P oui A nderson dan “Uzaya Haçlı Seferi ’
Haçlılar uzaylı
kâfirlere karşı
... ...*.. —
""... J ...
“Uzaya Haçlı Seferi”,
gezegenimizin hâlâ önem
taşıyan sorularının uzaya
taşındığı, olabildiğince hafif
bir anlatımla işlendiği
eğlenceli bir bilimkurgu.
FERİT MOROVA
U
zaya Haçlı Seferi, “üzerinde güne şin doğmadığı im paratorluğun” bir zamanlar -M.S. 1345, ki o za manlar üzerinde güneş doğardı- dört ga lakside nasıl at koşturduğunu anlatan eğ lenceli bir bilim kurgu, Eğer bir benzet me yapacak olursak köklerini Swift’in Gulüver’in Seyahederi’nde bulabileceği miz Ingiliz hiciv geleneğinin örneklerin den biri.1345 yılının Mayıs ayında Sir Roger de Tourneville, Fransızlarla savaşan Kralı III. Edvvard’a katılmak için topladığı o rd u suyla Ansby’ye gelir. Sir Roger’ın ordusu Ansby çayırlıidannda son hazırlıklarını ya parken aniden gökyüzünden çıkagelen kocaman bir “kule”yle karşılaşır. Ans by’ nin en yüksek tepesinde kurulmuş olan şatodan daha heybetli olan b u kulenin içinden çıkan garip görünüşlü “kâfirler” bir an şaşkınlık ve korku yaratır. Uzayın fethine çıkmış olan Wersgorlar için yeni bir işgalden başka bir şey değildir. Fakat bu kez umulmadık bir şey olur: ilk şaşkın lığını adatan Ingiliz ordusu, komutanları Sir Roger’ın önderliğinde savaş düzenine geçer. Yalın kılıç ve oklarıyla WersgorIar’ı safdişı edip uzay gemisini ele geçirir.
Eğlenceli bir öykü
Tutsak edilen Wersgorlar’dan birini ko nuşturm a görevi, Sir Roger’ın danışması Keşiş Parvus’a verilir. Fakat Birader Par- vus “iblis”in bilinen hiçbir dili konuşm a dığını fark eder. Sir Roger sinirlenir: “Saç ma! Bütün iblisler en azından Latince b i lir” der. Fakat Wersgor Latince de bilme mektedir. Bunun üzerine Birader Parvus îngilizler’in en iyi bildiği işlerden biri olan “dil öğretmeye” karar verir. Kısa bir süre sonra da W ersgor’a işe yarayacak kadar Latince öğretmeyi başarır. Böylece tutsak Wersgor cin fikirli Sir Roger’ın önce Fran sa’daki krallarına yardıma gitmek, ardın dan da Kutsal Topraklar! kâfirlerin elin den almak için uzay gemisini yönlendir meye yetecek komutları almaya hazır ha le gelir. Sir Roger ve maiyeti -askerler, köy lüler, kadmlar, çocuklar, atlar, domuzlar vs.- uzay gemisine doluşur ve Fransa’ya doğru yola çıkarlar. Dana doğrusu öyle olduğunu zannederler, çünkü uzay gemi si Ansby’den uzaklaştıkça dünya küçül meye başlar. Tutsak Wersgor onları aldat mıştır: Geminin rotası Tharixan’dır.
Bundan sonrası Sir Roger’ın gezegenle- rarası feodal bir düzen kurmasının eğlen celi bir öyküsüdür. Uzaya Haçlı Seferi’nin eğlenceli bir öykü olması ilk anda onun za af gibi görünen yanlarının aslında hiç de öyle olmadığını gösteriyor: Örneğin son derece karikatürize çizilen “dünya dışı ya ratıklar” öykünün absürd niteliğini çok daha iyi vurguluyor. Atları üzerinde zırh ları ve kılıçlarıyla şövalyelerin kısa boylu yeşil derili “iblislerin” kullandıkları lazer silahlı uzay gemileriyle savaşları, üstelik bu savaştan sürekli barbar dünyalıların galip çıkması ve savaşın Ingiltere Kralı adı na yapılıyor olması kadar absürd bir şey olabilir mi?
Aslında Poul An- derson’un da sordu ğu, daha doğrusu dik kat çektiği soru da bu: Hangisi daha saçma? Yeşil derili çirkin Wersgorlar mı, yoksa onların bir türlü anla yamadıkları Ingiliz- Îer’in Hıristiyan dog maları mı? Birader Parvus B ranithar’a (tutsak Wersgor) “Senin bir ruhun var m ı?” diye sorar. Branithar soruyu anlama yınca Parvus, “Spiritus”un ne anlama gel diğini açıklar. Bunun üzerine Branithar, “Gerçekten de kafanızın içinde minyatür lerinizin olduğunu mu düşünüyorsunuz” der. O nun için “ru h ” anlaşılabilir bir şey değildir. Yine başka bir bölüm de Sir Ro ger ve Birader Parvus Wersgorlar’ı teslim olmaya ikna etmek için şefleri H uruga’yla konuşurlar. H uruga “inanç” sözcüğüne takılır. “N e demek inanç?” diye sorar. So rusunu Birader Parvus yanıtlar: “Gerçek inanç tüm bilginin ve doğruluğun kayna ğı olan ve bizi koruması ve esirgemesi için kendisine dua ettiğimiz O ’nun hakkında- ki gerçeklerdir.” Bunun üzerine Huruga, Ingilizler’in önemli soruları sordukları dev hesap makineleri olduğuna karar ve rir. Anderson’un taşlamaları yalnızca dog maları değil, aynı zamanda Hıristiyan mi tolojisini de hedef alır: Kendisinin üst d ü zeyde askeri görüşmelerde yetkili olup ol madığını sorduklarında Sir Roger, “Be nim şecerem de sizin krallığınızdaki her hangi bir soylu kadar asildir” der. “Nuh ismindeki bir atam bir zamanlar gezege nimizin birleşik filosununs amiraliydi.”
Teknolojik uygarlıklarla bir türlü anla yamadıkları bu barbar dogmaları Uzaya Haçlı Seferi’nin ana temasıdır, ama bu noktada başka bir soru da ortaya atılıyor: Kim uygar, kim barbar? istilacı Wersgor- lar’m ülkesi istilacı Ingilizler tarafından işgal edildiğinde uygarla barbar birbirine karışır. Bu karmaşayı romanın anlatıcısı Birader Parvus şöyle ifade eder: “Yaşanan her olayda ben bu azametli kişilerin üstü ne yazı yazdığı, silip tekrar yazdığı bir p ar şömenden farksızdım.” Uzaya Haçlı Sefe ri gezegenimizin hâlâ önem taşıyan soru larının uzaya taşındığı, olabildiğince hafif bir anlatımla işlendiği eğlenceli bir bilim kurgu. ■
S A Y F A 23
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi