• Sonuç bulunamadı

Vasfi Rıza Zobu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vasfi Rıza Zobu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

OLAYLAR

\ v e

İNSANLAR

HAŞAN PULUR

_________________________ ~ t 1 -

Sok

VASFI RIZA ZOBU

i " . Ç gün önce toprağa verdiği-

I m iz Vasfi Rıza Zobu, müm- kün o lsaydı da, ölüm ünden son ra hakkında y a zıla n la rı okusay- dı, gevrek gevrek güler, “ Sizi gidi köftehorlar!” derdi:

“ Sanatıma, tiyatroculuğuma laf edemediniz ya!”

B ırakın laf etmeyi, merhumun en am an sız dü şm an ları bile, onun için “ Bir çınar devrildi!” demekten kendilerini alam adılar.

Bu, hem merhum için, hem de sağ lığın d a onun tam karşısın d a olan lar için, onur verici, kıvançlı bir davranıştı..!

O ysa çoğu kere böyle olm az, adam ın olu m su z tarafı öne çık a rı­ lır, olum lu yanı gözardı e dilirdi.

Am a tabii böyle davranm ak, Vasfı R ıza Zobu g ib ile r için kolay değildi,’ Türk tiyatrosunun tem el di­ reklerinden birini inkar etmeye kim senin gücü yetm ezdi, yetmedi de...

★★★

Vasfi R ıza Zobu, “ 12 Eylül” a s­ keri yönetim inin, Şe h ir T iy a tro s u ­ ndaki “ uygulayıcısı” diye suçlanır. Y a n lış sayılm az, elbette bir a s­ keri yönetim de görev alırsan, yö­ netimin isteklerine aykırı ç a lış a ­ mazsın...

★★★

O Y S A Vasfi R ıza Zobu, an ıla rın ­ da, yasaklardan,sansürden, tiyat­ roya baskıdan yakınmıştır.(*)

M e se la bugün, kim bilir kaç yü­

züncü kere, oynanan “ Lüküs Ha­

yat” oyununun bir yasak edilm e hikâyesi vardır ki!..

1930’lu y ılla rın başında Şe h ir Tiyatrosu’nun oynadığı bu oyunu B asın Yayın G enel M üdürlüğü ya­ saklar. B asın Y ayın G enel Müdürü de kim dir b ilir m isiniz?

Vedat Nedim Tör!

Oyundaki “ fıstık” rolünü de

Vasfi R ıza oynamaktadır. Niçin, neden?

Vasfi R ıza da bunu sorar:

“ Sebep ne acep? Cumhuriyet rejimi aleyhine mi? Devlet büyükle­ rini alaya mı alıyor? Milli müesse- selere mi dokunuyor? Halkın ahla­ kını bozacak seks sahneleri mi var? Bunların hiçbiri yok!”

O halde?

A n k a ra ’dan gelen gerekçeyi Vasfi R ıza anlatır:

“ Meğer eserde âşık bir ihtiyar varmış, çapkın bir genç, hafifmeş­ rep bir kadın, yaramaz çocuk tipleri bulunuyormuş! Bunlar seyirciler için fena örneklermiş. Yani ihtiyar­ ların, gençlerin, kadınların ve ço­ cukların ahlaklarını bozarmış!”

Vasfi R ıza Zobu, bunu Vedat Nedim T ö r’e yakıştıram az ve “ Ah şu devlet memuriyeti!” diye isyan eder:

“ Batı üniversitelisini bir tarafın­ dan koy, öbür tarafından medreseli softayı al! Avukat, doktor, mühen­ disken öyle konuşurlar, öyle parlak fikirler yürütürler ki, onları dinler­ ken, kendi kendime, bu adamı işba­ şına getirseler, kimbilir neler yap­ maya muvaffak olur, diye düşünü­ rüm. Bakarsınız, günün birinde bü­ yük bir selahiyetie işin başına gel­ miş... Hani pırıl pırıl fikirli adam! O, devlet çarkının bir dişinde makam denilen ateşli zekâlı adama n’- olmuş!?”

Aradan 50 yıl geçer, 1930’lu y ıl­ larda Vasfi R ız a ’nın Vedat N edim 'e yönelttiği e leştiriler, bu defa başka­ ları tarafından ona yapılır...

Kader!

★★★

Vasfi Rıza B ey ve Bedia Ha­ n ım la aynı sofraya ilişm iş, onların doyum olm az soh betlerine katılm ış biriyiz...

B e dia Hanım ile Vasfi B ey bir­ birle rin e takılm adan, şa ka la şm a ­ dan, laf atmadan yapam azlardı.

Vasfi Bey, y ılla r önce ara b a sıy­ la A n k a ra ’ya gidiyorm uş, sıkışm ış, o zam an A nkara yolunda öyle adım başı benzinci, restoran, dinlenm e yeri yok, Vasfi B ey kendisini sıkm ış ama, dayanam am ış, başın a bir ka­ za gelecek, arabayı uygun, s e siz bir yerde, kenara çekm iş durdur­ muş, inm iş, sağa so la bakm ış, kim ­ se yok, hava da sıca k ve çok sakin, yaprak kım ıldam ıyor, tam çişin i ya­ pacak, bir rüzgâr, üstü, başı, ö ze l­ likle pantalonu berbat olmuş...

Rahm etli zaten titiz bir insan, A n kara'ya varıncaya kadar perişan olm uş, otele g e lir gelm ez, hemen pantolonunu tem izle yiciye gönder­ miş...

N eyse yaz bitmiş, Ş e h ir Tiyat- ro su ’nda provalar başlam ış, Vasfi Bey, bir ara başın a geleni anlata­ cak olmuş:

“ Azizim hayret, yaprak kıpırda­ mıyordu, ben tam çişimi yapaca­ ğım sırada, bir rüzgar çıktı, ortalık karıştı...” der dem ez, B e d ia Hanım atılmış:

“ İlahi Vasficiğim, bunda şaşa­ cak ne var! Sen buluncaya kadar hava durumu değişmiştir.”

A lla h Vasfi Bey e rahmet, Bedia Hanım'a da uzun öm ürler nasip et­ sin...

O O Günden Bu Güne / Milliyet Yayınları: syf.462

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Her gerçek sanatçı gibi ele avuca sığ­ maz, anlaşılmaz, tanımlara sığ­ maz yanları var Ara Ustanın. Sa­ nırım işin heyecan verici yanı da burada; duyarlı

Slıakespeare, Yeats ve Sefer is 'ten çeviriler de yapan Bonnefoy ’tun ayrıca Rimbaud, İtalyan ve Fransız sanat tarihiyle ilgili incelemeleri de vardır. Burada

Fosil yakıtla çalışan motorla kullanılan elektrik motor, bazen tek başına bazen de diğer motora destek olarak sadece benzinle çalışan modellere kıyasla gaz

Kendisine yazılan kadı­ nın “benim için yazdı”, yazanın da onun için yaz­ dım demesine rağmen Pi­ raye Hanım’m öz oğlu, Nazım Hikmet’in üvey

Çiinkü, onlar - bilhassa başkaları - hangi nadide kitabın, hangi kitap meraklısında bulunduğunu bilen insanlardır... Sahafların Türk kültürüne, hizmetleri

Hünkâr suyu, dik yokuş olduğu için fa m ızı kadife palanlı merkeplerle çıkılırdı, fakat Çırçır düz ayaktı.. O zamanlar Çır- çır’ı Alyanak Hüsnü

Ayetullah Sümer Sem i ha Sümer Burhan Temel Selâhattin Teoman Celâl Üzmen... Ayetullah

21 Aralık’ta Güneş Sistemi’nin en büyük gezegeni Jüpi- ter ve en küçük gezegeni Merkür gün doğumundan önce güney- doğu ufkunun üzerinde çok yakın görünümde. Satürn,