AKŞAM 20 / I / 1945 SD$Tl«Ğr£
Makinenin başına nöbetçiler dikilmişti.. Fakat
sabahleyin bir de baktılar ki yumurtalar kapkara!
Çoban yanan çocuğu yoğu rt kazanının içine daldırdı — Çocuklar cenneti — Çiflikteki çocukların kulaklari deliniyor — A h m e t M ithat e fe n
dinin değiştirdiği isim — 2 0 0 yumurtanın hikâyesi — Torun, büyük ba-» ba — Fırın tarafından gelen korkunç gürültü..
Bevkozdaki riflİPİn vsmınctnfti Adam- SanIj e hanımı olduğu ' — Düğünde Nacinin serptiği
y o dakı çıtlığın yanındaki glbi büyük y o ğ u r t kazanların- kuruşlardan epeyce toplama
dan birine sokuyor..Bir yandan!tmı- Avucumda tutuyordum. Bu,
da ..efendi» ye haber gönderdi- sırada çiflikteki çocuklardan biri
yor. Saniye bitkin bir halde has- elimin j<ına vurunca paralarım Fek çocuk olduğum
tepede koyunlarım otlatan ço
banlardan biri ayağa kalkıyor. Dikkat ve heyecanla aşağıya ba kıyor. Çifliğin avlusunda bir alev
Z X l o r , ■ taneye kaldırılıyor. «Kamburoğ- döküldü.
tadfr Sanki a ^ aybirk° a S k’ ılu” tarS'fir“1»n kendisine am eli'"Çin ağ'amağa başladım. Bu es
Genç* çctoan^ büuufdikka^in^top- « n . ™da .birdenbire, havaya doğru
lıyarak bir kere daha bakıyor. Ve 1 e 11 1iyor. kadar nmdaft. tutarak beni kaldırıyor-çekilmeğe başladım, iki el kolla'
o S n eti ençg°bh-y01'kızdn- * Etekfed
^
Sabiye du. B if de baktınr MuallimNa-GİPV J S . v 'htekleıIi hanımın kurtuluşunu çobanın cı!.. Eniştem!, O dugun telaşı
h
k
e
n
d
iR
în
i Slfİ Y
®
l
™ «k tedbirine, yani kızcağız yanar içinde bile daha _ köşkün alçakdan oıaya koşmaktadn- yanmaz onu y°ğurfc kazanının- olan- penceresinden uzanmış
be-Coben yıldırır hızfle' tenden lçine sokmasına hamledenler ni tutup kaldırmış., ağlamamın
a A ı r a
SİS
VeTenü/tnruS
Ç°ktuk evvelâ kendisi için1 sebebini sordu. Söyleyince: «Durdenilecek biı yajta bıdunan a’ev doktorlar «yaşamaz» demişlerdi, ben sana daha çillerinden vere-f e ^ S k r s KJ J T i s , İle Saniye tamamıle kurtulmuş- durdu.^akat bh- r eıik -fkv birf i davi T d i d:ye küçü avucumu
do1-ilerideki büyük .yalaklardan biri- tu.
Aylarca hastanede yatarken
ne atıyof. . ^
Alevler sönmüştür, amma za- ... „ . . .. ,
vadi kızcağız feci bir halde yan- “ «allım Naci her gun bu kızca- ... ... „ „ _____ .
mistir. Bu Ahmet Mithat efendi- ^lzın ıatu mı soımağa gidiyor, edememesine ait bir de vaka
n n kızı ve güzelliğile meşhur ° ™ n b a fc u n d a oturuyor ve kü- „„latalım:
Kulak delmek meselesi..
Muallim Nacinin, çocuklara en küçük bir acı vermeğe
taham-Saniye hanım» dır. (Çocuklar , basfayı eğlendirmek için
arasında "Saniye teyze» diye anı- kU/‘e Şeyleı arılatıyordu,
lan bü bayan sonra doktor İzzet Muallim Naci son derecede
paşanın haremi olmuştu). Çoban, zavallının âdeta ölün
halinde olduğunu görünce
he-yufka yürekli bir insandı. Bil
hassa onun çocukların en kü
çük ıstıraplarını bile görmeğe
tahammülü glmadığını
söylüyoı-men koşuyor, yoğuıthaneye giri- . . , .7 ■ JL y uyu ameliyatı ondan gizli yapmağa
yor. O sırada da bir kazan dolu- aı" * 4 ^ a "Cevdet amca» nın, jjarar yerdiler, O günü», yalnız
Naci pek sevdiği kızı Fatma
Nigârın, küpe takmasını son de recede arzu ettiği halde bir tür lü canı yanacak diye onun ku laklarının delinmesine karar ve
remiyordu. Nihayet bu küçük
ameliyatı ondan gizli yapmağa
su ‘yoğurt tutturulmuş... Çünkü:sayın keri“ esi ^ y ™ Behice> Na"
ciflikte yoğurt ancak kazanlar!!)'<inıvn. düğününden bahsederken,
■¿■anılmaktadır şu hâtırayı anlatıyor: J
Fatmacığın değil çiflikteki bütün, kız çocuklarının kulakları delin-, di. Naci akşam eve dönünce M s-' diba hanım:
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi