T A R İ H İ
AKİSLER f
c
Hırka-i saadet odasına dair
Y avuz S u lta n Selim ta ra fın d a n m ü b are k e m a n etler M ısırdan Is ta n - b u la g e tirild ik ten b ir m ü d d et sonra. T opkapı S a ra y ın d a H as oda d a ire sindeki p ad işah lara m ah su s oda bu em a n etlerin m u h afazasın a tah sis e- d ilm işti (1).
B ugün H ırk ai S aad et D airesi ts- m ile a n ıla n ü s tü k u b b e le rle ö rtü lü ve etra fı re v a k la rla çev rili bu b i n ay a E n d u ru n av lu su n ih ay etin d ek i b ir kap ıd an g irilm ek ted ir.
M edhal kısm ı H as o d alıların cam i o lara k k u lla n d ık la rı m ü statil şe k lin d e şad ırv an lı b ir sofadır. D u v a r ları nefis ç in ilerle sü slü b u lu n a n bu şa d ırv an lı ve sedli sofanın sağ ta rafın d a A rzh an e ile, H ırk ai Saadet, sol ta ra fın d a H as oda koğuşile, D es- tim al odası b u lu n m a k ta ve n ih ay et kısm ın d ak i k a p ıd a n d a H ırk ai S a a d etle, A rz h an e n in p e n cerelerin e a- çıldığı rev ak lı kısm a çık ılm ak tad ır.
H ırk ai S aad et odasının biri bu sofaya, diğ eri a lt kata ve sonuncusu da A rzh an ey e olm ak ü zere üç kapısı b u lu n m a k ta d ır (2).
Eski d e v irle rd e T a h t O dası ism lle • de a n ıla n H ırk ai S aadet Odası m i
m arisi, tezyinatı itib a rile m üstesna bir sa n a t eserim izdir. H ırkai S aad et O dası m u h te lif d e v irlerd e esaslı ta m irle r görm üş, bilhassa III. M ıırad, IV. M urad ve son olarak da II. M ah- m u d bu o danın süslenm esinde b u g ü n hâlâ m evcud b a 'ıın a n değ işik lik leri y ap m ışlard ır.
H ırk ai S aad et O dasına b u g ü n ş a - d ırv an lı sofaya sed efk ârî kap ıd an g irilm ek ted ir. D ö rt köşe şek lin d e olan oda giriş k ısm ının so lundan o rta kısm a k a d a r b ir p erd ey le ikiye b ö lü n m ü ştü r.
O danın d u v a rla rı m . M u rad d e v rin d e k ap lan m ış kırm ızı zem in ü ze rin e e rik d a lla rı, e rik çiçek leri ve
Y a z a n
\
H a lû k Y
.
Ş e h su V a ro ğ lu y
tav u s k u şu p anolu ç in ilerle sü s lü-1
d ü r. Bu d u v a rla r ü stü n d e revaklı gezinti kısm ına açılan üç pen cerey le (3) ü ç göm m e d o lab b u lu n m a k tad ır
H ırk ai S aad et O dasının p erdeyle bö lü n m ü ş kısm ın d a ve k ap ın ın b u lu n d u ğ u köşenin m u k ab ilin d e k i kö şede k u b b eli g ü m ü ş b ir şebeke yer a lm a k ta d ır. Y erden y ü k se k ç e bir şek ild e y ap ılm ış olan b u şebeke, g ü m üş d ire k le r ü s tü n e o tu rtu lm u ş, iki y an ı köşe d u v a rla rın a verilm iş ve d ışarıy a ra stla y an ta ra fı da g üm üş p a rm a k lık la rla k a p atılm ıştır.
Bu c ep h eler ü stü n d e aynı şekilde k ilidli g üm üş k a n a d la r b u lu n m a k ta ve a ltın sandık içindeki H ırkai S a a - 1 detle. P ey g am b erin d iğ er eşyası. P e y g a m b e rin kılıclarile, d ö rt h a life
nin k ılıçları b u rad a m uhafaza e d il m ek ted ir.
IV. M urad ta ra fın d a n 1637 y ılında bu g üm üş tah tın kub b esi d ev rin in n ak ışları ve y azılarile süslenm iş, k u b b e n in iç kısm ın a h a d isle r y azıl m ış ve dışına şa ir Ç ev rin in ta h tın inşasına söylediği kaside h â k k o lu n - m u ştu r. K asidenin son k ıta ’sı şu b e y itlerle bitm ek ted ir:
İ k i tarih ed ü p e sn a -yı ta rifin d e ey (Ç e vri) D edi bu m atla'ı k e r r ü b iy a n -ı arş-1
rahm ani S e r ir -i sîm -i k u b b e m e s n e d -i
v â lâ -y ı sulta n i M uallâ k a d r-ü ilâ paye evrengi
S ü ley m a n î.
ğl, insanlara saygı.. Yalnız olmaz,
yalnız yaşanmaz bu dünyada! U-
nutma Semiha kızım! Çalış, çaba
la, yolunu bul, kendine gel, kendine
gel Semiha! Titreyerek, terleyerek
uykuya daldı. Hep onları görüyordu
rüyasında.
Ayşeyi, Saib Nuriyi..
Korkunç ağızlar açılıyordu karşı
sında. Çalışmak, insan olmak, ça
lışmak, insan olmak!. Karanlık rü
yaların içinde
uçurumlara düşüp
düşüp havalara uçarak sabahı bul
du.
Yustf ne zaman gelmişti, ne za
man öyle sessizce, sinsice koynuna
»irmişti, farkına varmadı.
Perdeler kapalıydı,
oda karan-
ıktı. Adam bir ahtapot gibi kolları
lacaklarile sarılmış, vücudünü uy-
tudan, kâbustan kendine doğru çe
liyordu. Yalnız değildi artık.
Kor-suf haber verdi: Mühim bir sipariş
almıştı. Yardımcıya ihtiyacı vardı.
Eğer Semiha kabul ederse kazancı
bölüşmeye hazırdı. Zengin bir A-
danalının heykelini yapacaklardı.
Oğulları, ölen babaları için ısmarla-
mışlardı.
\
İki tarafında iki melek kanad-
lannı açmış
ve lahdin etrafında
ağır, gösterişli tezyinat..
Yusuf anlatırken gülüyordu. Se-
mihanm
durakladığını
görünce
omuz silkti, öfkelendi:
— Para kazanmaktan hoşlanmı
yorsun! diyordu. Ben sana iş hazır
lıyorum, ayağına kadar getiriyo
rum, küçük hanım burun kıvı
rıyor!. İhtiyacın da var biliyorum..
Bir kaç ayda bitiririz işi. Bir kaç
talebe yardımcı da alırız yanımıza..
Ondan sonra paralar cebde kuşlar
gibi serbest.. Kalk istersen git Flo-
ransaya mı, Parise mi, nereye is
tersen..
Bir taraftan yumurtaları akıtarak
lokmaları iştahla ağzına tıkıyordu.
Bacaklarını açmış, donla, gömlekle
hayasızca
oturuyordu,
ayakları
çıplaktı. San uzun tırnaklan görü
nüyordu. Bütün bunlara, Semiha-
nın hakaret dolu bakışlarına aldır
mıyordu. Pervasız, emin bir hali
vardı.
İğrenç! diye, düşündü Semiha.
Ben bu adamla? Biraz evvel aynı
yataktan çıktıklarına inanamıyor -
du.
Gece, yarı uykuda, yan uyanık
verdiği kararlar, kurduğu hayaller
yavaş yavaş kafasında tuzbuz olup
erimeye başlıyordu.
(A rkası var)
değer vermek lâzım... Kendime
say-H ırk ai S a a d et O dası h e r d ev ird e y en i eşya ile döşenm iş, zem ini daim a sırm a işlem eli n ih alile rle ö rtü lm ü ş, d u v a rla rın ın ü st k ısım ları K ab e ö rtü lerile, a ltın o lu k la ve h a tta t h ü k ü m d a rla rın y azılarile sü slen m iştir <4> Oda geceleri a ltın , güm üş, billûı k a n d illerle, g üm üş ve a ltın şa m d an larla ay d ın lan m ış, y e rle re daim a s ır ma işlem eli k o ltu k y a stık la rı k o n u lm u ştu .
Bir E n d u ru n lu n u n g ö rerek y azd ı ğına göre 1789 y ılın d a H ırkai S aad et O dasının vaziyeti şu şekilde b u lu n u y o rd u . (H ırk a -i S aad et o d a sının biri şa rk a, diğeri cenuba nazır iki odasının kapı k an ad ları ü stü n d e g ü m ü şten b ire r halka b u lu n m a k tad ır. K a p ıla rın iç tara fın d a gene g ü m ü şten m ü şeb b ek b ire r kapı dahi y ap ılm ış ve re n u b tara fın d a k i k ap ın ın iç k ısm ında som m erm erd en bir tak ü stü n e K âb en in o luğu k o n u lm u ştu r.
G iriş kap ısın ın k arşısın a rastlay an ve (R evzenl C ev ah ir) ismi verilen p en ceren in ö n ü n d e y e k p are beyaz m erm erd en o y u lm u ş fıskiyem le bir havuz b u lu n m a k tad ır. P en ceren in y a n ın d a k i a ru su n n akışlı dolabın içinde P ey g am b erin k ad em i şerifleri m uhafaza e d ilm ek ted ir.
G a rb tara fın a n azır pencerenin ö n ü n e te b e rrü k e n (serlovhai şehldan ve şecian el a rab a n H nm za-i s-h ib k ıran H azre tle rin in ) d em ir gürz, m iğfer, z e rrin şeşb eleri k o n u lm u ş tu r. O danın d u v a rla rı (eski m aden | çini) ile döşenm iş ve ü st kısm a d a i- 1 ren m ad a r K a rah isa rî h a ttile ve altın la â y e tle r yazılm ıştır. Bu y a zıların şa rk tara fın ın ü stü n d e (Halil R ahm an H azretlerin in m a m u r b u y u rd u k la rı H arem i M uazzam ın k is- vei şerifi ve puşidei m iin ifi) a sıl m ıştır.
K u b b e ü stü n d e k i n a k ış la r insanı şaşırtacak b ir g üzellikte olup, k u b b en in o rtasın d a gü m ü şten b ir top asılm ış ve b u n u n iki tara fın d a te b e rrü k e n R avzai M u ta h h ara n m altın k a n d illeri y e r alm ıştır. •
B irincisi odanın o rtasın a gelen ü ç g ü m ü ş s ü tu n u n arasına yeşil kadife ü z erin e sırm a ile on d ö rt m ih rab işlenm iş b ir p erde asılm ış ve ıç kısm a ayrıca siyah k ad ifed en diğer b ir perde k o n u lm u ş tu r Bu siyah k a d ife ü z e rin e de D iiıb ü n lzad e h a ttı ile ve a ltın sırm a ile hadisler
y azılm ıştır. ,
Bu p erd elerle bö lü n m ü ş kısım da kırm ızı ve yeşil m erm erle rle bir ocak b u lu n m a k ta ve a lt kısm ı g ü m üşle kaplı b u ocakta gece, g ü n düz öd ve a m b e rle r y ak ılm ak tad ır. O a rb cih etin e b ak an d u v a r ü s t i n - deki a ru su n göm m e d olapta em bi- v a la rın te b e rrü k â tı m uhafaza e d il m ek te ve d olabın ö n ü n d e p a d is a rla v için a ltın sırm a ile d o k u n m u ş k u m aşlarla ö rtü lü bir yarım ta h t ver alm a k ta d ır. P ad işah ların perşem be ve cum a geceler! o y a rı m ta h t Üs tü n d e (d u a ve istim dad etm eleri â - d â t-ı kadim -!
Yeşil ve siyah k ad ife p erd elerin böldüğü kısım da güm üşten b ir tnM -ı âli y e r alm a k ta d ır. Bu giim üş ta h t ü stü n d e ü ç aded altın san d u k ad an b irin in içinde P eygam berim izin h ır k a la rı, d iğ erin d e d işleri ve ü ç ü n cü - siinde de S an cak -ı Ş e rif b u lu n m a k ta dır.
B u ta h tın altın d a d u v a rla ra 24 aded kılıç d a ire n m ad ar asılm ış tır. B u n lard a n ü çü P eygam berim izin v e d iğ erleri de d ö rt h alife ile As - hnbdan b azıların ın d ır.)
H ırkai S aadet O dası II. M ahm ud ta ra fın d a n 1822 yılında esaslı bir şek ild e tam ir ettirilm iş, p e n ce rele rin m erm er süveleri, oda ve dolab k a p ıla rı, güm üş şebeke yan ın d ak i esk i ocak am p ir ü slû b d a y a p tırıl m ıştı. A ynı ü slû b d a odanın dış y ü zü n e ve re v ak lı kısm a inşa edilen y en i çeşm enin ü stü n e de b u ta m iıi b e lirten b ir k ita b e k o n u lm u ştu . Bu k ita b e n in ta rih b eytinde;
M ed a r-ı fa h n İzzettir bu tarih M aka m ı H ırka bâlâ oldu b ü n y a d
1238
den iliy o rd u .
Bu m iin aseb etlle H ırk ai S a a d et o- dası y en id en v e şu eşya ile d öşen m işti. (tk i aded s ır m a işlem eli çu h a- z ar p erd e, b ir aded sırm a işlem e y e şil çuha M edine perdesi, ü ç aded b o y ların a zam ve ilâve o lu n an s ır m a işlem e yeşil çu h a p en cere p e rd e si, d ö rt a d ed sırm a ile işlenm iş K âbei Ş erif puşidesi. iki aded kapı p e rd e si için K âbei Ş e rif puşidesi, b ir a- ded sırm a ve tırtıl işlem e tü y sü z seccade, b ir aded n ilıali, beş aded telm issn ih ram , b ir aded g ü m ü ş b u h u rd a n , b ir ad ed k lap ta n şerıd li ve saçaklı ih ram , b ir aded Kadife kapl: rah le, o n b ir aded yeşil -aııdal boh ça). (5).
H ırk ai S aad et odası DUgün d e d u v a rla rın d a K ab e ö rtü le ri, yazı le v h a ları, g ü m ü ş şebekeyi, ve odayı ikiye a y ıra n sırm a işlem eli p erd eleri, altın o lu ğ u H aceriesved m ahfazası, kol tu k m in d e rlerile döşelidir. Z em in in d e de ü z eri işlem eli k rem ren g i ni- h ali serilid ir. K u b b esin d e a .tın , g ü m üş ve b illu r k a n d ille r sark m ak ta, d u v a rla r İzn ik ç in ilerin in eb ed i b a h arı içinde g ü lü m sem ek ted ir.
(1) H âs O da h a k k ın d a bakınız. C u m h u riy e t 21 n isan 1957.
(2) Aşağı k a ta inen kapı 980 y ılın da k a p atılm ıştır.
(3) D ö rd ü n cü p en cere, güm üş şe bek en in için e rastla m ak tad ır.
(4) 1181 y ılın d a I. A bdülham id, babası III. A hm edin celi h a t ile yaz dığı B esm eleyi g ü m ü ş zarf içinden ç ık a rta ra k b ir ta h ta y a y a p ıştırtm ış ve H ırk ai S aad et odasına astırm ıştı. B ugün d e H ırk ai S aad et odasında fi. M ııstafanın, II. M ahm udun y azıları
asılıdır. % i
5 — T opkapı S aray ı arşivi, n u m ara 2469.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi