• Sonuç bulunamadı

Milli matemimizden hazin intibalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Milli matemimizden hazin intibalar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

18 - 11 - 938 7

(2)

B

18 - 11 - 938

A TAM IN D E S T A N I

Ebet ayağına düşmüş, ezel telâma durur;

Dehâsı arşı kapatmış, cihana gölge vurur. Çelik bakışları bir yıldıran iradelere, Gözünde »onsuz olan gök getirdi arşı yere. Dönerdi çevresi üstünde sulhtan âlem, Banş cihanma mihver elinde şanlı kalem. Dehâ, dilinde söz olmuş, hakikatin özüdür; K ılıç elinde, o hakkın kesip atan sözüdür. Zam ana sığmadı geçti ulaştı atiye,

Elinde tarihi tutmuş “ Yarattığım b u !„ diye; Küçük işareti geçmiş kurunu canlatb,

Kurun içindeki Türk ırkı hale can attı. Bu m ucizeyle dirilmişti bekleyen ölüler, Preistuar dile gelmişti fışkırıp yer yer. Cihana göstererek ırkının asaletini, Yarattı işte o kandan bugünkü milletini. Ne inkılâpları gördük, ki harikayla dolu; Eliyle âleme gösterdi en şerefli yolu. önünde şark ile garbin döküldü saygıları, Şimal cenup onu görmüş cihanda bir tanrı. Dehâsı âleme sığmaz, bekaya çarpardı, Bu kâinat, o geniş ufka karşı pek dardı; Tahammül etmedi acziyle madde, kudretine, Yamıp tükendi, yakan, kül eden o şöhretine.« Turan, önünde bütün dağlarile sarsıldı, Yüz asrı dolduran ecdat secdeler kıldı; Duyuldu gökte bütün kamların İlâhileri, Bütün ilâhları Türkün eğildi, öptü yeri;

*Âtam, A tam !..«, diye ruhlar fezada inlerken Büyük Atayla beka doldu... Ah, pek erken. Karardı gözlerim iz, söndü ruhumuzda ışık, Sabahı olm ıyacak bir geceyle sarsıldık;

üm idim iz uçurum, ruhumuzda bir yangın, Y ıkıldı beynimiz üstünde arşı Allahın. Yanan yüreklerimiz hıçkırıkla can veriyor, D eğil bu gözyaşı, her an hayatımız eriyor.

Bu varlık üstüne çökmüş yakan, ezen kara yük, Neden bu millete kıydın bu yolda, ah, Atatürk? Bugün bekaya da hâkim o tanrısal kılıct,

Bu tanrılaşma fakat Türk e en unulmaz acı. Yakışmıyor sana tabutu köhne dünyanm, Doğan güneşte taşınsın tükenmiyen sanın; Doğan güneş gibi Türkün ilâhısın, A TATÜ RK , Ebet önünde kan ağlar, ezelse boynu bükük!

Silindi benliğim iz, varlığında kaybolduk, ö z e l liyakati attık, seninle hep dolduk.

Gönülde, gözde, yanan beynim izde sen varsın, Bulutta rahmet olursun, güneşte parlarsın; Vatan ufukları üstünde kudretin ne büyük, Cihanda Türk ile daim hayattasın, A T A T Ü R K !

A . İsm et Ulukut

*

Atatürkün önünde

On sekiz milyon değil bütün dünya ağlıyor. Her kalp sahibi sana hicranla el bağlıyor.

Gökler, renkler, simsiyah kararmış bütün ecram Atara, yine yetmiyor sonsuzlaşan ihtiram.

Bir İlâhi nişane sana yanan kandiller; Yetişmiyor gözlere beyaz renkli mendiller. Uyan ey büyük Atam, ey büyük güneş uyan; Seni kim görmek ister böyle sessiz ve üryan? Ey altın başlı Atam, mucizeler yaratan, O mabedin içinde bilmem sen misin yatan? ' Uyan Türkün atası Türkün atası uyan, Viraneye dönüyor seni içinde duyan. O mabedin içinde yalnız sen misin yatan? Hayır atam sen değil, bütün ülke ve vata* Ne mübarek atasın ne mübarek insansın ölüm denen o zalim bir baksın da utansın. O kapunan gözler ki bize nur mu olmadı? Donuklaşan o eller ah uğur mu olmadı? İlhamlar mı almadık o mukaddes başından? Neler reler yapmadık toprağından taşından. E; güneşler güneşi, kalplerin eşi uyan . Kc udisinde bulacak seni, sende arayan.

Başımızı eğerek geçiyoruz önünden

Ant veriyoruz sana, bütün gençlik bu günden,

Mucizeni yaratmak bize bir ad olacak,

O ıuanevi varlığın bize kanat olacak.

Kadri Engür

ATAMA!

Dâhi sözlerinden ayrıldığım gön Bulutlar karardı, çavrlldl Atam Ülkeden hicranla sıyrıldığın gön Üstüme Kâinat devrildi Atam! Şefkatle oklardın sarıp yurdunu O yerler simdi beş kalmaz mı Atam Yâd elde tnllyen garip yurdunu O kollar bir daha almaz mı Atam!

Hüzünle ağlıyor milletin her an Yürekler çağlıyor kanı durmadan Gözlere aeıiar yuva kurmadan Yel beni oraya atmaz mı Atam!

Yaralar kanıyor pek hırçın deli Akıyor içlere zehirler eeli Unutmam ismini "Hatırla emi!" Bu kadar ökkeüzlük yetmez mi A lım !

Şimdi biz durmadan aızfar yanarız. Her zaman ve her gün ağlar, ağlarız Beyazlar üstüne kara bağlarız O bağlar daima çözülmez Atam.

M ükerrem Benli

A T A M

Sözlerin vahiydir, gözlerin Kur’an Kâbesin Tanrısız kalbime inan Haykırmak isterim m es’udum diye Karşında rtikûa vardığım zaman. Nebisin Kemali seven herkese Taparlar ümmetin yattığın yere Yayardı dinini benimdir diye Diyardan diyara Tanrı da bilse«

Cihat özü a k

A T A T Ü R K E

Ulusumun pek muhterem atası Ulusundan artık göçmüş dediler O ruhumun, o kalbimin, Fatihi Ulusuna veda etmiş dediler Seni seven evlâtların ağlıyor Çünkü, giden artık dönmez dediler Yavruların kalblerini dağlıyor Veda artık yüce önder dediler

Emin  li Elitez

SEVGİLİ ATAM A

“ Vatanın bağrına düşman dayamış han­ çerini,, Diyerek şanlı ata giydi hemen miğferini Çizmeyi çekti ayağa kılıcı taktı bele Zaferin bayrağını pek acele aldı ele Müteaddit melikin askeri ferdi hep düş­

man Hepsini kırdı şükür Türkteki müthiş iman Yürüdü Ankaraya kurdu muazzam bir

devlet Yanma geldi hemen hep sadık olan bu millet On beşinci yıldır tam zaferin işte bugün Sıhhatini düşünürdüm Atatürkün ben o

gün Güzel eğlenti olurken işitildi bir eyvah Dediler ki Ata ölmüş medet Allah bu sa­

bah Okudum bir gazete ah yazıyor böyle ha­

ber Bürüdü kalbimi ateş ile matemli keder Gelin evlâdı vatan biz hepimiz ağlıyalım Yaralı kalbimize kanlı kefen bağlıyalım Cenneti Âlâda ziyafet çekecektir Mevlâ Bekliyor âlemi bâkideki ruhu şüheda Atamız doğruca gitti şüheda cennetine Bu güzel yurdu bıraktı gençlerin İsmetine

S affet Eczacı

(Galatasaray Lisesinin ve Yalova Kaplıcasının emekli eczacısı)

A T A M

Ben bir pınardın Atam, taşdın doyurdun bizi. Mukaddes bir varlıktın, sardın benliği­ mizi. Unutulmaz bir eşsin, doğrulttun belimizi. Bütün millet ağlıyor, öksüz bıraktın bizi.

M ehm et Celâl

ATAMIN YASI

Gözünden renk çalan mavi göklere Deldikçe İçinden eeşuyer millet Gururla battığın sarsılmaz yere Başını yaşını aürüyor millet Atanın uçtuğu e kere günden DPşmüyer mendiller Türkün elinden Hıçkırık, göz yaşı gamı allmlyer Tanrının yaktığı ateş sönmüyor. Açtığın çığırda yürümek emel Yurduna attığın bu metin temel Asırlar devreder, tarihler taşır Ata ıraklaştıkça bize yaklaşır.

M üzeyyen ötk em

Atamızın Karşısında

aşadığın an gibi uykunda da güzelsin;

ugün, altın yerine yakut açmış otağın...

arım, diye güvenen kâinata bedelsin;

ün doğuyor gibisin zirvesinden bir dağın!...

elam verdik, aksinle gözler ala boyandı;

İıçkınklar bir kara dalga olup uzandı,

Gönüller basındaki alevler gibi vandı:

•Toprağa en muhteşem kâbe oldu, durağın!,..

Şükûfe Nihal

O N U N * Y E R İ

uhum tutuşup göklere ateş gibi saldı.. Joşlukta o şiddetle derinliklere daldı.. Sordu aradı, durmadı hep, koşdu bunaldı.« Bir yerde onun benzerini bulmadı, kaldı.. Birdenbire indi ve denizlerde dolaştı.. Azgın sulara, dalgalara çattı, sataştı.. Enginlere hep baş vurarak gezdi, savaşdı.. Bir noktada yalnız onun aşkile kamaşdı.. Bir nokta.. Bu nokta onun en tatlı yerinde.. En kimseye göstermediği giryelerinde.. Yani bütün aşkile harimi kederinde.. Hüsnünde, tusununda ve sevdayi serinde.. Ruhum ona müştak, emelim nuruna münkad.. Kalbim onun afaki hayalinde olur şad..

Hep hatırai aşkını bizler ederiz yad.. Matem yakışır mı?. O erin her yeri abad..

tbrahim Nom

Türkiin Büyük Matemi

Vatanın gözyaşile yıkanan ufka doğru Uçtu bir melek gibi Tanrılaşan Türkoğlu. Uçtu o, kalbimizde silinmez adı kaldı, Yerini vermek için Tanrı yanına aldı.

Evet, matem günüdür. Ağlıyor bütün Türkler. Kalksın da el bağlasın tarihteki Büyükler.. Biz ağlayalım fakat, şu gökler ağlamasın, Ufuk kanlı bağrım odlara dağlamasın, O, T iw 3 n tanrısıydı artık çekildi göğe, Melelaer düğün yapsın tanrım geliyor; diye Kaç gündür Anadolu yas içinde ağlıyor, Gözler elem çeşmesi, durmadan yaş çağlıyor, Unutma, ey ağlayan Anadolulu kardeş

Benim de kalbim dağlı, benim de gözlerim yaş Ben de ağlıyorum bak Atamın arkasından Kıskanırım hissemi bu ayrılık yasından Anadolu, bağrını açaydm Ezraile

Dağın taşın herşeyin birden gelerek dile Deseydin kalbimdir O benden ayıramazsın Ölümü kadar bana onunla birlik yazsın. Onu bir kere olsun doya doya öpmeden Neden ah zalim ecel ayırdı onu benden? Biz onunla övünür, biz ondan hız alırdık, Onun sesini duyar gükrer ve haykırırdık O, yalnız size değil bize de bir ümitti Ah, ATATÜRK bizleri bu halde koyup gitti. Dön yüzünü batıya doğrul da Kafkasından Ağla ey Azerî Türk Atamın arkasından.

Kerim Yay cilt

A TAM IZA

Ecel mi düğümledi elli sekiz yıl ömrü; İnsan nasıl unutur bu elem dolu günü? Rahat uyu şimdi sen ebediyyen o yerde! Seni kopardı bizden ölüm denen bir perde

Sana tarih türbedar, ışığın hilâl olsun

Bütün ömrümce benim gönlüme melal dolsun. Türkün aziz kalbiyle yurdunun yüreği de;

Hıçkıran bir nefesle sonsuz bir yas içinde. Hız verdin, inan verdin, hayat verdin sen bize Gideceğiz izinden sönmez meş’alelerle

Sana tarih türbedar, ışığın hilâl olsun.

Bütün ömrümce benim gönlüme melâl dolsun. Dilim varmaz demeğe güneş ihtiyarladı

İçimde çağlayandı büyük Atamın adı. Varlığı milletimin dudağında yaşadı İlâhlar yoldaş olsun sana ilâhelerle.

Sana tarih türbedar, ışığın hilâl olsun.

Bütün ömrümce benim gönlüme melâl dolsun. Bütün milletin taşkın sevgisi içindesin.

Söyle ey ulu Atam yerde mi? Gökte misin? Gömülmüş karanlığa tabiat da derinden

Kuşlar susmuş, yer susmuş, gök susmuş kederinden Sana tarih türbedar. ışığın hilâl olsun

Bütün ömrümce benim gönlüme melâl dolsun. Saldın en büyük ünü, göklere, yerlere dün

Yalnız, ölüme karşı baş eğebildin bugün ölüm isterse kanlı dişlerini geçirsin Sen gene bizim kalbimizde, içimizdesin.

Sana tarih türbedar, ışığın hilâl olsun.

Bütün ömrümce benim gönlüme melâl dolsun.

M üzeyyen Kâzım Güler

Atatürkün

Hüriyet Abidesi

Büyük Atatürk öldü... Türk mille­ ti ağlıyor, çoluk çocuk, kadın erkek evde, sokakta, göz yaşlarını tutamı - yarak hıçkırıyor.. Bu Türk milleti - nin öz bir hakkıdır. Çünkü Türkü ö - lümden, boyunduruktan, karanlık - tan o kurtardı. Türke hayat veren, ı- şık veren, yol gösteren odur..

Türk gençliği onun henüz toprağa girmeyen mübarek cesedi önünde vakur, olgun, şuurlu duygu ve his - ler içinde kalbinin derinliklerinden taşan acılarını sıcak göz yaşlan ile teskine çalışıyor. Bu da onun hakkı­ dır.

Türk milleti Atasının bıraktığı acı­ yı unutabilmek için daha pek çok ağ layacak... Ağlayan gözler kalpte top­ lanan acı zehiri giderir,, derler. Bu büyük acıyı, bu ateşten daha keskin zehiri unutmak için ağlayacağız, da­ ha uzun zamanlar ağlayacağız..

Atatürkü biz Türkler unutmaya­ cağımız gibi mazlum milletler ken - dilerine ışık, nur aradılar mı? Tari­ hin en temiz, en berrak sahifelerini altın satırlarla dolduran Atatürkün hayatını ve yaptıklarım, tetkik et - mek suretile kendilerine seçecekle - ri rehberin nasıl bir seciyeye malik olmasını ve kendilerini kurtarmak i- çin ne yapmak icabettiğini onun par lak sahifelerinde bulacaklar, göre - çekler ve aralarında onun gölgesine müşabih bir önder intihap edecekler.

Atatürk düşmanlardan Türkiyeyi kurtardı, Ankarayı payitaht yaptı. Fakat nazlı Îstanbulu, dünyamn bin cik mavi semalara, temiz gök rengi

sulan kucaklarında barındıran de - nizlere, billûr gibi berrak sulara malik olan Îstanbulu hiç unutmadı.

Atatürk, Cihan harbinde îstan - bul, İstiklâl harbinde İzmir için yan­ dı. Birincide îstanbulu, İkincide İz - miri kurtardı. İzmirde büyük Ana­ sının nurani gözlerinin hayata ka - pandığmı gördü İstanbul da biz kendisinin bizi Öksüz bıraktığına şa­ hit olduk...

İzmirliler büyük Atatürkün sev gili ve mübarek çehreli anasına kar­ şı olan hürmet ve sıcak duygularım izhar için bir abide dideceklerini öğ­ rendik. Ben bir İstanbullu gibi şu - nu istiyorum:

Biz de büyük Atamız için Türki - yenin her köy ve kasabasından o köy ve kasabanın ismi yazılmak su­ retile bir metre uzunluğunda, yarım metre genişliğinde olmak üzere bi - rer taş gönderilmesini isteyelim, ri­ ca edelim...

K öy ve kasaba dahil olmak üzere kırk bin küsur parçadan ibaret ola­ cak bu taşlardan îstanbulun hemen her yerinden, her tarafından görü - nen Çamlıcanm yüksek mevkiine bu taşlardan bir kaide ve bu kaidenin ü- zerine de Atatürkün muazzam ve muhteşem bir heykelini dikelim.

Cumhuriyetin yirminci senei dev- riyesinde Atatürkün bu hürriyet abi desinin resmi küşadını yapalım.

Her sabah güneş Çamlıca dağlan arkasından sıyrılarak yavaş yavaş kızıl şualan ile yükselirken Atamı - zın, büyük babamızın ebediyeyyen güneşler İçinde parlayan ve parla ­ yacak ve bize biz Türklüğe ebedî bir

ışık saçan onun nurani ebedi ve İlâ­ hî çehresinden kuvvet, taze hayat ve ilham alalım...

Mazlum milletler efradı, onun bu büyük hürriyet abidesi önünde ta - vaf ederken kurtuluş yolunun ancak onun yolunda olduğunu onlara da gösterelim....

A vukat A hm et Sabrı inhan

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Mesela romanda bahsedildiği gibi, bir gram karşı- madde (karşı-hidrojen) bir gramlık maddeyle birleş- tiği zaman ortaya çıkacak olan patlama, Hiroşima’ya atılan 20

Milliyet , ırfc, insanlık gibi konular üzerinde ileri sürülen gelişi güzel düşünüşler ortalığı kapladı... Wallon, Les origines du Ca­ ractère chez

İsmi üstünde, dolap gibi ama kapağı üstten inen, kalkan, sabah geldiğinizde kapağı kaldırdınız mı anında alış verişe hazır, dükkana göre ufak, bir

İlk tahsili­ ni Erzurumda yapmış, İstan- bula gelerek Meclisi Vâlâ maz­ bata odasına girmek suretiyle memuriyet hayatına atılmış, zekâsiyle kendisini

Bu yöntemle daha büyük kütleli yıldızların çevresinde dolanan daha küçük gezegenlerin keşfedilebilmesi için aygıtların duyarlılığının artması gerekiyor. Buna

Göksu deresinin Bo- ğaz'ın lâcivert deniziyle bir­ leştiği yerde yükselen ve sır­ tını o zümrüt yeşile mesire yerine dayamış bulunan Göksu Kasrı nefis

İşte bu nedenle, ülkede İslâm dininin resmî din olarak kabul edilmesinden sonra Belçika Hükümeti 1968 yılında aldığı bir kararla, ülkedeki Müslümanları temsil etmek

The aim of the study was to determine development of combine usage and to estimate the number of combines in the 2009-2020 periods in Turkey. Apparently, no study