• Sonuç bulunamadı

Sevgiler çoğalsın

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sevgiler çoğalsın"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ONUNCU SES

Sevgiler çoğalsın

BARIŞ Manço’ya ağıt

yakmak için çok geç. Onu anlatmak ise bizim harcı­ mız değil. Harcı olup da geç kalanlar ya da esirge­ yenler düşünsün.

Diyelim ki, Barış Manço bir anıt köprübaşıydı. Biz . köprünün bu yanını değil, fefe karşı yakasını, anlatmak k istiyoruz.

^ Anlatabilirsek.

W Bu satırlar, büyük olay- ™ ların haberinin bir köşesi­

ne çerçevelenen “not­ la rın bir gün gecikmişi o- larak kabul edilebilir.

Öğle namazının okun­ masına yarım saatten çok zaman var. Camiin avlusu omuz omuza, sırt sırta, tıklım tıklım. A- dım atmanın olanağı yok. Sıkışmaktan fenala­ şan 70’likler, nefes alabilmek için annesinin kucağına tırmanan 7’sinde çocuklar var. Man- ço'nun deyimiyle 7’slnden 77’sine bir tablo.

Duvar diplerinden gide gide, zar zor camiin dışına çıkabiliyoruz. Her köşebaşında bir çift ayaklık yer bulup, camie gelen yollardaki in­ san selini izliyoruz.

Selin içindeki yüzlere ayrı ayrı dikkatle bakıp bir şeyler anlamaya çalışıyoruz.

N A İL

GÜRELİ

Sosyologlar gelse de bu olanın ne anlam ta­ şıdığını bize söylese.

Psikologlar yetişse de bu olup bitenin altın­ daki gizemi bize anlatsa.

Biz sanattan, kültürden, siyasetten anlama­ yan halkın toplumbilimcilere, ruh bilginlerine ve de tüm aydınlara soracakları var.

7’den 77’ye bu büyük kalabalık neyin nesi? Neyin ifadesi bu?

Bir sevgi mi, bir tepki mi?

Sevgi de olsa, başka bir şey de olsa, bir “i-

fade” işte bu. Demek ki, “ifade özgürlüğü”

var!..

İnsanlar... Sokaklar dolusu İnsanlar... Umur Talu’nun bir gecekondu odasında dokuz kişi­ nin ölümünü anlatan önceki günkü yazısında­ ki tanımlarla “dışlanmış, itilm iş, umutsuzlaş-

tınlm ış, kırılm ış, sıkışm ış” insanlar...

Yine insanlar... Yine 7’den 77’ye... Dışlan­ mamışlar, İtilmemişler, umutsuzlaştırılmamış- lar, kırılmamışlar, sıkışmamışlar...

Beylik deyimle bir İnsan mozaiki.

Sosyologlar, psikologlar, tüm aydınlar yanı­ mıza gelse de sorsak:

Nedir bu insan mozaikinin anlamı? Başka kanallarda kullanılamayan “ifade öz- güriüğü”nün bu kanalla mı kullanılması?

Kimliğini kanıtlama eylemi mi?

Paparazzilerin reytingine kenetlenmiş tele­ vizyon programlarına kamış mı?

Belki paparazzilerin kamerasına takılıp ben de ekranda görünür müyüm umudunun itele­ mesi mi?

AVUKATINIZ

-.f:

Z ' . â ' f

_____

Bir araya gelemeyen, birbirinin kuyusunu kazmaya bakan politikacılara bir işaret fişeği mi?

Prenses Diana'nın cenazesinin ardından

yürüyen Ingiliz halkına bir öykünme mi? “İşte

biz de böyle uygar ülkeler gibi davranabiliyo­ ruz, sosyalleşiyoruz artık” deme özentisi mi?

Önlarca faili meçhul cinayetin aldığı canlar üzerine gösterilemeyen tepkinin ezikliğinde bir günah çıkarma mı?

Yoksa bir başkaldırı mı? Örneğin trafik ca­ navarına... hayat pahalılığına... yolsuzlukla­ ra, hırsızlıklara, soygunlara, çetelere... Üçün­ cü köprüye... bir başkaldırı mozaiki mi?

Yok yoksa sadece bir sevgi seli mi? Sanat yeteneği ve kültürü ile halkın sevgisini buluş­ turan bir iyi insanın cenazesinde yatağını bu­ lan bir sevgi ya da tepki seli mi?..

Toplumca sevgilerimizi çoğaltma dileğiy­ le... Barış M anço'nun rahmeti bol olsun.

Bir şiir

Elbet bu hafta Barış M anço’nun şarkıla­ rından seçildi dizelerimiz. Sözü ve müziği

Barış M anço'nun olan “Anla Beni"den bir

bölüm:

“Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda / Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda / Gözlerimde yaş, kalbimde sızı / Unutma­ dım seni. / Unutamadığım / Unutamadı­ ğım / Ne olur anla beni.”

e-m ail:n.güreli@ m illlyet.com .tr

Gerçek sanatçı

Bir büyük sanatçıyı kaybettik. Bizde alışılm ış bir şey vardır, sa­ natçılık unvanını kişi kendi kendi­ ne verir. Gerek ekranda gerek ya­ zılı basında, çıkar “ben böyle bir sa n a tçıyım ...’’ diye kendini över, yani sanatçılığı kendi kendine la­ yık görmüştür. Oysa sanatçılık unvanı bir tek şarkı söylem ekle

TAM ER

veya öylesine bir beste yapmakla

HEPER

kazanılmaz yirm i, otuz sene üç ■ ■ «■m— beş şarkıyı tekrar tekrar söyle­ mekle de kazanılmaz. Otuz sene­ dir ezberlediği üç beş şarkıyı tekrarlayıp sanat­ çı unvanı elde edilmez, hele hele sanatçı unva­ nının başına bir de devlet sıfatı hiç getirilemez. İşte yukarıda anlatmaya çalıştığım sahte sa­ natçıların arasında gerçekten halkın verdiği un­ vanla sanatçılığa layık Barış Manço çıktı. Yedi­ sinden yetm işe hayranlığını kazandı, peşinden sürükledi. Küçük büyük herkes onu sevdi ama o hiç umulmadık bir çağda aramızdan ayrıldı.

Peşinden gözyaşı döken topluluğa bir bakın mübalağa değil gerçekten yediden yetm işe gözyaşı döküyor. Gerçek sanatçı budur. Yaptık­ larıyla, anlattıklarıyla, davranışlarıyla unutulma­ yacak biri. Kendisinden sonrakilere örnek ol­ sun.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi YBÜ’de çalışan sağlık çalışanlarının HIV/ AIDS konusundaki bilgi ve tutumlarının

Toplum kökenli olguların %75’i deri ve yumuşak doku infeksiyonu olan hastalar olup bu oran sağlık bakımıyla ilişkili olgularda %37 olarak tes- pit edilmiştir.. “Asian

Bakteriyel, viral ve etken saptanamayan pnömoni grupları arasında balgam çıkarma, boğaz ağrısı, oskültasyon bulgusu ve kor- tikosteroid kullanımı gibi değişkenler

Ülkemizde sağlık çalışanlarının kızamık bağışıklığıyla ilgi- li çalışmalara bakıldığında, 2005 yılında, Ankara Numune Eği- tim Araştırma Hastanesi ve Sami

Pérez-Huertas ve arkadaşları (21)’nın alojenik HKHT yapılan 29 çocuk hastada yaptığı çalışmada 6 (%20) hastada nakilden medyan 24 gün sonra BKV’yle ilişkili

İleri sürdükleri iddiaya göre, Ci han Harbi ve Balkan Har­ bi sırasında Türkiye’den sı nır dışı edilmiş olan yarım milyondan fazla Rum tek­ rar

G a z e t e m iz sahibi Mehmet Ali Yılmaz ile Genel Yayın Müdürümüz Mehmet Barlas aleyhinde yapılan sorumsuz yayınlar üzeri­ ne, bir dem eç veren Anakent Belediye

In der Nacht darauf zog Sultan Abdülmecid mit einer grossen Zahl von Laternenträgern, die ihm den Weg erleuchteten, durch die Gärten des benach­ barten Çırağan