Hakemli Yazılar
Refereed Articles
Beyazıt Devlet Kütüphanesi
-
Karşılaştırmalı Bir
Çalışma:1982-2003
The Beyazıt State Library
-
A Comparative Study:
1982-2003
Öz
İstanbul’un kültür yaşamının vazgeçilmez bir parçası olması gereken Beyazıt
DevletKütüphanesinin buçalışmaya konuseçilmesindekiamaç,Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu’yla (1934) düzenli vesürekli olarak dermesinigeliş tirme olanağına sahipkılınmış olan bu kütüphanenin, İstanbulhalkına yeniya yınları sunmakonusundaki başarısızlığının nedenlerini bulmaktır.Kütüphanenin
1982-2003 yıllarına ait verilerine dayanarakyapılankarşılaştırmanınsonuçları
göstermektedir ki, BeyazıtDevletKütüphanesinde 21 yıl önce de saptanmış olan sorunlara yenileri eklenmiş; kütüphane hizmetleri, halkın bilgi ihtiyaçlarınıkar
şılayacakbiçimde örgütlenememiş; kütüphanenin okurla ilişkisi de kesilmiştir.
* Yrd. Doç. Dr. Hülya Dilek-Kayaoğlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü öğretim üyesidir. E-posta:dilekh@ istanbuLedu.tr; kayaoglu@mail.com
240 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
Abstract
The Beyazıt State Library,an dispensable partof Istanbul’s cultural life, receives
one copy ofeverypublication printed in Turkey according to the Legal Deposit Actdated 1934. The main purpose ofthis studyis to find outthe reason(s) forthe failureofthe Beyazıt StateLibraryin respect of the newpublications that are still
unavailable to thepublic of İstanbul. Results from the comparativestudymade
between years 1982 and 2003 show that the new problems have been added to
the existingones, the library services could nothave been organized in such a
way tomeet the needs ofthe readers.
Anahtar sözcükler. Beyazıt Devlet • Kütüphanesi,bilgiye erişim, halkkütüphane leri.
Keywords:The Beyazıt StateLibrary, information retrieval, publiclibraries.
Giriş :
Beyazıt DevletKütüphanesi, güzel binasıyla İstanbul BeyazıtMeydam’nda fizik
sel varlığınısürdürse de, yeniyayınları okurlarına sunma konusundaki başarısız
lığınedeniyleuzunzamandır işlevini yerine getirememektedir.Çünkü bir kütüp
hane, ancak dermesi, personeli, binası, bütçesi ve teknolojisi arasında eşgüdü mün sağlandığı birkütüphane hizmetini örgütleyerek,okurla bilgi kaynaklarını
buluşturabiliyorsaişlevini yerine getiriyor demektir. Bu makaleninamacı da, kü tüphane hizmetlerini halkın bilgi ihtiyacını karşılayacak biçimde örgütleyemeyen
BeyazıtDevletKütüphanesinin bubaşarısızlığınınnedenlerinibulmaktır.
Bu amacı gerçekleştirmek üzere, makalede belgesel analiz yöntemiyanında, karşılaştırma yöntemi ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Karşılaştırma yöntemi, be timleme,yorumlama,eşleştirme ve değerlendirme başlıkları altındauygulanmış tır.Kütüphanenin tarihsel arka planıile amacındaki ve türündekibelirsizlik, be timleme ve yorumlama aşamalarına dayanak sağlamak üzere belgesel analiz
yönteminedayalıolarak incelenmiştir. Daha sonra, 1982-2003 arasındaki 21 yıl lık dönemde, kütüphanede neyin, hangi yönde ve nasıl değiştiğini belirlemek üzere karşılaştırmanın eşleştirme aşamasına geçilmiştir. Bunu gerçekleştirmek üzere İstanbul Kütüphaneleri adlı eserden (Alpay ve Özkan,1982:7-8) Beyazıt
Devlet Kütüphanesinin1982 yılındaki durumunu saptamakiçin sorulan 13soru,
bukez 2003 yılı içinde sorulmuş;veriler, kütüphane yöneticileriyle vekütüpha
necilerle yapılan çeşitli görüşmelerden ve kütüphanenin yıllık istatistikformla rından ve diğer belgelerdenelde edilmiştir. 13 soruyaalman yanıtlar, şu başlıklar
altında eşleştirilip benzerlikler ve farklılıklar ortayaçıkartılmıştır: dermenin ni celiksel dağılımı, personel, otomasyon süreci ve bilgiyeerişim, yerleştirme düze ni veyararlandırma. Eşleştirmeyle ortaya çıkan benzerlik ve farklılıklarınneden leri de değerlendirme bölümünde tartışılmıştır.
Betimleme :
Kütüphanenin Kuruluşu,Türü ve Amacı
Osmanlı İmparatorluğu’nda kütüphaneler açısından çağdaşlaşma çabaları 18.
yüzyılınikinci yansına kadar götürülebilse de,özellikle 19. yüzyılın ikinci yan
sında yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmelerkütüphane geleneğinde yay
gınlık kazanamayan, ama düşündürücü olan değişimlere neden olmuştur (Soy
sal,1998:19,29).
İmparatorluğun bilgisizliknedeniyle yokolmasını önlemek isteyen Osmanlı aydını, halkı bilgilendirmek için yaygın eğitim girişimlerindebulunmuş, canlı bir yayın hayatı oluşturmaya yönelmiştir. Oysa, o dönemde mevcut vakıf kütüpha
neleri bu yayın hayatının ürünlerinden halkı yararlandıracak, onun gereksinimle rini karşılayacak durumda değildir, kütüphaneleri kuran vâkıflar da bu dönemde
fakirleşmiştir. Zatenvakıfkütüphaneleri imparatorluğun iktisadi açıdangörece zengin olduğu bir döneminürünüdür. Böylece, ihtiyaçları karşılayamaz duruma gelen vakıf kütüphaneleri yanında Kütüphâne-i Umûmî adı verilen yeni birkü
tüphane türü doğmuştur (Alpay,1976:65-67; Soysal,1973:23-30; Çavdar, 1995:54).
Kütüphâne-i Umûm-î Osmânî adıyla kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi
de 1876-1923 yıllan arasında kurulan ve ortak özellikleri ‘Kütüphâne-i Umûm
î’ olan bu kütüphanelerden biridir (Alpay, 1976:67-69). 1884yılında
Kütüphâne-i Umûm-îOsmânî adıyla hizmete açılan bu kütüphanenin adı, 1885 yılındaki ka
yıtlarda Beyazid Kütüphâne-i Umumi, 2 Temmuz 1934 tarihinde yayınlanan 2527 sayılıBasmaEser veResimleri Derleme Kanunu’nun 8. maddesinin d fık
rasında İstanbul Umumi Kütüphanesi olarakgeçmektedir (Keseroğlu,1990:94).
Bu kütüphaneninmesleki yayınlarda,Maarif Kütüphanesi (T.C. Milli Eğitim... 1961: 1<s) Beyazıt Genel(Halk) Kütüphanesi (Ersoy,1965:3), adlarıyla da anıldı-
ğ’ görülmektedir.
Kütüphanenin Beyazıt Devlet Kütüphanesi adını alması ve amacınınbelirlen
mesi, Kütüphaneler Komitesi Raporu’nun, 5-15 Şubat 1962 tarihleri arasında toplanan VII. Milli EğitimŞûrası Genel Kurulunda görüşülüp kabuledilmesi ve MilliEğitimBakanlığı Tebliğler Dergisi’nin 30.7.1962 gün ve 1214sayılı nüsha
sında da yönetmeliğinin yayınlanmasıyla gerçekleşmiştir (Gökman,1977:70,79).
242 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
niş tutulan amaçlarına göre hizmetvermektedir.
Kütüphâne-i Umûm-î Osmânî’nin ne “tür”bir kütüphane olduğunakararver mek, bugünbile pek kolay değildir*. Kütüphaneninkurulma gerekçesi olarak, İs tanbul’un değişik yerlerinde bulunan ve işlevlerini yerine getiremeyen kütüpha nelerin bir merkezde toplanarak daha geniş kitlelerehizmet sunulması gösteril
miştir(Duman, 1984:2).Görülüyor ki, bukütüphane, o dönemde İstanbul’unde
ğişik semtlerinedağılmış ve işlevini kaybetmişvakıf kütüphanelerine karşı, Os manlIaydınının özlem duyduğu ve tamamen yerel özelliklere sahipmerkezi bir
kütüphane olarak kurulmuştur (Çavdar,1995:55). Hizmet vermeyi amaçladığı
kitle açısından da halk kütüphanesi özelliğine sahiptir (Parmaksızoğlu, 1964:3; Ersoy,1965:6;Soysal,1998: 82).
Ancak,mesleki yazınımızda bukütüphanenin, devletkütüphanesi olarak, mil
li kütüphane işlevini yerine getirmek üzerekurulduğu sürekliolarak öne sürül müştür. “Kütüphanecilikyazınımızda ‘devlet kütüphanesi’ terimi, ilkkez Hamit
ZübeyrKoşay’da geçer. Onu, 1930’lu yılların ortasından başlayarak, Adnan
Ötü-kenizler” (Soysal, 1987:11). Beyazıt Devlet Kütüphanesinin“Devlet Kütüpha
nesi” olarak nitelendirilmesine ise ilk kez 1956 yılında Gökman’da rastlanır (Gökman, 1956:1). Gökman’ın meslek yaşamı boyunca bu kütüphanenin milli
kütüphaneolarak kurulmuş olduğudüşüncesini oluşturup geliştirdiğive kütüp hanenin adınınBeyazıtDevletKütüphanesiolarak değiştirilmesine katkıda bulu nacak kadar benimsediği görülür (Gökman,1977:168; 1984:23). Gökman’ın bu düşüncesi,Duman (1984:3-9) Çetin (1984:119) ve Kocaman ([2002]:1-2) tara fından kabul görürken, Mercanlıgil (1956:171) ve Soysal(1987:10-12) Kütüphâ-ne-i Umûm-îOsmânî’nin milli kütüphane olarakdüşünüldüğüne dair elde yeter
li kanıt olmadığını belirtirler. Eldeki belgelerdeki farklı ifadeler de bukütüpha
nenin tarihimizde devlet eliyle kurulmuş ilk kütüphane olduğusavma şüpheyle bakılmasını gerektirir(Soysal, 1998:85).
Tartışmalı olan bu konuyu sonlandıracak sağlam birkanıt henüz yoktur. Ko nu, kütüphanelerintarihiniyazan bilimcilerinçalışmalarıyla açığa çıkacaktır. Fa
kat, buradan çıkanve açıkça belli olan şudur: Beyazıt DevletKütüphanesi için
başlangıçta milli kütüphanekurma fikriyle yola çıkılmış bile olsa, bu fikireyle
me geçirilememiş, devamlılığı sağlanamamıştır. Çünkü, milli kütüphane kurma bilinci, 1934 yılında çıkartılan ‘Basma Yazı ve ResimleriDerleme Kanunu’yla somutlaşabilmiştir (Alpay,1990:239-240). Öncesindeki fikri oluşumlar •.başarılı
olamamıştır.
Berker, ÖtükenveGökman’ın öncülüğünde ve Kütüphaneler Komisyonu’nun diğer üyelerinin dekatkılarıyla, adı ‘BeyazıtGenel Kütüphanesinden ‘Beyazıt Devlet Kütüphanesine dönüştürülen kütüphanenin(Gökman, 1977: 70,79)göre vi de “...nazari ve tatbiki ilimlerde ve özelliklehümanizma alanındahalkın, res mi ve hususi kuramların her türlüaraştırmalarınımümkünkılmak için Türkçeve
olarak belirlenmiştir (T.C. Milli EğitimBakanlığı...,1961:31-32).
Bu ifade, ilk kez Ersoy tarafından eleştirilir. Ersoy’un görüşükısaca şöyledir:
“Hem kütüphanenin admm değiştirilmesi yanlıştır, hem de kütüphanenin görev sınırlarını çizen yukarıdakiifadegeniş ve belirsizdir.Bu görevin üstesinden de ğil Beyazıt Devlet Kütüphanesi,dünyadaki hiçbir kütüphane gelemez. Kütüpha
nenin,aynıanda hem halk, hem araştırma, hem deözelkütüphane işlevleriniüze
rinealması, bu kütüphaneyikimliksiz bırakmak demektir. Bu kadarağır bir yü kün altından kalkmasını beklemekse,hayalciliktir. Ayrıca, Ersoy,’a göre bukü
tüphane İstanbul Bölge Halk Kütüphanesi olarak örgütlenmelidir.” (Er
soy, 1965:3,6). Benzerbir eleştiri, Keseroğlu’ndan dagelir. Ona göre,kütüphane
nin 1984 ve 1988 yıllarındabelirtilenamaçlanda en az ilkikadar belirsizdir. Va rolan durumuyla, öncelikli .amacı kitaptan korumakolan bu kütüphaneninama
cının, bir halk kütüphanesi olarak yeniden ve gerçekçi bir biçimde belirlenmesi
gereklidir (Keseroğlu, 1990:97).
Yorumlama:
Bugünkü haliyleBeyazıt DevletKütüphanesi bir millikütüphane değildir, yurt-dışmdaülke hakkında çıkan yayınlan toplamadığı gibi, milli kütüphaneninişlev
lerini de gerçekleştirmez. Bir araştırma kütüphanesi isehiçdeğildir; çünküder mesiyerli yayınlar ile sınırlı olduğugibi, dermesini satın almalarla dageliştir
mez. Halkkütüphanesi de değildir; çünkü hizmetverdiği okur sınırlıdır.
Öyleyse, 1961 yılmakadardatıpkı bugünkü Ankara Adnan Ötükenİl Halk Kütüphanesigibiderleme alan bir halkkütüphanesi olarak örgütleniphizmet ver
miş olan bu kütüphane, Kütüphaneler Komitesi Raporu’nda belirsizleştirilen
amacıylaadetakimliksizleşmiştir. Üstelik, kütüphanenin böyleceözelbirstatüye kavuştuğu bile iddia edilmiştir (Duman,1984:11; Gökçe,1984:1V; Ayvazoğ-lu,31.7. 2003:17).
Yapılan eleştirilere karşın bu kütüphanenin birhalk kütüphanesi olarak yeni den örgütlenmesinedenhâlâ gerçekleşememektedir?Kütüphanenin araştırmanın da yapıldığıçağdaşbir halk kütüphanesi kimliği kazanması, kuşkusuz taşıdığı ta
rihsel değerini de azaltmayacaktır. Öyleyse, kütüphanenin kapılarını kapadığı
öğrenci kitlesi mi birkorku kaynağıoluşturmaktadır?
John Dewey, TürkiyeMaarifi Hakkında Rapor’da (1924), Türkiye gerçeğini göz önüne alarak, okulkütüphanelerinin halkkütüphanesi hizmeti verecek bi çimde örgütlenmesini önerirken, her iki kütüphane türünün de amacını biliyordu. Gerçi, gelişmeler önerisinin tersine işlemesini gerektirdi(Ersoy,1993:96). Okul
kütüphaneleri halk kütüphanesi hizmetini değil, halk kütüphaneleri okul kütüp hanesi hizmetini üstlenmek zorunda kaldı. Yılmaz’m yaptığı bir araştırmada,
244 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
smdabirişbirliğini oluşturup geliştirmek için koşullar henüz uygun bulunmamış
olsa da, ülkemizkoşullarında bu işbirliği o dönemde de bugün de kaçınılmazdır. İşbirliğinikurmak için, hem okullarla iletişime geçmenin veişbirliği yapmanın
önemine ve gerekliliğine ilke olarak inanan halk kütüphanesiörgütü yönetimine ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, hem de halk kütüphaneleri ile iletişimve iş
birliğikuran okul yönetimleriileMilli EğitimBakanlığı’nagerekvardır.
Bu bağlamda, kütüphane türleri arasında çizilen hizmet sınırlarının son kerte de yapay olduğu hatırlanmalıdır. Türkiye’de kuralları belirlenmiş geçişli ya da bütüncül bir bilgi hizmeti politikasına -budüşünce biradım daha ileri götürülür
seyasasına- ve bupolitikayı oluşturup, alt yapısınıgeliştirecekbunu uygulaya
cakbirmerkeze artık daha çok ihtiyaçduyulmaktadır. Halk kütüphanesine gelen
bir vatandaş, ülkenin zaten herhangi bir üniversitekütüphanesinde olan bir kita bı kurallarına uyarak edinebilmelidir. Konuya bu bakış açısmdan/zihniyetten
yaklaşmak varken, öğrencileriders çalışmak üzere kendi kitaplarıylabileiçeri al
mayan, ama bu öğrencilere yetişkin olduklarında hizmet sunmayı hedefleyen
mevcut halk kütüphanesi örgütümüzün uygulaması ise doğru değildir.
Beyazıt Devlet Kütüphanesiörneğine dönülürse, eğer, geleneksel kütüphane
lerimizin tür ve nitelikleri saptanırken bir kütüphanenin nerede ve ne biçimde
oluştuğudeğil de, hangi ereğeyada kitleye yöneldiği ölçütolarak alınmalıysa
(Soysal, 1998:18), Beyazıt Devlet Kütüphanesi baştanberi tüm İstanbulhalkına
hizmet etmek içinkurulmuştur. Bu kütüphanezaten T.C. Kültür ve Turizm Ba- kanllğfna bağlı halkkütüphaneleri örgütü içindedir ve birhalk kütüphanesi gibi denetlenmekte, yöneticisi tarafından dayıllık istatistik formu doldurulmaktadır.
Çağdaşkütüphane tipolojisinegöre Beyazıt Devlet Kütüphanesibir halkkütüp
hanesidir vebu işlevle yeniden örgütlenmelidir.
Eşleştirme :
1982-2003 arasındaki 21 yıllık dönemde kütüphanede nelerin, nasıl değiştiğini
ve bugün yaşanan başarısızlığınnedeniniortayaçıkartmaküzereİstanbulKütüp
haneleri adlı eserden (Alpayve Özkan, 1982:7-8) Beyazıt DevletKütüphanesi
için sorulan sorulara 21 yıl arayla verilenyanıtlareşleştirildiğinde şu genelben zerlikler ve farklılıklar ortaya çıkmaktadır: Son 21 yılda kütüphanenin adındave yerleşim yerindesemt olarak her hangi bir değişiklikolmamıştır. Ancak, kütüp hane eski binasının hemenbitişiğinde bulunanverestorasyonu 1979-1988 yılla
rı arasında süren yenibinasına -eski dişçilik okulu- 1 Nisan 1988 tarihinde geç
miştir. Kütüphanenin bağlı olduğu kurum, 1982 yılında T.C. Kültür veTurizm Bakanlığıiken, 1989 yılındaT.C. Kültür Bakanlığı olmuştur. Bu bakanlık, Kül
tür Bakanlığı ile Turizm BakanlığıTBMM’de, 16 Nisan 2003’te kabul edilen 4848 sayılıyasa ilebirleştirilmesiyle yine Kültür ve TurizmBakanlığı adını al
mıştır (“Kültürve ”, 29.4.2003). Daha önce yapılan hatabir kez dahayinelen mektedir. Çünkü kültür işlerinin turizm içinde erimesine daha önce tanık olun
muştur. Eşleştirme sırasında benzerlik ve farklılıkların arandığı diğer başlıklar
şunlardır: Dermenin niceliksel dağılımı, personel, otomasyon süreci vebilgiye erişim, yerleştirme düzeni ve yararlandırma.
Dermenin Niceliksel Dağılımı : Kütüphanenindermesi değişik dil ve yazı lardaki yazma, basma, süreliyayın ve kitapdışı belgelerden oluşmaktadır. 1934 yılından bu yana Basma YazıveResimleriDerleme Kanunu’ndanyararlanarak ülkemizde basılan her eserin ücretsiz olarak geldiğikütüphane, 1982 yılında ol duğu gibi 2003’dede esas olarak derleme nüshalarıyla beslenmektedir. Ancak,
derleme yoluyla zaten bu kütüphaneyegelenkitap ve süreliyayınların, bir kez
dahaKütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce merkeziolarak satın alı nıp diğer halkkütüphanelerigibi bu kütüphaneye degönderildiği öğrenilmiştir (Sakınmaz-Okutan,18.11.2003). Buuygulamanınnedeni anlaşılamamaktadır.
1982-2003 arasındaki 21 yıllık sürede kütüphanenin toplam mevcudu, 445.807’den 548.302’ye çıkmıştır. (T.C. Başbakanlık 2003). Buna göre, der
meye her yılortalama yalnızca4880bibliyografik birim eklenmiştir. Budurum,
ilk elde derleme kaçaklarını akla getirmektedir. Ama, verilen bu sayıya ne 1999’dan buyanaderleme ve bağış yoluylasağlananamaokurasunulamayanki taplar,ne de 1999 Körfez Depremi’nden sonra Beyazıt Devlet Kütüphanesine
gelenve 2005 yılında kendibinasına gideceği belirtilen Millet Kütüphanesi der mesi ileBaşbakanlıkVakıflar İstanbulBölge Müdürlüğü’nün açtığı dava sonucu
1995 yılında kapatılan ve 2002 yılındaBeyazıtDevletKütüphanesine gönderi
len Hakkı TarıkUs Vakfı’nın dermesi dahildir.
Kütüphaneninsahip olduğu derme,Türkiye kütüphanelerinin büyüklüğü dü şünülecek olursa hem tür, hemde sayı olarakzengindir.Tür açısındanbakılacak
olursa derme, yazmalar, bir bölümü eski harfli olmak üzere Türkçe ve diğer ya bancı dillerdekibasmalarilesüreli yayınlar ve kitapdışı belgelerden oluşmakta dır. Dermede yeralan eser türlerikarşılaştırılan yıllaragöre eşleştirildiğinde çı kantablo şöyledir:
Tablo1
1982 2003
Basma Kitap: 335.802 Eski Harfli Basma: 39.750 Süreli Yayın: 15.474 Yazma: 11.119 Pul: 1180 Banknot: 46 Kartpostal ve fotoğraf: 32.436 Afi :10000 Basma Kitap: 458.844 (27.942’si Eski Harfli Basma) Süreli Yayın: 24.988 Yazma: 11.120 Pul: 2031 Banknot: 165 Kartpostal: 32.990 Afiş: 7055 Atlas: 94 Harita: 393 Nota: 182 Plak:550 Ses Kaseti :9710 Video Kaset:50 CD: 130 Toplam: 445.807 Toplam: 548.302
246 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
Yazmalar açısından dermenin gelişimi, doğal olarakyokdenecek kadar azdır. Kütüphanede, 1982 yılında 11.119 yazma varken, 2003 yılında yazma sayısı
11.120’ye çıkmıştır.
Kütüphanenin kitapdermesi (basmalar) 1982yılında 375.552' olarak belir tilmiş, 2003 yılında bu sayı 458.844’e çıkmıştır. Yani 21 yılda yaklaşık 83.292 ki
taphizmete sunulmuştur. Ancak aynı dönemde Derleme Müdürlüğü’nce derlenen
kitap sayısı 171.031’dir (T.C. Kültür ve ,ty). Buna göre aradaki fark, derle meylegelmişama işleme konulmamışyayın sayısıdır. Bu konu, otomasyonsü reci başlığında ayrıntılı olarak incelenecektir.
Bugün, kütüphanenin kitap mevcudu içerdiği yazı ve diller açısından 3 ana
başlık altında incelenebilir.Bunlar:1928Harf (Yazı) Devrimi öncesinde basılmış
Eski harfliTürkçe,Arapça, Farsça vediğer dillerdeki kitaplar; 1928 Harf Devri mi sonrasındabasılmış yeni harfli Türkçe kitaplar ile yine butarihten sonraba sılmışyabancı dilli kitaplardır.
Kitap dermesinin, 1928 Harf Devrimiöncesinde basılmış eskiharfli Türk
çe, Arapça, Farsça vediğer dillerdeki basmalarının sayısı 1982 yılında 39.750
iken,bu sayı 2003 yılında 27.942’ye inmiştir. Ya 1982 yılındaki sayı yanlış ve
rilmiştir, ya da başka birhata vardır. Yeni yazılı kitap dermesi içinde eski harfi
Türkçe ve diğer 'dillerdeki basma eserlerin bulunma olasılığı vardır, ama eski
harfli Türkçe basma eserlerin, kitap deposundakilerle birlikte toplam sayının 39.750olup olmadığını söylemek de bugün mümkün değildir. 2003 yılı istatisti
ğinegörekütüphanede bulunan bu döneme ait 27.942basma eserin, 18.!97<5’sı es ki harfliTürkçe, 8059’u Arapça, 271’i Farsça, 636’sı diğer dillerde basma eser lerdenoluşmaktadır.
Yazı devriminden sonrayeni harflerlebasılmışkitaplar dakütüphanenin der mesinde yerinialmış,özellikleDerlemeKanunu’ylabirlikte, dermenin yerli ya yınlar açısından gelişmesinin sürekliliği -derleme kaçaklarına rağmen-güven al
tına alınmıştır. Kütüphanenin bu dönemde derleme vediğer sağlamayollarıyla dermesine kattığı 343’ü eski harfli olan Türkçe kitap sayısı 2003 yılında 385.025’dir. 1982yılı verileri olmadığı içineşleştirme yapılamamaktadır.
1982 yılında verisine ulaşılamayan 1928 sonrası dönemine ait yabancı dilli
kitaplarınsayısı, 2003 yılında 45.877’dir. Kütüphanenin 2002 yılma ait istatis tiğindeyabancı dillikitap mevcudunun 54.184olarak verilmiş olması, istatistik lerin özensiz hazırlandığıizlenimini vermektedir.
Kütüphane sayıca güçlü bir süreli yayın dermesine sahiptir. 1982 yılında
15.474 olansüreli yayın çeşidi,-her biriayrıbibliyografik birim olarak- 2003 yı
lında 24.988’dir. 21 yıl içinde süreli yayın dermesinde % 61 artışolmuş,derme 1 İstanbul Kütüphaneleri aıflı kha^ bu kütüphane için “eski harfü basma” kavramının, esto harfb Türkçe, Arapça ve Farsça basmalar için kullanıldığı ve kitap sayısına dahil edilmedikleri, kitabın yazarlarından olan Prof. Dr. Meral Alpay’dan öğrenilmiştir. 1982’de kitap sayısına dahil edilmeyen eski harfli basma kitap sa yısı da bu rakama eklenmiştir.
ye9.514 yeni süreli yayınbaşlığı eklenmiştir. Ama,BeyazıtDevlet Kütüphane-si’nde düzenli olarakizlenen süreli yayın sayısıhenüz bilinmemektedir.
Kütüphane 1982 yılında toplamı, 43.662 olan, 2003 yılındaysa ancak 53.35<0*yi bulan bir kitap dışı belge dermesinesahiptir. Kitap dışı belge derme sitürlere ayrılarak eşleştirildiğinde şöyle bir durum ortaya çıkmaktadır:
Kütüphane, önemli bir kartpostal ve fotoğrafdermesine sahiptir.21 yıl ön
cebu derme 32.436 iken, 2003’de 32.990’da kalmıştır. 21yılda bu dermenin yal
nızca 554 adet artması,ya bu tür için Derleme Kanunu’nun işlemediğini, yada
kartpostalların kütüphanede hizmete sunulamadığmı akla getirir. Derleme
Mü-dürlüğü’nce kartpostalların derlenemediği belirtildiğine göre,21 yıldaki554 sa
yılık artış da derlenemeyen kartpostalların adeta bir göstergesidir (Erdem,
30.10.2003).
Kütüphanedermesinde 1982 yılında 10.000 afiş varken, 2003 yılında bu sayı
7055’e inmektedir. Aradaki farkın, 1982 yılındaverilen afiş sayısının işleme kon mamışları da hesaba katarak yuvarlak verilmiş olmasından kaynaklandığısöyle
nebilir. Afiş dermesinde kataloglanıp, sınıflanmayı bekleyen sayısı bilinmeyen bir yığın hâlâ vardır. Tıpkı kartpostallar gibiafişlerde düzenli olarak derleneme- mektedir (Erdem,30.11. 2003).
Kütüphanede, 21 yıl içinde 851 adetpulderlenmiştir. Buna göre yılda ortala
ma 40adetpulderlenmiştir. 2000,2001,2002 yıllarında çıkartılan pulların ancak 2003 yılında vehangi amaçla çıkartıldığını gösterenbir belge olmadan kütüpha neye gönderilmesi bu türün derlenmesindeki özensizliği göstermesi açısından da önemlidir.
Banknotdermesindeki sayısaldeğişim, 21 yılda yaşananenflasyonu hatırla tacak niteliktedir. 21 yıl içinde 119 adet banknot derlenmiştir. 1934 yılında çıkar
tılan Derleme Kanunu’nun basılı eserlerle sınırlı olması nedeniyle, kağıt para derlenmiş ancak madenipara derlenememiştir. Fakat DarphaneArşivi bu açığı
kapatmaktadır.
Kütüphanede, derleme ve bağış yoluyla gelen yalnızca 393 harita ve94 at lastanoluşan küçük birderme de bulunmaktadır.
Dönemin KültürBakanı Tınaz Titiz’in önerisiyle kütüphaneye 1988 yılında
birmikrofonuokuma ve çoğaltma makinesialınmıştır. Böylece kütüphanede ön
ceeskiharfli Türkçe gazeteleri mikrofişealarak bir mikrofişdermesi oluşturmak üzere yola çıkılmıştır ama, bu girişimin devamı gelmemiştir (Tavacı, 1991:351).
Çünkü makinedesorun çıkmış, yetişmiş teknik eleman vemalzeme için ödenek de olmadığından, makine adeta kullanılamadan çürümüştür.
Kütüphanede, 1992 yılında T.C. KültürBakanlığı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nün direktifleriyle kurulan bir görme engelliler bölümü bulun
maktadır. Bubölümde, bağışlaryoluyla gelen ses kasetleri yanında, sivil toplum örgütlerinin ve gönüllülerin katkılarıyla, 1500 kitabın kasete okunmasıyla oluşan
248 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu gör-işit dermesinde 50 video kaset ile 130 CD bulunmaktadır.
Personel : Kütüphanenin 1982 ile 2003 yıllarındakipersonelsayısıve niteli
ği eşleştirildiğindeşöyle birtablo ortaya çıkar:
Tablo 2 1982 2003 Üniversite Kütüphanecilik Bölümü Mezunu: 4 Üniversite Mezunu: 2 Lise Mezunu: 8 Ortaokul Mezunu: 3 İlkokul Mezunu: 14
Üniversite Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Mezunu: 3
Üniversite ve Yüksekokul Mezunu: 7 Lise Mezunu: 11
Ortaokul Mezunu: 3 İlkokul Mezunu: 4
Toplam :31 Toplam: 28
1982 yılında 31 olan toplam personel sayısı, 2003 yılında üç kişi azalarak
28’e inmiştir. 1982yılında 4 kişi olan üniversite kütüphanecilik bölümü mezunu personel sayısı, 2003’de 3’e düşmüştür. 1982 yılında sayısı iki olan üniversite
mezunu personel sayısıysa, 2003’de yedi kişiye çıkmıştır. Benzer birbiçimde, li se mezunupersonel sayısı 1982 yılında sekiz iken, 2003yılında ll’e çıkarak üç kişilik birartışgöstermiştir. 1982 yılında üç olan ortaokulmezunu personel sayı sı 1989 yılındada değişmemişbuna karşın ilkokul mezunu eleman sayısı 14’ten
4’e düşmüştür.
Bu sayılaragöre, kütüphanede, meslek elemanı sayısı artmadığı gibi, birkişi deazalmış; üniversitelerin farklı bölümlerindenmezun elemansayısıise artmış tır.
Personelleilgili olarakburada dile getirilmesi gereken bir diğer konu da,kü
tüphanenin yönetim kadrosunun müdür ve müdür yardımcısı düzeyindesıkde ğişmesi,bu değişimlerde de meslekiliyakatin her zaman aranmamasıdır. Kütüp hanede 1982-2003 yıllarıarasında 4kez müdürü defalarca müdür yardımcısıde
ğişmiştir. Tayinleri çıkartılan yöneticilerve kütüphanecileryaverdikleri hukuk
mücadelesi sonrasındagörev yerlerine geri dönmüş yada emekliolmuştur.İkti dara gelen siyasipartilerintutumusonucu,kütüphane yönetiminde yaşanan istik
rarsızlığın işlere olumsuzyansıdığınısöylemek de yanlışolmayacaktır.
Otomasyon Süreci ve Bilgiye Erişim : Kütüphane, 1989 yılında Beyazıt
Meydanıve çevresindeki semtlerde bulunan Basma Yazıve Resimleri Derleme Müdürlüğü, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul İl Halk Kütüphanesi ve İslam Ansiklopedisi Müdürlüğü ileterminalbağlantılı Unixişletimsistemiyle çalışan,
25 Mhz işlemcili, 675 MBdisk kapasiteli ve yedi terminal ile iki yazıcısı bulu- 2 * *
2 l977-1986:Hasan Duman (A.Ü. Dü ve Tarih Coğrafya Fak. Kütöplıanecilik Böl); 1986-199: Yusuf Tava cı (t.Ü. Edebiyat Fak. Kütüphanecilik Böl.); l"7:Abdullah Güven; 1997-:Şerafettin Kocaman (İ.Ü. Ede biyat Fak. Arap-Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü.)
nanbirsistemi,Bakanlığın malidesteğiyle satınalarak otomasyon sürecine gir
miştir(Tavacı,1991:351). İ.Ü. Bilgisayar BilimleriUygulama ve Araştırma Mer kezi ile de işbirliğiyapılarak(Üçdal,1991:352-354), bu merkezden araştırma gö
revlisi Dr. MineKırbaşlı’nın Unify veritabanım esas alan veC++dilinde birkü tüphane yazılımınıhazırlamasına karar verilmiştir. Bu yazılımagiriş yapılmaya
1990 yılında başlanmış;yazılım ancak 1995 yılındabitirilmiştir.3
Bunagöre, kart katalog sonolarak 1987 yılı derlemesiiçin çıkartılmış, 1988 yılı derlemesiyle birlikte kitaplar için kart katalog çıkartılmamıştır. Kütüphane nin öncelikle otomasyon sürecine dahil olan kitapdermesi, daha sonra daolma yan diğer türler tek tek incelendiğinde ortaya bir bibliyografik erişim sorunu çık maktadır.
- Kitaplar:Bilgisayara dayalı kataloglamaişine, 1988 yılı derlemesiyle baş
lanılmıştır. Herbir eseriçinöncebilgiformu hazırlanmış, 1990yılındanbaşlaya
rak da hazırlanan formların yazılıma girişi yapılmıştır.1995 yılı derlemesiyle bil
gi formu hazırlama işineson verilmiş, doğrudankitaptan girişyapılmaya başlan
mıştır. Buna göre, 1988-1994 derlemeleri için kütüphanedeyaklaşık 38.000 bil gi formu üretilmiştir (Sakmmaz-Okutan, 18.11.2003).Buradahatırlanması gere ken olan aynı dönemde 42.726yayının Derleme Müdürlüğü tarafından derlenmiş
olmasıdır (T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı ,ty). Aradaki fark kadar eserin ya
bilgi formlarıhiç çıkartılmamıştır, ya kayıptır,ya da bilgiformu çıkartılmadan da giriş yapılmıştır.
Kütüphaneninbilgisayar sistemi, öncesinde çıkardığı sorunlarla biranlamda
sonunu haber vererek, bellekteoluşan fiziksel bir hatanedeniyle 1999 yılında çö
künce, elde kayıtların yedekleri olmasına karşın, bukayıtlan çalıştıracak kadar eski bir Unix sistemi kamu ve özel sektörde bulunamayınca (Kocaman, 13.11.
2003), sistemden basılıkatalogkartı da alınmamış olduğundan, sağlama sırasına
göre, demirbaşnumarası verilerek yerleştirme yapılan bu kütüphanede, yer nu
marası alıpdadepoya yerleştirilen kitaplann, katalog kayıtlarıyla ilişkisi kesil miştir. Buna göre,elektronik ortamdaki 10yıllıkbibliyografik birikim gitmiştir.
Türkiye’de 1988-1998 yılları arasında 73.840 eser derlendiğinegöre (T.C. Kül
tür ve TurizmBakanlığı....,ty), kütüphanede okurlailişkisi kesilmişyayın sayısı daen azbukadardır.
Aynı yıl, Beyazıt Devlet Kütüphanesine, Kültür Bakanlığı Kütüphanelerve
Yayımlar Genel Müdürlüğütarafından tüm halk kütüphanelerinde kullanıma su
nulan İskenderiye yazılımı yüklenmiştir (Kocaman,13.11.2003). Elde hazırolan 38.000 bilgiformununhemen İskenderiye yazılımınagirilmesivebunların depo da temsil ettikleri kitaplarlatekrar ilişkilendirilmesi mümkündür.
Çünkü kitaplar, katalog kayıtlan olmadığı için erişilebilirdurumda olmasalar
250 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu da yernumarası alıpetiketleri yapıştırılarak depodaki yerlerini almışlardır. Fakat, İskenderiye yazılımında kütüphaneye ait en eskikayıt, 2001 yılınaait olduğuna göre, bu bilgi fişleri geriye dönük olarak İskenderiye yazılımına ancak2001 yı
lında girilmeye başlanabilmiştir. ■Buna göre çıkan sonuç, 1999-2001 yıllan ara
sında bilgisayara kayıt girişi yapılamamışolduğudur.
2001 yılında, dermedeki geriye dönük açığı kapatmalan için fazlamesai ya pacak elemanlarabaşlangıçta formbaşına, daha sonragötürü usulüyleücret ve
recek biçimde Beyazıt Devlet Kütüphanesi Geliştirme Demeği’nden kaynaksağ lanınca, önce 1995 derlemesi doğrudankitaptan, sonra da eldekilerin en yenisi
olan 1994 derlemesine aitbilgi formlanakşamvehafta sonu mesaisinde, üç.ki şinin ikiay süreyle çalışmasıylabilgisayara girilirken, 1996 yılı derlemeside yi neaynı yıl içindegündüzmesaisinde bilgisayaragirilmiştir.
Aynı uygulama 2002yılında da sürmüş, 1992 yılının 5/6’sı, 1993 yılı derle melerinin tamamı, dört kişinin üç ay süreyle akşam ve hafta sonu mesaisinde ka lıp çalışmasıyla, 1997 ve 1998 yılı derlemesinin 1/2’si gündüzmesaisinde yazı
lımagirilmiştir.Akşam ve hafta sonu mesaisinde doğrudanbilgi fişlerinden giriş
yapılırken, gündüz mesaisinde, İskenderiye yazılımına yüklenmiş olan Adnan
Ötükenİl HalkKütüphanesinin bibliyografik kayıtlarıyla karşılaştırma yoluna
gidilerekgiriş yapılmıştır.4
İskenderiye yazılımıyla ve donanımıyla ilgili olarak Ankara’da bulunan fir
madan yeterliteknik destek alamadığını belirten kütüphaneyönetimi, sorunları
nı kendi olanaklarıylada çözemeyince bir kezdaha yazılım değiştirme yoluna gitmiştir.Genel Müdürlük’e bağlı diğer kütüphanelerden bağımsızolarak, ticari
bir yazılımolan Yordam, bağış yoluyla sağlanmış, yeni yazılıma, 2002 Kasım ayı
itibariyle kayıt girişi başlamıştır. İskenderiye yazılımındaki kayıtlar da, yeniya
zılıma aktarılmıştır (Kocaman, 13.11.2003).
2003 yılında, 1998 yılı derlemesinin 2. yansınınkayıtlan da artık yeniprog
ramda erişilebilirkılınmış; bilgisayar sisteminin çökmesiyle eldekalan 38.000 bilgi formundan 5500’ü degeriye dönük olarak bilgisayaragirilmiştir.
2003 yılı sonu itibariyle kitap dermesinde ortaya çıkan tablo şudur: 1988
1991 ve 1999-2003 yıllanna ait derleme nüshalarına erişim sağlanamamaktadır. 1988-1991 yıllannaait derlemenin bilgi formlan eldehazırken, 1999-2003 yılla
nna ait derleme nüshalan için elde veri yoktur, ama Ankara Adnan Ötüken İl
Halk Kütüphanesininkayıtlan kullanılabilir. Bunagöre, kütüphanede derlenen
kitaplar 5 yıl geriden izlenebilmekte, geriye dönük olarak da kitap dermesinde,
toplam 9 yıllık bir boşluk bulunmaktadır. Bu boşluk, gelen herbir derlemeyle art
maktadır.
18.11.2003 tarihinde Beyazıt Devlet Kütüphanesi kütüphanecisi Songül Sakınmaz Okutan ile yapılan görüşme
■ Süreli Yayınlar5: Süreli yayınlar, -gazete dermesi ayrıca elealınacaktır- oto
masyona dahiledilmemiştir. Buyayın türünde derlemeaçığı bir yılyoktur.An
cak, süreliyaym dermesinin izlenmesinde ve yerleştirilmesinde keyfi uygulama lara rastlanmaktadır.Örneğin, yıllardır düzenli olarakgelen bir derginin, bir an da izlemesinin durdurulduğuna yada, yeni bir dergi içinizlemekartının açılma-yıpatlandığına tanık olunabiliyor.Buşekilde depoda, kaydı yapılmadan yığın ha linde bekleyen süreli yayın nüshalarına rastlanmaktadır. Bununyanında kütüpha neye derleme yoluyla gelip de, bir de Bakanlıkçasatın alınarak gönderilmiş ya
dakişi ve kurumlarca bağışlanmış fazla nüshaların raflarda yığınhalinde bekle tildiği görülmektedir.
- Gazeteler: Kütüphane 1988yılında, yeni binayataşınırken gazeteler eski bi
nada bırakılmıştır. Ama, 1999 Körfez Depremi’ndekütüphanenin eski binasının hasar alan bir gazetedeposu, yenibinaya taşınmıştır.
Kütüphanede, 1990yılındanbu yana yalnızca bellibaşlı ulusal gazeteler dü zenli olarak izlenmektedir. Bu tarihten sonra kütüphanenin gazete depolanderle
meyle gelen amaişlenmeyen gazetelerle dolmaya başlamıştır. Derlemeyle gelip
de işlenmedenbekleyenyerelgazeteler,deponuniki katını işgal etmektedir. Ulu
sal gazetelerin izlemesi düzenli olarak yapılmış olsa da,yığınhalinde ciltlenme
yi bekleyen son beş' yılın ulusal gazetelerine deerişim sağlanamamaktadır.
Derleme kütüphaneleri için sorun oluşturan gazete dermelerinin ciltlenerek
depolanmasından vazgeçilmesi, derleme yasasının güncelleştirilerekgazetelerin basıldıklarıilin il halk kütüphanesindetutulmaları,derleme kütüphanelerindede mikrofilmlerinden yararlanılması yeni bir öneri değildir (Pakin,1984:67;Polat, 1999:604). Ama bukonuda yeniteknolojileri de hesaba katan bir gelişme sağla
namamıştır.
- KitapDışı Belgeler : Kitap dışı belgelerin bibliyografik denetimi otomas
yona dayalı değildir ama, erişimsorunlarıda yok sayılamaz. Kütüphanede,afiş adına göre alfabetik hazırlanan bir afişkatalogu vardır. Ancak,kataloglanıpsınıf
lanmayıbekleyen sayısı bilinmeyenhem sinema, hem de diğer afişlerden oluşan
bir yığın vardır. Para ve pullaraerişim için tekaraç demirbaş defteridir. 1982’de belirtilenlerden farklı olarak, kütüphanede adına göre alfabetik hazırlanmış olan bir kartpostal ve fotoğraf kataloğu vardır. Seskaseti dermesi içinse elde, demir
baş numarasına göre hazırlanmış bir liste bulunmaktadır. Yayıncı adınave hari tanın adına göre alfabetikolarak hazırlanmış bir de haritakataloğu vardır.
Yerleştirme Düzeni: 1982 yılında da 2003 yılında da kütüphaneninyerleş tirme düzeni kitaplar için sağlamasırasına göre demirbaş numarasıverilerek ya pılmıştır.
Süreğen yayın anlamında düzenli ve düzensiz aralıklarla yayınlanan yayınlara gönderme yapacak biçim de geniş terim olarak kullanılmıştır.
252 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
Başlangıçta süreli yayınlar da, sağlama sırasına göre amaboylara ayrılarak
yerleştirilmiş, aynı dergi boy değiştirdiğinde, doğal olarak süreliyayın deposun da sorun yaratmıştır. Aynıderginin, bir orta boy, bir de küçük boy olarakelealı
nıp depoda ayrı ayrı yerlere yerleştirildiğiörnekler de vardır.Dahasonraboyla
ragöre ayrım yapılarak yerleştirme uygulamasından kısmenvazgeçilmiştir. Aynı dergi, boyuneolursa olsun yan yana konmaktadır, amayenibir dergi için ilk de fasında birboy ayrımı yapılıp depodaki yerine boyuna göre yerleştirilmektedir.
Süreli yayınlar için hiç uygun olmayan buuygulamaya bir yararıolmasa da de
vam edilmektedir.
Kataloglardaki sınıflama sistemi de aslında bir yerleştirme düzeni olan De wey Onlu Sınıflama Sistemi’dir. Kart kataloglar incelendiğinde, kütüphanede DOSileEvrensel OnluSınıflama (EOS) karışımıbir sınıflama sisteminindekul
lanılmış olduğu görülür. DOS ihtiyaca cevap vermediğinde EOS’un yardımcı tablolarından yararlanmayoluna gidilmiştir. Sistematik konu numarasıverilmesi işinden 2003 yılı sonunda vazgeçilmiştir.
Yararlandırma : Kütüphanede okuru kaynağa yöneltme şeklinde verilen da
nışma hizmeti ile fotokopihizmeti vardır. Kültürel etkinlikler -sergi, konferans v.b.- düzenlemekde kütüphanenindeğişmeyen hizmetleridir.
1988 yılında yeni binaya taşınılmasıyla, kitap, süreli yayın, gazete ve nadir eser okuma salonları dışında harita-afiş,para-pul, müzik dinleme,filmizlemesa lonları ilebir yabancı dil laboratuarıaçılmıştır (Tavacı, 1991:350). Bunlara 1992
yılındagörme engellilere hizmet vermek üzereoluşturulan bir birim dahaeklen miştir.Cilt atölyesi de tek kişiyle de hâlâçalışırdurumdadır.
Kütüphanede başlangıçta,her bölümün, kendi teknik işlemlerini veyararlan dırma hizmetiniverecek şekildebirörgütlenme yapılmıştır. Bugün binayetersiz liği, personel eksikliği gibi nedenlerle, NadirEserler Bölümü’nün okuma salo
nunda, gazeteler ile harita-afiş ve 1999 Körfez Depremi’nde binası kullanılamaz
duruma gelen Millet Kütüphanesinin dermesinden yararlandırma gerçekleşmek tedir. Süreliyayınhizmeti (gazete dışında tüm süreğenyayınlar) bir başka salon da, para, pul ve kartpostal dermesindenyararlandırmada diğer bir salonda, gör
me engelliler için de yine ayrı birsalonda hizmet verilmektedir. Harita ile atlas larınteknik işlemleri kitaplarlabirlikte, afişlerinkiyse süreli yayınlarla, para ve
pul, harita vekartpostaldermesinin işlemleriyse birmüdür yardımcısı tarafından
yapılmaktadır. 1988 yılında açılan yabancı dil laboratuarı daartıkyoktur.
Kütüphaneden 1982 yılında lise veüniversiteöğrencileri ile araştırıcılar ya rarlanabilirken, 2003yılındaartık lise öğrencileri yararlanamamaktadır. Okurlar hâlâ kendi kitapları ile çalışamaz ve ödünç kitap alamazlar. 1982 yılında “yer darlığındanötürü 1978Ekim ayından başlayarak gelen kitaplar teknik işlemleri yapıldıktan sonrapaketlendiklerinden, 225738 numaradansonrakikitaplar büyük
bir zorunluluk olmadıkça okuyucuya çıkarılmamaktadırlar” ifadesi 2003 yılında, “1988-1991 ve 1999-2003 yılı derlemeleriyle gelen kitaplara, 1990 yılından bu
yanayerel gazetelere, 1999 yılından bu yana da ciltlenmeyi bekleyen yüksekti
rajlı ulusal gazetelere erişilememektedir”şekline dönüşmüştür.
Değerlendirme :
Yapılan eşleştirme sonucunda, Beyazıt DevletKütüphane’sinde,dermesi, perso
neli, binasıve teknolojisiarasında eşgüdümün sağlandığıbirkütüphanehizmeti ninörgütlenerekokura sunulamadığı görülüyor.Aradan geçen21 yıla karşınkü
tüphane dermesinin büyük bir bölümüne yine erişim sağlanamamaktadır. Yeni
binasına geçenkütüphanede hala yer sorunu yaşanmaktadır. Bu sorunlara ayrı cateknoloji yönetimi,derlenemeyen eserler vebu durumda doğal olarak aza
lan okur sorunu da eklenmiştir.Belirlenen busorunların nedenleri aşağıdatartı
şılacaktır.
1982 yılında yapılan “yerli yayınlar içinİstanbul halkına en iyihizmeti vere
bilecek durumda olan bu kütüphane, kötü yönetim ve yanlış işletme yüzünden
dermesinin büyükbirkısmını okura kapatmak zorunda kalmıştır” değerlendirme si (Alpay veÖzkan,1982:8)ne yazık ki 2003yılıiçin de geçerlidir. Çünkü, 2003 yılı sonu itibariylekütüphanenin kitap dermesinde geçmişe dönük olarak olu
şan erişimaçığı toplamda dokuzyıla vebağışlardışarıda bırakılırsa, derleme is
tatistiğindeki verilere göre en az 81.759 cilt esere ulaştığı görülmektedir. [T.C.
Kültür...ty] Bu dokuz yılın, dört yılı 1988-1991 yıllarına ait derlemenüshaları (25.079 cilt) gerikalanı ise 1999-2003 yıllarına ait olanlardır. (56.680cilt) Der leme Müdürlüğü’nce 1988-2003 yıllanarasında yaklaşık 130.000 kitap derlendi
ğine göre, kütüphanede bu dönemde derlenen yaymlann % 62’si erişilemez du
rumdadır.
Kütüphanenin öncelikle kitap dermesinde oluşan bibliyografik erişim açığının
kuşkusuz tekbir nedeniyoktur. Başlangıçtaki ve görünür nedenler arasında, bil
gisayar sisteminin çöküşü, daha da vahim olanı, yedeklemenin işe yaramayışı vardır.Sistemlerin çökebileceği varsayıldığı için yedekleme yapılmaktadır. Ama, Beyazıt Devlet Kütüphanesi örneğinde olduğu gibi, yedeklemenin doğru yapıldı
ğıvarsayılsa da yedekleri açabilecek bir sistem bulunamadığında, yapılan yedek lemenin de bir anlamı kalmamaktadır; bulunduğunda da maliyeti çoğunlukla
yüksek olmaktadır
Bu kütüphaneye son 21 yıl içindebüyük bir teknoloji yatırımıyapılmış, ama
teknoloji yönetimi gerçekleşememiştir. Dönemin Kültür Bakam’mn isteğiyle alman mikrofilm makinesinin hiç kullanılamadan eskimesi buna gösterilecekilk
kanıttır. Kütüphanede,Türkiye koşullan göz önüne alınırsa görece erkenbirdö nemde otomasyon sürecinegirilmiştir. Bu erken başlangıcın ardından 15 yılda
bilgisayarsistemi3 kez değiştirilmiştir. Kuşkusuzbu kütüphane, ülkemizdebu konudasorun yaşadığı öne sürülecek tek kamu kurumudeğildir. Teknoloji yöne
254 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu timininde bir kültür işi olduğu açıktır; bunabağlı olarak teknoloji her koşulda
hız, zaman ve kusursuzluk sağlamamaktadır. Beyazıt Devlet Kütüphanesi örne ğindeaçık olanşudur:Erken dönemde başlayanbilgisayar kullanımı, kütüphane hizmetlerini rasyonel biçimde destekleyememiştir. 1989 yılında Beyazıt Devlet Kütüphanesi,BasmaYazı veResimleri Derleme Müdürlüğü, Süleymaniye Kü tüphanesi,Orhan Kemal İl HalkKütüphanesi ve İslamAnsiklopedisi Müdürlüğü arasındakurulması öngörülenyerel ağ da, Bakanlık’abağlı tüm kütüphanelerde
İskenderiye yazılımının kullanılmasıyla ulusal düzeyde oluşturulmuştur. Fakat, Beyazıt Devlet Kütüphanesi bugün bu ağında dışında kalmıştır.
Kütüphane yönetimi, bilginin e-ortamda saklanması konusunda teknolojiden bilinçli bir biçimdeyararlanamamıştır, amabu örnekte asıl üstünde durulması ge
rekenkonu/sorunbudeğildir; öncesi de olan,ancak bilgisayar sisteminin çökme siyle katlanarak büyüyen kayıt yönetimi sorununun üstesinden altı yıldahala ge- linememişolmasıdır. Aynımeydandabulunan ve derleme nüshasıalan İstanbul ÜniversitesiKütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile de erişim sorun
larınınçözümü için işbirliği yapılamamıştır. 1999 yılında çökensistemdensonra ilkkayıt ancak 2001 yılındayapılabilmiştir. Bu arada nebirikmişfişler temizle
nebilmiş, nede yeni derlemeler açılabilmiştir. Sorunun başlangıcıvegelişimini
gösterenbir belgeyeulaşılamamıştır. Kütüphane yönetimi, bilgisayar sisteminin
çöktüğü tarihten bileemin değildir. İşte, asılsorunkaynağı olarak görülmesi ge
reken de buyönetim bozukluğudur: Bubozukluk,plansızlık, örgütlenememe ve verimsizlikkavramlarıile ifade edilebilir. Otomasyonadahil olmayan süreli ya
yın, gazete ve kitap dışıbelge dermeleri için de erişim sorununun söz konusu ol ması bu bozukluğunbirdiğer göstergesidir.
Kütüphane’debugün yaşanan bilgiye erişim sorununun sorumluluğu, yalnız Beyazıt Devlet Kütüphanesi yönetimine yüklenemez. Bu sorumluluk, aynı za manda Kütüphaneler veYayımlar GenelMüdürlüğükanalıyla,T.C. Kültür ve Tu
rizmBakanlığı’nındır. Çünkü Bakanlık, GenelMüdürlükkanalıyla olayları izle mekle yetinmiş, hatta kütüphaneyi kendi sistemi dışında bir yazılım seçmekonu
sunda da özgür bırakmıştır. Beyazıt Devlet Kütüphanesi ölçeğinden çıkarak bak tığımızda da, halk kütüphanesi hizmetlerinin en üstdüzeyde planlayıcısı olan Kültür ve Turizm Bakanlığı halk kütüphanelerini, ulusal bilgi altyapısının bir parçası olarak görüp e-devlet projelerine de henüz dahil edememiştir (Tonta, 2003:107).
Kütüphane yönetimince, erişim sorununun çözülememesinin başlıca ve tek nedeni olarak personel yetersizliğinin öne sürülmesi ise inandırıcı değildir. Son 21 yıl içinde kütüphanenin teknik hizmetlerindeyalnızca bir kütüphanecinin ça
lıştığına rastlandığıgibi, sekiz kütüphanecinin birden çalıştığıda görülmektedir (Üstün,2000: 147-164). Meslek elemanı sayısınınartması biryana, azalması is tenen bir durum değildir, kuşkusuz. NiteliklipersoneliKültür ve Türizm Bakan- lığı’nmkütüphaneler örgütüne çekme ve onları burada tutmatemel sorunlardan
biridir. (PULMAN-XT.t.t.,2003:122). Beyazıt Devlet Kütüphanesinde de mes
lek elemanı sayısı . azalmıştır. Ancak, kütüphanede son 21yılda en fazla düşüş, % 45’ten % 14’e gerileyen ilkokulmezunu eleman sayısmdadır. Buna karşın, kü tüphanede istihdam edilen yükseköğrenimli eleman sayısında bir artış vardır.
Çünkü, 1982 yılında toplam personelin % 19’uüniversite mezunuyken, 2003 yı
lında % 35’i üniversite veyüksekokulmezunudur.
Öyleyse, personel ile ilgiliolarak yapılmasıgereken asıl eleştiri,personel sa
yısındakieksiklik değil,verimsizlik olmalıdır. 2001ve 2002 yıllarında fazla me
sai ücreti alarak akşam ve hafta sonu çalışan elemanların dikkat çeken perfor mans yüksekliği bu görüşüdestekler niteliktedir. 2001/2002yıllarının yaz ayla rında, akşam vehafta sonu mesaisi yaparak toplamdayedi aylık bir süredeyedi
kişi 1992, 1993, 1994 ve 1995 yılı derlemelerini İskenderiye yazılımına girebil miştir. Bu elemanların ve diğerlerinin mesai saatleri içinde de bu performansı
sergilemelerinin önünde kuramsal olarak bir engel yoktur, ama kütüphanede iş organizasyonu iyi yapılmaz, denetimde sağlanmazsa verim almak da mümkün
olamaz. Bu durum dabir yönetimsorunudur.
Son 21 yıl içinde kütüphane için yapılan yatırımlardan biri de binadır. 1982 yılında kangren olmuş yaraya benzetilen binasorunu, kütüphanenin 1988 yılın
da yeni binasına geçmesiyle çözülmüştür. Ancak, 1999 Körfez Depremi İstan
bul’un diğer kütüphaneleri yanındabu kütüphaneyide vurmuş, daha çok da kü
tüphanenineski binasında hasara yol açmıştır.Zarargörenbinanınonanmına an
cak 2002 yılındabaşlanmış, onanmın sürdüğü altı aylık süredekütüphane okur hizmetine kapatılmıştır.Bu onanmda, depolardaki bazı kolonlar güçlendirilmiş, daha çok da yeni binanın boyave badanasıyapılmış, hah, perdeveavizeleride ğiştirilmiştir. Bitirilemeyenonarım nedeniyle kütüphanenin eskibinasının da bir parçasıolan okuma salonuve bir gazete deposu hâlâ kullanılamaz durumdadır.
1999 Körfez Depremi’nde ciddi hasar alan bir başka kütüphane olan Millet
Kütüphanesinindermesiiçin debu kütüphanenindeposundayer açılmıştır. Va kıflar İstanbul Bölge Müdürlüğü’nün açtığı dfva sonucunda1995 yılındakapatı
lan Hakkı TarıkUs Vakfı’nındermeside 1997’de KütüphanelerGenel Müdürlü ğü’nün sorumluluğuna verilmiştir. Bu derme, 2002 yılındaBeyazıt Devlet Kü tüphanesinegönderilmiştir.6 Böylece, kütüphanenin depolarındaneredeyse yer
kalmamıştır. Öyle ki işlem görmeden bekletilen yerel gazeteler, kitap deposunu
da işgal etmiş; işlemi bitenkitaplar yerlerineyerleştirilemez hale gelmiştir. Bu
nun yanında, kütüphanenin depolarında, politika belirlenmeden almmışolan ba
ğışlarve posta yoluyla gelen eserler, yığın halinde işlem görmeyi beklemektedir.
Kütüphaneninkitap ve süreli yayın depolarınındolma noktasına gelmiş olma sı, dermenin eksiksiz olarakderlendiği anlamına da gelmemektedir. Bibliyogra
256 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
fik denetimi güncelolarak sağlayamayan bu derleme kütüphanesi, derlemeka
çaklarını belirleme konusundaDerleme Müdürlüğü ile işbirliği de yapamamak tadır. Öte yandan, Derleme Müdürlüğü’nce, derlenemeyeneser sayısının kitap larda % 40, dergilerde de % 60’a kadar çıkacağı belirtilmiştir.7 Derleme Yasa- sı’ndaki eksikliklerden kaynaklanan busorunYasa’nınacilengözdengeçirilme
sini gerektirmektedir.
30.10.2003 tarihinde T.C. Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürü ile yapılan görüşme.
Derleme Yasası,çoğaltılmış tüm fikirve sanat eserleriniiçerecek biçimde en
son 3Mart 2001 tarihinde güncellenmiştir, ama bu güncelleme 2527sayılı Der leme Yasası’na değil, 5846 sayılı Fikir veSanat Eserleri Kanunu’naeklenen 5. Madde ile gerçekleştirilmiştir. Bu ek yasa maddesinde “derlenecek eserler, bu eserleri verecekler ve sorumlulukları, derleme işlemlerini yürütecek birimler,
derlenecek nüshaların sayısı, verileceğikuruluşlar,derlemeyleilgili diğerişlem
lere ilişkin usul ve esaslar Kültür Bakanlığı tarafındançıkarılacak bir yönetme
likle belirlenir” (“Fikir ve sanat....”,3.3.2001), denmesine karşın bu yönetmelik de çıkartılamamıştır.
Görünen odurki,yasa maddesi hatalıve eksik çıkmıştır. Çünkü, bu yasa mad desiyle ne 2527 sayılı “Derleme Kanunu” yürürlülükten kaldırılmış, ne de bu
maddedeöngörülen ve derleme işinin kim tarafından, nasıl yapılacağını göstere cek yönetmelik çıkartılarak yasa uygulamayakonulabilmiştir. 12 Mart 2004 tari
hinde, 5846sayılı Fikirve Sanat Eserleri Kanunu’nda bir kez daha değişiklik ya pılmış, ama yukarıdaki soruna hiç değinilmemiştir (“Çeşitli Kanunlarda....”, 12.3.2004). Dolayısıyla, hâlâçoğaltılmış fikir ve sanat eserleri derlenememekte, bibliyografik denetim deeksik yapılmaktadır.
Kütüphanenin 1984yılında 34.000 (Duman,1984:159), 1994 yılında 79.843
olan okursayısı (Üstün,2000:149), 2003 yılında 21.110’adüşmüşse, kütüphane nin okur açısından kan kaybına uğradığı açıktır. Kütüphaneler ve Yayımlar Ge
nel Müdürlüğü’nün verdiğisonistatistikler halk kütüphanelerimizde azalan okur sayısının tüm Türkiye için geçerli olduğunu belgelemektedir (“Kütüphanele
re ”,:28.11.2003). Kuşkusuz, 1994,1999 ve 2001yıllarında yaşanan ekonomik krizler, 1999 Körfez Depremi hem kütüphane bütçelerini,dermelerini, binaları nı, hem de okur sayısını olumsuz yönde etkilemiş önemli toplumsal/ekonomik ve doğalolaylardır. Ama bu kütüphanede yaşanan okur kaybı, İstanbulhalkının,bu kütüphaneyitoplumsal yaşamının vazgeçilmez bir parçası olarak görmediğinin de bir göstergesi olarak algılanabilir. Çünkü, kütüphanenin toplumsal yaşamın
vazgeçilmez bir parçası olmasıdemek, o toplumun okuyan, düşünen ve yazan in sanlardanoluşmasıdemektir.Bu durumda, İstanbul halkı ya bireysel çabalarıyla bilgiihtiyaçlarını karşılamakta, ya da yaşamında bilgiye gittikçe daha az ağırlık
ta ihtiyaç duymaktadır. İhtiyaç duyanlara da, dermesi,personeli, binası ve
lojisi arasındaeşgüdümün sağlandığıbir kütüphanehizmeti örgütlenip
sunulama-yınca kütüphane doğal olarak okursuz kalmaktadır. Öteyandan, Beyazıt Devlet
Kütüphanesi örneğindehalk kütüphanesi işlevine sahipçıkılması yerine, -bilim
sel birgerekçe olmadığıhalde-“özel statü” iddiasıyla hizmet verilmesi, bilginin paylaşılmasını da engellemektir.
Sonuçve Öneriler:
1. Beyazıt Devlet Kütüphanesi 42 yıldır türü veamacıbelirsiz kılınarak, kimlik
siz bırakılmıştır. Oysa bu kütüphanenin dahakurulurken hizmet vermeyi he
deflediği kitle,İstanbul halkıdır. 1962yılına kadar da ayrım yapmaksızın tüm
İstanbul halkına kütüphanehizmeti sunmuştur. Öyleyse,Beyazıt DevletKü-
tüphanesi’nin, tarihsel değeri ve gelişimini yansıtması açısından adıdeğiştiril mese bile, amacının açık, kesin ve gerçekçi bir biçimde belirleneceği yeni bir yönetmeliğinin çıkartılarak, İstanbul’un Halk Kütüphanesi Merkezi olması
sağlanmalıdır.
2. Son 21 yılda, bağlıolduğu bakanlığınüç kez ad değiştirdiği, dört kez müdü
rünün, sayısız kez müdür yardımcılarının değiştiği kütüphanenin yönetim
kadrosunda bir süreklilik yoktur. Siyasi iktidarlardeğiştikçe, kütüphane mü
dürlerinin vemüdüryardımcılarınındadeğiştiklerigörülmektedir. Kütüpha
neler hem iktidarın, hem de kütüphanelerin yönetici kadrolarının bireysel çı karlarına aletedilmemelidir. Hükümetlerin siyaset kültürüne, tüm kamu kuru
luşlarında olması gerektiği gibi, kütüphanelerdeyapılacak atamalarda da her şeyden önce meslekiliyakatin ve başarınınesas alınmasıyerleşmelidir.
3. Kütüphane’de, bilgisayar sisteminin çökmesiyle ortaya çıkan sorunların ve
bunlara eklenen yenilerinin sistematik bir biçimdeçözümüiçin nelerin, niçin yapılması gerektiğini gösterenyakın ve uzun vadeli yazılı bir planın uygula maya konulmadığı daanlaşılmaktadır. Bununbir yönetim sorunu olduğu ve
yalnızca BeyazıtDevletKütüphanesi yönetimini değil, Kütüphanelerve Ya yımlar Genel Müdürlüğü kanalıyla, yaşanan sorunların daha çok izleyicisi
olarakkalan Kültür ve TurizmBakanlığı’nıda bağladığı belirtilmelidir.
Beyazıt DevletKütüphanesi örneğindenyola çıkılarak görülen odur ki, Kül
tür ve TurizmBakanlığı, kendisine bağlıhalk kütüphanelerinde, bibliyografik
bilginine-ortamda erişilebilir kılınmasını verimlilik ve bütünsellikgözeterek
henüz gerçekleştirememiştir. T.C.Basma YazıveResimleriDerleme Müdür
lüğü, hâlâ halk kütüphaneleribilgisayar sisteminin içinde yer almamaktadır.
258 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu lükçe derlenen her eserin, basit düzeyde kataloglanarak İskenderiye Yazılı-mı’nagirilmesi, yalnız BeyazıtDevlet Kütüphanesi’nde değil, sisteme bağlı
tüm birimlerde işgücünden ve zamandan,dolayısıyla maliyetten tasarrufsağ layacaktır.
4. Kütüphane’de meslek elemanı istihdamında istikrarlı bir yaklaşım yoktur. Meslek elemanı yerine,lise ve üniversitelerin değişik bölümlerinden mezun
personelin istihdamına ağırlıkverilmiştir. Mevcut personel de, kitap derme
sindekidokuz yıllık açık düşünülecek olursa,verimsizdir.Bu verimsizliğior tadan kaldıracak bir yönetim yaklaşımınagerekvardır.
5. Kütüphane’de 21 yıl önce olduğu gibi, bugün dehalka güncel bilgi sunula
mamaktadır. İşlemleri ister geleneksel yöntemle,isterse makine ile yapıhyor
olsun, yayın türü ayrımı olmaksızın genel bir bibliyografik erişim sorunu
vardır.Erişim sorunu, kitaplardadoruk noktasındadır. 2003 yılı sonu itibarıy la son 16 yılda derlenen kitapların ancak % 38’ineerişim sağlanabilmektedir.
İzlenen süreli yayın■ sayısınınbilinmediği Kütüphane’de, işlenmeyibekleyen ■
süreli yayın, yerel veulusalgazete ve afişyığınları vardır.
6. Kitaplardaki birikmiş işin, bağışlar bırakılıp en yeni derlemeden başlayarak eritilmesi içinayrıbir ekibin kurulması, bu ekibin günlük iş akışının başka bir alanında görev almaması, özellikle yapılanişin matematikleştirilmesi, dolayı sıylakişilerden beklenen veriminaçıkça ortaya konulması ve bununsıkıtaki bi gereklidir. Bir kişiningünde en fazla50 kitabın kataloglamasını yapacağı varsayılırsa, Ankara Adnan Ötüken İlHalk Kütüphanesininbibliyografik ka yıtlarından yararlanılarak yapılacak bir eşleştirmeyle bir kişinin günde en az
100 künyelikbir performansgöstermesi gereklidir. Beş kişi günde500 künye ile 160 günde 80.000kayıt yapabilir. Böylece dermedeki boşluk en az sekiz ayda ortadankaldırılabilir.
7. 1988 yılında yeni binasına taşman bu kütüphanenin, 1999 Körfez Depre minde zarar gören okuma salonu hâlâ kullanılamaz durumdadır. Depolarına, hem Millet Kütüphanesi ile Hakkı TankUsKütüphanesinin dermeleri katıl dığı, hem de derme yönetimi gerçekleştirilemediği için kütüphanede yer soru nu yaşanmaktadır. Kaldı ki, kendi dermesinin erişim sorunlarını henüzçöze
meyen bir kütüphaneye,Hakkı Tank Us Kütüphanesi dermesinin sorumlulu ğunun verilmesi ayn biryanlıştır.Yer sorunununçözümü için başlangıç ola
rakkütüphane dermesinde yapılacak ciddi bir ayıklamaya acilengerekvardır. Fazla nüsha süreliyayınlardanve politika belirlenmedenkabul edilmiş olan
bağışeserlerdenişe başlanabilir. Dermenin bibliyografik denetimi sağlanana
politikası belirlemelidir. Kütüphane’ye, derlemeyle gelen yayınların, bir de KütüphanelerveYayımlaGenelMüdürlüğütarafından satın alınıp gönderil
mesindenvazgeçilmelidir.Aynı uygulamaya diğer derleme kütüphanelerinde de son verilmelidir. Öte yandan İstanbul’da tüm halk kütüphanelerinin ortak kullanacağı bir “az kullanılanlar deposu (ara depo)”, hem yer ' sorununa uzun vadede çözüm getirecek, hem de okura işlek kütüphane dermeleri ile hizmet sunulabilecektir.
8. 2527 sayik BasmaYazı ve Resimleri DerlemeKanunu , 5846 sî^^iIiFikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nagetirilen 5., ek madde ile güncellenememiştir.5846
sayılı yasanın5. ek maddesinin, herhangi bir yönetmeliğe gerek bırakmaksı
zın yasa gücünde yeniden gözden geçirilmesi doğru olacaktır. Ayrıca, yasa güncellenene kadar, Türkiye’nin ISBNajansıolan Kütüphaneler ve Yayımlar
Genel Müdürlüğü’nün, ISBN ve ISSN numarasıverdiğieserlerden Derleme
Müdürlüğü’nü düzenli olarak bilgilendirmesi, derleme kaçağı takiplerini ko
laylaştıracaktır.
Kaynakça
Alpay, Meral ve Safiye Özkan. (1982). İstanbul kütüphaneleri. İstanbul: [Ünal Matbaası]
Alpay, Meral. (1976). Harf devriminin kütüphanelerde yansıması. İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi.
Alpay, Meral. (1990). “Türkiye’de milli kütüphane”, Kütüphane: dünü yarına bağlayan köprü için de. (238-240). İstanbul: ■ Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
Ayvazoğlu, Beşir.(2003).“Beyazıt Devlet Kütüphanesi”, Dünden bugüne Tercü- man.(3l.12003.s.lT).
Çavdar, R. Tuba.(1995) Tanzimat’tan Cumhuriyet'e Kadar Osmanlı Kütüphanelerinin Gelişimi. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi) İstanbul: İstanbul Üniversitesi. “Çeşitli Kanunlarda De ğişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”, T.C. Resmi Gazete (25400, 12.3.2004)
Çetin, Atilla. (1984).“İstanbul’da Kütüphane-i Umumi kurulması hakkında H.1287/1870 tarihli ti pik bir belge”, Beyazıt Devlet Kütüphanesi 100 yaşında içinde. (119-124). îstanbul:Türk Kü tüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
Duman, Hasan. (1984).“Beyazıt Devlet Kütüphanesinin dünü-bugünü-geleceği”, Beyazıt Deflet Kütüphanesi 100 yaşında içinde. (1-22). İstanbul: Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şube si.
Ersoy, Osman. (1965). “İstanbul Hürriyet Meydanı ve yerli kütüphaneler”, Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni 14 (1-2): 1-6.
Ersoy, Osman. (1993).”Kütüphanecilik kurallarında esneklik”, Jale Baysala armağan içinde. (95 97). Yay.Haz. Hasan S. Keseroğlu. İstanbul: Yapı Tasanm-Üretim.
“Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ilişkin kanun” T.C. Resmi Gazete, ( 24335 (Mükerrer), -3.3. 2001)
Gökçe, Kemal. (1984). ’’Önsöz”, Beyazıt Devlet Kütüphanesi 100 yaşında içinde (lll-lV) İstanbul: Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
260 Hakemli Yazılar / Hülya (Dilek) Kayaoğlu
Gökman, Muzaffer. (1977). Kitaplar arasında 44 yıl Muzaffer Gökman’ ın anıları, gözlemleri ve eleştirileri. Yay.haz. Remzi Kırık. İstanbul: Eğitim-Öğrenci Yayınları.
Gökman, Muzaffer. (1984). “Kitabın zaferi”, Beyazıt Devlet Kütüphanesi 100 Yaşında içinde. (23 31). İstanbul: Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
Keseroğlu, Hasan. (1990).“Kütüphanelerin amaçları erekleri ve Beyazıt Devlet Kütüphanesi”, Prof. Dr. Osman Ersoy’a Armağan içinde (90-99) Ankara: Türk Kütüphaneciler Demeği. Kocaman, Şerafettin. [2002]. Beyazıt Devlet Kütüphanesi. Çoğaltılmış metin.
Mercanlıgil, Muharrem D. (1956). “Beyazıt Umumi Kütüphanesi vesilesiyle”, Türk Kütüphaneci ler Derneği Bülteni. 5(2): 167-171.
Pakin, Erol. (1984).”Ulu bir çınarın gölgesinde” Beyazıt Devlet Kütüphanesi 100 yaşında içinde (65-68) İstanbul: Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
Parmaksızoğlu, İsmet. (1964).“Kütüphaneler ve evrim” Türk Kütüphaneciler Derneği Bülteni. 13(1-2): s.1-4.
Polat, Çoşkun. (1999).“21.yüzyıla girerken ülkemizde derleme sorunu” Bilginin serüveni: Dünü, bugünü ve yarını: Türk Kütüphaneciler Derneği'nin 50 yılı uluslararası sempozyum bildirileri 17-21 Kasım 1999, Ankara içinde. (579-571) yay.haz. Özlem Bayram... [ve başkaları] Anka- ra:TKD,1999.
“PULMAN-XT Türkiye ulusal toplantısı sonuç bildirgesi” Bilgi toplumuna doğru halk kütüphane leri: PULMAN-XT Türkiye ulusal toplantısı sonuç raporu, 16-19 Kasım 2002, Milli Kütüpha ne. Ankara içinde.(121-122).Yay.haz. Bülent Yılmaz. Ankara: Ankos, Türk Kütüphaneciler Demeği.
Soysal, Özer". (1973). Cumhuriyet öncesi dönem Türk kütüphaneciliği: sosyo-ekonomik yapı üzeri ne bir araştırma. Ankara, 1973. (Yayınlanmamış Doçentlik Tezi) Ankara, Ankara Üniversitesi. Soysal, Özer. (1987). “XlX.yy sonlarında ‘Türk ulusal kütüphanesini kurma girişimleri” Türk Kü
tüphaneciliği. 11 (1 ):9-16.
Soysal, Özer. (1998). Türk kütüphaneciliği: geleneksel yapı'dan yeniden yapılanış'a. c.l. Ankara: T.C. Kültür Bakanlığı, Kütüphaneler Genel Müdürlüğü.
T.C. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü halk kütüphaneleri yıllık istatistik formu:[Beyazıt Dev let Kütüphanesi](2003)(çoğaltılmış metin)
[T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürlüğü, Derleme istatisti ği] (tarih yok) İstanbul: Derleme Müdürlüğü, (çoğaltılmış metin)
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı. Kütüphaneler Komitesi Raporu (1961). Ankara: Milli Eğitim Bakanlığı. Tavacı, Yusuf. (1991). ’’Bugünün Beyazıt Devlet Kütüphanesi”, Kütüphane-enformasyon-arşiv alanında yeni teknolojiler ve TÜRKMARC sempozyumu bildiri metinleri: 1 -4 Ekim 1991 Beya zıt Devlet Kütüphanesi içinde.(350-351).Yay. Haz. Hasan Keseroğlu. İstanbul: Türk Kütüpha neciler Demeği İstanbul Şubesi.
Tonta,Yaşar. (2003).’’Dijital hizmetlere ve kaynaklara erişim” Bilgi Toplumuna doğru halk kütüp- haneleri:PULMAN-XT Türkiye ulusal toplantısı sonuç raporu, 16-19 Kasım 2002, Milli Kütüp hane. Ankara içinde.(l03-!08).Yay. haz. Bülent Yılmaz. Ankara: ANKOS, Türk Kütüphaneci ler Demeği.
Üçdal, Erol. (1991). Beyazıt Devlet Kütüphanesi bilgisayar otomasyonu ve yazılımı”, Kütüphane- enformasyon-arşiv alanında yeni teknolojiler ve TÜRKMARC sempozyumu bildiri metinleri: 1 4 Ekim 1991 Beyazıt Devlet Kütüphanesi içinde. (352-354). Yay. Haz. Hasan Keseroğlu. İstan bul: Türk Kütüphaneciler Demeği İstanbul Şubesi.
Üstün, Ayşe. (2000). Halk Eğitimi ve Halk Kütüphaneleri. İstanbul: (Berdan Matbaası).
Yılmaz, Bülent. (1998) ’’Halk kütüphaneleri-okul kütüphaneleri arasında işbirliği ve Türkiye’de durum”, Türk Kütüphaneciliği 12(2): 110-130