecinde YaĢadıkları Sorunların Dağılımı (n:224)

Özellikler Sayı Yüzde (%)*

Bulantı ve Kusma Evet Hayır 158 66 70,5 29,5 Ġdrar Yaparken Yanma

Evet Hayır 105 119 46,9 53,1 Kabızlık Evet Hayır 51 173 22,8 77,2 BaĢ Ağrısı Evet Hayır 63 161 28,1 71,9 Ödem Evet Hayır 50 174 22,3 77,7 Tansiyonda yükselme Evet Hayır 10 214 4,5 95,5 Bacaklarda Kramp Evet Hayır 76 148 33,9 66,1 Vajinal Akıntı Evet Hayır 73 151 32,6 67,4 Vajinal Kanama Evet Hayır 13 211 5,8 94,2 Psikolojik Sorun Evet Hayır 111 113 49,6 50,4 Toplam 224 100,0

*Sütun yüzdesi kullanılmıĢtır.

ÇalıĢma kapsamına alınan kadının gebelik sürecinde yaĢadıkları sorunların dağılımı çizelge 3.3‟de yer almaktadır. Kadınların gebelik sürecinde %70,5‟i bulantı-kusma, %46,9‟u idrar yaparken yanma, %22,3‟ü ödem, %4,5‟i tansiyonda yükselme, %33,9‟u bacaklarda kramp, %32,6‟sı vajinal akıntı, %5,8‟i vajinal kanama, %49,6‟sı psikolojik sorun yaĢadıklarını belirtmiĢtir.

(35)

29 Çizelge 3.4. Kadınların Doğum Sonrası Dönemde Kendilerine ĠliĢkin Kaygı Alanlarının Dağılımı ( n:224)

Özellikler Sayı Yüzde (%)*

Meme Uçlarının Yara Olması Evet Hayır 94 130 42,0 58,0 Sosyal YaĢantının Bozulması

Evet Hayır 101 123 45,1 54,9 Günlük YaĢantının Bozulması Evet Hayır 101 123 45,1 54,9 Kendine Vakit Ayıramama

Evet Hayır 100 124 44,6 55,4 EĢiyle Geçireceği Zamanın Azalması

Evet Hayır 197 27 12,1 87,9 Kabızlık YaĢama Evet Hayır 67 157 29,9 70,1 Bebek Bakımına Katkı Alamama

Evet Hayır 54 170 24,1 75,9 Kendi Bakımına Katkı Alamama

Evet Hayır 24 200 10,7 89,3 EĢinden Destek Alamama

Evet Hayır 71 153 31,7 68,3 Bebek Nedeniyle EĢiyle Sorun YaĢama

Evet Hayır 42 182 18,8 81,3 EĢiyle Cinsel Sorun Yasama

Evet Hayır 46 178 20,5 79,5 Uyku Düzenin Bozulması

Evet Hayır 88 136 39,3 60,7 Ruh ve Beden Sağlığının bozulması

Evet Hayır 76 148 33,9 66,1 Toplam 224 100,0

(36)

30 ÇalıĢma kapsamına alınan kadıların doğum sonrası dönemde kendilerine iliĢkin kaygı alanlarının dağılımı çizelge 3.4‟de yer almaktadır. Kadınların %42,0‟ı meme uçlarında yara olmasından, %45,1‟i sosyal yaĢantısının bozulmasından, %45,1‟i günlük yaĢantısının bozulmasından, %44,6‟sı kendine vakit ayıramamaktan, %12,1‟i eĢiyle geçireceği zamanın azalmasından, %29,9‟u doğum sonu kabızlık yaĢamaktan, %24,1‟i bebek bakımına katkı alamamaktan, %10,7‟si kendi bakımına katkı alamamaktan, %31,7‟si eĢinden destek alamamaktan, %18,8‟i bebek nedeniyle eĢiyle sorun yaĢamaktan, %20,5‟i eĢiyle cinsel sorun yaĢamaktan, %39,3‟ü uyku problemi yaĢamaktan, %33,9‟u ruh ve beden sağlığı sorunu yaĢamaktan kaygı duyduklarını ifade etmiĢlerdir.

(37)

31 Çizelge 3.5. Kadınların Doğum Sonrası Dönemde Bebeklerine ĠliĢkin Kaygı Alanlarının Dağılımı (n:224)

Özellikler Sayı Yüzde (%)*

Sütün Bebeğe Yetmeyeceğini DüĢünme Evet Hayır 82 142 36,6 63,4 Bebeği SakinleĢtirememe Evet Hayır 21 203 9,4 90,6 Bebeği Tek BaĢına Banyo Yaptıramama

Evet Hayır 90 134 40,2 59,8 Bebeğin Hastalığını Fark Edememe

Evet Hayır 67 157 29,9 70,1 Bebeğe Ġyi Bakamama

Evet

Hayır 196 28

12,5 87,5

B

Bebeğin Hastalanmasından Korkma Evet Hayır 172 52 76,8 23,2 Bebeğin Ağzında Pamukçuk OluĢmasından Korkma

Evet Hayır 54 170 24,1 75,9 Bebeğin Göbeğinin Geç DüĢmesi

Evet Hayır 45 179 20,1 79,9 Bebeğin Göbeğinin Ġltihaplanması

Evet Hayır 49 175 21,9 78,1 Toplam 224 100,0

*Sütun yüzdesi kullanılmıĢtır.

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların doğum sonrası dönemde bebeklerine iliĢkin kaygı alanlarının dağılımı çizelge 3.5‟de yer almaktadır. Kadınların %36,6‟sı sütün bebeğe yetmemesinden, %40,2‟si tek baĢına bebeğe banyo yaptıramamaktan, %29,9‟u bebeğin hastalığını fark edememekten, %76,8‟i bebeğin hastalanmasından, %24,1‟i bebeğin ağzında pamukcuk oluĢmasından kaygı duyduklarını belirtmiĢtir.

(38)

32 Çizelge 3.6. Kadınların Doğum Sonrası Döneme ĠliĢkin Kaygı Durumları ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluklarının Dağılımı ( n:224)

Özellikler Sayı Yüzde (%)*

Kaygı YaĢama Durumu Evet Hayır 206 18 92,0 8,0 Hastane Taburculuğuna Hazır Olma Durumu

Evet Hayır 175 49 78,1 21,9

*Sütun yüzdesi kullanılmıĢtır.

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların doğum sonrası döneme iliĢkin kaygı durumlarının ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluklarının dağılımı Çizelge 3.6‟da yer almaktadır. Kadınların %92,0‟ının doğum sonu döneme yönelik kaygı duydukları, %78,1‟inin hastane taburculuğuna hazır olduklarını ifade ettikleri görülmektedir.

Çizelge 3.7. Kadınların Doğum Sonrası Dönemde Öz-bakım Gücü ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamalarının Dağılımı ( n:224) Özellikler Min-max Ortalama SS Öz-bakım gücü puan ortalaması 37-140 96,93 36,22 HTHÖ-YDAF puan ortalaması 49-220 154,83 43,94

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların öz-bakım gücü ölçek puan ortalamalarının ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk ölçek puan ortalamalarının dağılımları Çizelge 3.7‟de yer almaktadır. Kadınların öz-bakım gücü ölçek puan ortalamalarının 96,93±36,22 ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk ölçek puan ortalamalarının 154,83±43,94 olduğu görülmektedir.

(39)

33 AraĢtırma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık, gebelik sürecinde yaĢanan sorunlar ve doğum sonu döneme yönelik kaygılarına iliĢkin özelliklerinin öz-bakım gücü ölçeği puan ortalamaları ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalamaları ile iliĢkisinin incelenmesi,

AraĢtırma kapsamına alınan kadınların sosyo-demografik, doğurganlık, gebelik sürecinde yaĢanan sorunlar ve doğum sonu döneme yönelik kaygılarına iliĢkin özelliklerinin öz-bakım gücü ölçeği puan ortalamaları ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalamaları ile iliĢkisinin incelendiği çizelgeler yer almaktadır.

Çizelge 3.8. Kadınların Sosyo-Demografik Özelliklerinine Göre Öz-Bakım Gücü ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamalarının Korelasyon Analizi Ġle Değerlendirilmesi (n:224)

Öz-bakım Puan ortalaması HTHÖ-YDAF Puan Ortalama

Özellikler rs* p rs* p

Annelerin YaĢı 0,008 0,905 -0,004 0,952

EĢlerin YaĢı -0,025 0,710 -0,020 0,765

Aylık Gelir Dur 0,615 0,000 0,514 0,000

Evlilik yılı -0,049 0,461 -0,026 0,703

*rs: spearman korelasyon kat sayısı

Kadınların sosyo-demografik özelliklerinine göre öz-bakım gücü ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalamalarının korelasyon analizi ile değerlendirilmesi çizelge 3.8‟de yer almaktadır. Öz-bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması ile aylık gelir durumu arasında orta düzeyde pozitif yönde doğrusal olmayan, istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢki saptanmıĢtır (p<0,05).

(40)

34 Çizelge 3.9. Kadınların Sosyo-Demografik Özelliklerinin Öz-Bakım Gücü Puan Ortalaması ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamasına Göre Dağılımı (n:224) Özellikler Öz Bakım Gücü Puan Ortalaması Önemlilik Testi HTHÖ-YDAF Puan Ortalaması Önemlilik Testi Öğrenim Durumu Ġlköğretim Lise ve üstü eğitim 91,76±36,27 122,26±23,14 z:5,520 p:0,000 148,68±43,19 184,97±34,47 z:5,117 p:0,000 EĢin Öğrenim Durumu

Ġlköğretim Lise ve üstü eğitim 94,33±35,80 101,70±36,73 z:1,908 p:0,056 152,65±42,43 158,84±46,59 z:1,364 p:0,173 Anenin Mesleği ÇalıĢıyor ÇalıĢmıyor 98,45±32,64 95,21±39,98 z:0,077 p:0,938 156,10±41,53 153,40±46,68 z:0,227 p:0,820 EĢin Mesleği ÇalıĢmıyor ĠĢçi Memur Serbest 94,50±35,86 125,81±15,09* 95,50±37,85 98,88±29,08 KW:8,175 p:0,043 150,31±41,52 187,90±14,98 153,13±46,28 164,55±41,66 KW:7,632 p:0,054

Resmi Nikah Durumu Var Yok 98,91 ± 35,35 61,91 ± 34,67 z:3,240 p:0,001 156,1 ± 44,16 130,91±32,75 z:2,132 p:0,033 Algılanan Ekonomik Durum

Ġyi Orta kötü 122,50±18,32 106,03±23,39 63,58±31,24* KW:97,731 p:0,000 182,85±27,45 165,84±38,13 117,13±35,85* KW:82,434 p:0,000 Aile Tipi Çekirdek aile GeniĢ aile 107,63±33,52 82,14±34,73 z:5,500 p:0,000 166,68±41,32 138,45±42,35 z:4,798 p:0,000 Sosyal Güvence Durumu

Var Yok 101,47±33,97 67,56±37,11 z:4,519 p:0,000 158,99 ±43,15 127,96±39,94 z:3,603 p:0,000 En Uzun YaĢanılan Yer

Köy Ġlçe il 77,03±37,05* 97,23±34,81* 109,07±30,83* KW:31,659 p:0,000 136,92±45,58 148,05±44,57 169,12±37,72* KW:21,432 p:0,000 Sigara Kullanma Durumu

Evet Hayır 99,26±37,13 96,77±36,24 z:0,200 p:0,841 158,26±43,77 154,59±44,05 z:0,134 p:0,893

(41)

35 ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların öğrenim durumları, resmi nikah durumu, algılanan ekonomik durum, aile tipi, sosyal güvence durumu, en uzun yaĢanılan yer ile öz bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıĢtır (p<0,05). Ayrıca eĢin mesleği ile öz-bakım gücü puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanırken (p<0,05), hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıĢtır (p>0,05). EĢin mesleği ile öz-bakım gücü puan ortalaması ile ilgili yapılan ileri analizde farkın iĢçi grubundan kaynaklandığı saptanmıĢtır. Yapılan ileri analizde hem öz-bakım gücü ölçek puanı, hem hastane taburculuğuna hazır oluĢluk ölçek puanı açısından gelir durumunu kötü olarak algılayan grubun farklılığı yarattığı saptanmıĢtır. En uzun yaĢanılan yer ve öz-bakım gücü puan ortalaması yapılan ileri analizde farkın tüm gruplardan kaynaklandığı, hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması açısından il merkezinde yaĢayanların farklılığı yaratığı saptanmıĢtır. EĢin öğrenim durumu, kadının mesleği, sigara kullanma durumu ile öz bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıĢtır (p>0,05).

(42)

36 Çizelge 3.10. Kadınların Obstetrik Özelliklerinin Öz-Bakım Gücü Puan Ortalaması ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamasına Göre Dağılımı (n:224) Özellikler Öz Bakım Gücü Puan Ortalaması Önemlilik Testi HTHÖ-YDAF Puan Ortalaması Önemlik Testi Gebelik Sayısı 1 -2 3 ve üzeri 99,49±35,93 91,75±36,48 z:1,585 p:0,113 157,38±43,82 149,68±44,03 z:1,280 p:0,200 DüĢük Öyküsü Var Yok 89,37±42,28 99,96±32,69 z:1,856 p:0,066 145,15±50,38 158,75±40,12 z:1,986 p:0,050 Kürtaj Öyküsü Var Yok 85,54±39,54 98,17±35,72 z:1,372 p:0,170 137,00±42,82 156,78±43,72 z:1,935 p:0,053 Doğum Zamanı 37. hafta ve önce 38. hafta ve sonra 80,50±34,81 97,70±36,18 z:1,603 p:0,109 138,60±38,92 155,59±44,10 z:1,273 p:0,203 Doğum ġekli Normal Sezeryan 96,13±37,14 99,57±33,19 z:0,234 p:0,815 155,62±44,73 152,25±41,53 z:0,725 p:0,468 Doğum Öncesi Kontrollere Gitme

Evet Hayır 105,08±32,21 61,64±31,38 z:6,626 p:0,000 163,31±42,39 118,09±29,47 z:6,078 p:0,000 Doğum Öncesi Dönemde Eğitim Alma

Evet Hayır 114,34±23,45 93,03±37,45 z:3,169 p:0,002 177,60±36,99 149,73±43,84 z:3,880 p:0,000 Taburculuk Sonrası Destek Alma

Evet Hayır 100,87±34,66 71,50±36,30 z:3,889 p:0,000 159,03±42,95 127,73±41,15 z:3,598 p:0,000

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların doğum öncesi kontrollere gitme, doğum öncesi dönemde eğitim alma, taburculuk sonrası destek alma ile öz-bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıĢtır (p<0,05). Gebelik sayısı, düĢük öyküsü, kürtaj öyküsü, doğum zamanı ve doğum Ģekli ile öz-bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıĢtır (p>0,05).

(43)

37 Çizelge 3.11. Kadınların Gebelik Sürecinde YaĢadıkları Sorunların Öz-Bakım Gücü Puan Ortalaması ve Hastane Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamasına Göre Dağılımı (n:224)

Özellikler Öz Bakım Gücü Puan Ortalaması Önemlilik Testi HTHÖ-YDAF Puan Ortalaması Önemlilik Testi Bulantı ve Kusma Evet Hayır 96,94±35,31 96,90±38,58 z:0,444 p:0,657 153,99±43,54 156,86±45,15 z:0,532 p: 0,595 Ġdrar Yaparken Yanma

Evet Hayır 86,98±33,73 105,72±36,20 z:4,343 p:0,000 143,28±41,09 165,03±44,01 z:4,092 p:0,000 Kabızlık Evet Hayır 90,72±37,30 98,76±35,80 z:1,426 p:0,154 144,76±45,47 157,80±43,16 z:1,773 p:0,076 BaĢ Ağrısı Evet Hayır 92,66±32,46 98,60±37,55 z:1,712 p:0,087 147,59±40,84 157,75±43,10 z:1,915 p:0,056 Ödem Evet Hayır 93,62±29,70 97,89±37,91 z:1,643 p:0,100 147,32±45,08 157,00±43,50 z:1,259 p:0,208 Tansiyonda yükselme Evet Hayır 102,10±28,65 96,69±36,57 z:0,032 p:0,974 143,40±53,04 155,37±43,54 z:0,599 p:0,549 Bacaklarda Kramp Evet Hayır 95,81±33,53 97,51±37,62 z:0,710 p:0,478 152,47±43,51 156,05±44,26 z:0,566 p:0,571 Vajinal Akıntı Evet Hayır 85,43±33,05 102,49±36,47 z:3,798 p:0,000 142,80±42,13 160,65±43,75 z:2,980 p:0,000 Vajinal Kanama Evet Hayır 82,23±33,66 97,84±36,25 z:1,590 p:0,112 130,46±53,31 156,34±43,00 z:1,741 p:0,082 Psikolojik Sorun Evet Hayır 94,01±36,45 99,80±35,92 z:1,369 p:0,171 154,14±45,59 158,41±41,41 z:1,077 p:0,138

ÇalıĢma kapsamına alınan kadınların gebelik sürecinde yaĢadıkları idrar yaparken yanma, vajinal akıntı ile öz bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmıĢtır (p<0,05). Bulantı-kusma, kabızlık, baĢ ağrısı, ödem, bacaklarda kramp,

(44)

38 tansiyonda yükselme, vajinal kanama ile öz-bakım gücü puan ortalaması ve hastane taburculuğuna hazır oluĢluk puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıĢtır (p>0,05).

Şekil

Çizelge 3.7. Kadınların Doğum Sonrası Dönemde Öz-bakım Gücü ve Hastane  Taburculuğuna Hazır OluĢluk Puan Ortalamalarının Dağılımı ( n:224)  Özellikler    Min-max              Ortalama            SS   Öz-bakım gücü puan  ortalaması     37-140
Çizelge 3.8. Kadınların Sosyo-Demografik Özelliklerinine Göre Öz-Bakım Gücü  ve  Hastane  Taburculuğuna  Hazır  OluĢluk  Puan  Ortalamalarının  Korelasyon  Analizi Ġle Değerlendirilmesi (n:224)

Referanslar

Benzer Belgeler

DOĞUM SONU DÖNEMDE ANNELERİN EMZİRMEYE İLİŞKİN BİLGİLERİ VE EMZİRME DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ..

Yaralanma öyküsü olan DEHB tanılı çocukların %52’si kol kırığı, yanık gibi ihmal ve fiziksel istismarı düşündüren yaralanma olayları yaşamışlardı..

Bu kanalda çalışmalarını bazı siyasal parti ve devlet büyüklerinin hoşgörüsü ve hatta desteği altında yürüten tarikatlar, binlerce Kur’an kursu, hızla

DÖB Nitelik puanını etkileyen faktörler yaş, yerleşim yeri, aile tipi, eğitim durumu, eşinin eğitim durumu, meslek, sosyal güvence, gebelik sayısı, son gebeliğinin

Gelir düzeyine göre annelerin DSEDÖ puan orta- lamaları arasındaki anlamlı ilişki değerlendirildiğin- de; geliri yüksek olan ailelerde yaşayan annelerin ebeveynlik

Anneler doğum sonu erken dönemde kendi öz bakımlarıyla ilgili olarak en sık ameliyat yerinde ağrıya (%54,9), hareket etmede zorlanmaya (%52,3), memelere, beslenmeye ve gaz

Tüm sağlık hizmeti sunulan alanlarda olduğu gibi obstetride istenmeyen olayları önlemede uygulamaların standardize edilmesi, algoritmaların oluşturulması, etkili iletişim

Journal of Health Services and Education; 4(2): 32-38 Özen İnam &amp; Ümran Yeşi̇ltepe Oskay 33 Doğum Sonu Dönemde Evde Bakım ve Perinatoloji Hemşiresinin Gelişen