• Sonuç bulunamadı

Hadim-Taşkent (Konya) ilçelerinin miksomisetleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hadim-Taşkent (Konya) ilçelerinin miksomisetleri"

Copied!
167
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

HADĠM-TAġKENT (KONYA) ĠLÇELERĠNĠN MĠKSOMĠSETLERĠ

Gönül DEMĠREL DOKTORA TEZĠ

Biyoloji Ana Bilim Dalı

Kasım-2010 KONYA

(2)
(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Gönül DEMİREL 06.12.2010

(4)

iv ÖZET

DOKTORA TEZĠ

HADĠM-TAġKENT (KONYA) ĠLÇELERĠNĠN MĠKSOMĠSETLERĠ

Gönül DEMĠREL

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Ana Bilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Gıyasettin KAġIK

2010, 167 Sayfa Jüri

Prof. Dr. Ahmet AFYON Prof. Dr. Yusuf DURAK Prof. Dr. Celâleddin ÖZTÜRK

Doç. Dr. Gıyasettin KAġIK Doç. Dr. Dursun YAĞIZ

Bu çalışma, 2007-2009 yılları arasında, Hadim ve Taşkent (Konya) ilçelerinden toplanan örnekler üzerinde yapılmıştır. Örnekler ağaç kabukları, yapraklar ve çürümüş ağaç materyallerinden elde edilmiştir. Toplanan materyallere “Nem Odası Tekniği” uygulanmış ve miksomiset sporoforları geliştirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca doğal ortamında tespit edilen gelişmiş miksomisetler de toplanmıştır. Arazi ve laboratuar çalışmaları sonucu 9 familya ve 23 cinse ait 67 takson tespit edilmiştir. Belirlenen taksonlardan 11 tanesi Türkiye için yeni kayıt olup, Türkiye miksomiset miksobiyotasına ilave edilmiştir. Bu taksonlar; Didymium karstensii Nann.-Bremek.,

Didymium trachysporum G. Lister, Badhamia iowensis Macbr., Physarum didermoides

(Pers.) Rostaf., Physarum gyrosum Rostaf., Physarum nudum T. Macbr., Cribraria

oregana H. C. Gilbert, Amaurochaete comata G. Lister & Brândza, Comatricha alta

Preuss, Comatricha pulchelloides Nann.-Bremek., Symphytocarpus confluensis (Cooke & Ellis) Ing & Nann.-Bremek.’dir.

(5)

v ABSTRACT

Ph.D THESIS

MYXOMYCETS OF HADĠM-TAġKENT (KONYA) DISTRICT

Gönül DEMĠREL

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF DOCTOR OF BIOLOGY Advisor: Assoc. Prof. Dr. Gıyasettin KAġIK

2010, 167 Pages Jury

Prof. Dr. Ahmet AFYON Prof. Dr. Yusuf DURAK Prof. Dr. Celâleddin ÖZTÜRK Assoc. Prof. Dr. Gıyasettin KAġIK

Assoc. Prof. Dr. Dursun YAĞIZ

This study has been made on the specimens which were obtained from the province of Hadim and Taşkent (Konya) between the years 2007-2009. The samples were acquired from barks of trees leaves and materials of decayed trees. These materials were employed the “Moist Chamber Culture” and it was tried to develop myxomycets sporophore. In addition myxomycets which grew up in its natural environment were obtained. As a result of field and laboratory studies 67 taxa belonging to nine families and 23 genera were identified 11 of these taxa have been recorded for the first time for Turkey, and they were added to the Turkish myxomycete myxobiota. This new records are; Didymium karstensii Nann.-Bremek., Didymium trachysporum G. Lister, Badhamia

iowensis Macbr., Physarum didermoides (Pers.) Rostaf., Physarum gyrosum Rostaf., Physarum nudum T. Macbr., Cribraria oregana H. C. Gilbert, Amaurochaete comata

G. Lister & Brândza, Comatricha alta Preuss, Comatricha pulchelloides Nann.-Bremek., Symphytocarpus confluensis (Cooke & Ellis) Ing & Nann.-Bremek..

(6)

vi ÖNSÖZ

2007-2009 yılları arasında Hadim ve Taşkent (Konya) ilçelerinde yapılan bu çalışmanın Türkiye Myxobiotasına katkı sağlayacağını düşünmekteyim.

Tez çalışmam süresince, doktora tez danışmanlığımı yürüten, öneri ve yardımlarını esirgemeyen, danışmanım sayın Doç. Dr. Gıyasettin KAŞIK’a, tez çalışmam süresince desteklerini esirgemeyen Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü sayın Prof. Dr. Celâleddin ÖZTÜRK’e, çalışma alanımdaki bitkilerin teşhisini yapan sayın Doç. Dr. M. Aydın ŞANDA’ya teşekkür ederim. Ayrıca maddi-manevi desteklerini esirgemeyen çok değerli aileme teşekkür ederim.

Ayrıca çalışmamı maddi yönden destekleyen S. Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Koodinatörlüğü’ne (BAP) teşekkürü borç bilirim.

Gönül DEMİREL

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... x

ÇĠZELGE LĠSTESĠ ... xii

1. GĠRĠġ ... 1

1.1. Genel Bilgiler ... 2

1.1.1. Filogeni, Hayat Devresi, Morfolojik Özellikleri ve Sporoforun Yapısal Birimleri ... 2

2. LĠTERATÜR ÖZETĠ ... 7

3. ARAġTIRMA ALANININ ÖZELLĠKLERĠ ... 14

3.1. Coğrafik Özellikleri ... 14 3.2. Jeolojik Özellikleri ... 14 3.3. İklimsel Özellikleri ... 15 3.4. Bitki Örtüsü ... 20 4. MATERYAL VE METOT ... 23 5. BULGULAR ... 25

5.1. Taksonların Teşhis Anahtarı ... 25

5.2. Taksonların Deskripsiyonları ... 34

CERATIOMYXOMYCETIDAE ... 34

Ceratiomyxaceae ... 34

5.2.1. Ceratiomyxa fruticulosa (O. F. Müll.) T. Macbr. ... 34

MYXOGASTROMYCETIDAE ... 36

Clastodermataceae ... 36

5.2.2. Clastoderma debaryanum A. Blytt ... 36

Cribrariaceae... 37

5.2.3. Cribraria cancellata (Batsch) Nann.-Bremek. var. cancellata ... 37

5.2.4. Cribraria cancellata var. fusca (G. Lister) Nann.-Bremek. ... 37

5.2.5. Cribraria oregana H. C. Gilbert ... 38

5.2.6. Cribraria violacea Rex ... 38

Tubiferaceae ... 39

5.2.7. Lycogala exiguum Morgan ... 39

(8)

viii

5.2.9. Reticularia lycoperdon Bull... 40

Liceaceae ... 41

5.2.10. Licea parasitica (Zukal) G. W. Martin ... 41

5.2.11. Licea pusilla Schrad. ... 42

Didymiaceae ... 42

5.2.12. Didymium annulisporum H. W. Keller & Schokn. ... 42

5.2.13. Didymium difforme (Pers.) Gray ... 43

5.2.14. Didymium karstensii Nann.-Bremek... 44

5.2.15. Didymium squamulosum (Alb. & Schwein.) Fr. ... 45

5.2.16. Didymium trachysporum G. Lister ... 46

Physaraceae ... 47

5.2.17. Badhamia foliicola Lister ... 47

5.2.18. Badhamia gracilis (T. Macbr.) T. Macbr. ... 47

5.2.19. Badhamia iowensis T. Macbr. ... 48

5.2.20. Badhamia macrocarpa (Ces.) Rostaf. ... 49

5.2.21. Badhamia panicea (Fr.) Rostaf. ... 49

5.2.22. Badhamia sp. ... 50

5.2.23. Badhamiopsis aionea (Yamash.) T. E. Brooks & H. W. Keller ... 50

5.2.24. Craterium concinnum Rex ... 51

5.2.25. Craterium leucophaeum (Pers. ex J. F. Gmel.) Ditmar var. leucophaeum . 51 5.2.26. Fuligo septica (L.) F. H. Wigg. ... 52

5.2.27. Physarum auriscalpium Cooke ... 54

5.2.28. Physarum cinereum (Batsch) Pers. ... 54

5.2.29. Physarum confertum T. Macbr. ... 55

5.2.30. Physarum didermoides (Pers.) Rostaf. ... 56

5.2.31. Physarum gyrosum Rostaf. ... 58

5.2.32. Physarum leucophaeum Fr. ... 58

5.2.33. Physarum notabile T. Macbr. ... 59

5.2.34. Physarum nudum T. Macbr. ... 60

5.2.35. Physarum oblatum T. Macbr. ... 60

5.2.36. Physarum sp. ... 61

5.2.37. Physarum viride (Bull.) Pres. var. viride ... 61

Trichiaceae ... 63

5.2.38. Arcyodes incarnata (Alb. & Schwein.) O. F. Cook ... 63

5.2.39. Arcyria cinerea (Bull.) Pers. ... 64

5.2.40. Arcyria denudata (L.) Wettst. ... 66

5.2.41. Arcyria globosa Schwein. ... 67

5.2.42. Arcyria incarnata (Pers. ex J. F. Gmel) Pers. ... 68

5.2.43. Arcyria obvelata (Oeder) Onsberg ... 69

5.2.44. Arcyria pomiformis (Leers) Rostaf. ... 70

5.2.45. Oligonema schweinitzii (Berk.) G. W. Martin ... 71

5.2.46. Perichaena chrysosperma (Curr.) Lister ... 72

5.2.47. Perichaena corticalis (Batsch) Rostaf. ... 73

5.2.48. Perichaena depressa Lib. ... 74

5.2.49. Trichia contorta (Ditmar) Rostaf. ... 80

5.2.50. Trichia varia (Pers. ex J. F. Gmel.) Pers. ... 82

STEMONITOMYCETIDAE ... 83

Stemonitidaceae ... 83

5.2.51. Amaurochaete comata G. Lister & Brândza ... 83

(9)

ix

5.2.53. Comatricha elegans (Racib.) G. Lister ... 84

5.2.54. Comatricha ellae Hark... 85

5.2.55. Comatricha laxa Rostaf. ... 86

5.2.56. Comatricha nigra (Pers. ex J. F. Gmel.) J. Schröt. ... 86

5.2.57. Comatricha pulchella (C. Rab.) Rostaf. ... 88

5.2.58. Comatricha pulchelloides Nann.-Bremek. ... 89

5.2.59. Comatricha rigidireta Nann.-Bremek. ... 89

5.2.60. Enerthenema papillatum (Pers.) Rostaf. ... 90

5.2.61. Stemonitis foliicola Ing ... 91

5.2.62. Stemonitis fusca Roth... 91

5.2.63. Stemonitis herbatica Peck ... 92

5.2.64. Stemonitis pallida Wingate ... 93

5.2.65. Stemonitopsis amoena (Nann.-Bremek.) Nann.-Bremek... 93

5.2.66. Stemonitopsis gracilis (G. Lister) Nann.-Bremek. ... 94

5.2.67. Symphytocarpus confluensis (Cooke & Ellis) Ing & Nann.-Bremek. ... 94

6. SONUÇ VE TARTIġMA ... 96

7. KAYNAKLAR ... 110

8. EKLER ... 116

EK-1 Tespit edilen taksonların fotoğrafları ... 116

EK-2 Araştırma bölgesinden görüntüler ... 150

(10)

x

ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 1. Tipik bir cıvık mantarın hayat devri (Alexopoulos ve ark., 1996) ... 4

Şekil 2. Epihypothallik sap oluşumu ... 5

Şekil 3. Subhypothallik sap oluşumu ... 5

Şekil 4. Çalışma alanı ... 15

Şekil 5. Hadim’in aylık ortalama ombrotermik diagramı ... 19

Şekil 6. Hadim’in aylık ortalama bağıl nem dağılımı ... 19

Şekil 7. Ermenek’in aylık ortalama ombrotermik diagramı ... 20

Şekil 8. Ermenek’in aylık ortalama bağıl nem dağılımı ... 20

Şekil 9. Çalışma alanından tespit edilen taksonların familya dağılım ... 100

Şekil 10. Çalışma alanından tespit edilen taksonların takım seviyesinde oranları ... 100

Şekil 11. Physaraceae familyasının diğer çalışmalardaki durumu. ... 104

Şekil 12. Stemonitidaceae familyasının diğer çalışmalardaki durumu. ... 104

Şekil 13. Trichiaceae familyasının diğer çalışmalardaki durumu. ... 105

Şekil 14. Cribrariaceae familyasının diğer çalışmalardaki durumu. ... 106

Şekil 15. Türkiye’de yapılan çalışmaların genel analizi ... 106

Şekil 16. Ceratiomyxa fruticulosa ... 116

Şekil 17. Clastoderma debaryanum... 116

Şekil 18. Cribraria cancellata var. cancellata ... 117

Şekil 19. Cribraria cancellata var. fusca ... 117

Şekil 20. Cribraria oregana ... 118

Şekil 21. Cribraria violacea ... 118

Şekil 22. Lycogala exiguum ... 119

Şekil 23. Reticularia jurana ... 119

Şekil 24. Reticularia lycoperdon ... 120

Şekil 25. Licea parasitica ... 120

Şekil 26. Licea pusilla ... 121

Şekil 27. Didymium annulisporum ... 121

Şekil 28. Didymium difforme ... 122

Şekil 29. Didymium karstensii ... 122

Şekil 30. Didymium squamulosum. ... 123

Şekil 31. Didymium trachysporum ... 123

Şekil 32. Badhamia foliicola. ... 124

Şekil 33. Badhamia gracilis ... 124

Şekil 34. Badhamia iowensis ... 125

Şekil 35. Badhamia macrocarpa ... 125

Şekil 36. Badhamia panicea ... 126

Şekil 37. Badhamia sp. ... 126

Şekil 38. Badhamiopsis aionea ... 127

Şekil 39. Craterium concinnum ... 127

Şekil 40. Craterium leucocephaeum var. leucophaeum ... 128

Şekil 41. Fuligo septica ... 128

Şekil 42. Physarum auriscalpium ... 129

Şekil 43. Physarum cinereum ... 129

Şekil 44. Physarum confertum ... 130

Şekil 45. Physarum didermoides ... 130

Şekil 46. Physarum gyrosum ... 131

(11)

xi

Şekil 48. Physarum notabile ... 132

Şekil 49. Physarum nudum ... 132

Şekil 50. Physarum oblatum. ... 133

Şekil 51. Physarum sp.. ... 133

Şekil 52. Physarum viride var. viride ... 134

Şekil 53. Arcyodes incarnata ... 134

Şekil 54. Arcyria cinerea ... 135

Şekil 55. Arcyria denudata ... 135

Şekil 56. Arcyria globosa ... 136

Şekil 57. Arcyria incarnata ... 136

Şekil 58. Arcyria obvelata ... 137

Şekil 59. Arcyria pomiformis ... 137

Şekil 60. Oligonema schwinitzii ... 138

Şekil 61. Perichaena chrysosperma ... 138

Şekil 62. Perichaena corticalis ... 139

Şekil 63. Perichaena depressa ... 139

Şekil 64. Trichia contorta ... 140

Şekil 65. Trichia varia ... 140

Şekil 66. Amaurochaete comata ... 141

Şekil 67. Comatricha alta ... 141

Şekil 68. Comatricha elegans ... 142

Şekil 69. Comatricha ellae ... 142

Şekil 70. Comaticha laxa ... 143

Şekil 71. Comatricha nigra ... 143

Şekil 72. Comatricha pulchella ... 144

Şekil 73. Comatrichia pulchelloides ... 144

Şekil 74. Comatricha rigidireta. ... 145

Şekil 75. Enerthenema papillatum ... 145

Şekil 76. Stemonitis foliicola ... 146

Şekil 77. Stemonitis fusca ... 146

Şekil 78. Stemonitis herbatica ... 147

Şekil 79. Stemonitis pallida ... 147

Şekil 80. Stemonitopsis amoena ... 148

Şekil 81. Stemonitopsis gracilis ... 148

(12)

xii

ÇĠZELGE LĠSTESĠ

Çizelge 1. Aylık ortalama ve yıllık toplam yağış miktarları (mm) ... 16

Çizelge 2. Yağış miktarlarının mevsimlere göre dağılışı (mm) ... 16

Çizelge 3. Aylık ve yıllık ortalama sıcaklık (ºC) ... 17

Çizelge 4. Aylık ve yıllık ortalama yüksek sıcaklık (ºC) ... 18

Çizelge 5. Aylık ve yıllık ortalama düşük sıcaklık (ºC) ... 18

Çizelge 6. Donlu ve karla örtülü günler sayısı ... 18

Çizelge 7. Bağıl nem oranları ... 18

Çizelge 8. Çalışmada tespit edilen taksonlar, örnek sayısı, sporofor tipi, plasmodium tipi ve takım dağılımı. ... 98

Çizelge 9. Tespit edilen taksonların substratta bulunma sayıları... 101

Çizelge 10. Türkiye’de miksomisetlerle ilgili yapılan çalışmaların familya ve cins dağılımları ... 108

(13)

1. GĠRĠġ

Myxomycetes sınıfı üyeleri gerçek veya plasmodial cıvık mantarlar olarak

bilinmektedir. Hayat devrelerinde asimilatif safha olarak plasmodiuma sahip, dinlenen sporlar üreten, eşeyli üreme safhası olan ökaryotik organizmalardır. Plasmodium çok nukleuslu, protoplasma yığını halindeki, yapışkan bir kın ile çevrelenmiş, gelişiminin ileriki safhalarında bir veya daha fazla sporofor meydana getiren dev bir amibe benzetilebilir. Ayrıca fagotrofik tarzda beslenme özelliğiyle de oldukça ilginçtir (Stephenson ve Stempen, 1994).

Cıvık mantarlar hayvanlar ve bitkiler alemi ile amoeboid protozoalar (Mycetozoa) ve bir grup mantar (Myxomycetes) olarak tanımlanmış ve zaman içerisinde farklı taksonomistler tarafından farklı alemler içerisinde gösterilmiştir (Ing, 1999). Bu organizma grubunun farklı gruplar içinde gösterilmesinin sebebi taksonomistlerin cıvık mantarların hayat devrelerinin farklı bölümlerini incelemelerinden kaynaklanmaktadır. Son zamanlarda rDNA analizlerine göre yapılan filogenetik sınıflandırmada Protista alemi içinde olduğu üzerinde durulmaktadır (Rammeloo ve Bogaerts, 2002). 1 alfa gen sıra faktörüyle miksomisetlerin mantar olmadığı üzerinde durulmuştur (Bauldauf ve Doolittle, 1997). Ancak yapılan bu araştırmalara rağmen sporla çoğalmaları, mantarlarla benzer habitatlarda yaşamaları ve benzer karakteristik özelliklere sahip olmaları nedeniyle mikologlar cıvık mantarları mantarlar alemi içerisinde incelenmeye devam etmektedir. Alexopoulos ve ark.’nın 1996 yılında yaptıkları mantar sınıflandırmasına göre cıvık mantarlar 11. bölümde Myxomycota olarak incelenmektedir.

Miksomisetler, doğada orman döküntü katındaki ağaç kabuğu, odun, ölü yapraklar ve gübreler gibi substratlar üzerinde plasmodium, sporofor olarak veya sadece sporları bulunabilmektedir. Üzerinde plasmodium veya spor olma ihtimali olan materyallerde cıvık mantar gelişimini sağlamak için kullanılan en önemli metot nem odası kültürü tekniğidir. Doğada sporofor olarak bulunamayan cıvık mantarların nem odası kültürü tekniğiyle gelişimi için uygun ortam şartları sağlanarak üç ay veya daha kısa bir sürede gelişimleri sağlanır (Ing, 1999).

Keller ve Everhart (2008), yaptıkları çalışmalarda cıvık mantarların aşağı yukarı 35-40 milyon yıl önce yaşadıklarını fosil kayıtlarla göstermişlerdir. Stemonitis

splendens Rostaf., Arcyria sulcata Dörfelt & A. R. Schmidt ve Protophysarum balticum

türlerini amber içerisinde tespit edilen ilk ve önemli miksomiset kayıtları olarak bildirmişlerdir. Dünya’da miksomisetler 300 yıldan beri bilinmekte olup, günümüze

(14)

kadar yaklaşık 1000 civarında miksomiset taksonu tespit edilmiştir (Lado, 2001). Ülkemizde bu konuda yapılan çalışmaların sayısı oldukça azdır ve şimdiye kadar yapılan çalışmalarda toplam 222 takson tespit edilmiştir (Sesli ve Denchev, 2010). Cıvık mantarlar kozmopolit canlılardır. Fakat bazı örnekler dünyanın tropik, subtropik ve bazıları da sadece sıcak karasal iklimsel bölgelerinde yaşamaktadır (Martin ve ark. 1983). Genellikle sıcak orman bölgelerinde daha çok görülür. Çölde bile yaşayan türleri tespit edilmiştir (Stephenson ve Stempen, 1994). Cıvık mantarların yaşayış alanlarına bakıldığında ülkemizin sahip olduğu iklim ve floristik özellikleri nedeniyle tür zenginliğinin fazla olması beklenmektedir. Son zamanlarda cıvık mantarlara ilgi artmış ve pek çok mikolog tarafından ilgi gösterilmeye başlanmıştır.

Bilimsel deneyler açısından miksomisetler değerli organizmalardır. Sadece mikologlar değil, sitologlar, genetikçiler ve birçok alanda bu organizmalardan yoğun bir şekilde yararlanılmaktadır.

Bu çalışma ile İç Anadolu-Akdeniz Bölgesi arasında geçiş teşkil eden Hadim ve Taşkent (Konya) ilçelerinin miksomisetlerini belirleyerek, ülkemiz miksomisetlerine katkı amaçlanmıştır.

1.1. Genel Bilgiler

1.1.1. Filogeni, Hayat Devresi, Morfolojik Özellikleri ve Sporoforun Yapısal Birimleri

Cıvık mantarların farklı gruplarının toprak amoebo-kamçılı protozoalardan köken aldığı kabul edilir. En ilkel olanı protostelidlerdir ve küçük bir plasmodiumu, tüpsü sapı, kamçılı veya kamçısız vejetatif hücreleri olmayan ve eşeyli üremeleri hakkında çok az bir bilgi olan cıvık mantarlardır. Kamçısız ve eşeyli üremesi bilinmeyen, hücresel sapa sahip olan hücresel cıvık mantarlarda bulunmaktadır. Bir diğeri ise gerçek veya plasmodiumlu cıvık mantarları oluşturan miksomisetlerdir. Cıvık mantarlarda saplı olan örnekler ilkel, aethalium olanlar ise gelişmiş olarak kabul edilmektedir. Cıvık mantarlardan en farklı olan ise akrasidlerdir. Bu mantarlar pseudoplasmodiuma sahip olmalarıyla diğerlerinden ayrılmaktadır (Ing, 1999). Cıvık mantarların teşhisi yapılırken önemli yapılar görülmektedir.

Sporları genellikle küresel, yüzeyi düz veya farklı süslerle kaplı ve çimlenme açıklığı olabilen yapıdadır. Sporlar yağmur damlaları veya hayvanlar aracılığıyla etrafa

(15)

dağılmaktadır. Spor duvarı iki veya daha fazla tabakadan oluşmaktadır. İçteki tabaka selülozdan, dıştaki tabaka ise kitin içerdiği düşünülmektedir (Nannenga-Bremekamp, 1991). Kimyasal yapısı ise tam bilinmemektedir. Ancak Mc Cormile ve ark. (1970),

Physarum polycephalum’un spor çeperlerinin galaktozamin polimerleri %81,

glikoprotein ve yaklaşık %15 melanin ile az miktarda aminoasit ve fosfat içeriğinde olduklarını ortaya koymuşlardır (Martin ve ark., 1983). Sporlar kuru ortamlarda uzun yıllar canlılığını koruyabilmektedir. Sporların boyutları ve üzerindeki süsler teşhiste oldukça önemlidir. Uygun nem ve sıcaklıkta sporlar çimlenerek tek hücreli myxoflagellatlar veya miksoamip meydana getirir. Kamçılardan biri uzun ve hareket etmesini sağlarken diğeri kısa, sert ve genellikle hareketsiz olmak üzere iki tanedir. Kamçılı oğul hücreler subtsrat üzerinde bakteri ve diğer organik maddelerle beslenir ve bölünerek büyük populasyonlar oluşturur. Genellikle kuru ortamlarda kamçılarını iç kısmına çekerek myxomoebae oluşur. Uygun olmayan şartlarda ise kamçılı ve kamçısız hücrelerin etrafına kalın dayanıklı bir duvar salgılanarak mikrosistler meydana gelir. Cıvık mantarların çoğalmasında temel üreme eşeyli üremedir. İki kamçılı oğul hücre veya iki myxomoebea birleşerek diploid zigot meydana gelir. Bir sonraki safhada zigotta hızlı nukleus bölünmesi meydana gelir. Ancak protoplasma bölünmesi olmaz ve böylece çok nukleuslu bol protoplasmalı plasmodium oluşur (Şekil 1). Plasmodium substrat üzerindeki bakteri, protozoalar, mayalar, alg hücreleri ve bazı türlerde mantar miselleri ile beslenirler. Plasmodium çok küçük olabildiği gibi 300 cm2’lik alan

kaplayacak kadar büyüklükte de olabilmektedir. Bilinen dört çeşit plasmodium tipi vardır. En küçük ve en basit olanı protoplasmodiumdur. Canlı ağaç kabukları üzerinde yaşayan Echinostelium ve Licea türleri için karakteristiktir. En çok bilinen, en büyük ve en parlak renkte olanı phaneroplasmodiumdur. Physarales için karakteristiktir. Kenarları belirgin protoplasmik damarlı ve sitoplazma akışı belirgindir. Diğer plasmodium tiplerine göre uygun olmayan şartlara en dayanıklı olanıdır ve olgunlaşması için birkaç ay geçmesi gerekebilir. Bir diğeri ise, aphanoplasmodiumdur ve Stemonitales takımı için karakteristiktir. Genellikle transparant ve narindir. Su yüzeyinde ince bir film tabakası oluşturabilir. Sonuncu plasmodium tipi ise, trichiaceous veya aphano-phaneroplasmodiumdur. Trichiales için karakteristiktir. Substrat içinde gizli kalır ve substrat yüzeyinde görünmeksizin sporofor meydana getirir (Ing, 1999). Plasmodium uygun olman şartlarda ise etrafına sert bir doku salgılayarak dinlenen bir yapı olan macrocyst veya sclerotium haline dönüşür. En az altı ay süresince canlılığını koruyabilir. Bu süre spor oluşumundan daha kısadır. Uygun ortam koşulları

(16)

tekrar oluştuğunda plasmodium beslenerek hayat devresinin sporulasyon safhasına geçer.

Şekil 1. Tipik bir cıvık mantarın hayat devri (Alexopoulos ve ark., 1996)

Sporofor oluşumu için gerekli şartların ne olduğu konusunda çok az bilgi vardır. Sporulasyonun başlaması için plasmodiumun yeterli olgunluğa erişmesi ve ışığa maruz kalması gerektiği düşünülmektedir. Sporofor oluşumu esnasında plasmodium bir araya toplanarak yuvarlak oluşturur ve bazen kümelenme meydana getirir. Stemonitales’te sap plasmodiumun içinde şekillenir ve hypothallus onun altındadır. Plasmodium sonra sap üzerinde derece derece yükselir ve tepe kısmında kesin şeklini almaya başlar. Sonra etrafında bir peridium oluşur (Şekil 2).

(17)

Şekil 2. Epihypothallik sap oluşumu

Epihypothallik sap formasyonu olarak adlandırılan bu şekil Stemonitomycetidae alt sınıfını diğer miksomisetlerden ayırmak için bir kriter olarak kullanılmaktadır (Ross, 1973). Miksomisetlerin geri kalan kısmı içinde plasmodium dışsal bir sap şeklindedir ve hypotallus onun üzerindedir. Sitoplazma sap içine akar, tepesi şişer, bu subhypothallik formasyon olarak isimlendirilir (Şekil 3).

Şekil 3. Subhypothallik sap oluşumu

Son oluşumda peridium sapın duvarı ile devam eder. Bütün miksomisetlerde (Ceratiomyxa hariç) peridium salgılandıktan sonra spor ve kapillitial iplikler oluşur. Kolumella sporofor içinde sapın devamı şeklinde devam eden yapıdır. Sapsız sporoforlarda kolumella peridiumun substrata bağlandığı kısmın iç tarafında kubbe şeklinde görülebilmektedir. Pseudokolumella ise kolumella benzeri bir yapıdır ve sapa bağlı değildir. Pseudokolumella sadece Physarales’in karakteristik özelliğidir ve sporların arasında kireç yığını halinde bulunur. Kapillitium sporların arasında bulunan iplik şeklindeki yapılardır. Kapillitium miksomisetlerin çoğu türünde bulunmaktadır. Kapillitial iplikler basit bir şekilde ağ oluşturabildikleri gibi elater olarak isimlendirilen serbest şekilde de bulunabilmektedir. Kapillitial ipliklerin üzerinde farklı süsler bulunabildiği gibi kireçli tüpler halinde badhamoid veya physaraoid olarak da bulunabilmektedir. İplikler sporla bağlantıları yoktur ama kolumellaya, pseudokolumellaya ve peridiumun iç tarafına bağlanabilmektedir. Pseudokapillitium ise aethalium ve pseudoaethalium sporoforlarında bulunabilmektedir. Pseudokapillitium sert kıl veya plak şeklinde olabilmektedir. Sporlar genellikle küresel şekildedir ve üzerinde siğil, diken veya ağsı şekilli çeşitli süsler vardır.

Miksomisetlerde beş farklı sporofor tipi vardır. Sporangium tek tek olan sporoforlardır. Saplı veya sapsız olabilir. Plasmodiokarp, plasmodium damarları

(18)

şeklinde olan ağsı, uzun veya birkaç cm çapında olabilir. Pseudoaethalium bireysel çok sayıda sporoforun birleşmesiyle meydana gelen ve yalancı bir sap üzerinde bulunan sporofor tipidir. Aethalium, çok sayı sporoforun kaynaşmasıyla meydana gelen sapsız iri cüsseli sporofordur. Ceratiomyxa, diğer sporofor tiplerinde tamamen farklıdır (Nannenga-Bremekamp, 1991). Sporlar diğer miksomiset üyelerinde olduğu gibi peridum ile çevrelenmiş bir kese içinde bulunmaz. Sporoforun yüzeyinde dış kısımda bireysel olarak bulunmaktadır.

Doğada miksomisetlerin gelişmesi mikroklimatik faktörlerin uygunluğu, habitat ve besin maddelerinin uygunluğu ile ilgilidir. Tropikal ormanlar, çöl veya yüksek dağlar, büyük coğrafik kesimlerde yaşayabilirler. Yani cıvık mantarlar kozmopolit canlılardır. Cıvık mantarlar, ekosistemde oldukça geniş bir alanda yayılış göstermektedir. Mikrohabitatın fazla olduğu ormanlarda pek çok örnek gelişmektedir. Canlı ağaçların kabukları, ölü kütükler, düşmüş kütükler ve dallar, döküntü yapraklar, toprak, liken ve bitkisel gübreler orman mikrohabitatına örnek olarak verilebilir.

Miksomisetlerde çok yoğun üreme gözlendiğinde üzerinde yaşadığı bitkiye zarar verebilir. Fakat bu sık gözlenen bir durum değildir. Ayrıca saprofitik organizmalar olarak da düşünülmemelidir. Çünkü karakteristik olarak canlı bakteriler, mantar sporları ile de fagotrofik tarzda beslenmektedir. Beslenmeleri tipik olarak holozoiktir. Fakat miksoamipleri ve plasmodiumları pinositoz ve osmotik yol ile çözünmüş besinleri absorblama yeteneğindedir.

(19)

2. LĠTERATÜR ÖZETĠ

Cıvık mantarlar 17. yüzyılın ortasından itibaren bilinen organizmalardır ve hayat devresiyle ilgili pek çok bilgi vardır (Martin & Alexopoulos, 1969).

Bu alandaki ilk çalışma 1654 yılında Panckow tarafından yapılmıştır. Araştırıcı ilk defa cıvık mantar teşhisi yapmış ve bu mantarı Lycogala epidendrum olarak adlandırmıştır (Alexopoulos ve ark., 1996).

1833 yılında Alman botanikçi Heinrich Link ilk defa Myxomycetes ismini kullanmış ve fungus olarak değerlendirmiştir (Alexopoulos ve ark., 1996).

Anton de Bary (1858, 1859, 1887) miksomisetlerin hayat devresindeki plasmodial ve sporofor safhası arasındaki geçişe dikkat çekmiş ve bu özellikten dolayı mantarlardan daha çok amoboid protozoalara olan ilişkisini açıklamıştır (Alexopoulos ve ark., 1996). Miksomisetlerin mantarlardan ayrı olarak basit kamçılı organizmalardan evrimleştiğine inanmıştır. Mantarlardan en büyük farklılıklarından biri olarak miksomisetlerin plasmodial evrede hücre duvarının bulunmadığını vurgulamıştır. Aynı zamanda besin ihtiyacını karşılama açısından da farklılıklarını göstermiştir. Miksomisetlerde fagotrofik beslenme esas olduğunu, mantarlarda ise osmotrofik beslenme görüldüğünü söylemiştir. Buna ilave olarak, miksomisetlerdeki kamçıların gerçek mantarlarda olmadığını belirtmiştir. Bundan dolayı bu canlılara Mycetozoa ismini vermiştir (Moreno ve ark. 2002). Diğer taraftan gerçek cıvık mantarlarla hücresel cıvık mantarları plazmodium oluşumuna göre ayırmıştır. Bu araştırıcı her iki grubu da

Mycetozoa içerisinde göstermiştir (Alexopoulos ve ark. 1996). Bu fikir Haeckel (1868),

Lister (1894, 1911, 1925), Hagelstein (1944), Bessey (1950), Kudo (1954), Copeland (1956), Honigberg & ark. (1964), Whittaker (1969), Olive (1970) tarafından kabul edilmiştir (Moreno ve ark., 2002).

Haeckel (1868) tipik protozoa ve mantar olan Mycetozoa’yı bitkiler ve hayvanlar alemi içinde değil de yeni bir alem olan Protista alemi içerisinde incelenmesi gerektiğini söylemiştir (Moreno ve ark., 2002).

Copeland Mycetozoa’yı kendi dörtlü sisteminde Protoctista alemi içinde göstermiştir (Moreno ve ark., 2002).

Cavalier-Smith (1993) Cıvık mantarları Protoctista içerisine yerleştirmiştir (Moreno ve ark., 2002).

1932 yılında Martin miksomisetlerin mantarlarla olan ilişkisini göstermiş ve 1949 yılında mantarların içine yerleştirmiştir (Martin ve Alexopoulos, 1969).

(20)

1950’nin sonlarına doğru Bessey miksomisetleri Myxogastrales olarak isimlendirmiştir (Martin ve Alexopoulos, 1969).

J. Schroter (1897) miksomisetlerin mantarlarla olan ilişkisini kabul etmeyerek

Rhizopoda, Helizoa ve Sporozoa’ya daha yakın olduğunu söylemiştir

(Nannenga-Bremekamp, 1991).

Daha sonraki araştırmalarda ise miksomisetler mantar grubu olarak kabul edilmemiştir. Kapillitial sistemin mantar hiflerinden farklı olduğu ve homolog olmadığı hatta gerçek mantarların spor oluşumunun miksomisetlerinkinden farklı olduğu söylenmiştir (Nannenga-Bremekamp, 1991).

Ayrıca Ernst Haeckel (1879), “Monographie der Monaren” isimli yayınında cıvık mantarları Protista alemi içinde göstermiştir (Alexopoulos ve ark. 1996).

Ancak bu grup üzerinde yapılan çalışmalar sonucunda mantarlar alemi içinde incelenmesi uygun görülmüştür. Martin (1932, 1962) gerçek cıvık mantarların fungus olma özelliği üzerinde durmuş ve bunları bir grup fungus olarak düşünmüştür (Alexopoulos ve ark. 1996). Alexopoulos ve arkadaşları tarafından 1996 yılında yapılan sınıflandırmada mantarlar aleminin 11. bölümü olarak (Myxomycota) gösterilmiştir.

Bu tezde, Martin ve Alexopoulos (1969), Farr (1976), Ing (1999), Nannenga-Bremekamp (1991), Neubert ve ark. (1993, 1995, 2000), Stemphenson ve Stempen (1994), Lado ve Pando (1997), Lado (2001), Moreno ve ark. (2002), Stephenson (2003) gibi araştırıcıların çalışmalarında olduğu gibi Myxomycetes mantar olarak kabul edilmiştir.

Ülkemizde ise, miksomisetlerin çalışılma geçmişine bakıldığında ilk miksomiset kaydı Lohwag (1957, 1964) tarafından Bolu ve İstanbul-Belgrad Ormanları’nda yapılmış ve Lycogala epidendrum (L.) Fr. türü bildirmiştir.

Sümer (1982), Bolu ili çevresinden odun tahripçisi mantarlarla ilgili bir çalışma sırasında Amaurochaeta atra (Alb. & Schw.) Rost. ve A. fuliginosa (Sow.) Macbr. türlerini yayınlamıştır.

Ülkemizde miksomisetlerle ilgili ilk liste çalışmaları Härkönen ve Uotila (1983), tarafından yapılmış olup araştırmacılar Marmara ve Batı Anadolu’dan topladıkları canlı ağaç kabuklarını nemli oda kültürüyle işleyerek 30 miksomiset türü bulmuşlardır.

Gücin ve Öner (1986), İzmir’den Trichia lutescens (A. Lister) A. Lister, T. varia (Pers.) Pers., Badhamia macrocarpa (Ces.) Rost., Stemonitis splendens Rost. türlerini bildirmişlerdir.

(21)

Härkönen (1987), Marmara ve Batı Anadolu’dan 12’si yeni olmak üzere 21 tür kaydını yayınlamıştır.

Ergül (1993a), “Marmara Bölgesinin Anadolu Kesiminden Toplanan

Myxomycetes Türleri Üzerine Taksonomik Araştırmalar” adlı doktora tez çalışmasında

61 takson kaydı bildirmiştir.

Ergül (1993b), Bursa ve Balıkesir yöresinden Badhamia viridescens Meylan ve

Diderma chondrioderma (de Bary & Rost.) türlerini Türkiye için yeni kayıt olarak

yayınlamıştır.

Ergül ve Gücin (1993), Türkiye için iki yeni miksomiset türü olan Dictydium

cancellatum (Batsch) Macbr. ve Metatrichia vesparum (Batsch) Nann.- Brem. türlerini

yeni kayıt olarak vermişlerdir.

Ergül ve Gücin (1994), Marmara Bölgesi’nin değişik yerlerinden topladıkları

Fuligo septica Pers. türünü ve cins düzeyinde Türkiye için yeni kayıt olarak

bildirmişlerdir.

Ergül ve Gücin (1995), Çanakkale Karabiga çevresinden toplanan Salix sp. kabukları üzerinden elde ettikleri Hemitrichia karstenii (Rost.) A. Lister türünü Türkiye için yeni bir takson olarak yayınlamışlardır.

Gücin ve Ergül (1995), Enteridium splendens (Morgan) Macbr. türünü Bursa Uludağ civarından doğal olarak toplayarak Türkiye için yeni kayıt olarak yayınlamışlardır.

Gün (1995), Uludağ’ın farklı vejetasyon zonlarındaki miksomisetler ile ilgili yüksek lisans çalışmasında 42 takson kaydı bildirmiştir.

Ergül ve Gücin (1996), Bursa Görükle kampüs alanından Didymium floccosum ve Didymium minus taksolarını yeni kayıt olarak bildirmişlerdir.

Ergül ve Dülger (1998), Bursa Görükle kampüsü alanında yapılan taksonomik çalışmalar sonucu 19 takson teşhis etmişlerdir.

Kaya ve Demirel (1998), Bitlis ve Muş’tan Lycogala terrestre ve Reticularia

lycoperdon kayıtlarını bildirmişlerdir.

Yağız (1998), Konya-Beyşehir gölünün güney kesimindeki miksomisetlerle ilgili yüksek lisans çalışmasında 15takson kaydı bildirmiştir.

Ergül ve Dülger (1999), Bartın İnkum alanında yapılan taksonomik çalışmalar sonucu Symphytocarpus flaccidus (Lister) Ing & Nann.-Brem. türünü Türkiye miksomiset koleksiyonu için cins ve tür düzeyinde yeni bir kayıt olarak vermişlerdir.

(22)

Ergül ve Dülger (2000a), Bartın İnkum’dan topladıkları Arcyria minuta Buchet Türkiye için yeni bir kayıt olarak bildirmişlerdir.

Ergül ve Dülger (2000b), Bartın İnkum’dan topladıkları Stemonitopsis typhina (Wiggers) Nann.-Brem. ve Stemonitopsis microspora (A. Lister) Nann.-Brem. türlerini Türkiye için yeni kayıt olarak bildirmişlerdir.

Ergül ve Dülger (2000c), Türkiye’deki 2000 yılına kadar tespit edilen miksomisetlerini derlediği çalışmada 102 takson kaydını yayınlamışlardır.

Ocak (2001), Erzurum, Bayburt, Gümüşhane illeri ile Trabzon-Giresun sahil şeridi boyunca yaptığı doktora çalışması sonucunda 74 takson bildirmiştir.

Ergül ve Dülger (2002a), Bursa’dan toplanan Hemitrichia calyculata (Speg.) M. L. Farr ve Mucilago crustaceae F. H. Wigg. türlerini Türkiye için yeni kayıt olarak bildirmişlerdir.

Ergül ve Dülger (2002b), Bolu Abant Gölü kenarından topladıkları Comatrichia

pulchella (C. Bab.) Rost. var. pulchella türünün Türkiye’den ilk defa kaydedildiğini

bildirmişlerdir.

Ergül ve Dülger (2002c), Bursa alanında yaptıkları çalışmalar sonucu Craterium

minutum (Leers) Fr., Dianema repens G. Lister & Cran., Lindbladia tubulina Fr., Tubifera ferruginosa (Batsch) J. F. Gmel türlerini Türkiye miksomiset koleksiyonu için

yeni cins kaydı olmak üzere 30 miksomiset türü bildirmişlerdir.

Yağız ve ark. (2002), 1997-1998 yılları arasında Beyşehir gölünün güney (Konya) kesiminde tespit edilen miksomisetler üzerinde yapılan çalışmalar sonucu 5 familyaya ait 15 takson bildirmişlerdir.

Ocak ve Hasenekoğlu (2003a), Erzurum, Bayburt ve Gümüşhane illerinin miksomiset koleksiyonunu araştırmışlardır. Nemli oda kültüründen 31 miksomiset türü izole etmişlerdir. Licea tuberculata Martin, Physarum leucopus Link ve Didymium

crustaceum Fr. türlerinin Türkiye miksomisetleri için yeni kayıt olduğunu

bildirmişlerdir.

Ocak ve Hasenekoğlu (2003b), Trabzon, Erzurum ve Giresun illerinin miksomiset koleksiyonunu araştırmışlardır. Licea variabilis Schrad., Licea synsporus Nann.-Brem., Oligonema schweinitzii Martin, Didymium iridis (Ditmar) Fr. türlerinin Türkiye miksomisetleri için yeni kayıt olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca Oligonema Rost. Türkiye için yeni bir cins kaydı olduğunu belirtmişlerdir.

Yağız (2003), Seydişehir-Derebucak (Konya)-Akseki (Antalya) yörelerinin miksomisetleri üzerine yaptığı doktora çalışmasında 60 takson bildirmiştir.

(23)

Oran ve Ergül (2004), İstanbul Belgrad Ormanlarının miksomisetlerini araştırmışlardır. 22 miksomiset türünü Türkiye miksomisetleri için yeni kayıt olarak belirtmişler, ayrıca Protophysaraceae Castillo, Illana & Moreno’yi yeni bir familya ve

Collaria arcyrionema (Rost.) Hertel’yı da yeni bir cins kaydı olarak yayınlamışlardır.

Demirel (2005), Kestel (Kadınhanı-Konya) bölgesinin miksomisetleri üzerine yaptığı yüksek lisans tez çalışmasında 8 tanesi Türkiye için yeni kayıt olmak üzere toplam 40 takson tespit etmiştir.

Dülger ve ark. (2005), Arcyria occidentalis isimli yeni bir tür yayınlamışlardır. Dülger ve Gönüz (2005), Badhamia utricularis (Bull.) Berk. var. microsporus taksonunu yeni kayıt olarak bildirmişlerdir.

Ergül ve Oran (2005), Güney Marmara ve Trakya Bölgesinden Türkiye için üç yeni takson bildirmişlerdir. Bunlar, Craterium leucocephalum (Pers. Ex J.F. Gmel) Ditmar, Physarum pulcherrimum Berk. & Ravanel ve Reticularia liceoides (Lister) Nann.-Brem. şeklindedir.

Ergül ve ark. (2005a), Bursa ve Eskişehir bölgesinde yer alan Mezit vadisinden 22’si yeni kayıt olmak üzere toplam 36 takson bildirmişlerdir.

Ergül ve ark. (2005b), Karadeniz Bölgesinin batı bölgesinden 10’u yeni kayıt olmak üzere toplam 78 takson bildirmişlerdir.

Ocak ve Hasenekoğlu (2005), Trabzon ve Giresun illerinden 61 takson bildirmişlerdir.

Sesli ve Denchev (2005), Türkiye Miksomiset checklistini yayınlamışlar, 2005 yılına kadar Türkiye’de 177 miksomiset taksonu bildirmişlerdir.

Demirel ve ark. (2006) Kestel (Kadınhanı-Konya) ormanlarından 32 takson bildirmişlerdir.

Dülger ve ark. (2006), 2003-2004 yılları arasında Bozcaada (Çanakkale)’da yaptıkları çalışmada 4 familyaya ait 12 takson yayınlamışlardır.

Oran ve ark. (2006), Belgrad ormanlarının miksomiset listesini yayınlamışlar ve 21 cinste 62 tür tespit etmişlerdir.

Yağız ve Afyon (2006a), Derebucak (Konya) ve Akseki (Antalya) bölgelerinden 47 takson bildirmişlerdir.

Yağız ve Afyon (2006b), Seydişehir (Konya) yöresinden iki yeni takson bildirmişlerdir. Bu taksonlar, Stemonitopsis amoena (Nann.-Brem.) Nann.-Brem. ve

(24)

Baba (2007), Manisa ili geneli kapsamının miksomisetleri üzerine yaptığı doktora çalışmasında 8 tanesi Türkiye için yeni kayıt toplam 79 takson tespit etmiştir.

Baba ve Tamer (2007), 2005-2006 yılları arasında Manisa ili genel kapsamında yaptığı çalışmada 10 familya ve 19 cinse ait 73 takson yayınlamışlardır.

Dülger (2007), Checklist of the Myxomycetes in Turkey isimli bir makale yayınlamış ve Türkiye’de tespit edilen 202 takson olduğunu bildirmiştir.

Dülger ve ark. (2007), Çanakkale’den Comatricha suksdorfii Ellis isimli yeni bir kayıt yayınlamışlardır.

Yağız ve Afyon (2007a), Derebucak (Konya) ve Akseki (Antalya) bölgelerinden 3 yeni takson bildirmişlerdir. Bu taksonlar Cribraria languescens Rex., Arcyodes

incarnata (Alb. & Schwein.) O.F. Cook. ve Macbrideola macrospora (Nann.-Brem.)

Ing. şeklindedir.

Yağız ve Afyon (2007b), Türkiye’den 216 miksomiset taksonu bildirmişlerdir. Bağırsakcı (2008), Sultandağları Akşehir (Konya) Bölümü Miksomisetleri üzerine yaptığı yüksek lisans tez çalışmasında 6 familyaya ait 16 cins ve 34 takson tespit etmiştir. Bu taksonlardan 5 tanesini Türkiye için yeni kayıt olarak belirtmiştir. Yeni kayıtlar Perichaena chrysosperma (Curr.) Lister var. insectifila (prov. et. inéd),

Diderma asteroides (Lister & G. Lister) G. Lister, Diderma donkii Nann.-Brem., Didymium annulisporum H. W. Keller & Schokn. ve Didymium persutum Berk.

şeklindedir.

Dülger (2008a), Two New Records for the Myxobiota of Turkey isimli makalesinde Badhamia gracilis ve Diderma crustaceum türlerini ilk kez kaydetmiştir.

Dülger (2008b), Çanakkale, Güzelyalı’dan Badhamia dubia isim yeni bir takson yayınlamıştır.

Baba (2008), Prototricha cinsi ile Prototricha metallica (Berk.) Massee,

Physarum confertum Macbr. ve Stemonitis foliicola Ing.’yı yeni kayıt olarak

bildirmiştir.

Baba ve Tamer (2008), Manisa’dan Diderma carneum Nann.-Bremek.,

Hemitrichia abietina (Wigand) G. Lister ve Willkomlangea reticulata (Alb. &

Schwein.) Kuntze isimli 3 yeni takson yayınlamışlardır.

Baba ve ark. (2008), New Myxomycete Records for Turkey: One New Genus and Three New Species isimli yayınlarında Dictydiaethalium cinsi ile Dictydiaethalium

plumbeum, Didymium melanosporum ve Smyphytocarpus impexus türlerini ilk kez

(25)

Yağız ve Afyon (2009), 5. Balkan Botanik Kongresinde Two New Myxomycota Records for Turkish Myxobiota isimli bir posterle Comatricha rigidireta Nann.-Bremek. ve Lamproderma nigricapillitium Nann.-Nann.-Bremek. & Bozonnet isimli yeni kayıtları bildirmişlerdir.

1957-2008 yılları arasında yapılan çalışmalarda Türkiye’den 222 miksomiset taksonu bildirilmiştir (Sesli ve Denchev, 2010). Hadim-Taşkent ilçelerinde yapılan bu çalışmanın Türkiye miksomisetlerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

(26)

3. ARAġTIRMA ALANININ ÖZELLĠKLERĠ

3.1. Coğrafik Özellikleri

Araştırma alanı içerisinde yer alan Konya iline bağlı olan Hadim ve Taşkent ilçeleri birbirine komşudur ve yaklaşık 1300 km2’lik bir alan kaplamakta ve 90.621 hektarlık alanı orman sahasıdır. Hadim ve Taşkent ilçeleri, Orta Toroslar Taşeli Platosunda Gevne Vadisi kanyonları üzerinde kurulmuş ve Konya’nın güneyinde bulunmaktadır. Konya’ya uzaklıkları Hadim 128 km ve Taşkent 135 km’dir. Hadim ve Taşkent’in kuzeyinde Bozkır ilçesi, doğusunda Karaman ve güneyinde ise Antalya bulunmaktadır (Şekil 4). Hadim ilçesinde Geyik Dağları (2900 m) ve Ak Dağ (2117 m) yükseltileri bulunmaktadır.

Göksu, Geyik Dağlarından çıkar Taşeli Yaylasının sularını toplayarak Bozkır ve Hadim ilçelerinden geçerek Ermenek ve Silifke güzergahını izler ve Akdeniz’e dökülür. Hadim Göksu Nehrinin başı Gevne Yaylalarına kadar çıkar Dedemli Köyü çevresine kadar gelir. Taşkent suyu denen çay ile birleşerek asıl Göksu’yu oluşturur. Bundan sonra Aladağ üzerinden Yerköprü’ye çıkar. Karasu üstten Göksu alttan akarlarken 20 m yükseklikten nehir yatağına dökülerek muhteşem bir şelale oluştururlar. Bu şelale Hadim Yerköprüsü’dür. Yukarıdan akan Karasu’nun kalkerli olması sebebiyle Karasu’nun yol güzergahında mavi yeşil traverterler oluşmaktadır (Tosun, 2001).

3.2. Jeolojik Özellikleri

Orta Toroslar’ın iç-batı bölümünde Hadim çevresinde yeralan inceleme alanında, Devoniyen-Eosen zaman aralığında çökelmiş değişik kaya birimleri yüzeylemektedir. Eosen, Miosen, Üst Kratese, Jura-Kratese, Mesozoik-Tersiyer, Permo-Karbonifer, Devoniyen yaşlı kaya birimleri bulunmaktadır (Özgül, 2007).

Bölgede yüzeylenen birimlerin ekserisi karbonatlı olduğundan karst oluşuklarına yaygın biçimde rastlanmamaktadır. Özellikle Permiyen, Jura ve Kretase yaşlı karbonatlar içinde lapye, dolin, uvala, obruk ve düdenle sık görülür. Kırık ve çatlakların yoğunlaştığı bölümlerde karst şekilleri de sıklaşır. Karstik erimeler sonucunda halkın “in” olarak tanımladığı mağaralar da gelişmiştir. Yeraltında birkaç yüz metre devam eden bu mağaralardan bazılarının, birbirleriyle irtibatlı olduğu sanılmaktadır ve yöredeki bazı bol sulu derelerin böylesi mağaralarda kaybolduğu vakidir (Özgül, 1997).

(27)

Kireçli ana madde üzerinde ve orman-çalı örtüsü altında oluşan kahverengi orman toprakları araştırma bölgesinin büyük bir kısmını kaplamaktadır (Özgül, 1997).

Şekil 4. Çalışma alanı

3.3. Ġklimsel Özellikleri

Hadim ve Taşkent idari olarak Konya iline bağlı olmasına ve İç Anadolu Bölgesi içinde kabul edilmesine karşın, iklim olarak Akdeniz Bölgesi içinde yer alır. Bölgede İç Anadolu karasal iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş tipi özellikler görülmektedir. Dağların uzanış doğrultusu ile yükseltiden dolayı Akdeniz iklim özelliklerini taşıyan hava kütleleri ilçe merkezlerine kadar ulaşamaz. Aladağ vadisinde Akdeniz iklimi

(28)

görülürken ilçe merkezlerinde ve çevresinde karasal iklimin etkisi görülmektedir. Bu bölgelerde hüküm süren karasal iklim, Konya ikliminden farklı özelliklere sahiptir. Bu farklılık Hadim ve Taşkent’in sahip olduğu yüksekliklerden ileri gelmekte olup yaz aylarının daha serin geçmesine ve Konya’dan daha fazla yağış almasına sebep olmaktadır (Çomak, 1998).

Araştırma bölgesinin iklimi Meteoroloji Bölge Müdürlüğünden sağlanan Hadim istasyonuna ait son on yıl (2000-2009) ve Taşkent’e yakın Ermenek istasyonuna ait son beş (2000-2004) yıllık veriler kullanılarak tanımlanmıştır. Gaussen Ombrotermik Diyagram çizilmiş, De Martonne-Gottmann Kuraklık indisi Formülüne göre iklim tipleri bulunmuş ve Emberger’e göre de ne çeşit Akdeniz Biyoiklim Tipine girdiği belirlenmiştir (Akman, 1990).

Araştırma bölgesinde yıllık yağış, Hadim’de 608.4 mm, Ermenek’te 479.7 mm’dir. Hadim’de Haziran-Eylül; Ermenek’te Haziran-Ekim ayları arasında kurak bir devre hüküm sürmektedir.

Ermenek ve Hadim’de genel olarak Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında az yağışlı, Ocak, Şubat, Mart, Nisan ve Aralık ayları fazla yağış almaktadır.

En fazla yağış alan ay Hadim’de 103.1 mm, Ermenek’te 115.4 mm ile Aralık ayı; en az yağış alan ay ise, Hadim 5.5 mm ve Ermenek’te 0.2 mm ile Ağustos ayıdır (Çizelge 1).

Yağışın mevsimlere dağılışına göre Hadim KSIY yağış rejimi ile Merkez Akdeniz Yağış tipine, Ermenek ise KISY yağış rejimi ile Doğu Akdeniz I. Tipi’ne girmektedir (Akman ve ark., 2004) (Çizelge 2).

Çizelge 1. Aylık ortalama ve yıllık toplam yağış miktarları (mm)

Ġstasyon Adı Yükseklik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK (m) Hadim 1500 97.6 87.1 61.0 47.9 35.2 15.3 7.1 5.5 19.2 36.9 92.5 103.1 608.4 Ermenek 1250 59.9 67.1 46.0 47.3 33.8 10.2 7.5 0.8 2.3 18.7 70.7 115.4 479.7

Çizelge 2. Yağış miktarlarının mevsimlere göre dağılışı (mm)

Ġstasyon Adı Ġlkbahar % Yaz % Sonbahar % KıĢ % YağıĢ Rejimi YILLIK

Hadim 144.1 25 27.9 6 148.6 19 287.8 49 KSIY 608.4

Ermenek 127.1 25 18.5 6 91.7 17 242.4 51 KISY 479.7

Yukarıdaki çizelgeden de anlaşıldığı gibi Hadim bölgesinde yağışlar kış ve ilkbahar aylarında, Ermenek bölgesinde ise yağışlar büyük oranda kış ve ilkbahar

(29)

aylarında görünmekte yazlar kurak geçmekte ve karakteristik karasal iklim görünmektedir. Ancak Aladağ Bölgesinde kalan arazilerde yağış kış aylarında düşmekte ve yaz ayları kurak geçmektedir. Bu durum, tipik Akdeniz iklim özelliklerini yansıtmaktadır.

Hadim ve Taşkent bölgelerinde yağışlar esen rüzgarla ilişkili düşmektedir. Güneyden esen poyraz Akdeniz’in nemli hava kütlelerini Hadim ve Taşkent ilçe merkezlerine kadar taşımaktadır. Akdeniz bölgesinde ısınarak yükselen nemli hava kütleleri yüksek dağları aşarak ilçelerin üzerine geldiği zaman İç Anadolu’nun kuru ve soğuk hava kütleleriyle karşılamakta ısının düşmesi sonucu nispi nem oranı artmakta ve yağış olayları meydana gelmektedir. Yağışlar bahar aylarında yağmur, kış aylarında kar şeklinde düşmektedir.

Yıllık ortalama sıcaklıklar Hadim’de 10.3 ºC, Ermenek’te 13.5 ºC’dir (Çizelge 3). Yıllık ortalama yüksek sıcaklıklar Hadim’de 16.1 ºC, Ermenek’te 20.1 ºC’dir. Aylık ortalama yüksek sıcaklıkların en fazla olduğu aylar iki istasyonda da Temmuz ve Ağustos aylarıdır (Çizelge 4).

Yıllık ortalama düşük sıcaklıklar Hadim’de 5.2 ºC, Ermenek’te 7.4 ºC’dir. İki istasyonda da ortalama düşük sıcaklığın en az olduğu aylar Ocak ve Şubat aylarıdır (Çizelge 5).

Hadim ve Ermenek’te en kurak aylar Temmuz ve Ağustos’tur (Şekil 5 ve 7). Hadim ve Ermenek’in yükseltilerinde dolayı yağışlar kış aylarında kar şeklinde düşmektedir. Bu bölgelerde kar yağışlı günlerin ortalama sayısı Hadim de 58.4 gün, Ermenek’te 8.1 gündür. Ortalama donlu günler Hadim’de 95.9 gün, Ermenek’te ise 21.6 gündür (Çizelge 6). Yine ortalama verilere göre Hadim’de yılın 7 ayında, Ermenek’in 6 ayında kar yağışı görülmektedir. Kar yağışları yoğun olarak Kasım-Şubat döneminde yağar. Kar bazen okadar çok yağar ki, yollar kapanır bölge ile irtibat kesilir.

Hadim ve Ermenek’te bağıl nemin en fazla olduğu ay Aralık olarak tespit edilmiştir (Çizelge 7). Bağıl nemin en az olduğu aylar Hadim’de ve Ermenek’te Temmuz ayıdır (Şekil 6 ve 8).

Çizelge 3. Aylık ve yıllık ortalama sıcaklık (ºC)

Ġstasyon Adı Yükseklik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK (m) Hadim 1500 -0.5 -0.2 4.4 8.7 13.4 18.3 21.9 21.7 17.0 11.7 6.0 1.4 10.3 Ermenek 1250 3.8 4.6 8.9 11.4 14.9 20.4 24.2 23.5 19.9 15.4 10.1 4.7 13.5

(30)

Çizelge 4. Aylık ve yıllık ortalama yüksek sıcaklık (ºC) Ġstasyon Adı Yükseklik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK (m) Hadim 1500 4.5 4.8 9.8 14.1 19.1 24.2 28.2 28.5 23.9 17.9 11.8 6.2 16.1 Ermenek 1250 7.9 8.9 14.6 18.0 22.7 29.0 32.7 31.6 27.9 22.7 15.7 9.0 20.17

Çizelge 5. Aylık ve yıllık ortalama düşük sıcaklık (ºC)

Ġstasyon Adı Yükseklik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK

(m)

Hadim 1500 -4.4 -4.2 -0.1 3.9 7.9 11.8 15.2 15.2 11.0 6.7 2.0 -2.2 5.2

Ermenek 1250 -0.1 0.5 3.9 6.0 8.5 12.5 15.6 15.0 12.1 8.7 4.8 0.7 7.4

Çizelge 6. Donlu ve karla örtülü günler sayısı

Ġstasyon Adı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK

Hadim (1500m) Karla örtülü günler 16.2 20.5 8.0 0.7 0.2 2.7 10.1 58,4

Donlu günler 24.4 22.4 16 3,8 0,2 1.8 7,5 19,8 95,9

Ermenek (1250m)

Karla örtülü günler 2.6 3.2 0.8 0.2 0.2 1.8 808

Donlu günler 7.9 6.4 3.9 0.2 0.4 2.8 21.6

Çizelge 7. Bağıl nem oranları

Ġstasyon Adı Yükseklik 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 YILLIK (m) Hadim 1500 65.1 64.4 56.2 54.2 53.1 45.9 41.9 45.6 50.8 58.2 62.3 66.0 55.3 Ermenek 1250 53.2 52.9 49.2 48.0 45.0 38.3 33.4 33.6 37.1 42.3 49.4 53.8 44.7

(31)

Şekil 5. Hadim’in aylık ortalama ombrotermik diagramı

(32)

Şekil 7. Ermenek’in aylık ortalama ombrotermik diagramı

Şekil 8. Ermenek’in aylık ortalama bağıl nem dağılımı

3.4. Bitki Örtüsü

Araştırma alanı coğrafik olarak Akdeniz bölgesinde yer almaktadır. Ağaçsı türlerin çoğunluğu Akdeniz kökenli olup, Iran-Turan ve Akdeniz kökenli otsu bitkiler alt florayı oluşturarak bir orman-step geçiş zonu formasyonu meydana getirirler.

(33)

Araştırma bölgesi P. H. Davis (1965)’in Türkiye için yaptığı kareleme (Grid) sistemine göre C4 karesi içerisinde yer almaktadır.

Araştırma bölgesi Toros Dağları florası bakımından Türkiye’nin en ilginç bölgelerinden biridir. Bu özellik Karasal ve Akdeniz iklimi arasında geçiş halinde olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bölgelerde step ve orman vejetasyonu hakimdir (Ocakverdi ve Oflas, 1999). Akdeniz Bölgesinin tipik bitki örtüsünü oluşturan maki formasyonu Göksu Nehri vadisi boyunca ve Göksu’nun kolları çevresinde görülmektedir.

Göksu vadisinde ve yükseltinin arttığı alanlarda Pinus nigra Arnold. ve sonra

Juniperus sp.-Quercus sp. türü orman ağaçları görülmektedir. Hadim, Taşkent, Balcılar

köyü civarında Cedrus libani A. Richard bulunmaktadır. Ayrıca Juniperus excelsa Bieb. ile Abies cilicica subsp. isaurica (Ant. et Kotschy) Carr. ağaçları görülmektedir. Göksu vadisi, Çetmi ve Avşar kasabalarında ise sık Quercus sp. ormanlarıyla kaplıdır.

Hadim’in florası Braun-Blanquet’in floristik sistem esasına göre yapılan çalışmada 6 bitki birliğinden oluştuğu tespit edilmiştir (Ocakverdi ve Oflas, 1999). Bu bölgede step ve orman vejetasyonu hakimdir. Astragalus microcephalus Willd.,

Juniperus excelsa L., Pinus nigra Arnold, Abies cilicica (Ant & Kotschy) Carr. subsp. isaurica Coode & Cullen ve Quercus pubescens Willd. toplulukları görülmektedir.

Ayrıca Taşkent bölgesinde genellikle dağ ve yüksek dağ step vejetasyonu baskındır. Abies cilicica subsp. isaurica ve daha yüksek bölgelerde Juniperus

foetidissima Willd. toplulukları bulunur.

Juniperus foetidissima toplulukları içinde Berberis crataegina DC., Cotoneaster nummularia Fisch. et Mey., Juniperus oxycedrus L. subsp. oxycedrus L. çalılarla,

açıklıklarda Phlomis armeniaca Willd., Astragalus talasseus Boiss. et Bal. gibi step türleri bulunmaktadır.

Abies cilicica subsp. isaurica toplulukları içinde Cedrus libani, Pinus nigra

(Arnold) subsp. caramanica, Juniperus excelsa gibi ağaçlar; Berberis crataegina,

Juniperus oxycedrus L. subsp. oxycedrus gibi çalı türler bulunur (Kandemir, 2008).

Hadim ve Taşkent ilçelerinin birçok bölgesinde asırlık ağaçlara rastlanmaktadır. Ayrıca Dedemli ve Bolat kasabalarında sedir tohumlama alanları bulunmaktadır.

Dere kenarlarında su boylarında Salix sp., Populus sp. ve Platanus orientalis L. ağaçları bulunmaktadır. Bozuk orman sahalarında ise Populus sp. ve Juglans sp. ağaçlandırılması yapılmaktadır. Hadim’de Vitis sp, Malus sp., ve Cerasus sp. bahçeleri

(34)

oldukça yaygın olup Cydonia sp., Ficus sp. de bahçelerde yetiştirilmektedir. Taşkent’te ise dağların tepe ve yamaçları ağaçsız yalçın kayalarla kaplıdır.

Şanda’nın 1999 yılında araştırma bölgesinin florasını araştırmıştır. Bölgede

Pinus nigra Arnold subsp. pallisiana (Lamb.) Holmboe, Cedrus libani, Abies cilicica

subsp. isaurica, Juniperus excelsa, Pinus brutia Ten., Quercus cerris L. ve Quercus

ithaburensis Decne. subsp. macrolepis (Kotschy) Hedge orman toplulukları, Juniperus excelsa ormanları içerisinde yer yer J.foetidissima, Berberis crataegina gibi çalımsı

formları bulunmaktadır. Kongul Köyü, Afşar Dağı, Bolay dağında Quercus cerris ormanları mevcuttur.

Tugay’ın 2003 yılında bölgede yaptığı floristik çalışma sonucunda tespit ettiği bitkiler ise;

Hadim’de Quercus trojana P. B. Webb, Quercus pubescens Willd., Abies

cilicica subsp. isaurica bulunur. Kongul mevkiinde budandıktan sonra sürgün veren Pinus nigra (Arnold) subsp. nigra var. caramanica (Loudon) Rehder. türünün

oluşturduğu birlikler vardır. Cedrus libani ağaçlarının oluşturduğu ormanlara da rastlanmaktadır.

Hadim’in bitkilerine ilave olarak meyve ağaçları da bulunmaktadır. Malus

sylvestris Miller subsp. mitis (Wallr.) Mansf., Pyrus communis L. subsp. communis, Cerasus avium (L.) Maench, Cerasus vulgaris Miller, Ameniaca vulgaris Lam., Persica vulgaris Miller, Vitis vinifera L., Pyrus elaeagnifolia Pall. ağaçları bulunmaktadır.

(35)

4. MATERYAL VE METOT

Bu çalışmadaki materyal Hadim-Taşkent (Konya) ilçelerine 2007-2009 yılları arasında özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılan arazi çalışmalarında toplanmıştır. Çalışmalarda orman içinde ve dere kenarındaki çürümüş ağaç kabukları ve odunları, canlı ağaçların dış kabukları, yaprak, ibre ve kozalak döküntüleri, hayvan gübrelerinden örnekler toplanmıştır. Üzerinde spor veya plasmodium olma ihtimali olan bu materyallerin her birine arazi numarası verilerek kilitli poşet veya küçük ebatlardaki karton kutulara konulmuştur. Toplama numaraları arazi bilgi formuna işlenerek materyallerin hangi substratlardan toplandığı not edilmiştir. Organik substrat üzerinde olgun sporofor olarak bulunan miksomiset örnekleri, keskin bir aletle kesilerek substratla beraber alınmıştır. Bu örneklerin zarar görmemesi için küçük karton kutulara yerleştirilmiştir. Arazi bilgi formuna materyallerin lokalitesi, toplama tarihi ve sporoforun özellikleri yazılmıştır.

Araziden döndükten sonra kutular içindeki materyaller hemen boşaltılmıştır. Toplanan örneklerden olgun sporofor halinde olanlar oda sıcaklığında kurutulmaya bırakılmıştır. Diğer materyallere ise Nem Odası Tekniği uygulanmıştır. Nemli ortamların hazırlanmasında kültür ortamı olarak genellikle petri kabı veya cam kaplar kullanılmıştır. Kullanılacak olan cam kaplara uygun filtre kağıtları kesilerek kapların içine yerleştirilmiştir. Toplanan materyaller üst üste gelmeyecek şekilde kaplara konulmuştur. Kapların üzerine arazi toplama numaraları da yazılmıştır. Daha sonra kapların içindeki materyallerin üzerine distile su ilave edilerek, 24-48 saat suyu iyice almaları için bekletilmiştir. Bu işlemden sonra fazla su boşaltılmıştır. Laboratuvar sıcaklığı 25-26 °C’ye ayarlanmış ve gerekli nemin sağlanması amacıyla buhar cihazı çalıştırılmıştır (Gilbert ve Martin, 1933). Sporofor gelişimi için kültürler 12 saat gün ışığına maruz bırakılmıştır. Her gün veya gün aşırı olarak stereomikroskopta incelemeler yapılmış ve sporofor gelişimleri kaydedilmiştir. Üzerinde sporofor gelişmesi olan materyaller başka kapların içine alınarak hem kurumaları sağlanmış, hem de diğer mantar veya böceklerin örneklere zarar vermesi engellenmiştir.

Doğal ortamlarından sporofor olarak toplanan ve nem odası tekniğinin uygulanması ile elde edilen örnekler 4 x 4.5 x 11.5 cm ebatlarındaki karton kutulara, uygun olarak kesilen kartonların orta kısmına substratlarıyla birlikte yapıştırılmıştır.

(36)

Üzerine örnek yapıştırılmış karton, kutulara yerleştirilerek ağzı kapatılmıştır. Böylece fungarium örneği halinde hazırlanmıştır.

Gerek doğal, gerekse nem odası tekniği ile geliştirilen sporoforların teşhislerinin yapılması ve daha sonraki araştırmalarda kullanmak amacıyla geçici ve daimi preparatlar hazırlanmıştır. Geçici preparat ortamları hazırlanırken alkol, saf su veya KOH kullanılmıştır. Alkol, preparat hazırlanırken hava kabarcığının oluşmasını engellerken su veya KOH, kapillitial ipliklerin ve sporların şişmesini ve normal boyutlarında kalmasını sağlamıştır. Daimi preparat hazırlanırken Amann’ın laktofenol ortamı kullanılmıştır (Martin ve ark., 1983). Laktofenol ortamıyla hazırlanmış preparat kuruduktan birkaç gün sonra lamelin etrafına şeffaf oje sürülerek daimi preparat haline getirilmiştir.

Stereomikroskop yardımıyla sporofor tipi, rengi, boyutları, saplı-sapsız olması, sap uzunlukları, peridiumun kireçli yapılar ihtiva edip etmemesi, peridiumun açılma tipi, sporların yığın halindeki rengi gibi özellikleri, ışık mikroskobuyla sporların boyutları, mikroskop ışığındaki renkleri, süsleri, kapillitial ipliklerin süsleri, boyutları, kolumellanın, kalikulusun olup olmaması, sap yapısı, peridium özellikleri, kapillitial sistemin kireçli olup olmaması gibi mikroskobik özellikleri tespit edilen örneklerin teşhisi Martin ve Alexopoulos (1969), Lakhanpal ve Mukorji (1981), Martin ve ark. (1983), Neubert ve ark. (1993, 1995, 2000), Stephenson ve Stempen (1994), Keller ve Braun (1999), Nann.-Berk. (1999), Ing (1999) gibi başlıca eserler ile Ocak (2001), Yağız (2003), Demirel (2005), Baba (2007)’nın çalışmalarından yararlanılarak yapılmıştır. Taksonların isimleri, otörleri ve sinonimleri Juan Carlos Hernández-Crespo’nun hazırladığı online nomenklatür bilgi sisteminden kontrol edilmiştir (http://eumycetozoa.com/data/index.php). Ayrıca, örneklerin hem sporofor yapılarının hem de mikroskobik yapılarının fotoğrafları digital ortamda çekilmiştir. Yeni kayıt olarak tespit edilen örneklerin ise kapillitial iplikleri ve sporlarının görüntüleri S.Ü. bünyesindeki görüntüleme merkezinden SEM görüntüleri alınmıştır.

Fungarium örneklerinin saklandığı kutuların üzerine türün adı, familyası, fungarium numarası, toplayanın adı, toplama tarihi, substrat ve rakım bilgilerinin yer aldığı etiketler yapıştırılmıştır. Ayrıca, preparatlar da preparat saklama kabına yerleştirilerek fungariuma yerleştirilmiştir.

Hadim-Taşkent (Konya) ilçelerinin miksomisetlerine ait fungarium örnekleri, S. Ü. Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Fungariumu’nda saklanmaktadır.

(37)

5. BULGULAR

5.1. Taksonların TeĢhis Anahtarı

a.Sporlar saç benzeri ince sapların uçlarında yüzeysel halde, ekzospordur………..……….CERATIOMYXOMYCETIDAE

CERATIOMYXALES CERATIOMYCEAE

1.Ceratiomyxa fruticulosa aa. Sporlar çeşitli tiplerdeki sporoforların içinde yığın halinde, endospordur; peridium kalıcıdan geçiciye değişir veya kısmen gelişmiş..………...……….b b. Sporofor myxogastroid olarak gelişmiş; assimilatif safha aphanoplasmodium değil;

kireç var veya yok; sap olduğunda içi genellikle az veya çok hücre veya yığın halinde kireçli……….….MYXOGASTROMYCETIDAE bb. Sporofor stemonoid olarak gelişmiş; assimilatif safha aphanoplasmodium; kireç yok; sap olduğunda içi boş veya tamamen fibrilli………..STEMONITOMYCETIDAE

STEMONITALES STEMONITIDACEAE

MYXOGASTROMYCETIDAE

a.Kapillitium yok; pseudokapillitium bazen düzensiz tüpler veya iplikler halinde; kolumella yok; peridium daimi………..………...………LICEALES aa. Kapillitium var; kolumella var; peridium geçici………...…..…….b b. Sporangium her zaman saplı, küçük, subgloboz………..….ECHINOSTELIALES

CLASTODERMATACEAE

2. Clastoderma debaryanum bb Sporofor genellikle çıplak gözle görülür; saplı ya da sapsız, bazen basidiokarp…….c c. Sporların oluşturduğu kütle çok ya da az parlak renkli; kapillitium genellikle basit ve

oldukça süslü………...………..TRICHIALES

TRICHIACEAE

cc. Spor kütlesi genellikle mor-kahverengiden, siyaha değişmekte; kapillitium nod ve internodlardan oluşmakta………PHYSARALES

(38)

LICEALES

a.Sporofor küçük, pseudokapillitium ve diktidin granülleri mevcut değil…LICEACEAE aa. Sporofor sporangiumdan pseudoaethaliuma değişir veya aethalium, sıklıkla büyük

ve belirgin………..………..……….b b. Diktidin granüller yok; sporofor genellikle aethalium veya pseudoaethalium; peridial

ağ yok………..…...TUBIFERACEAE bb. Diktidin granülleri var; sporofor sporangium; peridial ağ var……CRIBRARIACEAE

CRIBRARIACEAE CRIBRARIA

a.Sporangium, menekşe, mor veya kırmızı kahverengi……...………..b aa. Sporangium kahverengi veya pas kahverengi……….5. Cribraria oregana b. Sporangiumun çapı 0.3 mm’den daha küçük ve menekşe renkli; kalikulus derin;

peridial ağ düzensiz büyük nodlu……….……6. Cribraria violacea bb. Sporangium büyük ve kırmızı-kahverengi; kalikulus var veya yok; peridial ağ

kaburgamsı iplikli……….…………c c. Kalikulus var………...………...4. C. cancellata var. fusca cc. Kalikulus yok………...3. Cribraria cancellata var. cancellata

TUBIFERACEAE

a.Pseudokapillitium tabana bitişik, dallanmış, zarımsı, delikli, yıpranmış benzeridir………..………...…..RETICULARIA aa. Pseudokapillitium bol, dallanmış, düzensiz tüpler halinde, dikensi ve siğilli

süslüdür………...LYCOGALA 7. Lycogala exiguum

ENTERIDIUM

a.Aethalium subgloboz veya yastıksı; pas kahverengi; sporlar ağsı süslü………...……8. Reticularia jurana

Referanslar

Benzer Belgeler

Akboğaz formasyonu üst geçiş zonu, Tepeköy ve Cihanbeyli formasyonu örnekleri için Th-Co-Zr/10 diyagramı (A: Okyanusal ada yayı, B: Kıtasal ada yayı, C: Aktif kıta kenarı,

Seleuceia ad Calycadnum antik kentiyle ilgili bugüne kadar yapılan kazı, araştırma ve yayınlarda kent merkezinde iki adet tapınak olduğu, bu tapınaklardan sadece

Tepe Mobilya Başabaş Noktası Grafiğine göre şubat ayının ilk yarısın- dan sonra gelirlerin giderleri tamamen karşıladığı ve Şubat ayının 15’inden sonra kara

Sonuç olarak, genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, Büyük Mecmua sayfalarında dört şiir, dört tiyatro ve bir roman değerlendirmesiyle dokuz edebî eser tenkidi

Bugünkü Kıpçak Türkçesi adlı çalışmada ekle ilgili şu bilgiler verilmekte- dir: -sa-/-se-; -sı-/-si-, İsimlerden, istek, ihtiyaç ifade eden ve olma veya

1941 Mayı- sı’nda başlayan mülteci akını, 1 Mart 1943 tarihine gelindiğinde, Anadolu sahil- lerine sığınan Yunanlı sivil mültecilerin miktarı 22.525 (bkz. Tablo II) kişiye

3) (x-y)¹⁰ açılımında x⁴y⁶ lı terimi bulunuz 6).. [AB] doğru parçasını 2│CB│= 3│AC│ oranında içten bölen C noktasının koordinatlarını

(Soldan sağa) Süleyman Erguner, Tayfun, Okay Temiz, Hürdem Gürel, Hans Hartmann ve Lennart Aberg, Yaşar Kemal’in romanından yola çıkılarak gerçekleştirilen