• Sonuç bulunamadı

Topkapı Sarayı Müzesi 60. yaşını kutluyor:Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478'de yapımı tamamlanan saray, 1924 yılında müze haline getirilmişti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Topkapı Sarayı Müzesi 60. yaşını kutluyor:Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478'de yapımı tamamlanan saray, 1924 yılında müze haline getirilmişti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fatih Sultan Mehmet tarafından 1478'de yapımı

tamamlanan saray, 1924 yılında müze haline getirilmişti

Müze Müdürü

Sabahattin

Türkoğlu, RENK

için yazdığı ilginç

yazısında şöyle

diyor: "Topkapı

Sarayı Müzesi,

dünyanın sayılı

m üzelerinden

biridir. Fakat

uzun yıllar, gerek

y u rt içinde,

gerekse y u rt

dışında Hazine

eşyası ve Harem i

ile ün yapm ıştır.

Fakat daha yeni

yeni tanıtm aya

başladığımız kitap

sanatlarım ız,

m inyatürlerim iz,

silahlarımız,

kum aşlarım ız ve

işlem elerim iz de

bir hazine

değerindedirler."

SABAHATTİN TÜRKOĞLU

O

SMANLI İmparatorluğu’nunö- netira merkezi ve padişahların ikâmet yeri olan ve Fatih Sultan Mehmet tarafından 1472 - 78 yılların­ da yaptırılan Topkapı Sarayı 3 Nisan 1984 günü müze oluşunun 60. yılını kut­ ladı. Saray havasından koparak bu alt­ mış yılı nasıl geçirdiğini görmeden önce saray halinde iken son günlerinden bi­ raz söz edelim.

1850’lere doğru Boğaziçi’nde yapı­ lan yeni saraylarda ve daha sonra Yıl­ dız Sarayı’nda ikâmet etmeyi tercih eden son devir padişahları için Topkapı Sa­ rayı gene de arada bir ziyaret edilen fa­ kat bu kez eski bir aile evi gibi, atalarının hatıralarının yaşadığı bir me­ kân olarak kabul edilmiştir.

Her şeye rağmen Topkapı SarayT- nın o devirde biri maddî, öteki manevî iki büyük değeri hâlâ sinesinde bulun­ durduğunu, bu açıdan da önemini koru-, ğunu biliyoruz. B unlardan biri imparatorluk hâzinesi ve diğeri de Mu­

kaddes Emanetleridir. Padişahların

özellikle geleneksel Hırka-i Saadet ziya­ retleri hiç aksatılmadan sürdürülmüştür. Saraym diğer mekânları ise boş gibiy di, haremde emekli olmuş birkaç cari­ ye veya usta ve kalfa bulunuyordu. Bi­ nalar oldukça bakımsız bir haldeydi. İş­ te saray bu durumdayken büyük Ata­ türk bir - iki kez burayı ziyaret etmiştir. O zamanlar yönetici olarak bir hazine kethüdası ve emrinde geleneksel hazineli ve Hasodalılardan muhafız memurlar bulunmaktaydı.

Topkapı Sarayı’mn gerek binaları ve gerekse bu binalar içersinde korunan pa­ ha biçilmez eserlerinin sanat açısından değeri tartışma götürmezdi. Gerek halk, gerekse yabancılar büyük bir merakla burayı gezip görmek istiyorlardı. Bütün bunlardan öte sarayın resmî bir kurum olarak yaşatılması ve bu kanalla bakım ve onanmınm yaptırılması gerekmektey­ di. Böylece icra vekilleri heyetince 3 Ni­ san 1924’te müze haline getirilmesi kararlaştırıldı. Müze oluşunun ilk yıl­ larında saray çok canlı ve hareketli bir dönem yaşamıştır. Bir yandan binala­ rın bakım ve onanmı yapılırken, diğer taraftan mevcut tüm eşya veya eserler toplanmakta, tasnif edilmekte ve bölüm bölüm kayıtlara geçirilmekteydi.

Bu arada saray dışından satmalma ve bağış yoluyla da birtakım eserler alın­ mış, hatta Yıldız Sarayı’ndan bir mik­ tar eşya Topkapı’ya nakledilmiştir. Yapılan teşhir zamanla çağdaş düzeyde ve yeterli görülmeyerek eserlerin takdim şekli, vitrin ve teşhir düzeni yavaş ya­ vaş değiştirilmiştir.

Beri taraftan Topkapı ve buna ben­ zer saray, köşk ve eski Osmanlı yapıla­ rının müze haline dönüşmesi başka bir açıdan da anlandı bir aşama sayılır. Zira bu uygulama tarihî yapdanmızın korun­ ması ve fonksiyonel hale getirilmesi için atdan dk bilinçli adımlardan biridir.

Ni-Müzesi

60

.vasın!

Akağalar kapısı önünde dinî

bayram törenleri yapılırdı. Burada padişahlar bayram kutlamalarını kabul ederdi. Bugün ziyaretçilerin ilgiyle gezdiği Akağalar kapısr önünde" ili. Selim'in bayram törenini gösteren yağlı boya bir tablo.

O N A R ILIY O R

Yüzyıllardır çürümeye ve dökülmeye yüz tutan sedef kakmalı eserler, Topkapı Sarayı nda sedef atölyesindeki ustalar tarafından büyük bir özenle onarılıyor, sedef atölyesine çürük ve dökük olarak giren eserler pırıl pırıl, yepyeni olarak çıkıyor.

CİLT VE K A P A K ATÖ LYESİ

Topkapı Sarayı nda dünyanın en ünlü yazma eserleri bulunuyor. Bu eser­ lerin büyük bir kısmı, cilt ve kitap onarım atölyesinde yeniden elden geçi­ riliyor. Yüzyıllık kitapların ve ciltlerin bakım ve onarımı burada yapılarak yenileniyor.

saray mensupları, vezir ve padişahından başkaları giremezdi. Bugün halkın ziyareti için herkese açık olan Bab- us Selam...

O

SMANLI Devleti'nin yönetim merkezi ve padişah­

ların ikametgâhları olan Topkapı Saravı. müze

haline getirilişinin 60. yılını kutluyor. Toplam 86

bini aşkın eseri ile dünyanın en zengin saray müzelerinin

basında yer alan Topkapı Sarayı yaklaşık 80.000 metrekarelik

bir alana yayılmış durumda.

Topkapı Sarayı Müzesi’nin 60. yılı nedeniyle müdürü

Sabahattin Türkoğlu'nun RENK okurları için hazırladığı

yazıyı sunuyoruz.

tekim bu sayede Topkapı Sarayı’mn son 60 yılda büyük bir bölümü restore edil­ miştir. Bu değişiklik son yıllarda yoğun­ luk kazanmıştır. Bu çalışmalara emek veren gelmiş geçmiş tüm müze müdür­ lerini saygıyla anıyoruz.

1 MİLYON ZİYARETÇİ

Saray binalarının kısmen ziyaretçi sirkülasyonu ve teşhire uygun olmayışı nedeniyle özellikle son zamanlarda

“ Topkapı Sarayı’nın saray olarak mı, müze olarak mı değerlendirilmesi gere­ kir?” tartışmaları gündeme gelmiştir.

Saray ve eşyasım bir bütün olarak ka­ bul etmek, fakat çağdaş müzecilik ge­ reklerini de çeşitli alternatiflerle çözümlemek en uygun yol olacağı fikri ağırlık kazanmıştır. Başka bir açıdan ba­ kıldığında, 1983 istatistiklerine göre, zi­ yaretçi sayısı 1 milyonu aşan ve her yıl sürekli artan Topkapı Sarayı’nın bu zi­ yaretçi sayısı karşısında ileriye dönük bir

reorganizasyona gitmesinin gerektiğidir. Bunun için bir taraftan bakım, ona­ rım için gerekli yatırım ve ekiplerin ar­ tırılması ve geliştirilmesi, öte yandan saraym teşhire uygun mekânlarının de­ ğerlendirilmesi çalışmalarına hız veril­ miştir.

Topkapı Sarayı Müzesi’nde teşhir ve tanzimi yapılmış halde 15 seksiyon, 100.000 civarında eser, 200.000 belge­ nin bulunduğu saray arşivi ve dünya­ nın en değerli minyatürlü kitaplarının korunduğu bir kütüphane bulunmakta­ dır. Bazı seksiyonlar, kütüphane ve ar­ şiv başlıbaşma birer ünite olarak çalışırlar. Ülkemizde yerli ve yabancı araştırmacıya en fazla hizmet veren mü­ ze Topkapı’dır. Gerek bu yönüyle ve ge­ rekse her yıl yaptığımız, konferans, seminer, yayın gibi faaliyetlerden dola­ yı akademik seviyeli ve farklı bir yapısı bulunmaktadır. Son yıllarda eser ona­ ranları için atölyeler kurulmuştur.

Bun-Cumhurb^kanım'z Sayın Kenan Evren, Topkapı Sarayı Müzesi ile yakından ilgileniyor. İstanbul'a gelişlerinde H ı f f ? fen Evren. dafıa önceki direktiflerine uygun başarılı çalışmalar yaptığı için Müze Müdürü Sa-

BS«n

Turkoglu nun şahsında tum ilgililere takdirlerini belirtti, işte son gelişinde Kültür ve Turizm bakanı Mukerrem Taşçıoglu ,1e birlikte, Müze Müdürü nden bilgi alırken. ¿ g a f l a r : MER|ÇU ¡ ¡ ^ 5 ^

mmmmm

Iann çoğaltılıp geliştirilmesini amaçlamış bulunuyoruz.

ÇİN PORSELENLERİ

Topkapı Sarayı Müzesi dünyanın sa­ ydı müzelerinden biridir. Fakat uzun yıl- lar gerek yurt içinde gerekse yurt dışında hazine eşyası ve haremiyle ün yapmış­ tır. İmaj böyledir. Gerçekten Topkapı Sarayı hâzinesinin çeşitlilik ve zengin­ lik yönünden benzeri azdır. Fakat da­ ha yeni yeni tanıtmaya başladığımız kitap sanatlarımız, minyatürlerimiz, si­ lahlarımız, kumaşlarımız ve işlemeleri­ miz de bir hazine değerindedirler. Türk eseri olmamalarına rağmen elimizdeki Çin porselenleri dünyanın sayılı kolek­ siyonları arasında yer alır. Bunlar şim­ di bilimsel katalogları yapılarak ve diğer yollarla dünyaya tanıtılmaya başlanmış­ tır.

Topkapı Sarayı’nın müze oluşunun yıldönümü ilk defa kutlanmaktadır. Bu mutlu günü bazı faaliyetlerle bir arada kutlamayı düşünerek uzun yıllardan beri teşhir edilmeyen Avrupa porselenleri, gümüş eserler ve kristallere ait yeni sek­ siyonumuzu ziyarete açmış bulunmak­ tayız. Bu eserlerin teşhir edildiği yapı eski saray mutfakları külliyesi içindedir. Eskiden mutfak görevlilerinin koğuşu olarak kullanılmaktaymış. Yapının res­ torasyonu henüz bitirilmiştir. 60. yıl mü­ nasebetiyle ayrıca Türk süsleme sanatlarıyla ilgili bir sergi düzenlenmiş­ tir. Sergideki eserler müzemiz bünyesin­ de 3 yıldan beri süregelen “Uygulamalı

Türk Süsleme Sanatları Fursu” öğren­

cilerine aittir.

1924 yılından bu yana Topkapı Sa­ rayı Müzesi’ni 20 milyon kişi gezmiş­ tir. Bu, Türkiye müzeleri içersinde en büyük ziyaretçi rakamıdır. Eğitim, kül­ tür ve turizm açısından daha nice mil­ yonlara hizmet vermek umut ve dileğiyle.

g ü m ü ş m a k e t

Topkapı Sarayı nın müze oluşunun 60. yılı nedeniyle açılan gümüş seksi­ yonunda çok değerli eserler sergilendi. Bunlardan biri de gümüşten ma- mûl 3. Ahmet Çeşmesi maketiydi. Bu eseri 2. Abdülhamit'e 25. saltanat yılında kızı Zekiye armağan etti.

TOPKAPI SARAYI

MÜZESİ NDEN İLGİNÇ

NOTLAR

• M ü z e , g e n e l te m iz lik n e d e n iy le s a lı g ü n le ri k a p a lı tu tu lu y o r Ö te k i g ü n le r s a b a h 0 9 .3 0 ’d a n a k ş a m 1 7 ’ye k a d a r a ç ık .

• G ir iş ü c re ti 4 0 0 lira , ö ğ r e n c i ve a s k e rle re 10 lira . T a til g ü n le ­ ri is e y a rım ü c re t u y g u la n ıy o r. H a re m D a ire s i’ni g e z m e k is te ­ y e n le r a yrı 200 lira ö d ü y o rla r. F o to ğ ra f m a k in e le rin d e n , bu yılın b a ş ın d a n itib a re n ü c re t a lın m ıy o r. • Z iy a r e tç ile r in ç a y, k a h ve , m e ş ru b a t ve y e m e k g ib i is te k le r i­ n i k a rş ıla m a k ü z e re k a fe ie ry a ve lo k a n ta m e v c u t. • Y az a y la rın d a , z iy a re tç ile re 20 d a k ik a lık m ü ltiv iz y o n g ö s te ­ r is i T ü rk ç e , A lm a n c a , İn g iliz c e , F ra n s ız c a o la ra k s u n u lu y o r. • G e re k li tü m e m n iy e t d ü z e n i o la n m ü z e d e , k e n d i ö z e l k o ru ­ m a p e rs o n e li d ış ın d a p o lis ve ja n d a rm a e k ip le ri d e 24 s a a t ara­ lık s ız g ö re v y a p ıy o r. A y rıc a tü m s a ra y d a y a n g ın , s a b o ta ja karşı e le k tr o n ik s is te m le r b u lu n u y o r. B u y ıl a y rıc a k a p a lı d e v re te ­ le v iz y o n s is te m i d e h iz m e te g ire c e k . .

• K u ts a l E m a n e tle r D a ire s i’n d e Hz. M u h a m m e d ’in h ırk a s ın ın b u lu n d u ğ u o d a ya , e s k i g e le n e k le re u y g u n o la ra k z iy a re tç i a lın ­ m ıy o r.

• Z iy a r e tç ile r in arzu e ttik le r i h e r tü r lü p la n , k a rtp o s ta l ve h e ­ d iy e lik e ş y a la rın s a tıld ığ ı re y o n la r var. A y r ıc a PTT ş u b e s i de z iy a re t s a a tle ri iç in d e h iz m e t v e riy o r.

Topkapı Sarayı nda tarihî el sanatlarımızı yaşatmak üzere kurslar düzen­ leniyor. Bu kurslarda el sanatlarını öğrenen kursiyerlerin eserleri daha sonra sergileniyor, işte Topkapı Sarayı nın 60. yılı kurs döneminden sonra açı­ lan sergiden bir bölüm.

A V R U P A PO R S E LE N LE R

Avrupa porseîeriîermsergıiendîgi seksiyon, sarayın müze oluşunun 60. yılı nedeniyle düzenlendi. Bu bölümde çok değerli porselenler yer alıyor işte bir Alman porseleni vazo ile kahve takımları

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Belirtmek istediğim şu: Batı- lılar çoğu zaman cahillikle ce­ surluğu eş anlamda benimsedik­ leri için, değer yargılarında ve ileriye dönük tahminlerinde

Systemic CS medication in ISSHL and BP pa- tients with HT did not alter the antihypertensive doses, however, diabetic patients needed antidiabetic drug alteration.. Therefore,

kan ‘Sürekli Bir ilkbahar’ birkaç şairi içermektedir; bunlar Ara- gon, N azım Hikm et, Mayakovski, N eruda, Yahya Kemal, Kara- caoğlan ve Fuzuli’dir?. Zaten

halde gerek zirâatin hali iptidaideki tarzını ve âlâtını ıslah ve tepdil , gerek mezrûatın tenevviîle daha nâfi , daha bereketli şeylerin tercih ve

Yalnızca amitriptilin zehirlenmesi nedeni ile başvuran 51 zehirlenme vakası yaş, cinsiyet, zehirlenme nedeni, başvuru semptomları, izlemde çıkan semptomlar,

Örneğin, taǾrif (belirleme) edâtı olan lâm’ı ele alalım. Lâm edâtının tek başına hiçbir anlam ve işlevi yoktur; anlam ve işlevi terkiple ortaya çıkar. Lâm,

Anası gibi, genç yaşta evlendirilen Güzide Hanım, mutluluk yüzü göre­ mediği kocasından ayrıldıktan sonra, 6 yıl dul kalmış ve bir gün sinemada gözgöze geldiği

Ertop, (2006), Çanakkale ilinde kiraz bahçelerinde bulunan böcek ve akar türlerinin saptanması için 2005-2006 yılları arasında yaptığı çalışmada, Tetranychidae