Milliyet
Pazartesi 18 Ocak 1999
+
tt
:
gazetecinin ölümü
BabIâli’nin ‘D ışişleri Bakanı ydı
Basın dünyasının ilkeli ve saygın ismi Cumhuriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ergun Balcı dün hayata gözlerini yumdu
Hoşçakal Usta
N e cd e t S A R A Ç
GAZETECİLİK usta - çırak ilişkisine dayanır. Bu işin okulunu okumuş olsanız da doğuştan yatkın olsanız da kâr etmez. İşin ehli bir ustanın eline düşmezseniz vay halinize. Ergun Balcı, bu işin en ehil ustalarından biriydi hiç kuşkusuz. Daha önceki deneylerimi bir kenara bırakıp, meslek hayatımı, yıllar önce onun yaranda çalışmaya başladığım günden başlamış sayarım. Ama onun ustalığından feyz alabilmek için çırak olmayı bilmek gerekirdi. O, size ders vermez, siz onun maharetinden ders çıkarırdınız. Gürül gürül akan bir pınardan su içmek gibi... Olup bitenleri günü gününe takip ettiğimizi sanırken, birdenbire dünyanın uzak bir köşesinde, mesela Afrika'da bir ülkede
patlayıveren bir olay aklımızı başımıza getirirdi. Çünkü biz dünya almanağına sanlıp o ülke hakkında temel bilgileri çıkarmaya çalışırken, Ergun Ağabey hafızasının derinliklerinden sökün edip gelen bilgileri aktanverirdi. O ülkede en son darbeyi kim kime karşı yapmıştı? Siyasi iktidar savaşlarıyla kabile savaşlan arasında bağ neydi? Ingilizler’in ya da Amerikalılar’ın bu ülkeye ilişkin politikası neydi ve altında ne yatıyordu?
Her seferinde bir sonrakinde şaşırmamaya karar verip yine de aynı şaşkınlığı yaşardık. Onun ustalığına hiç şüphe yok. Basında bir ekol yaratıp geçti. Sadece ustamız değil, en can dostumuz da oldu. İnşallah o ekolün
öğrencileri olan bizler, ustamıza yakışır kalfalar olabilmişizdir. Hoşçakal ustam...
Son nefesine dek aralıksız çalıştığı Cumhuriyet Gazetesinin Dış Haberler Servisine adım attığında yıl 1969’du. Ağır hasta olduğu günlerde bile dış politika Ergun Balcı'dan soruldu. Kendine özgü odası olan, ama bu odayı kullanmayan tek servis şefiydi. Bilgisayar bir yana daktiloya bile alışamadı. Yazılannı büyük büyük harflerle doldurduğu kağıtlara elle yazdı.
Sevgili, sevgili
Sinan G Ö K Ç E N
H ASTANENİN koridorunda bekleşiyor- duk. Sabaha karşı. Bir kolu m u z kesil m iş’ gibi; tarifsiz b ir acı soluyarak. Sonra Ergun Ağabeyim izi gördük. Tekerlekli b ir sedyede.upuzun yatıyordu. Pem be - san bezlere dolam ışlardı narin, ince vü cu du nu. İnanm ası güç: Toparlanıp kalkm adı bizleri görünce; ‘ Oo, şekerim ' demedi, kocam an bir gülüm sem eyle. Diyemedi. Onu ilk kez yatarken görm ü ştük aslın da. A slında onu son kez görm üştük.
U puzun yaüyordu.
Hep koşuştururken, m etrelerce u za yan ajans’ kağıtlarını peşine takmış, Cum huriyet k oridorlannı arşınlarken, yazı işlerini b ir haberin önem ini anlat m aya çalışırken görm eye alıştığım ız E r gun Ağabeyim iz. G ünlük hayaündaki dağınıklıkla beyninin berraklığı arasın daki dengenin o sevim li s ım n ı hiç çöze mediğim iz, sevgili, sevgili ağabeyimiz.
O bize, m ütevazılığı öğretti. Tıfıl bir dış haberler m uhabirine bile yazısını
oku-ağabeyimiz...
turken; o tıfıl m uhabirin eleştirilerini ciddiye alırken b ilgeliğin o sade ö zgü ve nini gösterdi bize. Bize öğrenm enin nasıl bıkm ak usanm ak bilm ez bir süreç oldu ğunu öğretti. Ölüm döşeğinde, başucun- da üç kitap vardı, gücü tü kenene kadar kenarlarına n otlar alm aya devam ettiği üç kitap.
Ergun A ğabey bize, heyecanı öğretti. Saür aralarım okum ayı, küçük p arçalar dan anlam lı bü tü nler çıkartm ayı öğretti. O m üthiş enerjisi ile sayfaya giren en küçük b ir özetle için bile titizlenerek, yaptığım ız işe özen gösterm eyi öğretti. O bize, yapüğım ız işi sevm eyi öğretti. Artık, nerede çalışıyor olursak olalım başım ız h er sıkıştığında telefona sarılıp akıl soracağım ız Ergun A ğabeyim iz yok. Artık, güzel bir sayfa yaptığım ızda, iyi bir haber yakaladığım ızda telefon açıp, “Ş e kerim, eline sağlık" diyecek Ergun A ğ a beyim iz yok.
Artık sevgili Ergun A ğabeyim iz yok. Hoşçakal Ergun Ağabey...
Seni çok özleyeceğiz... C U M H U R İYE T Gazetesi Yayın
K u rulu Ü yesi ve Köşe Y azan Ergun Balcı (68), yakalan dığı hastalık neden iyle 10 gü n önce yatın ldığı M arm ara Üniversitesi
H a sta n esin d e, dün saat 03.00 sırala n n d a geçirdiği beyin kanam ası sonu cu öldü.
Balcı için ilk tören, bugün C u m hu riyet G a zetesin in
C ağaloğlu ’n daki m erkez binasında saat 10.30’d a yapılacak. Balcı, saat 1 1.00’de Tü rk iye G azeteciler C em iyeü’nin önündeki törenin ardından, öğle nam azını takiben, Teşvikiye C a m iin d e kılınacak
cenaze nam azın ın ardından Zin cirliku yu ’daki aile
kabristanında toprağa verilecek.
Gazetecilik yaşam biçimi
Ş ehn az ve M ehm et B alcı çiftinin oğlu olan E rgu n B alcı 1931 yılın da İstan bu l’da doğdu. Işık Lisesi'ni bitirdikten sonra, Robert K olej’e girdi. İstanbul Ü niversitesi H ukuk F a k ü ltesin d e ü ç y ıl okudu. İngiltere’y e gid erek L ondra Ü n iversitesin d e uluslararası ilişkiler eğirim i aldı. G azeteciliğe
Londra'da öğrenciyken Dünya ve A k şa m ’a dış politika ağırlıklı siyasal ya zılar ya zarak başladı. 1969’da T ü rk iye’y e döndü ve aynı yıl, ölüm üne dek aralıksız
çalışacağı Cum huriyet G a zetesin in Dış H aberler
S ervis in d e m uhabir olarak göreve başladı. A ğır h asta olduğu günlerde bile dış politika
“C u m hu riyet’in D ışişleri Bakanı" olarak nitelenen Ergun Balcı’dan soruldu. Gazetede kendine özgü odası olan, am a bu odayı
ku llanm ayan tek servis şefi olarak görüldü. Bilgisayar b ir yana daktiloya bile alışam adı. Yazılannı bü yü k bü yü k h arflerle doldurduğu kağıtlara elle yazdı. Gerçeğe h andiyse m arazi sadık kalarak, yalın kat olm ayan dış politika yo ru m lan üretm ek, onun için bir yaşam biçim iydi. 1974, 1976,
1977, 1978, 1979 v e 1989 yılların da dış politika alanındaki ya zıla n nedeniyle Tü rkiye G azeteciler C em iyeti’nce Tü rkiye Gazetecilik B aşan Ödülü verilen Balcı, sü rekli basın kartı sahibiydi. Ergun Balcı, aynı zamanda iyi bir hocaydı. Çok sayıda genç gazeteciyi, dış haberler uzmanı olarak yetiştirdi. Balcı, Sinan Gökçen, Kürşat Akyol, Adalet Can, Arzu Çakır ve Barlas Özankça İle birlikte...
Dostları anlatıyor
■ Haşan Cemal: Cumhurlyet’e 1973 sonunda girdim. 0 yıldan İtibaren 1991’e kadar 18 yıl boyunca Ergun Balcı’yla birlikte çalıştım. Bir gazeteci olarak, iş ciddiyeti ve disiplininden her zaman etkilendim. Dış olayları çok yakından İzlemiştir ve Cumhuriyet Gazetesi bu açıdan düzeyini ve kalitesini hep İyiye ve doğruya götürmüştür. Gazeteciliği bir hayat tarzı olarak benimsemiş ender
meslektaşlardan biriydi. Gerçekten özellikle dış haberler alanında hem Cumhuriyet Gazetesi hem Türk basını değerli bir
elemanını kaybetti. Kendisini her zaman hem bir dost, hem de bir meslektaş olarak arayacağım.
■ Orhan Erinç: Ergun Balcı, gazeteciliği kadar insanlara gösterdiği dostluk ve yakınlıkla da çok önemli arkadaşlarımdan biriydi. Hem gazeteci olarak hem de dost olarak yeri boş kalacak, ama belleklerimizde yaşayacaktır.
■ Abdülkadir Yücelman: Ergun benim hayatım boyunca gördüğüm, ne etliye ne sütlüye karışan dünya efendisi bir insandı. İyi bir GalatasaraylIydı. Babıâli için büyük bir kayıptır. Dünya siyasetini çok iyi izleyip yorumlayabilen, değerlendirebilen,
varsayımlar üzerine değil, gerçeklere dayanan bilgileriyle yorum yapan bir gazeteciydi.
■ Sami Karaören: En çalışkan, en dürüst, en nesnel bakmasını bilen gazeteciydi. Derin bilgisine, çok iyi eğitimine karşın “ Bakın ben neler biliyorum” ukalalığını yaşamazdı. Dünyada olup bitenleri nesnel yorumlarla, bilgi derinliği içinde değerlendirirdi. Yetkin tarih bilgisine sahipti, yorumları daima isabetli olurdu. Hastalığını yendi diye çok sevinmiştik. Ama yenem emiş... Babıâli çok çok değerli bir kişiyi kaybetti.
■ Şevki Adalı: Çok eski arkadaştık. Üniversitede beraber okuduk. Cumhuriyet’te beraber çalıştık. Gazeteciliğini bir yana bırakalım, bir kere çok iyi bir İnsandı. Pislik dolu bir dünyada yaşıyoruz ve Ergun hiçbir pisliğe bulaşmamış ender insanlardan biriydi. Çok bilgili bir insandı, çok okurdu, çok araştırırdı. Mükemmel bir gazeteciydi, insan olarak yeri kolay kolay doldurulamaz.
■ Ilhan Selçuk: Yakın dostumdu. 'E şi menendi bulunmaz’ deyimi, Ergun Balcı’ya yakışır. Gazeteci kirhliği bir örnektir. Dış politika yazıları kendine özgü, analitik içerikliydi.. Büyük bir kayıptır.
■ Ferai Tınç: Gazeteciliği entellektüel bir sorumluluk olarak algılayan meslek tavrının Türk basın tarihindeki değerli örneklerinden Ergun Balcı’yı kaybettik. Kaynağı, okuyucuya ve patrona eşit uzaklık. Türk basınında dış haber sayfalarının gelişmesinde öncü birkaç isimden biridir Ergun Balcı. Gazetelerin en meşekkatli buna karşılık en arka plandaki servisleri olmalarına rağmen, dış haber gazeteciliğinin dünyaya bir pencere açma sorumluluğunu ve keyfini öğretti bize. Ve yereli anlamak için dünyayı takip etmenin şa rt olduğunu. Ergun Balcı’nın önümüze açtığı dünya penceresi kapandı. Başımız sağolsun...
Taha Toros Arşivi
