• Sonuç bulunamadı

Tokat ili erişkinlerinde Romatoid faktör ve Anti-CCP sıklığı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tokat ili erişkinlerinde Romatoid faktör ve Anti-CCP sıklığı"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

GAZĠOSMANPAġA ÜNĠVERSĠTESĠ

Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu

Sonuç Raporu

Proje No : 2008/37

Projenin BaĢlığı

TOKAT ĠLĠ ERĠġKĠNLERĠNDE ROMATOĠD FAKTÖR VE ANTĠ-CCP SIKLIĞI

Proje Yöneticisi

Yrd. Doç. Dr. Türker TAġLIYURT Birimi

Tıp Fakültesi / Ġç Hastalıkları AD.

AraĢtırmacılar ve Birimleri

1. Yrd. Doç. Dr. Türker TAġLIYURT, Tıp Fakültesi, Ġç Hastalıkları AD. 2. Doç. Dr. ġemsettin ġAHĠN, Tıp Fakültesi, Biyokimya AD.

3. Yrd. Doç. Dr. Bünyamin KISACIK, Tıp Fakültesi, Ġç Hastalıkları AD. 4. Yrd. Doç. Dr. Beytullah YILDIRIM, Tıp Fakültesi, Ġç Hastalıkları AD. 5. ArĢ. Gör. Dr. Süheyla UZUN KAYA, Tıp Fakültesi, Ġç Hastalıkları AD.

(2)

TOKAT ĠLĠ ERĠġKĠNLERĠNDE ROMATOĠD FAKTÖR VE ANTĠ-CCP SIKLIĞI(*)

Romatoid Artrit (RA), sinovyal membran inflamasyonu ile karakterize, kronik, sistemik, otoimmun bir hastalık olup Dünya genelinde %1 sıklıkla görülmektedir. RA tanısında Romatoid faktör (RF) uzun zamandır kullanılmakta olup son dönemde sitrüline peptitlere karşı oluşan antikorların (Anti-CCP) kullanımı yaygınlaşmıştır.Her ikiside 2010 yılında açıklanan ACR/EULAR Romatoid Artrit tanı kriterleri arasında bulunmaktadır.Sağlıklı kişilerde RF ve Anti-CCP sıklığını bildiren çalışmalar bulunsada bunlar daha çok kan donörleriyle ve az sayıda kişiyle yapılan çalışmalardır. Bu nedenle elde edilen sonuçlar tam olarak bir toplumu yansıtmaktan uzaktır.Bu çalışmada öncelikli olarak RF ve Anti-CCP’ nin toplumdaki sıklığını ve buna ilaveten sigara kullanma, yaş ve vücut kitle indeksi (BMİ) gibi parametrelerle olan ilişkisini araştırdık.

Çalışmada 2005 yılında yapılan Tokat saha çalışmasında toplanan 941 kişinin serum örnekleri kullanıldı. Bu çalışma, Tokat ili, ilçe merkezleri ve rastgele seçilen köylerde yapıldı. Kişilerin yaş, cinsiyet ve kırsal alan-kent dağılımları il dağılımını ifade edecek şekilde belirlendi.

RF pozitifliği 26 kişide (%2.8) saptanırken, 9 kişide Anti-CCP pozitif (%1) tespit edildi. Çalışma grubunun yaş ortalaması 4117 yıl (18-95) olup RF ve Anti-CCP pozitifliği ile yaş arasında anlamlı şekilde pozitif ilişki saptandı (sırasıyla r =0.111, p= 0.001; r =0.066 , p= 0.044). RF pozitif kişilerin BMİ ortalamaları RF negatif kişilerinkinden anlamlı olarak daha fazlayken (p=0.022), Anti-CCP’de anlamlılık saptanmadı.

Sigara içme, cinsiyet, hastaların yaşadığı yerleşim yerleri yönünden ise RF ve Anti-CCP pozitifliği arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.

Sonuç olarak çalışmamızda Tokat ilinde RF sıklığı %2.8, Anti-CCP sıklığı ise %1 olarak saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Romatoid Artrit, Romatoid Faktör, Anti-CCP

(*) Bu çalışma Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiştir. ( Proje No : 2008/37 )

(3)

ABSTRACT

THE FREQUENCY OF THE ROMATOID FACTOR AND ANTI-CCP IN ADULTS IN TOKAT CITY

Romatoid Artrit (RA) is a chronic, systemic and otoimmun disease which is caharecterized by synovial membran inflammation. The incidence of the romatoid artrit is approximately 1% in the world. Although romatoid factor routinely have been used in the diagnosis of the RA, recently anticors (Anti-CCP) which occur secondary to sitrulline pepdites are used commonly. Both of these parameters were reported in the diagnosis of the Romatoid artritis criteria in ACR/EULAR. Although there are several studies which reported the frequency of the RF and anti-CCP in healthy persons these studies have been performed with blood donors. In addition all of these studies contain of a limited number of persons. For this reason obtained results from these studies does not reflect to all the community. In this study, firstly the frequency of the RF and Anti-CCP were evaluated. In addition the relationship between these parameters and several factors such as smoking, age and body mass index (BMI) were compared. In this field research which performed in 2005 in Tokat region , a total of 941 serum samples were used. The distribution of age, gender and locations of the persons were detected as to show of their city distribution.

While RF positivity was detected in 26 cases (%2.8), in 9 cases Anti-CCP positivity (%1) were detected. The mean age of the study group was 4117 years (range 18-95 years). There was a positive statistically significant relationship between the RF, Anti-CCP positivity and age (r =0.111, p= 0.001; r =0.066 , p= 0.044). However there were no statistically significant difference between the RF, Anti-CCP positivity and smoking and gender. The mean body mass index of the RF positive persons was significantly higher than the persons with RF negativity (p=0.022). Similar significant results were not detected in Anti-CCP according to body mass index in persons with or without RF factor positivity.

According to smoking, gender and placemet areas there were no statistically significant difference between the RF and Anti-CCP positivity.

As a result, in our study the frequency of the RF and Anti-CCP were detected as 2.8% and 1%, respectively.

Key Words: Rheumatoid arthritis, Rheumatoid factor, Anti-CCP

(4)

ÖNSÖZ

Bu çalışmaya destek veren Gaziosmanpaşa Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu’na en içten teşekkürlerimizi bir borç biliriz.

(5)

ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET i ABSTRACT ii ÖNSÖZ iii İÇİNDEKİLER iv TABLOLAR DİZİNİ v 1.GİRİŞ 1 2.GENEL BİLGİLER 1 3.MATERYAL VE YÖNTEM 4 3.1. Çalışma Grubu 4 3.2. Yöntem 4 3.2.1. RF Tayini 4 3.2.2. Anti-CCP Tayini 4

3.2.3. Romatoid Artrit Tanı 5

3.2.4. İstatistiksel Yöntemler 5

4.BULGULAR 5

5.SONUÇ VE TARTIŞMA 7

(6)

TABLOLAR DĠZĠNĠ

Sayfa

Tablo 2.1. 3

1. GĠRĠġ

Romatoid Artrit, sinovyal membran inflamasyonu ile karakterize, kronik, sistemik, otoimmun bir hastalık olup (Alamanos ve Drosos , 2005) dünya populasyonunun yaklaşık %1’ini etkilemektedir (Lee D.M. ve Weinblatt , 2001).Hastalığın erken tespit edilmesi ve tedaviye başlanılması ileride gelişebilecek eklem hasarının önlenmesi açısından önemlidir (Klareskog ve ark., 2009). Uzun zamandır yaygın bir şekilde kullanılan RF, IgG ‘nin Fc kısmına karşı oluşan otoantikorlar olup RA’li hastalarda %50-80 oranlarında saptanmasına karşın özgüllüğü düşük olup, diğer romatizmal hastalıklarda, infeksiyonlarda ve yaşla artan bir şekilde sağlıklı kişilerde de görülebilmektedir ( Schellekens ve ark. , 2000; Westwood ve ark., 2006). Anti-CCP testi ise son dönemlerde yaygınlaşmış, RA için %98 lere ulaşan spesifite göstermiştir.Bununla birlikte Anti-CCP hastalığın erken dönemlerinde gösterilmesi ve prognoz hakkında fikir vermesi nedeni ile RA için önemli bir belirteç olmuştur (Schellekens ve ark., 2000; Lee A.N. ve ark., 2008). Anti-CCP 2010 yılında yayınlanan yeni RA tanı kriterlerinden biri olarak kabul edilmiştir (Aletaha ve ark, 2010).Yeni tanı kriterleriyle hastalığın erken tanısındaki eksiklik giderilmeye çalışılmıştır.Çok sayıda araştırmada RF ve Anti-CCP sıklığı sağlıklı bireylerde araştırılmış olmakla birlikte, yapılan bu çalışmalar banka kanı veya hastaneye başvurmuş kişilerle yapılan çalışmalardır. Biz çalışmamızda öncelikli olarak RF ve Anti-CCP’ nin toplumdaki sıklığını ve buna ilaveten sigara kullanma, yaş, BMİ gibi parametrelerle olan ilişkisini araştırdık.

2. GENEL BĠLGĠLER

Romatoid Artrit, sinovyal membran infamasyonu ile karakterize, kronik, sistemik, otoimmun bir hastalık olup Dünya genelinde %1 sıklıkla en sık görülen inflamatuar artrittir.Hastalık Kuzey Amerika yerlilerinde %5-6 sıklıkla görülürken tersine Çin, Japonya ve Afrika’da %0.2-0.3 gibi düşük oranda görülüp bölgesel özellik sergileyebilmektedir. Kadınlarda daha sık görülmekle birlikte yaş ilerledikçe cinsiyet farkı azalmaktadır.(Alamanos ve Drosos,

(7)

2005). Ülkemizde yapılan değişik bölgesel çalışmalarda ise RA sıklığı %0.32-1 arasında değişen oranlarda saptanmıştır(Akar ve ark. , 2004; Kaçar ve ark, 2005; Çapkın ve ark., 2010; Çakır ve ark., 2011).

Etyolojisi kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörler, otoimmunite ve çevresel faktörlerin patogenezde rol oynadığı düşünülmektedir (Lee D.M. ve Weinblatt , 2001) Hastalık periferik eklemlerin kronik, simetrik ve eroziv sinoviti ile karakterizedir. Periferik küçük eklemlerde simetrik olarak ağrı ve şişlik, günlük aktivitelerde zorlanma ve sabah tutukluğu en sık görülen şikayetlerdir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde eklem hasarı ve fonksiyon kaybı gelişmektedir. Tedaviye erken başlanması ile bu komplikasyonların gelişmesi önlenebilmektedir. Bu nedenle hastalığın erken tanısı son derece önemlidir ( van Venrooij ve ark. ,2002).1987 yılında American Collage of Rheumatology (ACR) RA tanısı için kriterler belirledi (Arnett ve ark., 1988).

1987 ACR Kriterleri

1. Sabah tutukluğu; Eklem ve çevrelerinde en az 1 saat süren sabah tutukluğu

2. 3 veya daha fazla eklemde artrit; En az 3 eklemde hekim tarafından kaydedilen yumuşak doku şişliği veya sinovyal sıvı artışı ile beraber olan artrit.

3. El eklemlerinde artrit; El bileği, MKF ve PİF eklemlerinin en az birinde artrit.

4. Simetrik artrit; Vücudun iki yarısında aynı bölgedeki eklemlerin aynı anda tutulması; bilateral PİF, MKF veya mutlak simetri olmaksızın bilateral MTF eklemlerin artriti.

5. Romatoid nodüller; Kemik çıkıntıları üzerinde, ekstansör yüzeylerde veya eklemlerin çevresinde hekim tarafından gözlenen subkutan nodüller.

6. Romatoid faktör; Herhangi bir metod ile anormal miktarda romatoid faktör pozitifliği. 7. Radyolojik değişiklikler; Ön-arka el ve bilek radyografilerinde erezyonlar ve /veya periartiküler osteopeni.

RA tanısı koyabilmek için bu sayılan kriterlerden en az 4 tanesinin bulunması ve ilk 4 kriterin en az 6 haftadır devam ediyor olması gerekiyordu.

Tipik semptomları olan hastalarda tanı koymak kolay olsada çoğu hastada ilk dönemlerde klinik semptomlar belirgin olmayabilir ve diğer artropatilerden ayırıcı tanıyı yapmak zordur. Bu yüzden tanının erken dönemde konulmasına yardımcı olacak testlere ihtiyaç duyulmuştur. Romatoid Faktör (RF) IgG ‘nin Fc kısmına karşı oluşan otoantikorlar olup IgM, IgA, IgG, IgE tipinde olabilir.En sık görüleni IgM tipinde olup RA’li hastalarda %50-80 oranlarında saptanmasına karşın özgüllüğü düşük olup, diğer romatizmal hastalıklarda, infeksiyonlarda ve yaşla artan bir şekilde sağlıklı kişilerde de görülebilmektedir (Schellekens ve ark. , 2000;

(8)

Westwood ve ark., 2006) . RF %2-10 oranında sağlıklı bireylerde de görülebilmektedir (Gümüşdiş , 2003) . Özgüllüğü düşük olmasına karşın hastalığın prognozu hakkında iyi bir belirteçtir.Yüksek titreye sahip hastalarda hastalık daha ağır seyreder, romatoid nodüller ve vaskülit daha sık görülür.

Hastalığın erken tanısının öneminin giderek artması ile birlikte daha spesifik testlere ihtiyaç duyulmuştur. Sitrülin, Peptidil Arginin Deaminaz enzimi tarafından Argininin deiminizasyonu sonucu oluşan bir aminoasittir. Yapılan çalışmalarda sitrülinlenmiş proteinlere karşı gelişmiş otoantikorların RA patogenezinde rolü olduğu ve hastalık tanısında spesifik belirteçler olduğu gösterilmiştir (van Venrooij ve Pruijn, 2000) . Anti- sitruline protein antikorları (ACPA) olarak adlandırılan bu sınıf içinde Antiperinükleer faktör (APF), Antifilagrin antikorları (AFA), Antikeratin antikorları (AKA) ve Anti-CCP bulunur. Flagrin epitelyal hücrelerin sitoskeletal yapılarının organizasyonunda yer alan bir proteindir.Yapılan çalışmalarda bu antikorların hedefinin sitruline edilmiş flagrin olduğu gösterilmiştir (Girbal ve ark., 1999).

ACPA Ailesinde yer alan bir başka antikor olan Anti-Sa ise sitrüllenmiş vimentine karşı gelişmiştir. Sensiviteyi arttırmak amacıyla modifiye edilmiş olan siklik sitrüllenmiş peptite (CCP) karşı gelişmiş olan Anti-CCP antikorlarının RA için sensivitesi %70-80, spesivitesi ise % 95-98 lere ulaşmaktadır (Nishimura ve ark., 2007). Anti-CCP hastalık semptomları ortaya çıkmadan önce tespit edilebilir ve hastalığın prognozu hakkında bize bilgi verir (Lee A.N. ve ark., 2008) . 2010 yılında RA için yeni tanı kriterleri oluşturuldu ve Anti-CCP de bu kriterler arasında yer aldı (Tablo 1) (Aletaha ve ark, 2010).

Tablo 2.1. ACR/EULAR 2010 Romatoid Artrit sınıflandırma kriterleri

Eklem tutulumu 1 büyük eklem

2-10 büyük eklem

1-3 küçük eklem (büyük eklem tutulumu var veya yok) 4-10 küçük eklem (büyük eklem tutulumu var veya yok) > 10 eklem (1 küçük eklem tutulumu şart)

0 1 2 3 5

Seroloji (en az bir test sonucu gerekli) Negatif RF ve negatif ACPA

Düşük pozitif RF veya düşük pozitif ACPA Yüksek pozitif RF veya yüksek pozitif ACPA

0 2 3

Akut Faz (en az bir test sonucu gerekli) Normal CRP ve normal ESR Anormal CRP veya anormal ESR

0 1

Semptom süresi < 6 hafta ≥ 6 hafta

0 1 RF: Romatoid faktör, ACPA: Sitrüline peptidlere karşı antikorlar, CRP: C-Reaktif protein, ESR: Eritrosit sedimantasyon hızı

(9)

3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. ÇalıĢma Grubu

Çalışmamızda 2005 yılında yapılan Tokat saha çalışmasında elde edilen serum örnekleri kullanıldı. Bu çalışma, Tokat ili, ilçe merkezleri ve rastgele seçilen köylerde yapıldı. Tokat ilinin 18 yaş ve üzerinde yaklaşık 530.000 kişi olan nüfusunu ifade edecek 1.095 kişi çalışmaya dahil edildi. Kişilerin yaş, cinsiyet ve kırsal alan-kent dağılımları il dağılımını ifade edecek şekilde belirlendi. En az 2 yıl deneyimli dahiliye uzmanı tarafından sorgulama, fizik muayeneleri ve ölçümleri yapılan katılımcıların biyokimyasal analizler için gece boyu açlık sonrası kan örnekleri toplandı. Serum örnekleri -80 °C’de saklandı. Çalışmamızda halen saklanan 941 kişinin serumları çalışıldı. Bu kişilerin daha önceden klinik, laboratuar ve demografik özellikleri mevcuttu. RF ve Anti-CCP düzeyleri çalışıldı. Pozitif saptanan kişiler Romatoid Artrit açısından değerlendirildi. Bu çalışma için Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu’ndan gerekli onay alınmıştır.

3.2. Yöntem 3.2.1 RF Tayini

RF düzeyi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Laboratuarında nefelometrik yöntemle ölçüldü. Yöntemin prensibi insan gamaglobulini veya koyundan elde

edilmiş anti-insan gama-globulinininden oluşan bir immünkompleks ile kaplı polisteren mikro partiküllerin RF ile alginitasyonu esasına dayanır. Agregatlar ışık saçılımına neden olur ve saçılan ışığın şiddeti RF konsantrasyonu ile doğru orantılıdır. 20 IU/ml üzerindeki değerler pozitif olarak değerlendirildi.

3.2.2 Anti-CCP Tayini

Anti-CCP 2 düzeyi Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Laboratuarında serumdan enzim immunassay (ELİSA) yöntemi ile ölçüldü.Analiz için Euro-Diagnostica

(10)

firmasının Anti-CCP 2 kiti kullanıldı. Kitin önerdiği 25U/ml üzerindeki konsantrasyon değerleri pozitif olarak kabul edildi.

3.2.3. Romatoid Artrit Tanı

Anti-CCP ve RF pozitif saptanan kişilere kayıtlardan ulaşılarak Romatoid Artrit açısından değerlendirme yapıldı. Bir kısmı ile telefonla değerlendirme yapılırken, şüpheli kişiler hastaneye davet edildi. Romatoid Artrit tanısı için EULAR/ACR 2010 tanı kriterleri kullanıldı.

3.2.4. Ġstatistiksel Yöntemler:

Çalışmada kullanılan sürekli değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov normallik testi ile incelendi. Buna göre; 2 grup arasındaki karşılaştırmalarında sürekli değişkenler için bağımsız iki örneklem t testi kullanıldı. Sürekli değişkenler ortalama ±standart sapma ile ifade edildi. Kategorik değişkenler yönünden gruplar arasındaki karşılaştırmalarda Ki-Kare testi kullanıldı. Kategorik değişkenler sayı (n) ve yüzde (%) ile ifade edildi. Değişkenler arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesinde Pearson ve Spearman korelasyon analizleri kullanıldı. p değerleri 0.05’in altında hesaplandığında istatistiksel olarak önemli kabul edildi. Hesaplamalar hazır istatistik yazılım ile yapıldı. (IBM SPSS Statistics 19, SPSS inc., an IBM Co., Somers, NY)

4. BULGULAR

Çalışmaya alınan 941 kişinin 479’u kadın (%51), 462’si erkek (%49) olup yaş ortalamaları 4117 (18-95) yıl idi. Bu kişilerde RF pozitifliği 26 kişide (%2.8) saptanırken, 9 kişide Anti-CCP pozitif (%1) tespit edildi. İki kişide RF ve Anti-Anti-CCP aynı anda pozitif saptandı (%0.2). RF pozitif saptanan kişiler RA için değerlendirildiğinde 26 kişiden 3 tanesi hasta olarak kabul edildi. Hasta olarak kabul edilen 3 kişiden 2 tanesinde aynı zamanda Anti-CCP pozitifliği de mevcuttu. Anti- CCP pozitif 9 kişi RA açısından değerlendirildiğinde ise 4’ü RA olarak kabul edildi. RA tanısı konan 5 hastadan 3 tanesi daha önceden tanı almış olup tedavi almaktaydılar, 2 hastanın ise hastalıkla ilgili bilgileri olmayıp düzenli tedavi almıyordu.

(11)

Çalışmaya katılan 479 kadının 17 ‘sinde RF (%3.5), 4 ‘ünde AntiCCP (%0.8) pozitif saptanırken, 462 erkekte 9 kişide RF (%1.9) ve 5 kişide Anti-CCP (%1.1) pozitif saptandı. Kadın hastalarda erkeklere göre RF pozitifliği 2 kata varan oranda yüksek görülmesine rağmen istatistiksel olarak anlamlı bir fark ortaya çıkmadı (p=0.194). Anti-CCP pozitifliği açısından da erkeklerle kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0.749).

Çalışmaya katılanların 501‘i (%53) kırsalda, 440‘ı (%47) ise merkezlerde oturmaktaydı. Kırsalda oturan 501 kişinin 16’sında (%3.2) RF, 4‘ünde (%0.8) Anti-CCP pozitifliği saptanırken, merkezlerde oturan 440 kişinin 10’unda (%2.3) RF, 5’inde (%1.1) Anti-CCP pozitif saptandı. Kırsal bölgelerde oturanlarda RF daha fazla görülmesine karşın istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0.509). Anti-CCP açısından da yerleşim birimleri açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p=0.741).

Çalışma grubunun yaş ortalaması 4117 yıl (18-95) olup RF pozitif hastaların yaş ortalaması 5218 yıl, Anti-CCP pozitiflilerin ise 5214 yıl idi. RF ve Anti-CCP pozitifliği ile yaş arasında anlamlı şekilde pozitif ilişki saptandı (sırasıyla r =0.111, p= 0.001; r =0.066 , p= 0.044).

RF pozitif kişilerin BMİ ortalamaları RF negatif kişilerinkinden anlamlı olarak daha fazlaydı (29.96.05 iken 26.727.01 kg/ m2

; p=0.022). Anti-CCP pozitif kişilerin BMİ ortalamaları, Anti-CCP negatif olanlara göre daha düşük olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (25.213.07 iken 26.827.03 kg/ m2

; p=0.492).

Çalışmaya alınan kişiler sigara içme statülerine göre değerlendirildiğinde 559 kişi hiç sigara kullanmamış, 285 kişi halen sigara içmekte, 96 tanesi ise daha önce içmiş ama şu anda kullanmamaktaydı. Sigara kullanmayan 559 kişinin 18 (%3.2) ’inde RF pozitifliği, 7 (%1.3) tanesinde anti-CCP pozitifliği saptandı. Halen sigara içen 285 kişinin 3’ünde (%1.1) RF pozitif, 2 (%0.7) sinde de anti-CCP pozitifti. Daha önce sigara içmiş şu anda kullanmayan 96 kişinin 5 (%5.2)’inde RF pozitif bulunurken, hiç birisinde anti-CCP pozitifliği yoktu. RF ve anti-CCP pozitif ve negatif kişiler arasında sigara kullanım statüleri açısından anlamlı farklılık bulunmadı (sırasıyla p=0.058 ve p=0.435).

(12)

5. SONUÇ VE TARTIġMA

Romatoid Artrit eklem hasarına neden olan kronik sinovyal inflamasyon ile karakterize olup aslında tüm sistemleri etkileyebilen otoimmun bir hastalıktır. Hastalık bölgesel özellik gösterebilmekle beraber Dünya nüfüsunun yaklaşık %1’ini etkilemektedir. Kadınlarda daha sık görülmekte, yaş ilerledikçe cinsiyet farkı azalmaktadır (Alamanos ve Drosos , 2005). Ülkemizde yapılan çalışmalarda RA sıklığı %0.32-1 arasında saptanmıştır (Akar ve ark. , 2004; Kaçar ve ark, 2005; Çapkın ve ark., 2010; Çakır ve ark., 2011). Hastalığın ilerleyen dönemlerinde oluşan eklem hasarı ve fonksiyon kaybı tedavinin erken başlanması ile önlenebilmektedir.Bu yüzden hastalığın erken tanısının konması son derece önemlidir (van Venrooij ve ark. ,2002). Hastaların çoğunda erken dönemde tanı koymamıza yardımcı olacak klinik bulgular sınırlı olduğundan, hastalığa özgül laboratuar belirteçlerinden yararlanılmaktadır. RF uzun zamandır RA tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır.Sensivitesi iyi (%50-80) olmakla birlikte spesifitesi yeterli olmayıp RA dışında birçok hastalıkta da saptanabilmektedir (Westwood ve ark., 2006) . Son dönemde kullanılmaya başlanan Anti-CCP’nin RA için sensivitesi RF’e benzerken (%70-80), spesifitesi yüksek olup (% 95-98 ) RA dışındaki hastalıklarda ve sağlıklı toplumda çok küçük oranda görülür (Nishimura ve ark., 2007). Anti-CCP aynı zamanda hastalık semptomları ortaya çıkmadan önce tespit edilebilir ve hastalığın prognozu hakkında bize bilgi verir ( Lee A.N. ve ark., 2008). RF ve Anti-CCP’nin her ikiside ACR/EULAR 2010 Romatoid Artrit tanı kriterleri arasında yer almaktadır.

RF ve Anti-CCP’nin normal sağlıklı populasyonda sıklığını gösteren saha çalışmaları çok az sayıdadır. Genelde yapılan çalışmalar RF ve Anti-CCP’nin RA için sensivite ve spesivitesine yönelik çalışmalar olup, kontrol grubu olarak oluşturulan sağlıklı kişilerin sayısı yeterli olmamakta ve genellikle kan donörleri kullanılmaktadır.

Çin’de 212 RA hastası ve 435 diğer konnektiv doku hastasının alındığı bir çalışmada, 1018 sağlıklı bireyde de RA ve Anti-CCP çalışılmış, sağlıklı bireylerde Anti-CCP %2.6 , RF ise

(13)

%21.5 sıklıkla bulunmuştur (Li ve ark., 2011). Goeldner ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada karşılaştırmalı grup olarak alınan 100 sağlıklı bireyde RF sıklığı %6, Anti-CCP sıklığı ise %1 olarak saptanmıştır (Goeldner ve ark., 2010). Avouac ve arkadaşlarının yaptığı bir metaanalizde çeşitli çalışmalarda toplam 1561 sağlıklı bireyde 6 kişide Anti-CCP pozitif saptanmış olup sıklık % 0.4 bulunmuştur ( Avouac ve ark., 2006). Kumagai ve arkadaşları Japonya’da genel populasyonda yapılan bir çalışmada 1213 kişinin 29’unda (%2.4) Anti-CCP pozitifliği saptamışlardır (Kumagai ve ark., 2009) . RF Romatoid Artrit dışındaki hastalıklarda saptanabilmesi, çevresel faktörlerden etkilenmesi ve ilerleyen yaşla artması nedeni ile çalışmalarda değişken sonuçlara ulaşılabilmektedir. Çalışmamızda 941 kişinin 26’sında RF pozitifliği (%2.8) saptanırken, 9 kişide Anti-CCP pozitif (%1) tespit edildi . RF prevalansı diğer çalışmalara göre daha düşük saptansa da genel olarak RF ve Anti-CCP prevalansları literatür bilgileri ile uyumluydu.

Yapılan çalışmalar Romatoid Artrit’in kadınlarda erkeklerden 2-3 kat daha sık görüldüğünü göstermektedir (Alamanos ve Drosos , 2005). Çalışmamızda kadınlardaki RF prevalansı (%3.5) erkeklerinkinden (%1.9) fazla olmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi. Anti-CCP pozitifliği açısından da erkeklerle kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı.

RF sağlıklı kişilerde %2-10 arasında görülmekte, 65 yaş üstü bireylerde %20’lere çıkmaktadır (Gümüşdiş , 2003; Lipsky, 2005). Çalışmamızda RF pozitifliği ve Anti-CCP ile yaş arasında anlamlı şekilde pozitif ilişki saptandı. Yaş arttıkça RF ve Anti-CCP sıklığı artmaktaydı. Bu sonuçlar literatürler ile uyumluydu.

Çalışmamızda RF pozitif kişilerin BMİ ortalamaları RF negatif kişilerinkinden anlamlı olarak daha fazla bulundu. Ayrıca RF pozitifliği ile BMİ arasında da pozitif korelasyon bulundu. Anti-CCP BMİ arasında böyle bir ilişki bulunmadı.Bu durum yaşla birlikte hem RF’de hem de BMİ’de artış olması ile ilişkilendirilebilir.

Sigara içmek RA için bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir (Alamanos ve Drosos , 2005). Aynı zamanda sigara içimiyle Anti-CCP pozitifliği arasında ilişki olduğuna dair yayınlar vardır (Klareskog ve ark., 2006). Çalışmamızda RF ve anti-CCP pozitif ve negatif kişiler arasında sigara kullanım statüleri açısından anlamlı farklılık bulunmadı. Çalışmaya katılanların yaşadıkları kırsal ve merkez olarak yerleşim birimleri açısından RF ve Anti-CCP pozitifliği arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı.

(14)

Sonuç olarak çalışmamızda genel populasyonda RF ve Anti-CCP sıklıkları gösterilmiştir. Daha önceki çalışmalar az sayıda hastada yapılması ve genellikle kan donörlerinin kullanılması nedeni ile toplumdaki gerçek sıklığı yansıtmamaktadır.Bu açıdan sonuçlarımızın literatürlere önemli katkı sağlayabileceğini düşünmekteyiz.

6.KAYNAKLAR

Akar S., Birlik M., et al. , 2004 .The prevalence of rheumatoid arthritis in an urban population of Izmir-Turkey. Clin Exp Rheumatol .22: 416–20.

Alamanos Y., Drosos A.A., 2005. Epidemiology of adult rheumatoid arthritis. Autoimmun Rev. 4:130–136.

Aletaha D., Neogi T., Silman A.J., Felson D.T., Bingham C.O., Birnbaum N.S., et al. , 2010. Rheumatoid arthritis classification criteria. Arthritis Rheum .62:2569–81.

Arnett FC, Edworthy SM, Bloch DA et al., 1988. The American Rheumatism Association 1987 revised criteria for the classification of rheumatoid arthritis. Arthritis Rheum. 31:315– 24.

Avouac J., Gossec L., Dougados M., 2006. Diagnostic and predictive value of anti-cyclic citrullinated protein antibodies in rheumatoid arthritis: a systematic literature review.

Ann Rheum Dis.65(7):845-51.

Cakır N., Pamuk O.N., DerviĢ E., Imeryüz N., Uslu H., Benian O., Elelçi E., Erdem

G., Sarvan F.O., Senocak M., 2011. The prevalences of

some rheumatic diseases in western Turkey: Havsa study.Rheumatol Int.

Capkin E., Cakirbay H., Karkucak M., Topbas M., Serdaroğlu M., Guler M., Tosun M., 2010. Prevalence of rheumatoid arthritis in the eastern Black Sea region of Turkey. Int J Rheum Dis.13(4):380-4.

(15)

Girbal-Neuhauser E., Durieux J.J., Arnaud M., Dalbon P., Sebbag M., Vincent C., Simon M., Senshu T., Mason-Bessiere C., Jolivet-Reynaud C., Jolivet M., Serre G., 1999. The epitopes targeted by the rheumatoid arthritis-assosiated antiflaggrin autoantibodies are posttranslationally generated on various sites of (pro)filaggrin by deimination of arginine residues. J İmmunol .162:585-594.

Goeldner I., Skare T.L., de Messias Reason I.T., Nisihara R.M., Silva M.B., Utiyama S.R., 2010. Anti-cyclic citrullinated peptide antibodies and rheumatoid factor in rheumatoid arthritis patients and relatives from Brazil. Rheumatology (Oxford).49(8):1590-3.

GümüĢdiĢ G., 2003. Romatoid Artrit. In: Gümüşdiş G ve Doğanavşargil E. eds. Klinik Romatoloji, İzmir: Deniz matbaası. 209-227.

Kacar C., Gilgil E., Tuncer T., Butun B., et al. , 2005. Prevalence of rheumatoid arthritis in Antalya, Turkey. Clin Rheumatol. 24:212–4.

Klareskog L., Catrina A.I., Paget S., 2009. Rheumatoid arthritis. Lancet. 373:659.72.

Klareskog L., Stolt P., Lundberg K. et al., 2006. A new model for an etiology of rheumatoid arthritis: smoking may trigger HLA–DR (shared epitope)–restricted immune reactions to autoantigens modified by citrullination. Arthritis Rheum. 54:38–46.

Kumagai, Shunichi, Hayashi, Nobuhide, Kawano, Seiji, Sugiyama, Daisuke, Nishimura, Kunihiro, Kasagi, Shimpei, Saegusa, Jun, 2009 . Prevalence Of Anti-Cyclic Citrullinated Peptide Antibody And Its Association With Smoking In General Population: A Cross Sectional Study. Arthritis Rheum .60 Suppl 10 :381.

Lee A.N., Beck C.E., Hall M., 2008. Rheumatoid factor and anti-CCP antibodies in rheumatoid arthritis: a review. Clin Lab Sci.21:15–18.

(16)

Li T., Bao J., Yin J., Xu H.J., 2011. The specificity of anti-cyclic citrullinated peptide antibodies in the diagnosis of rheumatoid arthritis from a large cohort study in the Chinese. Zhonghua Nei Ke Za Zhi. 50(2):99-101.

Lipsky P.E., 2005. Rheumatoid Arthritis In Braunwald E (ed). Harrison’s 16th edition Principles of İnternal Medicine. New York: Mc Graw Hill.1968-1976.

Nishimura K., Sugiyama D., Kogata Y. et al., 2007. Meta-analysis: diagnostic accuracy of anti-cyclic citrullinated peptide antibody and rheumatoid factor for rheumatoid arthritis. Ann Intern Med .146:797–808.

Schellekens G.A., Visser H., de Jong B.A., et al., 2000. The diagnostic properties of rheumatoid arthritis antibodies recognizing a cyclic citrullinated peptide. Arthritis Rheum. 43: 155-63.

van Venrooij W.J., Pruijn G.J., 2000. Citrullination: a small change for a protein with great consequences for rheumatoid arthritis. Arthritis Res.2(4): 249-51.

van Venrooij W.J., Hazes J.M., Visser H., 2002. Anticitrullinated protein/peptide antibody and its role in the diagnosis and prognosis of early rheumatoid arthritis. Neth J Med. 60(10): 383-8.

Westwood M.R., Nelson P.N., Hay F.C., 2006. Rheumatoid factors: what.s new? Rheumatology. 45: 379-385.

(17)

Referanslar

Benzer Belgeler

Anti-CCP antikoru pozitif hastaların ortalama HAQ skoru anti-CCP negatif olan hastalara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunurken RF pozitifliği ile böyle bir

Gebelik başlangıcı ve sırasındaki kadının malnütris- yonlıı olması, iyot, demir, fo lik asit ve elzem yağ asitle­ rinden yetersiz beslenmesi, dölün

lıdır. Bunlara ek olarak ses kayıt cihazı­ na kayıt edilen sesler sonradan dinlenir­ ken, cihazın yavaş veya çok hızlı çalış­ ması durumunda eserin normal

Rapor edilen otopsi olgularında dış muayenede boyun, submandibuler bölge ve oral kavite organlarında şişlik, oral mukozanın hiperemik ve pürülan eksüda ile kaplı

İş kazası olgularında maluliyet oranının % 10'u geçmesi halinde kişiye sürekli iş görmezlik geliri bağlanmaktadır (9, 29). Çalışmamızda tespit edilen 31 iş

Tablo 4’e göre mahkemenin aldığı tedbirler ile suça sürüklenen çocukların yaş ortalamaları değerlendirildi- ğinde, çocukların suç işleme yaş ortalamaları ile

Bu risk normal populasyonda %5- 10 arasındadır ve aktif hastalık gelişme riski, enfeksiyonun edinilmesinden sonraki ilk 2 yıl içinde çok yüksektir (60) Hem anti TNF-α kullanan

Bulgular; havzada işgücü maliyetini temel alan işgücü verimliliğinin özel sektörde genel olarak çok daha iyi olduğunu ancak bütün girdilerin dikkate alındığı toplam