• Sonuç bulunamadı

Süleymaniye Kütüphanesi kültür hazinesini korumaya çalışıyor:Kitaba patalojik tedavi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Süleymaniye Kütüphanesi kültür hazinesini korumaya çalışıyor:Kitaba patalojik tedavi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Süleymarıiye Kütüphanesi kültür hâzinesini korumaya çalışıyor

Kitaba patolojik tedavi

lYkEŞTİlME ÇALIŞMALARI — Yıpranmış, hastalanmış, yok olmaya yüz tutan eski kitaplar, Süleymaniye Kütüphanesi bünyesinde kurulan patoloji kliniğin­ de yeniden hayata döndürülüyorlar. Bu klinikte, eserlerin yıpranma nedenle­ ri araştırılıyor, teşhis konuluyor ve uygun tedavi şekilleri belirlenerek iyileş­ tirme çalışmaları yapılıyor. (Fotoğraf: Uğur Saner)

Asidik kâğıtlı kitapların bir

süre sonra dağılıp yok

olmasına karşı,

Süleymaniye

Kütüphanesindeki patoloji

merkezinde uzmanlar

yoğun bir mücadele

yürütüyor.

ÜLKER GÖKTÜRK

Asidik ortamda üretilen kâğıt­ lara basılmış kitapların bir süre sonra ortadan yok olacağının an­ laşılması üzerine, gelişmiş ülke­ lerde kitap kurtarma çalışmala­ rı başladı. İngiltere'de “Bir kitap evlat edinin” gibi kampanyalar­ la konuya dikkat çekilirken,

ABD Kongre Kütüphanesi, diji­

tal bir düzenle, kitapların ve ma­ gazinlerin fotoğraflanacağı bir sistemi geliştirmek için pilot pro­ je uygulamasına geçti.

Ülkemizde ise, halen çeşitli ne­ denlerle yıpranmış, hastalanmış, neredeyse yok olmaya yüz tutan

“sadece” eski kitaplar, bir tek merkezde Süleymaniye Kütüpha­

nesi bünyesinde kurulan, “pato­

loji kliniği”nde hayata döndürü­ lüyor. Bu klinikte, hastalanan es­ ki eserlerin yıpranma nedenleri araştırılıyor, teşhis konuluyor ve uygun tedavi şekilleri belirlene­

rek iyileştirme çalışmaları ya­ pılıyor.

20 yıldır hasta kitapları sağlık­ larına kavuşturmak için uğraşan ve patoloji kliniğinin şefliğini yü­

rüten kimya mühendisi Saadet

Gazi ile görüştük. Saadet Gazi, patoloji bölümünde sadece eski kitaplarla ilgilenebildiklerini be­ lirtirken, yeni kitaplar için hem

süre, hem de ekipman yetersizli­ ği nedeniyle bir şey yapamadık­ larını anlattı.

“20. yüzyılda bütün kâğıtlar çok kötü” diyen Saadet Gazi, asidik ortamda üretilen kâğıtla­ ra basılmış kitapların ömürleri­ nin en fazla bir yüz yıl olabile­ ceğini belirtti. Gazi’nin verdiği bilgilere göre, yapılan istatistik­ ler, son yüzyılda basılan kitapla­ rın geleceğinin olmadığını göste­ riyor. Eski kitaplar hiç olmazsa onarılma imkânlarına sahipken, yeniler bir süre sonra birden bi­ re ortadan kalkacaklar. Eski ki­ taplarda zamanla oluşan asidik ortam çeşitli yöntemlerle durdu­ rulabilirken, yenilerin dokusun­ da bulunan asidin yok edilmesi daha zor bir iş.

En iyi kâğıdın yüzde yüz selü­ lozdan üretilen kâğıt olduğunu vurgulayan Saadet Gazi, bunun da Japonlar tarafından üretildi­ ğini ve eski kitapları onarma iş­ lemlerinde bu kâğıdı kullandık­ larını söyledi. Gazi, şöyle devam etti:

“Yenilerde minyatür ve tezhip yapıyorlar. Eskiler pırıl pırıl du­ rurken bu yeni eserlerde gelece­ ğe kalacak hiçbir şey yok. Bir sü­ re sonra kâğıdın asitlendiğini iki yıl sonra deforme olduğunu gö­ rüyoruz ve kâğıt kırılmaya, dö­ külmeye başlıyor. Biz eski kitap­ ların onanmında kullanılmak üzere bir ara SEKA’dan özel bir kâğıt istedik. Ancak bize yararlı bir kâğıt üretilemedi; ya rengi güzel olmadı ya da asidi yüksek oldu.

Biliyorsunuz kâğıt incecik lif­ lerden meydana geliyor. O lifler ne kadar uzun olursa kâğıt o ka­ dar dayanıklı oluyor. Dokular ise birbirlerine karbon ve hidrojen molekülleriyle bağlı. Fakat kim­ yasal bir reaksiyon başladığı za­ man liflerde kopmalar oluyor, kopma olunca da kâğıt parçala­ nıyor, ilerki safhalarda da un gi­ bi dağılıyor. Yeni yüzydda bütün kitaplar için bu tehlike söz konu­ su.”

KİTAPLARI NASIL KORUYABİLİRSİNİZ?

Raflara sık dizmeyin

Yaşam süreleri en fazla bir yüz yıl olarak düşünülen yeni kitapların ömürlerini uzatabilmek için üst düzey ilgililere büyük görevler düşerken Saadet Gazi, kitapları koruyabilmek için kitapseverlere şu önerilerde bulundu:

• Eserler, güneş ışığına maruz bırakılmayacak şekilde saklanmalı, ama bu yerler aydınlık olmalı ve rahatlıkla havalandırılabilmelidir. • Eserler, mutlaka rutubetten korunmalı, ısı değişiklikleri iklim koşullarına göre çok farklı

olmamalıdır. Yüksek ısı eseri kurutmakta, kırılgan yapmakta, fazla nem de

nemlendirmektedir. Bu nedenle ısı farkı eserin bünyesini etkileyerek şekil bozuklukları ve deformasyonlar meydana getirmektedir. • Eserler raflara sık yerleştirilmemeli, her kitabın arasında en az S milimetrelik aralık bırakılmalıdır. Her ay kitapların bulunduğu yerlerin havalandırılması, yer ve kitapların üst yüzeylerindeki tozların bez, samur fırça ve elektrikli süpürge ile temizlenmesi onların korunmasını sağlayacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Objective: Definition of human biological material (HBM), use of HBM in research and its importance, collection of HBMs, categorization, management, and destruction of the

îşte, Ahmet Emin Bey, kırk senelik gazeteci olmanı­ za rağmen, kırk gün olsun doğru yolda yürümediniz; üç güa evvel söylediğinizin bgs güa sonra aksini

Çeliker (2015) “Öğretmenlerin yönetime katılım algıları ve beklentileri ile örgütsel güven düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi” adlı çalışmasında, yaş

[r]

Yazar veya yayımcı, öykü sayısı üçü geçmemek koşuluyla, basılmış ya da basılmamış öyküleri aday gösterebilir, örneğin, bir öykü yazarının basılmış

edebiyatının önde gelen ismi Orhan Kemal kendine ait bir eve ancak yaşamının son üç yılında sahip olabilmişti.. Oysa şimdi bir müzesi

Bu çalışmada 2008 yılı ABD’de başlayıp tüm dünyayı saran küresel finansal kriz sonrası Türkiye’de uygulanan mali disiplin politikalarının etkin bir kalemi olan

Yazma ve Nadir Eserler Restorasyon ve Araştırma Merkezlerinin fiiliyata geçirilebilmesi için istanbul'da Süleymaniye Kütüphanesi çevre duvarları içerisinde Zarifi