• Sonuç bulunamadı

Gaipten Haber Veren Kişi Kahin Olarak Şair Ruth Finnegan-Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sever

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gaipten Haber Veren Kişi Kahin Olarak Şair Ruth Finnegan-Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sever"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

156

http://www.millifolklor.com

Sözel flairlerin rolünün bir baflka aç›klamas› konusunda baz› araflt›rmac›-larca flunlar ileri sürülmektedir: fiair, as-l›nda ve her zaman ilahî ilhamla ruhlarla iliflkiler kurarak gizlenmifl olgular› a盤a vuran bir peygamberdir. fiair, ulu ve ken-dinden geçmifl bir flekilde konuflur; fliir sanat› arac›l›¤›yla ruhlar dünyas›ndaki arkadafllar›yla iliflki kurar. Bu görüflün savunucusu ve önde geleni Nora Chad-wick’ti. Yazd›¤› “ fiiir Sanat› ve Kehanet” adl› kitab›nda flöyle demektedir:

“Kainlik ifllevinin temel elemanlar›-n›n hemen her yerde ayn› oldu¤unu gör-mekteyiz.Her yerdeki fliir sanat›n›n ar-ma¤an› ilahî ilhamdan ayr›lmaz bir par-çad›r. Bu ilham, her yere tarih ve soy a¤a-c› biçiminde al›flt›¤›m›z bilimsel bilgi biçi-minde ve gelece¤i anlatacak tarzda, daha daralt›lm›fl duygunun kahince ileri sürül-dü¤ü biçim içinde bilgiyle tafl›n›r. Bu bil-gi, her zaman müzikle bütünleflmifl, kimi zaman flark› imi zaman enstrüman›n meydana getirdi¤i fliir sanat› içinde dile getirilir. Müzik, medyumun ruhlara ileti-flim sa¤lad›¤› er yerdedir. Ayn› flekilde fla-ir ve gaipten haber veren kimseyi tabi-atüstü kuvvetlerle kontakt kurmak için ilham›ndan güç ald›¤› flekilde buluruz ve flairin kahince dile getirme esnas›ndaki durumu yüceltilmifltir ve normal anlar-daki varl›¤›ndan uzaklaflm›flt›r. Genellik-le göze çarpan bu sürecin bir moda gibi alg›land›¤›n› görürüz. fiairin yüce iddi-alar› evrensel ba¤lamda kabul görmüfltür ve flair bizzat kendisi her nerede bulunur-sa bulunsun yüksek bir statü edinir.” (Chadwick 1942:14; Karfl›laflt›r›n›z: 27-8, 41,57,72)

Bu genel görüfl üzerine Chadwick’in varsay›mlar›na benzer özellikte Eskimo ve Kuzey Asya kültürlerinde bilin ad›yla flaman›n, fliir sanat› yolunu kullanarak kendinde var lan ferdî hayalî düflleri ve kahince gücü ile yak›n dostluklar kurdu-¤u gözlenmifltir. Baz› uzmanlar bu gözle-mi bir teori içerisinde sürdürmek iste-mektedirler. Bu teoriye göre epik fliirin temel tarihî kaynaklar›ndan biri, fiama-nizmin içindedir. fiamanizm, bir baflka deyiflle flairin fonksiyonu ve ferdîli¤i ile kaplanm›fl karakter özelliklerinin komp-leksidir ve fliirlerdeki bu kapsam ve stilin tipik elemanlar› –mesela bir kahrama-n›n/flaman›n öteki dünyaya gitmesi, seya-hat etmesi veya rüyan›n birinci kiflinin rüyas›nda hikaye edilmesi- benzeri biçim Hatto’nun (Hatto 1970) görüflüne göre flunlar› içermektedir:

“Kuzey Asya’n›n destans› gelenekle-ri içinde izler b›rakan bu yollar, irticalen çalman›n ortaya ç›kard›¤› esime üzerine heyecanl› bir s›n›rlama içinde birinci kifli-nin rüyada veya kendinden geçmifl bir halde hikaye edilmesi biçiminde, hikaye kal›b›nda, flaman›n öteki dünyaya yolcu-lu¤u ve öteki dünyadaki sorgunun bafl-lang›c› biçiminde ifade edilebilir. (Hatto 1970: 3)

fiair bunu Kuzey Asya destan› ile içinde Sümerlerin G›lgam›fl destan›n›n ye ald›¤› baflka uzak örnekler aras›nda ba¤-lant›lar kurarak uzat›r da uzat›r. fiair bunlar›n bir bafltan bir bafla flamanist bir gelenek oldu¤unu ileri sürer. (Hatto 1970:19)

Benzeri bir yaklafl›m -daha çok genel olmasa da-di¤er yazarlar›n görüfllerini

GA‹PTEN HABER VEREN K‹fi‹/KAH‹N OLARAK fiA‹R*

Yazan: Ruth FINNEGAN

Çev.: Yrd. Doç.Dr. Mustafa SEVER**

* F‹NNEGAN; Ruth Oral Poetry, ‹ts Nature, Significance and Social Context, ‹ndiana University Press, Bloomington and ‹ndianapolis, 1992, “The Poet As Seer”, s.207-210.

** G.Ü. K›rflehir E¤itim Fakültesi Ö¤retim Üyesi

(2)

yans›tan Caerwyn Williams taraf›ndan ele al›n›r ve Williams, kategorik olarak “ her ilkel flairin flaman veya büyücü gibi ayn› boyutta oldu¤unu, di¤er bir deyiflle eflyalar üzerinde gücünü denemek için yetene¤ine sahip ç›kt›¤›n› ve fliir sanat›-n›n sonunda bir flaman veya büyücünün ortaya koydu¤u fliir sanat›yla yetene¤inin ayn› anlama geldi¤ini” (Williams 1971:25) ileri sürer. Bu genel yaklafl›m, birçok topluda flairlerin rolünün aç›klan-mas›na etki etmifltir. (örne¤in Kailasa-pathy 1968:61)

Bu ve benzeri genellemelerin orta-dan kald›r›lmas›/süpürülmesi, (Hat-to’nun görüflünde bile destan›n kökeni ge-nifl anlamda co¤rafî olarak kabul edilir.) baz› zamanlarda tekzip edilebilir. Elbette fliir sanat›, din ile flairin asabî hâli ile s›k-l›kla ba¤lant›l›d›r. Bundan baflka Kuzey Asya ve Pasifik’te kuflaktan ufla¤a genifl biçimde sürdürülen flairli¤e has teorinin bir parças› olan flairin kahince ça¤r›fl›m-lar›n›n burada hat›rlat›lmas› yararl› ola-cakt›r; ama bu karakterler aras›nda ge-rekli hiçbir ba¤ yoktur. Ne de bunlar, bü-tün flairlerin genel nitelemesi olarak da-ha geniflçe yaklafl›m gösterirler. Bu özel-likleri ay›rmak ve bunlar› ayr› ayr› dü-flünmek, tart›flmak faydal› olabilir.

Öncelikle, flairler gerçekten dinî rol-lere sahiptirler. Resmî dinin ve emredici geleneklerin tafl›y›c›s› olan yerleflik flair-ler vard›r. Mesela, Hristiyanl›¤›n yaz›l› miras›n›n tafl›y›c›s› olan Hindistan’daki Vedic flairleri gibi veya bir toplumun belli bir kültüne ait fliir sanat›n› dile getiren daha yetenekli ve mahallî düzeydeki flair-ler ile papazlar gibi (Yoruba ‹fa kültü gi-bi) ya da özel bir köyde hâlâ sürmekte olan dinî otoriteyi temsil eden Velema gi-bi. Böylesi flairler durumlar›na do¤rudan ve tabiatüstü ilhamlardan güç alarak ekstra yapt›r›m talebinde bulunup bunla-r› var olan statülerine ekleyebilirler; ma-nik kiflilikleri bazen fiamanizmle ba¤lan-t› kurmam›za sebep olur ve mal› mülkü muhakkak biçimde flairli¤e has bu tür bir uygulaman›n özelli¤i de¤ildir. Baz› du-rumlarda dinî flairler gururlu ve sert bir yüz ifadesiyle sanatlar›n› icra etmeyi

ter-cih ederler. Di¤er yandan Malay büyücü-süne benzeyen medyumlar gibi pek çok flair vard›r. Baz› durumlarda Eskimo fla-man›, kendinden geçme ve rüyan›n ele-manlar› olan bir tür ruhanî seans›n kap-sam› içinde fliirlerini elde eder ve sunar-lar. fiair, ruhun varl›¤›na do¤rudan bir gi-rifl talebinde bulunur. Böylesi flairler, bu alandaki temel, yerleflmifl dinle ba¤lant›-l› olabilirler; fakat s›kba¤lant›-l›kla da olmayabi-lirler. Bu flairlerin fliirleri, bu flairlere ödüllendirilmeyi ya da toplumda var olan resmî derecelendirilme sistemi d›fl›nda al›fl›lmad›k farkl› bir kiflilik kazand›r›r ve ba¤›ms›z biçimde sanatlar›n› icra edebi-lirler. Fakat genifli dinî fonksiyonlar› ol-malar›na ra¤men flairler, sözel flairlerin büyük ço¤unlu¤unu meydana getirmez-ler. Oldukça çok say›daki laik flairler de vard›r. Resmî saray flairleri Avdo Mede-doviç ve say›s›z miktardaki di¤erleri gibi kendilerini misafir eden patronlar›n›n as-kerî baflar›lar›n› yüceltiyorlard›. Temel görevleri asl›nda insanlar›n›n dikkatini çekici ve iyi bir hikaye anlatmak olan fla-irler, dinî imâlar› önem s›ras›nda ikinci planda görürler. Yada Johnnie Smith ben-zeri hapishane hayat›na dayanan ve bun-lar› yorumlayan oldu¤u kadar temelde aflk› ve son dönemlerin politik olaylar› ile ilgilenen mahallî flairler de vard›r. Böyle-si flairler peygamberler ve flamanlarla da-ha az ilgilidirler.

Ayn› tart›flma için kiflilik sorusuna baflvurmal›y›z. Di¤er bir deyiflle pek çok flair, manik ve yüksek derecede kiflilik özellikleriyle karakterize edilirler. Ya ba-z› kifliler fliire dönmeye aha uygundurlar ya da belki sosyal bask›lar bu tip kiflileri flair olmaya teflvik etmifltir. Fakat flairle-rin tümü böyle de¤ildir. Nora Chadwick kendi kendisine genifl çal›flman›n temeli üzerinde durur. fiuras› bir gerçektir ki si-nirli ve yüksek derecede kehanetçilik öze-likleri tafl›yan insanlar esrime ve kahin-lik yapma için uygun kiflilerdir. Genelkahin-lik- Genellik-le ak›l yönünden anormal ve hatal›kl›d›r-lar. Kendi toplumunda peygamber ve pey-gamberli¤e ait hediyeler için yüksek say-g› görmelerine ak›l yönünden aç›k biçim-de hastal›kl› bu insanlar için baflka bir

Millî Folklor, 2004, Y›l 16, Say› 64

(3)

yerde tatmin edici hiçbir delil bulama-d›m.(Chadwick 1942:65)

Bunlardan biri, flairli¤e has sanat kapsam›nda flöyle tarif edilebilir: Kahin-li¤e yak›n bir kavray›fl sahibi, hassas ve flairli¤inde yüksek bir kiflilik sahibi kifli. Bu noktaya kadar bu tarif, burada tart›fl-t›¤›m›z baz› olaylarla iyi bir uyum sa¤la-d›: Velema’n›n ilginç kiflili¤i, k›z kardefli-nin ölümünden sonra Ameda Riddle’in yaflad›¤› zihnî k›r›ma, Johnnie Smith’in zapt edilemeyen k›skançl›¤› ve kar›s›n› öldürmesi. Ama birisi de¤er yarg›lamas› veya gereksiz söz söyleme süreci içinde tecrübî metoda dönmeye ayart›lmamal›-d›r ve “iyi” veya “gerçek” olarak de¤erlen-dirilen flair tarifi alt›nda yer almal›d›r. Bu, ortak noktaya önem vermek demek-tir. Bu ortak nokta, flairin mahallî s›n›f-land›r›lmas›nda ikinci derece uzmanlar oldu¤u kadar gerçekten orijinal ve arat›c› sanatç›lar› da ihtiva eder. Çok say›da dik-kate de¤er flair, (en yeteneklilerinden ba-z›lar› bile) asabî ve panik durumunda ki-fliliklere sahip de¤illerdir.

Bu durum, bazen belirsizli¤e sebep olur. fiairler, kelimelerinin esinlenildi¤ini iddia ederler ve bilinçli düflünüp tafl›nma sürecinden ortaya ç›kt›¤›n› söylerler; ama baz› derin, bilinçsiz tepkilerden flair tüyle sorumlu de¤ildir ve ayn› zamanda kendi d›fl›ndaki ola¤anüstü kaynaklardan da sorumlu de¤ildir. Böylesi iddialar, en az›ndan flairli¤e özgü mahallî teorilerin ve flairlerin rollerini kafalar›nda nas›l canland›rd›klar›n›n kan›t›d›rlar. Örne¤in ‹rlanda’n›n ilk zamanlar›ndaki gibi baz› kültürlerde flairler, asl›nda gaipten haber veren insanlar olarak görülürler. Fakat, flairli¤e has yarat›fl›n toplam hesab› ola-rak kabul edildi¤inden böylesi iddialara de¤er vermek için bu yaklafl›m hâtâya se-bep olabilir. Bu da çeflitlilikler ortaya ko-yar; çünkü eflit biçimde bilgi vermezler veya de¤iflik etkinliklerde ortaya konan katk›lar›, ister istemez do¤ru flekilde ana-liz edilmez. Eskimo flairi Orpingalik, ifa-desinde “ Kulland›¤›m›z kelimeler ç›kma ve h›zla yükselme ihtiyac›/iste¤i duyuyor-lar” demektedir. Kendili¤indenlik ve

irti-calen çalman›n, söylemenin elemanlar›-n›n alt›n› çizmektedir. (Rasmussen 1931:321) Dahas› Orpingalik, fliirine Es-kimo flairlerinin tipik olarak adland›r›lan zaman› yo¤unlaflt›rma ve önceden tasar-lanma özelliklerini katar. Herhangi biri-si, böylesi özürler hakk›nda (güçlü flairle-rin talepleflairle-rini -içtenlikle olsun veya ol-mas›n, ki bu talepler kendilerinden bafl-ka, ilahî güçler taraf›ndan esinlenmifltir-gündeme soktuklar›n› hat›rlamak gere-kir.) baz› farklar› korumak kollamak du-rumundad›r. Baz› durumlarda ilham›n referanslar› yaln›zca gelenek seldir; me-sela Virgil ve Milton’un ilham perisine yakar›fl› delil say›lamaz; çünkü onlar fla-manistik kendinden geçme/trans esinlen-miflli¤i inde fliirin dinlenmifl hâlinin bes-teledi¤ini gösterir. Böylece mistik v tabi-atüstü güçlerden ilham alma/ilham alm›fl bir kendinden geçme hâli içinde konufltu-¤u veya bütün özelliklerin Hatto’nun gü-nümüzle efl zamanl› flamanizmin tipik bir örne¤i olarak iddia etti¤i anlam›na gel-mez. Peygamberler veya medyumlarla ba¤lant›l› farkl› özelliklerin pek ço¤u, sö-zel flairler aras›nda bulunur; ama bunla-r›n hiçbiri umumiyetle veya tüm sözel fla-irlerce kabul görmez ve farkl› özellikler muhakkak her zaman bir arada olmazlar. Da¤›n›k delillerden genifl genellemeler ç›-kartmak ya da ilahî ilham veya flama-nizm benzeri bütün baz› konular›n için-den farkl› özellikleri bir arada göstermek, afl›r› genellefltirmektir.

KAYNAKLAR

CHADW‹CK, N.K. 1942, Poetry and Prophecy, Cambridge University Pres.

HATTO, A.T. 1970, Shamanism and Epic Po-etry ‹n Northen Asia, School of Oriental and African Studies, University of London.

KA‹LASAPAHTY, K. 1968, Tamil Heroic Po-etry, Clarendon Pres, Oxford

RASMUSSEN, K. 1927, Across Arctic Ameri-ca, Narrative of The Fifth Thule Expedition, Put-nam, New York

W‹LL‹AMS, J.E.C. 1971, The Court Poet in Medieval Ireland, Proceedings of The British Aca-demy

Millî Folklor, 2004, Y›l 16, Say› 64

Referanslar

Benzer Belgeler

Zira bu eserde İslam inanç esaslarının temelini oluşturan ve usûl-i selâse olarak bilinen ilâhiyyât (ulûhiyet), nübüvvât (peygamberlik) ve sem’iyyât (ahiret)

Williams sendromu, supravalvüler aort stenozu ve perife- rik pulmoner stenoz en sık olmak üzere periferik damar.. darlıklarının sıklıkla eşlik ettiği, özel bir yüz

Nitekim ilk derece mahkemesince önceki davalardakine benzer gerekçelerle yapılan başvuru uygun görülmüş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ve Anayasanın eşitliğe

Ayrıca; işletmenin başarı düzeyi analizi ile ilgili, soruların faktör yüklerinin faktör 2’de yer alan; rakiplerimize göre, çalışanlarımız maddesi (0,46)

Bütün sadakat göstergeleri için aritmetik ortalamalar incelendiğinde Türkiye destinasyonunu; İngilizlerin daha çok sevdiği ve güvendiği, Hollanda vatandaşlarının tekrar

mitokondriden sitozole salınan cyc miktarının azaldığını göstermiş ve uzun süreli egzersizin mitokondri bağımlı apopitozu baskıladığını ileri sürmüşlerdir

Kozmik mikrodalga fon ›fl›n›m›, ev- ren yaklafl›k 300.000 yafl›ndayken ye- terince so¤udu¤unda, hâlâ çok yo¤un olan “madde ve ›fl›n›m çorbas›” (yani proton,

Sedat Sim avi Vakfı, Türkiye G azeteciler C em iyeti, T V d e 7 Gün, Günaydın G aze tesi, Türk Basın Birliği ve çeşitli vakıf ve kuruluşların başan