• Sonuç bulunamadı

Mektuptan al haberi...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mektuptan al haberi..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

19 TEMMUZ 1995 ÇARŞAMBA

POLİTİKA VE ÖTESİ

MEHMED KEMAL

Mektuptan Al Haberi...

Sayın Bayan Ihsan Kudret, tanınmış kişilerin, eşi

Cevdet Kudret’e yazdığı mektupları bir kitapta top­

lamış. Elliye yakın kişinin yazdığı mektuplar için

"Epey çaba harcadım” diyor. Mektupların çoğu es­

ki yazıyla yazılmış. Eski yazı bilmediği için bunları okutacak birini aramış. Edebiyat doktoru Handan

İnci’yi bulmuş. Birlikte mektupları toparlamışlar.

Mektuplar çok geniş zaman dilimini kapsıyor. 1928’lerden başlıyor, 1990’lara kadar uzanıyor. İlk mektup Yahya Kem al’den 29 Nisan 1928’de geli­ yor.

Yahya Kemal de her üstat şair gibi öğüt vericidir. Zaten ustalarla çırakların arasındaki ilişki de böyle olmalıdır. Diyor ki üstat: “Her genç şair bilmelidir ki

şiirine aradığı yakın ve içten okurlar, konuştuğu ve kalbini anlattığı arkadaşlar değildir, tersine yüzünü görmediği ve kişiliğini bilmediği insanlardır. "Ardın­

dan şunu ekler: “Genç dostlarınızın hayranlığına

bağlanmayız, alaycı karşıtlarınızın darbelerinden de ürkmeyiz; bu iki şey tabana aittir; şiirinizin kanatla­ rı varsa zaman ve taban içinde kesinkes uçar. ”

Cevdet Kudret, 1928’lerde Abdülhak Şinasi ile mektuplaşmıştır. Boğaziçi yalılarını seven, yaşamı­ nın büyük bir parçasını burada geçiren üstat Şinasi, mektuplarından anlıyoruz ki Ankara’yı da sevmek­ tedir. Şöyle der: “Şimdi soru ve haberlerinize geçi­

yorum. Önce Ankara’yı neden bu kadar sevdiğimi anlatmak istiyordum. Lâkin bunu bir makale kadar yazmak niyetindeyim ki bunu yazarsam bastırır, si­ ze de vaat ediyorum, yollarım. Aksi tesadüf bugün bilhassa şimdi bu muhabbetimden bahsedemeye- ceğim, zira sıcaktan bunalıyorum. Ankara’nın sıca­ ğı daha çok dokunuyor ve bu itibarla muhabbetim bir tevakkuf ve intizar devresi geçiriyor. M illiyet’e yazmıyorum, çünkü bir aylık borçları olan yirmi beş lirayı gönderemediler. Pek fena bir vaziyetteler. Ga­ zetelerin tahsisatı da kesildi. Nurullah Ataç Bey üç liraya yazmayı kabul etmiş. Şimdi ona yazdınyorlar."

Mektup olur da dedikodu olmaz mı? Ataç’ı çekiş­ tiriyor, onun müşteri kızıştırmasına değiniyor. Cev­ det Kudret İstanbul’da, Abdülhak Şinasi Ankara’da­ dır. Ben 1940’lara doğru üstadı koltuğunun altında gazete ve kitaplarla Kutlu ve Özen pastanelerine ge­ lir, Oturur, yarenlik ederken görürdüm.

Abülhak Şinasi Bey’in 1938 yılı şubatında yazdığı bir mektup var ki özel işlerin de yazıldığını gösteri­ yor.

"İstanbul’da idim, Ankara’ya avdet edince mek­ tubunuzu buldum " diye başlıyor. “Ehemmiyetsizbir haber gibi verdiğiniz habere hem sevindim, hem bi­ raz şaşırdım. Evlenecek zamanınız geldi mi? Refi­ kanıza biraz benden, bana da biraz ondan söz edin. Sualinizin cevabına gelince memlekette üretilmeyen şeyler bilhassa şeker mesela, hariçten Harbi Umu­ mi içinde bize mütteffik bulunan Almanya, Avustur­ ya gibi memleketlerden getirilirdi. Şekerin okkası orada mesela 8 kuruş, bizde 80 kuruş, hatta 400 ku­ ruş gibi rakamlara yükseliyordu. Ancak orada ucu­ za alıp burada pahalı satmak için taşıt aracı bulmak aerekiyor. Bunların hepsi resmi makamların elin­ deydi. ”

“Mesela Zonguldak’ta kömürün tonu belki 8 lira idi, İstanbul’da 80 lira. Mavnalar, gemiler filan bul­ mak gerekirdi."

Biraz daha özel haberler:

“Siz Kayseri'de ne yapıyorsunuz? İşiniz ne oldu? KayseriBezFabrikası’nda Muazzez Cemil Bey var. Haşan Ali Bey vaadini tutar."

Hüsamettin B ozok’un bir mektubu var, 1958’de

yazılmış. Yeditepe’den yakınma, şöyle:

“ Yeditepe her sayı 200-230 lira ziyanla çıkıyor. Bütün yaz boyunca elimdekini avucumdakini yitir­ dim. (...) Senden ilk olarak Leyla ile Mecnun’u bas­ mayı düşünüyorum. ’’

Sonlara doğru Server Tanilli'yle mektuplaşıyor. Düşünce yasağı dönemi...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Arnett’e göre, çocukların medya- daki temsil ediliş biçimlerini araştıran çalışmalar 3 başlık altında sıralana- bilir: Cosby Ailesi ve Simpsonlar gibi

Eğer evrenin içerdiği madde bakımından beklenmedik biçimde seyrek bir bölümünde yer alıyorsak, bu kimi şeylerin olduğundan çok daha uzak gözükmesine neden olabilir ve

“Bulgumuz temelindeki tahmini- miz flöyle: Bir hayvan için hangi tür duyu ya da alg› daha önemliyse, duyunun içerdi¤i bir sürü özellikten h›zl› ve etkili biçimde

Ülkemizde rotavirus antijeni görülme sıklığının mevsimlere göre dağılımının incelendiği araştırmalarda, Su- geçti ve arkadaşları (18) erkeklerde ve kızlarda

Bu çal›flmada 2000-2001 y›llar› aras›nda ‹stanbul T›p Fakültesi ‹nfeksiyon Hastal›klar› ve Klinik Mik- robiyoloji Anabilim Dal› Klinik

Ok ne yaptı derseniz; terbiyeli, edepli, alçak gönüllü, efendi, centilmen, çelebi biriydi o ve böylesine pohpohlanmaya kızardı düpedüz… Nitekim kızdı, köpürdü,

Bunu temin için, her vesilede, her ihtiyaç muvacehesinde Türk mimarının hatırlanması- nı, ona da itimatla bir kere müracaat olunması- nı, çalışma imkânı bulduğumuz

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Ilısu Barajı'nın suları altında kalacak Batman'ın ilçesi Hasankeyf'i Raman Da ğı eteklerinde yeniden kuracak..