• Sonuç bulunamadı

Boğaziçi üzerine çalışmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Boğaziçi üzerine çalışmalar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T A R İ H Î T E T K İ K L E R

ıııı= M iııııııııııııım ııiH n u ııiM iıııiH iıııııııııııııııııııııııııııııııım ım ıııııııııııııııııııııım m ııııfııı= ıııı

Boğaziçi üzerine çalışmalar

r

ı

YAZAN:

Halûk Y. Şefısıivaroğlu

I

i

Bizans devrinde Boğaziçinde bazı küçük balıkçı köy­ leriyle birkaç ma­ nastır ve ayazma bulunuyordu. . İs­

tanbul’un Türkler tarafından fet­ hinden sonra Boğaziçi meskûn ol­ muş, yeni ve kalabalık köyler ku­ rulmuş ve edebiyaliyle, musiki- kisile, muaşeretiyle, seyrüseferiyle bir Boğaziçi medeniyeti başlamıştı. Mimarî tarihimizde Boğaziçi ya­ lılarının ayrı bir yeri vardır. Yi­ ne Boğaziçi suları için yaptığımız çeşitli tekneler, şüphe yok ki, ge­ mi inşa san’atımızin ayrı bir ko­ lunu teşkil eder.

Beş yüz senedenberi bu kıyılar­ da san’atın bütün güzelliklerini yanyana getirip rahat ve asude zamanlar geçirmişiz. Bu beş yüz senelik medeniyeti, güzel yalıları ve onlarda geçen hayatların hikâ­ yelerini, ne yazık ki, bugünlere ve gelecek zamanlara lâyıkiyle an latacak eserlerimiz mevcut değil­ dir.

1 Bazı Arap müelliflerinin Boğaz­ içi üzerine yaptıkları ciddî çalış- malavdan başka bir yazımızda bah sedeceğiz, Bugün bu mevzudaki Türk kaynaklarını gözden geçir­ mek istiyoruz.

Millî kütüphanemizin mühim e- serlerinden biri olan Hadikatiılce- vami şüphe yok ki, Boğaziçi cami, mescitlerinden de bahsetmesi ba­ kımından Boğaziçine ait Türkçe kaynaklar arasında zikredilebilir. Divan şairlerimiz de bazı kasır, saray, yalı inşaları münasebetiyle kasideler yazmışlar ve bu binala­ rın inşa tarihlerini, kısmen de va­ sıflarını tesbit etmişlerdir. Boğaz­ içi mevzuunda bilhassa iki şair çok temayüz etmiştir. Bunlardan biri, bugün de, aynı zevkle oku­ duğumuz şair Nedim’dir. Üçüncü Ahmet ve İbrahim Paşa devrini bütün renkleriyle, eğlenceleriyle onun divanında buluyoruz. En- derunî Vasıf da yaşadığı devrin Boğaziçini geniş ölçüde terennüm etmiştir.

Boğaziçini tek bir mevzu halin­ de ele alan şairimiz ise Fennî’dir. Fennî, Boğaziçi üzerine «Sahil- name» adı ile, bütün Boğaziçi köy­ lerine, kurulmasına, bazı b'inaların inşasına ait haberler vermektedir.

XVIII inci asırda, Kandilli’de yapılan inşaat münasebetiyle mü­ verrih İzzî’nin bir tarih beyti meş­ hurdur:

«Yeter bir mısra-ı bercestc tzzı zapt-ı tarihe Yeniden şu’lebâr-ı sahil oldu köhne Kandilli»

İstanbul’u ve Boğaziçini şiirimi­ ze, bütün müstesna güzellikleriy­ le getiren büyük şairimiz Yahya Kemal’dir. Boğazın hemen her kö­ şesinde ondan bir hatıra ve birkaç mısra’ vardır. Kandilli ve Kanlıca üzerine söylediği şiirlerle Yahya Kemal, daha kırabilir kaç beşyüz yıl bu kıyılarda ebedidir.

Edebiyatımızda Boğaziçini ebe­ dileştiren şöhretlerimizden biri de Abdülhak Şinasi Hisar’dır. «Bo­ ğaziçi Mehtapları», «Boğaziçi Ya­ lıları» gibi, Türk nesrinin şaheser­ lerini vücude getiren sanatkâr, es­ ki Boğaziçini en güzel ve en duy­ gulu bir dille anlatmıştır.

Kıymetli edibimiz Ruşen Eşref Ünaydm da «Boğaziçi - Yakından»

isimli bir eseri 1938 de neşretmiş- tir. Türk nesrinin kuvvetli kalem­ lerinden biri olan Ruşen Eşref Bey bu eserinde «Önce, İthaf, Yalılar, Koru, Sandallar, Rumeli kıyısın­ da sabah, Anadolu kıyısında ak­ şam, Bir Hatıra, Çmaraltı Kahve­ si, Saçmacılar, Ateşbalıkları, A- zad, Bir Gün de Beykoz’da, Yuşa’, Göksu, Sonradan» bahisleri var­ dır.

Türk edebiyatının mümtaz şah­ siyetlerinden biri olan Ahmet Haindi Tanpınar da «Beş şehir» i- simli eserinin İstanbul kısmında bu şehri ve Boğaziçini bütün gü­ zellikleriyle aksettirmiştir. San’at- kârın bu eserini, İstanbul için ya­ zılmış edebî parçaların şaheserle­ rinden sayarız.

Cabir Bey de «Boğaziçi Konuşu­ yor» adı ile Yedigün neşriyatın­ dan bir kitap yayınlamıştır. Bu kitapta Kanlıca’ya ait hatıraları ve Kanlıca yalılarının tarihçeleri yer almaktadır.

Rahmetli Ahmet Rasim Bey de muhtelif gazetelerde, Istanbula, Boğaziçine ait yazılarını sonra­ dan «Külliyat-ı sa’y-ü Tahrir» is­ mini verdiği kitaplariyle neşret- miştir. «Şehir Mektupları» adında­ ki eserinde de Boğaziçine dair, u- fak tefek bazı bilgiler vardır.

Boğaziçi hakkındaki derli toplu eserlerimizden biri de «Bostaııcı- başı Risaleleri» dir. Biz, bu risa­ lelerden yalnız Üçüncü Selim ve İkinci Mahmut devirlerine ait o- lanlarını gördük. Bu risaleler, hü­ kümdarlar, Haliç ve Boğaziçi sa­ raylarına çıktıkları vakit kayığın dümenini kullanan Bostancıbaşıla- rın yanında duran, sahifeleri ka­ relere bölünmüş, baş tarafları tez- hipli, güzel defterlerdir. Bu risale­ lerde sırasiyle kıyılardaki cami­ ler, mescitler, yalılar, kayıkhane­ ler, kahvehaneler gösterilmiştir. Hükümdar, bir binanın önünden geçerken sahibini sorduğu vakit, Bostaııcıbaşı o risaleye bakarak söy-lermiş. Bu defterler, bugün ba­ zı kütüphanelerimizde mevcuttur. Bunların tetkiki bir kaç bakımdan Boğaziçi tarihini ve yaşayışım ay­ dınlatmaktadır.

Şirket-i Hayriye’nin 1914 yılında neşrettiği «Boğaziçi Salnamesi» de Boğaziçine dair neşredilmiş belli- başlı eserlerimizden birisidir. Bu salnameye Fransızca bir hulâsa da ilâve edilmiştir. Salnamenin kıy­ metli bir tarafı da Ahmet Mithat Efendinin Boğaziçi hakkındaki bir konfepansını iktibas etmesidir.

Millî Eğitim Bakanlığı tarafın­ dan yeniden yayınlanmakta olan «Islâm 'Ansiklopedisi» nin Boğaz­ içi maddesi derli toplu ve kıymet­ li bir etüddür.

ihtifale! Ziya Beyiîı «İstanbul ve Boğaziçi» ismini taşıyan kıy­ metli eserinin ikinci cildinde Be­ beğe kadar Boğaziçinin tarihi de mevcuttur.

Bütün çalışmalar arasında İstan­ bul ve Boğaziçi tarihi hakkında

en etraflı ve kıy­ metli tarihi eser sandığımız «İstan­ bul Ansiklopedi­ si» nden de bah­ setmek isteriz. Bu . Ansiklopedi muhterem bilgin Re­ şat Ekrem Koçu’nun yıllardanbe- ri, tek başına hazırladığı ve yayı­ nına muvaffak olduğu büyük bir eserdir. İstanbul Ansiklopedisinde Boğaziçinin meşhur semtleri, bina­ ları, Alfabe sırasiyle yer almakta, binaların rölöveleri verilmekte ve tarihçelerinden bahsedilmektedir.

Bu eser, Milli kütüphanemizin büyük bir boşluğunu doldurulmak­ tadır. Gelecek zamanlarda kıymeti daha da artmış olacaktır.

Boğaziçi hakkındaki ilmi eserler arasında, yüksek mimar Sedat Hak kı Eldem’in «Türk evi Plân tip­ leri» adında»i ciddî eseri mühim bir yer almaktadır. Bu eserde mulı telif Boğaziçi saray ve yalılarının rölöveleri mevcuttur. Bugün ço­ ğu yıkılmış, yanmış bulunan bu eski binaların rölövelerini başka hiç bir yerde, hiç bir eserde bul­ mak mümkün değildir. Sedat Hak- J

kı Eldem ou kıymetli çalışmasiy- ] le şüphe yok ki Türk medeniyet tarihine büyük bir hizmette bu­ lunmuştur.

İstanbul şehri ve Boğaziçi hak­ kında bazı rehberler hazırlanmış ve basılmıştır. Fakat bunlar ara­ sında bir İstanbul âşığı olan Pro­ fesör Mamburi’nin «İstanbul Reh­ beri» ölçüsünde değerli olanı mev­ cut değildir. Sonradan daha geniş­ leterek Fransızca ve İngilizce bas­ kıları da yapılan bu rehberde, Bo­ ğaziçi köylerine geniş bir yer ve­ rilmiştir. Eski harflerle basılan Türkçe tab’ından Boğaziçi hakkın­ da toplu malûmat almak imkânı vardır.

Bütün bu müellifler arasında garb ilim metodlariyle çalışan de­ ğerli bilginimiz Celâl Esat Arse- ven’in «Eski İstanbul» isimli eseri­ ni zikretmek de yerinde olur.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

藥科心得-吳建德老師部分 21 世紀醫學新希望-大腦研究的新趨 勢 藥三 B 林承緒 B303097162

藥學科技影片心得 藥 A B114096026 張瑋婷

In-frame fusions of the phoA gene, which encodes alkaline phosphatase (Manoil and Beckwith, 1986) or the lacZ gene, which en- codes β-galactosidase (Froshauer and Beckwith, 1984),

Örneğin fen bilimleri derslerinde temel konuları öğretmek belki de birçok öğrencinin kafasında, bilimin bir bilgiler topluluğu olduğu ve bunun kesin doğru olduğu

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Spearman rho de ğ erinin 0.45'in (t de ğ eri 2.76'den büyük ve p de ğ eri 0.01'den küçüktür, serbestlik derecesi tüm de ğ erlerde 29 dur) Spearman rho de ğ erinin

Mala yönelik suçlardaki artış şehirlerde daha bozuk olan gelir dağılımı, daha yüksek oranlardaki işsizlik, şehirde sosyal bağların zayıflaması sonucu olarak azalan

“a) Bir icra, fonogram veya yapımın izinsiz çoğaltılmış nüshalarının bu Kanun’un.. maddesinin yedinci fıkrasında sayılar yerlerde satışı ile ilgili ihlallerde üç ay-