• Sonuç bulunamadı

Vakıflar ve Türk Kültürü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Vakıflar ve Türk Kültürü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

VAKIFLAR VE TÜRK KÜLTÜRÜ

i

Avni AKYOL

ÜRK Milliyetçiliğinin özü, ruhu ve cevheri ile ilgili bir gerçeği dile getirmek ve hatırlatm ak istiyo­ rum. Bu sosyal a d a le t anlayış ın ın sosyal ya rd ım la şm a n ın ve daya nışm anın, Türkler için sadece dini bir özellik olm adığ ıd ır. Türk Milletinin Milli bünyesi, tarihi gelişim seyri içinde incelendiğinde, Vakıflarla il­ gili ve diğer tarihi vesikalardan edindiğim iz bilgiler, bize göste rm ekte dir ki İslâmiyetten önce de aynı tutum ve davranış Türklerde vardır.

Yani Vakıflar İslim i müessese değildir. Sadece o kada r ki milli ve sivasi hayatım ızda Kutadğü Bilig'ten öğrendimize göre, siyasi ve idari te şk ila tta n asıl maksadın, halk arasında aç ve fakir bırakmamak olduğunu öğreniyorum. Yine aynı k ay n a k ta n ,d e v let b aşkanlarm ın en ö n d e gelen görevlerinden birinin milleti d o y u r­ mak ve giydirmek o ld u ğ u n u biliyoruz ö ğ r e n iy o ru z , görüyoruz. Ancak bilinen ve açık olan bir gerçeği de be- litmek ve kabul etm ek zo ru n d a y ız ki, aslında benim sem ekteyiz ki, vakıf müessesesi, Türklerin İslâmiyeti kabulünden sonra, Türk İslâm Kültür Sentezi içinde en yüce d o ru ğ u n a ulaşm ıştır. En insani, sosyal, manevi amaçlara, inançlara, alanlara, konulara yö n elm iştir. Yaygınlık kazanmıştır. Devamlılık kazanmıştır. Anla­ şılmakta ve görülm ektedir ki bu sosyal ad a le t an layış ın ın ve uygula m anın iki temeli, iki dayanağı, iki k a y ­ nağı vardır. Bunlardan birincisi, Mülk temelidir Milli dayanaktır, kaynaktır. Burada milletin menfaati sözko nıısudur. Milli birliği, beraberliği, milli varlığı sürdürmek sözkonusudur. İkinci temel, dini, İslâmi temeldir. Burada ise, kulu n hayır ve duasına d aşalı Allah rızası sözkonusudur. Bu sentezi daima birlikte ve birarada görmek, t u t m a k Türk gerçeğin in kendisidir, Bana göre;

Kur'anda yer alm a m ışta olsa, V akıflara İslâm H u k u k u ve ahlakında çok önemli ayrı ve özel bir statü, yer, değer verilmiştir. Vakıflar a d e ta dini bir m ahiyet, özellikle statü kazanm ıştır.Sayın Bolak'ın çok ehliyetle ve selahiyetli bir şekilde ifade ettikleri gibi, İslâm H u k u k u 'n d a hükmi şahsiyet şimdiki değimiyle tabiriyle tüzel kişilik yoktu r. Bu olm adığından vakfedilen malın A lla h ’ın mülkiyetine tevdi edilmiş sayılması, malın ve ebediliğinin te m in a t altına alınmış olmasını sağlam akta ydı. Bu da insanına, milletine ve devletine ve bu surette insanlığa iyilik etm e, yardım, hayır yap m a düşüncesini, islediğini ve heyecanını arttırm akta, kanıçı- lanarakta geliştirmekteydi.

Vakıfların devamlılık ve yaygınlık k az anm ış olmasının gerçek sebebini, bu duygu d ü şü n c e v e anlayışa bağlamak gerekir s a n ıy o ru m . Bu d u r u m ve açık la m alarım ızın ışığı altında, bu günümüzde, ilgili olarak ortaya çıkan bazı temel görüşlerimizi sonuçları daha açık ve kesin hatlarıyla belirtmek istiyorum; arzetmek istiy o ­ rum; yüce heyetim ize.

Vakıflar, devletin sosyal devlet olm adığ ı dönem lerde, ek o n o m ik , sosyal ve kültürel görevlerini üzerlerine alarak, devleti sosyal devlet haline getiren en etkili ve verimli müesseselerden biri o lm uştur; Bütün dünyaya örnek olan,bu oluşm a ve gelişme milli \ ö n d en Türk kültüründen dini yönden İslâm Kültürü hukuku ve ahla­ kından kaynaklanan sosyal adalet anlaş ışının bir mahsulü ve s o n u c u d u r. Fakat, ne garip bir tecellidir ki daha doğrusu gaflet ve zaafımızdır ki, bütün bu bilinen gerçeklere hayat anlayışımıza yaşayışımıza ve dünya görü­ şümüze rağmen, sosyal adalete Türk İslâm Sentezine şuurlu ve şuursuz bağlı ve sadık kalanlardan daha çok bu senteze karşı olanlar, bu sentezi p arç ala m ak ve sık m a k isteyenler sahip çıkmışlardır, çıkmaktadırlar.

Vakıflar ile Türk Kültürü arasında am açla ilgili üçüncü ortaklık, üçüncü münasebet amaca dönük temel fonksiyonlar üzerindedir. Bu k o n u d a sözünü ettiğim iz az önce gösterdiğim arz ettiğim devlet planlama teşki­ latı özel ihtisas kom isyonu r a p o r u n d a a y n e n şöyle de m e k te d ir. Ecdâd yadigârı menkul ve gayrimenkul vakıf eserlerimizi k o r u m a k , ta m ir ve restore e tm e k tir. Üçüncü sayfasında aynen böyle diy or. Devam ediyor. Bu eser bir orjinal durum larıyla gelecek nesillere intikal e ttirm ek .

(2)

Türk Kültür ve Sanatının emsalsiz belgeleri ve Türk vatanının tapuları m ahiyetinde olan bu eserleri y a ­ şatm ak ve tanıtm ak devam ediyor. Son görev vakıf müessesesinin, bütün özellikleriyle, günümüzün d e ğ iş e n toplum şartları ve ihtiyaçları karşısında devamını sağlamak vakıf özel ihtisas kom isyonu ça lışm ala rın ın a n a hedefleri o lm u ştu r diyor. D ikkatinize sunm ak istediğim, arzetm ek istediğim husus şudur. D evlet P lanlam a T eşkilatı'nın 1984 ve 88 yıllarını içine alan beşinci, beş yıllık kalkınma plan dönem i için k u rd u ğ u özel ih­ tisas kom isyonundan üzerinde durulm asını ve çalışmasını istediği bu d ö rt ana hedeften ilk üçü, d o ğ ru d a n doğruya Türk Kültürünün hâzineleri değil midir? Türk Kültürünün hâzineleridir. Bunlar. Türklük r u h u n u n , Türklük şu u ru n u n duygusunun, düşüncesinin, toprağı vatan yapma ve kutsallaştırm a azim ve k a ra rlığ ın ın yaşayan abideleri değil midir? Şüphesizki öyledir. Amma ya Vakıflar nedir? diyeceksiniz. Belki de p a ş a m da aynı soruyu soracaklardır. Y a Vakıflar nedir? Vakıflar da aynı şeydir. Çünkü, Türk kültürü içinde V akıf m ü e s­ sesinin bütün özellikleriyle günümüzün değişen toplum şartları ve ihtiyaçları karşısında devam ın sağlam ak diye ta rif edilen yazılan dördüncü hedef ve görev Türk Milli Kültür politikasının genel çerçevesi iç in d e olm ak geleni hedeftir. Burada birleşiyoruz sanıyorum .

Bu gerçeklerin ışığın altında sanıyorum. Hiçbir şüphe ve tereddüte kapılm adan Türk kültürü ile V a k ıf la r arasındaki bu ortaklıkların bizim şahsiyetli haysiyetli, faziletli, karakterli, sağlıklı ve şuurlu bir m illet ve güçlü bir devlet, olmamızı sağlayan, ortak milli vicdanımızın geliştirilmesinde ve güçlendirilm esinde ç o k bü y ü k payı katkısı olduğunda birleşiriz, birleşm ekteyiz.

Son olarak, bir defa yeni bir ortak özellik ile yine ortak olan bir zaaf üzerinde durm ak ve sözlerim i b a ğ ­ lamak istiyorum.

Türk Kültürü ile Vakıflar arasındaki ortak özellik, hiç yorum yapm ak istem iyorum b u seçk in h e y e te , sahipsizliktir. Düşünmeye yöneltm ek istiyorum , diyordum , yorum yapm ıyorum . O rtak zaaflardan biri ü z e rin ­ de, Sayın Bolak veciz şekilde durdular. Dernekleme meselesi 80 önceki, 12 eylül öncesi, derneklerin g iriştiğ i yıkıcı, bölücü, kışkırtıcı her türlü hal ve hareket karşısında, 80 sonrası ortam ını V akıflara y o lu y la özen m e, girme meselesi temas edem ediler. Bir hususa işaretle yetiniyorum . Tehlike açısından cem aat V akıfları y o ru m yapm ıyorum . Amma bir ortak zaafımızı açıklıkla arzetm ek istiyorum . Banların dışında o da savunm adaki Türk Kültürünü ve Vakıfçılığını, vakıf kültürünü, savunmadaki yetersizliktir. Beceriksizliktir. Bilgisizdir. Ç o k kullanılan tabirle söyleyeyim geri kalm ışlıktır. Aslında, bu arzettiğim hususlar, dem okrasim izinde genel zaaf- larındandır. Genel yetersizlikleridir. Nasıl ayırırsınız. Demokrasi ile Türk kültürünü, Türk kültürü ile Milli s im ­ geyi, Milli vicdanı, Milli ruhu heyecanı, manevi duyguyu, bizi biz yapan b ü tü ı değerleri, bu vatanı v a ta n y a ­ pan bütün herşeyi nasıl ayırırsınız anlam ayız. Bunun için arzetm ek istiyorum . Seçkin h eyetim izde bu k o n u d a başka sözler söylemeyi gereksiz ve yersiz buluyorum . Sadece geri kalm ışlığım ızın hayır geri k alm ışlık d e ğ il, geri bıraktırılmışlığımızın gerçek sebeplerini ekonom ide değil, Türk İslâm kültür seviyesine k a rşı ve d ü şm a n hiçbir ideolojide ve modelde hiç değil. Türk Milli Kültüründen uzaklaşm ada, Türk Milli K ültüründen k o p ­ mada ve sapmada, saptırm alarda aranması gerektiğini tekrar ve tekrar seçkin heyetim ize, arz etm e k so rm ak ve hatırlatm ak istiyorum . Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son veriyor, sîzleri biraz düşünm eye y ö n e ltip , r a ­ hatsız edebildimse, kendimi m utlu sayıyor, hepinize gönlünüzce, gönlünüzce, nice yıllar d iliy o r, saygılar s u ­ nuyorum .

Referanslar

Benzer Belgeler

Batı (Avrupa) kültür bölgesi kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük kültür bölgesini oluşturmaktadır.. 1) Aşağıdakilerden hangisi Türk Kültürü’nün

I. B) Göçebe ve yerleşik hayat özelliklerini bünyesinde taşır C) Temel geçimini tarım ve hayvancılık oluşturmuştur. D) Denizcilik ve balıkçılık gelişmiştir. E)

Böylece kadınlar, ilk kez II. MeĢrutiyet döneminde Darülfünun‟da eğitim görmeye baĢlamıĢ oldular. Feminizm akımının etkisinin yanı sıra bir de Tanzimat

Bu yıllarda İstanbul Eski Sarayı inşa edilmiş olduğu halde Edirne Sarayı padişah tarafından hâlâ kullanılıyordu.. İstanbul’un alınmasından sonra burada

Sinop elekt- rik ışığını sis düdüğü sayesinde ilk d e f a görmüş ve binanın ve düdük tesisatının sonsistem olu- şu halkın ziyaretlerini sıklaştırmış, zaten güzel

Mean of organisational performance (3.78) are the indication that majority of the respondents are of the perception that employees engagement practices and recognition of their

Nadir Nadi’nin gözlerini yaşama kapamasından sonra ilk toplantısını dün yaparak yeni düzenlemelere ilişkin.. gerekli kararları

[r]