SAYFA
¿ 2
CUMHURİYET5*0s
f
v 1 <®C
/KULTUR
kultur@cumhuriyet.com.tr
Üstadın nadide yapıtları
Kalan Müzik “arşiv serisi” etiketiyle önemlibir yapıt daha sundu müzikseverlere: Neyzen Ter
fik albümü.
Yıllardır Neyzen Tevfik üzerine görsel, işit sel belge toplayan Kubilay Dökmetaş’la Kalan Müzik arşivinde birikmiş malzemenin bir ara ya gelmesinden oluşan, danışmanlığını A. Şe
nol Filiz’in yaptığı albüm, usta neyzenin kendi
sesinden Geçer adlı şiirle açılıyor; ardından peş peşe çeşitli makamlarda ustanın yorumladığı
17 taksim geliyor...
Mehmet Ergün’ün albümünün kapağında ver
diği bilgilerden ve diğer kaynaklardan Neyzen Tevfik’in yaşamı ve sanatıyla ilgili notlar akta ralım:
Neyzen Tevfik yedisinde bir çocukken baba sıyla gittiği kahvede sesine vurulduğu neye öm rü boyunca tutku ile bağlı bir sanatçıdır. Ney- zenliğinin yanı sıra şairdir de. Varoluş sorunla rını tartıştığı felsefi ve ağırlıklı olarak tasavvu- fi aşkı konu edindiği lirik şiirlerinin yanında hi civ şiirleri de yazmıştır. Şair olarak bilinirliği ni ve ününü de daha çok bu şiirlerine borçludur. Sövgü sözcükleri ile bezeli sivri dili, geniş kit lelerle buluşmasını sağlamıştır.
Bu yaşam stili yüzünden, yaratıcı yeteneğiy le orantılı bir miras bırakmamıştır geleceğe. Uç şiir kitabı (Hiç, Azab-ı Mukaddes, Hayatı ve Şiirleri), çok azı bulunabilmiş plaklarıyla iki
bestesi günümüze ulaşabilmiştir.
28 Mart 1879 Bodrum doğumlu Neyzen Tev fik Kolaylı’nın hep uçlarda geçen 74 yıllık ya şamı “ortalama inşam” hem şaşırtacak hem de irkiltecek öğelerle örülüdür.
Bunlar arasında, zengin evlerde ağırlanmanın yanında, sokaklarda sabahlamak, sadrazam ko naklarında, padişah huzurunda ney üflemenin yanında, aynı işi içki parası için ve mendil aça rak yapmak, edinebilme koşullarına sahipken dünyasal olan her şeye sırt çevirmek, yaşamak tan yorgun düşünce, aşın alkolün tesiriyle gö nüllü olarak tımarhanelere koşmak da sayılabi lir.
Soyadı babasının memleketi Bafra’nın Kolay kasabasından gelen Neyzen Tevfik’in ilk on yı lı Bodrum, Urla ve İzmir’de geçer, ilkokulu Bod rum’da bitirdikten sonra babası Haşan Fehmi Ko
laylanın “başmualüm” olduğu Bodrum Rüşti
yesi’nde, ardından da Urla Rüştiyesi’nde okur.
On beş yaşındayken başlayan sara nöbetleri yü zünden öğrenimi kesintiye uğrar. Bu nedenle İz mir idadisi ’ni bitiremez. On dokuz yaşındayken medrese eğitimi için İstanbul’a gönderilir, ama eğitim sistemi ve medreselerin yapısı dünya gö rüşüyle bağdaşmadığından burada da okuyamaz. Tanıştığı edebiyatçı, müzisyen, din âlimi, din ciler yardımıyla kendi kendini yetiştirir; Arap ça ve Farsçanın yanı sıra Fransızcayı da öğre nir. Doğası gereği özgürlüğüne çok düşkün olan Neyzen Tevfik, tutumu ve ilişkileriyle 2. Abdül-
hamit’in yönetimini rahatsız eder; özgürlük yan
lısı insanların gittiği kahvehanelerde pervasız ca konuşmalarını sürdürür. Bir keresinde o gü ne dek otuz beş kez jurnal edildiğini öğrenince M ısır’a kaçar. 2. M eşrutiyet’in ilanına dek ye di yıl orada kalır.
1910 yılında evlenir. Ancak yürütemez ve kı zı Leman üç aylıkken eşinden ayrılır.
Birinci Dünya Savaşı yıllarını, Askeri Müze kurucusu Muhtar Paşa’nın emrinde ve mehter başı göreviyle askerlik yaparak geçirir. Savaş tan sonra Ulusal Kurtuluş Savaşı’ndan yana ta vır takınır.
Cumhuriyetin ilanından sonra da kurulmaya çalışılan yeni toplumdan yana, eskinin kalıntı larına karşı bir tutum sergiler.
Atatürk’ü çok sevdiği ve onun ölümüyle de
rin bir bunalıma düştüğü bilinmektedir... Tevfik’in, üzerinde ‘H iç’ yazan kâğıdı fotoğrafı.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi