Babıâli Osman- * h İmparatorluğu devrinde Başve - kil mevkiinde olan *
Sadrazamların makamıdır. Daha ev velleri Paşakapısı denir. Sadrazam lar aileleri, maiyetleri, uşakları, ca- riyelerile birlikte orada otururlar -
«u§-İstaııbulun feClKndeıı sonraki Pa- şakapısı Topkapı sarayına pek civar. (Tomruk Dairesi) adı verilen, yâni şimdi Asliye Huknlc mahkemelerinin bulunduğu yerdeymiş.
Babıâli kelimesi AvrupalIlara ay nen geçmiştir. Hattâ Fransızlar yal nız (La Porte) derlerdi.
Zaman zaman bir çok badirelere sahne olmuş olan Babıâli, Yeniçeri lerin ortadan kaldırıldığı 1825 sene sinde, ille Hocapaşa yangınında ya nıyor. (1865 de yine Hocapaşadan çıkan, Kumkapıya kadar 8800 dö nüm mahalli viran eden büyük yan gın İkincisidir.)
Büyük koleranın binlerce kurban vermesine sebep gösterilen patlıca nın (dolmalık bamya), domatesin (oyunlarda var) diye satıldığı gün lere hatime çekmiş. Hikmeti Hiidaya bakın, âfetin kökü kazınmış.)
Babıâli enkazının arsası, etraftan bazı evler satın alınarak genişletil miş. Sadrazam Selim Mehmed Pa şanın Nezareti ve Hazinedarı Halil Beyin Bina Eminliğine nasbini mü teakip, İtalyan mimarisi üzere yeni den yapılmış.
Meşrutiyetten sonraki son yanışı na kadar Sadaret, Dahiliye ve Ha riciye Nezaretleri oradaydı. Kurtu lan kısmından Sadaret dairesi bu gün İstanbul hükümet konağı, öbür ucu da İstanbul Defterdarlığıdır.
Babıâliııiı. methali Soğu ine tarafındak. vaklı, Kallâvik. karşısındaki (Alayköşkü) ahşapken İkinci Mahmut şimdiki kâı-girini yaptırmış. Padişahlar huzura çık
mak için saraya gelen ecnebi elçi leri, caddeden geçen esnaf alayları nı bu köşkün penceresinden seyre derlermiş.
Şimdiki (Adlî tıb) binası meşhur (Soğukçeşme Rüşdiyei Askeı-iyesi) idi. Karşısında tramvay beygirleri nin ahırları, az ötesinde Telgrafha ne, yukarı vuran bayırın köşesinde de Seraskerkapısımn adlı sanlı Mas raf Nazırı Edirneli Haşan Rüştü Paşanın konağı vardı.
Abdülâziz devrinde, Sirkeci iske lesinden Babıâliniıı köşesine kadarki. caddenin adı (Aziziye caddesi); yu karısı Mahmudiye caddesi. O zaman lar Dördüncü Vakıf hanının yeri (Hamidiye imaretleri), Limanbanı- »ın bulunduğu mevki de (Şehrema neti) imiş.
Sirkeci dönemeçindeki Beşir Ke mal eczanesi Çerçinin Türkiye ecza- nesiydi. Yokuşa vuralım. Sağda hâ lâ mevcut birahane meşhur (İştayn- brulı) birahanesi. Meydancığa giden güzerkâhın adı bir vakitler (Zaptiye caddesi) iken sonra (Muhacirin Ko misyonu caddesi) olmuş.
Hâlâ yerinde bir şekerci bulunan, beş altı sene evvel de Hacı Bekir da madı Nazım Bey biraderimizin dük kânı meşhur şekerci Rıfatm idi ki lâtilokumları ve badem, ezmelerile Hacı Bekirle yarışırdı. > 1 1 1 1 1
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Ta ha Toros Arşivi