• Sonuç bulunamadı

Orhan Kemal için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Orhan Kemal için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

F.VFT/HAYIR

OKTAY A K B A L

Orhan Kemal İçin .^ y ^

“ Ben de dehr’in sitemin çekmeye geldim dehr'e."

Orhan Kemal’in büyükbabası bu dizeyle bildirmiş oğlunun doğ­ duğunu Abdülkadir Kemali beye...

Dediği de olmuş. Dehr’in sitemini çekmiş tüm yaşamında Or­ han Kemal, gerçek adıyla Mehmet Raşit.

Şöyle özetliyor kendi yaşamını:

“ Hiçbir zaman çalışkan öğrenci olmadım. Futbol ve polisiye romanlar beni okuldan çok ilgilendirdi. Babamın siyasi parti ma­ cerası Suriye’ye kaçmakla sonuçlanınca, okulla aramdaki bağ­ lar kopuverdi. Yıllar yılı Çukurova’da, Suriye ve Lübnan’da başı­ boş bir hayat sürdüm diyebilirim. Babamın özel öğretmenliği okul­ dan daha etkin oldu. Yıllardan sonra memleketime döndüğüm zaman artık kendi kendimi yetiştirmeye devam edecek hale gel­ miştim.”

Fabrikalarda kâtiplik, muhasebe memurluğu, eline ne geçer­ se okumak tutkusu, sonra hapishanecilik. “ Hapishane bir çeşit üniversite oldu" diyor Orhan Kemal, Maksim Gorki’nin "Benim Üniversitelerim”de yazdığı gibi...

Bir gün babası şöyle demiş oğluna:

“Seninle pazarlık edelim. Biliyorsun ki, dünyada herkesin rızkı başka başka yollardan. Kimisi bakkal, kimisi kunduracı, kimisi çiftçi, kimisi bey paşa. Kimisi de mesela, amele... Şimdi olabilir ki, senin kafan da okuyup bey olmaya uygun değildir. İçimden ben dersimi okuyup, bey olmak istemiyorum, ben kunduracı ola­ cağım ya da amele. Söyle sen ne olmak istiyorsun?”

Genç Orhan Kemal'in yanıtı çok kısa: “Amele."

2 Haziran 1970’ten bu yana tam yirmi yıl geçti... Orhan Kemal Bulgaristan’da gezideydi. Yıllardır hastaydı. Tedavi edilmek umu­ duyla gitmişti Sofya’ya. Bir de haber aldık ki, ölmüş! Duyar duy­ maz işi gücü bırakıp Cağaloğlu sokaklarına fırlamıştım. İkbal kah­ vesine doğru... Onunla hep karşılaştığım köşebaşları, sokaklar. ‘Cumhuriyet’te ‘Ölüm Bir Şey Yapamaz Orhan Kemal'e’ başlıklı yazıyı yazmıştım o gün... Ölüm ne yapabilirdi büyük bir yazara? Olsa olsa kalemini elinden alırdı, yeni ürünler vermesini önler­ di. Ama yazdıkları, yarattıklarıyla sürgit yaşamasını önleyemez­ di ki!

Zor bir yaşam geçirdi Orhan Kemal. Zor, çok zor! Yazdıkları, yazabildikleriydi. Yani binbir sıkıntı, dert arasında büyük bir hız­ la beyaz kâğıtlara dökebildikleriydi. Hep ekmek parası adına, hep geçim sıkıntısıyla...

11 Mart 1963’te bir mektubunda şöyle yazıyor:

“ Bu satırları sabahın beşinde buz gibi bir odada yazıyorum. Ne odun, ne kömür, ne de hemen odun kömür alacak para var. Borç, borç, borç. Tek iş yok. Ne film senaryosu, ne de roman teklifi. Bu hiç de layık olmadığım yoksul hayata ne zamana ka­ dar, niçin tahammül edeceğimi bilmiyorum. Gelecek günler hiç de umut verici değil.” Başka bir mektubunda da şöyle yakını­ yor: "Türkiye’den hicreti bile düşünüyorum. Dünyanın hiçbir tu­ tunmuş romancısı, dünyanın hiçbir yerinde bu vaziyete düşmez. Düşerse hapse düşer, yoksa işsiz kalmaz, bırakılmaz.”

Orhan Kemal çağdaş yazınımızın büyük bir roman, bir öykü ustasıdır. Bunu bilmeyen yok. Bütün yaşamı yoksulluk, sürekli, durmaksızın yazma, yaratma, yazılarıyla geçim savaşında üs­ tün çıkma çabasıyla geçen Orhan Kemal’in eksikliğini hepimiz duyuyoruz. Okurları, dostları, arkadaşları olarak... Genç kuşak­ ların onu yakından tanıması için öğüt vereceğim birkaç kitap var. Fikret Otyam’ın “Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları”, ‘Asım Bezirci’nin "Orhan Kemal” i, Nurer Uğurlu’nun onu iyi tanımak için “Orhan Kemal’in İkbal Kahvesi”, Muzaffer Buyrukçu’nun "Ar­ kadaş Anılarında Orhan Kemal.” Genç okurlar en başta “ Mur- taza”, “ Bereketli Topraklar Üzerinde", “ Hanımın Çiftliği”, “ Baba Evi” vb romanlarını, bir iki sayfa içinde canlı bir dünyayı çizdiği kısa öykülerini okumalıdırlar. Örhan Kemal gibi bir yazara sahip olan bir ülkeye, o ülkenin halkına ne mutlu!..

TYS, 4 Haziran 1990 akşamı geleneksel hale gelen “ Ustalar­ la Birlikte” toplantısında büyük yazarı anacak. Dostlar, dost okur­ lar ölümünün 20. yılında Orhan Kemal’le birlikte placaklar... Bu arada Demir Ö zlü’ye de bu yılın Orhan Kemal Ödülü sunula­ cak...

Bütün Orhan Kemal dostlarının 4 haziran akşamı Karaca Ti- yatro’da bulunacaklarını biliyorum. -p j; ı i 2. ^

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğer bu düşünceyi tersten değerlendirirsek, 3,8 milyar yıl boyunca yeryüzünde birbirinden farklı 650 milyon ile 1,3 milyar arasında canlı türü yaşamış ve yok olmuş..

Sonuç olarak bu çalışmada olay yerinden alınan hastaların yanında ilimizde hastaneler arası nakilde 112 acil ambulans kullanımının sık olduğu, hastanemizin şehir içi

İslam dinine ve Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi ise İslamofobiyi körüklemekte ve oryantalist

Atatürk her hareketi, her'davra- nışiyle Türk milletini aksettiren mu azzam bir ruh portresidir. Fakat kendisinin sık sık tekrarlamaktan gerj kalmadığı bir

Meslek yaşantısını i- yimser tarafları ile gören, işini sevgi ve aşkla yapan, yaşa­ dığı ülkelerin özelliklerini tatlı bir dille anlatan Emer, sırasıy­ la Chicago,

Ayrıca yapılan deneylerde zaten kolayca tepkimeye girme özelliğine sahip zehirli oksijen bileşikleri üretilmesine sebep olarak mikroplara etki ettiği

İsrail’de yapılan çalışmada ise geliştiri- len yapay elektronik beyincik dokusu, be- yin sapından gelen duyusal girdileri aldık- tan sonra, bu girdilerin doğru bir şekilde

ilk izlenim: Çok topal, çok kör, çok gözlüklü, çok uzun, çok çirkin bir adam (?) Tek oğlu Çetin’in ortaokula başladığı sınıfı almak istemiş lisenin