2. KANAL /
SÜPERVİZYON
•77
$1
Am erikalı m üzisyenden Aşık Veysel yorum u
KiiltUr Servisi — İkinci Kanal’da yayımlanan, İzzet Öz’ün hazırlayıp sunduğu “ Sü- pervizyon” da bu akşam Amerikalı müzisyen
Nyofu, Âşık Veysel’in “ Uzun İnce Bir Yoldayım” adlı türküsünü saz ve kontrbas eşliğinde İngilizce olarak seslendirecek. Rü ya, Arzu, Harun ve Fatih “ Keloğlan” isim li parçayla programa katılırken, Atilla Ata- soy “ Ümitsiz Bir Akşamda” adlı yeni bir ça lışmasıyla, Ayşegül Aldinç ise Timur Sel- çuk’un bestelediği “ Birdenbire” adlı parça sıyla ekranlara gelecek. Tülin Altılar’m fo toğraflarıyla, Yücel Erdoğan, Birol Bayram
ve İskender Özcan’m resimleriyle yer alaca ğı “ S üp ervizyon ” da “ Alp Tanır ve Gölgeler” dans grubu Weather Reporter eş liğinde dans edecekler.
“ Süpervizyon” un dört dakikalık bir bö lümünde yer alacak olan N yofu’nun çekim leri Ortaköy, Arnavutköy, Hisar ve en son İstanbul Televizyonu stüdyolarında gerçek leştirildi. Nyofu, sazla ilk tanışmasını, yeni çalışmalarını ve arabesk müzik hakkındaki
görüşlerini stüdyo çekimi bitiminde, düzgün Türkçesiyle anlattı: “ Ben 1973-1974’te ilk kez sazla tanıştım. Zaten dünyadaki çeşitli ülkelerin halk müzikleriyle ilgileniyordum. Burada Ersin Aroksal adında bir bağlama cıyla tanışmıştım. Ersin, önce gitar çalmayı öğrenmiş, sonra gitardan vazgeçmiş, sazı gi tar gibi kullanmaya başlamıştı. O dönemler de bunu yapan çok az müzisyen vardı. As lında ilk kez o zaman aklıma geldi sazın bu kadar geniş alanlarda kullanılacağı. Daha sonra İzmir Fuarı’nda ve Ankara’da Ersin Aroksal’la Nuray Akın’a eşlik etmeye baş ladık. 1976 yılında yine İzzet Öz’ün hazır ladığı “ Bir Yaz Gecesi” adlı programa ka tıldım. Tüm sanatçılar gitar çalıp Türkçe parça söylerken, ben de saz çalıp İngilizce parça söylemiştim.”
Nyofu en çokÂşık Veysel, Pir Sultan Ab dal, Karacaoğlan ve Yunus Emre ile ilgilen diğini söylüyor veÂşık Veysel için “ O, bü yük bir şair bence, evrensel bir şair” diyor.
“ Nazım Hikmet’in şiirlerini de İngilizceye çevirmişsiniz” dediğimizde “ Vallahi hiç on
dan bahsetmeyelim, bana biraz acayip geli yor, ama o yasak” diyor.
Nyofu’nun Türkiye’de en çok şaşırdığı nokta, Türk müzisyenlerin kendi müzikleriy le ilgilenmeleri. Nyofu’ya göre halk müziği çalınıyor, ama pop ve caz müziği yapanlar kendi müzikleriyle ilgilenmiyorlar; Batılı mü ziği taklit ediyorlar. Burada kısa sürede bir çok müzisyenle tanıştığını belirten Nyofu, “ Beni çok etkileyen bir müzik burada otu ranları hiç etkilemiyor; bin kere dinlemişler onlar. Sezen Aksu’yu mesela çok çok beğe niyorum. Kendi Türk müziğini yapıyor, ev rensel de oluyor bu. Okay Temiz, burada oturmuyor ama, İsveç’te çok değerli çağdaş Türk müziği yapıyor” diyor.
“ Kafamda çok güzel bir plak var” diyen
Nyofu, sonbaharda yarısı Âşık Veysel’in di ğer yarısı Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan ve
Yunus Emre’nin şiirlerinden oluşan bir plak yapmak istiyor. Nyofu’nun geleceğe ilişkin planları arasında Türkiye’ye yerleşmek ve iyi bir organizatör bulursa, konserler vermek de var.